Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 2002 CUMARTESİ
10 D I Ş H A B E R L J E R dishab@cumhuriyet.com.tr
Müslüman
Kardejler'in
lideri oldü
• KAHtRE(AA)-
Mısır'da faaliyet gösteren
Müslüman Kardeşler
örgütünün lideri Mustafa
Meşhur, 83 yaşında
Kahire'de öldü. Meşhur,
beynindeki
atardamarlannın
tıkanması nedeniyle
geçen aydan beri komada
bulunuyordu. Örgütün
liderliğıni 6 yıldır
sürdüren Meşhur, 1954'te
Mısır Cumhurbaşkanı
Cemal Abdülnasıra
yönelik suıkast girişimine
kanşmaktan 10 yıl hapis
cezasına çarptınhnıştı.
Mısır'dan 1985'teaynlan
Meşhur, 9O'lı yıllann
başında yeniden ülkeye
dönmüştü. 1928"de
kurulan örgüt, 1954'te
yasakJanmasına karşın,
örgütün desteklediği 17
aday, önceki yılki genel
seçimlerde Meclis'e
girmeyi başarmıştı.
ÇKP'nin yeni
lideri Ho Cintao
• PEKtN(AA)-Çın
Komünist Partisi'nin
önceki gece sona eren 16.
Ulusal Kongresi'nde
seçilen yeni Merkez
Komitesi, dün sabah ilk
toplantısını yaparak yeni
Merkez Komitesi Genel
Sekreteri ile Siyasi Büro
Daimi Komıte üyelerini
seçti. Cumhurbaşkanı
Yardımcıhğı ve Merkez
Askeri Komisyonu
Başkan Yardımcıhğı
görevlerini yürüten Hu
Cintao, oylamada Genel
Sekreterliğe getirildi.
Çağı yakalamaya ve Çin'i
kapsamlı olarak
geliştirmeye
çalışacaklannı belirten
Hu Cintao. ekonomik
yapılanmaya
yoğunlaşacaklarını
söyledi.
ABD'de idam
• JARRAT (AA) -
ABD'nin Virginia
eyaletine bağlı Jarrat
kentinde 2 CIA
görevlisıni öldürmekten
idam cezasına
çarptınlan Pakistanlı Mir
Aimal Kasi adlı
mahkumun cezası zehirli
iğneyle infaz edildi.
Pakistanlı mahkum
1993 'te, Virginia
eyaletine bağlı Langley
kentindeki CIA
merkezinin önünde iki
CIA görevlisini
öldürmüş, 3 kişiyi de
yaralamıştı. Olaydan
birgün sonra Pakistan'a
kaçmayı başaran Kasi,
1997'de tutuklanarak
ABD'ye iade edilmişti.
B Halil'de saldırı:
11ÖIÜ
• KUDÜS (AA) - Batı
Şeria'nın El Halil
kentinde Filistinli silahlı
kişilerin tsrailli
göçmenlerin üzerine ateş
açması sonucu 11
tsrailli öldü Israil
hastane kaynaklan,
saldında yaklaşık 30
kişinin de yaralandığını
duyurdu. Filistinli
militanlann ateş açması
üzerine tsrail
askerlerinin şiddetli
karşılık verdiği ve büyük
çahşma çıktığı
bildirilmişti.
Straw, dünyadaki birçok sorunun kaynağının ülkesinin sömürgeci geçmişi olduğunu söyledi
Ingiltere günah çıkardıDış Haberier Servisi- Ingiltere Dı-
şişleri Bakanı Jack Stnnv, Ortado-
ğu, Hindistan ve Afrika'daki birçok
sorunun, ülkesinin sömürgeci geç-
mişinden kaynaklandığını bildirdi.
Straw, New Statesman dergisine
verdiği demeçte, "Sömürgecüiğin pek
çok yanhş yanı var. Bugün uğraşmak
zonındaokhığumuzpekçoksorunbi-
zim sömürgeci geçmişmuzin bir sonu-
cu. îngfltere'nin sömürgecfliği bugün
çözümlenemeyen bölgesel sorunlarm
en önemB nedenkrinden" dedi. Bü-
yük yankılar uyandıran demecinde
Straw, îngiltere'nin sömürgeci geçmişi-
nin bütün dünyaya büyük zarar verdiğini
söyledi ve Dışişleri Bakanı olarak zama-
nının çoğunubu olumsuz etkiyi ortadan kal-
dırmak için harcadığını belirtti.
Straw, şunlan söyledi: "Irak'm tuhaf
suurlannı İngüizler çizdi. Balfour bildiri-
si ve tsrail'e tarüşmah güvenceler verir-
ken aynı anda gizlice Finstinlikrle görü-
şüp onlara da güvenceler vermemiz yine
bizim için ilginç ama pek de onurlu olrna-
yan bir tarih. Hindistan ve Pakistan'da da
büyük hatalar yapük... Bölgeden çeküir-
X/ışişleri Bakanı Straw, zamanının çoğunu
İngiliz sömürgeciliğinin dünyanın çeşitli
yerlerindeki olumsuz etkilerini silmeye çalışarak
geçirdiğini, ülkesinin pek çok hata yaptığını
belirtti. 'Irak'm tuhaf sınırlannı tngiltere çizdi'
diyen Straw, îsrail ve Filistin'e aynı anda
tartışmalı güvenceler vermelerini 'pek de
onurlu olmayan bir tarih' olarak yorumladı.
ken sınırlann tam olarak beürlenmemiş
obnası Hindistan ile Pakistan arasuıdaki
Keşmir gerginliğinde etkili oldu. Bu da bi-
zim için kötü bir öykü ve sonuçlan orta-
da. Afganistan'da da bir buçukyüzyıl bo-
yunca pek de şerefh' bir rol oynamadık."
tngiltere'nin 1917 yılında Dışişleri Ba-
kanı olan Arthur Balfbur'un adıyla anı-
lan Balfour bıldirisı, o dönemde ingiliz sö-
mürgesi olan Filistın'dekı Siyonistler ta-
rafindan bağunsız bir tsrail devleti kurma-
lan için yeşil ışık olarak yorumlanmıştı.
Straw, Zimbabve ile ilgili de sert açık-
lamalar yaptı. Ingiltere ile eski sömür-
gesi Zimbabve arasında, beyazlann çift-
liklerine topraksız siyahlara verilmek
üzere el konması yüzünden büyük ger-
ginlik yaşanmıştı. Zimbabve'deki ekile-
bilir topraklann büyük bölümü ingiliz
azınlığın elinde.
Zimbabve Devlet Başkanı RobertMu-
gabe ile bu konuda ciddi tartışmalar yap-
tığını söyleyen Stravv, "Ancak her Zim-
babveli, her Afrikah bana toprağın en bü-
yük sorun olduğunu, ilk sömürgecilerin
yapüğının topraklara el koymak olduğu-
nu söyledi" dedi. Kendisini "demokra-
tiksosyaüst" olarak tanımlayan Stravv'un
açıklamalan, üst düzey dışişleri diplo-
matlanndan RobertCooper'ın görüşle-
ri ile de çelişkiye düştü.
Cooper, Kosova, Sierra Leone ve Af-
ganistan'a yönelik askeri müdahaleleri
açıklamak için "Hberal emperyafizm"
kavramını ortaya atmıştı. Liberal De-
mokrat ParrTnin sözcüsü Lord VVaflace,
Stravv'un İngiliz Imparatorluğu'yla ilgi-
li görüşlerine katıldığını söyledi, ancak
doğru nedenler için doğru şeylerin ya-
pıhnası anlamına gelen liberal emper-
yalizmi desteklediğını de belirtti.
Keşmir ve Filistin sonınu
Hindistan ve Ortadoğu hakkmda ki-
taplan bulunan yazar WTllia Dalrymple,
îngiltere'nin Keşmir'de ve Filıstinde ya-
şanan çatışmalann sorumluluğunu üstlen-
mesi gerektiğini vurgulayarak, "îngilte-
re'nin Hindistan'la ilişkilerinin olumlu
yönlerivar. Ama, Hindistan ve Füıstin'den
hızla, beceriksizce ve kaos yaratarak çe-
kilmemizin, bugünkü çatışmalann to-
humlaruu attıgı bir gerçek" dedi.
BM EKİBI
Irak'a
2Türk
denetçi
• Irak'a gidecek ilk
ekipte yer alan Türk
denetçiler, New York'ta
biyolojik ve kimyasal
silahlar konusunda
eğitilmişti.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Irak'ın Birleşmiş Milletler
(BM) silah denetçilerini ülkeye ka-
bul etmesinin ardından, iki Türk
denetçi de Bağdat'a gidecek. Ne\v
York'ta biyolojik ve kimyasal silah-
larkonusunda eğitim gören Türk de-
netçiler, Irak'a gidecek ilk ekipte
yer alacak.
BM silah denetçileri için Türki-
ye'den 4 aday bir süre önce Ne\v
Yorktaki BM Genel Merkezi'ne
gönderildi. Türk adaylann ikisi,
değişik ülkelerden gelen adaylar-
la birlikte uzun bir eğitim sürecin-
den sonra denetçiliğe hak kazan-
dı. Biyolojik ve kimyasal silahlar
konusunda eğitim gören Türk de-
netçiler. diğer Avrupa ülkelerinin
yanı sıra Ürdün ve Fas'tan gruba
katılacak uzmanlarla çalışacak.
Saraylar da incelenecek
Irak, BM karannı kabul eder-
ken silah denetçilerinin tarafsız
ohnası gerektiğini vurgulamış ve
ABD ile Batı Avrupa ülkeleri dı-
şından da uzmanlann ekipte bulun-
masını istemişti.
BM denetçilerinin Irak'ta
1000'den fazla yeri denetleyecek-
leri belirtiliyor. Denetçilerin iki ay-
dan fazla sürede, El Refah'taki fü-
ze fırlatma tesisi, El Furat'taki es-
ki nükleer güç arazisi ve Bağdat'ın
dışındaki Fallucah kasabasındaka
klorüretim tesisi gibi öncelikli 100
yeri denetleyecek. Müfettişlerin ay-
nca 8 başkanlık sarayından birini
denetlemesi bekleniyor.
ABD'nin Irak'a yönelik olası operasyonuyla ilgili tarüşmalara her geçen gün bir yenisi eklenirken Irakhlar günlük yaşamlanna devam
ediyorlar. Başkent Bağdat'ta bulunan Ebtı Hanife Camisi'ndeki cuma namazuıa çocuklar da katıldı. (Fotoğraf: AP)
ABD en ııfak ilılali kollayacak
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı El Baradey, "ABD'nin Irak'ın kasti
olmayan bazı ihlallerini savaş bahanesi olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz" dedi.
Dış Haberier Servisi - Irakın
BM Güvenlik Konseyi'nin
silah denetimleriyle ilgili
karannı kabul etmesinin
ardından bu kez de olası
ihlallerle ilgili
tartışmalar başladı.
BM'ye bağlı Uluslararası
Atom Enerjisi Kurumu'nun
Başkanı Muhanuned El
Baradey, "Bağdat
hükümetinin kasti olmayan
bazı ufak ihlallerinin ABD'ye
savaş imkânı tanıyacak şekilde
kuDamlmayacağuu" söyledi.
BM'nin eski silah başmüfettişi
ScottRitter ise "ABD'nin ne
olursa olsun bir bahane yaraup
aralık ortasmda saldıracağuu"
ıddia ettı.
Pazartesi gidiyorlar
Silah müfettişlerinden oluşan
ük kafileyi pazartesi günü
Irak'a gönderecek olan
Uluslararası Atom Enerjisi
Kurumu'nun Başkanı El
Baradey, "Irak'uı kasti
olmay abilecek bazı ihlallerinin
derhal BM Güvenlik
Konseyi'ne rapor edilerek
ABD'nin aradığı saldın imkânı
yolunun döşenmeyeceğini''
bildirdi.
Körfez Savaşı'nı takiben 7.5
yıl Irak'ın silah programlannın
araşhnlması işinde başmüfettiş
olan Ritter, "ABD'nin her
halükârda askeri operasyona
gjrişeceğini" iddia etti. Ritter,
Irak'ın Konsey'e 8 Aralık'a
kadar bildıreceği "olası kitle
imha silahlan programıyla ilgili
fistede, ABD'nin mudaka
kusur. aldatnıaca veya eksik
bulacağını" ve "Irak'ı aralık
ortasmda vurmaya
başlayacağmı" iddia etti. Bu
arada, BM Silah Denetçileri
Başkanı Hans Blis, Irak'ta
silah denetimlerinin
muhtemelen 27 Kasım'da
başlayacağmı duyurdu. ABD
Dışişleri Bakanı Coün Powell,
ABD hükümetinin, Irak
tarafindan yapılacak her türlü
ihlalı cezalandıracağını
söyledi. Basın toplantısında
sorulan yanıtlayan Powell,
ABD'nin
"Irak'ın, BM şarüannı yerine
getirip getirmediği konusunda
acele hüküm verip
vermeyeceği'' yolundaki bir
soruyu, "Bu sabnmız devam
edecek" diye yanıtladı. Ancak
Powell, Irak'ın şartlara
uymaması halınde bunun
"askeri güç kullanımı ve Irak'ı
rejün değişikliğine gitmeye
zorlay acak sonuçlannm
olacağuu" vurguladı.
ORUŞ/ AYHAN KAMEL - Büyükelçi. DSlcra Direktörü
ABD'nin cadı kazanı içinde gördüğü üç
ükeden ikisi ile şu günlerde başı büyük
dertte. Gerçekten de Irak'ı kitle imha si-
lailanndan arındırmak ve Saddam Hü-
seyin rejimini devirmek amacıyla bu ül-
keye karşı bir askeri operasyon başlat-
rra hazırîıklanna giriştiği ve bu amaçla
Bvi'de de diplomatik çabalarını yoğun-
laştırdığı bir sırada, bu defa da Kuzey Ko-
renin nükleer silahlanma programına
devam ettiğinin ortaya çıkması, Was-
hngton'ı çokzordurumda bırakmıştır. Bir
bakıma, ABD yönetiminin bir ikilem kar-
şısında kaldığı söylenebilir.
Bilindiği gibi, Kuzey Kore, Nükleer
SSahların Yayılmasının Önlenmesi An-
Isşması'nı 1985'te imzalamıştır. Bu an-
l^ma uyannca, aslında nükleer enerji
tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi
Aansı'nın gözetimine açmak üzere bu
kurumla 18 ay içinde bir uygulama an-
laşması yapması gerekirken bu işi uzun-
ca bir süre sürüncemede bırakmıştır. Ni-
hayet, ABD'nin baskısıyla 1991 yılında
ajı geçen ajansla bir anlaşma imzala-
Olası Irak Operasyonu ve Sonuçlan (1)
mışsa da gizlıden gizlıye nükleer silah
programını sürdürmüştür.
Bu konuda beliren şüpheler üzerine
1994 yılında patlak veren krizde ise
ABD, Japonya ve Güney Kore'nin kat-
kılarıyla ülkesinde iki nükleer reaktör
yapımı da dahıl ekonomik yardım va-
adine karşılık, nükleer silah programı-
nı durdurma hususunda Clinton yö-
netimiyle anlaşmıştır. Ancak, bu sözü-
ne rağmen, son haftalarda nükleer si-
lah programını yine gizlice sürdürdü-
ğünün ortaya çıkması, VVashington
başta olmak üzere bütün dünyada
adeta şok etkisi yaratmıştır.
ABD şu sırada, ÇHC ve Rusya'nın
yanı sıra bölgedeki iki müttefiki Japon-
ya ve Güney Kore ile de bu olaya kar-
şı nasıl bir tepki gösterılmesı gerektıği
hususunda istişarelerde bulunmaktadır.
Bu istişarelerde Kuzey Kore'ye karşı
bazı önlemler gündeme gelse dahı,
ABD'nin Kuzey Kore'ye karşı herhangi
bir askeri operasyonu beklenmemek-
tedir. Bu durum haklı olarak, VVashing-
ton'ın Bağdat ve Pyongyang'a karşı
çiftebirstandartmı uygulamaktaoldu-
ğu sorusunu akla getirmektedir.
'nin Kuzey Kore'ye karşı
herhangi bir askeri operasyonu
beklenmemektedir. Bu durum
Washington'ın Bağdat ve Pyongyang'a
karşı çifte bir standart mı uygulamakta
olduğu sorusunu akla getirmektedir.
Buna yanıt olarak, ABD'nin aynı za-
manda iki cephede askeri bir operasyo-
na girişmesinin mümkun olamayacağı
söylenebilir. Ancak böyle bir durumda,
daha ciddi tehlikeye öncelik verilmesi
gerektiğini düşunmekdoğaldır. Belirtile-
regöre, Kuzey Kore'nin nükleer progra-
mı oldukça ıleri bir aşamaya erişmiş bu-
lunmaktadır. Buna karşılık. Bağdat'ın
kimyasal ya da biyolojik silahlara sahip
olduğu düşünülse dahi, nükleer progra-
mının Kuzey Kore'ninkınin çok gerisin-
de kaldığı ve hatta henüz tasarım saf-
hasında olabileceği sanılmaktadır. Bu du-
rumda, Kuzey Kore'ye karşı bir an ön-
ce önlem almak daha öncelikli ve man-
tıklı görunmektedir.
Ancak, VVashington'ın Kuzey Kore'ye
karşı girişebileceği bir askeri operas-
yonun nükleer boyutu nedeniyle daha
büyük risklertaşıyacağı değerlendirile-
bilir. Bu risk, ABD için olduğu kadar di-
ğer ülkeler ve özellıkle Japonya ve Gü-
ney Kore için de geçerlıdır. Ancak,
ABD'nin tehdit değertendırmesinde, Irak'ı
Kuzey Kore'ye nazaran ön plana çıka-
ran daha önemlı ciddi nedenler mevcut-
tur. Olası bir Irak operasyonu. çoğu za-
man ABD'nin Irak petrolünü kontrolü al-
tına alma amacına arfedilmektedir. Hiç-
bir ülkenin yeraltında bırakılan petrol ile
zenginleştiği görülmüş şey değtldir.
Diğer birdeyişle, Bağdat'ta hangı re-
jim iktidarda olursa olsun petrolünü sat-
mak durumundadır. Konuyu, sırf Irak
petrolüne indirgemekten ziyade, bütün
Ortadoğu petrolleri ve bu bölgenın ge-
leceği açısından değerlendirmek daha
doğru olur. Nükleer silahlara sahip bir
Irak'ın, bölgede ve özellikle Arap dün-
yasında güç dengesini Kahire ve Ri-
yad'dan Bağdat lehine değiştireceği
bir gerçektir. Böyle bir durumun Irak'ı
bölgenin liderliğine yükselteceği ve
Bağdat'a Arap dünyası ve özellikle Kör-
fez ülkelen üzerinde tartışmasız bir et-
kinlik kazandıracağı muhakkaktır.
Böyle birgelişmenin ABD'nin bölge-
deki tüm çıkarlanna ciddi zarar verme-
sı beklenir. Şu anda. ABD bölgedeki
dostlan vasıtasıyla Ortadoğu'dakı ge-
lişmeleri kontrol edebilmektedir.
SÜRECEK
Yakış ile görüştü
Talabani
AKP'den
umutlu
•Ankara'da, AKP Genel
Başkan Yardımcısı ile görüşen
KYB lideri Celal Talabani,
Türkmenlere 12 sandalye
vereceklerini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Iraklı Kürt gruplardan Kürdistan
Yurtseverler Birliği (KYB) liden
Celal Talabani, AKP Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu
alamaymca, AKP Genel Başkan
Yardımcısı Yaşar Yakış ile görüştü.
Celal Talabani, Tayyip Erdoğan"ı
seçimdeki başansından dolayı
kutladığını belirtirken. AKP
iktidanyla birlikte komşu ülkelerle
ilişkilerde olumlu bir dönemin
başlayacağmı umduklannı kaydetti.
Yaşar Yakış ile Celal Talabani,
yaklaşık bir saat süren
görüşmelerınin ardından ortak bir
basın toplantısı düzenledıler.
Yakış, Talabani ile "ilgilerini çeken
ortak konularda" görüş
alışverişinde bulunduklannı
belirtirken, Talabam'nin 29
Kasım'da Brüksel'de yapılacak Irak
muhalifleri toplantısı ile ilgili bilgi
verdiğini kaydetti.
Muhaliflerin toplantısı
Talabani ise Erdoğan'ı
seçimdeki başansından dolayı
kutladığını kaydetti. Irak halkı ile
Türk ve Kürt halklan arasındaki
ilişkilerin bundan sonraki dönemde
daha iyi olacağını umduğunu
kaydeden Talabani.
"BriiksePde Irak muhalifleri 29
Kasım'da toplantı yapacaklar. Bu
konuda Yaşar Yakış ile fikir
ahşverişinde bulundum.
Türkmenler'in durumunu da ele
aldık. Irak'm kurtanlmış
bölgelerinde kardeşçe. omuz omuza,
işbirliği içinde yaşıyorlar" diye
konuştu. Talabani bir soru üzerine
bölge parlamentosunda
Türkmenlere 12 sandalye vermeyi •
düşündüklerini söyledi.
Yakış da, Talabani'nin Erdoğan ile
neden görüşmediğine ilişkin bir soru
üzerine Genel Başkan'ın Ahmet
Necdet Sezer ile görüşmeye gitmesi
nedeniyle Talabani ile kendisinin
görüştüğünü kaydetti.
Sevkıyat kesilecek
K. Kore'ye
petrol
cezası
• ABD, Japonya, Güney Kore
ve AB, "Kuzey Kore'nin,
ekonomik sıkıntılar içinde
olmasma rağmen nükleer silah
programını bırakmakta
isteksiz davranması
nedeniyle" petrol sevkıyatını
durdurma karan aldı.
NEW YORK (AA) - ABD, Avrupa
Birliği, Japonya ve Güney Kore'nin,
Kuzey Kore'ye petrol sevkıyatını
kesme karan aldığı bildirildi.
ABD, Japonya, Güney Kore ve
AB'nin oluşrurduğu ve 1994'te
imzalanan anlaşmanın
uygulanmasını denetlemekle görevli
Kore Yanmadası Enerji Kalkınma
Örgütü'nün (KEDO) sözcüsü Brian
Kremer, Kuzey Kore'nin, ekonomik
sıkıntılar içinde olmasına rağmen
nükleer silah programını bırakmakta
isteksiz davranması nedeniyle,
petrol sevkıyatının durdurulması
karannı aldıklannı belirtti. Sözcü
Kremer, "Petrol sevkryatı gelecek a\T
durdurulacak. Sevkryatm yeniden
başlanıasu Kuzey Kore'nin
atacağı inandıncı ve somut
adımlara bağbdır" dedi.
Agreed Framevvork adı verilen
1994 anlaşmasına göre Batı
ülkeleri, Kuzey Kore'ye petrol
saglayacak, iki nükleer reaktörün
inşasına yardım edecek, buna
karşılık Kuzey Kore, nükleer silah
programını donduracak ve
BM silah denetçilerinin kontrollerine
izin verecekti. Anlaşmaya göre
ABD, her yıl Kuzey Kore'ye
yaklaşık 500 bin ton petrol
gönderiyor.