17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2002 PERŞEMBE 14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr m W m "W~ İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği Kiss Me Kate bir ödül ilkler şampiyonu jTZer sahnesi heyecan doluYİĞİT GÎ>SOY " Yeni bir şov,yeni bir açüış": 1948 yılından be- ri dünyanın her yerinde oynanan. neredeyse elli beş yıİdır popülaritesinden hiçbir şey kaybetme- yen, ColePörter'ın en ünlü müzikalinın açılış söz- len. Bu cümleler. İstanbul Operasfnda, ılk defa 2002 Mayıs ayında söylendi. O günden beri de bu kadar başanlı bir prodüksiyon olduğu için uzun süre tekrarlanacağa benziyor. Kiss Me Kate'in tarihçesi de, içindeki melodi- ler kadar zengin. 1948 yılında prömiyerini yap- tıktan sonra 1949 yılında beş Tony ödülünü bir- den aldı. En iyi müzik. en iyi müzikal, en başan- lı prodüksiyon. en iyi sözler ve en iyi kostüm. Ay- nca üç tane önemli ilke irnza attı. Bir Broadvvay kadrosu tarafından doldurulan ilk plak oldu. Bir Broadway müzıkalıni konu alan ilk üç boyutlu film yapıldı. Aynca 14 Şubat 1956'da Vlenna Yblksöperde oynanan ilk Amerikan müzıkali ol- du. 1948'deki prömiyennden önce veya provalar sırasında çıkartılan veya değiştınlen melodiler İs- tanbul Operası prodüksiyonunda da kullanılma- dı. Örneğin: "Itvvasgreatfun" şarkısı. dramatık olarak eserin ilerleyişıni yavaşlattığı içın "\Vun- derbar" bestelenmışti. *"We shall never be youn- ger" çok hüzünlü bulunup "So in love" ıle, Bian- ca'nın "IfevermarTiedrm" şarkısı ıse "Tom,Dick or Harry" ıle değiştirilmışti Cole Porter tarafın- dan. Suat Ankan'ın başansı Müzikal ızlemek. opera izlemekten farkhdır. Solistleri müzikal kalıplannda düşünmek gere- kir. Baritonun sesi tiz notalarda, orta tonlardaki rahathğıru ve yuvarlaklığını yitinyor, sopranonun sesi fortelerde sallanma eğılimınde, genç kız ro- lündeki sanatçuım sesi pek de genç gelmiyor ku- lağa diyemeyiz. Sanatçılann sesi kadar. hatta bel- kı de daha fazla olarak onlann rol kabiliyetleri, dık- siyonlan, sahne rahatlıklan, danslan. hatta fızik- sel olarak canlandırdıklan karakterlere uyumlan önem taşır. Fred rolündeki Suat Ankan,gerek kabiliyeri, ge- A 1tan rekse bu, oyun içindeki oyunda, canlandırdığı iki farklı karakten birbirinden ayırması bakımından çok başanlıydı. Sahneye yakışan, giydiği kostü- mü üzerinde rahathkla taşıyabilen bir sanatçı. Özellikle *Where is the Kfe that late I led?" solo- sunda sahneyi tek başına doldurdu. Lili rolündeki Ruhsar Öcal güzel fiziğı ve sah- ne rahathğıyla tüm dikkatleri üzerine çektı. "I ha- te man" solosunda, Broadway açıhşında Patricia Morrison'ın yaptığı gibi, masa üzerindeki eşya- lan yere fırlatması, daha sonra şarkıya seyircinin arasında devam etmesi, bu biraz statik parçada il- gının bir an bile dağılmasına izin vermedi. Bianca rolündeki Müjgan Ozçay adeta bir ba- lenn kadar ustaca dans ederek ve bu, Lili'ye gö- re daha rahat tabiatlı karakten. el hareketlen ve yüz mimiklerini de kullanarak başanyla canlan- dırdı. Özellikle "Ahvays true to you in my fashi- parçasında çok beğenildi.on Oyunculann uyum içindeki biriikteliği Diğer bütün yardımcı oyuncular özenle ve tıtiz- likle rollerine hazırlanmış ve ustaca seçilmişler- di. Özellikle Gremio rolündeki Çağn Köktekin ve Hortensio rolündeki Yücel Özökeden övgüyle söz etmeye değer. Bu güzel şova Lili'nin nişanhsı ro- lündeki Ferdi Atuner'in katkısı ve a Brush up your Shakespeare"de Kenan Dağaşan \ e Bülent Atak'ın büyük bir uyum içindeki birliktelikleri ese- ri zenginleştirdi. Günbay'ın insanı bir an bile sıkmayan, (eserüç saat sürüyor!)her sahnede yaratıcı ufak detaylarla dolu, düzeyi hiç düşmeyen rejisine. kostümlerin güzelliği, sıcak dekoru, usta koreografisi ve orkestranın enerjisi eklenince tam bir görsel şölene dönüşüyor 'Kiss Me Kate'. Rejisör Attan Günbay'ın insanı bir an bile sık- mayan. (eser üç saat sürüyor!) her sahnede yara- tıcı ufak detaylarla dolu, düzeyi hiç düşmeyen re- jisi, koroyu yerleştirişi \ e her bir üyeyi ustaca yö- netişi, sohstlere yardımcı olması içın baleyi kul- lanışı esenn başansını inanılmaz bir şekılde yük- selttı. Bu özelliklere, ŞandaZıpçı'nın döneme uy- gun ve temiz çizgilı kostümlennın güzelliği. Er- kut Uzelli'nın sıcak ve işle\sel dekoru, Joel Schnee'nin capcanlı. hareketli \e usta koreogra- fisi. Serdar Yalçın'ın heyecan vericı tempolan ve orkestrayı büyük bir enetjıyle yönehnesi de ekle- nince, tam bir görsel şölene dönüştü Kiss Me Kate. (Eser bu akşam saat 20.00 de AKM Büvük Salon da izlenebilir. Tel: 0 212 251 56 00) ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Her yıl düzenlenen Ceyhun Atuf Kansu ŞıırÖdülü'ne, 2003 yılı içın katılma koşullan belir- lendi. Ceyhun Atuf Kansu'nun şiir anlayışı göz önüne alınarakçağ- daş bir dünya görüşü ve dil bi- lincinin temel ölçüt olacağı aday yapıtlann 1 Şubat 2002 - 1 Şubat 2003 arasında ya- yımlanan şiir kitaplan olma- sı gerekiyor. Aynca, ödül • yazmanlığı, bu kitaplar ara- 1 sından, katılmayanlan da ödüle aday gösterebilecek ya da kitap olarak basılmamış, an- cak kitap bütünlüğü taşıyan şiırler- le de ödüle aday olunabilecek. Adnan Binyazar, Salih Bolat, Ab- dülkadir Budak, Müslinı Çelik, Re- fikDurbaş,BaharGökler(aılesiadı- na) ve Emin Özdemir'den oluşan se- çici kurul, ödül kazanan yapıtı, Cey- hun Atuf Kansu'nun ölüm yıldönü- mü ojan 17 Mart 2003'te açıklaya- cak. Ödüle son katılma ya da aday göstenlme tarihi ise 1 Şubat 2003. Tek bir yapıta (kitap ya da kitap bü- tünlüğü taşıyan şiir dosyası) verile- cek olan ödülün değeri 400 milyon TL. Gönderilen kitap ve dosyalann gen verilmeyeceği yanşmada, ödü- le aday yapıtlann, şairin adı, açık adresi ve kısa yaşamöyküsüyle bir- likte 7 kitap ya da 7 dosya olarak 'Ay- han Gökler, Selanik Caddesi No: 48/3, Kmlay/Ankara' adresine gön- derilmesı gerekiyor. Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü, 1986'da verilmeye başlandı ve o yıl, 1993 yılında Sıvas'ta yıtirdiğimiz BehçetAysan 'EylüT yapınyla kazan- dı. Ardından, sırasıyla 1987'de Şük- rüErbaş/Yokuluk'. 1988 de Emir- han Oğuz, 'Ateş Hırsızlan Söylence- si\ 1989da MüsKm ÇeHk,'Peryav- şan\ 1990 da Salih Bolat, 'Karşilaş- ma', 1991 de Ahmet Ada, w Aşk Her Yerde', 1992 de Hüseyin Yurttaş, 'Kod Adı Mansur', 1993 te Hidavet Karakuş, 'Scsini Bana Bırak' ve 1994te Abdülkadir Budak, 'İmza- sı Gül' adlı yapıtlanyla ödülü aldı- lar. 1995 yılında da ödül, 'Sürek Avında Dünya' adlı kitabıyla AH Cengizkanavenldi. 1996'daGülte- kin Emre 'Taşı Sula'. 1997de Oya Uysal 'Uçunıma Düşen Nehir' adlı yapıtıyla ödülü kazandı. 1998'de 'Suyla Smanmış Şiirler' ile Ahmet Uysal, 1999 da 'Suç Duyurusu* ile Hfcri tzgören, 2000 de' Yer Bezinden Bir Köle' ile Hüsevin Peker, 2001 de 'Ateşin Düştüğü Yer' ile Arif Ber- beroğlu ve 2002 de '•Sözümûz Var- dı' ıle Ahmet Özer ödülü alan son ozanlar oldular. Can Göknirin elyazmalanna uzandığı 'Sözle Göz KardeşliğV sergisi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde Sanata dönüşen inanç dünyası Ay ve güneş burçlannın yorumlandığı iki kitaptan biri olan v \ ıldızname 1'. OZLEM ALTUNOK Can GökniL Türk mitolojisinı bugii- ne taşıdığı resimlerinden sonra şimdi de Osmanlı sanatının derinhklerine da- lıyor. Mıtos, büyü, tılsım, masal teker- lemeleriyle kurulu inanç dünyasını sa- natsal olarak yeniden kuruyor. Göknil, üç yıldır hazırlandığı sergi- yi 'Sözle Göz KardeşKği' olarak adlan- dınrken resimli yazmalardan yola çı- karak kitap sanatı aracıhğıyla, hem sö- zel, hem de görsel yolla izleyiciyle bağ- lantı kuruyor. Davetname, Ha>Tetna- me, Falnamc ıle Yıkhzname I \ e U'den oluşan beş kıtabın sayfalan bir yandan galerinin du\arlannı kaplarken, bir yan- dan da büyük boy elyazmalan olarak rahlelerin üzerine kuruluyor. Davetname, 15. yy sonlannda Balı- kesirli Uzun Firdevsi'nin yazıp resim- lediği 'Davetname'den, 'Hayretname' ise Boratav'dan Celaleddin Kişmir'e uzanan bir araştırmayla derlenmiş te- kerlemeler eşliğinde sunulan bir çalış- ma. Yüdızname "de ıse ay ve güneş burç- lan yorumlanıyor. Sergide, ızleyici hem özel masalar- da yer alan deri cıltli beş gra\-ür kita- bının sayfalanyla bire bir ilişki kuru- yor, hem de kitap içlerinde yer alan ay- nı gra\ürleri galeri duvarlannda göre- biliyor. Eskiye bakarak yeniyi yarattL.. - Resimlerinizle Türk mitolojisinden Osmanlı inanç dünyasma doğru bir se- yir çizdiniz... CAN GÖKNİL - Türk kültürünün evreleri ılgı alanım, bu anlamda ciddi bir araştırmacıyım. Çocuk kitaplany- la ilişkıli olarak öyküsel bir yanım da var. Mitoloji de bir yerde ınançlann öyküleşmesidir, bu noktada benı ilgi- lendiren de inançlann sanata dönüş- mesi. Başlangıçta folklorik olan, daha mitolojik olana döndü araştırmalanm- da. Bütün Orta Asya dönemini çeşitli sergilerde işledim bugüne dek. '.Akkız- lar Kara Kızlar', 'Yaradıhş Efsanele- ri'nden Osmanh'ya geldim. Özellikle kitap sanatı ilgimi çekti ve eskiye ba- karak yeniyi yaratmayı amaçladım. - Nasd bir kurgulamayı tercih etti- niz? 'öknil'in sergisinde izleyici hem özel \ \ masalarda yer alan beş \ i gravür kitabının sayfalanyla bire bir ilişki kuruyor, hem de kitapların içindeki aym > gravürleri galeri duvarlannda görebiliyor. GÖKNİL- Seçtığım başlıklar ayn dö- nemlerin yapıtlan ama konulan yakın. Falname, Yıldızname. Davetname... Sonuçta tılsım ve astroloji üzerine. Hay- retname ise masal tekerlemelerinin der- lemesi, o da bir yerde benim çocukla- ra bir göndermem oldu. Diğerleri da- ha fantastik; inanç. inancın sanata dö- nüşmesi üzerine kurulu. Hazırlanırken Osmanlı kültüründe, astrolojıde kulla- nılan şekilleri araştırdım. kendi çizim- lerime Osmanlı biçimlerini kazandır- maya çalıştım. - Yeniyi yarabrken kurguda ne gibi bir değişim yapünız, ya da kurallara ne kadar bağh kaldınız? GÖKNİL - Burada yeni olan en baş- ta bir paylaşımın söz konusu olması. tz- leyici el yapımı. deri ciltli kıtaplara ba- kabihyor, yakın bir ilişki kuruluyor. Bir sanat objesi olarak kitabı yücelti- yorum bir anlamda. Bir de kolektif bir çahşmanın ürünü oldu bu sergi, deri cilt- ler Emin Bann atölyesinde yapıldı; sehpalan mimar bir arkadaş. yazılan eşim, şiirleri şair Hülya Onur hazırla- dt. Nakkaşlar grubu gibi çalıştık diye- bilirim. Her sergisinde farklı bir izlek var - Teknik, biçim ne kadar bağlayıcı ol- du sizin için? GÖKNİL - Çok bağh kalamadım doğnısu. rahleler üzerinde sergilemek istemiştim yazmalan, geleneksel bir sunum yerine daha modernıze bir ya- pı oluşru. Her sergimde farklı bir ızlek vardır. Konu ne gerektiriyorsa onu uy- gulamaya çalışıyorum; kâğıt ve say- faydı önemli olan, burada gravürler var, onun dışında Osmanlı yazı form- lanndan yola çıkarak rulolar, taçlı ya- zı levhalan kullandım. - Günümüz insanı ile mitolojiyi nasıl UişkUendiriyorsunuz? GÖKNİL - Bir huzur diye düşünü- yorum, başka bir dünyaya dalmak gi- bi... Bire bir ilişki kurmak, dokunmak, koklamak, okumak, bakmak... Türk mitolojisi az görselleştirildiği için pek bilinmiyor, mitoloji sadece Ege'de var- mış gibi davranılıyor. tC Sanat Tarihi Bölümü'nden Zühre İndikaş ve ben bir kitaba dönüştürdük tüm bu bilgile- ri; ben resimlerimle, o yazılanyla tüm bu araştırmalan sunuyoruz. Önce ts%iç- re'deki Verlag Yayınevı tarafından, da- ha sonra da Türkçede yayımlanacak. Ttah Hallepi Üzerine' • Kültür Servisi - Galen Nev, 'Ruh Hallen Czerine' temalı sergilerinin ikincisini yann İnci Eviner'in çalışmalanyla açıyor. Farklı teknik ve disiplinlerdeki çaljşmalarıyla tanıdığımız E\iner, sergi konsepti çerçevesinde 'Ruh Halleri Üzerine' oluşturduğu desen çahşmalanyla karşımıza çıkıyor. Sergi 10 Aralıka dek sürecek. (Galeri h'ev: 0 212 231 67 63) Frederic Barbier fetanbuTöa • Kültür Servisi - Geçen yıltn sonunda Okuyan Us Yayınlan tarafından yayımlanan 'Medya Tarihi' kitabının yazarlanndan Frederic Barbier, Fransız Kültür Merkezi'nin davetlisi olarak Istanbul'a geldi. Barbier bugün saat 19.00da Fransız KültürMerkezi'nde 'Medyalarda De\Tİm" başhklı bir konferans verecek. 1760- 1914yıllan arasında sanayi döneminin ekonomisi üzerine araştırmalar yaparak kitabın tarihini yeniden yorumlayan yazar, aynı çahşmayı karşılaştırmalı tarih perspektifıyle gözden geçirerek, medyalar tarihinin bir parçası olarak kitabın tarihini geliştirdi. Kitap, Diderofnun Ansiklopedi'sinden bu yana, çağımızın yeni medyası internete kadar uzanan süreci ele alıyor. Kitabı dilimıze Kerem Eksen çevirdi. (0 212 244 44 95) Arif Sağ, Flamenco ustasıyla • Kültür Servisi - Bağlamanm usta yorumcusu, 'deyiş" türünün en yetkin isimlerinden Arif Sağ, tspanyollann günümüzdeki en önemli Flamenco sanatçılanndan Gerardo Nunez ile özel bir proje için yann saat 19.30'da tş Sanat'ta bir araya gelecek. Ünlü Flamenko dansçısı Carmen Cortes'in konuk sanatçı olarak katılacağı etkinlikte Sağ ve Nunez. iki farklı kültürün müzik zenginliğini doğaçlamaya dayanan bir performansla sergileyecek. Projeye katılan diğer sanatçılar ise Raphael de Utreta (vokal), Angel Sanchez (perküsyon) ve Pablo Marrin (kontrbas). (0 212 316 1083) Tıyatro Tı sezonu açıyor • Kültür Servisi - Tiyatro Ti, yönetmenliğini Hakan Pişkin'in yaptığı 'Sakıncası Yoksa Başka Şeylerden Konuşalım' adlı oyunla sezonu açıyor. E\Ten Duyal, Hakan Pişkin, Sinan Çalışkanoğlu ve Puıar Gök'ün rol aldığı oyun 22 Kasım'da Merdivenköy, 'Halis Kurtça Kültür Merkezi'nde seyircisiyle buluşacak. Oyunda, eviilik kurumu ve sevginin bu kurum içinde bir ahşkanlığa dönüşmesi, kendi yaşamlanmızın içinde farklı biçimlerle varhğını duyumsadığımız bu alışkanlık olgusu, neşeli, sıcak, akıcı, keyifli ve güldürü öğesinin öne çıktığı bir anlatımla sunuluyor. (0 216 35728 36/37) Vladimir Artsctıufler ÇDSCTcta • ADANA (AA) - Çukurova Devlet Senfoni Orkestrasf nın (ÇDSO) bu haftaki konserlerine Şef Vladimir Altschuller konuk olacak. Büyülcşehir Belediyesi Konser Salonu'nda. yann akşam gerçekleştirilecek konserin ilk bölümünde orkestra, Altschuller yönetiminde, solist piyanist Murad Adıgüzelzade'ye, Rahmaninov'un "Paganini'nin Bir Teması Üzerine Rapsodi" eserinde eşlik edecek. Konserin ikinci bölümünde ise ÇDSO, Dvorak'ın 8. Senfonisi'ni seslendirecek. Sanatseverler, 16 Kasım Cumartesi günü de aynı yerde konserin tekrannı izleyebilirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle