Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Genelkurmay
• ADANA(AA)-
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök,
kuvvet komutanlanyla
birlikte Adana'ya geldi.
Özkök, Malatya'daki
inceleme ve
temaslannın ardından,
beraberinde Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aytaç
Yalman, Hava
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Cumhur
Asparuk, Deniz
Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Bülent
Alpkaya ve Jandarma
Genel Komutanı
Orgeneral Şener
Eruygur ile Incirlik 10.
Tanker Üs
Komutanlığı'na geldi.
Özkök ve
beraberindekiler daha
sonra helikopterle 6.
Kolordu
Komutanlığı'na geçtiler.
Sol eksenli tek
paıti SHP'
• ANTAKYA
(Cıımhuriyet)- SHP
Genel Başkanı Murat
Karayalçın, 3 Kasım'da
seçimlere giren hiçbir
partinin solutemsil
etmediğini belirterek
"Şu an Türkiye'de sol
eksenli tek partiyiz, ama
seçimlere giremiyoruz"
dedi. Karayalçın, dün
merkez karar ve
yürütme kurulundan
(MKYK) 20 ve parti
meclisinden 8 üyeyle
geldiği Antakya'da, Vali
Zeki Şanal ve Belediye
Başkanı Iris Şentürk'ü
ziyaret etti.
Faruk Erem
ödüllepi
• ANKARA(AA)-
Türkiye Barolar
Birliği'nin Faruk Erem
adına her yıl
düzenlediği "Türkiye'de
Hukuk Eğitimi ve
Geleceği" konulu
yanşmanın sonuçlan
açıklandı. Türkiye
Barolar Birliği Başkanı
Özdemir Özok'un
yaptığı yazılı
açıklamaya göre
yanşmada, Cüneyd
Altıparmak'ın "Hukuk,
Hukukçu ve Hukuk
Öğretimi Czerine" eseri
ile Doç. Dr. Selma
Baktır'ın "Türkiye'de
Hukuk Eğitimi ve
Geleceği" adlı çalışması
birinciliği paylaştı.
Yanşmanın ödülleri, 15
Ekim 2002 tarihınde
Türk Hukuk
Kurumu'nda
düzenlenecek törenle
sahiplerine verilecek.
SSK emeklisine
zam çalışması
• GÖLBAŞI(AA)-
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Nejat
Arseven, "SSKveBağ-
Kur emeklilerinin ücret
artışında neye mal
olursa olsun kararlıyım"
dedi. Bakan Arseven,
Ankara'nın E\Ten ve
Şereflikoçhisar
ilçelerindeki
incelemelerinden sonra
geldiği Gölbaşı
ilçesinde. parti
delegeleriyle yaptığı
toplantıda, memurlara
verilen zammın memur
emeklilerine, SSK ve
Bağ-Kur emeklilerine
de yansıtılması için
elinden gelen her çabayı
arttırarak sürdüreceğini
söyledi. Arseven. "Neye
mal olursa olsun bunda
kararlıyım" dedi.
Sol partilerin aksine AKP, SP ve MHP'nin seçim bildirgelerinde 'dini eğitim' ağırlık taşıyor
Yîne dini kullandüarÜniversiteye giriş sınavlannda
tüm lise ve dengi okul
mezunlanna fırsat eşitliği
sağlanacak.
Anasınıfından başlayarak ilk
ve orta öğretimrn tamamında
din kültürü ve ahlak bilgisi
dersi okutulacaktır.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP ve CHP dışındakı sıyasi
partilerin seçim bildırgelenne 'dini
eğitim' damgasını vuruyor. tmam-
hatıp liselerinin üniversiteye girişte
haksızlığa uğradığını savunan AKP ve
SP, tüm liselere fırsat eşitliği
sağlanacağı sözü venyor. SP, 18
yaşına kadar herkese din eğıtiminin
zorunlu olması, MHP ise
ilköğretimin altıncı
sınıfindan itibaren
"Kuran'ı okuma ve
anlama, peygamberin
hayaü" gibi seçmeli
derslerin getirileceğı
vaadınde bulunuyor. AKP,
laikliğı "din ve vicdan
özgürlüğünün korunmasr
olarak tanımlarken DSP,
"inançlara saygılı laiklik"'
söylemini kuİlanıyor.
Bazı partilerin seçim
bildirgelerinde eğitim ve
laiklik konulanndakı
hedefleri şöyle:
EĞİTİM
AKP: Zorunlu eğitim
kademeli, tercih ve
yönlendirmeye imkân
sağlayacak şekilde
yeniden düzenlenecek,
halen 8 yıl olan zorunlu
eğitim, altyapı çalışmalan
hızlandınlarak makul bir
süre ıçerisinde 11 yıla
çıkanlacak. Üniversiteye
giriş sınavlannda tüm lise
ve dengi okul mezunlanna
firsat eşitliği sağlanacak.
Üniversiteler, YÖK'ün
baskı ve antidemokratik
uygulamalanndan
kurtanlacak.
YTP: Demokratik, laik ve sosyal
hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyeti"ne karşı görev ve
sorumluluklannın bilincinde, kendi
kendine güvenli ve yeterli, bilgi
çağının gereklerini yenne
getirebilecek bılgi ve becerilerle
donanmış insan yetiştirmek temel
eğitim hedefimiz olacaktır.
öğrenim ve eğitim herkes ıçin parasız
olmahdır. Anadilde eğitim hakkı,
herkes için ve tam olarak
sağlanmalıdır.
SP: Zorunlu eğitim ve öğretim 5+3
şeklinde kademeli olacaktır. Zorunlu
eğitim bir geçiş dönemınden sonra 11
yıla çıkanlacaktır. Zorunlu eğitimin
ikinci ve üçüncü kademesinde mesleki
ANAP: Geleceğimizin
temınaü olan
çocuklanmızın ve
gençlerimizin modern ve
ileri Türkiye idealine,
Atatürk ılke ve
ınkılaplanna bağlı, millı
ve ahlaki değerlerimizi
benimsemiş, bilgili. ılmi
düşünceye sahip, herkese
karşı sevgi ve müsamaha
besleyen, medeni birer
insan olarak yetişmelerini
milli eğitimin esası
sayanz.
CHP: Sosyal devlet her
yaşta, herkese, yeterli
kalite ve parasız eğitim
hizmeti sunmakla
yükümlüdür. Kimse maddi
olanaksızlık nedeniyle eğitim
hakkından mahrum ohnayacak.
Laikliğin ve eğitimde birliğin
kurusucu olan CHP laik eğitimden ve
eğitim birliği ilkesinden asla ödün
vermeyecek, bu alandakı eksiklikleri
giderecektir.
DSP: Eğitime daha çok kaynak
ayıracak ve kaynaklann verimli
kullanımını sağlayacaktır. Öğretmen
ve öğretim üyesi sayısmın ve
niteliklerinin yükseltihnesine özel bir
öncelik verilecek, her yaşta herkese
parasız ve eşit eğitim ve öğrenim
olanağı sağlanacaktır.
Cem, Dünya Hayvanlar Günü dolayısryla genel merkez binası önûnde köpeksevdL (Fotograf: AA;
Cem, YTP'nin yeni yeni tanınmaya başladığını söyledi:
Biziııı baraj kaygınıız yok
Din eğitimi, 18 yaşına kadar
velilerin, daha sonra
bireylerin kendi isteğine bağlı
olarak serbest olacaktır.
ve etnısitenin istismar edilerek siyaset
malzemesi yapılmasını reddeder.
Dindar insanlan rencide eden tavır ve
uygulamalan ve onlann dini yaşayış
ve tercıhlerinden dolayı farklı
mualemeye tabi tutulmalannı insan
hak ve özgürlüklerine aykın bulur.
ANAP: Herkes anayasımızın teminatı
altında vicdan, dini inanç ve ibadet
hürriyetine sahiptir.
BBP: Laiklik, devletin
felsefe ve din karşısındaki
tarafsızlığıdır. Bu anlamda
herkes düşünce, vicdan ve
din özgürlüğü hakkına
sahiptir. Bu hak, bir din
veya inanca sahip olma
veya kendi seçtiği bir
inancı kabul etme
özgürlüğü ile bunlan
kişisel olarak veya toplu
bir şekilde kapalı bir yerde
veya açıkça dini
seremoniler, uygulamalar
ve öğrenim şeİdınde
gerçekleştirme
özgürlüğünü de içerir.
CHP: Bütün inançlar,
devlet önünde eşittir.
CHP, devleti dinsel
inançlara kanştırmaz,
dinsel inançlann da
devlet işlerine
kanşmasına kesinlikle
izin vermez. CHP, dinin
istismannı başta eğitim
olmak üzere her alanda
önlemekte kararlıdır.
Laikliğin uzun vadedekı
gereği, inanç dünyasının
sivil topluma
devredümesidir.
DSP: Laikliğin dine bağlı
kesimlerle ters
düşmeksizin
korunmasına özen
ANKARA(CumhuriyetBü-
rosu)-YTP Genel Başkanı ts-
mail Cem, partisinin "baraj
kaygBi" olmadığmı belirtti.
Cem, bazı anketlerin seçime
çok süre varken dahi YTP'nin
barajı aştıgını gösterdiğini söy-
ledi.
Cem, dün parti genel merke-
zinde düzenlediği basın top-
lantısında, bugüne kadar 21 ile
yaptığı geziler ile ilgili göz-
lemlerini aktardı. Toplumun
kutuplaşmadan tedirgin oldu-
ğunu, 3 Kasım sonrasında iki
uç partinin karşı karşıya kalma-
sı halinde istikrarsızlığın kaçı-
nılmaz göründüğünü savunan
Cem, bu durumda eski ve yı-
kıcı kavgalann geri gelecegl-
ni ifade etti. Toplumda. "AK
Parti, mevcut ekonomik prog-
ramı yıkacak. Buna karşıbk
CHP program Ue özdeş, koaüs-
yon ortaklan DSP ve ANAP da
programı sürdürecek ve halkın
perişanlığı devam edecek" gö-
rüşünün hâkim olduğunu anla-
tan Cem, şunlan söyledi:
"Seçmen, 3 Kasım'da başba-
kam seçecek. Şimdiden parti-
lerden çoktiderleri,yani başba-
kan adaylannı birbiriyle kıyas-
lıyor. YTP olarak bizim baraj
kay gımız söz konusu değiL Ya-
nş henüz başbyor, buna rağ-
men bazı anketierYTP'nin şim-
diden barajı aşöğma işaret edi-
yor. YTP, bugünkü oy desteğini
ise önümüzdeki 1 ay içinde bu-
nu katlayarak büyütecek, oy
potansrveüni yükseltecektir."
YTP lideri Cem, "Kimi baş-
bakan olarakgörmekistiyorsu-
nuz" şeklindeki tüm anketler-
de, yüzde 15'in üzerindeki
oranla ikinci sırada yer aldığı-
nı belirterek partinin henüz ta-
nındığını, yakında kendisinin
ve partinin oyunun artacağmı
savundu.
MHP: Anasınıfından başlayarak ilk ve
ortaöğretimin tamamında din kültürü
ve ahlak bilgisi dersı okutulacaktır.
İlköğretimin altıncı sınıfindan itibaren
"Kuran okuma ve anlama, ilmihal
bilgUeri ve peygamberin hayatT gibi
dersler seçmeli dersler arasında yer
alacaktır. Üniversite sınavı
kaldınlacaktır.
BBP: Öğretim Birliği Yasası gözden
geçirilecek, din eğitimi kişinin seçme
hürriyetini sınırlamayan bir müfredat
içinde bütün eğitim kurumlannda
mecburidir.
ÖDP: Anaokullanndan başlayarak
yükseköğretimin sonuna kadar
ve teknik eğitime geçişte firsat eşitliği
ilkesi esas olacaktır. Din eğitimi, 18
yaşına kadar velilerin, 18 yaşından
sonra bireylerin kendi isteğine bağlı
olarak her kademede serbest olacaktır.
TKP: Tüm yurttaşlanmız,
yaşamlannın tüm dönemleri boyunca,
eğitim hizmetlerinden parasız olarak
ve eşit bir şekilde yararlanacaktır.
Özel okullar, dershaneler. vakıf
üniversıteleri ve özel yurtlar
kamulaştınlacaktır.
LAİKLİK
AKP: Partimiz, kutsal dini değerlerin
gösterilecektir. DSP
ıktıdannda bir yandan
laiklik ödünsüz
korunurken bir yandan da
inaç, din ve ibadet
özgürlüğüne içten saygı
gösterilir.
YTP: Hedefimiz,
inançlara saygılı laiklik
anlayışını egemen
kılmaktır.
MHP: Bir devlet düzeni,
din ve vicdan
özgürlüğünü de içerdiği
ölçüde laik ve
demokratiktir.
Vatandaşlann inançlanm
yok saymadan bir arada
kardeşçe yaşamasmı
temin etriği ölçüde bir değer ve
anlam ifade eden laiklik,
çağdaşlaşmayla birlikte milli birlik
ve bütünlük ile din ve vicdan
özgürlüğünün güvencesidir.
SP: Türkiye, din ve laiklik
tartışmalannı artık aşmak
zorundadır. Bunun için yapılacak iş
evTensel normlara göre bir laiklik
tanımı ve uygulamasıdır.
ÖDP: Hiçbir din ve inanç devletçe
resmen benimsenmemeli ve
kayınlmamalıdır. Devlet bütün
dinler, mezhepler ve inançlardan
kendisini ayırmalı ve hepsiyle eşit
uzaklıkta durmalıdır.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(g doruk.net.tr
Az daha kaçıracaktım. Az da-
ha siyaset sahnemizde "Genç
Parti" adlı çiçeği burnunda bir
örgütün belirdiğınin farkına bi-
le varmayacaktım.
Rumeli Holding'in vitrindeki
yakışıklısı Cem Uzan nam de-
likanlının bir parti kurduğunu
duymuştum.
Seçime katılmak için siyaset
sahnemızin solgun güllerinden
Hasan Celal Güzelın partici-
ğini (Partinin adını anımsamıyo-
rum. Zaten hiç öğrenmemiş-
tim) devraldığını da gözucuyla
okumuştum.
Sonra?
Sonra hiç!
Yani az daha evde Star TV'yi
çekmeyen bir televizyon aygı-
tı bulundurmanın; her gün oku-
nan gazeteler arasına Star ga-
zetesini katmamanın; bütün
bunlar yetmezmiş gibi seçim
kampanyasının ufaktan ufaktan
kızıştığı ve Cem Uzan'ın miting
alanlannda belirdiği günlerde
tutup Almanyaseçimlerini izle-
mek üzere üç haftaTürkiye'den
uzak kalmanın bedelini fena
ödüyordum.
Dikkatimi Genç Parti üstüne
Almanya'da, Ulm kentinde ka-
tıldığım bir toplantıda gelen so-
Genç Parti'yle Tanıştım
rularçekti. NeCHP, ne MHP, ne
AKP. Bana ısrarta Genç Parti'yi
sordular.
Adından ve liderinden başka
hiçbir şey bilmiyordum. Soru-
lan sululuğa vurup savuştur-
dum.
Geçen hafta başında Türki-
ye'ye döner dönmez televiz-
yonumu Star TV'yi de alacak
hale getirdim. Karşısına geç-
tim ve şaşırdım kaldım.
Maçın devre arasında, Star'ın
ana haber bülteninde, Star'da
gösterilen bırfilmin reklam ara-
sında, sabah kahvaltısında, ak-
şam yemeğinde, gece yatısın-
da bir klip sunuluyor. Hanı şar-
kıcıların şarkılannı görüntü eş-
liğinde dinlettikleri klipler gibi
bir klip.
Beyaz gömleğinin kollarını
sıvamış, yüzünden sağlık ve
varsıllık fışkıran, bakımlı, tanı-
mayanın Slav ya da Germen ır-
kından olduğuna bahse gire-
bileceği bir delikanlı kürsüye çı-
kıyor. Bence boyuna bosuna
göre ince kalan bir sesle ve
acemilıği hemen sezilen bir üs-
lupla "birşeyler" söylüyor. Bı-
rilerine meydan okuyor, birile-
rine posta koyuyor, birilerinin
çekipgitmesini öğütlüyor. Klip
(klip üslubunda bir geçişle)
başka bir sahneye sıçnyor. Ay-
nı genç adam kalabalığın ara-
sında öteki parti liderlerinin hiç
birinin (hiç birinin) becereme-
yeceği bir çeviklikle koşarak
halkın arasına dalıyor. Basket-
bolcü selamı gibi eller birbiri-
ne çarpılıyor. Genç adam akar
bantta çalışan usta bir işçı gi-
bi saniyede otuz. kırk kişinin eli-
ne "çaaaak!" yaparak meyda-
nı dolanıyor. O sırada profes-
yonel bir koro ve orkestranın
elinden çıkmış "Dağ başını du-
man almış" marşı yükseliyor.
Klip anlatımı uyarınca genç
adam yeniden kürsüde beliri-
yor. Yeniden birilerine meydan
okuyor, bmlerine posta koyu-
yor, birilerinin çektp gıtmesini
öğütlüyor, meydandakilere so-
rularsorup koro halinde yanıt-
lar istiyor ve istediği yanıtlan alı-
yor. Sonra yeniden "Dağ ba-
şını duman almış" eşliğmde
"çaaak! "turu... Sonra yeniden
kürsüden...
Bu bir siyasi parti. Bu parti
seçmenlerden oy istiyor ve bu-
nu izlemediğim (ilk fırsatta izle-
yeceğım) mitinglerle yapıyor ve
miting görüntülerinden süzül-
müş bir kliple de TV ekranından
milyonlara ulaşıyor...
Bu biryenilik. Bu bilinmedik,
denenmedik bir yöntem. Bu...
Bu Batı Avrupa'da aydınlann
biraz da alaycı bir eda ile "med-
ya demokrasisi" dedikleri olsa
gerek...
Yani Türkiye de kendi Berlus-
coni'sini yaratıyor...
Hani şu italyan gericiliöinden
(Hıristıyan Demokratlar)îtalyan
faşizmine kadar tüm sag yelpa-
zeyi ardına takan medya baro-
nu Bertusconi...
• • •
Peki mıtingı, siyasal klip yön-
temini anladık da ne diyor bu
parti? Neyi nasıl yapacak ve
ne yapacak?
Genç Parti'nin internet site-
sine girdim. Parti programını
tıkladım. Karşımdasu katılma-
mış bir neoliberal parti progra-
mı. Kısa, yüzeysel, hiçbir çö-
zümleme (= analiz) içermeyen
bir hedefler ve ögütler yığını...
Hayır. Bu programdan Genç
Parti'yi tanımak mümkün değil.
Sitede daha geniş bir tur at-
tım...
Sonunda aradığımı Cem
Uzan'ın 10 Temmuz 2002 gü-
nü yaptığı belirtilen bir konuş-
ma metninde buldum.
Genç Parti'nin amentüsü bu.
Ne olduğu, kimliği, kişiliği bu
dört ekran sayfası tutan, inanıl-
mayacak kadar basit bir Türk-
çe ile kaleme alınmış metinde
yatıyor.
Biralıntı:
"...önce ve önce, devlet,
devlet haline getirilecek. Dev-
let gibi devlet olacak. Milleti-
nin önünde de, yabancıların
önünde de devlet, devlet gibi
olacak. "Yetki' devlette. 'Güç'
devlette... Inanacaksınız buna.
Devletin büyük bir güç olduğu-
na ınanacaksınız. Devletin gü-
cünün; tarihinden, kültürün-
den, atalarından, şehitlerin-
den..." Bu yazı burada bitsin.
Ben önce Mussolini nin "kor-
poratif devlet" teorisini bir kez
daha okumaya gidiyorum.
Genç Parti üstüne ise önümüz-
deki günlerde nasıl olsa sık sık
yazacağız...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Üniversiteli Kızın
Dramı...
Açlığı, yokluğu, felaketi, acıyı kendi düşlerimiz-
de yok edebilir miyiz, havayı ve suyu çağırarak?
Ekimin ilk günlerini yaşıyortoplum!..
Deniz masmavi, tıpkı gökyüzü gibi..
Beşiktaş Parkı'nda çocuklar gördüm dün sa-
bah...
Kâğıt mendil satıyorlardı!..
Sanki Kari Kolovv'un ağıtlan gözlerine yansıyor-
du. Düşsüz uykularda kömür rengine dönüşmüş
kurşunlar görülüyordu...
Çocuklardan birisi yanıma yaklaştı:
"Kâğıt mendil abi!"
Sarı saçlı, mavi gözlüydü...
Sordum:
"Okula gıtmiyor musun sen?"
Gözlerini kısarak yanıt verdi:
"öğlenciyim ben!"
Şafağın aydınlığında dağılan yıldızlar gibiydi ba-
kışlan...
Bir kez daha üsteledi:
"Kâğıt mendil abi, almayacak mısın?"
Saçlannı okşadım ve kâğıt mendili aldım...
Hızla uzaklaştı yanımdan!..
Ben de çay bahçesine gittim...
Gazeteyegeldiğimde Hatice Tuncer. birfotoğ-
raf gösterdi...
Milliyet'in bırinci sayfasında yer alan fotoğrafta
üniversite öğrencısi Başak Şahin, kargatulumba
polisler tarafından götürülüyordu...
Hatice Tuncer, "Biliyor musun" dedi, "Bu kız
öğrenci Beyazıt Meydanı'nda polisler tarafından
götürülürken, 'YÖK'e hayır, demokratik üniversi-
te' diye slogan atarken sol ayağındaki ayakkabı-
sının olmadığmı görünce 'Ayakkabımı verin' diye
haykırmaya başladı..."
Fotoğrafa dikkatle baktım!..
Gerçekten ayakkabısının sol teki ayağında yok-
tu!..
• • •
O anda hüzünlendim!..
Doktor adayı Başak Şahin, ayakkabısının kay-
bolması halinde ne yapacaktı?
Elbette yeni bir ayakkabı alması çok zordu!..
Türkiye'de bir üniversite öğrencisinin dramıydı
bu!..
Bu acıyı yüreği taş kesilmiş insanlar anlaya-
bilir mıydi?
Beşiktaş ta kâğıt mendil satan çocuk ve dok-
tor adayı üniversite öğrencisi Başak!..
Milliyet'teki fotoğraftan ders çıkaracak kaç ki-
şi var bu toplumda?
Yeni kesilmiş çiçekler gibi çocukların yüzleri!..
Mavi gökyüzünün altında yürürken yeşil akan su-
lan düşünüyorum...
Yıllar böyle akıp gitmış!..
On yıl, on beş yıl, yirmı yıl!..
Yaşam sararmış albümlerin içinde kalmıştıL
Benim. senin, onun yıllarını çalanlar, taş kesilmiş
yürekleriyle dolaşıyorlar her zamanki gibi...
Sevgi yok onlann hiçbirisınde!..
Alçaklığın, ikiyüzlülüğün simgesi onlar!..
Yalancı!.. • •
|M
>
Üçkâğıtçı!..
Düzenbaz!..
Toplumu açltğa tutsak edenler, nastrlaşmış yü-
rekleriyle emeğe de düşman, düşünmeye de!..
Bu topluma anlatmak gerek onları!..
Siyasetin darmaduman olmuş bahçelerinde hâ-
lâ geçerliyse onlar, hâlâ çocuklanmıza karşı öfke-
liyse, hâlâ emekçilere karşı düşmansalaryaka-
lanna yapışmak gerek!..
Beşiktaş'ta kâğıt mendil satan çocuklar, Beya-
zıt'ta coplanan üniversite öğrencileri, fabrikalann
kapısı önüne konulan işçiler, açlığa mahkûm edi-
len memurlar, öğretmenler!..
Sultanahmet Meydanı'nda yürürken düşünüyo-
rum bunları...
Paslı bir günün döküntüleri içinde nice işkence-
lere, kayıplara, açlıklara, yargısız infazlara alıştınl-
mış bir toplum, kendi çıkarlannı öne çıkarmış
yürekleri taş kesilmışlerle nasıl mücadele edecek!..
Karl Kolovv'un ağıtlan vız gelir bu efendilere!..
Efendiler, üniversite öğrencisi Başak Şahin'in
çığlığını duymazlar!..
Ben onlann ne ağladıklannı ne de güldükle-
rini gördüm kırk yıldır!..
Çünkü onlar çocuklan sevmezler!..
Bırakın gölgeler denizinde yıkanan rüzgâr, bun-
ca acıların üzennde esmeyi sürdürsün!..
Kin tohumlan ekenler. aşkı bilmeyenler bizi an-
lamasın!..
Ne demiştim?
Sevgisizdir onlar!..
Alçaktır onlar!..
Acımasızdır onlar!..
Işıldayan gözlerden, yaşamdan korkar onlar!..
hikmet.cetinkaya cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
68den 78e
Sancılı Yıllar
Kuşatılmış Sokaklar
e u n i z i VA Y ı n c ı L ı ıc
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72