17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KKASIM 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H i J v U i l vJİVJJI [email protected] 13 Sitünfiyatı styu yakaladı •KONYA (AA) - Temel gıca ûrünlennden olnasına karşuı yeteri kacar talep gelmediği içiı litre fıyatı üretcinin maiyetini karşılamakta zoıanan süt, son zanlarla su fiyatına eşiiendi. Türkiye'nin önanli süt ve besi lıayvancılık merkezi ICoıya'daki üreticilerden alıran bilgiye göre daha ö n e litresi 290 bin lira olaı açık sütûn fıyatı, rarrazanın ilk gûnlerinde 33C bin liraya kadar çıkı. Ogretmenterc özelkredi • Ekonomi Servisi - Vafcfbank ögretmenlere, fînansman desteği saghmak amacıyla "taksitli ihtiyaç kredisi" verecek. "'24 Kasım ÖğRtmenler Günü" nedeniyle, öğretmenlere kulluıdınlacak taksitli ihtiyaç kredisi, düşük faizli olacak. Krediye 0- 12 vadelerde yüzde 4.0, 13-18 ay vadelerde ise yüzde 4.15 faiz oranlan uygulanacak. Tekel ününlepine zam geldi • ANKARA(AA)- Tekel ürünlerinin fiyatına, bugünden geçerli olmak üzere, yüzde 13.6 ile yüzde 25 arasında değişen oranJarda zam yapıldı. Zamla beraber Kısa Samsun ve Maltepe'nin fiyatı 850 bin liraya, Tekel 2000'nin fiyatı da 2 mityon liraya yükseldi. 35'likYeni Rakı 5 milyon 600 bin liradan satılacak. YaMaşmi için yeıibneri • tSTAıNBUL(AA)- Istanbul Yaklaşımı için Dünya Bankası'ndan beklenen 500 milyon dolarlık fon desteği için çalışmalar sürüyor. Kredinin içeriği konusunda çıkan anlaşmazlığın giderilmesi amacıyla görüşmeler yapılırken Dünya Bankası heyeti tarafından gruba bir öneri sunuldu. TBB Yeniden Yapılandırma Çalışma Grubu Başkanı Adnan Memiş, önerinin değerlendirmesini henüz yapmadıklanru bildirdi. Koçbank'a bir semfikasyon daha • Ekonomi Servisi - Koçbank, uluslararası mali piyasalardan 180 milyon dolar tutannda sendikasyon kredisi sağladı. Koçbank'tan yapılan açıklamaya göre. anlaşma, dün Londra'da imzalandı. Yılın ilk yansında sağlanan 200 milyon dolarlık krediyle birlikte Koçbank'ın bu yıl uluslararası piyasalardan sağlanan sendikasyon kredisi tutan 380 milyon dolara yükseldi. AYB'den Toyota'ya kredi • BRÜKSEL (AA) - Avrupa Yatınm Bankası (AYB), Toyota Otomotiv Sanayi AŞ'nin Adapazan fabrikasının modernleştirilmesi projesine katkı amacıyla 150 milyon Euro uzun vadeli ve düşük faizli kredi vereceğini açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada, projenin fabrikada çalışan işçi sayısını 1150'den 2 bin 500'e çıkmasını sağlayacağı, bunun 2005 yılına kadar gerçekleşeceği bildirildi. MESS arabulucu aşamasında bulunduğu üç sendikadan yalnız birini görüşmeye çağırdı Metalde buruk sözleşmeEkonomi Servisi - Türk Me- tal Sendikası ıle Türkiye Me- tal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında ağustos ayından beri sürdürülen 2002- 2004 grup toplu iş sözleşme görüşmeleri anlaşma ile so- nuçlandı. tki taraf arasındakı sözleş- me, halen uyuşmazlık aşama- sında bulunan ve normal ko- şullarda pazartesi günü greve çıkmaya hazırlanan Birleşik Metal Iş ve Öz Çelik Iş sendi- ka temsilcileri tarafından ken- dilerinin seçeneksiz bırakıldı- ğı gerekçesiyle eleştirildi. 155 işyeri ve 80 bin işçiyi kapsayan sözleşme, MESS'in Şişli'deki merkezinde Türk Metal Sendikası Genel Başka- • Metal işkolunda 80 bin işçiyi temsil eden Türk Metal İş Sendikası'yla Metal Sanayicileri Sendikası arasmdaki anlaşma, IMF politikalannı deldi. Sözleşmelerde hedef enflasyonun baz alınmasını isteyen IMF'ye karşın ilk 6 ay için yüzde 12, diğerüç 6 ay için TÜFE oranlannda zam yapılması kararlaştınldı. nı Mustafa Özbek ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğ- rul Kudatgobilik arasında im- zalandı. Sözleşme ile işçilerin saat ücretlerine ilk 6 ay için or- talama yüzde 12, ikinci, üçün- cü ve dördüncü 6 ay için ise DlE TÜFE oranında zam ya- pılması kararlaştınldı. Sözleş- me, 1 Eylül 2002 tarihinden itibaren geçerli olacak. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Ozbek. me- tal sektöründe bağıtlanan top- lu iş sözleşmesine ilişkin ola- rak "Amacınuz tökezleyen, ekonomik çarkı durnıak üzere olan işyerierimizin çarkını döndürmek" açıklamasında bulundu. Yüzde 8.3 enflasyon üzerine 3.7 gibi bir refah payı eklemek suretiyle yüzde 12 ra- kamını bularak toplu iş sözleş- mesinin bitirildiğini söyleyen Özbek. "Bu parayı metal işçi- si hak etmiştir. Bunun karşıb- ğını da göz nuruyla, el emeğiy- le, kol gücüyle muüaka işyeri- ne verecektir" dedi. MESS Yönetim Kurulu Baş- kanı Tuğrul Kudatgobilik de, metal sektörünün Türkiye'de hâkim bir sektör olduğunu ve diğer bütün sektörlerin önünde Türk sanayiinin lokomotifi gö- revini gördüğünü ifade etti. Seçeneksiz bırakıldık Sözleşmede, gerek enflas- yonla mücadelede, gerekse iş- letmenin ve işin düzenlenme- sinde öncelikleri bir araya ge- rirdiklerini anlatan Kudatgobi- lik, yeni kurulacak hükümete de şu mesajı iletti: "Ülkenin gelişmesi Türk sa- nayüne bağhdır. Türk sanayi- inin önündeki engeUerin kaldı- nlması gerekmektedir." Iki taraf arasındaki anlaşma- nın, diğer sendikalan seçenek- siz bıraktığını söyleyen Birle- şik Metal Iş Başkanı Ziya Yd- maz, 12 bin işçi temsil ettikle- rini ve normal koşullarda pa- zartesi günü greve çıkacaklan- nı söyledi. "Oysa bu durum şundi bizim işverenlerimiz için de haksız rekabet yaratacak, biz de durumu ona göre düşün- meüyiz" diyen Yılmaz, işvere- nin yalnız bir sendikayı muha- tap kabul etmesinin de kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Metal işkolunda Öz Çelik Iş Sendikası da 6 bıne yakın işçi- yi temsil ediyor ve onlann da arabulucu raporunun pazarte- si günü verilmesi bekleniyor. İmalat sanayiindeki 10 alt sektörde 4 ya da daha az fırmanın pazar payı yüzde 100'e ulaşıyor Tekefleşmenm boyutu ürkütücü• İmalat sanayiindeki alt sektörlerde yoğun olarak tekelleşme yaşanıyor. Spor malzemeleri imalatı tek firmamn kontrolünde bulunuyor. Ekonomi Servisi - Türkiye'de ima- lat sanayii sektöründeki tekelleşme ürkütücü boyutlara ulaştı. Devlet Is- tatistik Enstitüsü'nün (DlE) imalat Sanayii Yoğunlaşma Anketi'nin 2000 yılı sonuçlanna göre, 122 faaliyet ala- nındaki toplam satışlann tamamını dört ya da daha az firma gerçekleşti- riyor. imalat sanayiinde 122 faaliyet ala- nındaki yoğunlaşma oranlannın be- lirlendiği ankete göre ilk dört firma- nın toplam satış hasılatındaki payını gösteren yoğunlaşma oranı, 10 sek- törde yüzde 100'e ulaşıyor. Diğer bir deyişle bu alanlarda toplam satışlann tamamını dört ya da daha az firma gerçekleştiriyor. Söz konusu alt sek- törler tamamen oligopol bir piyasa yapısı arzediyor. Bunlardan özellikle spor malzeme- leri imalatı ile taşıt, motosiklet, bisik- let, vagon gibi ürünlerin dışında ka- lan ulaşım araçlannda pazann tama- mı yalmzca birer firmaya ait bulunu- yor. Sanayide kullanılan işlem kont- rol teçhizatı imalatında 2, suni sente- tik elyaf ile kok fınnı ürünlerinde 3 'er. motosiklet, saat metalurji makinele- ri, içten yanmalı motor ve türbin ima- latı, uçak, motorlu taşıt ve motosiklet motorlan, plak-kaset imalatı alt sek- törlerinde 4'er firma, toplam satışla- nn yüzde 100'ünü gerçekleştiriyor. Sektördeki ilk 4 firmanın pazar pa- yı, hava ve uzay taşıtlan ve radyo-tv alıcı, vericileri imalatının da aralann- SEKTÖR TEKKELERE TESLÎM - İncelenen 122 faaByet alanında ilk dört şirketin pazardaki paymı gösteren yoğunlaşma oranı 10 sektörde yüzde 90-100,11 sektörde yüzde 80-90,10 sektörde yüzde 70-80,15 sektörde yüzde 60-70 arasında değjşiyor. da bulunduğu 10 sektörde de yüzde 90-100 arasında değişiyor. Söz konusu yoğunlaşma oranı, 11 sektörde yüzde 80-90, 10 sektörde yüzde 70-80, 15 sektörde yüzde 60- 70,12 sektörde yüzde 50-60 arasında bulunuyor. 15 faaliyet alanında yüzde 40-50, 19 alt sektörde yüzde 30-40, 14 alt sektörde yüzde 20-30,5 sektörde yüz- de 10-20 arasında bulunan yoğunlaş- ma oranının, giyim eşyasında ise yüz- de 10'un altında olduğu dikkati çeki- yor. DlE verileri 2000 yılın da sekiz sek- tördeki yoğunlaşma oranlanrun, ön- ceki yıla göre 10 puan ve daha fazla değişim kaydettiğini ortaya koydu. Bunlardan üçünde yoğunlaşma oranı artarken beşinde geriledi. Tıbbi ve cerrahi teçhizat ile orto- pedik araçlann imalatında yoğunlaş- ma oranı yüzde 39.8'den yüzde 55.1'e, halat, ip, sicim ve ağ imala- tında yüzde 48.3'ten yüzde 74.3'e, çanak, çömlek, çini, porselen gibi ya- pı malzemeleri dışındaki ateşe daya- nıklı olmayan seramik eşya imala- tında da yüzde 62.1 'den yüzde 72.1 'e yükseldi. ARJANTtN REDDETTİ BorçlarlMF'yi bekleyecek • Dünya Bankası'na vadesi bir ay önce dolan borçlannın sadece faizlerini ödeyen Arjantin, IMF ile yapılacak yeni kredi anlaşmasına kadar borç geri ödemelerini askıya aldı. Ekonomi Servisi - leceği sinyali veren Arjantin Ekonomi Ba- kam RobertoLavagna, IMF ile bir anlaşmaya varana kadar Dünya Bankasf na olan borç- lan ödemeyi reddetti. Bunun ülkeyi daha de- rin bir krize sürükleye- bileceği belirtiliyor. Arjantin, Dünya Bankası'na olan 805 milyon dolarlık borcu- nun, sadece faiz kısmı- nı oluşturan 79.2 mil- yon dolannı ödedi. 15 Ekim'de vadesi dolan borcun, bir ay gecik- meli olarak ödenmesi, Dünya Bankası'nın Ar- jantin'e yeni borç ver- memesine yol açacak. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Arjan- tin ile yapılan görüş- melerde ilerleme oldu- ğunu açıkladı. Arjan- tin'in kasım ayındaki 140 milyon dolarlık kredi geri ödemesiyle ilgili sürenin uzatılabi- IMF Başkan Yardım- cısı Anne Krueger, an- laşmanm ne zaman ya- pılabileceği konusun- da ise tarih vermedi. Iki tarann bankacı- lık sistemi ve iflasla il- gili yasal düzenleme- lerde mutabakata var- dıklannı dile getiren Krueger, parasal güve- nilirlik, yerel ve mer- kezi hükümet ile kamu kuruluşlanmn mali ya- pısı gibi konulann ise hâlâ çözürn beklediği- ni ekledi. IMF'nin, geçen yıl aralık ayında, yeni kredi vermeyeceğini açıklaması üzerine, Arjantin, şimdiye ka- darki dünyanm en bü- yük moratoryum raka- mı olarak kabul edi- len, 141 milyar dolar- lık dış borcun, 95 mil- yar dolarlık kısmını ödeyemeyeceğini ilan ehnişti. Yeni hükümete eslri IMF pn• Sosyal harcamalar için lojman-araç satışlan ve yurtdışrndaki Türk birikimlerine bel bağlayan AKP'ye ekonomi bürokratlan, "Kurullann yıl sonunda kasalannda biriken paralan bütçeye aktanlarak kaynak yaratılabilir" önerisini getirdi. amı HACER BOYAaOGLU ANKARA - AKP'nin ekonomi kurmaylannın yaptığı açıklamalar, IMF'yle sürdürülen 18. stand-by anlaşmasının yeni hükümet döne- minde de süreceğini ortaya koydu. Bu çerçevede AKP iktidan ocak ayına kadar Icra-Iflas Yasa Tasla- ğı, TEKEL'in özelleştirme planı, anl istihdam sorununun giderilme- si ve vergi reform paketi için çalı- şacak. AKP'nin sosyal projeler için ön- gördüğü kaynakpaketi ise lojman- araç satışlan ve yurttaşlann yurtdı- şındaki birikimlerinin ülkeye geti- rilmesiyle sınırlı bulunuyor. Eko- nomi bürokratlan da AKP"lilere, "Kurullann yıl sonunda biriken paralan bütçeye aktanlarak kay- nakyaraolabilir'" önerisini getirdi. İS CÜVENCESİNE İLCİNC UYCULAMA tZMİR (AA) - Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nezih Öztüre, işadamlannın Iş Güvencesi Yasası'nın getirdiği yükümlülüklerden kaçuımak için değişik yöntemleri uygulamaya başladığmı bildirdi. Yasanın 10 kişinin üzerindeki işyerlerini kapsadığını hatırlatan Öztüre, "Orta büyüklükteki şlrketler istihdam sayısı 9'u geçmeven bir çok firma kuruyor. Böylece yasa kapsamından çıkıyor. Bunu pratik olarak uygulayamayan büyük şirketler ise ya taşeronlara başvuruyor ya da işlerini dışanda yapörmaya başhyor" dedi. Öte yandan Izmir'de yeni kurulan şirket sayısında da geçen yıla göre yüzde 15.5'lik artış yaşandı. Fzmir Ticaret Odası kayıtlanna göre yılın ilk 10 aymda 3 bin 515 şirket kurulurken geçen yılın aynı döneminde 2970 firma kurulmuştu. Seçim sürecinde, IMF'yle "Tür- khenin öncelikleri dikkate alına- rak" yeniden masayâ oturulacağı tezini işleyen AKP, fıkrini çabuk değiştirdi. Mevcut programı sür- dürme karan alan AKP'nin eko- nomik açıdan ilk icraatı, 4. gözden geçirme için yapılması gereken dü- zenlemeleri tamamlamak olacak. IMF Icra Kurulu'nun da çalış- malann tamamlanmasının ardın- dantoplanarak, 1.6 milyar dolarlık kredi dilimini serbest bırakması bekleniyor. Öctidara gelir gelmez, enerji başta olmak üzere pek çok alanda vergi indirimine gideceği, nemalann dörtte birini ödeyeceği, hayvancılık ve tanmın desteklene- ceği yönünde vaatlerde bu- lunan AKP'nin, sosyal dü- zenlemeler için öngördüğü kaynaklar ise sınırlı bulunu- yor. Yürütülen program kapsamında sıkı maliye po- litikalannı devam ettirmesi beklenen AKP'nin sosyal projeler için lojman ve araç sahşlanndan gelecek gelire güvendiği belirtiliyor. AKP'nin sosyal harca- malar için öngördüğü kay- nak paketi içinde, yurtdı- şındaki birikimlerin ülkeye getirilmesi ve stok affından elde edilecek gelir de yer alıyor. İŞÇİMN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sermaye Atakta AKP büyük çoğunlukla iktidar oldu ya, sermaye, büyük medyanın kuşatması altında. Destekleyen des- tekleyene. Gözümüzün önünde, çıkar ittifaklan adına, hızlı siyasal çark edişlerin trajikomik oyunları oynanı- yor. Ağızlara sakız yapılan söylem ise 1950'lerde ancak görülmüş tek partili güçlü iktidarın yakalanmış olma- sının avantajlan. Küçücük biraynntı atlanarak; DP'nin gerçekten yüzde 52.68 oy oranı ile halk iradesinin ço- ğunluğunu temsil etmesi. AKP'nin iytce çarpılmış se- çim sistemi içinde yüzde 34.28 oyla Meclis'te büyük çoğunluk mılletvekilliğini kazanmış olması. Bu ağızlara sakız yapılan halk iradesinin çoğunlu- ğunu temsil, tam gerçeği yansıtmıyor olsa da, anlamı üzerinde biraz daha ciddi durmakta yarar var. Malum AKP ve Tayyip Erdoğan, bu söylemi tek başına ikti- dar olduklannı, halkın Tayyip Erdoğan'ı seçtiğini, so- nuç olarak iktidarlannın tartışılamayacağını anlatmak üzere kullantyorlar. Bu söylemlerinde de kendilerine yaklaşma yanşına girmiş büyük medya ve sermaye- den çok büyük destek alıyorlar. Elbette bu iktidann na- sıl kullanılacağı yolunda da kimi çerçeveler şimdiden çiziliyor. Öncelikle, güçlü iktidariann bu ülkenin önünü açtı- ğı varsayımı doğru değıl. Tam tersi, bu ülkede güçlü iktidarlar, hesap vermek zorunda olmamanın sorum- suzluğunda ülke kaynaklarını en çok israf eden ve ser- maye adına bile kısa dönemde çok ve haksız kazanç sağlamakla birlikte uzun süreçte zarar verenler oldu- lar. DP'nin, Menderes'in demokrasiye, ülke gelişme- sine, ekonomıye haynndan çok zarannın dokunduğu, özellikle eğitimsiz halk kitleleri tarafından sorgulana- madı. Çünkü araya 27 Mayıs darbesi girdı. Mende- res'in idamı, DP'lilerin yargılanması gibi siyasal başa- nsızlıklan, suçlan unutturan, mağdura sahip çıkmayı getiren dram yaşandı. Özal, ANAP iktidan, 12 Eylül'ün sermayeye kaynak akışını kolaylaştırdığı büyük bir birikimle yola çıktı. Çok çabuk tüketti. Elbette seçim de kaybetti. Özal tam tü- kenmeden Cumhurbaşkanlığı'na kaçarak kurtuldu. Erken ölümü, belleklerde bu ülkeye yaptığı kötülükle- rin unutulmasını getirdi. Demirel her seferinde şapka- sını alıp gitmek zorunda kalmasaydı çok daha çabuk tükenır, sandıktan bir daha bir daha çıkamazdı. Sözün özü, bizde sermayenin güçlü iktidar arayışı, öyle savlandığı gibi ekonominin istikrar arayışı ile doğ- rudan ilişkili değil. Aslında iktidan kendilerinden yana, haksız, daha uzun süreli, güvenlikli kullanabilme an- lamına geliyor. Koalisyonsuz, güçlü iktidariann, top- lumsal dengeleri günübirtik gözetmek zorunda olma- maları işleri kısa dönemler için kolaylaştınyor. Çünkü siyasal birikimi, kültürü, hele detoplumsal kaygılan ön- de olmayan ama halkın altkimlikleri, ırk, din, inançla- nnı, umutlannı kullanarak büyük birsecmen kitlesinin oyunu alabilmiş, güvenıni kazanabilmiş iktidarlar, çok daha kolay oy aldıklan seçmene sırtlarını dönebıliyor- lar. Iktidarlannı çok daha kolay ve sorumsuz, haksız ve kuralsız olarak çıkar irtifakına girdikleri sermaye güçleri ile paylaşıyortar. Herneyse; bizim gündemimizde geçmiştekiler de- ğil AKP iktidan var. Meclis çoğunluğu ile istediklerini yapabilecekleri yolundaki havaları, bu doğrultudaki pompalamalar çok düşündürücü. Oy veren seçmenin AKP'ye neden oy verdiği, daha seçimin mürekkebi kurumadan unutuldu. Hani AKP, düzenden, kirli med- ya-sermaye-siyaset çıkar ilişkilerınden bunalan hal- kın, en çok da yoksul ve yoksunlann tepki oylannı al- mıştı? Meclis'te sadece AKP için değil, CHP için de ge- çerli olmak üzere çok büyük bir sermaye ağırlığı var. Sermaye örgütleri diğer seçimlerden de daha hazırtık- lı ve derslerini çalışmış olarak doğrudan siyasetin için- de yerlerinı aldılar. Emek örgütleri, demokrasi güçleri, sıvil toplum örgütleri bu anlamda sınrfta kaldılar. Her- halde sosyal açılımlann yaşandığı 1960'lar sonrası- nın, askeri dönemler de dahil, sermayeden yana den- gelerin en fazla bozulduğu bir parlamento dağılımı tablosu ile karşı karşıyayız. AKP, diğer merkez sağ partiler ve iktidariardan çok daha öncelikli, ağırlıklı olarak iktidar gücünü kayıtdışı ekonomiden, sermayeden alıyor. AKP'nin kurmayla- nnın hükümetlerini bile kurmadan, işverenlerden ge- len telkinler altında, işçinin yürürlüge girmesinı umut- la beklediği iş güvencesinın, nereden buldun yasası- nın ertelenmesinden söz etmeleri hiç de cehaletten, acemilikten değil. AKP'nin hükümetini kurmadan, kendisine oy veren, umut bağlamış seçmene sırtını dönen, iktidannı pay- laşacağı büyük medya, kayıtlı-kayrtsız sermayeye ka- yan iktidar havası, özlenen sosyal banşın, çocuğunun daha doğmadan boğulması anlamında SOS sinyalle- ri veriyor. [email protected] çalışanların yükü azaltılsın Evren'den yeni hükümete uyarı tstanbul Haber Ser- visi- KESK Genel Baş- kanı Sami Evren, kuru- lacak olan yeni hükü- metin tercihini serma- yeden ve IMF'den yana yapması durumunda emekçilerin tepkisini çekeceğini vurguladı. Çalışanlann üzerindeki vergi yükünün azaltıl- masını isteyen Evren, asgari ücretin vergi dı- şı bırakılması gerekti- ğini belirtti. Evren, "AKP iktidan, en ciddi smavlanndan birini 2003 yılı bütçesi ve ka- mu emekçilerinin 2003 >ıb ücret artışlannda verecektir. Bütçenin ha- zniamşmda emekörgü- tünün kaülımlan sağ- lanmah" dedi. 6KDNÖMİ 1937: Iran ve Irak sınırlanna ulaşacak olan Diyarbakır - Cizre demiryolunun temeli atıldh* K 1983: TÜPRAŞ, Izmit'in Derince beldesinde j kuruldu. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. adıyla faaliyet gösteren kamu kuruluşu, petrol işleyerek pazarlıyor. 1989: Medya Holding kuruldu. Grup şirketlerinin merkezi planlama, finansman, muhasebe ve personel fonksiyonlarını yürütmekle görevli olan kuruluşun 12 iştiraki bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle