18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genelkurmay • ADANA(AA)- Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, kuvvet komutanlanyla birlikte Adana'ya geldi. Özkök, Malatya'daki inceleme ve temaslannın ardından, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cumhur Asparuk, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur ile Incirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı'na geldi. Özkök ve beraberindekiler daha sonra helikopterle 6. Kolordu Komutanlığı'na geçtiler. Sol eksenli tek paıti SHP' • ANTAKYA (Cıımhuriyet)- SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, 3 Kasım'da seçimlere giren hiçbir partinin solutemsil etmediğini belirterek "Şu an Türkiye'de sol eksenli tek partiyiz, ama seçimlere giremiyoruz" dedi. Karayalçın, dün merkez karar ve yürütme kurulundan (MKYK) 20 ve parti meclisinden 8 üyeyle geldiği Antakya'da, Vali Zeki Şanal ve Belediye Başkanı Iris Şentürk'ü ziyaret etti. Faruk Erem ödüllepi • ANKARA(AA)- Türkiye Barolar Birliği'nin Faruk Erem adına her yıl düzenlediği "Türkiye'de Hukuk Eğitimi ve Geleceği" konulu yanşmanın sonuçlan açıklandı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'un yaptığı yazılı açıklamaya göre yanşmada, Cüneyd Altıparmak'ın "Hukuk, Hukukçu ve Hukuk Öğretimi Czerine" eseri ile Doç. Dr. Selma Baktır'ın "Türkiye'de Hukuk Eğitimi ve Geleceği" adlı çalışması birinciliği paylaştı. Yanşmanın ödülleri, 15 Ekim 2002 tarihınde Türk Hukuk Kurumu'nda düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. SSK emeklisine zam çalışması • GÖLBAŞI(AA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nejat Arseven, "SSKveBağ- Kur emeklilerinin ücret artışında neye mal olursa olsun kararlıyım" dedi. Bakan Arseven, Ankara'nın E\Ten ve Şereflikoçhisar ilçelerindeki incelemelerinden sonra geldiği Gölbaşı ilçesinde. parti delegeleriyle yaptığı toplantıda, memurlara verilen zammın memur emeklilerine, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine de yansıtılması için elinden gelen her çabayı arttırarak sürdüreceğini söyledi. Arseven. "Neye mal olursa olsun bunda kararlıyım" dedi. Sol partilerin aksine AKP, SP ve MHP'nin seçim bildirgelerinde 'dini eğitim' ağırlık taşıyor Yîne dini kullandüarÜniversiteye giriş sınavlannda tüm lise ve dengi okul mezunlanna fırsat eşitliği sağlanacak. Anasınıfından başlayarak ilk ve orta öğretimrn tamamında din kültürü ve ahlak bilgisi dersi okutulacaktır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP ve CHP dışındakı sıyasi partilerin seçim bildırgelenne 'dini eğitim' damgasını vuruyor. tmam- hatıp liselerinin üniversiteye girişte haksızlığa uğradığını savunan AKP ve SP, tüm liselere fırsat eşitliği sağlanacağı sözü venyor. SP, 18 yaşına kadar herkese din eğıtiminin zorunlu olması, MHP ise ilköğretimin altıncı sınıfindan itibaren "Kuran'ı okuma ve anlama, peygamberin hayaü" gibi seçmeli derslerin getirileceğı vaadınde bulunuyor. AKP, laikliğı "din ve vicdan özgürlüğünün korunmasr olarak tanımlarken DSP, "inançlara saygılı laiklik"' söylemini kuİlanıyor. Bazı partilerin seçim bildirgelerinde eğitim ve laiklik konulanndakı hedefleri şöyle: EĞİTİM AKP: Zorunlu eğitim kademeli, tercih ve yönlendirmeye imkân sağlayacak şekilde yeniden düzenlenecek, halen 8 yıl olan zorunlu eğitim, altyapı çalışmalan hızlandınlarak makul bir süre ıçerisinde 11 yıla çıkanlacak. Üniversiteye giriş sınavlannda tüm lise ve dengi okul mezunlanna firsat eşitliği sağlanacak. Üniversiteler, YÖK'ün baskı ve antidemokratik uygulamalanndan kurtanlacak. YTP: Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti"ne karşı görev ve sorumluluklannın bilincinde, kendi kendine güvenli ve yeterli, bilgi çağının gereklerini yenne getirebilecek bılgi ve becerilerle donanmış insan yetiştirmek temel eğitim hedefimiz olacaktır. öğrenim ve eğitim herkes ıçin parasız olmahdır. Anadilde eğitim hakkı, herkes için ve tam olarak sağlanmalıdır. SP: Zorunlu eğitim ve öğretim 5+3 şeklinde kademeli olacaktır. Zorunlu eğitim bir geçiş dönemınden sonra 11 yıla çıkanlacaktır. Zorunlu eğitimin ikinci ve üçüncü kademesinde mesleki ANAP: Geleceğimizin temınaü olan çocuklanmızın ve gençlerimizin modern ve ileri Türkiye idealine, Atatürk ılke ve ınkılaplanna bağlı, millı ve ahlaki değerlerimizi benimsemiş, bilgili. ılmi düşünceye sahip, herkese karşı sevgi ve müsamaha besleyen, medeni birer insan olarak yetişmelerini milli eğitimin esası sayanz. CHP: Sosyal devlet her yaşta, herkese, yeterli kalite ve parasız eğitim hizmeti sunmakla yükümlüdür. Kimse maddi olanaksızlık nedeniyle eğitim hakkından mahrum ohnayacak. Laikliğin ve eğitimde birliğin kurusucu olan CHP laik eğitimden ve eğitim birliği ilkesinden asla ödün vermeyecek, bu alandakı eksiklikleri giderecektir. DSP: Eğitime daha çok kaynak ayıracak ve kaynaklann verimli kullanımını sağlayacaktır. Öğretmen ve öğretim üyesi sayısmın ve niteliklerinin yükseltihnesine özel bir öncelik verilecek, her yaşta herkese parasız ve eşit eğitim ve öğrenim olanağı sağlanacaktır. Cem, Dünya Hayvanlar Günü dolayısryla genel merkez binası önûnde köpeksevdL (Fotograf: AA; Cem, YTP'nin yeni yeni tanınmaya başladığını söyledi: Biziııı baraj kaygınıız yok Din eğitimi, 18 yaşına kadar velilerin, daha sonra bireylerin kendi isteğine bağlı olarak serbest olacaktır. ve etnısitenin istismar edilerek siyaset malzemesi yapılmasını reddeder. Dindar insanlan rencide eden tavır ve uygulamalan ve onlann dini yaşayış ve tercıhlerinden dolayı farklı mualemeye tabi tutulmalannı insan hak ve özgürlüklerine aykın bulur. ANAP: Herkes anayasımızın teminatı altında vicdan, dini inanç ve ibadet hürriyetine sahiptir. BBP: Laiklik, devletin felsefe ve din karşısındaki tarafsızlığıdır. Bu anlamda herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, bir din veya inanca sahip olma veya kendi seçtiği bir inancı kabul etme özgürlüğü ile bunlan kişisel olarak veya toplu bir şekilde kapalı bir yerde veya açıkça dini seremoniler, uygulamalar ve öğrenim şeİdınde gerçekleştirme özgürlüğünü de içerir. CHP: Bütün inançlar, devlet önünde eşittir. CHP, devleti dinsel inançlara kanştırmaz, dinsel inançlann da devlet işlerine kanşmasına kesinlikle izin vermez. CHP, dinin istismannı başta eğitim olmak üzere her alanda önlemekte kararlıdır. Laikliğin uzun vadedekı gereği, inanç dünyasının sivil topluma devredümesidir. DSP: Laikliğin dine bağlı kesimlerle ters düşmeksizin korunmasına özen ANKARA(CumhuriyetBü- rosu)-YTP Genel Başkanı ts- mail Cem, partisinin "baraj kaygBi" olmadığmı belirtti. Cem, bazı anketlerin seçime çok süre varken dahi YTP'nin barajı aştıgını gösterdiğini söy- ledi. Cem, dün parti genel merke- zinde düzenlediği basın top- lantısında, bugüne kadar 21 ile yaptığı geziler ile ilgili göz- lemlerini aktardı. Toplumun kutuplaşmadan tedirgin oldu- ğunu, 3 Kasım sonrasında iki uç partinin karşı karşıya kalma- sı halinde istikrarsızlığın kaçı- nılmaz göründüğünü savunan Cem, bu durumda eski ve yı- kıcı kavgalann geri gelecegl- ni ifade etti. Toplumda. "AK Parti, mevcut ekonomik prog- ramı yıkacak. Buna karşıbk CHP program Ue özdeş, koaüs- yon ortaklan DSP ve ANAP da programı sürdürecek ve halkın perişanlığı devam edecek" gö- rüşünün hâkim olduğunu anla- tan Cem, şunlan söyledi: "Seçmen, 3 Kasım'da başba- kam seçecek. Şimdiden parti- lerden çoktiderleri,yani başba- kan adaylannı birbiriyle kıyas- lıyor. YTP olarak bizim baraj kay gımız söz konusu değiL Ya- nş henüz başbyor, buna rağ- men bazı anketierYTP'nin şim- diden barajı aşöğma işaret edi- yor. YTP, bugünkü oy desteğini ise önümüzdeki 1 ay içinde bu- nu katlayarak büyütecek, oy potansrveüni yükseltecektir." YTP lideri Cem, "Kimi baş- bakan olarakgörmekistiyorsu- nuz" şeklindeki tüm anketler- de, yüzde 15'in üzerindeki oranla ikinci sırada yer aldığı- nı belirterek partinin henüz ta- nındığını, yakında kendisinin ve partinin oyunun artacağmı savundu. MHP: Anasınıfından başlayarak ilk ve ortaöğretimin tamamında din kültürü ve ahlak bilgisi dersı okutulacaktır. İlköğretimin altıncı sınıfindan itibaren "Kuran okuma ve anlama, ilmihal bilgUeri ve peygamberin hayatT gibi dersler seçmeli dersler arasında yer alacaktır. Üniversite sınavı kaldınlacaktır. BBP: Öğretim Birliği Yasası gözden geçirilecek, din eğitimi kişinin seçme hürriyetini sınırlamayan bir müfredat içinde bütün eğitim kurumlannda mecburidir. ÖDP: Anaokullanndan başlayarak yükseköğretimin sonuna kadar ve teknik eğitime geçişte firsat eşitliği ilkesi esas olacaktır. Din eğitimi, 18 yaşına kadar velilerin, 18 yaşından sonra bireylerin kendi isteğine bağlı olarak her kademede serbest olacaktır. TKP: Tüm yurttaşlanmız, yaşamlannın tüm dönemleri boyunca, eğitim hizmetlerinden parasız olarak ve eşit bir şekilde yararlanacaktır. Özel okullar, dershaneler. vakıf üniversıteleri ve özel yurtlar kamulaştınlacaktır. LAİKLİK AKP: Partimiz, kutsal dini değerlerin gösterilecektir. DSP ıktıdannda bir yandan laiklik ödünsüz korunurken bir yandan da inaç, din ve ibadet özgürlüğüne içten saygı gösterilir. YTP: Hedefimiz, inançlara saygılı laiklik anlayışını egemen kılmaktır. MHP: Bir devlet düzeni, din ve vicdan özgürlüğünü de içerdiği ölçüde laik ve demokratiktir. Vatandaşlann inançlanm yok saymadan bir arada kardeşçe yaşamasmı temin etriği ölçüde bir değer ve anlam ifade eden laiklik, çağdaşlaşmayla birlikte milli birlik ve bütünlük ile din ve vicdan özgürlüğünün güvencesidir. SP: Türkiye, din ve laiklik tartışmalannı artık aşmak zorundadır. Bunun için yapılacak iş evTensel normlara göre bir laiklik tanımı ve uygulamasıdır. ÖDP: Hiçbir din ve inanç devletçe resmen benimsenmemeli ve kayınlmamalıdır. Devlet bütün dinler, mezhepler ve inançlardan kendisini ayırmalı ve hepsiyle eşit uzaklıkta durmalıdır. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(g doruk.net.tr Az daha kaçıracaktım. Az da- ha siyaset sahnemizde "Genç Parti" adlı çiçeği burnunda bir örgütün belirdiğınin farkına bi- le varmayacaktım. Rumeli Holding'in vitrindeki yakışıklısı Cem Uzan nam de- likanlının bir parti kurduğunu duymuştum. Seçime katılmak için siyaset sahnemızin solgun güllerinden Hasan Celal Güzelın partici- ğini (Partinin adını anımsamıyo- rum. Zaten hiç öğrenmemiş- tim) devraldığını da gözucuyla okumuştum. Sonra? Sonra hiç! Yani az daha evde Star TV'yi çekmeyen bir televizyon aygı- tı bulundurmanın; her gün oku- nan gazeteler arasına Star ga- zetesini katmamanın; bütün bunlar yetmezmiş gibi seçim kampanyasının ufaktan ufaktan kızıştığı ve Cem Uzan'ın miting alanlannda belirdiği günlerde tutup Almanyaseçimlerini izle- mek üzere üç haftaTürkiye'den uzak kalmanın bedelini fena ödüyordum. Dikkatimi Genç Parti üstüne Almanya'da, Ulm kentinde ka- tıldığım bir toplantıda gelen so- Genç Parti'yle Tanıştım rularçekti. NeCHP, ne MHP, ne AKP. Bana ısrarta Genç Parti'yi sordular. Adından ve liderinden başka hiçbir şey bilmiyordum. Soru- lan sululuğa vurup savuştur- dum. Geçen hafta başında Türki- ye'ye döner dönmez televiz- yonumu Star TV'yi de alacak hale getirdim. Karşısına geç- tim ve şaşırdım kaldım. Maçın devre arasında, Star'ın ana haber bülteninde, Star'da gösterilen bırfilmin reklam ara- sında, sabah kahvaltısında, ak- şam yemeğinde, gece yatısın- da bir klip sunuluyor. Hanı şar- kıcıların şarkılannı görüntü eş- liğinde dinlettikleri klipler gibi bir klip. Beyaz gömleğinin kollarını sıvamış, yüzünden sağlık ve varsıllık fışkıran, bakımlı, tanı- mayanın Slav ya da Germen ır- kından olduğuna bahse gire- bileceği bir delikanlı kürsüye çı- kıyor. Bence boyuna bosuna göre ince kalan bir sesle ve acemilıği hemen sezilen bir üs- lupla "birşeyler" söylüyor. Bı- rilerine meydan okuyor, birile- rine posta koyuyor, birilerinin çekipgitmesini öğütlüyor. Klip (klip üslubunda bir geçişle) başka bir sahneye sıçnyor. Ay- nı genç adam kalabalığın ara- sında öteki parti liderlerinin hiç birinin (hiç birinin) becereme- yeceği bir çeviklikle koşarak halkın arasına dalıyor. Basket- bolcü selamı gibi eller birbiri- ne çarpılıyor. Genç adam akar bantta çalışan usta bir işçı gi- bi saniyede otuz. kırk kişinin eli- ne "çaaaak!" yaparak meyda- nı dolanıyor. O sırada profes- yonel bir koro ve orkestranın elinden çıkmış "Dağ başını du- man almış" marşı yükseliyor. Klip anlatımı uyarınca genç adam yeniden kürsüde beliri- yor. Yeniden birilerine meydan okuyor, bmlerine posta koyu- yor, birilerinin çektp gıtmesini öğütlüyor, meydandakilere so- rularsorup koro halinde yanıt- lar istiyor ve istediği yanıtlan alı- yor. Sonra yeniden "Dağ ba- şını duman almış" eşliğmde "çaaak! "turu... Sonra yeniden kürsüden... Bu bir siyasi parti. Bu parti seçmenlerden oy istiyor ve bu- nu izlemediğim (ilk fırsatta izle- yeceğım) mitinglerle yapıyor ve miting görüntülerinden süzül- müş bir kliple de TV ekranından milyonlara ulaşıyor... Bu biryenilik. Bu bilinmedik, denenmedik bir yöntem. Bu... Bu Batı Avrupa'da aydınlann biraz da alaycı bir eda ile "med- ya demokrasisi" dedikleri olsa gerek... Yani Türkiye de kendi Berlus- coni'sini yaratıyor... Hani şu italyan gericiliöinden (Hıristıyan Demokratlar)îtalyan faşizmine kadar tüm sag yelpa- zeyi ardına takan medya baro- nu Bertusconi... • • • Peki mıtingı, siyasal klip yön- temini anladık da ne diyor bu parti? Neyi nasıl yapacak ve ne yapacak? Genç Parti'nin internet site- sine girdim. Parti programını tıkladım. Karşımdasu katılma- mış bir neoliberal parti progra- mı. Kısa, yüzeysel, hiçbir çö- zümleme (= analiz) içermeyen bir hedefler ve ögütler yığını... Hayır. Bu programdan Genç Parti'yi tanımak mümkün değil. Sitede daha geniş bir tur at- tım... Sonunda aradığımı Cem Uzan'ın 10 Temmuz 2002 gü- nü yaptığı belirtilen bir konuş- ma metninde buldum. Genç Parti'nin amentüsü bu. Ne olduğu, kimliği, kişiliği bu dört ekran sayfası tutan, inanıl- mayacak kadar basit bir Türk- çe ile kaleme alınmış metinde yatıyor. Biralıntı: "...önce ve önce, devlet, devlet haline getirilecek. Dev- let gibi devlet olacak. Milleti- nin önünde de, yabancıların önünde de devlet, devlet gibi olacak. "Yetki' devlette. 'Güç' devlette... Inanacaksınız buna. Devletin büyük bir güç olduğu- na ınanacaksınız. Devletin gü- cünün; tarihinden, kültürün- den, atalarından, şehitlerin- den..." Bu yazı burada bitsin. Ben önce Mussolini nin "kor- poratif devlet" teorisini bir kez daha okumaya gidiyorum. Genç Parti üstüne ise önümüz- deki günlerde nasıl olsa sık sık yazacağız... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üniversiteli Kızın Dramı... Açlığı, yokluğu, felaketi, acıyı kendi düşlerimiz- de yok edebilir miyiz, havayı ve suyu çağırarak? Ekimin ilk günlerini yaşıyortoplum!.. Deniz masmavi, tıpkı gökyüzü gibi.. Beşiktaş Parkı'nda çocuklar gördüm dün sa- bah... Kâğıt mendil satıyorlardı!.. Sanki Kari Kolovv'un ağıtlan gözlerine yansıyor- du. Düşsüz uykularda kömür rengine dönüşmüş kurşunlar görülüyordu... Çocuklardan birisi yanıma yaklaştı: "Kâğıt mendil abi!" Sarı saçlı, mavi gözlüydü... Sordum: "Okula gıtmiyor musun sen?" Gözlerini kısarak yanıt verdi: "öğlenciyim ben!" Şafağın aydınlığında dağılan yıldızlar gibiydi ba- kışlan... Bir kez daha üsteledi: "Kâğıt mendil abi, almayacak mısın?" Saçlannı okşadım ve kâğıt mendili aldım... Hızla uzaklaştı yanımdan!.. Ben de çay bahçesine gittim... Gazeteyegeldiğimde Hatice Tuncer. birfotoğ- raf gösterdi... Milliyet'in bırinci sayfasında yer alan fotoğrafta üniversite öğrencısi Başak Şahin, kargatulumba polisler tarafından götürülüyordu... Hatice Tuncer, "Biliyor musun" dedi, "Bu kız öğrenci Beyazıt Meydanı'nda polisler tarafından götürülürken, 'YÖK'e hayır, demokratik üniversi- te' diye slogan atarken sol ayağındaki ayakkabı- sının olmadığmı görünce 'Ayakkabımı verin' diye haykırmaya başladı..." Fotoğrafa dikkatle baktım!.. Gerçekten ayakkabısının sol teki ayağında yok- tu!.. • • • O anda hüzünlendim!.. Doktor adayı Başak Şahin, ayakkabısının kay- bolması halinde ne yapacaktı? Elbette yeni bir ayakkabı alması çok zordu!.. Türkiye'de bir üniversite öğrencisinin dramıydı bu!.. Bu acıyı yüreği taş kesilmiş insanlar anlaya- bilir mıydi? Beşiktaş ta kâğıt mendil satan çocuk ve dok- tor adayı üniversite öğrencisi Başak!.. Milliyet'teki fotoğraftan ders çıkaracak kaç ki- şi var bu toplumda? Yeni kesilmiş çiçekler gibi çocukların yüzleri!.. Mavi gökyüzünün altında yürürken yeşil akan su- lan düşünüyorum... Yıllar böyle akıp gitmış!.. On yıl, on beş yıl, yirmı yıl!.. Yaşam sararmış albümlerin içinde kalmıştıL Benim. senin, onun yıllarını çalanlar, taş kesilmiş yürekleriyle dolaşıyorlar her zamanki gibi... Sevgi yok onlann hiçbirisınde!.. Alçaklığın, ikiyüzlülüğün simgesi onlar!.. Yalancı!.. • • |M > Üçkâğıtçı!.. Düzenbaz!.. Toplumu açltğa tutsak edenler, nastrlaşmış yü- rekleriyle emeğe de düşman, düşünmeye de!.. Bu topluma anlatmak gerek onları!.. Siyasetin darmaduman olmuş bahçelerinde hâ- lâ geçerliyse onlar, hâlâ çocuklanmıza karşı öfke- liyse, hâlâ emekçilere karşı düşmansalaryaka- lanna yapışmak gerek!.. Beşiktaş'ta kâğıt mendil satan çocuklar, Beya- zıt'ta coplanan üniversite öğrencileri, fabrikalann kapısı önüne konulan işçiler, açlığa mahkûm edi- len memurlar, öğretmenler!.. Sultanahmet Meydanı'nda yürürken düşünüyo- rum bunları... Paslı bir günün döküntüleri içinde nice işkence- lere, kayıplara, açlıklara, yargısız infazlara alıştınl- mış bir toplum, kendi çıkarlannı öne çıkarmış yürekleri taş kesilmışlerle nasıl mücadele edecek!.. Karl Kolovv'un ağıtlan vız gelir bu efendilere!.. Efendiler, üniversite öğrencisi Başak Şahin'in çığlığını duymazlar!.. Ben onlann ne ağladıklannı ne de güldükle- rini gördüm kırk yıldır!.. Çünkü onlar çocuklan sevmezler!.. Bırakın gölgeler denizinde yıkanan rüzgâr, bun- ca acıların üzennde esmeyi sürdürsün!.. Kin tohumlan ekenler. aşkı bilmeyenler bizi an- lamasın!.. Ne demiştim? Sevgisizdir onlar!.. Alçaktır onlar!.. Acımasızdır onlar!.. Işıldayan gözlerden, yaşamdan korkar onlar!.. hikmet.cetinkaya cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA 68den 78e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar e u n i z i VA Y ı n c ı L ı ıc Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle