19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALJK 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H A o E I v L E R [email protected] 11 Erdoğan, BM kararı olmaksızın Türkiye'nin kararının netleşmeyeceğini söyledi AKP'deIrakbunalımıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak sa- vaşında Türkiye'de yabancı asker konuşlandı- nlmasına karşı AKP grubundan tırmanan tep- kiler hükümeti kaygılandınyor. ABD ve Ingil- tere askeri için Meclis'ten kararçıkarmanın güç- lüğünü gören AKP Genel Başkanı RecepTay- yip Erdoğan dün TBMM Başkanı Bülent Armç'la da gruptaki rahatsızhğı görüştü. Irak'a operasyon için BM karan koşulunu koyan Er- doğan. "BM karan ohnadan Türkiye karan- nınetieştirmez" dedi. Erdoğan, "HîçbirAKP'H- nin savaşa raa ohnadığmı'' söyledi. ABD, Irak operasyonuna dönük çalışmala- n adım adım ilerletirken. henüz Türkiye'de yabancı asker konuşlandınlmasına ilişkin Baş- bakanlık tezkeresi hazırlanmadan iktidar gru- bunda tepki sesleri yükseldi. TBMM Başkanı Annç'ı dün ziyaret eden Er- doğan, gazetecilerin savaş karşıtı girişimleri anımsatması üzerine şunlan söyledi: "Önceükle savaşa hiç khnse raa obnaz. Do- layısıyla AKP'de bazdan savaşa ran, bazılan ABD'YE TEPKİ YAĞIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin Irak'a yönelik savaş hazırlıklanna partilerden, sendıkalardan, sivil toplum örgütlerinden tepki geliyor. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, dün yaptığı açıklamada, AKP iktidannın daha ilk ayında tıkandığını belirterek, "AKP'nin ampulü. hırsız feneri gibi, yabuzca kendisini aydınlaüyor. Türkiye, solsuz ve muhalefetsiz bir Mechs'le maceraya sürüklenryor'' dedi. Sağlar, ülke yığınla sorunla boguşurken, AKP'nin, lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın yasağını kaldırmak gibi bir ana eksende davranışlannı odakladığını kaydetti. Sağlar, girilecek bir savaşın Türkiye için tam bir felaket olacağını belirterek, "Sobuzve muhalefetsiz bu mecBsia, filkemizin geleceğine ipotek kovmasına sessiz kahnayahnr dedi. Cumhuriyet Kadınlan Derneği Genel Başkanı Şenal Sanhan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderdiği mektupta, ABD'nin Türkiye'den isteklerinin yaşamsal bir tehdit olduğunu belirtti. ABD'nin Ortadoğu'ya yerleşmek için Irak'a operasyon yapmayı planladıgına işaret edilen mektupta, "Ulkemiz bu empervaKst emeDerin aracı ohnamahdır. ABD halkının dahi karşı çıküğı bu savaşa destek ohnak, yurttaşlannuzın ve komşu uluslann yurttaşlannın canma krymak olacaknr" denildi. Lıraan-lş Genel Başkanı Raif Kıhç, ABD'nin Irak'ı bahane ederek Ortadoğu ve Orta Asya'ya yönelik planlannı uygulamaya koyduğuna işaret etti. Belediye-lş Sendikası'ndan yapılan açıklamada da, savaşın ABD'nin yeni petrol alanlannı kontrol altına alma savaşı olacagı vurgulandı. • ABD'nin Türkiye'de asker konuşlandırma istemine karşı, gruptaki tepki tırmanmaya başladı. Başbakanlık tezkeresini Meclis'ten çıkarmanın zorluğunu gören Erdoğan, grubun nabzını yokladı. savaşa razı değü gibi bir ikilemi ortaya koyar- sanız biz buna üzülürüz. Geneh' itibanyla hiç- bir AKP'K savaşa raa değfl. Banşçıyouarlaçö- züm için de bütün gayretimizi sarfediyonız. Bu arada da tabii, BM karannın bizinı için bağ- layıcı olduğunu, uhıslararası anlaşmalar alün- daki imzalarumz sebebiyle sizler de takdir edersiniz. BM Güvenük Konseyi karan ohna- dan Türkiye'üın de kararuu netleştirmeyece- ğini bizler de, hükümet yetkflüeri de söylüyor." 'Son sözü TBMM sövlemeli' Erdoğan, BM denetçilerinin kitle imha silah- lanyla ilgili raporunun da önem taşıdığını söy- ledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu- nun siiresi 26 Ocak'ta doluyor. 26 Ocak'a ka- dar şu anda söylenenierin. yazılaniann dediko- du ve tahminden öte olmadığı düşücesindeyim. Bunlan doğru da bulnıuvorum. Medyadaki abarüh haberierin ülkemiz için zaran olduğu- na inanıyorum. Netleştikten sonra buniann ya- ahp söyİenmesinin, konuşuhnasmm doğru ola- cagı kanaatindeyim. Şu anda adeta karariarve- rilmiş. adımlar atılmış gibi haberierin çıkmasL hatta stratejilerin yazıhp çizihnesi ülke ekono- misini sarsmaktadır. Bundan kaçınılması ge- rektiği inancındayım." Erdoğan, "Türkiye'nin Irakoperasyonunakaobnası için son sözüTBMM mi söylemeü" sonısuna, "Evef yanıtını verdı. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'tan brifing alan TBMM Dışişleri Komisyonu üyeleri, üs ve li- manlarda yerinde denetim yapacak 140 kişi- lik öncü ABD ekibine bile karşı çıktı. Komis- CÜL, BARIŞ TURUNA ÇIKACAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak sorununun banşçı yollardan çözümünü isteyen Türkiye, bu amaçla Ortadoğu ülkelerine banş turlan düzenliyor. Başbakanlık, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan ile temasa geçerek, Başbakan AbduOah Gül'ün ocak ayının başuıda yapmak istediği ziyaretler için randevu istedi. Gül'ün, Ortadoğu'da yapacağı temaslarda, Müslüman ülkelerin banş sürecinde daha etkin rol ahnasını isteyeceği öğrenildi. ABD'nin Tüıkiye'nin Irak'taki olası bir harekâta nasıl ve ne kadar kahlacağı yönündeki taleplerinin ardından devletteki üst düzey zirveler de yoğunluk kazandı. Başbakankk'ta önceki gün yapılan zirvede de bu süreçte Başbakan'ın bir an önce Ortadoğu ülkelerine giderek, Müslüman ülkelerden oluşan bir banş koalisyonu oluşturması için öncü ve etkin bir rol alması istendi. Başbakanlıktaki zirvelerin ardından Başbakanlık, Suudi Arabistan, Mısır ve Ordün ile temasa geçti. Bu ülkelerden Ocak ayının ilk haftası için randevu talep edildi. 'LtMANIMDAN ÇEKİL' - Irak'ta savaşa karşı çıkan Franscdar, ABD'nin Körfez bölgesine gönderdiği bir uçak gemisinin, 4 güıdüğfine Fransa'daki Marsilya Lhnanı'na demir atmasmı protesto etti. Kentte toplanan yüzlerce savaş karşıü, sloganlar atarak ABD'yi ve Fransa hükümetini protesto etti. Eylemciler'ABD evine dön' yazm pankartiar taşıdılar. (Fotoğraf: AP) yon üyeleri, üslerde Türk uzmanlann denetim yapması ve ABD'ye yazılı olarak bilgi veril- mesinde ısrarlı oldu. Karar belirleylci olacak Dışişleri Komisyonu üyesi ve AKP tstanbul Milletvekili Emin Şirin gruptaki sıkınhyı de- ğerlendirirken. Irak'la ilgili BM karannın be- lirleyici olacağına işaret etti. Şirin, olası asker konuşlandırma karanna karşı şu görüşleri dile getirdi: "BM karan olursa ve BM, askeri güç kullanımı için NATO'yu görevlendirirse Türki- ye uhıslararası vecibeİerini yerine getirecek, so- nuna kadar bu işin içinde olacaknr. Ancak ABD, uhıslararası hukukzeminine oturmazve yine de bir müdahale yapmaya kalkarsa Türkiye'de Amerikan askeri konuşlandınlamaz, AKP bu- na müsaade etmez. Bir Amerikan askeri için bi- le bu Mecfsten kararçjkmaz.Buna mukabflMec- bsimiz, ordumuza ber türlü hareket kabih'yeti verecek bir karan çıkaracaknr." SAVAŞ KORKUSU Halk yiyecek depoluyor Dış Haberler Servisi- Irak hükümeti, olası bir savaş durumunda, halkın depolanması için dağıtüan gıda miktannı arttırdıklannı kaydetti. Irak Ticaret Bakanı Muhammed Safih, herkese 3 ay süreyle yetecek temel gıda ürünlerinin dağıtıldığını belirterek, "Önümüzdeki günlerde miktan iki katma çıkaracağız" dedi. Halka bol bol buğday, pırinç, yağ ve süttozu verildiğini söyleyen Salih, olası bir savaş durumunda piyasının işlevini sürdürmek için çalışmalar yaptıklannı belirtti. Yardım kuruluşlan da, Irak harekâtı olasılığının artması üzerine hazırhklannı arttınrken, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden Ruud Lubbers, savaşta biyolojik ve kimyasal silahlann kullanılabileceğini ve bunun da "insani bir faciaya" yol açacağını söyledi. Lubbers, "Emin olun Id, insani açıdan bir felaket yaşanacak" dedi. Amerikalılar 'paketle' geldi Grossman ve Taylor Türkiye'ye 'Operasyonda yanımızda olursanız sorunlar kısa zamanda biter' mesajını iletti. Ankara ise BM kararlanna uygun hareket edilmesi istemini yineledi ANKARA (CumhuriyetBürosu) - ABD yönetimi, Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Mare Grossman ve Hazine Bakanlığı Müsteşan JohnTaylorara- cılığıyla, "Olası savaşta yanımızda olursanız operasyon çok daha kısa vadede sonuçlanir" mesajını iletti. 20 milyar dolan aşan ekonomik yar- dım paketi öngören ABD'li yetkili- lenn. "Bu yanhmı uzun vadeti çıkar- laraçKindandeğeriendirin'' dedikle- ri öğrenildi. Görüşmelere katılan bir yetkili, "Biz BM kararianna uygun hareket edümesi talebini yineledik. Açıklamalardan operasyonun kısa süreceği izknimi edindik^ dedi. Taylor ve Grossman'ın Ankara'da- lri yoğun görüşme trafığinde ilk adım Hazine Müsteşarlığı oldu. Saat 10.00'da Hazine Müsteşarhğı'na ge- len Taylor ve Grossman, Hazine'den • Marc Grossman (solda) ve John Taylor'ın, Ankara'daki temaslan sırasında toplam ekonomik büyüklüğü 20 milyar dolan aşan yardım paketinin uzun vadeli çıkarlar açısından değerlendirilmesini istedikleri öğrenildi. sorumlu Devlet Bakanı AK Babacan başkanlığmdaki ekonomi bürokrat- lanyla bir arayageldi. Görüşmeye, Ha- zine Müsteşan FaikOztrak ile DPT, Merkez Bankası ve Dışişleri Bakan- lığı 'ndan 18 kişilik üst düzey bürok- rat ekibi kahldı. Taylor, daha sonra Maliye Bakanı Kemal l nakrtan la bir araya geldi. Grossman ve Taylor akşam saatlerinde ise Başbakan Yar- dımcısı AbdüDatif Şener'le görüştü. Görüşmelerde ABD'li yetküiler Türk tarafina şu mesajlan verdi: • Ekonomik destek fonundan (ESF) yapılan yardımın faiz oranla- nnın da azalhlması ve zamana yayıl- ması söz konusu olabilir. Harekât sonrasında büyük ekonomik sallan- hda devTeye sokabilecek olağanüstü durum fonlanmız \ar. Türkiye bun- lardan da yararlandınlabilir. • Askeri destek ve lojistik yardım söz konusu olabilir. • Tekstil kotalannda kolaylık sağ- lanabilir. • ABD denetimindeki bankalar- dan Türkiye'ye uzun vadeli krediler sağlanabilir. IMF ve Dünya Banka- sı'ndan alınan kredilerin geri öden- mesinde kolaylıklar sağlanabilir. • Nitelikli sanayi bölgeleri kapsa- mına daha çok çeşit ürün alınarak daha cazip hale getirilebilir. ABD'li yetkililerin 20 milyar do- lann üzerinde olması beklenen paket- le ilgili olarak Türk yetkililere, "Bu pakettekiler Türkiye'nin tüm bek- lentflerini tatmin etmiyor gibi görü- nebifir. Ama,paketekısa vadeli değfl, uzun vadeli çıkarlar açısmdan bak- mak gerekebilir. Türkiye'ye ilişkin yardunlar kongreden özel nıaddeler- le geçmekyerine geniş paketiermiçe- risinde yer alabflir'' mesaj ını verdık- leri öğrenildi. Bu paketin dışında ABD'nin 5 milyar dolarlık bir nakit yardımda da bulunacağı belirtiliyor. YTP LlDERl ISMAİL CEM 'IRAK' TURUNU SÜRDÜRDÜ: Para neyin karşılığı! ANKARA (Cumhuri>'et Bürosu) -YTP Genel Başkanı tsmailCem ile SP lideri Recai Kutan. ANAP Genel Başkanvekili Ekrem PakdemirH'yi ayn ayn ziyaret ederek Irak konusun- da görüş alışverişinde bulundular. Cem, Genel Sekreter İstemihan Tala> ile gerçekleştirdiği ziyarette, iktidann dağınıklığı ve bakanlann birbirleriyle çelişen açıklamalarmın, muhalefetin de adeta iktidann pe- şinden sürükleniyor olmasının Mec- lis dışında kalan partilere büyük sorumluluklar yüklediğini belirtti. Cem, "Türkiye sahipsiztik içinde gözüküyor. Yapılabilecek yanhşlar, Türkhemizin başuıa ciddi sorunlar açar. Kamuoyıında, "Ne güzel.. pa- ralan alacağız' gibi bir hava estiri- hyor. Bu paralan neyin karşüığnı- da ahnaktayız? Bunİan çok rvi dü- şünmek laanT dedi. Pakdemirli de, Türkiye'nin yaşamsal çıkarlan ve geleceğiyle ilgili politikalann kaygı \erici olduğunu söyledi. Pak- demirli, Türkiye'nin, Irak'ıntoprak bütünlüğünün korunması, Türk as- kerinin sıcak çatışmaya girmemesi ve ABD'nin müdahale karannın uluslararası kurumların karanyla pekiştirilmesini sağlayan birpoliti- ka izlemesi gerektiğini söyledi. İnceleme izni anayasa suçu Recai Kutan da Pakdemirli 'yi zi- yaretinde, yabancılara, liman ve ha- vaalanı gibi kimi tesislerde Meclis karan olmaksızın inceleme yapma izni verilmesinin anayasa suçu oluş- turduğunu ileri sürdü. Kutan, Tür- kiye'nin adım adım savaşa sürük- lendiğini söyledi. ATO: HER YURTTAŞIN CEBİNDEN 350 DOLAR ÇIKAR Savaşın faturası ağır ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Ankara Ticaret Odası (ATO) Baş- kam Sinan Aygün, olası Irak sava- şının 2003 yılında Türkiye'ye ma- liyetinin 20 milyar dolan aşacağını ve her yurttaşm cebinden 350 dolar para çıkacağını belirtti. ATO Başkanı Aygün, dün yaptı- ğı yazüı açıklamada, Irak'ta yaşana- cak savaş durumunda tedirginlik ne- deniyle iç borçlanma faizlerinde ya- şanan 5 puanlık bir artışın 2003 yı- lında Türkiye'ye 1.3 milyar dolar. 10 puanlık bir artışın 2.6 milyar dolar yük getireceğini, petrol fiyatlann- da yaşanacak 5 dolarlık bir artışuı ise Türkiye'ye 1 milyar dolarlık ek yük getireceğini kaydetti. Aygün, Türkiye'nin ihracatta 6 milyar dolar, ham petrol ithalatında 2.5 milyar dolar, turizmde 6 milyar dolar, üretimde azahna nedeniyle 2.7 milyar dolar, askeri harcamalar- da 1 milyar dolar, petrol boru hat- tında 400 milyon dolar zarara uğra- yacağmı belirtirken müteahhitlik hizmetlerinde 400 milyon dolar, ta- şımacılıkta 800 milyon dolar, sınır ticaretinde 600 milyon dolar kayıp- la karşı karşıya kalınacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Aygün, mülteci- lere ilişkin yapılacak harcamalann ise 250 milyon dolara yakın bir be- del tutacağinı savıındu. '150 milyar dolar' endişesi Operasyonun Türkiye'ye toplam maliyetinin 20 milyar dolan aştığı- nı ifade eden Sinan Aygün, gelecek yülar itibanyla toplam kaybın ise 150 mılyar dolan bulmasından en- dişe ettiklerini belirtti. AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Kendisini Küçülten 'Siyasal İrade' Daha işin başında, AKP iktidannın uluslararası ilişkilerde çok çetin sınavlarla karşılaşacağı belliy- di, biliniyordu. Kıbrıs. AB ilışkilen ve Irak konulan- nın aynı kavşakta "düğümleneceği" önceden gö- rülebiliyordu. Bu konularda önceki hükümetin ça- balan, devletin vetoplumun bütün unsur ve kesim- leriyle birlikte oluşturulan ilkeli politikalar ve ilişki- lerde sağlanan birikimleryeni iktidar tarafından bir yana bırakılıp. dış politikanın "tersyüzedilebilece- ği" izlenımi verılmemiş olsaydı, bugünkü çetın ko- nularda Türkiye çok daha güçlü bir konumda ola- bilirdi. Ama AKP iktidan bunu yapamadı. Neden yapamadığına ilişkin varsayımlar öne sürülebilir: Da- ha önce verilen sözlere uygun davranılmak isten- miştir; Gül Hükümeti ile 'Tayyip lidertiği" arasın- da "bölüşülemeyen" dış politıka, AKP iktidannın dağınıklık ve ılkesizliğıne kurban edilmiştir. Bu var- sayımlardan hangisi daha önemli bir etken olmuş- tur, şimdıden bilinmez. Ama sonuçta, AKP iktida- n, "s/yasa//>ade"diyediye,Türkiye'nin hareketala- nını kısıtlamış ve kararsızlık ve "iradesizlik" içine düşmüştur. AB ve Kıbnsta küçûlüş Ecevit Hükümeti döneminin sonlannda, AB ta- rafina beklentilerimiz açıkça anlatılmış bulunuyor- du. Türkiye, Ulusal Programı'nın da ötesinde adım- lar atmış, uyum reformlannı gerçekleştirmişti. Ar- tık hakçası, AB yeni üyeler kabul etmeden önce, Türkiye ile üyelik görüşmelerınin başlatılmasıydı. Türkiye'nin bu beklentisine karşılık AB üyelerinden hiçbiri atılan adımlan yeterli görmediklerini öne sürmemişler, sürememışlerdi. Tek söyleyebildikle- ri, "Uygulamanızı görmemiz gerekir" olduğunda da, aldıklan yanıt, "bu bahaneyi öne sürmeye hak- ları olmadığı" idi. llişki ve pazarlık bu noktadayken, seçimi hemen izleyen günlerde AB'ye karşı başlatılan "Tayyip diplomasisi"y\e, pek çok kazanım gerçekten ''ters- yüz" edildi, Kıbns ve AGSP konuları ucuzlatılıp "tarih alma"ya eşit paket unsurian haline indir- gendi ve sanki Türkiye Ulusal Programı'nın da öte- sine geçmemış gibi, yeni "paket"leroluşturmate- laşına gırildi. Bütün buniann sonunda da, AB bütün haklı bek- lentilerimizi "çıkmazayınsonuna"bırakıp, biryan- dan da Kıbns'ı alıp götürme işinde kendisini rahat- lattıktan sonra, AKP sorumlulan -ya da sorumsuz- ları- başan kazandıklarını bile öne sürebildiler. Bel- ki kamuoyuna bir sözde başan "satabilmek" ge- reksinimi duymuş olabilirler ama, bunun Türki- ye'nin geleceğini nasıl tehlikeyesoktuğunu ve ya- kın gelecekteki pazarlık konumlarımızı nasıl kü- çütttüğü "nü göremediler. Şimdi, hiçbir şey elde ede- mediğiniz halde, çok şey kazanmış gibi sevinme- nin, daha sonrasının ileri pazarlık ufuklannı daral- tacağını, artık hiçbir haklı istemde bulunamaz du- ruma düşeceğinizi göremezseniz, devlet yönete- mezsiniz. Irak, yakınlaştıkça.. Tayyip Erdoğan kime, hangi baş başa görüşme- de ne söylemiş olursa olsun, Türkiye'nin Irak'ta yak- laşan bir savaş olasılığı karşısında politikasının ne olabileceği, seçeneklerinin neler olduğu bellidir. Bunlar, Ecevit Hükümeti döneminde oluşturulan dev- let politikası ile saptanmıştır. O zamandan, ABD'nin Irak'a tasarladığı müdahaleyi Türkiye'den destek almadan ve Türkiye'nin sağlayacağı olanakları kul- lanmadan, kolay kolay gerçekleştıremeyeceği bel- liydi. Türkiye'nin söylediği de çok açıktı: BM ka- rarlan ve uluslararası oydaşma ile bir meşruiyet sağ- lanmadan girişılecek bir savaşa Türkiye karışma- yacağı gibi, bu savaşın uzun dönemli olumsuz et- kilerini şimdiden görerek, ABD dahil, bütün ilgili- leri bu konuda uyarmayı da görev bilir. Meşruiyet çerçevesinde girişilebilecek bir müdahale de, za- man ve sonuçları bakımından sınırlı olmalı ve Tür- kiye'den de ancak sınırlı bir katkı beklenmelidir. Her durumda, Türkiye, başkalannın planının bir parça- sı haline gelmeden, kendi hak ve çıkarları dogrul- tusunda kendi gücünü seferber edecektir. Türki- ye'nin, hele on binlerce yabancı askeri kabul ede- rek ve bütün liman, yol ve olanaklarını sınırsız bir biçimde yabancı bir gücün emrine vererek, nere- deyse bütün ülkesini biraçık üs haline getirmesi- ni, kimse beklememelidir. Ancak, nasıl olursa ol- sun, bölgedeki bir savaş, her durumda Türkiye'ye zarar verecektir. Bu zararların en aza indirilmesi, Türkiye'nin herhangi bir katkısı olup olmadığına ba- kılmaksızın, ABD tarafından, stratejik ortaklığımız çerçevesinde mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Umarız, AB ve Kıbns konulanna düşülen yanlış- lıklara, şimdi de bölgesel konularda düşülmez. AKP, hiç değilse bu konuda dağınıklığından kur- tulur, bakanlar, "Tayyip"\n değil, Türkiye Cumhu- riyeti Hükümeti'nin bakanlan olduğunu unutmaz ve daha önce oluşturulmuş politika esaslan ters- yüz edilmez. Yoksa, AKP'nin "sıyasal ırade"s\, baş başa görüşmelerde verilen sözler, bu doğrultuda- ki yabancı baskıları, MGK kararları, halkın ve TBMM'nin savaş karşıtı tutumu arasında gittikçe daha çok sıkışarak, küçülecektir. Anlaşmalar mercek altında Dışişleri HarihV incelemeye aldı ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Dışişleri Ba- kanlığı, 1. Dünya Sava- şı'nın ardından Osmanlı Imparatorlugu'nun Ingil- tere ile yaptığı ateşkes anlaşması ve Irak ile im- zalanan ikili anlaşmala- n incelemeye aldı. ince- leme, Irak'ın geleceğine ilişkin hazırlık olarak ya- pılıyor. tncelenen başlı- ca konular şöyle: • 1. Dünya Savaşı so- nunda Osmanlı Impara- torlugu'nun Irak'ta sa- vaştığı Ingiltere ile ateş- kes hattı. Kerkük'ün In- giltere'ye bırabldığı, an- cak Musul'un Osmanlı Imparatorluğu'na bağlı göründüğü bu hat, Misa- kı Milli sınırlan açısm- dan da önem taşıyor. • Lozan Antlaşması. Türkiye, bu antlaşmada Musul ve Kerkük'e iliş- kin istemlerini kabul et- tirememişti. • Türkiye ile Irak ara- sındaki 1926anlaşması. Bu anlaşmayla, Türkiye 25 yıl boyunca Kerkük petrollerinin gelirinin yüzde 10'unu almaya hak kazanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle