23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2002 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusS cumhuriyet.com.tr AÇI MUMTAZ SOYSAL Bayrak HERKESİN bilflci gibi, New York'taki Birleşmiş Mılletler bınasının onünde uye devletlerin bayrak- ları dalgalanır. Tar bir renk cümbüşü gıbı. Artık o cümbüşun içinde, kırmızı-siyah-beyaz- san renkleriyle, 19C. üyenin, "Doğu Timor Demok- ratik Cumhuriyeti'^ n bayrağı da var: Kırmızı be- zın köşesınde bej&z yıldızlı siyah üçgen, onun çevresinde ınce sar birşent. Cümbüşe yeni renklenn katılması, küçük, ama anlamlı bırtörenleoluyor: Isveçlı sanşın eşiyle Ge- nel Sekreter Annanı n ve Genel Kuaıl Başkanı'yla yeni devletın temsıci leri huzurunda bayrağın gön- dere çekılışi. Birleşmiş Milletlerin özel kanalı olan Kanal 8'de de yayımlanan birtoren. Her törende olduğu gibi, o tören boyunca da ba- zı şeyleri düşunmeden durmak zordur. Doğu Tımor dedığinız, Asya'nın güneydoğu ucundaki adalardan birinin yarısı. Denizci Ispan- yollann sömürgec iK dönemınden kalma, Kato- likleştinlmış ve Ispanyolca konuşmaya alıştınlan in- sanlarıyla devletten devlete el değiştirdikten son- ra, yine somürgeyken bağımsızlaşmış birEndonez- ya'nın toprağı sayılrnış bir yer. Halkı eskı sömür- gecilenn ve kilisenın kışkırtmalanyla ayaklandınl- dı; küçük gruplann önayak olduğu, ama Batı med- yasında geniş yer bulan silahlı mücadeleden son- ra, yıne Batılıların desteğiyle bağımsızlığını ilan ederek hemencecık tanınıp Birleşmiş Milletler'e üye yapıldı. Törenı seyrederken Kuzey Kıbns Türk Cumhu- riyeti'nin halkını düşünmemek olur mu? Kıbrıs Cumhuriyeti'nden Rum çoğunlukça ve silah zoruy- la dışlanıp 1963'ten 1 974'e kadar katlıam girişım- leri ortasında evinı barkını bırakarak adanın yüz- de 3'üne sığınan, ama çeşitli adlarla kendi yöne- timinı kurarak hep a/akta kalan ve sonuçta dev- letıne kavuşan bir halk. Türkiyedışında kımse tanımıyor. Dahadoğrusu, Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyi "tanımayın" ve "yardım da etme/in" diye karaıiar almış. Niçin? Çünkü, üye bir devlete, yani sözde Kıb- ns Cumhuriyeti'ne "başkaldırarak" kurulduğu, An- kara'nın "gölgesinde" ılan edıldıği söyleniyor. Sankı, Doğu Timor çok farklı. Üstelik, kimlerin Kıbrıs'ı ne hale soktuğu, Türkiye'nin niçin korumak ve nasıl müdahale etmek zorunda kaldığı unutu- larak. Asıl unutulan, KKTC'nin, üstelik yenilen taraf- ça başlatılmış bir savaşın ardından, yine de bir "yeni ortaklık" kurmak için görüşmeye razı oldu- ğudur. Ama, bılınmesı gerekır ki, bu yeni ortaklık; ada- nın kuzeyindeki devletin bayrağı birgünlüğüne de olsa New York'ta direğe çekılmeden kurulmaya- caktır. O gönderlerde Doğu Timor'a bile yer var- sa, KKTC'ye haydi haydi olmalıdır. Öğretmensiz Köyler - Terk Edilen Köy Okullari... Okul ve öğretmen, köy de cumhuriyetin, aydınlan manın. laik ve çağdaş eğiti min simgesidir, temsilcisidir. Köylerimiz bu temsilden yoksun bırakılmıştır. Prof. Dr. Kemal KOCABAŞ DokuzEylül Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi A: ğustos-Eylül ay- lannda köklerini Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan aldı- . ğını programında belirten bir sosyal demokrat par- tinin Muğla milletvekili aday adayı olma sürecini yaşadım. Yaklaşık bir buçuk ay süresin- ce bana olağanüstü destek veren öğretmen ve partili dostlanmla Muğla köylerini, beldelenni do- laştım. Aday adaylığım süresin- ce insanımızm doğasını, bek- lentilerini, umutlannı, umutsuz- luklannı, haykınşlannı, öfkele- rini bir eğitimci ve bilim adamı olarak yakından görme ve pay- laşma olanağı buldum. Süreç bu anlamıyla benim için çok zen- gin gözlem ve iletişim birikim- leriyle sonuçlandı. Partıler ve politika yapraa an- layışındaki yerel ve geleneksel yapı, halkın içinde yaşadığı ve yüksek sesle seslendirdiği ağır ekonomik koşullar, eğitim sis- teminin biriken çarpıcı sorunla- n bunların en önemlileriydi. Özellikle eğitim ile ilgili gözlem ve değerlendirmeleri kamuoyu ile paylaşmayı da bir görev ola- rak algıladım. Yaklaşık 40-50 kadar köy do- laştım. Her köye gidişimde ilk işim bir eğitimci ve bir aydın olarak köyün okulunu görmek oldu. Yaptığımız kahve toplan- tılannda halkın yaşadığı ekono- mik bunalım (kriz), yoksulluk, IMF, üreticinin sorunlanyla bir- likte eğitim sistemini, okullan ve öğretmenlerin durumunu, o köy- den yükseköğretime giden ço- cuklann olup olmadığını konuş- tuk, tartıştık. Sekiz yıllık eği- tim uygulamasından sonra taşı- mah sistem nedeniyle bazı köy- lerde okullann tümüyle kapan- dığını, bazı köylerde ilk üç sı- nıf için okulun açık kaldığını, ba- zı köylerde ise ilk beş sınıf için okulun açık kaldığını gözlemle- dim. Taşnnah eğföm sistemi nede- niyle, bir Cumhuriyet kurumu olan okul binalan terkedihnişti. Yıllardır köyde bir aydınlanma merkezi işlevi gören bazı köy okullannın bakımsızlıktan ve il- gisizlikten yıkıma uğradığını gördüm. İlk Öğretmen Okulu çıkışlı bir akademisyen ve Yeni Kuşak Köy Enstıtüleri Derneği Başkanı kimliğim ile sonsuz bir üzüntü duydum. Okul ve öğretmen, köy de cumhunyetin, aydınlan ma- nın, laik ve çagdaş eğıti min sim- gesidir, temsilcisidir. Köyleri- miz bu temsilden yoksun bıra- kılmıştır. Sekiz yıllık eğitim gibi doğ- ru bir hedefe gidilirken uygula- madaki bu aksaklık önümüzde- ki dönemlerde mutlaka gideril- melidir. özellikle programında insanı öne çıkaran ve Cumhu- riyetAydmbnması'nı temel alan sosyal demokrat partiler bu so- runu kesinlikle çözmelidir. Ta- şımalı eğitim sistemi nedeniyle köyler okulsuz ve öğretmensiz bırakılmamahdır. Dolaştığım her köyde gözlediğim bir başka olgu, öğretmenin köylerde ai- lesi ile birlikte oturmadığı ger- çeğidir. Öğretmen en yakın il- çede oturuyor. Her gün 40-50 ki- lometre bile olsa ilçeden ya da ilden köye gidip geliyor. Bu ne- denle köy kahvelerinde "neob- cak bu memleketin haK" tartış- malannda bir öğretmen görme olanağı artık pek yok. O boşluk artık başkalanna terkedilmiş. Öğretmen ve ailesini, yaşayışı ve tarzıyla köylerde görme olana- ğı kalmamıştı. 1940'h yıllardaki ilerici Köy Enstıtüsü eğitim projesinin kö- yü öğretmensiz bırakmama an- layışı ortadan kalkmıştı. Köy Enstıtülü eğitim kahramanlan- nın köyü kalkındırma uğraşla- nnı ve ilk Öğretmen Okulu yıl- lanmızda, son sınıftaki sevgili ar- kadaşlarımın atamalannı iste- dikleri üç ili yazarken hep eği- tim olanağından çok az yararla- nan Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu bölgelerinden illeri yazma yanşlannı hüzünle anımsadım Muğla köylerindeki öğretmen- siz köyleri dolaşırken. Yaşamda her alanda değişimi savunan bir insan olarak yaşanan bu değişı- min çok sağlıklı olmadıgına ina- nıyorum. Artık Köy Enstitüsü, tlk Öğretmen Okulu çıkışlı, in- sanıyla banşık, insanın sorunu- na çözüm arayan, tartışan, üre- ten, toplum önderi, demokrat öğretmen niteliğinin izleri köy- lerimizde kalmamıştı. Yükse- köğrenim düzeyinde eğitim ve- rilmesıne, daha zengın program- lara sahip olunmasına karşın gü- nümüzde üniversite çıkışlı öğ- retmenlerin Köy Enstitüleri ve tlk Öğretmen Okulu çıkışlı öğ- retmenleri nitelik olarak, yaşam tarzı, mesleksel güdülenme ola- rak aşamadıklarını da görme- nin burukluğunu yaşadım. Son nüfus sayımlanyla ülke nüfiısu- nun hâlâ yüzde 35-40'ı köyler- de yaşıyor. Onedenle 1940'lar- daki Hasan Âli Yücel ve tsnıail HakkıTonguç'un köylen Cum- huriyet Aydınhğı ile aydınlat- ma çabalannın belirgin şekilde kesikliğe uğradığını gördüm. Önümüzdeki 3 Kasım seçimle- rinde ülkemiz için değişim ve dö- nüşümü öngören siyasal yapılan- malar, öğretmen yetıştirmede nitelik sorununu özgün gelenek- lerimızden yararlanarak yeni- den ele ahnmasına olanak sağ- lamalı ve öncülük etmelidirler. Aday adaylığı sürecim 11 Ey- lül günü sona erdi ve üniversite öğretim üyeliği görevine geri döndüm. Yurrtaşlanmızla Muğ- la köylerinde paylaştığun ve ta- kipçisi olmaya söz verdiğım so- runlan şimdi bir aydın sorum- luluğuyla basın yoluyla seslen- dirmeyi bir görev olarak algılı- yorum. Bu ülkenin ekonomi ile ilgi- li, üretim ile ilgili, demokrasi ve katılım kültürü ile ilgili, iş- sizlik ile sorunlan ile birlikte insamnı temel alan, insanını öz- gürleştiren, insanlaştıran, üretı- ci ve yaratıcı kılan, ezbercı eği- tim sistemini ortadan kaldıran kapsamlı bir bilimsel ve laık bir eğitim reformu gereksinmesi or- tada durmaktadır. Bu nedenle iktidara hazu-lanan sosyal de- mokrat partinin en temel görev- lerinden biri, bütçeden eğitime aynlan payı arttırarak ülkemizin aydınlık geleceğıne yeni bir pen- cere açacak kapsamlı bir eğitim reformu anlayışının arkasmda durmasıdır. Uyguner'in Hizmetleri... Emine M. AZBOZ uzaffer Uygu- ner'in ölüm haberini Cum- huriyet'te okuyunca yü- Mi reğimden kocaman bir parça koptu sanki. Say ki bir yakınımı kaybetmi- şim. Kendi kendime "Dernekyazmdünvasın- da bir çınar flaha,.. De- mek son yazdığun mek- tup_." derken, gözlerim- TURKIYE ZEKA VAKFI TÜRKİYE 7. ZEKA OYUNLARI YARIŞMASI "OYUN 2002' ELEME SINAVI Adı, Soyadı: Doğum Yeri: Öğrenim Durumu: Doğum Tarihi: Meslek: E-posta: Cinsiyeti: Telefon: Adres: 1 . DOKUZ, DÖRT, SEKİZ, SEKİZ, ?, DOKUZ, BEŞ Yanıt: A. Harfler bir kurala göre dört dikey çizgi ile birbirlerinden aynlmış. Beşinci dikey çizgiyi uygun yere çiziniz. AB|CÇD|EFGĞHI1JKLMN|OÖPR|SŞTUÜVYZ 3. AZ ALANI ÖL İNE İNİ Yanıt: Boş kareyi uygun biçimde doldurunuz. • o oo • o • o o # o# o# •o o# •o #o J . Bir test sorusunun cevap şıklan aşağıda verilmiştir. Bu şıklardan sadece biri doğrudur. Doğru olan şıkkı işaretleyin. a)Şıkların hiçbiri doğru değil b)Şıklann hepsi doğru c)Aşağıdakilerin hepsi doğru d)Aşağıdakilerden hiçbiri doğru değil e)Yukarıdakilerden biri doğru f)Yukarıdakilerden hiçbiri doğru değil g)Yukandakilerden hiçbiri doğru değil Ö . Kolsaatinizde saat başlannın yanısıra her dakika için de fosforlu bir nokta (toplam 60 tane) bulunuyor. Saatinize bakıyorsunuz: Akrep bir noktanın üstünde, yelkovan ise bir önceki noktanın üstünde. Saat kaç? Yamt: 7. Boş kutuya uygun sayıyı yazınız. 4 2 7 3 12 1 3 6 5 4 6 8 5 34 18 13 24 ö . Aşağıdaki harfleri birer kez kullanarak iki adet altı harfli sözcük (anlamlı) elde ediniz. A, Ç, G, E, F, İ, K, R, T, Ü, Y, Z Yanıt: Z7. "Çok ilginç. Bu ay Pazartesi günüyle başlıyor, Pazartesi günüyle bitiyor." Doğru olan bu önerme en son hangi yılın hangi ayında yapılmış olabilir? Yamt: 10. Boş kutuyu uygun biçimde doldurunuz. a E B Sorular Emrehan Halıcı tarafından hazırlanmış olup, telif hakları Türkiye Zeka Vakfı 'na aittir. • Oyun 2002 (yaş, tahsil vb. sınırlamalar olmadan) dileyen herkese açıktır ve katılım ücretsizdir. • Sorulan her hangi bir süre kısıtlaması olmadan tek başınıza çözünüz. • Cevaplarınızı vakfımıza en geç 8 Kasım 2002 tarihine kadar intemet, posta, faks yoluyla veya elden teslim ediniz. • Eleme ve Yarı Final sınavlannda başanlı olan yarışmacılara sonuçlar internet ve posta yoluyla ulaştınlacaktır. • Final sınavına katılmaya hak kazanan yarışmacılann konaklama masraflan vakfımız tarafından karşılanacaktır. • Yarışmada birinciye 15, ikinciye 10, üçüncüye 5, dördüncüye 3 ve beşinciye 2 Cumhuriyet altını, fınalistlere şilt ve çeşitli ödüller verilecektir. • Yan Final Sınavı 24 Kasım 2002, Final Sınavı ve Ödül Töreni 21-22 Aralık 2002 gunleri Ankara'da yapılacaktır. TZV • KÜLTÜR BAKANLIĞI • MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI • ODTÜ • SELÇUK Ü. • TÜBİTAK ODTÜ-HALICI Yazdımevi, Teknokent, ODTÜ 06531ANKARA Tel:2106364 Faks:2106370 www.tzv.org.tr den iki damlayaş... Yü- zünü görmediğim, kar- şı karşıya gelip söyleşe- mediğim dostum için. Onu tanımasam da kar- şılaşmasam da o, benim iyi dostumdu. Yüreğım- de ayncalıklı bir yeri var- dı Muzaffer Uyguner'in. Görmeden, tanımadan, söyleşmeden böyle dost- luk olur mu demeyin sa- kın: Olur. İnsanlar bir- birini seviyorsa, yazdık- lanndan tanıyorsa ko- nuşmasalar da kurulur dostluklar; uzaklıklann ne önemi var? Gönülden gönüle gizli bir yol bu- lur dostluk, sessiz seda- sız gelip kuruluverir içi- ne insanlann. Sonra bi- ürsiniz ki, sizi anlayan bir dost vardır uzaklarda bir yerlerde. Gitmeseniz de gelmeseniz de görmese- niz de o, vardır, dosttur size. Yüreğiniz sıcacık olur yazılannı okurken dergilerde, kitaplarda. Meslek derslen öğret- menimiz 'müfettişleri' değerlendirirken: poz müfettiş, toz müfettiş, öz müfettiş dıye ayınrdı bız- lere. Aynı şeyi bütün meslekler için de düşü- nebilir, eleştirmenler için de. "ZiUf-üyâre" dokun- madan yapılacak iş mi- dir eleştiri? Bu yüzden olsa gerek çetrefilli iştir, cefalı iş- tir eleştirmenlik; zor iş- tir yazılan bir yapıtı ta- nınrken hatır gönül gö- zetmeksizin nesnel ol- mak ve de olabibnek... Hele de ünlü, ünsüz ayırt etmeden kendine gelen kitaplan okumak, tanıt- mak... İşini yaparken de alçakgönüllülüğü elden brrakmamak... Onlann yazgılan ne öykücülere benzer, ne romancılara, ne şairle- re... Yazın dünyasında ün- lü- ünsüz onca yazan, ÜCEM RADYO ^TAŞAKÇA SPOR SAATÎAnf fcalyair* Gctse Carta Sporun Naczı TURKU BAHÇESI Afc Aboas Astanturt tetoetennoı Seslerdlnyor HAYAÜANDIGI 12.30 18.15 19.15 22.00 TÛRKÜLERTÛMOÛNYADA ww» cemradyâ com AT\ Ses TCJ 0 ; i : 63*7431 (ptat F«k« <J yazılanyia onuıiandıran ve yeren eleştirmenlerin kirnisi ünlenir (ufacık te- fecik dağlan ben yarat- nm edası içindedir) kimi- si alçakgönüllülüğü el- den bırakmadan üretir durur Muzaffer Uygu- ner gibi kımseden ne ödül bekler, ne de teşek- kür... 56 yıl, dile kolay. tlk yazısı "Mehmet Akif Uzerine" 1936'da çık- mış. O günden bugüne tam tamına 56 yıldır, Türk yazınına yazar, eleştirmenve inceleme- ci olarak emek vermiş; romancısına, öykücüsü- ne, ozanına. Ûnlülerin ününe ün katmış, ünsüz- leri yazm dünyasma ta- nıtmış, yüreklendirmiş yazıdıklanyla. "BeniKa- nm Yarattı'' adlı öykü kitabım için de Türk Di- li Dergisi'nde (sayı 85, Temmuz- Ağustos 2001) yazdığı yazı için şükran borçluyum. Işıklar için- de yatsın. Cok onurlu, dürüst de- ğerbilir, kendini ışine, edebiyata adamış biridir o. Bir gönül adamı..." demişti. Benim için yaz- dıklan güdümlü değer- lendirmelerden ne kadar da uzaktı. O günlerde de mektup yazıp teşekkür etmiştim kendisine. Son- ralan ne zaman başım sıkışsa mektup yazdrm, eline geçip geçmediğini bibniyorum: zira adresi yoktu. Ya işlerinin yo- ğunluğundan, ya da... Yanıt vermedi mektupla- nma, belki de veremedi. Son yazdıgrm mektubu- ma ise artık hiç... Zaman, cilalı adam devri. Onun cılası, arka- smda bıraktığı eserleri ve sessiz sedasız yazın dünyasma kazandırdığı, yazmalan için yüreklen- dirdıği genç yazarlar, ka- zandığı yürekler... Sen ne övgü istersin, ne ödül; yapın böyley- miş zira. Bütün ömrünü edebiyatı sevmeye ada- mış, gönül adamı Mu- zaffer Uyguner'e son defa teşekkür etmeden yapamadım işte. Benim için yazdıklanna, yaz- dıklannla yazın dünya- sma kazandırdığın genç yazarlar adına teşekkür- İer sana, binlerce teşek- kür. Yattığın yer ışıklı olsun sevgili Muzaffer Uyguner. Hikmet ÇETİNKAYA 68den 78e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar e u n i z i T A Y ı n c • L ı ıc Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72 öğretmenAYUK MESUK DERGİSİ Busoyıda; Sapmlar Secımler ve Ulusal Iklidarior • Prof Isıklı "Hepsi Oıellestırmeti' • Ogtetmenler s«ımd«n 'Parastz Eğitim, Porasız Sağlık"beklıyorlar • Aydınların Kafosı Karısık • Eğıtım Kuruluslan Nasıl BU Meclıs Istıyor? • Son Gulen İyi Guler Ojitim: Eğıltmde Yeni Kuvayi Milliyecılık • Yeni Yıl Yine Sorunlu • Her Sey Bırkac Şampıyon lcın mi' • Okullarda Uluslararası Yorışmalar Hangi Akla Hızmet? Yıllık aoone bedelı 15 000 000 Tl Abone olmak ıçın bedelı 524189 numaralı posla çekj hesa&ına Zekı Sanhan 3dma yatırılmalıdır Adres:Selan*Cad SSK Işhanı ABlok Kat 8 No511 06420 Yenışenır/Ankara Tel (0 312)433 12 83 433 34 52 Faks (0 312)433 12 83 CHE, EMPERYALİZMLE SAVAŞA ÇAGIRIYOR GÖKÇE FIRAT Gerçekçı olalım, Che gıbı olmaya çalışalım ERKIN YURDAKUL Che, emperyalızmle savaşa çağınyor CHE GUEVARA Devrımcinın görevı devrim yapmaktır Che'nin Fıdel'e ve çcculdanna veda mektuplan FİDEL CASTRO Che gıbı olsunlaH ONER YAGCI 2000'lerde roman ve ramancılarımız SUNAY AKIN Zengının Istanbulu'yla fakırınkı bırbırıne benzemez ÖMER SEYFETTİN Pıç ÖZGÜR BİLLUR ADKF Unıversıtelı Kuvayi Millıyeciler SERAP AVCI Baykal Atahjrk'un değil Menderes'in ızınde CEMAL KORKMAZ ABD Irak'a saldırı ıçın Mersın ve Iskenderun lımanlarını ıstıyor istanbul:(0212)292 Ankara: (0312) 232 46 22 lzmir:(0232)465 10 37 Denizli: (0258) 242 26 59 Edirne: (0284) 214 70 16 www.turksolu.org 14. sayı bayilerde 1.000.000 TL m www.ogzala.com Tel: 0.212.293 9195 DOĞAYÜRÜYÜŞLERİ 2523039 13Ekim2002 Erikli Yaylası / Alıçyayla / Delmece / Çiğdem Yaylası 20 Ekim 2002 Yanıkdere / Sudüşen / Domuzderesi-Kurtköy Ceza Hııkııku Derneği PANEL UYUM YASALARI VE CEZA HUKUKU Ord. Prof. Dr. Sulhi Donmezer - Oturum Başkanı Prof. Dr. Uğur Alacakaptan Prof, Dr. Erol Cıhan Prof. Dr. Erdener Yurtcan Av. Önder Özturel : TCK159 ve Eleştiri Hakkı : Ölüm Cezası : Avrupa Mahkemesı'ne Başvuru : Polıs Vazıfe ve Selahıyetlerı Yard. Doç. Dr. Ümıt Kocasakal : Goçmen Kaçakçılığı Tarih: 08 Ekim 2002 Salı Saat: 15.00 Yer: Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kemal Oğuzman Amfısi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle