Katalog

Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: CUMHURIYET YÂKFI adınaİLHANSELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız • Yazıişleri Müdürü: Salim -•\Ipaslan#Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Ktıhbarat Cengiz Yıldırıtn • Ekonomi: Öz- lem Yüzak 0 Kultür Eeemen Berköz 0 Spor. Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami Ka- raören 0 Dü/eltme: Abdullah Yazıcı 0 Bıl- gı-Belge. Edibe Buğra 0 YurtHaberlerı. Meh- raet Faraç 0 Avrupa Temsılcisi Güray Öz YayınKurulu: DhanSelçuk(Baş- .\nkaraTemsılcisi MustafaBalbaj AtatürkBuKan Muessese Müdürü Erol REKLAM: p.M. Ltd. Şti. • Genel kari).EmreK.ongar(Damşman), No 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 Orhan Erinç, Hikmet Çetin- hatı, Faks:41950270tzmırTemsılcisi SerdarKızık, kaya, Şükran Soner. Ibrahim \ lİdız. Orhan Bursalı. Musta- fa Balbav, Hakan Kara. H.ZıvaBK 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks-4418745 Erkut • Koordınatör: Ahmet Korulsan • Mu- ha^ebe Biilcnt Yener ( Müdür Gûlbin Erduran#fCoordınator Rcha Işıtman # Genel MüdurYrd. Se\da Çoban 0 Fınansman Müdürü >AdanaTemsılcisı Çetin Yiğetıoğlu, InönüCd 119 tdare: Hüse>in Gürer Çeün Erduran Tel 0212 514 O" 7 53- S \o-l Kat 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 • Satış: Fazilet Kuza 513 S460-61.Faks U2U5138463 \a\ımla>an: ^enı Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık ^ Ş, Baskı: Sabah *ı avıncıhk \ Ş Türkocajı Cad 19 41 CaŞaloglu 34334 tstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0212)512 05 05 (20 haıı Faks ı0 212ı513 85 95 3 KASIM 2002 Imsak. 5.01 Güneş 6.30 Öğle: 11.55 Ikindı: 14.39 Akşam. 17.07 Yatsı: 18.29 Japon araştırmacı Masaru Emoto, insan vücudundaki suyun etkilendiğini ortaya çıkardı İçinizdeki 'suyu' mutlu edinANKARA |AA) - Yapılan bır araştırma, suyun insanı mutlu edebıleceğini ve suyun insandan etkilendiğini ortaya koydu. Masaru Emoto adlı Japon bir araştırmacı. Lnsan vücudunun ve yaşamış olduğumuz yerkürenin yüzde 70'inden fazlasını kaplamakta olan suyun, moleküler yapısının, insanlann düşüncelerinden, sözcüklerinden ve dinlemiş olduğu müzikten etkilendiğini belirledı. HADO Enstitüsü"nün internet sitesindeki habere göre insanlann yaşam kalitesinin, vücutlanndaki ve yerküredeki suyun kalitesiyle bağlantılı olduğunu savunan Emoto, yaşama geçirilen pozitif düşünceler sayesinde insanın vücudunda yer alan suyun, kişiyi mutlu ve esen kılabileceğini bildirdi. Araştırmaya göre müzik terapisinin son zamanlarda popüler olrnasıyla birlikte Emoto müziğin suyun yapısı — ^ ^ — — — — — — üzerindeki etkilerini görmeye karar verdi ve iki müzik hoparlörü arasına birkaç saatliğine distile su koyarak suyun donduktan sonraki kristal formlarını fotoğrafladı. Aynı tip su kristallerine önce Beethoven'ın pastoral müziğini dinleten Emoto, su knstalinin çok güzel şekillendiğini, Bach'ın "AirForTheGString" parçası dinletılen su kristallerinin nispeten düzgün olduğunu, Heavy metal müzik dinletilen su knstalinin ise tamamen şekilsiz ve dağınık olduğunu fotoğraflarla ^——^——^—^^— tespit etti. Bu çalışmayla, düşüncelerin ve kelimelerin su kristallerinin formasyonlan üzerindeki etkisini tespit eden Emoto, bazı sevgı ve nefret kelimelerini kasete kaydederek cam şışelere gece boyunca dinletti. Bu deneyde ise sevgi, takdir ve teşekkür sözcükJeri dinletilen şişelerdeki su kristallerinin çok simetrik ve güzel olduğunu, kin ve nefret sesleri dinletilen kristallerin ise tanınamayacak kadar dağınık olduğunu belgeledi. Japon bilim adamı Masaru Emoto, sitesinde yaptığı açıklamada, "Ketimeler doğanın titreşimidir, böylece güzel ketimeler güzel doğa, çirkin kelimeler çirkin doğa yaranr, bu da kâinaün köküdür" dedi. http://www.hado.net internet adresinden konuyla ilgili aynntılı bilgi alınabiliyor. • Japon bilim adarru Emoto, suyun donduktan sonraki kristal formlarını fotoğrafladı. Bazı sevgi ve nefret kelimelerini kasete kaydeden Emoto, cam şişelere gece boyunca dinletti. Japon bilim adamı sevgi ve takdir sözcükleri dinletilen şişelerdeki su kristallerinin çok simetrik ve güzel olduğunu, kin ve nefret sesleri dinletilen kristallerin ise tanınamayacak kadar dağınık olduğunu belgeledi. Gwyneth Paltrowfümdeşair oldıı Aktris Gwyneth Paltrow, çekimlerine başlauan yeni füminde 1963 yılında kocası onu başka bir kadın için terk ettikten kısa bir süre sonra intihar eden şair Sylvia Plath'ı canlandınyor. BBC'nin internetteki sitesinde yer alan habere göre BBC Fum ve HoOynood'un ortak projesi olan 10 milyon dolar bütçeli "The Road To Perdition" adlı nim ild ünlü şair Plath ve Ted Hughes'ün aşk hikâyesini konu ahyor. Şair rolüne sovunan Paltrow, senaryoyu çok begendiğini, kaliteli bir yaprt ortaya çıkacağından emin olduğunu söyledi. UZMANLARDAN ÖNERİLER: Her yaşın oyunu farklı İSTANBUL(ANKA)- Uzmanlann önerilerine göre erişkinlerin. çocuğun oyununu hoş görmeleri ve oyun süresini olabildiğince kısıtlamamalan gerekiyor. Yetişkinlerin bir yandan çocuğun oyununa ilgi duymalan, ancak oyuna kanşmayıp sadece çocuk isterse yardımcı olması öneriliyor. Uzmanlar, ailelere yaşa göre oyun seçimi konusunda şu bilgilen veriyor: 2 yaşa kadar: Bebeğin yapabıldiğı hareketleri tekrarlatan. yeni hareketlere özendiren, uzanma. tutma, sallama, atma, dönme gibi oyunlar oynanır. Kişiler arası bağlan kuvvetlendirmek için değişik yüz ifadeleri ve ses tonlan ile konuşulan oyunlar oynanır; okşama, sevme gibı karşılıklı ıhşkilere girilir. 2-7 yaş arası: Duyma ve konuşma yeteneğini geliştirmek için şarkılar ve tekerlemeler söylenir, hikâyeler anlahlır, müzik dinlenir. Yaralanma nskine dikkat ederek kaba motor becerileri geliştiren yürüme, koşma, zıplama, dengede kalma. atma ya da tutma, tırmanmayı içeren oyunlar oynanır. Özellikle el kullanımmı geliştirmek içm; boyama. çizme, katlama. yapıştırma, kesme, düğümlemeyi içeren oyunlar tercih edilir. Kişiler arası ilişkileri öğreten 'evtilk' gibi rol oyunlan da çocuğun sosyal uyumu açısından önemlidir. Evde. anne babadan bır süre ayn kalmayı öğrenmesi için de gözetim alhnda olarak bahçede oynayabilir. 7-11 yaş arası oyun seçimi: Konuşma yeteneğini daha da pekiştiren; kelime oyunlan, şarkılar, bilmeceler, tekerlemeler gıbi oyunlara geçilir. Uzmanlara göre takım sporlan, yanşmah oyunlar; değişik meslekleri, görevleri, farklı sosyal rolleri deneyebileceği oyunlar bu dönem için önem taşiyor. 11 yaşmdan sonra: Arhk daha karmaşık, kurallı, soyut oyunlara geçılebilır. fazla model Best Maxı 13Kim, Pierre HardaFSarı fazla seçenek , ujıızar f\ırrnızı Peşin fıyatına (1+9) 10ay fazla avantaj taksit Istikbal'de I uıı ı ürünlerde %20 n.^kıt odeme Karrpanycı T C Sonayı Bakanl»gı r n 25 Mayıs 1994 -o' h « 21 940 soyılı Kejmı Gazete de yayımlaran reblıgıne jygurdur 26 10 2002 tanhmde bcşiayon campanya 15 12 2CC2 larıhı™ kadar surecek c up ûretınt *e stok ımkötlar.yfa iimrlıdır Ufıkba 1 ufunler uzer nd« onceden be-,ırtmeVsızifi değf}iklık yapma baldmo sahıphr Kornpanya kojtfHorıyİG ilgilı aynnhlı bıigt ıçm, lurfen bır ijJıfcbal Yerkılı So)rcıs('na bojvvrurjz UtıkbalA$ OSB 14 Cad No 13 38070 Koy»fi dahası var. D8DQ 361 55 58 s t i k b a t r " Y a f a n a c a k ç o k f e y v a r Yrd. Doc. Kandır Oyuncak seçerken dikkaüiolun ANKARA(AA)-Gazi Üniver- sitesi'nce (GÜ) yürütülen bir araştırma, çocuğun oyun hamu- ru, boya malzemeleri ve elişi kâğıtlanyla yaptığı çalışmala- nn yaratıcılığı gelıştirdiğini or- taya koydu. GU Mesleki Eği- tim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Anabilim Dalı öğre- tim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Adalet Kandır ile Dr. Nilay Er- demir'in Keçiören Sevgi Ana- okulu'nda yürüftüğü araştırma- da, "boyama sa\falan, kurma- h, konuşan oyuncaklar gibi ço- cuğa hazır sunubnuş ovııncaklar yerine oyun hamurları, eBşi kâ- ğıtları gibi malzemelerin, yara- tıcüığı geliştirdiği" belirlendi. Çocuklann oyun oynarken mü- dahale etmek istediklerini be- lirten Kandır, çocuklann, başka- lannca oluşturulmuş, sadece düğmeye basarak kullanılan oyuncaklardan hoşlanmadıkla- nnı öne sürdü. Çocuğun, oyuncağı söküp tak- mak, parçalannı kurcalamak, nasıl çalıştığını ka\Tamak iste- diğini dile getiren Kandn-, anne babalann w Dünya kadar para verdik, 2 günde bozuldu" yakın- malarının temelinde, çocuğun bu keşif duygusunun yattığını söyledi. "Pahah oyuncak, iyi oyuncak demekdeğildir'' diyen Kandır, anne babalardan çocuk- lannı, hayalgücünü geliştirecek çalışmalara yönlendırmelerini istedi. Kandn""a göre kil, çamur, oyun hamuru, kâğıt hamuru, se- ramik hamuru gibi maddelerle yapılacak yoğurma çalışmalan şu becerileri geliştiriyor: u* Dokunma duygusunu ge- liştirir. ı>* Parmak kaslannın geliş- mesine. ellerin daha becerikli kullarulmasına yardımcı olur, t^ Üç boyutlu şekillerin fark edihnesine ve nasıl düzenlene- ceğini anlamasınayardmıcı olur, Kandır. kutular, plastik şişe- ler, kapaklar, mantarlar, düğme- ler, yünler gibi artık malzeme- lerin çeşitli etkinlikler için ço- cuğa sunulabileceğini söyledi. Okyanusta 26 gün hayatta kaldı • LONDR4 (AA) - İngiliz Kraliyet Donanması'na ait bir savaş gemisi, 26 gündür okyanusta yağmur suyu içerek hayatta kalmayı başaran bir kişi\i kurtardı. İngiliz firkateyni HMS Grafton'un komutam Richard Thomas, Karayibler açığında sürat motoru de\Tİldikten sonra sürüklenen Lenny Leon Peter'ın, Guadeloupe'un 1100 kilometre açığında önceki gün kurtanldığını söyledi. Thomas, dev okyanusta minik bır botta hayatta kahna mücadelesı veren Peter'm şansmm milyonda bir olduğunu belutti. Savaş gemisi tarafmdan kurtanlan Peter, Jamaika"ya götürülerek tedavi altına almdı. HMS Grafton, olay sırasında Karayibler'de uyuşturucu kaçakçılanna karşı devriye geziyordu. Hurley Panis'e yerleşiyor • ANKARA (AA)- Ünlü model ve oyuncu Liz Hurley, tngiltere'de paparazziler taranndan özel hayatına saldın yapıldığı gerekçesiyle Paris"e yerleşmeye karar verdi. Paris'te Eyfel Kulesi'nin yakınlannda bir ev aramaya başlayan Hurley'nin yakın bu" arkadaşı, "Liz'in Londra'da özel hayatı kahnadı. Paparazzilerden bıktı. Şimdi bunun önüne geçmek için taşmıyor" açıklamasında bulundu. l\lew Rlms Türkiye'de • İstanbul Haber Servfei - Dünyanın önde gelen film dağıtım şirketlerinden "Kew Films International", Türkiye'de sinema zinciri kurmak için harekete geçti. Merkezi Los .Angeles'ta bulunan, Bulgaristan ve Romanya'da da faalıyet gösteren şn-ket, Türkiye"de 22 yıldır video pazanna ve televizyonlara film sağlıyor. Şirket aynca Intermedia, Europa, Gaumont, New Line gibi yapım şirketlerinin distnbütörlüğünü yapıyor. Sette bir paraşütçü kayboldu • Haber Merkezi - Ünlü aktör Bruce Willis'in "The VVhole Nine Yards 2" adlı filminın çekimleri sırasında bir paraşütçü Pasifık Okyanusu'nda kayboldu. Filmin çekimleri sırasında Pasifik Okyanusu üzerinde rol gereği helikopterden sahile atlayan 9 paraşütçüden ikisi okyanusa düştü. Kurtarma timinin helikopter ve botlarla yapılan aramalar sonucunda paraşütçülerden ancak bin kurtanldı. AL GÖZTOI SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Ansızın Gelen SevgiliSeımhFDnıy'agörebanana- zar değdi. Içten içe beni kıskanıyor ya, "öyle Kaş'lara gider, denizlere gi- rer, dalarmısın. olacağıbuydu r diye- rek, bütün gizli düşüncelerini açığa vurdu. Neyse onun sözünden bana bir zarar gelmez ama galiba nazara geldim. Hazırlannı, içinizın kıpır kı- pır ettiği, akşamı heyecanla bekledi- ğiniz bugün sizlerepek de iç açıcı ol- mayan şeylerden söz edeceğim. Bi- raz katlanın. çünkü akşamın ilerlemiş saatlerinde anlatacaklanmdan çok daha iç karartıcı gerçekler duymanız pek bir mümkün. Ben şimdiden sizi alışhnyorum. Evet, herkesin başına gelebilir. Evet, bir gün herhangi bir saatte o güne ka- dar çok hoyrat kullandığınız bedeni- niz size isyan edebilir ve "canun be- nim başıma gelmez, benim genlerinı çok sağlam, beni asla bulmaz'" dedı- ğiniz şey, o korkutucu adıyla kanser sizin için ansızın bir gerçeklik kaza- nabilir ve endişenin ve korkunun üst boyutlaraulaş- nğı,kendivar- lığınızındışın- da her şeyin anlamını yitir- diğibirzaman parçası yaşa- yabüirsiniz. Düşmeyen birateşvegöz- kapağımın bi- rinde ansızın üremeye başlayan bir kitle. Öncele- ri önemsemiyorum, ama zaman ge- çiyor, benim gibi on yılda birgrip olan biri için dehşet verici bir şey, ateş sü- rüyorve gözkapağımdaki kıtle büyü- yor. Ve bir gece ansızın ciğerlerimin filmini çektirmem gerektiğini düşü- nüyorum ve anında her yanım ter içinde kahyor. Ciğer fılmini çektir- mekten resmen korkuyorum. Bazı kadınlann kadın doktoru korkusuna benzeyen bir korku değil bu, düpe- düz ciğerlerimde bunca zaman içti- ğim sigaralann yaptığı tahribatı gör- mekten korkuyorum. Sanki, artık za- manı geldi gibi bir şey, bu kadar si- gara, bu kadar stres sonunda olaca- ğı buydu! Üsteük gözkapağımdaki kitle gi- derek büyüyor. "Canun bir yağ kit- leskfir" deyip işi hafıfe alacağım ama yapamıyorum, bir yandan ciğerle- rimden gelen o garip ses, düşmeyen bir ateş ve çok sevdiğim canım arka- daşım gazetemiz yazan Şükran So- ner'in, ben ona çok eski bir hukuka dayanarak hep "Ketend" derim, evet onun iki ay önce geçirdiğı operas- yon. Şükran'ıngözkapağında ansızın büyüyen kitlenin kanser özellikleri gösterdiği tespit edildi. Neyse şimdi iyi, sapasağlam. Ama ben bunu öğ- rendimya, gözkapağımdaki kitle bü- yüyor ya. açıkça dehşet içindeyim. Korkudan donmuş gibiyim. Kımse- ye bir şey söyleyemiyorum ama kor- kunun ecele faydası yok. Sonunda bütün bu işleri bir çırpıda çözen ka- dim dostlanmdan birini anyorum ve endişe dolu maceram başlıyor. Cığer röntgenleri, gözkapağımda- ki kitlenin bir süre gözaltına alınıp iz- lenmesi gerekliliğı, beklemek. Ga- rip bir şey, bir süre sonra korku gidi- yor yerine neler olabileceğini düşün- meye başlıyorsunuz. "Evet" diyor- sunuz, "pek çok dostumun, arkada- şımın başına gelen şe>r benim de ba- şıma geldi. Şimdi yapıla- cak en güzel şey, hayatını baştan sona gözden geçir- mek.Neleriyi- tinraşsin,nele- rikazannuşsm, kaç kez âşık olup kaç kez ağlamışsm, hangi başarıSEhklar seni hep kovala- nıış, hangi küçük muthıhık parçala- nyla o\-alanmışsın. Sözün ksası. ba- kalun yaşadığın ha> at gerçekten, iyi kivaşadmdiyebileceğinbirhavatmı?'' Evet, başladım hayatımın dökü- münü yapmaya. Doğrusu bu döküm işi çok zormuş. Hani elinde bir tera- zi de yok. Bazı şeyleri artı hanesine, bazı şeyleri eksi hanesine sadece be- nim değerlendirmelerim gönderebi- lir. Peki ben ne kadar objektif olabi- lirim. Hem neden objektf olmam ge- rekiyor ki, her şey için bir tek kendi- me karşı sorumluyum, hele de böy- le ateşim düşmez, gözkapağundaki kitle böyle büyürken. Çok zor iş. Birzamanlar acılar çek- tiğim, günlerce üzüldügüm bır olay şimdi bana neredeyse gülünç geli- yor, \ r sy canına, ben bu kendi kendim- le dalga geçmeye çok genç başlama- hymışım. Yazıİc epeyce şey yitirmi- • Arkası 8. Sayfada