25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2002 CUMARTESİ 2002 Kentte, Baykal'ın dışında bir liderle çok daha büyük bir patlama yapılacağı görüşü hâkim Izmirkarannı verdi: CHP s.' eçmenin en çok konuştuğu parti olan CHP, ağırlıklı olarak geçen seçimin galibi DSP'den oy alacak gibi. Yeni politikalanndan ötürü, kent merkezlerindeki klasik sağ oylann bir bölümûnün de CHP'ye gitmesi bekleniyor. SERDARKIZIK ÎZMİR-Ortak ekonomik sıkıntılan bir yana koyarsak başta Istanbul ve Ankara olmak üzere diğer ıller de eğer biraz Iz- mir'e benzeseydi, herhalde daha güzel bir ülkede yaşıyor olurduk. Bakmayın son yıllarda öneminin azaldığına, bu kent reflekslerini hiç yitirmedi. Ülkenin zor ve karanlık günlerinde ilk tepki, ilk ses bu kent- ten yükseldi. Siyasetin temel unsurlan burada şekdllendi. Şikago 1825 yılına dayanırken, Ber- lin 700 yaşını yeni kutlamışken 5 bin yılı aşan tarihsel birikımleriyle öne çıktı hep. îzmirli Ho- meros, Ilya'da ve Odessa'yı, şimdi artık kokma- yan ve bataklıktan çağdaş bir yaşam alanına dö- nen Meles kıyılannda yazdı. Akdeniz kültürü- nün öncüsü Izmir'i, Viktor Hugo "birprenses" diye nitelendirdi. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda direnişin ilk kurşunu bu kentin tam kalbinden çıktı. Ve Anadolu'nun işgalcileri, en son bu kı- yılardan kovuldu. Mustafa Kemal ekonomik ba- ğımsızlık ve kurtuluşun simgesi Iktisat Kong- resi'nin temellerini burada atü. Sosyal demokrasi için en uygun zaman Bütün bunlann etkisindendir büyük ölçüde, daha hakça insanca bir düzenin kurulması için çalışan sosyal demokrat-demokratik sol parti- leri bu kentin kucaklaması. Şöyle bir bakalım, geçen seçimlerde CHP, DSP ve SHP'nin oylannın toplamına... 1987'de yüzde 44.6, 1991'de 40.8, 1995'te 38.3, 1999'da 50.1... Bugün de benzer bir tablo söz konusu. Bu ke- sim tzmir'de yüzde 50"lere dayanan bir ağırlığa ulaşabilir. Üstelik gerçek bir sosyal demokrat, demokrat sol çizgıde olmasalar da... Bu konu- da birçok kesimin söylediklerini, aşağıda bir paragrafta toplayahm: "KoşuUar sosyal demokratlar için hiç bu den- ti uygun oünamışü. Ardı ardına patlayan ekono- mik krizter, yoksuDuk, yeryüzünde gelir dağıb- mının en kötü olduğu bir ülke, işsiztik. yağma- lar, yolsuztuklar, hortumcular, soygunlar, hırsız- lar,işbiı1ikçiter,niicatehlikesi,Ortadoğu"dakige- Kşmeler, 1MF dayatmalan~Daha ne olsun, say say bftmez. Bu koşullarda böyle bir program ve kadrovia nu ortava çıkmalıydı sosyal demokrat- lar?" En çok CHP konuşuluyor CHP kennn en çok konuşulan partisi. "Deniz BaykaTın tarihsel köklerinden uzaklaştınp, iyi- ce sağa çektiği, liberal söylemlerin egemen ol- duğu parti, "Kemal Derviş w 'le bütünleşmesiy- le de yeni soru işaretlerine yol açh. Bu tablo kar- şısında bir dizi soru sıralınıyor: "Mustafa Kemalin altı okJu partisindeki dev- rimcilik Ukesi nerede? Bu globatizm dalgasma, IMF dayatmalanna karşı hangi ölçüde ulusçu- luk geçerii? Yoksulluğun, işsizüğin bu denli ûr- mandığı bir ortamdahalkçılıkvurgusu daha öne çıkanlamaz mrydı? Laiklik ilkesini irtica tehdi- di altında daha bir canla başla savunmak gerek- mez mi? Devletçilik hepten mi öldü? Y'a cıunhu- riyetçüik?'' Bu durumda gelır düzeyleri, demok- rasi standartlan yüksek Avrupa ülkelerindeki sosyal demokrat partilerinkıne benzer bir prog- ram, Türkiye gibi bir ülkeyi ne ölçüde kucakla- yacak, belirsiz. 'Cezalandırüan başkan' bu kez önde Bu çerçevede sürdürelim, önce Izmir 1 No'lu seçim bölgesinden ve CHP'den başlayarak Met- ropolde Konak, Buca, Balçova, Gaziemir, Gü- zelbahçe ve Narlıdere'den çevrede Karaburun, Ceşme, Kemalpaşa, Menderes, Seferihisar, Tor- balı, Selçuk ile Urla'dan oluşuyor. 1999 seçimlerinde 9.8 oya karşıhk, il genel mec- lisinde sağlanan 13. 2"lik yüzdenin anlamı, ge- nel başkanı cezalandırmaktı. Şimdi yine aynı genel başkan var ama bu kez ülkenin değişen ba- zı koşullanyla. Görünen o ki CHP, açık arayla birinci sırada çıkacak bu bölgeden. (Gerçek bir sosyal demokrat program ve Baykal'ın dışında bir genel başkanla çok daha büyük bir patlama yapacağını söyleyenlenn varhğinı da anımsata- lım.) Bu bölgede milletvekilleri adaylannın tümü Baykal ekibinden. 2. bölgeye oran- la daha zayıf bir kadro oluşturuldu. ilk sı- rada Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Ba- ratah yer alıyor. 'İthal aday' sıkmnsı Urla belediye başkanlığının ardından önceki dönem il başkanlığı da yapan Ba- ratalı, listelerin oluşmasında Baykal'dan sonra en etkili isimdi. Bürokrat yapılı, dı- şa mesafeli duran Baratalı'nın ardında DÎSK Genel Başkan Yardımcısı ve Ole- yis Genel Başkam Enver Öktem yer alı- yor. Ankara'dan ithal aday olarak gelen Öktem, başlangıçta DtSK'teki çekişmele- rin etkisi ve hakkında açılan çeşitli dava- lar nedeniyle, örgütte, hatta seçmen taba- nında oldukça sıkıntı yarattı. Bu tepki, sendikal sürtüşmelerden ötürü açı- lan bu davalardan 8"inin beraatle sonuçlanması ve süren 3 davanın da benzer şekilde sonuçla- nacağı yönünde Öktem'in açıİdamalan nede- niyle bir ölçüde azaldı. 3. sırada yıllardır partide yer alan, kadın so- runlanyla ilgili çalışmalanyla tanınan Parti Mec- lisi üyesi Tûrkan MiçoğuDan yer alıyor. Eski mil- letvekili Ahmet Ersin 4. sırada. Kulislere bakı- lırsa Güneydoğu ve Alevi kökenli olduğu için buraya yerleştirildi. 5. sıradaki eski milletvekili Sedat Uzunbay parti tabanının bir bölümûnün desteğini alamı- yor. Yılmaz Kaya'nın ardından yine tzmir için sürpnz, Ankara'dan ithal müteahhit Abdurrez- zak Erten geliyor. Erten'in adı açıklandığında birçok il yöneticisi, kendisini tammadıklannı söylemişti. 8. sırada benimsenen bir isim, Harita Mühen- disleri Odası Izmir Şube Başkanı Erdal Kara- denıirvar 9. sıradaki PM üyesi SemraAksakal'ın yeri, bizi yadırgattı doğrusu. CHP'nin şovmeni, mitinglerin değişmez anonsçusu Genel Sekre- ter Yardımcısı Mehmet Sevigen'in Aksakal'a desteği, yetmemiş anlaşılan. Daha sonra yine PM üyesi Güberen Alçı, Nail Yüce ve Zafer Ya- pta geliyor.38.3, 1999'da 50.1... EVIF dayatmalanna karşı hangi ölçüde ulusçu- yapacağını söyleyenlenn varhğinı da anımsata- pıa geliyor. Listelerde 'sivri' adaylann olmaması ve Baykal'ın son dönemlerdeki söylemleri sağ seçmeni de CHP'ye çekiyor 'Ilımlı' adaylarpuan arttırdıtZMtR (Cumhurtyet Bürosu) - "Kimler, hangi gerekçelerier o\ r verecek CHP'ye". Bu sorunun yanıtı, ortak bir payda oluşturmu- yor. Her kesimin farkh gerekçeleri sözkonu- su. Buradan bakıhrsa, partinin yeni politika- lanndan ötürü, varsıl kent merkezlerindeki klasik sağ oylann bir bölümûnün CHP'ye git- mesi bekleniyor. Nitekim yıllardır sağa oy ve- ren çevrelerden "Bu kez CHP" tercihini du- yuyoruz. Baykal'ın dokunulmazlıklann kal- dınbnasma yönelik tutumu, yolsuzluklara, yağma ve talana bulaşmamasmın yanında, klasik sosyal demokrat söylemi terketmesi, bu çevreleri CHP'ye yaklaştırdı. Derviş'in partiye katılımı da bu anlamda etkili bir fak- tör. Listelerde "SİVTİ" ve "sol" adaylann yer almamasını da eklemek gerekiyor. Bu neden- lerle, özellikle kentli AKAP ve DYP oylan- nm bir bölümûnün CHP'ye gelmesi gerçek- çi bir beklendi. Şimdi başka bir çevreye bakalun. CHP'nin Tennessee Williams SırçaKümeslYıldız Kenter-Hakan Gerçek- 6,7,8,14,1SKasım Saat 20.30 | Güneş Berberoğiu-Engin Hepileri 17 Kasım Saat 15.00 " KuvayiMi%eSon3Q> ™ 26 Ekim, 1 Kasım Saat 20.30; 27 Ekim Saat 15.00 ÇOZUM10 Kasım Saati 5.00 15 Kasım Saat20.30 tıycrtrooyunevı U N U TMA K26 Ekim C tesi Saat: 20 30 / 28 Ekim P.tesi Saat: 20.30 leımcuiK > tou IOU»NNEAU .OBEJEN SU KOSKOCt DUHYADAIKIHİSİVIZ»RTUOIHZO C08MANN. MMffll GÜKŞtRAV www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 )AMOMMALAH> EUGENE OURIF SlYTAMm OKULU > ERIC EMMANUEL SCHIHTT. İKMA riKNIKİIRİ MAUİMlUflİmH UKCIİmiat UZMJUHASMIS SİHKCm BASIM SÖZCtlSUMttt MOmkOGU > EUCaK DUMF Bı»!« 9.00-19.00 5331ierı m s n Ffarsız MUır Uerati'nılen 3!uıabu. F-3<»i2 Kuttûr Mf'.ta Td. 0212 252 02 62 /teftJalU. to:8 Ijtam Reî«rasyon: Q212 251 60 60 SİHÜE TSSMfi; OJUIIEIEON EFES Sınema TEK K A P I K Ö Y Caferağa Mah Sakız Gülü Sok. No: 29 Baharıye-Kadıköy Tet 0216.346 0141 HERKES KENDİ KEDİSINİ ARAR "Chacun Cherche Son Chat" YALNIZLIĞIN TARİFİ OLMAZ E F E S Pilsen'in kultur ve sanata katkıları artarak sürecek. • E F E S Pilsen'in kültür vesanata katktları artarak sürecek. Savaş Isteyenler İçin Brechtten Savaş Elkitabı' ERTOLT RECHT 2 ütün iirleri Brecht bu şiirlerinde fotoğraflarla 2. Dünya Savaşı'nı ve sürgün günlerini anlatıyor. Kitapçılarda'(384 sayfa) • Mitos-Boyut Yayınları (Tem Yap.Yay. Ltd. Şti) Tel: 212-249 87 37 j|'iSVİÇRE HASTANESİ "Santân Ymnk" YEDITEPE OYUNCULARI / R AHMET NURİ SEKIZİNCİ HİSSE-İ ŞAİ/İA DENİZ FENERİ yöneten: Hadi Caman Perşembe, Cumo, C.tesi: 20.30; Pazar: 15.30 A p F F o ^ HADİ ÇAMAN TİYATROSU L J^T ] ' Tesvikîye Cad No. 160 Nisontaşı \f Tel: (0-212) 246 17 77 219 36 29 , E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com www.perareklam.com.tr Yaınızlık kaç kişiliktır? tşri Kasapoğlu Duygu Szğıroğiv Köksal Engür Cûneyt TürelAkbankKmk IstklalCaa Bırey ka^ra/nı je ıkı ırsar ar asındaı\i ııışıcriır imkansızlığını bir gelişme olarak dayatan kent yaşamına. komedi sımrtannda dolaşan. absûrd gerçekçı, sembolıst, naturalıst, özgûn bireleştri. C (0212) J5 252 35 03-04 AKBANK Garance Clavel Znedne Soualem OBvef P-y Refiee te Catm Götüntû Yönetmertf: Be<iofl Delhomme Sanat Yönetmeni: Françots EmmanueHı ;l 27 EÖM PAZAR SAAT: 19.00 BOSTANCIGOSTEHIMEBKEZI ( 0 2 1 6 ) 3 8 4 7 2 1 0 G ağırlıklı olarak oy alacağı bir kesim, geçen seçimlerde DSP'yi yeğleyenler. 1999 seçimlerinde Ecevit'i destekleyenle- rin bazılan, özellikle ekonomik sorunlardan ötürü bu kez Baykal'a yönelecekler. Bu ke- simde, 1999 seçimlerinde "Baykal'ı ceza- landıraniar" da var. Yine "Ne olursa olsun Atatürk'ün 6 oklu par- tisinden başkasma" ver- mem diyenlerle, AKP'nin ülke genelin- de yüksek gösterilen grafiğinden ötürü, irti- ca tehlikesine bakarak CHP'ye önemli bir eği- lim olacak. ilk kez oy kullanacak gençlerden Baykal ve Derviş'e bel bağlayanlarla, geçen se- çimlerde ÖDP ve HA- DEP'e giden tepki oy- lannın küçük bir bölü- müne de bu kapsamda bakmak olası. Bunlann dışında Baykal'a ve CHP'ye değişikgerek- çelerle ama "kerhen" oy verecekleri de unut- mamak gerek. Peki, baştaki soruyu tersyüz edelım. "Kimlerbukez CHP'ye oy vermeye- cek". " tlk önce "Baykal ol- duğu sürece CHP'ye oy yok" diyen müzmin muhalifler; ikincisi SHP'nin kurulmasıyla, aynlıp gidenler; üçün- cüsü dünyanın en iyi tü- tününü üretirken IMF politikalanndan ötürü giderek yoksullaşan Ga- vurköylü gibi bazı üre- ticiler; sonra, ABD dö- nüşü verdiği karann ve IMF'deki sorumluluk- lannın altını çizerek Ke- mal Derviş'e karşı çıkan bazı üniversiteliler; ve partinin sağ, liberal po- litikalanm eleştirenler ki -Baykal, Uzan kadar ülkeyi bu hale getiren IMF politıkalanna kar- şı çıkamaz mıydı diyor- lar... CHP açısından bizim gördüğümüz manzara böyle. Anlaşılan o ki, CHP daha yük- sek bir oy yüzdesini ya- kalayacakken ancak al- dığı kadanyla ye- tinecek. U4GİgELER Arkadaş Kitabevi - TAKSIM Ezgi Müzik - AKSARAY Martı Kitabevi-BAKIRKÖY Seyhan Müzik-KADIKÖY Grand Hause Sineması - MALTEPE Ellese Mağazası - KARTAL Bostancı Gösteri Her. • BOSTANCI LGİ TEL: 0212 291 51 96 CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Havadan Sudan Kimbilir kaç yazıya başlık olmuş sözcükleri bir kez de ben biryazımın başlığında kullanayım... Insan ni- çin havadan sudan söz etmek ister? Iki yanrt geliyor aklıma: Ya söyleyecek sözü olmadığından ya da söy- lemek istediklerini şu ya da bu nedenle söyleyeme- diğinden... Bir başka neden de gündemin zorunlu kıl- dıklarını söylemekten duyulan sıkıntı olabilir... Benim şu andaki gerekçem, sanıyorum ki en çok bu sonun- cusu... • • • Gündem neyin konuşulmasını gerektiriyor? Her- halde öncelikle Irak'taki savaş olasılığının... Bu ko- nuda söylenebilecek bir söz kaldı mı? Son günler- de okuduklanm içinde dikkatimi en çok çeken Müm- taz Soysal'ın bir tespitiydi: Amerika'nın operasyo- nu geciktirmesinde Türkiye'nin tutumunun etkisi... Hem düşündürücü hem gönendirici bir tespitti bu... Öy- lesine bir aşağılık duygusu içıne girmişiz ki Ameri- ka'nın hem de ülkemızle doğrudan ilgili bir politika- sı üzerinde etkili olabileceğimize inanmakta güçlük çekiyoruz... Işte havadan sudan olmayacak bir ya- zı konuşu... Neden bu denli aşağılık duygusu için- deyiz? Ülkemizle doğrudan ilgili bir konuda etkili ola- bilmemız neden şaşırtıcı olsun? Ve Mümtaz Soysal'ın sözünü ettiğım "Türkiye'nin Gücü" başlıklı yazısın- daki soru: Türkiye, Irak ve Amerika'yla ilişkilerinden, sahip olduğu konumdan yararianarak daha etkili bir diploması yünitebilmek için neler yapmalıdır? • • • Yukardakı konuyla doğrudan ilgili görünmese de "asker kökenli" bir konuşmacının birkaç gün önce izlediğim birTV programındaki sözlerini bir çağnşım- laanımsadım: Konuşmacı, ülkemızde askerlerin sa- hip olduğu gücü, sılah sahibi olmalanndan çok bil- gi sahibi olmalarının sağladığını söylüyordu... Bir başka düşündürücü ve benim açımdan yeni bir tes- pitti bu... Sivıl siyasetçı, köhnemiş bilgilerin ve söy- lemlerin sınırian içinde kaldıkça, "modern" güç el- bette daha etkili olacaktır, olmalıdır da... Bir başka deyişle, askerin gücü sadece silaha sahip olmasın- dan gelmiyor... Eğer öyle olsaydı, etkili olmayı sür- düremezdi... Işte, havadan sudan sayılamayacak bir düşünme alanı daha... • • * Düşünmeyi seviyor muyuz? Bundan kuşkuluyum... Gerı kalmışlığın en belirgın özelliklerinden biri düşün- me tembellıği olsa gerek... Yeni düşünme alanlan, ye- ni kavramlar üretmek yenne var olanlaria yetinmeyi yeğliyoruz... Oysa edebıyatta ya da bilimde olduğu gibi, yaşamın her alanında, yaratıcılık, yenilik gere- kiyor... "Bilim ve Teknik"\n 19 Ekim 2002 tarihli sa- yısında, bu yılın Nobel ödülü'nü Kimya dalında ka- zanan bilimcilerden 1959 doğumlu Japon Koichi Tanaka'nın fotoğrafına imrenme ve hayranlıkla ba- kıyorum... Utangaç, alçakgönüllü gülümseyişiyle, kırkını henüz aşmış bir genç adam... Tanaka'nın ba- şansı, bu yıl Kimya dalında Nobel ödülünü kazanan bir başka bilimciyle, 1917 doğumlu, Amerikalı bilim adamı John B. Fenn'le biriikte, "biyolojikmakromo- leküllerin de analiz edilmesini sağlayan yöntemler geliştirerek bu alanda bir devrim yaratmış" olmala- n... Genç Japon bilimcisini bu başarıya hangi top- lumsal ve bireysel birikimler getirdi? Üzerinde düşün- meye değmez mi?.. "Bilim ve Teknik"\n yayınında, "kimya"nın yanı sıra, "fizik", "tıp ve fizyoloji" a\anla- nnda bu yılın Nobel ödülleri konusunda bilgi verilir- ken, bılimsel çalışmadaki uluslararasılığın vesürek- liliğin altı çiziliyor... Sözgelimi, "organ gelişiminde ve sistematik hücre ölümünde genlerin rolü konusun- daki çalışmalanyla" bu yılın tıp alanındaki Nobel ödü- lüne layık görülen üç bilim adamından biri Amerika- lı, ikisi Ingıliz. Ingiliz bilimdler J. Sulston (1942 do- ğumlu) ve R. Horvitz'in (1947 doğumlu) çalışmala- n, onlardan iki kuşak daha yaşlı Amerikalı bilimcı S. Brenner'in daha önceki yıllardaki çalışmalanna da- yanıyor... tşte havadan sudan sayılamayacak bir baş- ka düşünme, araştırma, inceleme konusu daha... Bilim alanındaki sürekliliğin ve uluslararasılığın anla- mı, koşullan? Ve bizler için daha yakıcı bir başka so- ru: Türkiye bu alandaki geriliğinden ne zaman, nasıl kurtulacak? Ve uluslararası bilimsel çalışmalann bir katılımcısı olunamadıkça, gerçek anlamıyla çağdaş, uygar, ileri, bağımsız birtoplum olabilmek olası mı- dır?.. • • • "Gündemin" sınırian içinde kalmanın, aynı konu- lan ve kavramları yaklaşık olarak aynı sözcükler ve üsluplayinelemenin sıkıntısıyla, havadan sudan söz etmek istemiştim... Ne ölçüde başarılı oldum, bilemiyorum... ataol b@ cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 İP ve TKP sürpriz partiler AKP'nin İzmir'de şansı yok lZMtR(Cumhuri- yet Bürosu) - ÎP, özel- likle üretici bölgelerin- de vükselen bir değer. Solda ABD, AB, IMF ve küresel karşıtı tutu- muyla öne çıkan tP'nin, yüzde 10'lardüzeyinde oy sağlaması çok bü- yük bir sürpriz olmasa gerek. Yine ülke genelinde anketlerin büyük bölü- müne göre ilk sırada gösterilen AKP'nin iz- mir'de şansı yok. Ay- dınlığın simgesi kentte bugüne değin Türk top- lumunun çok kez tanık olduğu takıyyeci kim- lik, unutulmuyor. Bü- yük bir medya grubu- nun başlangıçta "zarar- srahr,ehBeştT diye sun- duğu AKP'nin olası bir iktidannın, Türkiye'de ne denli büyük sıİontı- lara yok açacağı vur- gulanıyor. Diğer parti- lere gelince, Türkiye partisi olmaya yaklaşa- mayan. etnik temel kimliğine sıkışan DE- HAP, geçen seçimler- de kendileri açısından en uygun koşullarda, Izmir genelinde ancak yüzde 4.4 oy alabilmiş- ti. Bu kez bu orana ulaş- malan çok güç. ÖDP'yi de benzer bir sonuç bekliyor. 1999seçimle- rinin ardından kopma- larla yüz yüze kalan ÖDP'nin de geçen se- çimlerde aldığı yüzde 1.5'lik oya ulaşması ko- lay görünmüyor. YTP'ye gelince, küçük bir oy yüzdesine ulaşa- cak belki, ama sadece bu kadar. TKP'den de söz edersek, 82 yılı aş- kın geçmişe sahip bir partinin admın üstüne konarak, buradan hare- ketle var olmaya çalışan "yeni TKP", küçük bir oranla da olsa tepki oy- lannı alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle