20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURIYET VÂKFI adına tLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: tbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Saünı A^»sfan#Sonımlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara İstıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı. Öz- lem V üzak 9 Kültür Egemen Berköz 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami Ka- ,_ T , raören • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Bil- ka\a. Şükran Soner. İbrahim H ZıyaBK. 1352 S 2?TeI 4411220. Faks. 4418745 gı-Belge Edibe Buğra • YurtHaberlen. Meh met Faraç # Avrupa Temsılcısı. Güra\ Öz YayınKuıu)u:DJıaııSelçuk(Baş- AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba\ AtaturkBuKan Müessese Müdürü- Erol REKLAM: PJM. Ltd. Şti. • Genel kan). EmreKongarfDaruşman). No 125. Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Erkut • Koordınator: MüdürGûlbin ErduranİKoordıraıör. Orhan Erinç. Hikmet Çetin- hat), Faks-4195027 #lzmırTemsılcısı. SerdarKızık, Yıldız, Orhan Bursalı. Musta- fa BaJba\. Hakan Kara. AdanaTemsılcısi'Çetin Yiğenoğlu. lnönuCd 119 S No 1 KatM.Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15 Ahmet Korulsan # Mu- Reha Işıtman • Genel MudürYrd hasebe Bülent Yener# S«\da Çoban • Fınansmuı Müdûıu tdare Hüse\in Gürer Çetin Erduran Tel 0212 514 C 53- • Satiş Fazilet Kuza 513 S4 60-61 Faks: 0212 513 8463 Ya>un!a>aı: VenıGun Haber •"ıiansı Basınve Vavmcılık A Ş. Baskı: Sabah \avincihk \ Ş TurVocagı Cad 39 41 Cağaloğlu ?4?"4 lstanbul PK 146 - Sırkecı 14435 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hat) Faks 10 212)513 85 95 18KASIM2OO2 İmsak:5.16 Güneş: 6.48 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.28 Akşam: 16.52 Yatsı: 18.17 Aktönler suçlamyor • ANKAR\ (AA) - ABD'nın Los Angeles kenti savcılığı. pedofili soruşturması çerçevesinde Amerikah aktörler Paul Reubens ve Jeffrey Jonas hakkında suç dosyası hazırladı. j Jones'un a\nkatı, Los .Angeles ' Times gazetesine yaptığı açıklamada, 56 yaşındaki ünlü aktörün, para karşılığında 14 yaşındaki bir çocuğun çıplak fotoğraflannı çekmekle suçlandığını, aktöre herhangi bir cinsel taciz suçlamasında bulunulmadığını söyledi. Reubens'in ise pornografide kullanılan çocuklan gösteren malzemeler ı bulundurmakla suçlandığı belirtildi. 1 Saçları 115 bin dolar etti 1- Yanşmanın birincisi Ukraynalı çift Ruslan Goncharov ve Elena Grushina • \EW YORK (AA) - ABDde düzenlenen bir müzayedede, Rock'n Roll'un kralı Elvis Presley'e ait bir saç yumağı, 115 bin 120 dolara (yaklaşık 184 milyar TL) alıcı buldu. Oak Brook müzayede şirketinin internet üzennden satış yapan yan kuruluşu MastroKet firmasının geçen ay sonunda başlattığı açık arttırma, dün sonuçlandı. MasrroNet yetkilileri, 10 bin dolardan başlayan açık arttırmanın, 115 bin 120 dolardan kapandığını açıkladı. Elvis'in saç tellerinin berberi Homer Gilleland tarafindan toplandığını belirten muzayede evi yetkilileri, Gilleland'ın daha sonra bu saç tellerini arkadaşı Tom Morgan'a verdığini, Morgan'ın da bunlan muzayede şirketıne sattığını bildirdi. Kendi kendine kalp masajı • SÎLİFKE (AA) - Kalp krizi sırasında, nefes alıp-verme tekniğiyle yapılan kalp masajı sayesinde, yardım gelene kadar hayatta kalınabileceği bildirildi. ABD'deki tanınmış Rochester General Hastanesi'nin internetteki sitesinde yer alan bülteninde, nefes alıp-verme tekniğiyle kendi kendine kalp masajı yapmayı öğrenmenin, riskli kişiler için hayati önem taşıdığı vurgulandı. Yazıda, ilkyardımın, basite alınacak bir uygulama olmadığı, ancak kalp krizi gibi konularda bazı uygulamalann bilinmesi gerektiğine dikkat çekilerek şu bilgilere yer verildi: "Yardım olmaksızm, normal kalp atışı bozulan ve baygınlık hisseden bir insarun 10 saniye derin nefes alması ve öksürmesi yararlı olur." ilk üç sıra 2- Yanşmanın ikincisi Fransiz çift Olivier Scoenfelder ve Isabella Delobel 3- Amerikah çift Benjamin Agosto ve Tanith Belbin yanşmanın 3'üncüsü oldu. Fransa'nın ve modanın başkenti Paris'te düzenlenen Lalique Trophy Buz Pateni Şampiyonasf nda yine objektiflere birbirinden ilginç fîgürler takıldı. Buz dansının baştan çıkartıcı fıgürleri izleyicileri ve yanşma jürisini büyüledi. Çiftler kategorisinde serbest programda yanşan çiftler dans pistlerindeki kompozisyonlan buza taşıdı. Serbest programda çiftler bölümünde birinciliği Ukraynalı çift Ruslan Goncharov ve Elena Grushina kazandı. Şampiyonanın ikincisi Fransız çift Olivier Scoenfelder ve Isabella Delobel oldu. Üçüncülük ise Amerikah çift Benjamin Agosto ve Tanith Belbin'e kaldı. Amerikah sporcu Benjamin Agosto'nun Elvis kıyafeti dikkat çekti. (Fotoğraflar: AP) Başkent Bastia'da düzenlenen festivalin konuk ülkesi Türkiye. Durak kenti ise İstanbul Korsika'da Türk motifleriDEFNEGÜRSOY Öldüğü araba satıldı • NEW YORK (AA) - ABD'nin eski Başkanı John F. Kennedy'nin 1963'te Dallas'ta suikasta uğradığında içinde bulunduğu Lincoln marka otomobil, 225 bin dolara (yaklaşık 360 milyar TL) satıldı. Ne\v York'taki Guernsey s muzayede salonunda yapılan açık arttırmada satılan, Continental modeli üstü açık otomobilin bazı kısımlannın yeniden yapıldığı, ancak içinin tamamen orijinal olduğu belirtildi. • LONDRA (AA) - Ingiltere'de hükümerin, giderek artan cinsel suçlan engellemek için, bu konuda sabıkalı olanlann vücuduna ameliyatla elektronik çip yerleştirmeyi planladığı bildirildi. The Observer gazetesi, büyük tartışmalara yol açması bekJenen plana karşı insan haklan örgütlerinüı geniş tepki göstermeye hazırlandıklannı yazdı. "Ancak elimize geçen belge. hükümerin bu konuda ciddi bir hazrrlık içinde olduğunu gösteriyor" ifadesini kullanan gazeteye göre, sabıkalı kişilerin vücutlanna lokal anestezi altında yapılacak bir ameliyatla deri altına birer elektronik silikon çip yerleştirilecek. PARİS - Edebiyat, sinema, müzik, re- sim gibi 'dünyayı yaşanaböir kılan' çeşit- li sanatlardan örneklerin sunulduğu ve dün başlayan 'Arte Mare Karma Sanat Festhîüi'nde bu yıl konuk ülke Türkiye, 'durak' kent ise tstanbul. Hafta boyunca Korsika'nın başkenti Bastia'daki liseler tiyatro etkinliklerini Türk motif- leriyle renklendirecek ve gençlere yönelik 'disko-or- yantal' geceleri düzenlene- cek. Strasbourg kentinde her yıl düzenlenen Türk Sine- ması Haftası'nın sorumlu- su Faruk Günaltay'ın des- teğıyle RehaErdem ın 'Kaç Para Kaç'ı, Ali Özgen- türk'ün 'Bafelayka'sı, Der- viş Zaim'in 'Filler ve Çi- men'ı. Ömer Uğur'un 'Hemşo'su, Reis Çelik'in 'Işıklar Sönmesin'i ve Nu- ri Bilge Ceylan'ın 'Mayıs Sıkmüsı' gibi son dönem Türk sinemasından örnek- lerin gösterileceği festival- de, aynca yazarNedim Gür- sel onur konuğu olacak. Türk Edebiyatı buluşması- nın diğer konuklan Timo- ur Muhidine, Stefanos Ye- rasimos, Pierre Chuvin ve EnisBatur. 'Nâzrnı Hikmet'e Saygı' Mavıs Sıkmüsı bölümünde Güzin Dino'yla söyleşinin yanı sıra Rkhard Soude'nin sahneye koy- duğu 'Jokond ik S-Ya-U' adlı eser Kor- sikalı izleyıcilere sunulacak. 'Türkrvç'den Felsefe' bölümünün konuğu ise Afşar 11- muçin. Plastik sanatlar bölümünde Serhan Söz- men ve Korsikalı sanatçı Jean-Andre Ber- tozri'nın ortak fotoğraf sergisınin yanı sıra Abidin Dino ve Fik- ret Muafla nın eserlerin- den bir seçki de yer alı- yor. Paris'teki galerisin- de Türk sanatçılann eser- lerini sıklıkla sergileyen JacqueKne QuiDere- Üs- tünelle birlikte. sanatçı Ayşegül Beton, AG Atma- ca ve BeöosTaşkeser de eserlerini sergıleyecek- ler. Büyük ney ustası Kudsi Erguner ın yanı sıra çalışmalanru Paris'te sürdüren Doğan Ertener Aksak Anatolia grubu ve Douke Memoire top- luluğu konser verecek- ler. Müzisyen ve orkest- ra şefı Denis RaisinDard- re ise müzik atölyelerini yönetecek.Türk resmi makamlanndan herhan- gi bir destek almadan dü- zenlenen ve 23 Kasım'da sona erecek olan festi- val. Bastia kenti dışında, Korsika'dan da karılım- cı çekmeyi hedefliyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN ıı ••• Muhâlefet, Ecnebiyle Ozdeşleşirse MATALI YANITLAR MUTSUZ YAŞAM NEDENI Cinseltikle ilgUi sorulara doğru cevap ANKARA (AA) - Çocuklann cinsel sorulanna eksik ve hatalı yanıt verilmesinin, "mutsuz cinsel yaşama^ yol açabileceği bildirildi. Gazi Üniversitesi Mesleki E|itim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Okul Oncesi Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozlem Ersoy, her konuya merakla eğilen çocuklann cinsel konulara da ilgi duyduklarını ancak bunu yetişkinlerin "cinsel merakı'' ile bir tutmamak gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ersoy, çocuğun "Yağmur nasıl oluşur" sorusu ile "Bebekler nereden geKr" sorusu arasında hiçbir fark bulunmadığını ifade ederek u lkisine de duyulan merak aynıdır. Ancak çocuk için bu merak, anne, baba ve çevrenin soru karşısında gösterdiği rurunıa göre farkfa anlamlar kazanmaya başlamaktadır" dedi. Yrd. Doç. Dr. Ersoy'un verdiği bilgiye göre, çocuklar 2 yaşından itibaren cinsel roller hakkında bilgi edüımeye başlıyor ve 6 yaşına kadar sorulan daha çok "cinsiyet farkhhklan. üreme, hamileük ve doğum" üzerine yoğunlaşıyor. Yrd. Doç. Dr. Ersoy'un önerileri şöyle: t/ Yaşı ne olursa olsun dürüst bir şekilde, açık olarak kavrayabileceği bilgiler v e doğru anatomik kelimeler kullanarak cevap verin. */ Konuyu, sorulan bitinceye kadar açıklayın. • Sorular karşısında doğal olmaya çalışın, soruya müdahale etmeyin, yüreklendirici olun. Yrd. Doç. Dr. Ersoy, cinsel eğitinıe başlamak için belli bir yaş bulunmadığını, u en uygun zamanın, çocuğun soru sorduğu zaman" olduğunu kaydetti. Bilmeyenler, şimdi şaşıracak: sandığa oy attığım ilk seçim, tesâdüf, 'çokpartili' ilk seçimdi (sa- nınm 1946); CHP'den başka, Nuri Demirağ ın kurduğu, 'MilR Kalkınma Partisi' katılıyor; 'Te- rakkiperver Fırka', 'Serbest Fırka' çizgisinden, 'liberal' bırparti; biz, aslında 'solcu'sayılan birkaç gençtik ama, oylanmızı bu ıkincisine vermiştik! O yılların kafası bu: CHP'ye olmasın da, kime olur- sa olsun! '40 Karanlığı' hepimizi öylesine bezdır- miş! Oysa, 'siyası rüşdüme' çoktan ermişim; henuz on altı yaşında, bir lise öğrencisı olduğum halde, 141/142'den mahkûmiyetirn var; reşid sayılma- sam, hüküm giyer mıydim? Öyleyse, nıye MKP'ye oy veriyorum? Bu sorunun cevabı, Türkiye'de 'de- mo/cras/'nin, yanm yüzyıl sonra bile, neden hâlâ to- palladığının, açıklamasındadır. 'Ulusal Demokrat Devrim', -artık ezberlediniz- hâkimıyeti, monarkh'dan alır; kayıtsız şartsız hal- ka; iktidarı ise, iki gözlü bir teraziye bırakır; terazi- nin bir gözü, Burjuvazi ve Sermaye Gücüdür öbür gözü, ^çi Sınrfı ve Üretim Gücü; halk, serbest se- çimlerle, bu ikisinden bırisini yönetime seçer. Kla- sik Gelişme Şeması'nı inceleyiniz. Demokrasi Ta- rihi bunu gösterir. Biliyorsunuz, ülkemizde bu, böyle olmadı; zi- ra yan/sömürge, 'Mazlum' bir ülkeydik, Burju- vazi'miz -çoğu gayrimüslim- 'komprador', do- layısıyla 'işbirlikçi', bir Burjuvaziydi, Monarkh'la (Padişah) ve Emperyalizm'le işbirliği halindey- di; o bakımdan, 'Ihtilâli' çeşitli halk katmanla- nnın oluşturduğu, tarihsel bir blok' yapmıştı; 'inkılâb'ı da, benzer bir Halk Cephesi'nin yap- ması öngörülüyordu: Gâzi'nin, 'Halk Fırkası' tasanmı; Sâ'y Misâk-ı Milli'sinin, Maarif Misâk- ı MillTsinin, en baştaki Siyasi Misâk-ı MillTnin, bu mantık çerçevesindeki 'güçbirliğini' içer- mekte idi. Bunun anlamı, açık: çok parti olma- yacak, tek parti olacak! Türkiye'de neden 'pek tabii' olamıyor? Hayret! Müdafaa-i Hukuk ve lideri, daha o za- mandan, 'fora//(er' mi? Bunabayılabayılaevet diyecek, neçok 'ayd/n/m/z'vardırama, hakikatöy- le değıl! Gâzi ve arkadaşlan, sahiden 'totaliter' ol- salardı, bir kere niye, 1921 Anayasası'nı o dere- ce yemo/fraf'yapsınlardı: düpedüz bırşûra, birSov- yet uygulaması gibidir, insanı hayrete düşürür; kal- dı ki, Mustafa Kemal. klâsık yâni modernist de- mokrasilerde, siyası partilerin 'sınıfsal' niteliğinin, hem farkında hem bilincindedir; Halk Fırkası'nın kuruluşu esnasında, halkla sorunu tartışırken bu- nu açıkça söylememiş mı? "...şunu arz edeyim ki öteki ülkelerde parti- ler, behemehal ekonomik amaçlar üzerine ku- rulmuştur ve kurulmaktadır. Çünkü o memle- ketlerde muhtelrf sınrflar vardır; bir sınrfın men- faatını (çıkarlarını) korumak için oluşturulan bir partiye karşı; diğer sınıfın menfaatını koru- mak amacıyla, bir parti oluşturulur. Bu pek ta- biidir..." (7 Şubat 1923, Balıkesir'de Halkla Konuş- ması, Söylev ve Demeçler, Cilt 3, s.97). O halde neden, Türkiye'de 'pek tabii' olamı- yor? Çok basit, Türkiye'de demokrasinin tabii icâbı olan 'siyasi partiler', başından itibaren, ül- kenin tam bağımsızlığına ve ulusal ekonomi- sine göz koymuş, 'ecnebi' ülkelerin ya deneti- minde, ya etkisi altında kuruluyor da, ondan! ittihat ve Terakki, 'AJmancf, 'Hürriyet ve Itilaf 'Ingilizci'dir; Halk Iştirâkiyyun Fırkası, Mosko- va'cıydı; Terakkiperver'leri, Ingiliz basınının, nasıl desteklediğini, burada konuşmadık mı? Ne kadar •demokrat' olsanız; 'ecnebi' çıkariarıyla özdeşleşmiş, siyasi bir muhalefeti. nasıl kabul ede- bilırsinız? O kadarla kalsa iyi, partılerin temsil edeceği sos- yal sınıflar da, o sınıfların haiz oldukları 'yaptınm güçlerı' de, oluşmamış; daha doğrusu, emperya- list baskılarla, oluşturulmamış; Osmanlı da. 'Ser- maye Gücü' Osmanlı Burjuvazısi'nin mı elindey- di, yoksa ecnebi bankalarının ve şirketlerinin elin- de mi? Peki ya, 'Üretim Gücü', o kimin elindedir? Mutareke yıllarında ve hemen sonrasında, Türki- ye'de gerçek birAmele Sınıfı'nın bulunmadığını, hem Mustafa Kemal. hem Dr. Şefik Hüsnü yazmamış mıdır? Böyle gerçekçi bir tesbitten hareket eden Gâzi, Halk Fırkası'nda, zaten hepsı 'mazlum' sa- yılması gereken Türk halkının, ulusal ve anti-em- peryalist cephesini öngörüyor: handiyse Galiyef'çi sayılabilecek birtutumla, bir 'mazlumlarörgütlen- mes/'ni deniyordu. Kurtuluş, hep sloganda kalıyor O , zurnanın zırt dediği yer, neresi? F Bunu anlamanın çâresi, yıllardır kedi boku- nu örter gibi, üstünü örtüp durduğumuz; Gâzi Mustafa Kemal ile Ismet Paşa'nın arasındaki ciddi ihtilaf; Gâzi'nin, hem 'Kemalist Sol' hem de 'Kadrocular'la denemek istediği, Üçüncü Dünya'nın anti-emperyalist ve tam bağımsız- lıkçı tutumuna karşı; Ismet Paşa'nın CHP 5. Kurultayı'nda gerçekleştirmeye çalıştığı, fazi- şan ve totaliter oligarşik tutum! llkinde, ne ka- dar kalabalıkların ortak gücüne yaslanan, güç- birliği esprisi egemense; ikincisinde o kadar 'oli- garşik' (Bürokrasi+Burjuvazi) ve yukardan aşa- ğıya bir yönetim esprisi egemendir; bılındıği üzere, sağlığının da bozulması üzerine Gâzi'nin Ismet Paşa'yı görevinden almasına rağmen; ve- fatıyla ikinci tutum, ülkeye egemen otmuş; bu yüz- den ilk 'çokpartiliseçime'', halkımız, sosyalist par- tileri bir güzel tırpan yemiş olarak; daha da kötü- sü, 'faşizan'o 'tekparti"dönemlnin 'mevzuatı',de- ğiştirilmeden girmiştir. Onun içindir ki, 1946'dan bu yana, ülkemiz- de, ne çok partili dernokrasi, gerçekten 'çok partili' oldu; ne de, mevcut partiler, kendi içle- rinde, klasik şemâya uygun, 'sahici' partiler ol- du; eğer yarım yüzyıldır yönetimde doğru dü- rüst hiçbir şeyi değiştiremediysek, bunun se-, bebi, hangi parti, hangi koşullarda iktidar olur- sa olsun, 'oligarşi'nin değişmediği; dolayısıy- la, sıçramanın münhasıran seçmenlerin, 'artık yeter, söz milletindir 1 diyerek, kalkışmasında kal- dığıdır. Lâf aramızda, şu yaşadığımız, Menderes'ten sonra, ikincisidir. e-mail:tilahan'(isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle