17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVTA + CUMHURİYET 14 KASIM 2002 PERŞEMBE HABERLER Yeni yasama dönemi bugün en yaşlı üye CHP'li Şükrü Elekdağ'ın konuşmasıyla başlıyor îki partili Meclis açılıyor• TBMM dönemi başlarken ant içme törenine parlamentoya giren iki partinin lideri de katılamayacak. Siirt'ten bağımsız milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün yemin törenine gelmesi durumunda protesto edilmesi bekleniyor. Erdoğan, yemin törenini locadan izleyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'nin 22. yasama dönemi, bugün milletvekillerinin ant içmesiyle başlayacak. 48 yıl sonra ilk kez iki partili bir TBMM dönemi başlarken ant içme törenine parlamentoya giren iki partinin lideri de katılamayacak. Siirt'ten bağımsız millervekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün yemin törenine gelmesi durumunda protesto edilmesi bekleniyor. Genel kurul bugün "en yaşlı üye" sıfatını taşıyan CHP Istanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın açış konuşmasıyla başlayacak. Istiklal Marşı okunduktan sonra milletvekillerinin ant içme törenine geçilecek. Ant içme törenine TBMM'ye girebilen iki partinin liden de katılmıyor. AKP liden Tayyip Erdoğan milletvekili olmadığı ıçın, CHP liden Deniz Baykal da yurtdışında bulunduğu için yemin törenine katılamayacak. Erdoğan, yemin törenini locadan izleyecek. Yemin töreninin 9 saat sürmesi beklenirken iftar için ara verilmesi durumunda bu sürenin daha da uzayacağı bildirildi. Siirt Millervekili Fadıl Akgündüz'ün yemin törenine katılması durumunda, CHP ve AKP'li milletvekilleri tarafından protesto edilmesi bekleniyor. Milletvekillerinin sıra kapaklanna vurarak ya da genel kurulu terk ederek Akgündüz'e tepkilerini dile getirebilecekleri bildirildi. Yemin töreninden sonra. genel kurul başkanlık seçimi için 5 gün tatile girecek. TBMM Başkanlığı için Vecdi Gönül'ün adı öne çıktı. CHP'liler de başkanvekilliği ve komisyon üyelikleri için çahşmaya başladı. TBMM başkanvekilliği için Önder Sav, Oya Arash, Eşref Erdem isimlen geçiyor. Oda ve danı$man traflği Yeni seçilen milletvekillerinin "kayıt" işlemleri dün de sürdü. Geçen dönemde de milletvekilhği yapanlar oda için erken atağa geçti. AKP Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır başta olmak üzere bazı milletvekillerinin henüz kura çekilmeden halkla ılişkiler binalannda daha geniş odalan "kapması" dikkat çektı. Kulıslerde, "A blok AKP'nin, B blok CHP'nin olsun. Alt tarafi iki parti var" diye espriler yapıldı. AKP'nin lojmanlarla ilgili açıklaması milletvekillerinde ev sıkıntısına yol açtı. Mılletvekilİeri, başkentte ev bulmak için arayışa girdi. Danışmanlar ve sekreterler de yeni dönemde birlikte çalışabilecekleri yeni milletvekili bulabilmek için seferber oldu. Çok sayıda danışman ve sekreter, TBMM'ye kayıt için gelen milletvekilleriyle tanışıp birlikte çalışma önerisinde bulundular. Tan'dan 'yeni'lere öneri Geçen dönem kurulan Trafik Komisyonu'nda başkanlık yapan DSP'li Ahmet Tan, dünkü basın toplantısında "yeni miUetvekfllerine bazı ricalannı" ıletti. Komisyon raporunun tüm milletvekillerine dağıtılacağını bildiren Tan, "Gelen ziyaretçilere Meclis sigarası yerine, bu kitabı ırmağan ederlerse sevinirim" dedı. Tan, Uluslararası Güvenlik Karayolu Seyahati Derneğı 3aşkanı Rochelle Sobel'in kendisine gönderdığı mektubu da gazetecilere dağıttı. Sobel, bu rnektupta rapor için Tan'ı oıtlarken raporda yer alan inerilerin örnek oluşturması gerektiğini vurguladı. TBMM'NİN FADILLARI Mehmet Musta- fa Açıkalın: Eski büyükşehir belediyesi genel sekreteri. Istan- bul'dan milletvekili se- çildı. Akbil, ÎGDAŞ ve Albayrak davalan- nın sanığı olan Açıka- lın'ın 72 yıl ağır hap- si isteniyor. İdrls Naim şahln: Erdoğan'ın belediye başkanlığı yaptığı dö- nemde genel sekreter yardımcısıydı. Istanbul milletvekili. Albayrak- lar ve Akbil davalan- nın sanıklan arasında yer alıyor. 51 yıl ağır hapsi isteniyor. AdemBaştürlcEs- ki büyükşehir belediye- si genel sekreteri.Yol- suzluk yapnğı gerekçe- siyle görevden alındı. Kayseri 'den millervekı- li seçildi. Albayrak ve İGDAŞ davalarında yargılanan Baştürk'ün 57 yıl hapsi isteniyor. AN Temur: Necmet- tın Erbakan ile birlikte RP'ye ödenen Hazine yardımının usülsüz kul- îanıldığı davada l yıl ha- pis cezası aldı. tkamet- gâhını Hollanda olarak gösterdi. Polis kendisi- ni ararken Giresun'da seçim çahşması yaptı. Fadll AkgÜndÜZ: Vergi borçlan nedeniyle yurtdışına çıktı. Dolandıncıhk gerekçesiyle hak- kında dava açıldı. Kırmızı bültenle aranıyor. BinaliYıldınm:Es ki tDO Genel Müdü- rü. lçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişleri tarafindan hazırlanan raporlarda, yolsuzluk yaptığı belirtildi. Bu- nun üzerine görevden alındı. Istanbul'dan milletvekili seçildi. Mehmet Sekmen: Eski Kartal Belediye Başkanı. Yolsuzluk ve görevi kötüye kullan- mak suçlanndan gö- revden alındı. Mahke- me karanyla görevine geri döndü, ancak hak- kındaki soruşturma de- vam ediyor. Halil ürün:tSKt de başkan danışmanlığı yaptı. Atatürk'e haka- ret etmek suçundan mahkûm olan Urün'ün cezası Şartla Salıver- me Yasası gereği erte- lendi. Ürün hakkında yolsuzluk soruşturma- sı bulunuyor Şirİn:Yasakh eski milletvekili Nazlı Ilıcak'ın eşi. Büyükşehir belediyesi peyzaj ihale- lerinde usulsüz gül sat- tığı iddiasıyla tstanbul DGM Savcıhğı tarafin- dan hakkında fezleke dü- zenlendi. tstanbul mil- letvekili. Recep Koral: Eski Gazıosman- paşa Belediye Başkanı. 3 Kasım seçimlerinde Istanbul'dan milletve- kili seçildi. Koral yolsuzluk ve gö- revi kötüye kullanmak suçlanndan yargılanıyor. Akİf CÜIIe: Eskı büyükşehir be- lediyesi personel daire başkanı. Amasya milletvekili seçilen Gülle, reklam panolan ihalelesinde 50 tril- yon 7 milyar lira yolsuzluk yap- makla suçlanıyor. Yahya Ba$: Eski Güngören Be- lediye Başkanı. îstanbul'dan Mec- lis'e giren Baş hakkında yolsuzluk ve görev kötüye kullanmak iddiala- nyla açılmış çok sayıda dava bulu- nuyor. Selamf UZUII: Eski büyükşehir belediyesi kontrol daire başkanı. Sıvas'tan miHetvekili seçilen Uzun, Albayraklar davası sanıklan ara- sında yer alıyor. 36 yıl ağır hapsi is- teniyor. Mehmet Hilml CÜIer: ÎGDAŞ Yönetım Ku- rulu üyesi olan Güler, Erdoğarfın danışmanlığı- nı da yaptı. Ordu'dan milletvekili olarak TBMM'ye giren Güler. ÎGDAŞ davasında yargılanıyor. MİkaİI ATSİari: Eski büyükşehir belediyesi mes- ken gecekondu şubesi müdürü. Kırşehir'den TBMM'ye girdi. Akbil davası sanığı. ZÜIfİ Demirağ Büyükşehir belediyesi yol ba- kım onanm şubesi müdürü. Elazığ'dan milletve- kili seçilen Demirağ, Albayraklar davasının sa- nıklan arasında yer alıyor. HÜSeyin BeSİİ: Eski büyükşehir belediyesi ba- sın danışmanı. tstanbul milletvekili olan Besli, ÎG- DAŞ davasının sanıklan arasında yer alıyor. Hamza Albayrak: Belediye tefh'ş kurulu baş- kanlığı yaptı. Amasya'dan Meclis'e giren Hamza Albayrak, görevi kötüye kullanmak suçundan yar- gılanıyor. MUStafa HlCall: Eski büyükşehir belediyesi APK dairesi başkanı. Erzurum'dan millervekili seçilen Ilıcalı, Albayraklar davasında yargılanıyor. AKP GENEL BAŞKAMREa^TA¥YfP^g^ĞAN^?GBÇîVBŞTE BASINA YANSIYAN DEMEÇLERİ Referansı söylediği sözlertstanbul HaberServki -3 Kasım seçimlerinin ardından yaptığı açık- lamalarda "Tûrkrye'yi de İstanbul gibideğiştireceğiıır söyleyenAKP Genel Başkanı RecepTayyip Erdo- ğan, övündüğü belediye başkanlı- ğı döneminde ıcraatlanndan çok kamuoyunda tepki gören açıkla- malanyla gündeme gelmişti. Nüfiıs artişmı teşvik Erdoğan, başkan seçildikten he- men sonra, 28 Mart 1994'te yap- tığı basın toplantısuıda, "Su para- suıda 3 çocukta yüzde 25,4 çocuk- ta yüzde 50 indirim yapacağım. 5 çocukve daha fazlasında ise aileler- den su parası almayacağız" diye konuşuyor. Aynı toplantıda Erdo- ğan, Taksım'e cami ve tslam Kül- tür Merkezi projesini de gündeme getiriyor. 14 Mayıs 1994 tarihli gazeteler- de, halkın Erdoğan'a yönelik tep- kisi dikkat çekiyor. Yurttaşlar, Er- doğan'ın, Bilkent Üniversitesi'nde- kı konuşmasında, "Ata'yasaygıdu- ruşunda sap gibi ayakta durmaya gerekyok" sözlerini kınıyor. Galata, VaBde Sultan oldu 29 Haziran 1994 tarihli gazete- lerde ise Erdoğan, tarihi Galata Köprüsü'nün adını, "VaBde Sul- tan Köprüsü" olarak değıştirmenin, kendisinin yasal hakkı olduğunu söylüyor. Erdoğan, bordürlerin ye- şile boyatılması konusunda bilgi- si olmadığmı anlatarak "Bukonu- da bir taümat vermedim ve buna karşryım. Çünkfi israfotayor. Med- ya, kırmızı renk görmüş boğa gibi, yeşiUgörüncebanasaldDiyor" gö- rüşünü dile getiriyor. 17 Eylül 1994 tarihli gazeteler- de, Erdoğan'ın şu sözleri var: "RP, bûtün okuDan imam hatip yapa- cak." Erdoğan, normal okullarda din eğitimi verümediğini öne sürerek RP iktidannda bu okullarda da imam hatip müfredatı okutacakla- nnı vurguluyor. Erdoğan, dine inanmayanlann da belli bir çağda, bu müfredata göre eğitim göreceklerini belirte- rek "Daha sonra serbest olacak- lar" diyor. Nikâhı sadece imamlar kıysın 4 Kasım 1994 tarihli gazeteler de Erdoğan'ın, "Mni nikâh resmileş- metidu"" şeklindeki sözlenni ya- zıyor. Erdoğan, nikâhlann kdlise- lerde kıyıldığı bir dünyada, Müs- lümanlann iki ayn nikâh kıyması- nı, "kanayan bir yara" olarak ni- teliyor ve nikâhı müftülüklerin de kıyabileceğini belirtiyor. 11 Kasım 1994'te Erdoğan bu kez insanlann sağhğı konusundaki "de- rin duyarhhğı'' ile gazetelerde boy gösteriyor. Büyükşehir belediye- sine ait tesislerde ve bağlı kuru- luşlarda düzenlenen toplanülarda içki yasağı koyan Erdoğan, yasa- ğın, anayasanın 58. maddesine uy- gun olduğunu savunarak "içkiye,in- sansağfağınazararhoktuğuiçinizin vermediğini'" öne sürüyor. 'Namaz kdmayan konuşmasm' 2 Ocak 1997 tanhli gazeteler, Erdoğan'ın, Taksim'e cami yapıl- ması yönündeki ısranyladolu. Tak- sim'e Islam Kültür Merkezi yapıl- masını isteyen Erdoğan, "Cuma namazıkdmavan konuşmasm" di- yor. Erdoğan, caminin parasal kay- nağmı da şöyle açıklıyor: "Riz bu camrvikimsenincebindenalarakde- ğfl,befcdi>eninparasr>1a\apacağtz.'' PERŞEMBE ORHAN BURSALI Toplum MühendisliğHI Salı günkü "Toplum Mühendisliği" başlıkh yazıda, 5 yılla göreviendirilmış bir siyasai ıktıdann, bir toplumun 80 yıllık ana toplumsal doğrultularını degiştirme hakkının zaten olmadığını, değiştirme- sinin de çok zor olduğunu belirtmiştik. Çok sayıda okur. bu düşüncelere katılmakla beraber, kendi ta- rihimizde "gen düşüş"\en anımsattı. Bunlar arasında Bahartin Aslan, Atatürk dö- nemi dışında, 2. Mahmut'tan beri Batı ile aramız- daki refah aralığının arttığına dikkat çekti: "Musta- fa Kemal Cumhunyeti bu farkın azaltılması için başanlı atılımlara kalkıştı; ancak 50'lerden beri se- çımlerte gen dönüşler yaşamadık mı?" diye soru- yor. Bahattın Bey haklıdır. Yaşadık. özellikle din ti- caretinın seçimlerde ve siyasa! yonetimlerde başlı- ca araç haline getirilmesınde yaşadık. Dinin siya- sai araç olarak kullanılması, Türkiye'yı geriletmtştir. Menderes döneminde böyleydi. 70'lerden sonra sıyasal partılerin çoğu dıni şu veya bu şekilde kul- landı. Hele Demirel! Onun, İmam Hatip okullarını, Kuran kurslannı, neredeyse eğıtım-öğretım sıstemınin ana govdesi yapma yolunda attığı dev adımlan unutacak mı- yız? Askeri darbeler sonrasında, kafası kaz, zekâsı gen, beyni Kurtuluş Savaşı ve getirilerine değil de ABD polıtıkalanna bağlı generallerin, yine dini araç olarak kullanmalarını unutacak mıyız? Ancak 28 Şubat'la beraber, tarihsel bir "düzeltme ve denge hareketi" olmadı mı? • • • Yine bazı saptamalar yapalım: • "Laik kesim" diye tanımlanan siyasi parti ve liderler, anayasal suç işleyerek, toplumu dinsel- leştirme politikalarını hep sürdürdü. Bu anlamda geri dönüş ve düşüşler, hem kurumsal hem üst hem altyapıda yaşandı. • Bu "laik kesimler" ülkenin kalkınmasında. ulusun zenginleşmesinde. ülkemizi başı dik olarak uygar ülkelerın arasına sokmaktaki başarısızlıklan- nı (40 yılda 18 ekonomik ıflasta ve IMF kapısına dayanmakta ise üstün başarılannı!), din ile örtbas ettiler. • Diğer araçlan, cahiliyeti sürdüımek, okul- laşma oranını mümkün olduğunca düşük tutmak, toprak ağalığını ve feodal ilişkilerı ayakta tutmak, insanlanmızı birer demokratik yurttaş ve birey yap- ma yenne cemaat üyeliğıni köruklemek... oldu. Ozetle, bugünkü tablonun mıman "laik kesim" diye adlandırılan, ah şimdı Meclis'te ve iktıdarda olsalardı keşke diye bazılarımızın ağıt yaktığı "merkez sağ"dır. Merkez sağ, sadece, siyaseti dinselleştirme polıtikasının sahıbı değıl. aynı zamanda, Türki- ye'nin ekonomik olarak tuketilmesinin. hazinenin her bakımdan ve her fırsatta talan edilmesinın de adresidir. Merkez sağın bugunkü sefil durumu, 50 yıllık demokrası ve kalkınma deneyımimizin özeti- dir. • • • Seçim sonuçlan, her şeyin yeniden yapılanma- sı için bir şanstır. AKP bu yolu açabilir mi? Doğru- su büyük merak konusu. Bilim, geçmişe. salt geçmişteki verilere sapla- nıp kalmak gibi, tutucu bakış ve yöntemlere sanlıp kalsa, merak ve analizden yoksun kalsa, bugünü ve yaşadığımız süreci anlama çabasını lüks saysa. bilim olamaz, gelişmelerı tahlil edemez... AKP'yi mutlaka "dinsel parti" olmaya iten ve kendi kökte- rine geri dönmeye zorlayan bir söylemın de ülke- mize bir yararı olmaz. AKP'lılerin de bir "milli irade" söylemleriyle as- lında bir iktidar yabancısı olduklan, toplumsal kül- tür ve bilınç konusunda derin bir yoksunluk çek- tikleri görülüyor. Mesela bu konuda en yoksullan, "Anayasanın başlangıçtaki üç maddesınin değiştırilemezliğini öngören 4. maddesıni değıştirmekle ışe başlamak gerekir" diyebiliyor. "Mılh İrade" onlara bu hakkı vermişmiş! Mıllı iradenın onlara ne hakkı verdiği, neyi vermediği üzerinde çok tartışacağız, demek- tir. Bir ülkenin kuruluş temellennde yatan ana il- kelerin, öyle bir partıce ve bir seçimle değiştiril- mezliğinı anlayamayacak kadar kaz kafalıların. AKP saflannda olması doğaldır. Ama önemli olan parti yönetim felsefesine bunun yansıyıp yansıma- yacağıdır. Ana ilke değişiklıklerı ancak çok büyük top- lumsal uzlaşmalarla gerçekleşebilır. Ya da, devrim veya karşıdevrimle... Yoksa siz tersini mı düşunüyorsunuz? NOT: Seçimlerie ilgili resmi rakamların dışında yansıyan bazı olaylar, özellikle parmak boyasının vazgeçılmezliğı ve seçime katılma oranının sağlık- lığı konusunda bazı ıpuçları veriyor. Birincisi: Bir arkadaşıma, üç ayrı muhtariıktan seçmen kâğıdı gönderildi. Yanı parmak boyası olmasaydı, üç ayrı yerde resmen oy kullanabilecekti. Bu olay hem seçmen kütüklerinin ne kadar sağlıklı ve düzgün olduğu konusunda bir fikır veriyor, hem de seç- men sayısındaki yanlışlığı gösteriyor. Ama bu sayı- nın artıiar ve eksilerle kendısini dengeleyebileceği- ni varsayabiliriz. Ikinci olay daha vahim: Sandık başkanlığı yapan arkadaşım, oy kullanmayanlann üçte birinin ölmüş olduğunu saptamış. Yani zaten seçmenlikten çoktan "düşmüş" olanlar hâlâ kü- tükte. Bir de artık evinden çıkamayacak kadar hasta seçmenlerin de epey yekûn tuttuğunu dü- şünün. Ozetle, seçime katılma oranını yüzde 80lerin epey üzerinde görebıliriz. obursali@ cumhuriyet.com.tr. Yemin törenine Sezer katılmıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM'de 22. dönem milletvekilleri için bugün yapılacak ant içme törenine ka- tılmayacak. Cumhur- başkanı Sezer, 1 Ekim'deki 21. dönem 4. yasama yılının açılı- şında da "Meclis seçirn karan aldığı için" ko- nuşma yapmamıştı. Anayasanın 104. mad- desine göre cumhurbaş- kanının "gerekü gördü- ğü takdirde yasama \> hnınilkgünüTBM\İ'- nin açış konuşmasını yapma" yetkısi bulunu- yor. Cumhurbaşkanlan da geleneksel olarak 1 Ekim'de başlayan yeni yasama yılı açılışında konuşma yapıyor. Milletvekillerinin u ant içme töreni" için toplanan yeni dönem açılışında ise cumhur- başkanı isterse konuk olarak töreni izliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle