Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2002 CUMARTESİ
2002
Kentte, Baykal'ın dışında bir liderle çok daha büyük bir patlama yapılacağı görüşü hâkim
Izmirkarannı verdi: CHP
s.' eçmenin en çok
konuştuğu parti olan CHP,
ağırlıklı olarak geçen
seçimin galibi DSP'den oy
alacak gibi. Yeni
politikalanndan ötürü, kent
merkezlerindeki klasik sağ
oylann bir bölümûnün de
CHP'ye gitmesi bekleniyor.
SERDARKIZIK
ÎZMİR-Ortak ekonomik sıkıntılan bir
yana koyarsak başta Istanbul ve Ankara
olmak üzere diğer ıller de eğer biraz Iz-
mir'e benzeseydi, herhalde daha güzel bir
ülkede yaşıyor olurduk.
Bakmayın son yıllarda öneminin azaldığına,
bu kent reflekslerini hiç yitirmedi. Ülkenin zor
ve karanlık günlerinde ilk tepki, ilk ses bu kent-
ten yükseldi. Siyasetin temel unsurlan burada
şekdllendi. Şikago 1825 yılına dayanırken, Ber-
lin 700 yaşını yeni kutlamışken 5 bin yılı aşan
tarihsel birikımleriyle öne çıktı hep. îzmirli Ho-
meros, Ilya'da ve Odessa'yı, şimdi artık kokma-
yan ve bataklıktan çağdaş bir yaşam alanına dö-
nen Meles kıyılannda yazdı. Akdeniz kültürü-
nün öncüsü Izmir'i, Viktor Hugo "birprenses"
diye nitelendirdi. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda
direnişin ilk kurşunu bu kentin tam kalbinden
çıktı. Ve Anadolu'nun işgalcileri, en son bu kı-
yılardan kovuldu. Mustafa Kemal ekonomik ba-
ğımsızlık ve kurtuluşun simgesi Iktisat Kong-
resi'nin temellerini burada atü.
Sosyal demokrasi için en uygun zaman
Bütün bunlann etkisindendir büyük ölçüde,
daha hakça insanca bir düzenin kurulması için
çalışan sosyal demokrat-demokratik sol parti-
leri bu kentin kucaklaması.
Şöyle bir bakalım, geçen seçimlerde CHP,
DSP ve SHP'nin oylannın toplamına...
1987'de yüzde 44.6, 1991'de 40.8, 1995'te
38.3, 1999'da 50.1...
Bugün de benzer bir tablo söz konusu. Bu ke-
sim tzmir'de yüzde 50"lere dayanan bir ağırlığa
ulaşabilir. Üstelik gerçek bir sosyal demokrat,
demokrat sol çizgıde olmasalar da... Bu konu-
da birçok kesimin söylediklerini, aşağıda bir
paragrafta toplayahm:
"KoşuUar sosyal demokratlar için hiç bu den-
ti uygun oünamışü. Ardı ardına patlayan ekono-
mik krizter, yoksuDuk, yeryüzünde gelir dağıb-
mının en kötü olduğu bir ülke, işsiztik. yağma-
lar, yolsuztuklar, hortumcular, soygunlar, hırsız-
lar,işbiı1ikçiter,niicatehlikesi,Ortadoğu"dakige-
Kşmeler, 1MF dayatmalan~Daha ne olsun, say
say bftmez. Bu koşullarda böyle bir program ve
kadrovia nu ortava çıkmalıydı sosyal demokrat-
lar?"
En çok CHP konuşuluyor
CHP kennn en çok konuşulan partisi. "Deniz
BaykaTın tarihsel köklerinden uzaklaştınp, iyi-
ce sağa çektiği, liberal söylemlerin egemen ol-
duğu parti, "Kemal Derviş
w
'le bütünleşmesiy-
le de yeni soru işaretlerine yol açh. Bu tablo kar-
şısında bir dizi soru sıralınıyor:
"Mustafa Kemalin altı okJu partisindeki dev-
rimcilik Ukesi nerede? Bu globatizm dalgasma,
IMF dayatmalanna karşı hangi ölçüde ulusçu-
luk geçerii? Yoksulluğun, işsizüğin bu denli ûr-
mandığı bir ortamdahalkçılıkvurgusu daha öne
çıkanlamaz mrydı? Laiklik ilkesini irtica tehdi-
di altında daha bir canla başla savunmak gerek-
mez mi? Devletçilik hepten mi öldü? Y'a cıunhu-
riyetçüik?'' Bu durumda gelır düzeyleri, demok-
rasi standartlan yüksek Avrupa ülkelerindeki
sosyal demokrat partilerinkıne benzer bir prog-
ram, Türkiye gibi bir ülkeyi ne ölçüde kucakla-
yacak, belirsiz.
'Cezalandırüan başkan' bu kez önde
Bu çerçevede sürdürelim, önce Izmir 1 No'lu
seçim bölgesinden ve CHP'den başlayarak Met-
ropolde Konak, Buca, Balçova, Gaziemir, Gü-
zelbahçe ve Narlıdere'den çevrede Karaburun,
Ceşme, Kemalpaşa, Menderes, Seferihisar, Tor-
balı, Selçuk ile Urla'dan oluşuyor.
1999 seçimlerinde 9.8 oya karşıhk, il genel mec-
lisinde sağlanan 13. 2"lik yüzdenin anlamı, ge-
nel başkanı cezalandırmaktı. Şimdi yine aynı
genel başkan var ama bu kez ülkenin değişen ba-
zı koşullanyla. Görünen o ki CHP, açık arayla
birinci sırada çıkacak bu bölgeden. (Gerçek bir
sosyal demokrat program ve Baykal'ın dışında
bir genel başkanla çok daha büyük bir patlama
yapacağını söyleyenlenn varhğinı da anımsata-
lım.)
Bu bölgede milletvekilleri adaylannın
tümü Baykal ekibinden. 2. bölgeye oran-
la daha zayıf bir kadro oluşturuldu. ilk sı-
rada Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Ba-
ratah yer alıyor.
'İthal aday' sıkmnsı
Urla belediye başkanlığının ardından
önceki dönem il başkanlığı da yapan Ba-
ratalı, listelerin oluşmasında Baykal'dan
sonra en etkili isimdi. Bürokrat yapılı, dı-
şa mesafeli duran Baratalı'nın ardında
DÎSK Genel Başkan Yardımcısı ve Ole-
yis Genel Başkam Enver Öktem yer alı-
yor. Ankara'dan ithal aday olarak gelen
Öktem, başlangıçta DtSK'teki çekişmele-
rin etkisi ve hakkında açılan çeşitli dava-
lar nedeniyle, örgütte, hatta seçmen taba-
nında oldukça sıkıntı yarattı.
Bu tepki, sendikal sürtüşmelerden ötürü açı-
lan bu davalardan 8"inin beraatle sonuçlanması
ve süren 3 davanın da benzer şekilde sonuçla-
nacağı yönünde Öktem'in açıİdamalan nede-
niyle bir ölçüde azaldı.
3. sırada yıllardır partide yer alan, kadın so-
runlanyla ilgili çalışmalanyla tanınan Parti Mec-
lisi üyesi Tûrkan MiçoğuDan yer alıyor. Eski mil-
letvekili Ahmet Ersin 4. sırada. Kulislere bakı-
lırsa Güneydoğu ve Alevi kökenli olduğu için
buraya yerleştirildi.
5. sıradaki eski milletvekili Sedat Uzunbay
parti tabanının bir bölümûnün desteğini alamı-
yor. Yılmaz Kaya'nın ardından yine tzmir için
sürpnz, Ankara'dan ithal müteahhit Abdurrez-
zak Erten geliyor. Erten'in adı açıklandığında
birçok il yöneticisi, kendisini tammadıklannı
söylemişti.
8. sırada benimsenen bir isim, Harita Mühen-
disleri Odası Izmir Şube Başkanı Erdal Kara-
denıirvar 9. sıradaki PM üyesi SemraAksakal'ın
yeri, bizi yadırgattı doğrusu. CHP'nin şovmeni,
mitinglerin değişmez anonsçusu Genel Sekre-
ter Yardımcısı Mehmet Sevigen'in Aksakal'a
desteği, yetmemiş anlaşılan. Daha sonra yine
PM üyesi Güberen Alçı, Nail Yüce ve Zafer Ya-
pta geliyor.38.3, 1999'da 50.1... EVIF dayatmalanna karşı hangi ölçüde ulusçu- yapacağını söyleyenlenn varhğinı da anımsata- pıa geliyor.
Listelerde 'sivri' adaylann olmaması ve Baykal'ın son dönemlerdeki söylemleri sağ seçmeni de CHP'ye çekiyor
'Ilımlı' adaylarpuan arttırdıtZMtR (Cumhurtyet Bürosu) - "Kimler,
hangi gerekçelerier o\
r
verecek CHP'ye". Bu
sorunun yanıtı, ortak bir payda oluşturmu-
yor. Her kesimin farkh gerekçeleri sözkonu-
su. Buradan bakıhrsa, partinin yeni politika-
lanndan ötürü, varsıl kent merkezlerindeki
klasik sağ oylann bir bölümûnün CHP'ye git-
mesi bekleniyor. Nitekim yıllardır sağa oy ve-
ren çevrelerden "Bu kez CHP" tercihini du-
yuyoruz. Baykal'ın dokunulmazlıklann kal-
dınbnasma yönelik tutumu, yolsuzluklara,
yağma ve talana bulaşmamasmın yanında,
klasik sosyal demokrat söylemi terketmesi,
bu çevreleri CHP'ye yaklaştırdı. Derviş'in
partiye katılımı da bu anlamda etkili bir fak-
tör. Listelerde "SİVTİ" ve "sol" adaylann yer
almamasını da eklemek gerekiyor. Bu neden-
lerle, özellikle kentli AKAP ve DYP oylan-
nm bir bölümûnün CHP'ye gelmesi gerçek-
çi bir beklendi.
Şimdi başka bir çevreye bakalun. CHP'nin
Tennessee Williams
SırçaKümeslYıldız Kenter-Hakan Gerçek- 6,7,8,14,1SKasım Saat 20.30 |
Güneş Berberoğiu-Engin Hepileri 17 Kasım Saat 15.00 "
KuvayiMi%eSon3Q>
™
26 Ekim, 1 Kasım Saat 20.30; 27 Ekim Saat 15.00
ÇOZUM10 Kasım Saati 5.00
15 Kasım Saat20.30
tıycrtrooyunevı
U N U TMA K26 Ekim C tesi Saat: 20 30 / 28 Ekim P.tesi Saat: 20.30
leımcuiK > tou IOU»NNEAU .OBEJEN
SU KOSKOCt DUHYADAIKIHİSİVIZ»RTUOIHZO C08MANN. MMffll GÜKŞtRAV
www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78
)AMOMMALAH> EUGENE OURIF
SlYTAMm OKULU > ERIC EMMANUEL SCHIHTT.
İKMA riKNIKİIRİ MAUİMlUflİmH UKCIİmiat UZMJUHASMIS
SİHKCm BASIM SÖZCtlSUMttt MOmkOGU > EUCaK DUMF
Bı»!« 9.00-19.00 5331ierı m s n Ffarsız MUır Uerati'nılen 3!uıabu.
F-3<»i2 Kuttûr Mf'.ta Td. 0212 252 02 62 /teftJalU. to:8 Ijtam
Reî«rasyon: Q212 251 60 60
SİHÜE TSSMfi;
OJUIIEIEON
EFES
Sınema TEK
K A P I K Ö Y
Caferağa Mah Sakız Gülü Sok. No: 29 Baharıye-Kadıköy Tet 0216.346 0141
HERKES KENDİ
KEDİSINİ ARAR
"Chacun Cherche Son Chat"
YALNIZLIĞIN TARİFİ OLMAZ
E F E S Pilsen'in kultur ve sanata katkıları artarak sürecek. • E F E S Pilsen'in kültür vesanata katktları artarak sürecek.
Savaş Isteyenler İçin
Brechtten
Savaş Elkitabı'
ERTOLT
RECHT
2
ütün
iirleri
Brecht bu şiirlerinde fotoğraflarla
2. Dünya Savaşı'nı
ve sürgün günlerini anlatıyor.
Kitapçılarda'(384 sayfa)
•
Mitos-Boyut Yayınları
(Tem Yap.Yay. Ltd. Şti) Tel: 212-249 87 37
j|'iSVİÇRE HASTANESİ "Santân Ymnk"
YEDITEPE OYUNCULARI
/ R AHMET NURİ SEKIZİNCİ
HİSSE-İ ŞAİ/İA
DENİZ FENERİ
yöneten:
Hadi Caman
Perşembe, Cumo, C.tesi: 20.30; Pazar: 15.30 A p F F o ^
HADİ ÇAMAN TİYATROSU L J^T ]
' Tesvikîye Cad No. 160 Nisontaşı \f
Tel: (0-212) 246 17 77 219 36 29 ,
E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
İlanlarınız İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com
www.perareklam.com.tr
Yaınızlık kaç kişiliktır?
tşri Kasapoğlu
Duygu Szğıroğiv
Köksal Engür
Cûneyt TürelAkbankKmk
IstklalCaa Bırey ka^ra/nı je ıkı ırsar ar
asındaı\i ııışıcriır
imkansızlığını bir gelişme olarak dayatan kent
yaşamına. komedi sımrtannda dolaşan. absûrd
gerçekçı, sembolıst, naturalıst, özgûn bireleştri.
C (0212)
J5 252 35 03-04
AKBANK
Garance Clavel
Znedne Soualem
OBvef P-y
Refiee te Catm
Götüntû Yönetmertf:
Be<iofl Delhomme
Sanat Yönetmeni:
Françots EmmanueHı
;l
27 EÖM PAZAR SAAT: 19.00
BOSTANCIGOSTEHIMEBKEZI
( 0 2 1 6 ) 3 8 4 7 2 1 0 G
ağırlıklı olarak oy alacağı bir kesim, geçen
seçimlerde DSP'yi yeğleyenler.
1999 seçimlerinde Ecevit'i destekleyenle-
rin bazılan, özellikle ekonomik sorunlardan
ötürü bu kez Baykal'a yönelecekler. Bu ke-
simde, 1999 seçimlerinde "Baykal'ı ceza-
landıraniar" da var. Yine "Ne olursa olsun
Atatürk'ün 6 oklu par-
tisinden başkasma" ver-
mem diyenlerle,
AKP'nin ülke genelin-
de yüksek gösterilen
grafiğinden ötürü, irti-
ca tehlikesine bakarak
CHP'ye önemli bir eği-
lim olacak. ilk kez oy
kullanacak gençlerden
Baykal ve Derviş'e bel
bağlayanlarla, geçen se-
çimlerde ÖDP ve HA-
DEP'e giden tepki oy-
lannın küçük bir bölü-
müne de bu kapsamda
bakmak olası. Bunlann
dışında Baykal'a ve
CHP'ye değişikgerek-
çelerle ama "kerhen"
oy verecekleri de unut-
mamak gerek. Peki,
baştaki soruyu tersyüz
edelım. "Kimlerbukez
CHP'ye oy vermeye-
cek". "
tlk önce "Baykal ol-
duğu sürece CHP'ye oy
yok" diyen müzmin
muhalifler; ikincisi
SHP'nin kurulmasıyla,
aynlıp gidenler; üçün-
cüsü dünyanın en iyi tü-
tününü üretirken IMF
politikalanndan ötürü
giderek yoksullaşan Ga-
vurköylü gibi bazı üre-
ticiler; sonra, ABD dö-
nüşü verdiği karann ve
IMF'deki sorumluluk-
lannın altını çizerek Ke-
mal Derviş'e karşı çıkan
bazı üniversiteliler; ve
partinin sağ, liberal po-
litikalanm eleştirenler
ki -Baykal, Uzan kadar
ülkeyi bu hale getiren
IMF politıkalanna kar-
şı çıkamaz mıydı diyor-
lar...
CHP açısından bizim
gördüğümüz manzara
böyle. Anlaşılan
o ki, CHP daha yük-
sek bir oy yüzdesini ya-
kalayacakken ancak al-
dığı kadanyla ye-
tinecek.
U4GİgELER
Arkadaş Kitabevi - TAKSIM
Ezgi Müzik - AKSARAY
Martı Kitabevi-BAKIRKÖY
Seyhan Müzik-KADIKÖY
Grand Hause Sineması - MALTEPE
Ellese Mağazası - KARTAL
Bostancı Gösteri Her. • BOSTANCI
LGİ TEL: 0212 291 51 96
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Havadan Sudan
Kimbilir kaç yazıya başlık olmuş sözcükleri bir kez
de ben biryazımın başlığında kullanayım... Insan ni-
çin havadan sudan söz etmek ister? Iki yanrt geliyor
aklıma: Ya söyleyecek sözü olmadığından ya da söy-
lemek istediklerini şu ya da bu nedenle söyleyeme-
diğinden... Bir başka neden de gündemin zorunlu kıl-
dıklarını söylemekten duyulan sıkıntı olabilir... Benim
şu andaki gerekçem, sanıyorum ki en çok bu sonun-
cusu...
• • •
Gündem neyin konuşulmasını gerektiriyor? Her-
halde öncelikle Irak'taki savaş olasılığının... Bu ko-
nuda söylenebilecek bir söz kaldı mı? Son günler-
de okuduklanm içinde dikkatimi en çok çeken Müm-
taz Soysal'ın bir tespitiydi: Amerika'nın operasyo-
nu geciktirmesinde Türkiye'nin tutumunun etkisi... Hem
düşündürücü hem gönendirici bir tespitti bu... Öy-
lesine bir aşağılık duygusu içıne girmişiz ki Ameri-
ka'nın hem de ülkemızle doğrudan ilgili bir politika-
sı üzerinde etkili olabileceğimize inanmakta güçlük
çekiyoruz... Işte havadan sudan olmayacak bir ya-
zı konuşu... Neden bu denli aşağılık duygusu için-
deyiz? Ülkemizle doğrudan ilgili bir konuda etkili ola-
bilmemız neden şaşırtıcı olsun? Ve Mümtaz Soysal'ın
sözünü ettiğım "Türkiye'nin Gücü" başlıklı yazısın-
daki soru: Türkiye, Irak ve Amerika'yla ilişkilerinden,
sahip olduğu konumdan yararianarak daha etkili bir
diploması yünitebilmek için neler yapmalıdır?
• • •
Yukardakı konuyla doğrudan ilgili görünmese de
"asker kökenli" bir konuşmacının birkaç gün önce
izlediğim birTV programındaki sözlerini bir çağnşım-
laanımsadım: Konuşmacı, ülkemızde askerlerin sa-
hip olduğu gücü, sılah sahibi olmalanndan çok bil-
gi sahibi olmalarının sağladığını söylüyordu... Bir
başka düşündürücü ve benim açımdan yeni bir tes-
pitti bu... Sivıl siyasetçı, köhnemiş bilgilerin ve söy-
lemlerin sınırian içinde kaldıkça, "modern" güç el-
bette daha etkili olacaktır, olmalıdır da... Bir başka
deyişle, askerin gücü sadece silaha sahip olmasın-
dan gelmiyor... Eğer öyle olsaydı, etkili olmayı sür-
düremezdi... Işte, havadan sudan sayılamayacak bir
düşünme alanı daha...
• • *
Düşünmeyi seviyor muyuz? Bundan kuşkuluyum...
Gerı kalmışlığın en belirgın özelliklerinden biri düşün-
me tembellıği olsa gerek... Yeni düşünme alanlan, ye-
ni kavramlar üretmek yenne var olanlaria yetinmeyi
yeğliyoruz... Oysa edebıyatta ya da bilimde olduğu
gibi, yaşamın her alanında, yaratıcılık, yenilik gere-
kiyor... "Bilim ve Teknik"\n 19 Ekim 2002 tarihli sa-
yısında, bu yılın Nobel ödülü'nü Kimya dalında ka-
zanan bilimcilerden 1959 doğumlu Japon Koichi
Tanaka'nın fotoğrafına imrenme ve hayranlıkla ba-
kıyorum... Utangaç, alçakgönüllü gülümseyişiyle,
kırkını henüz aşmış bir genç adam... Tanaka'nın ba-
şansı, bu yıl Kimya dalında Nobel ödülünü kazanan
bir başka bilimciyle, 1917 doğumlu, Amerikalı bilim
adamı John B. Fenn'le biriikte, "biyolojikmakromo-
leküllerin de analiz edilmesini sağlayan yöntemler
geliştirerek bu alanda bir devrim yaratmış" olmala-
n... Genç Japon bilimcisini bu başarıya hangi top-
lumsal ve bireysel birikimler getirdi? Üzerinde düşün-
meye değmez mi?.. "Bilim ve Teknik"\n yayınında,
"kimya"nın yanı sıra, "fizik", "tıp ve fizyoloji" a\anla-
nnda bu yılın Nobel ödülleri konusunda bilgi verilir-
ken, bılimsel çalışmadaki uluslararasılığın vesürek-
liliğin altı çiziliyor... Sözgelimi, "organ gelişiminde ve
sistematik hücre ölümünde genlerin rolü konusun-
daki çalışmalanyla" bu yılın tıp alanındaki Nobel ödü-
lüne layık görülen üç bilim adamından biri Amerika-
lı, ikisi Ingıliz. Ingiliz bilimdler J. Sulston (1942 do-
ğumlu) ve R. Horvitz'in (1947 doğumlu) çalışmala-
n, onlardan iki kuşak daha yaşlı Amerikalı bilimcı S.
Brenner'in daha önceki yıllardaki çalışmalanna da-
yanıyor... tşte havadan sudan sayılamayacak bir baş-
ka düşünme, araştırma, inceleme konusu daha...
Bilim alanındaki sürekliliğin ve uluslararasılığın anla-
mı, koşullan? Ve bizler için daha yakıcı bir başka so-
ru: Türkiye bu alandaki geriliğinden ne zaman, nasıl
kurtulacak? Ve uluslararası bilimsel çalışmalann bir
katılımcısı olunamadıkça, gerçek anlamıyla çağdaş,
uygar, ileri, bağımsız birtoplum olabilmek olası mı-
dır?..
• • •
"Gündemin" sınırian içinde kalmanın, aynı konu-
lan ve kavramları yaklaşık olarak aynı sözcükler ve
üsluplayinelemenin sıkıntısıyla, havadan sudan söz
etmek istemiştim... Ne ölçüde başarılı oldum,
bilemiyorum...
ataol b@ cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
İP ve TKP sürpriz partiler
AKP'nin İzmir'de
şansı yok
lZMtR(Cumhuri-
yet Bürosu) - ÎP, özel-
likle üretici bölgelerin-
de vükselen bir değer.
Solda ABD, AB, IMF
ve küresel karşıtı tutu-
muyla öne çıkan tP'nin,
yüzde 10'lardüzeyinde
oy sağlaması çok bü-
yük bir sürpriz olmasa
gerek.
Yine ülke genelinde
anketlerin büyük bölü-
müne göre ilk sırada
gösterilen AKP'nin iz-
mir'de şansı yok. Ay-
dınlığın simgesi kentte
bugüne değin Türk top-
lumunun çok kez tanık
olduğu takıyyeci kim-
lik, unutulmuyor. Bü-
yük bir medya grubu-
nun başlangıçta "zarar-
srahr,ehBeştT diye sun-
duğu AKP'nin olası bir
iktidannın, Türkiye'de
ne denli büyük sıİontı-
lara yok açacağı vur-
gulanıyor. Diğer parti-
lere gelince, Türkiye
partisi olmaya yaklaşa-
mayan. etnik temel
kimliğine sıkışan DE-
HAP, geçen seçimler-
de kendileri açısından
en uygun koşullarda,
Izmir genelinde ancak
yüzde 4.4 oy alabilmiş-
ti. Bu kez bu orana ulaş-
malan çok güç. ÖDP'yi
de benzer bir sonuç
bekliyor. 1999seçimle-
rinin ardından kopma-
larla yüz yüze kalan
ÖDP'nin de geçen se-
çimlerde aldığı yüzde
1.5'lik oya ulaşması ko-
lay görünmüyor.
YTP'ye gelince, küçük
bir oy yüzdesine ulaşa-
cak belki, ama sadece
bu kadar. TKP'den de
söz edersek, 82 yılı aş-
kın geçmişe sahip bir
partinin admın üstüne
konarak, buradan hare-
ketle var olmaya çalışan
"yeni TKP", küçük bir
oranla da olsa tepki oy-
lannı alacak.