22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2002 CUMARTESİ HABERLER Sıvas'tan 1. sırada aday olan Nurettin Sözen, ilin sağ ve radikal yapısının içinden CHP'nin çıkacağını söyledi Her yerde CHP rüzgân esiyor• CHP'nin seçimlerden birinci parti olarak çıkacağını öne süren Sözen, "Oylann bir tanesi bile çok önemli. Almanya seçimlerini örnek gösteriyorum. Halk bu seçimde ne istediğini biliyor" diye konuştu. HATİCE BİÇER SIYAS-CHP Sıvas 1. sıra milletve- kilı adayı ve eski tstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen, "Rakipleri- mizin biri genel başkan, ikisi geneİ baş- kan \-ardimcisu biribakan. İşte bu yüz- den oyumuzu yüzde yriz arttmnanuz gerekiyor ve başaracağtz" dedi. Sı\as"takı etkinlıklere 6 adayla bir- likte katılan Sözen, Sıvas'ı adım adım gezeceğini, el sıkışmadığı kimse bırak- mayacağını söylüyor. Sözen'le Divri- ği gezisınden döndükten sonra kaldı- ğı Sultan Otel'de göriiştük. - CHP milletvekiUiği için tstanbul ya da başka büyiik şehirdeğfl de neden Sı- vas'ı seçtiniz? - Ben Istanbul 2. bölgeden aday ol- mak için partime başvurdum. Genel başkan ve yönetim kunılu beni Sıvas'ta birinci sıradan aday gösterdi. Ilk duy- duğumda şaşırdım. Ben Gürünlüyüm. Şahsıma değıl partime ve halkıma hiz- met etmek için Sıvas'a geldim. Bir de baktım ki; ben Istanbul'dan hiç aynl- mamışım. Istanbul'da ne kadar tanıdı- ğım varsa bir o kadar da Sıvas'ta var- mış. Doktorluğum ve belediye baş- kanlığım sırasında milletvekili olurum hesabını yapmadan insanlarla iletişim kurmuşum. Sıvas'ta bana sempati gös- tlde eBni sıkmadığı kinısenin kalmayacağını anlatan Sözen şunlan söyledi: "Srvas'ta yaşamayanlar bile arük Srvas'ın kaderinin değjşimine destek için gelecekkr. Herkes değişim istiyor ve bu değişim içinde CHP'nin rüzgân esiyor." terinler arasında sağcılar da var. Bunu beklemiyordum. - Seçmenin size bakışı nasü? - Listeler kesınleştikten sonra Sı- vas'a geldim. CHP bu seçimlerde bi- rinci parti olarak çıkacaktır. Aynı söy- lemlerle, verilen sözlerin yerine geti- rilmediğini gören seçmen artık aklın yolunu bulmuştur. Aklın yolu CHP'dir. Bu bilinç ve heyecanla Sıvas'a gel- dim. Gelişimizdeki karşılama töreni- nı görsel basın tüm ülkeye gösterme- liydi ki herkes CHP'nin büyük bir öz- lemle beklendiğini görsün. Her yerde CHP rüzgân esiyor. CHP oylannın bir tanesi bile çok önemli. Bunu her git- tiğim yerde söylüyorum. Almanya se- çimlerini örnek gösteriyorum. Halk bu seçimde ne istediğini biliyor. - Seçim çahşmalannızda milletveld- H adaylanıun tamamıflegeziyorsunuz. Bu uygulama size ne sağtayacak? - CHP olağanüstü bir durum olmaz- sa birinci parti olacaktır. Sıvas'tan da birinci parti olmayı hedefliyoruz. Sı- vas'ın 6 milletvekili var. Biz de 6 ada- yız. Ne parti yönetiminde ne de aday- lar arasında sorun yok. Halkm birlik ve beraberlik olgusunu görmesi lazım. - Seçim çahşmalannızda hedefıniz nedir? - Benim hedefım el sıkışmadık kim- seyi bırakmamak. Ilçelerde ve il mer- kezinde kapısım çalmadığım büro, iş- yeri kalmadı. Ben ve diğer adaylar il- çe pazarlannın olduğu günlerde o il- çeleri gezmeyi tercih ediyoruz. insan- larla yüz yüze gelmekten korkmuyo- ruz. Halka verihneyecek hesabımız da yok. Hedefimiz halkla iç içe olmak. - Halka vaatieriniz var mı? - Benim halka verilecek vaadim yok. Ama Sıvas için iyi düşüncelerim var. Hayata geçirmek için de yasamada gö- rev almak gerekir. Yasamada olacak- sınız ki, yürütmeye etkiniz olsun. Ya- pamayacağım şeylerin sözünü ver- mem. Sıvas için iyi düşüncelerimi de halkla paylaşıyorum hepsi bu. - Sıvaskoimaİda Sıvastayaşamakara- smdaki fark nedir? - Sıvaslı olmak çok güzel. Onur du- yuyorum. Sıvas'ta yaşamaya gelince, sağ ve radikal bir yapının varlığım his- sediyorsunuz. Sıvas'ta BBP, SP, AKP ve MHP gibi partilerin ağırlığı göz ar- dı edilemez durumda. Bu seçimlerde Sıvas'ın sağ ve radikal bir yapısının için- den CHP çıkacaktır. tşte Sıvas'ta ya- şamanın farkı da bu olacaktır. - Buradaki rakipleriniz arasmda ge- nel başkanlar. bakanlar var. - Sıvas'ta ışımız zor. Bunuınkâr ede- meyiz. BBP'nin genel başkanı Mub- sin Yanaoğhı Sıvaslı. Abdullatif Şe- ner AKP'nin, Temel KaramollaoğJu SP'nin genel başkan yardımcısı. Bir de bunlara MHP'li Tanm Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp eklenince işimiz zor görünüyor. Ama ben Sıvas'tan her şe- ye rağmen birinci parti olacağımızı düşünüyorum. Seçim öncesinde köy dernekJeri yöneticileri ve Sıvaslı işa- damlan CHP için Sıvas'a gelecekler. Sıvas' ta yaşayan da, dışında yaşayan da artık Sıvas'ta değişim istiyor. Bu değişim içinde CHP'nin rüzgân esiyor. Baykal'ın ikinci sınavı • ANKARA(ANKA) - 4 Kasım sabahı tek başına iktidar isteyen Deniz Baykal, ikinci mitingini yann Çorlu'da gerçekleştirecek. Hatay'ın ardından yapılacak ikinci miting olan Corlu mitingine, parti yöneticilerinin yam sıra Kemal Derviş, Bayram Meral ve Türkçe ezan tartışmalan nedeniyle adaylıktan çekilme noktasına gelen Yaşar Nuri öztürk de katılacak. Daha sonra yedi ilde bölge mitingi yapacak olan Baykal, son mitingini ise seçime bir gün kala Ankara'da gerçekleştirecek. Bu da 'Aday değilim' ilanı • ANKARA (ANKA) - Partiler ve milletvekili adaylan seçimler öncesinde projelerini ilan ve duyurularla ulaşmaya çalışırken, DYP Kahramanmaraş 4. sıra adayı Tacettin Yinanç da ilan vererek "bilgisi dışında" aday yapıldığını duyurdu. DTP Genel Idare Kunılu (GtK) üyesi Tacettin Yinanç, ilanmda, bilgisi dışında DYP tarafindan aday gösterildiğini •'şaşkınlıkla" öğrendiğini kaydetti. Yinanç, Yüksek Seçim Kurulu'nu kendini herhangi bir belge aramadan aday ilan ettiği için suçladı. Öndeş cezaevinde • İstanbul Haber Servisi - Egebank davasında, 37 sanıkla birlikte, teşekkül oluşturarak bankayı zarara uğrattığı iddiasıyla yargılanan ve aranan bankanın eski yönetim kunılu üyesi Ümit Öndeş, gıyabi tutukluluğunun vicahiye çevrilmesinin ardından cezaevine konuldu. Önceki akşam Atatürk Havalimanı'nda yurda giriş yaptığı sırada yakalanan Öndeş, dün sabah tutuklanarak Kartal Özel Tip Cezaevi'ne gönderildi. Siyasetçi, bilim adamı Mehmet Ali Aybar 94. doğum günü nedeniyle düzenlenen panelle anılıyor Sosyalisder Aybar'ı unutmadı• Eski TlP Genel Başkanı ve Sosyalist Parti'ninkurucusu Aybar, yaşamının son günlerine kadar sosyalist düşüncenin savunucusu oldu. Aybar'ın doğum günü nedeniyle yapılacak panel, Nâzım Hikmet Vakfı Salonu'nda. tstanbulHaberServisi- Tür- kiye'nin sosyalist önderlerin- den, siyasetçi, bilim adamı MehmetAn" Aybar, 94. doğum gününde dostlan ve sevenleri tarafindan anılacak. Yaşamının son günlerine ka- dar sosyalist düşüncenin savu- nucusu olan Aybar, dostlan ta- rafindan düzenlenecek olan "SosyaKzmde iktidar sonınu" konulu panelle anılacak. Nâ- zım Hikmet Vakfi Salonu'nda bugünsaat 14.00'tegerçekleş- tirilecek panele Alev Ateş, Na- il Samgan ve Mete Tunçay ka- Atletizmde Balkan şampiyonuydu Mehmet Ali Aybar, bilim adamı olmasımn yam sıra ünlü bir atlet ve sporcuydu. 100, 200 ve 400 metrede yanşlara katılan Aybar, Türkiye ve Balkan rekorlan kırdı. 1928 yılmda Amsterdam Olimpiyatlan'na katılan Aybar, 1930,1931 ve 1933 yıllannda da Balkan Oyunlan'nda yanştı. \ lehmet Ali A\ bar. \ aşanunın son günlerinde çok sev diği torunuyla birlikte. tılacak. 5 Ebm 1908'de Istanbul'da doğan Aybar, Galatasaray Li- sesi'ni bitirdi. 1939'daHukuk Fakültesi'ne giren ve buradan mezun olan Aybar, akademik kariyerini sürdürdü ve istan- bul Üniversitesi'nde "Devletler Hukuku Doçenti" olarak gö- rev yaptı. Vatan gazetesinde yazdığı yazılan nedeniyle 1946'da bu görevinden uzaklaş- tınldı. 1962 yılmda bir grup sendi- kacının kurduğu Türkiye Işçi Parrisi'nin genel başkanlığını yaptı. 1975 yılmda TİP'tenay- nlan arkadaşlanyla Sosyalist Parti'yi kurdu. Uzun yıllar avu- katlık yapan ve 12 Eylül dar- besinden sonra parçalanan so- lun birleşmesi için çalışan Ay- bar, 10 Temmuz 1995'te kalp yetmezliği sonucu yaşamını yi- tirdi. İyi bir eleştirmen de olan Ay- bar'ın sosyalizm ve TlP tarihi ile ilgili yazdığı çok sayıda ya- yımlanmış kitabı bulunuyor. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik, Ermeni, Musevi ve Rum cemaatlerini kapsıyor Azınlık vakıflanna taşınmaz edinme yolu ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Hükümetin geçen ağustosta çıkardığı AB'ye uyum yasalan çerçevesinde ha- zırlanan "azınhk vakıflannın mal edi- nebflmelerine'' ilişkin yönetmelik, Res- mi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelik- te, cemaat vakıflannın "dini, hayri, sos- yal, eğitsd, sıhhi ve kültürel aknlarda- ki gereksinimlerini karşdamak üzere, Bakanlar Kurulu'nun izmyle" taşın- maz mal edinebilmelerine olanak tanı- nıyor. Yönetmeliğin kapsamı, Lozan Antlaşması'nın 45. maddesine göre ve MGK'den KÜrtçe yayma 'TRT çeklncesl' Kürtçe yavına olanak tanıyan yönetmelikteki sorunlar giderilemedi. MGK'nin askeri kanadı, RTUK'e, Kürtçe yayının TRT üzerinden yapdması halinde "Kürtlerin devlet nezdınde azmlık gibi tanınmış olacağı" endişesini iletti. diğer uluslararası sözleşmelerde "azm- hk" statüsü verilen cemaatlerin kurdu- ğu vakıflarla sınırlı tutuldu. Buna gö- re, yönetmelik hükümlerinden Ermeni, Musevi ve Rum cemaatlerinin kurdu- ğu vakıflar yararlanabilecek. Kürtçe yayına olanak tanıyan yönet- melikteki sorunlar ise giderilemedi. MGK'nin askeri kanadının, Kürtçe ya- yının TRT üzerinden yapılması halin- de "KürrJerin devlet nezdindeazırdıkgi- bi tanınmış olacağı'' endişesi taşıdığı öğrenildi. Bu endişe RTÜK'e de ileti- lirken "KrÜKYaymEsasveUsufleri Yö- netmeBği''nde yapılacak değişiklik üze- rinde hassasiyetle durulması istendi. Ancak TRT'nin GAP kanah yerine özel kanallar üzerinden Kürtçe yayın yapıl- ması halinde de denetimin daha zor olacağı, özellikle yerel televizyonlann propaganda yoluna gidebileceği tered- düdü yaşandığı öğrenildi. RTUK Başkanı Fatih Karaca. salı günü taslağm RTÜK'e sumılmasını beklediklerini belirtirken "Ülkenin bö- lünmez bütünhiğü konusunda en ufak bir tereddüt doğmaması için etimizden gelen hassasiyeti titizükle devletin her kunuraryla istişare ediyoruz'' dedi. SEZER'E KİMÎN EŞLİK EDECEĞÎ SORUN OLDU DSP-ANAP çekişmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği açı- sından kritik bir döneme girilirken, DSP ve ANAP arasındaki AB çekişmesi de sürüyor. Dönem başkanı Danimarka"nm 24-25 Ekim günlerinde gerçekleştirile- cek AB zirvesinin sonuçlan hakkında bilgi vermek için Kopenhag'da düzen- leyeceği adaylar zırvesinde Türkiye'yi kimin temsil edeceği sorun oldu. Başbakan BülentEcevit in sağlık ko- şullan ve seçimlere bir hafta kalması ne- deniyle gidemeyeceği zirveye katılma- sı beklenen Cumhurbaşkanı AhmetNec- det Sezer, reformlann uygulanmasının devlet güvencesinde olduğu mesajını vermek istiyor. Başbakan yardımcılan Mesut Yıhnaz ve Şükrü Sina Gürel ara- smda da zineye kimin katılacağı çekiş- mesi yaşaruyor. Dışişlen Bakanlığı yet- kilileri, Gürel'in zirveye katılacakmış gibi hazırlık yaptığını belirtiyorlar. ANAP cephesi ise AB konusunu Me- sut Yılmaz'm taşıdığını, Gürel'in aksi- ne Yıhnaz'ın AB başkentlerinde daha iyi tarundığını savhyorlar. TÜRKİYE PLATFORMU YENtDEN TOPLANACAK Şiıııdi sıra AB'ye geldi tSTANBUL (AA) - Iki yüzü aşkm sivil toplum kuruluşunun oluşturdu- ğu Türkiye Platformu, 7 Ekim Pazar- tesi günü toplanarak Avrupa Birliği (AB) ve üye ülkelerin karar alıcılan- na "Türkiye kararhhğmı kanıtladı, şimdi sıra AB'de" mesajmı verecek. tktısadi Kalkınma Vakfi'ndan (tKV) yapılan açıklamaya göre, Türkiye Plat- formu, kaydedilen ilerlemeleri AB yetkililerine duyurmak ve Kopenhag Zirvesi'nde tam üyelik müzakereleri- nin başlatılması yönündeki talebini ortaya koymak üzere ikinci kez bir araya gelecek. Ortak deklarasyon y^ımlanacak Lütfi Kırdar Kongre ve Sergı Sara- yı'nda gerçekleştirilecek toplannda, or- tak bir deklarasyon yayımlanması he- defleniyor. 5 Haziran'da ilk toplantısını yapan Türkiye Platformu, "Türkiye'nin ye- ri Avrupa Büügi'dir. Kaybedecek za- manınuz yoktur" mesajmı bir dekla- rasyonla açıklamıştı. CUMARTESİ ATAOL BEHRAMOĞLU Gecikmiş Bir Almanya Yazısı Almanca bilmesem de Almanya ilk göz ağnm- dır. 1970 güzünde yurtdışına ilk çıkışımda (oto- büsle geçtiğim Bulgarıstan, Yugoslavya ve Avus- turya'yı saymazsam) gördüğüm (ve kaldığım) ilkya- bancı ülkedır. Küçük ama oya gibi işlenmiş univer- site kenti Göttingen'den bende kalan izlenimler- se: Yağmurlar, yağmurlar, göller ve uzun boylu, Kuzeyli bir kızın imgesi... • • • Fransa'daki sürgünlük yıllanmda Aimanya'nın gitmediğim bir köşesi kalmadı diyebilirim. Orada- ki emekçi örgütlerinın çağnlısı olarak neredeyse bü- tün Almanya'yı dolaşıp şiirlerimi okudum. Bugün Almanya, kültürlerimız ve zevklerimiz araandaki ben- zemezliklere karşın ikinci bir Türkiye gibıdır. Bu yı- lın haziran ayındaki son Almanya yolculuğumda Düsseldorf garı yakınlarında bir Yunanlının işlettı- ği kahvede oturmuş, arabalaıia ve Türk bayrakla- nyla geçen coşkulu kalabalıklan ızlerken (ulusal fut- bol takımımızın Kore'deki zaferi kutlanıyordu) hiç deyabancı bir ülkede gibi değildim. Harta "yaban- c/"lan biraz da fazlaca rahatsız ediyormuşuz duy- gusunakapıldım... • • • 16 Haziran'da, gazetemizin Avrupa temsilcisi Güray Öz'le, Frankfurt'un Bockenheım semtinde- ki Extrablatt kahvesinde oturuyoruz. Müşterileri belli kı üniversıte öğrencısı gençlerden oluşan kah- venin sahibi Türk'müş. Bir ışçi ve gençlık bölgesi olan bu semt, Rosa Luxemburg un konuşmalar yapmış olması, aynı zamanda da 68 hareketınin başladığı yer olarak ünlü. Birkaç saat sonra, Frank- furt Halkevi'nde Türkiyelı emekçilere Nâzım Hik- met'i anlatıyorum. Çogunluğunu kadınların, genç kızların oluşturduğu aydınlık yüzler. Almanya'ya son yıllardaki gezilerimden bir başka izlenimim, bu ülkeye Türkiye'den gitmiş göçmen ailelerin yeni ku- şaklarındaki, özellikle de genç kızlardaki büyük değişim, modern kimlik. Frankfurt Halkevi'ndeki konuşmamda bana şıir üstüne ıncelikli sorularyö- netten bir genç kıza hangi üniversitede öğrenim gör- düğünü soruyorum. Bir fabrikada tornacı olduğu- nu söylüyor... • • • 16 Haziran'da Frankfurt'tan Bielefeld'e geçtim. Yolculuğu, 2000 yılı Mayısı'nda Frankfurt'ta kuru- lanTürk- Yunan Dostluk Derneği'nin Başkanı, Or- taköylü Rum, eski ve sevgili dostum Aleko Balık- çı'yla yapıyoruz. Bielefeld'deki toplantıyı, Neba- hat Pohlreich başkanlığındakı Çağdaş Yaşam Derneği ve Frankfurt Türk- Yunan Dostluk Derne- ği birlikte düzenlemiş. Bizden daha önce gelen Yıl- dız Sertel'le birlikte, bu kez bu kentte Nâzım Hik- met'i anlatıyoruz. Yıldız Sertel'in konuşmasından aldığım notlar şu anda önümde. 1925'te, kendisi henüz çocukken, Nâzım Hikmet'in şiirleri "Resim- HAy"da yayımlanmaya başladığında, onu evlerin- deki yemeklı toplantılarda tanımış. O sırada yirmi- li yaşlannın başlarındaki Nâzım Hikmet'e, bu "di- namik, ateşli, canlı" insana hayranlığının ateşi, ço- cuk kalbinde belli ki o günlerde kivilcımlanmış. Yıl- dız Sertel, annesi Sabiha Sertel'e Nâzım Hik- met'in o günlere ilişkin olarak yıllar sonra söyledi- ği bir cümleyi yineliyor: "Hayatımın en mutlu yıl- lanoyıllardı..." 1951 'de Berlin Gençlik Festivali sı- rasındaki karşılaşmalannda Yıldız Sertel'e söyle- dikleri; 20. kongre sonrasındakı düşünceleri, düş kınklıkları, özel yaşam sorunlan, ülke özlemi... Bü- tün bunlan başka birçok tanıklıklarla bilsek de, Yıl- dız Sertel'in tanıklığı, gözlemleri ve değerlendirme- leriyle öğrenmeye de hakkımız var ve umuyorum ki Yıldız Sertel (sadece anılar ve gözlemlerle de- ğil, Nâzım Hikmet'in yapıtı üstüne degerlendirme- lerıyle de) bu beklentimizi bir kitapla yanıtlamakta gecikmeyecek... • • • Bu yılın haziran ayındaki Almanya gezisinin son durağı Essen Üniversitesi'ydi ve konu yine 100. do- ğum yılı nedeniyle Nâzım Hikmetti... Zehra Ip- şiroğlu'nun öğrencilerine ve kimileri benim gibi Tür- kiye'den konuk gelmış öğretim üyelerine üniver- sitenin bir amfisinde yaptığım konuşmanın biraz daha "akademik" olması doğaldı...Konuşma son- rasında üniversitenin yakınlarındaki bir açık hava kahvesinde gençlerle oturduk. Türkiye'de ya da ül- ke dışında genç insanlanmızla bu söyleşiler, zaman zaman kapıldığımız karamsarlık bulutlarını dağıtı- yor. Özellikle genç kızlanmızın, olanaklar elverdi- ğinde, "Batı standartları"rnr\ da üstünde bir aydın kimliği kazandıklarını görmekmutluluk verici... Ye- ter ki gençlerin gelişimleri önündeki engeller kalk- sın ve birkaç gün önce üniversitelerin açılışında bir rektörümüzün söylediğı gibi, Türkiye eğitime Av- rupa Birliği ülkelerinın ayırdığı ödenek ortalama- sından altı kat daha az ödenek ayırma utancından kurtulabilsin... ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 'Nil hanım' İsvec'e kırgın döndü Ödediğim para helal olsun GÜRHANUÇKAN STOOOIOLM - ts veç'in önceki Ankara Büyükelçisi HenrikLil- jegren'in eşi Nil Liljeg- ren CHP'den politikaya girmek istediği halde aday listesine konulma- mış olmanın kırgınlığı içinde Isveç'e döndü. "Sokakta insanlar beni çevirip politikaya atıl- mamı istryorlardı" diye konuşan Liljegren, Ön- ce Sayın Yekta Gün- gör'ün partisine. kurul- ma aşamasında\ken > a- kmdûn. Ama CHP ilgi gösterince, Atatürk'ün, dedemin partisidir de- dim, araya giren dosüa- n kırmadım ve CHP'ye gjrdim'' dedi. Isveç'e dönen Liljeg- ren şunlan söyledi: "De- niz Bey bana, 'Nil Ha- nım beraber çalışaca- ğız' demişti. Son olarak Ankara'da otelde bir hafta bir telefonunu bek- ledün. Bana,' Şu neden- lerle sizi listeye koyma- dım' demesini istedfan. Aramadı. Teiefonlanma çıkmadı. Sekreterleri mesajlarımı iletmedi. Partrye ödediğim para helal olsun. ama manen çok zarar gördiim."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle