17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 KULE CAMBAZI SUNAY AKIN Kızım Ilgın ve Nâzım Hikmet!.. 7 am sırası işte!.. Kimsecik- ler yokken ortalıkta elıne bir taş alır ve olanca kuv- vetiyle firlatır pencereye <k>ğru... EyvahL Hiç düşünmediğı. «ialıa doğrusu, küçük aklıyla hesaba katmadığı bir şey olur o an; kınlan carnın çıkardığı ses, başına toplar ev- deld herkesi. Başını omuzlan arası- na gömmesine neden olan şaşkın ve bir o kadar da kızgın bakışlar altın- da. dokunsanızağlayacaktırneredey- se... "Neden kırdm camı?" Çocuk, şu yanıtı verir yutkunarak: "Camdan bir uçak yapmak için!" O gün, kınk cam parçalanndan yapmak istediği oyuncak uçak kadar berrak ve yalın düşlennden dolayı hayatı boyunca yargılanacak olan Nâzım Hikmet'in, ilk sorgu günü- dür. Şairin, on üç yaşında yazdığı bir şiirinde, uçağın camdan yapılmadı- ğını öğrendiği anlaşılır: "Gökyitünde tayyareler uçurtan Denizlerin altında taht-el bahir yürüten Benim öz babam çeliktir " Şiirin yazıldığı 1915, uçaklann ve denizaltılann ilk kez kullanıldığı Bı- rinci Dünya Savaşf nın başladığı yıl- dır. Aynı yıl, Çanakkale'ye gelen "yedi düvel" hiç de beklemediği bir direnişle karşılaşacak ve bu savaşta Nâzım Hikmet çok sevdiği dayısını kaybedecektir: "Bana âlifedakârlık dersleri hep veren Vatan içinfeda-yı can etmenin Usulünü öğreten Millet için ölmenin Büyüklüğünü telkin eden " Nâzım Hikmet'in yaşamında apayn bir yeri vardır Çanakkale Sa- vaşı'nın. Emperyalizme karşı dire- nen nice insanın can verdiği günler- de, Nâzım Hikmet de Bahriye Mek- tebi'nin sınavına hazırlanmaktadır. Bir gün, Coğrafya dersine yardımcı olur diye, babası büyük bir harita ge- tirir eve. Şair, ük şiirlerini yazıyor ol- sa da. son çocukluk dönemini yaşa- dığı ıçın oyundan henüz vazgeçme- miştir. Kız kardeşiyle paylaştığı oda- nın halısını kaldınr ve haritaya baka- rak Çanakkale Boğazı'nı yere çız- dikten sonra yedi yaşındaki Sami- ye'ye seslenir: "Haydi, geç karşı- ma da savaşalım seninle." Bınlerce insanın kınldığı Çanak- kale, bir oyun alanına dönüşmek üze- redir, ikı çocuk arasmda... Ağabeyinın davetinı kabul eden Samıye Hanım'ın parlak bir fikır ge- lır aklına: babasınm çalışma masası- nın üstünde, bir çubuğa asılı duran kurşunkalem vardır!.. Hemen onu getırir ve bir oyuncak keşfetmenın mutluluğuyla haykınr: "İşte, bu da benim vincinı oldu." Nâzım Hikmet, kardeşinin elinde- ki kalemden ayıramaz bakışlannı. O an, bir oyuncak olarak algılasa da, kalemin gücüne ilk kez tanık olmak- tadır! Samiye Hanım, ağabeyinin "Onu bana vereceksin" demesiyle koru- mak için arkasına gizler kalemi: "Hayır, onu ben buldum. O benim vincim." Bu söz üzerine Nâzım Hikmet, sa- vaş ilan eder kız kardeşine. Samiye Hanım o günü, savaşın ne olduğunu. nasıl başladığını öğrendiği gün ola- rak anacaktır. Elleri çok hünerliydi' Nâzım Hikmet, oyuncak yapmak konusunda oldukça başanlıdır. Ken- di yaptığı oyuncaklarla oynamıştır sürekli olarak. Şairin, hiç de bilin- meyen bu özelliğini şöyle anlatır Sa- miye Yaltınm: "Elleri çok hünerliy- di. Kâğıttan toplar, askerler, aske- ri arabalar, gemiler yapardı. Bana da öğretmişti yapmasını." 1915 yılında şaır. Çanakkale Sa- vaşı'nm etkısiyle kahramanlık şiir- leri yazmakta ve oyuncak olarak da kâğıtlardan savaş araçlan yapmakta- dır. Ne gariptir ki, yıllar sonra, 1933'te, bir sabah erkenden evine baskın düzenleyen pohs, kitaplan ve daktilosuyla birlikte şairi de alıp gö- türecektir. 0 gün, Çanakkale Sava- şı'nın yıldönümü olan 18 Mart'tır!.. Nâzım Hikmet'in, Macaristan'da "Çocuklar çabucak ahbap oluyor benimle / Hapishanede pencereme gelen kuşlar da öjleydi" dızelennı yazdığı 1954 yılında doğan Selçuk Demirel "Mumuk Oyuncakçıda" adlı kitabında şunlan yazar: "Oyun- cak dükkânında zaman ne kadar da çabuk geçiyor! Ayrılma vakti çoktan geldi bile. Trampetli asker, bu güzel gecenin anısına, trampe- tini Mumuk'a hediye ediyor. Mu- muk ve arkadaşlan bu kadar ça- buk aynldıklan için çok üzülüyor- lar. Fakat birbirlerini hiç unutma- yacaklar." Çocuklara okumayı sevdıren bu ki- tabı, bir gece, yatağının başucunda kızım Ilgın a okurken, son sayfasın- daki resme takıldı gözüm. Selçuk Demirel, oyuncakçı dükkânının ya- nına bir kitapçı çızmiş. Yansından da daha az bir kısmı görünen kitapçının vıtrinindeki kitaplar arasında bir afiş göze çarpıyor... Nâzım! Evet, Nâzım Hıkmet'tir afişte gülümseyen... Bu aynntıyı yakalamanın mutlu- luğuyla öptüm uyuyan kızımı... Ve pencereden yıldızlara bakarak "Te- şekkür ederim Selçuk Demirel" dedim; "Kızımın dünyasına Nâzım Hikmet'i usta çizgilerinle konuk ettiğin için sana teşekkür ederim." Nâzımın memleket sevdası Nâzım Hikmet, sanıldığının aksi- ne, ayn düştüğü yıllarda bir kez gel- miştir çok sevdiği memleketine!. Hem de, ölümünden yaklaşık dört ay önce... Şairi, Tanzanya'ya götüren uçak Anadolu'nun üstünden geçmektedir. Çocukluğunda, uçak yapmak için bir penceresine taş attığı memleketini görebilmek için iyice dayar yüzünü uçağın penceresine. . Nâzım, sekız bin metre yükseklikten, bulutlar ara- sında bir görünüp bir kaybolan mem- leket toprağına bakmaktadır. Şubat- tır aylardan. Anadolu'da kara kışın hüküm sürdüğünü düşündükçe tıtrer şairin yüreği... Başını bir an ayınr pencereden. Ar- kadaşlan, yüzünün gözyaşlanyla ıs- landığını görürler. Nâzım Hikmet, dudaklarından şu söz döküldükten sonra, yeniden uçağın penceresine çevirir bakışlannı: "Şu an, bu uçağın düşmesini is- tivorum!.." TÜYAP'm Beylikdüzü'ndeki kitap, sanat ve bilişim füarlan bugün sona eriyor leştiridenşiireyazın insanlarımızKültür Servisi - Beylikdüzü TÜYAP Fu- ar \e Kongre Merkezi'nde düzenienen ve bugün sona erecek olan '21. TÜYAP İstan- bul Kitap Fuan' etkinlikleri çerçevesinde önceki gün de çok sayıda söyleşi ve panel yapıldı. Evrensel Basım Yayin tarafindan düzen- lenen. Zeki Coşkun, Eray Canberk, Ad- nan Özyalçıner'in konuşmacı olarak katıl- dığı 'Günümüzde Eleştiri ve Asım Bezir- ci'nin Eleşfirnıenliği' konulu paneli Yıl- maz Onay yönettı. Adnan Özyalçıner, ül- kenıızde çağdaş eleştirinin Cumhuriyet'le baş.adığını belirtirken edebiyatı okur açı- sından ele alan Nuruilah Ataç'ın izlenim- ci cznel eleştirinin ön- cüsi olduğunun altını çizü. Asım Bezırci'nin dürya görüşünün 'bi- linden ve sosyalizm- deı yana' olduğunu vunulayan Özyalçıner, "Cha göre eleştiri, bir olaın, bir sanat eseri- nin bir yazann nesnel olaak incelenmesidir. Beirci, nesnel ve öz- nelkarşıtlığın Mark- sisı bakış açısıyla gi- derlebileceğine inanı- yoı Asım Bezirci ede- biyt araştırmalanna k o u olacak bir eleş- tiraendir" diye ko- mını. Eeştirmenliği 'ya- Kitap Fuan bu yıl beklenendeo daha çok ilgi gördü. zaıa toplum arasında bir köprü' olarak tannlayan Eray Çanberk, "Asım Bezirci kedini okuru yetiştirmekle görevli gö- rüdü. Bezirci öz ve biçim konusunda ge- tiriği yenilikler yanında sosyalist yazar- l a m nasıl bir yol izlemesi gerektiğini gö«rdi" dedı. Zeki Coşkun ise konuşma- s ı r a 'Türkiye'nin en önemli, en saygın d r i r m e n i kimdir' sorusunu irdeledı. Nur ZarakolıTnun yayıncılığı ünün bir dığer etkinlıği ise Belge Ulus- laırası Yayıncılık'ın düzenlediği, Emin J<raca'nın yönettiği ve Vedat Günvol, S e m Belli, Yıldız Sertel ile Arslan Ba- ^«Kafaoğlu'nun konuşmacı olarak katıl- «3ı "Yavinlama Özgürlüğü ve Ayşe Nur I^akolu'nun Yayıncılığı' konulu panel- «3ı 8 Ocak'ta kaybettiğimiz Ayşe Nur Za- •~a>lu'nun acısının hâlâ yüreklerde oldu- ğunu söyleyen Vedat Günyol, "O düşünce özgürlüğü kahramanıydı. Her altı ayda bir hapse girerdi" diye konuştu. Sevım Bellı ise Zarakolu'nun halklann kardeşlığı- ne ınandığını ve bunun onun vasiyetı oldu- ğunu dile getirdi. Zarakolu'nu 'basın öz- gürlüğünün kurbanı' olarak niteleyen Yıldız Sertel, ailesinin sürgüne gitmesine yol açan 1945 'te yaşanan Tan gazetesi ola- yını anlattı. Dostlan Orhan Kemal'i anlattı Tekin Yayınevi - Orhan Kemal Kültür ve Sanat Merkezi tarafindan düzenlenen, 'Orhan Kemal Dostlan ile Buluşma' ko- nulu söyleşıye, Adnan Özyalçıner, Konur Er- top, Hayari Asılyazıcı veErolŞ.Erdlnçkatıl- dı. Orhan Kemal"in ro- mancılığında gerçekçi- liğin önemi üzerine ko- nuşan Adnan Özyalçı- ner. "Orhan Kemal hep tamdığı insanlan yazdı. Yapıtlarında, geçim derdinden, yok- sulluktan söz etti. Gerçekçi bir yazar olarak dış gözlemden yararlanırken karşı- lıklı konuşmalara da yer verdi" diye konuş- tu. Konur Ertop tiyatro eserlerini irdelerken Hayari Asılyazıcı da in- san olarak Orhan Kemal'i ele aldı. Erol Ş. Erdınç ise Orhan Kemal'le olan anılannı anlattı. Türkiye Yazarlar Sendikasının düzen- lediği. Arife Kalender, Ertan Mısırlı, Ah- met Soysal, Metin Kaygalak'ın konuşma- cı olarak katıldığı 'tlhan Berk'e Saygı1 ko- nulu paneli. Orhan Alkaya yönettı. 21. TÜYAP Kitap Fuan Onur Yazan tlhan Berk'in şiırlennı ırdeleyen Arife Kalender, Berk'ın şiirlennde bakmarun ayn bir yeri olduğunubelirttı: "tlhan Berk sözlerle re- sim yapar. Erotizmi en açık seçik ele alan şairdir." Ahmet Soysal, Berk'in sürre- alizmden etkilendiğini ve onu özgün bir ya- ratıma dönüştürdüğünü söylerken Metin Kaygalak, Berk' in şiirinin dinsel izdüşüm- lerini irdeledi. Ertan Mısırlı ise Berk'in di- lin sınırlannı genişletmenin ötesinde çatlat- tığına değindi. enç izleyici kitlesine farklı disiplinleri bir arada sunarak yapıtlan okumalannı, hatta işlere katılmalannı sağlayan oluşumlar ftıan zenginleştiriyor. Sanat Fuarı'nda alternatif yapılanmalar Kültür Servisi - 12. tstanbul Sanat Fuan, 21. Kitap Fuan gıbı Tepebaşf ndan sonra bu yıl ilk kez Beylikdüzü'nde açıldı. Kitap fuan izleyicisinin de ilgisiz kalmadığı sanat fuan- nın, yeni yerinde gemş alana rahat rahat yayı- ldıgı. yine de kitap fuan kadar ilgi görmeyip daha 'seyirlik' olduğu da bir gerçek. îki fuar, satış konusunda aynı kitleye hitap etmese de görsel sanatlan tamtmak, yeni oluşumlan sun- mak açısından sanat fuannın önemli bir boş- luğu doldurduğu gözleniyor. Türk resminin önemli isimlenmn yapıtlan- na her yıl olduğu gibi bu yıl da yer verilen fu- arda, özellikle alternatif yapıdaki kuruluşlar dıkkat çekiyor. Genç izleyici kitlesine farklı di- siplinleri bir arada sunarak onlaruı da yapıtla- n okumasını ve hatta işlere katılmasını sağla- yan oluşumlar fuan oldukça renkli ve zengin kılıyor. Bu anlamda Eczacıbaşı Sanal Müzesi'nin sanal ortamda sunduğu sergileri, ilk kez sanat- severlerle buluşturması önemli bir girişim ola- rak göze çarpıyor. '60 Yıl 60 Sanatçı' başlı- ğını taşıyan ve küratörlüğünü Ali Akay, Le- vent Çalıkoğlu, Haşim Nur Gürel'ın üstlen- diği sergıde Emre Zeytinoğlu'ndan Mukad- der Şimşek'e, Nazif Topçuoğlu'ndan Ser- kan Ozkayaya, Irfan Önürmen'den Selim Birsel'e geniş bir yelpazede, farklı anlatım bi- çünlerini sunan sanatçılann işlen yer alıyor. Sergıyi önemli kılan bir başka özelhğiyse öğ- rencilere rehber öğretmenler eşliğinde yapıt- lann tamtılması ve aynı zamanda sergi alanı- na da yayılarak resim yapmalanna olanak ta- nınması. Karşı Sanat Çalışmalan. Bir Kültür Sanat Merkezi, Asmalımescit Sanat Galerisi de bu anlamda dikkat çeken galeriler arasın- da. Bir başka önemli durum da birçok genç sa- natçının yapıtlannın farklı birçok galende ser- gileniyor olması ve usta sanatçılara bu genç sa- natçılann yapıtlannın da eşlik etmesi. Bunun örneklerini ise Heykeltıraşlar Derneği, Evin Sanat Galerisi gibi standlarda görebilıyoruz. Sanat Fuan, tuval resminden videoya, fotoğ- raftan yerleştirmeye, heykele uzanan, hem geçmişın hem de bugünün ve geleceğin sana- tından izler sunan yapısıyla gemş ve renkli bir açılım sunarken önemli bir eksiklik olarak, ki- tap fuan kapsamındaki panel, söyleşi gibi et- kinliklerin sanat fuan için sadece hafta sonla- n ve sınırlı sayıda olması söylenebilir. Aynca artık iki ayn sanat fuan düzenlenen Istan- bul'da, sanat izleyicisinin kazanılması ve sa- natçı açısından iki fuann belki de farklı dö- nemlerde yapılması daha anlamlı olacaktır. Küçüklere yönelik sanat ve spor • Kültür Ser\isi - TED Zonguldak Koleji sanat ve sporun farklı dallannda sürdürdüğü kulüp çalışmalanna bu eğitim döneminde de devam ediyor. Okul öğretmenleri ve çevre sanatçılannuı ışbirliğiyle yaşatılan kulüpler arasında tiyatro, Ingilizce drama, gezı inceleme, orkesta ve fotoğraf kulüpleri yer alıyor. Öğrencilerin kendı alanlannda ve ders saatlen içinde yer alan bu çalışmalar dönem sonunda okul içındekı diğer etkinlıklerle birlikte toplu olarak sunuluyor. ilk kez geçen eğitim dönemınin yansında başlayan fotoğraf kulübü çahşması ise fotoğrafçılıgın teknik ve görsel temel bilgılerinin öğrencilere venlmesi ve siyah-beyaz fotoğraf uygulaması sunuyor. British Independent Film Ödülleri • Kültür Servisi - British Independent Fılm Ödüllen sahiplerini buldu. Ken Loach'ın tartışma yaratan yapımı "Sweet Sıxteen' en ıyi fılm seçılirken fılmin genç yıldızı Martin Compston da en umut veren oyuncu ödülüne değer görüldü. Sweet Sixteen, küfiir ve cinselik ıçeren sahneleri nedenıyle tngiltere'de sansüre takılmış vel8 yaşından küçüklere gösterilmesı yasaklanmıştı. Ülkemizde hâlâ göstenmde olan 'Kanlı Pazar' Paul Greengrass'a en iyi yönetmen ödülünü kazandırdı. Filmde insan haklan savıınucusu rolünde olan James Nesbitt ise en ıyi erkek oyuncu seçildi. Jean-Philippe Collard Bilkenfte • Kültür Servisi - Bilkent Senfoni Orkestrası, 5 Kasım Sah akşamı saat 20.00'de Bilkent Konser Salonu'nda v ereceği konserde, ünlü Fransız piyanist Jean- Philippe Collard'ı konuk ediyor. Orkestrayı Emıl Tabakov 'un yöneteceğı konserde, Ravel'in 'Ma mere l'oye' süiti ile Sol Majör Piyano Konçertosu ve Stravinski'nin Ateş Kuşu seslendınlecek. Konserin biletleri, Bilkent Konser Salonu Gişesi'nin yanı sıra Beymen (Karum), Çarşı Mağazası (Çankaya), Dost Kitabevi (Kızılay, Kavaklıdere, Ankuva) ve Diapasondan (Kavaklıdere) temin edilebilir. 21. TÜYAP KİTAP FUARI'NDA BUGÜN • I\TEREXPO SALONU 13 00 14.20: 'Psikolojik Travma' (Türk Psıkologlar Derneği) adlı panel. Yöneten: Ufuk Sezgin. Konuşmacılar: Jülide Aralık, Ayten Zara Page, İbrahim Eke. • 14.25-15.10: 'Cinsel tşlev Bozukluklan' (Türk Psıkologlar Derneği) adlı konferans. Konuşmacı: Arşalus Kajır. • 15 15-16 00: 'Madde Bağımhlığı, Birey ve Topluma Yaşattıklan' (Türk Psıkologlar Derneği) adlı söyleşi. Konuşmacılar: Behice Boran. • 16.30-17.30: 'Nietsche ve Düşüncesi' (Ithaki) adlı söyleşi. Konuşmacılar: Oruç Aruoba, Zeynep Sayın, Can Alkor. • 17.45-19.00: 'Avrupa İnsan Haklan Mahkemesine Ferdi Başvuru' (TC Kültür Bakanlığı) adlı konferans. Konuşmacı: Şükrü Yurttaş • MARMARA SALONU 13.30-15.00: 'Türk Laikliğinin Problemleri' (Cumhuriyet Kitap Kulübü) adlı söyleşi. Konuşmacılar: Erdoğan Aydın, Miyase İlknur • 15.15-16.45: 'Aydınlann Toplumsal Yükümlülüğü' (Ceylan) adlı panel. Yöneten: Mukaddes E. Çelik. Konuşmacılar: Vedat Türkali, Haluk Gerger, Kutsiye Bozoklar, Hacı Ornıan • KARADENtZ SALONU /13.30-15.00: 'Osmanlfdan Günümüze Eğitim' (Bilgi Üni. Yay.) adlı konferans. Konuşmacı: Necdet Sakaoğlu. • 15.00-16.30: 'Beni Kimse Anlamıyor' (Türk Psikologlar Derneği) adlı panel. 5 Konuşmacılar: Aysın Turpoğlu, Serdar Değirmencioğlu, trem Bray, Yeşim Korkut, Hale Aksuna Ergenç. • 16.30-18.00: 'Rıfat Hgaz'ın Eğitimci Yönü' (Çınar) adlı panel. Yöneten: Mehmet Saydur. Konuşmacılar: Mehmet Başaran, Niyazi Altunya • BLTYÜKADA SALONU ' 14.00-15.00: '2000'li Yıllarda Türk Öykücülüğü' (PEN Yazarlar Derneği) adlı konferans. Konuşmacı: Aysu Erden. • HEYBELtADA SALONU 13 30 15 00: 'Edebiyat ve Felsefe Açısından Aşk' (Bulut) adlı konferans. Konuşmacı: Afşar Timuçin. • 16.00-16.30: 'I. Cumhuriyet Üzerine Notlar' (Birey) adlı söyleşi. Konuşmacı: Mehmet Altan. BLGUN • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 14.00, 16.30 ve 19.30'da 'Akıl Defteri' adlı filmin gösterimi. (0212 293 tt 70)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle