Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
- • 8 KASIM 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Isparta'daki
eğitim alazı
Cumhürbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in eşi Semra
Sezer'm başlattığı "Ulusal
Eğitirne Destek Kampanyası"
iık meyvelerini Isparta'da verdi.
Isparta Valisi Ibrahim
Daşöz'ün eşgüdümünde
yürütJien çalışma sonrası il
geneindeki4 bin 100
öğretmenin gönüllü katkılarıyla
16 derslikli bır ilköğretim okulu
yaptınldı. 4 ayda bitirilen ve
eylülde hızmete sunulan okula
'Isparta öğretmenler
İlköğretim Okulu" adı verildi.
Yine Isparta ilindeki 31 bin
ilköğretim ve ortaöğretım
öğrercısinın katıldığı
kampanya ile de bır başka 16
derslıkiı okul, "Isparta
Öğrenciler İlköğretim Okulu"
da eytülde açıldı. Isparta Valisi
Daşoz, bir başka tasanmdan
daha söz etti bize: "Kardeş
okul." Bu tasarım, ekonomik
durumu iyi olan okullaria zayrf
okullar arasında ilişkı
kurulmasını öngörüyor. Bu
kapsamda tam 264 okul
birbiriyle "kardeş" olmuş. Köy
çocuklan kenti, kent çocukları
da koyü tanıyor, görüyor;
öğrenciler ortak çalışmalar
yapıyor. dayanışma gösterıyor,
yardımlaşıyorlar. Vali Daşöz, bu
tasarım ile "öğrencilerin
sosyalleşme, arkadaşlık,
dostluk. sevgi, sorumluluk
üstlenme, özgüven,
organizasyon gibi duygu ve
yeteneklerinin
geliştirilmesi"n\n
amaçlandığını vurguluyor.
Isparta, eğitim alanında cıvıl
cıvıl anlayacağınız...
ISIK KA.NSU
Sivil Toplum KuruluyorHerkesin ağzında bir "sivil toplum"
sözü. Sivil toplum oldu muyduk, her şey
düzelecek, başımız göğe erecek...
Dünyaca ünlü para spekülatörü Ge-
orge Soros'un da bir "sivil toplum" ör-
gütü var: Soros Açık Toplum Vakfı. Vak-
fa bağlı olarak Türkiye'de de kendi ifa-
deleriyle "mütevazı" bir irtibat bürosu
kurulmuş: Açık Toplum Enstitüsü.
Soros Vakfı, Türkiye'deki bu "sivil top-
lum" kuruluşuna geçen yıl 1 milyon 73
bin dolar (bugünkü kurla yaklaşık 1 tril-
yon 750 milyarTürkürası) gıbi çok "mü-
tevazı" bir para fonlamış.
Soros Vakfı'nın verilerinden öğreniyo-
ruz kı, Türkiye'deki "Açık Toplum Ensti-
tüsü" şu 5 amaç için çalışıyor: Siyasi re-
form ve AB, medya, cinsiyet, bölgesel
eşitsizlikler ve sivil toplum. Siyasi reform
alanında Soros Vakfı, Türkiye Ekonomik
veSosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) "ku-
rumsal kalkınmasını" desteklemiş ve TE-
SEV de Türkiye'nin AB'ye katılımını içe-
ren konularaodaklanmış. Medya alanın-
da ise "kamuya açık radyo ve on-line
medya gözlemci kuruluşlan gibi altema-
tif medya projeleri güçlendirmek için"
faaliyet başlatılmış. Aynca, "ihmal edilen
kadın gruplannın güçlendirilmesr ve ka-
dına yönelik şiddeti azaltmak için pratik
önlemler geliştirmek için" de çalışmalar
yapılmış. Soros Vakfı'nın Türkiye temsil-
ciliği niteliğindeki ve direktörlüğünü Ha-
kan Attınay'ın yaptığı Açık Toplum Ens-
titüsü'nün yönetimi de şu isimlerden olu-
şuyor Can Paker (Türk Henkel Genel
Müdürü, TESEV Başkanı, TÜSİAD Hay-
siyet Divanı üyesi, Robert Kolej Müte-
velli Heyeti üyesi), Nebahat Akkoç (Di-
yarbakır'da kurulu Kadın Araştırmalan
Merkezı Vakfı yöneticisi), Şahin Alpay
(Zaman gazetesi yazan), Murat Belge
(Birikim dergisi kurucusu, Bilgi Üniver-
sitesi öğretim üyesi, Radikal gazetesi
yazan), Ustün Ergüder (eski Boğaziçi
Üniversitesi Rektörü, Sabancı Üniversi-
tesi Istanbul Politikalar Merkezi Direktö-
rü), Osman Kavala (Kavala Grubu'nun
sahibi), Ömer Madra (Açık Radyo'nun
kuruculanndan, Istanbul Bilgi Üniversi-
tesi öğretim üyesi), Nadire Mater (Ba-
ğımsız lletişim Ağı'nın yönetmenlerin-
den, yazdığı "Memed'in Kitabı" karşılı-
ğında John D. ve Catherine Mac Arthur
Vakfı'ndan para alması nedeniyle tartış-
ma konusu edilen gazeteci), Oğuz Özer-
den (Bilgi Üniversitesi Kurucusu ve Mü-
tevelli Heyeti Başkanı).
Sıkın dişinizi, az kaldı, Soros sayesin-
de açık topluma kavuşacağız...
Veri Araştırma Şirketi'nin
gelir dağılımına ilişkin yap-
tığı son araştırma "yoksul-
lukta eşitlendik" diye de
yorumlandı.
Araştınmaya göre, en üst
düzeydeki yıllık ortalama
hane geliri 27 bin 760 do-
lardan 15 bin 662 dolara; en
att düzeydeki yıllık ortalama
hane geliri ise 2 bin 762 do-
lardan 2 bin 291 'e inmiş.
llk bakışta, en yüksek ge-
lirlinin 43 puan, en düşük
gelirlinin de 17 puanlık bir
yitiği olduğu, dolayısıyla en
varsıl ile en yoksul arasın-
Makas yorumu
daki makasın kapandığı ile-
ri sürülebilir. Ama, olay gö-
ründüğü gibi değil...
Türk-lş Araştırma Mer-
kezi'nden Enis Bağdadi-
oğlu, araştırmanın verile-
rinden hareketle bir başka
sonuca ulaşıyor:
"En zenginin aylık geliri
1305 dolara, en yoksulun
aylık geliri de 190 dolara
düşmüş. Bu rakamlan, top-
lam harcama kalıplan açı-
sından değeriendirmek ge-
rek. En yoksul kesim, top-
lam harcamasının yüzde
49'nu, yani yaklaşıkyansı-
nı gıdaya harcıyor.
Bu kesimin gelirindeki
her düşüş, büyük ölçüde
insanın temel gereksinimi
olan beslenmeden tasar-
rufedilmesine, yaniboğaz-
dan kesilmesine neden olu-
yor.
En varsıl kesimin gıdaya
ayırdığı oran ise sadece
yüzde 22.7 ve bu da ayda
296 dolar ediyor. Demek
ki, en varsıl kesimin yalnız
gıda için harcadığı para,
en yoksulun aylık toplam
gelirinin 100 dolar fazla-
sı..."'
Bağdadioğlu'nun yaptığı
saptama, yaşanan ekono-
mik bunalımların "yoksul-
lukta eşitlik" sağladığı yo-
rumunu doğrulamıyor.
Çünkü, biri kârdan, rant-
tan yani keseden yerken
diğeri ise bırakın keseyi,
ekmeğinden kestiği için aç-
lığa itiliyor. Derin eşitsizlik
işte asıl burada.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ Ş1PAL
SSK ve Emekli Sandığı'nda
"Alt Sınır Ayhğı"
5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 19 ile Emek-
li Sandığı iştirakçilerinin, Emekli Sandığı'ndan alacaklan
emekli, adi malullük ve vazife malullüğü ayhğının alt sının (en
az aylık) belirlenmiştir.
Ek Madde 19 uyannca. TC Emekli Sandığı Yasası'na göre
"bağlanacak emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıkla-
nnın alt suun" 15 derece içinde 126 kademe ve göstergeden
oluşan genel aylık gösterge tablosunun "14'üncü derecesinin
2'nci kademesi üzerinden 30 fıiB hizmet yıh için hesaplanacak
emekli aybğıdır."
14. derecenin 2. kademesine karşılık gelen gösterge sayısı
520'dir. 30 yıl görev yapan bir Emekli Sandığı iştirakçisine bağ-
lanacak emekli aylığı ise, emekli aylığına esas alınan ücretler
toplamının yüzde 80'idir.
Bu bilgilere göre 1 Ekim 2002'de, 32.650 genel aylık katsa-
yısı, 313.300 taban aylık katsayısı ile 520 gösterge karşılığı he-
saplanan emekli ayhğının yüzde 80'i oranındaki "aftsınıray-
hğı" tutan, 376 milyon 538 bin 400 liradır.
57 ile 58
arasındaki
fark nerede?
Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı
58. hükümet programı niteliğindeki
"acii eylemplanı", AKP'ye umutla
sanlan büyük oy kitlesinin en çok
gereksinim duyduğu "sosyal devlet"
ilkesinin "ac/7en"ortadan
kaldınlacağının ipuçlannı veriyor. Bir
kere; "yönetişim" gibi, "toplam
kalite" gibi, "özelleştirme" gibi,
"katılımcılık" gibi örtülü kavramlar
altında yaşamın her alanını
"piyasalaştıran", dolayısıyla yurttaşı
"müşteri" konumuna indirgeyen
"yeni sağ" ideolojinin tüm öngörüteri
AKP'nin "acil eylem plam"n\n her
sayfasınasinmiş... Örneğin Erdoğan,
"sağlık" alanında "herkesin sağlık
ihtiyacını özel sektöhe işbiriiği
yaparak yerine getirme"yi hükümet
programına koymuş.
Bu, sosyal devletin sorumluluğu
altındaki sağlığın artık bütünüyle
satın alınır hale geleceğinin bir
işareti... Sigorta ve devlet
hastaneleri ile üniversitelerin
"idari ve mali özerkliğe
kavuşturulması" sözünün
arkasında da aynı mantık yatıyor.
Hastaneler ve üniversitelerde zaten
başlatılmış olan "işletme" haline
dönüştürme süreci tamamlanacak,
böylece hastalar da, öğrenciler de
"müşteri" olacaklar... Erdoğan,
hükümet programını açıklarken
"Bundan son hiçbir şey eskisi gibi
olmayacak" diyor. Hiç de öyle değil,
her şey eskisi gibi olacak. Tek bir
farkla: 57. hükümette ipler Dünya
Bankası uzmanı Kemal Derviş'in
elindeydi. 58. hükümette
ise aynı görev bu kez "Islam
Kalkınma Bankası" uzmanı
Abdullah Gül'e veriliyor.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakCa turk.net
Emekli Sandığı En Az Emekli Aylığı (Ekim 2002)
Emekli Aylığına Aylığa Esas %80 Att
Esas Ücret Binmı Tutar (TL) Sınır Aylığı
1) Genel Aylık 16.978.000 13.582.400
2) Ek Gösterge Aylığı
_3jKıdem Aylık
0
16.325.000
4) Taban Aylık 313.300. 000
5) %40 Özel Tazminat
6) Makam Tazminat
7) Temsıl Tazmınatı
8) Temsıl Ödeneği
Toplam Emekli Aylığı
124. 070.000
0
0
0
470. 673.000
0
13.060.000
250.640.000
99.256.000
0
0
0
376.538.400
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın 96. maddesi ile SSK
sigortalılannın aylıklannın "alt anın" belirlenmiştir.
31 Aralık 1999'daki uygulamaya göre "MaluDük ve yaşhhk
sigortalanndan bağlanacak aylıklar ile ölüm sigortasından hak
sahibi kimselere bağlanacak aybklann hesabına esas tutulan ay-
hğın alt sınıru gösterge tablosundaki en düşük göstergenin kat-
sayı ile çarpımının yüzde 70'inden az olamaz."
31 Aralık 1999'da en düşük gösterge 9.475, katsayı ise 12.000
olarak uygulanmaktaydı. 4447 sayılı yasa ile 1 Ocak 2000'den
geçerli olarak, gösterge ve katsayı sistemi yürürlükten kaldı-
nldı. Gösterge ve katsayı artışlanna bağlı olarak artan SSK ay-
lıklan 1 Ocak 2000'den bu yana TÜFE oranına göre arttınl-
maktadır. SSK aylıklanna uygulanan (bir önceki aya göre) bi-
rikmiş (lcümülatıf) TÜFE oranı 1 Ocak 2000 ile 30 Ekim 2002
döneminde yüzde 198.30 olmuştur.
Bu verilere göre Ekim 2002'de SSK alt sınır (en az) aylığı,
242 mılvon 106 bin 970 liradır.
SSK
Emekli Aylığına
Esas Ücretler
1) Yaşlıiık Aylığı
2)S. Yardım Zartı. .
Toplam Aylık
En Az Emekli Aylığı
Aylığa Esas
Tutar (TL)
339.167. 100
4.690.000
343.857. 100
(Ekim 2002)
Alt Stnır
Aylığı
237.416.970
4.690.000
242.106.970
.-\1.*C1 Y1K SOKAĞ!
BFR l İMAN MHDI?
"Kendi kennmize gidemiyorduk. Hk
gençli-ğimiz ardımızı bırakmayan
o kentten bize gülümsüyordu.
Deniz'in yaşamöyküsu o kentin ve
bir kuşağın yaşamının öykusudür.
Yıllarla kendi kenttmize düşleriyle
dokunmaya çalışmış bir Şirik kuşak'
yazarının öyküsu. Bu öyküyü
dinlemek mutluluktur. Istanbul'a
dokunan her yiıreğin duyduğu
mutluluğun öykusü."
Demir Özlü
TÜM KİTAPÇILARDA
OOCAN
IKİTMP
6oUŞi ise yokh. û°y
v
& ^
HARBt SEMİH POROY semihporoy(q yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 18 Kasım
VİRTUOZ VE DEVLETBASK4NL
186O'm SU6ÜM, ÜMUJ POLCNYAU PirAUtST <SE DEVLET
ADAMI fSMfCe JMAJ PAD£e£WSIa bOĞMUŞTU- MÛZİ6E
Y£TEM£KLf OUHJSU ANLAŞlUNCAı
İYİ 8İ/S £ĞİTİM GÖH-
MtÜf, VABŞOVA KOUSEevATUAHfNt Bİ7r£A4İfW- P*P£-
eeu/SKi İLK KouseeiNi f68?'P6 I//>MA/A'PA veı&tişn
&JUU PA&İSjLOUDGA.NBV/YOiet: KONSSRL£fti İZLE-
f j ARD/NDAAJ, OÜHYAUtN 8İÜÇOK yeRİUOE MUZJK
YORUMUYlA HAY8AULK UYHN&IŞMIfn. ÇOK GBÇMB
OEN OÛAJYHAİ/M 8İR MUAAAÜAU VİIİTÜOZ PİYAUİSTİ
SAYILMffTI. I. OÛA/YA SAl/Afr 'MfAI SOHUMOA, BAĞtklStZ
POLOUVA içiAj £TKİÜ 8İR MÛCAÛ6LE YSSEfJ PADEREVS
td, VEttSAILLES AH7lAÇMAS<'YLA SUNU SAĞLAMlŞTT.
1913 'DA POLOUYA YENİDBN *UJfiUUX*£#, KBNOİSİ
P£ OEVLÇT BAŞKAHt VE OtŞİÇUE&İ 8AKAM OL-
MUÇTU..
Cumhuriyet
k ı ı a p : a r ı
Aslı Selçuk
ÇAĞIN TANIĞI SÎNEMA
YENİ
ÇIKTI
lnsanoğlunun serüveninı yetkinlikle tartışan
yönetmenler ve o>
r
uncular sinemada yerlerini
aldılar, alıyorlar. Bu çabşma değışik açılarla sınemaya
değer katan, zenginleştiren bu insanlann düşüncelerini ve
taoıklıklannı getınyor okura.
Çumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Yıldız Sertel
SUSMAYAN ADAM
YENİ
ÇIKTI
Yıldız Sertel, babası Zekeriya Sertel'in Türkiye tarihine tanıtUk
eden yaşamını yazılan ekseninde bizlere anlatırken, yaşadığmuz
cografyanın toplumsal, sıyasal olaylanna ve bunlann
etkılerine de ışık tutuyor.
Cumhuriyet Çağ Pazarlaraa A.Ş. Türkocagı Cad. No:39'
kitaD kulübü (34334) Cağaloğlu-îstanbulTel:(0212) 514 01
SAGNAK
y ğ
kitap kulûbü (34334) Cagalogl
'41
96
Çumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
^ . kitap kulübü (34334) Cağaloghı-İstanbul Tel:(0212) 514 01 96
NtLGÜN CERRAHOĞLU
Bnüksel Notları
"Ne diyorsun?"
"Göreceğiz"
"Korkmuyor musun ?"
"Hayır..."
"Iran 'da da böyle olmuştu. Aydınlarsizin şimdi Tür-
kiye'de yaptığınız gibi Islamcılara yol açıp, destek
vermişti..."
Ayaküstü ahret sorusu... AB Komisyonu'nun basın
salonundayız. Italyan TÜSlAD'ın yayın organı"// So-
le 24 Ore" gazetesi Brüksel muhabiri Adriana Ceret-
telli ile tanışalı iki dakika olmuş. Sıkı bir "kadın gaze-
ted" Adriana Anında Tayyip/AKP hakkında'soruyağ-
muruna tutuyor beni.
"Bizim de çekincelerimiz var" diyorum: "AKP'nin
henüz ne olduğunu biz de bilmiyonız. Ama siyasal Is-
lamdan kopuş çabası gösteriyortar. Söylemleri böy-
le. Göreceğiz. Herhalükârda Türkiye Iran olmazme-
rak etme..." "Ordu var diye mi?" diye üsteliyor Adri-
ana: "Türkiye'ye hiç gittin mi?" diye soruyu soruyla
yanrtlıyorum: "Biz farklıyız. Tarih, coğrafya. gelenek-
lehmiz farklı..."
Adriana hiç ikna olmuyor, belli. Hayretle bakıyor ba-
na. Kafasından geçenleri okuyorum: "Böyle bir kadın,
Islamcı bir iktidara nasıl kredi açar?" diye düşünüyor.
"Türkiye'ye gelirsen beni ara!" deyip yanından aynlı-
yorum.
'Tarih için tarih' formülü:
Basın salonu çıkışında Philippe Lemaitre le bulu-
şuyorum. "Le Monde" adına 40 yıl boyunca AB se-
rüvenini izlemiş deneyimli bir gazeteci Lemaitre. Gis-
card'ın açıklamalarını "faydalı" bulduğunu anlatıyor.
"Bu tarhşma yapılmalıydı" diyor "AB kamuoyunda Tür-
kiye'ye ilişkin tereddüt ve çekincelervar. 'Tarih' vere-
rek çekincelerin üstü kapatılırsa büyük sorunlarçıkar.
Görüşmeaçılsada Türkiye'nin üyeliği pariamentolar-
dan geçmeyiverir. Veya görüşmeler kesilir..."
"Ama" diyorum bu "felaket senaryosu!" karşısın-
da: "Görülmemiş bir şey bu. Sonu üyelikle bitmeyen
müzakere olmadı hiç şimdiye dek.."
"Tün\iye farklı" yanıtını veriyor Philippe. "Malum"
gerekçeleri sıralıyor. Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan-
lann yanlız Giscard gıbi düşünen belli bir muhafaza-
kâr kesimle sınıriı olmadığını; "laik çevrelerde" de ay-
nı endişeleri paylaşanlar olduğunu anlatıyor. Eski Dı-
şişleri Bakanı Sosyalist Hubert Vedrine'i brnek veri-
yor. "Böyle ABD baskısıyla üyelik boğazımızdan zor-
lanamaz. Zohanırsa skandal olur" diyor.
"Peki Kopenhang'da ne olacak?" sorusunu her şe-
yerağmen: "AB Türkiye'nin yüzüne kapıyı kapatamaz"
diyerek yanıtlıyor: "Ama enine boyuna bir tartışmaya
ihtiyacımız var. Bu imkânı tanıyan tek formül 'tarih için
tarih'..."
"Tarih için tarih" Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye'ye
verilmesi düşünülen iki tarih formülünden biri, biliyor-
sunuz. "Tarih için tarih" aslında bugün yapılan tartış-
mayı bir yıl ertelemek, yani tarih falan vermemek de-
mek. "Bugün git, yann gel!" formülü. Diğeri "koşullu
tarih" olarak ıfade edilen formül. "Koşullu tarih": "Si-
yasi kriterierin tamamlanması kaydıyla müzakerele-
rin 2003 sonu, 2004 başında başlaması" demek k i ,
üzerinde durulması gereken tek anlamlı formül bu.
"Koşullu tarih" angajman, "tarih için tarih" ise oyala-
ma politikasının devamı demek oluyor. Philippe Le-
maitre gibilennin "tarih için tarih" formülünü yeğleme-
si bu yüzden.
Ve 'koşullu tarih'i savunanlar...
Ama Brüksel'de görüştuğüm basın mensuplannın
tümü Philippe gibi düşünmüyor neyse ki. "Repubbli-
ca" muhabiri Franco Papitto örneğin yıllanmış dos-
tu Philippe'le taban tabana zıt değertendirmeler ya-
pıyor. Ve "Avrupa'nın Türkiye karşısında ariık kıvırt-
ma marjı kalmadı" diyor: "Şimdiye dek her tür bale,
vals, bel bükme, gerdan kırma figürü sergilendi. Ko-
penhag artık kaçan göçeri olmayan birrandevuya; yüz-
ieşmeanına, gerçeksaatinedönüştü. Türkiye'yi AB'ye
bağlayan bir formül bulmak zorunda 15'ler. Brüksel
kulislerinde bu şimdiye dek olmadığı denii tartışılıyor.
Tartışmanın bu denii kızışmış olması ve Ortaklık An-
laşması 'ndan buralara gelmiş olmamız bile başlıbaşına
AB 'nin Türkiye karşısındaki yükümlülüklerine es
geçemeyeceğini gösteriyor. Aksi mümkün olsaydı,
kestirip atariardı. Ama reelpolitik buna izin vermiyor."
"Repubblica"öan Marco Marozzi de tam bu nok-
tada araya giriyor. "Anahtar tanım reel politık" diyor
o da: "Reel politik 'koşullu tarih/ zoriayacak. Alman-
ya 'tarih için tarih' formülünde diretiyorama Ingiltere,
Italya, Ispanya, Yunanistan'dakieğilim 'koşullu tarih'ten
yana. Bugünkü tabloyla Kopenhag'da 2010'da üyelik
perspektifi açan bir 'koşullu tarih' (2003 sonu/2004
başı) verilecek Türkiye'ye..."
24 gün kaldı Kopenhag'a. Köprülerin altından kim-
bilir ne sular akacak?..
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/ Dertlen-
mek, üzül-
mek. Z/Tarla-
lardasele kar-
şı taştan yapıl-
mış set... Ar-
kadaş, dost. 3/
Ortaoyunun- 6
da kadın rolü-
ne çıkan er-
kekoyuncu...
Oyundaceza-
lı çocuk. 4/ Hayvan-
lara vurulan damga...
Kazak başkanlaruıa
verilen ad. 5/Asya'da
birırmak... "Irlanda
Çumhuriyet Ordu-
su". 6/Zerdüşt dinin-
de kötülük tannsı. 7/
Tapınma, tapım...
Zilli bir kasnağa ge-
çirilmiş kursak za-
nndan oluşan çalgı. 8/Molibden elementinin sim-
gesi... Japon lirik dramı... Çit, perde. 9/Portaka-
la benzer bir meyve.
YUKARIDAN AŞAĞIVA:
1/Kumaştaki deliği örerek kapatmak. 2/Eski ya-
pı ya da kent kalıntısı... Uğur getirdiğine üıanılan
mitolojik kuş. 3/Koyun tüyü... Yapay dokuma ip-
liğine ve bu iplikle dokunmuş kumaşa verilen ad.
4/Topraktan çıkıp büyüyen. 5/Yeni bir mal ya da
hizmetin yaratılmasını sağlayan etkinliklerin tü-
mü... Olumsuzluk belirten bir önek. 6/Kuzu se-
si... Uzun omuz atkısı. II Kadınsı davranışları
olanerkek. 8/tnce, nazik... Sıcak vekurubirrüz-
gâr. 9/lsrail ve Filistin topraklannın eski adı... Rad-
yum elementinin simgesi.