Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2002 CUMARTESİ
3 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜINEYT ARCAYÜKEK
• Baştarafı 1. Sayfada
ralelin altında kalan Kerkük'ü başkent ılan etme-
snder sonra Irak'ı da "yakından" ilgilendirmiyor
IDLI?
Sorulmayan ve yanıtı alı namayan soru; sorunu
Anfcara'nın komşu devletlerle tartışıp tartışmadı-
ği-
örneğın Iran'la. Kürtsorununundoruğatırman-
dığı günlerde Tahran'a giden Dışişleri Bakanı
Şükrü Sina Gürel'in, Dışişleri Bakanı Harrazi ve
öteki yüksek düzey yetkililerle yaptığı görüşme-
lerde Kuzey Irak'ın masaya yatırılmadığı söylene-
bılir mi?
Elbette hayır! Tahran, yıllardır resmi açıklama-
larırıda Kuzey Irak'ta bir Kürt devletine karşı çık-
tı.
Son gelişmeler Ankara ile Tahran'ı Kuzey Irak'a
bakış açılarını yenıden gözden geçırmeye zorla-
mış olabilir.
Iki devlet dışişleri bakanlarının son günlerdeki
açıklamaları birbirine benzerlikten öteye "aynıko-
şulu" içeriyor.
Iran Dışişleri Bakanı Harrazi; "Kürt devleti Tür-
kiye ve Iran 'ı ilgilendiriyor. Komşular 'onay verme-
den' Kürt devleti kurulamaz" dedi.
Gürel (önceki gece Habertürk'te); "Türkiye'nin
izni olmadan Kuzey Iraklı Kürtlerin bir adım ata-
caklannı sanmıyorum" diye konuştu.
Bir bakan "onaydan", öteki bakan "izinden"
sözcükleriyle aynı kapıya çıkan politikalara işaret
etmiyorlar mı?
Iran'la Türkiye arasındaki "öteki sorunlar" bir
yana; Kuzey Irak'ta iki kornşu ülkenin her açıdan
birliktelik içeren politikalar izlemelerinde sayısız
yararlar olduğu yadsınamaz.
• • •
36. paralelin üzerinde kalan bölgelerde Kürt
aşiretlerinin devlet oluşturmaya varıncaya kadar
rahat hareket etmelerini, Cumhurbaşkanı Özal
sayesinde biz elcağızımızla sağladık. özal, asker-
leri, hükümeti devreden çıkardı. Başkan Bush-
tan, Kuzey Iraklı Kürtleri Saddam'ın şerrinden
korusun diye "Çekiç Güç " namıyla anılan hava
güçlerini Türkiye'de konuşlandırmasını istedi.
Amerikan ve Ingiliz uçaklannın himayesinde, Tür-
kiye'nin Habur kapısıyla sağladığı ekonomik yar-
dımla Kürt aşiretleri son beş-on yılda devlet ilan
edecek konuma geldi.
ABD'nin Saddam'ı ortadan kaldırmak için şey-
tanla bile işbirliği yapmaya karar vermesi, Kuzey
Irak'a olan gereksinimini arttırdı, aşiretlere yete-
rince ödün vermeye zorladı.
Ankara Büyükelçıleri Robert Pearson; ABD'nin
Kürt anayasasını gormediğini, onaylamadığını
söylüyor. Ya CIA'nin ulusal sorunlarda çoğu za-
man hükümete karşın hükümetten habersiz giri-
şimlerini yadsıyabiliyor mu?
TBMM'de Çekiç Güç'ün süresiyle ilgili çetin
görüşmeler yapıldı. Sonra tavsadı. Haziran
1999'da Çekiç Güç görüşmelerinde (tutanakları
bana gönderen) Şevket Bülent Yahnici partisi
adına bugünkü gerçeği resmeden bir konuşma
yaptı, dedi ki:
"Güney Irak'ta Irak milli marşı varsa, Kuzey I-
rak'ta çalınmamaktadır. Irak Dinan Güney Irak'ta,
Bağdat'ta geçerli, Kuzey Irak'ta başka para bi-
n'mleri geçmektedir. Güney Irak'ta başka, Kuzey
Irak'ta başka bayraklar daJgalanmaktadır. Karşı-
mızda toprak bütünlüğü olan Irak, siyasi birliği
olan Irak diye bir devlet yoktur. 36. paralelin ku-
zeyinde kendi hükümlerini, kendi hükümranlıkla-
rını sürdürmek için kavga eden (şimdi banşık)
gruplar vardır.. 36. paralelin kuzeyine Saddam'ın
hâlâ bir nüfuz bölgesi gibi gireceği düşünülemez.
0 zaman Türkiye hesaplarını buna göre yapmak
zorundadır. Irak'ın toprak bütünlüğü, siyasi kimli-
ğini korumak fılan gibi ütopik kalan ve bana göre
de artık komik hale gelen sözlerden vazgeçme-
miz gerektiği inancındayım."
önceki günkü basın toplantısında da; Yahnici,
beş yıldır Kürt devleti kurulacağının üzerinde dur-
duklarını anımsattıktan sonra, uyanlara karşın ba-
şarılı olmayan diplomatik temasları tek sözcükle
özetledi:
"Çuvalladık!"
Araklı'da link hattına girdi
• TRABZON (AA) - Trabzon'un Araklı
Belediyesi'nde vericilerden sorumlu Veysel
Altunalan, SP'nin Diyarbakır'da yapılan mitingini
atvye ait link hattına girerek dün saat 13.00'ten
14.0O'e kadar canlı olarak yayınladı. Araklı îlçe
Emniyet Amirliği'nin ikazı üzerine yayın
durdurulurken Araklı Cumhuriyet Savcılığı, Veysel
Altunalan hakkında, 'izinsiz yayın yapmak'
iddsasıyla soruşturma başlattı.
tçtşlerinde seçim toplantısı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri
Bakanlığı'nda dün seçim güvenliğine ilişkin
degerlendirme toplantısı yapıldı. Içişleri Bakanı
Muzaffer Ecemiş'in başkanlığında bakanlıkta yapılan
topiantıya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Şeter Eruygur, MİT Müsteşan Şenkal Atasagun ve
Ermiyet Genel Müdürü Kemal Önal katıldı.
Öcalan için Yargıtay'a başvuru
• BURSA (AA) - Terör örgütü lideri Abdullah
Öcılan'ın avukatlannın, ölüm cezasımn, AB uyum
yasalan çerçevesinde 'müebbet ağır hapse
çevilmesi' karanyla ilgili Yargıtay'a temyiz
basvurusunda bulundukları bildirildi. Öcalan'ın
av\katlanndan Fırat Aydınkaya, karann, Türk Ceza
Kamnu'nun 2. maddesi uyannca, infaz koşullan
yötünden müvekkillerinin aleyhine olduğunu, bu
necenle Yargıtay'a temyiz başvurusunda
buunduklannı söyledi.
Tadıses'e suç duyurusu
• EDtRNE (AA) - Edirne'de, 15 ay önce bir kişiyi
ölcürmek suçundan aranan zanlının televizyonda
türdicü îbrahim Tatlıses'in yanında görüntülenmesi
üzdne, öldürülen gencin ailesi, Tatlıses hakkında
düı Edirae Cumhuriyet Savcılığı 'na suç duyurusunda
buundu. Öldürülen Cüneyt Bilgiç'in babası Hayri ve
anıesi Melika Bilgiç, davayı yürüten Cumhuriyet
Sa7
cısı Müsebbih Ergin'e, Tatlıses hakkında suç
duiırusunda bulundular. Bilgiç ailesi, verdikleri
dibkçede, oğullannın katilini saklayan Tatlıses
haıkında yasal işlem yapılmasını istedi.
öcettme
H stanbul Lisesi Koruma Derneği'nin dün
yanmlanan kongre ilanındaki 19.11.2002 tarihi
17:1.2002 olacaktır. Düzeltir, özür dileriz.
12 bin asker daha K.Irak'taANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, Kürt grup-
lann "devletleşme" yönünde-
ki son girişimleri üzerine Ku-
zey Irak'taki askeri varlığını
hareketlendirdi. Yaklaşık 12 bin
Türk askeri dün akşam Şırnak
smınndan Kuzey Iraka 10 ki-
lometre ilerlerken askeri kuv-
vetin bölgede daha önce konuş-
landınlan 2 tugayla birleştiği
öğrenildi. Kuzey Irak'ta "tam-
pon bölge" oluşturma yönün-
de adımlar atan Türkiye, son
dönemdeki mesajlannı giderek
olumsuzlaştıran Barzani ve
Talabani'ye en ciddi uyansını
da yapmış oldu. Türkiye'nin
operasyonunun bölgede 4 bin
terörist banndıran PKK'ye
"gözdağı", Erbil'i de "kont-
rol" amaçh olduğu vurgulanı-
yor.
Tunceli muhabirimiz Ferit
Demir'in edindiği bilgilere gö-
re, dün akşam saatlerinde yak-
laşık 12 bin Türk askeri. Şır-
nak'tan Kuzey Irak smınnın 10
küometre kadar içine girdi. As-
kerlerin bölgeye geçişleri yerel
kaynaklarca doğrulanırken as-
keri kaynaklar gelişmelerle il-
gili yorum yapmaktan kaçındı-
lar. Dışişleri Bakanlığı kaynak-
lan ise "Bölgedeki asker sayı-
sının tedricen arttırılnıası söz
konusu" ifadesini kullandılar.
Şırnak'ın Uludere, Çukurca.
Balveren, Gülyazı bölgelerin-
de bekletilen yaklaşık 12 bin
askerin, Şırnak'ın Balveren
Beldesi kırsal alanından Kuzey
Irakın Sihant ve Ava GuzOe
bölgesine girdiği belirtildi.
Balveren ile Uludere alanlann-
dan Kuzey Irak topraklarına gi-
ren ve çoğu komando olan as-
kerlerle birlikte çok sayıda
zırhh araç ve ağır silahın da Ku-
zey Irak bölgesine götürüldüğü
kaydedildi.
Son gelişmelerle ilgili bazı
önemli unsurlar şöyle:
•" Türkiye, bölgedeki geliş-
meleri yerinde izlemek üzere
yaklaşık 2 tugay askeri Kuzey
Irak'ta konuşlandırmıştı. Ko-
şullara göre değişmekle bera-
ber bölgedeki Türk askerinin
sayısı son dönemde 14 binı
geçmiştı.
• Türkiye, Kuzey Irak' ı ken-
di güvenliğı açısından yaşam-
sal öneme sahip bir bölge ola-
rak görüyor. Bu bölgedeki ge-
lişmeleri yakından takip eden
Türkiye, Kürt gruplannın son
dönemdeki girişimlerini de ba-
ğımsız devlet arayışı olarak gö-
rüyor. Kuzey Irak'taki gelişme-
leri, "kontrol etmek" isteyen
Türkiye, dün akşamki "kont-
rol ve gözdağı operasyonu"
ile şu mesajlan verdi:
1. Türkiye, Kuzey Irak'taki
gelişmelere seyirci kalmaya-
caktır. Irak Kürdistan Demok-
ratık Partisi (IKDP) ve Irak
Kürdistan Yurtseverler Birliği
(IKYB) gruplannın son tutum-
lan, Irak'ın toprak bütünlüğü-
nüriske atacak şekilde planlan-
maktadır. Bu gruplar. Türki-
ye'nin sağladığı ekonomik ve
güvenlik yararlannı da hiçe sa-
yarak bölgesel dengeleri boza-
cak tutumlarda bulunmaktadır-
lar. Türkiye, bölgede kendi is-
temleri dışında bir oluşumu as-
la kabul etmeyecektir.
2. Kuzey Irak, Türkiye'nin
güvenliği açısından yaşamsal
öneme sahiptir. Bölgede P-
KK'nin yaklaşık 4 bin teröristi
bulunmaktadır. Bu teröristlerin
son gelişmelerden alacakları
cesaretle yeniden Türkiye'ye
saldırmaları olasılığı bulun-
maktadır.
3. Türkiye, otorite boşluğu-
nun bulunduğu Kuzey Irak'ta
kontrol unsurlannı ele geçir-
melidir. Ancak bu yolla, bölge-
de istenmeyen gelişmelerin ya-
şanması önlenebilir. Türkiye,
askeri varlığını arttırarak böl-
gede belirleyici rolünü sürdüre-
bılir.
4. Olası bir operasyon sıra-
sında Türk sınınna geçmek is-
teyen mülteciler, Türkiye'ye
girmeden Kuzey Irak'ta durdu-
rulacaklar. Türk askerinin oluş-
turacağı tampon bölgede kuru-
lacak "çadır kentleri"yle göç
etmek isteyen kişilere hizmet
sağlanması öngörülüyor.
Barzani de tahrik etti
IKDP hderi Mesud Barza-
ni'nin son günlerde Türkiye'yi
hedef alan açıklamalan da bü-
yük tepki topladı. Barzani,
Türk askerinin hareketlendiği
saatlerde bir televizlona verdi-
ği demeçte, "Türk askeri böl-
geye gelirse yanıt veririz" me-
sajı verdi. IKDP lideri, daha
önceki açıklamalannda da
"Kuzey Irak'ın Türk askeri-
ne mezar olacağını" savun-
muştu.
Özilhan: ÂB konusunda ümitsiz değüim
tSTANBUL (AA) - Türk Sa-
nayicileri ve Işadamlan Derneği
(TÜSÎAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Tuncay Özilhan, "Av-
rupa Birliği konusunda ümit-
siz değilim, ama tabii üzerimi-
ze düşeni yapmamız lazım.
Sırf karşıyı suçlayarak bu ko-
nu olmaz" dedi.
Avnapa başkentlerinde Türki-
ye'nin AB üyeliği için bir süre-
dir lobi faaliyetlerinde bulunan
Özilhan, görüşmelerle ilgili so-
rulan yanıtladı. Brükserdeki te-
maslanndan sonra Kopenhag zi-
yaretini gerçekleştirdiklerini
anımsatan özilhan, AB ile ilgili
Bakan ve Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan ile görüştüklerini be-
lirterek şunlan kaydetti: "10
üyeye çok kolay üyelik verildi.
Tamam Kopenhag kriterleri-
ne uydular, ama uygulama
başladı mı başlamadı mı? On-
lara toleransh davrandınız, a-
ma bu toleransı Türkiye'ye
göstermediniz diye bir mesaj
verdik." Özilhan, Danimar-
ka'mn Türkiye'yi desteklediği-
ni, Yunanistan'da da gerek Pa-
pandreu, gerekse Simitis'in
açık destek verdiğini vurguladı.
Dionysos iade edflecek
ANKARA (AA) - Tür-
kiye, bronz Dionysos Hey-
keli için verdiği hukuk
mücadelesini kazandı. tn-
giltere'de görülen davada,
hâkim, MO 2. yüzyıl He-
lenistik döneme ait Tann
Dionysos'u betimleyen
bronz heykelin, Türki-
ye'ye iadesine karar verdi.
British Museum'da koru-
ma altında tutulan bronz
heykel, bu ay sonunda dip-
lomatik kurye ile ait oldu-
ğu topraklara geri getirile-
cek.
Ingiltere'nin başkenti
Londra'da görülen davada,
eserin Türkiye'den kaçınl-
dığı belgelendi. 16 Ekim
Çarşamba günü yapılan
duruşmada nihai karan
veren hâkim, bronz heyke-
lin Türkiye'ye iadesini ka-
rarlaştırdı.
Yakalandığı Isviçre ma-
kamlannca, "çahndığı ül-
keye iade edilmesi şarüy-
la" tngiltere'ye teslim edi-
len heykel için Sara Eli-
zabeth Dayman adlı tngi-
liz vatandaşı, heykelin ta-
sarruf yetkisinin, Nevzat
Telliağaoğlu arasındaki
borç ilişkisi çerçevesinde
kendisine devredilmesi
amacıyla mahkemeye baş-
vurmuştu. Scotland Yard
yetkililerinin uyansı üzeri-
ne Türkiye'nin Londra
Büyükelçiliği, Dayman'ın
davasında Kültür Bakanlı-
ğı'nın da bir tngiliz a\*u-
kat aracılığıyla temsil edil-
mesüıin yararlı olacağını
bildirmişti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
ca, hard disk şundan, işlemci bundan... Toplam
şu kadar eder. Daha ucuza gelsin istiyorsanız, he-
men parçaların kalitesini düşürüyor...
Alın size, markasız, toplama bilgisayar...
Kusura bakmasmlar ama, siyasi partilerin du-
rumu da bunu andırıyor. Apar topar, yasasız ta-
sasız seçıme gitme kararı alan partilerimiz, yola
çıkınca elde bir şey olmadığını anladılar. Ne yap-
sak, ne etsek. meydanlarda ne söylesek, sorusu-
na yanıt aramaya koyuldular.
Her parti önce arşivine baktı. "Belki"ded\, "ora-
daki sloganlardan bazılannı kırpıp yıldız yapabili-
rim."
DYP, kökenlerine indi. Baktı ki, "Hermahallede
bir milyoner" zamanında tutmuş. Hemen, sıfırla-
rı arttırdı, "Her mahallede trilyoner" dedi. Belki,
milyonu değiştirmeyip, "Her mahallede bir dolar
milyoneri" dese, daha samimi olurdu.
ANAR SP de seçmenlerine mutlu yıllarındaki
durumlarını anımsatmaya başladılar.
Hak vermek zor bir tekine
Seçim yolu başındaki arayış, "seçmenibulama-
yış"\a sonuçlanınca yolda rota değiştirmelerin ya-
şandığını görüyoruz.
Yolun başında, AKP ile CHP arasındaki adı kon-
mamış yakıştırmalara iki partinın yöneticıleri de
ses çıkarmıyordu. Bugün hava değişmiş görünü-
yor. DYP'lilerin, "CHP ile daha önce yapmıştık,
şimdiyeniden niye olmasın. Türkiye bu koalisyon-
la rahatlar" mesajının da, DYP tabanından en azın-
dan şimdilik olumlu karşılık görmediği anlaşılın-
ca, burada da rota değişikliği yaşanıyor.
ANAP, "Seçim bölgem Brüksel'in yarattığı at-
mosfer bana yeter" havasındaydı. Baktı ki bu tek
başına yeterli değil, eski bir yöntem yeniden ısı-
tıldı:
ötekine çatarak, oy toplama!
ANAP'a göre AKP ülkeyı karanlığa götürür, CHP
40'h yıllara... Yolun başında bu yoktu. Ama bu iki
partinin ilk ikiyi paylaşacağı havası yerleşince
yöntem değişikligine gıdildi.
ANAP, 1983'te dört eğilimi birleştirme iddiasıy-
la siyaset sahnesine çıktı. Her eğilım kendi parti-
sini kurunca, ANAP'a kuruluş yıllarındaki mutlu-
luk kalmış görünüyor.
SP ve AKP arasındaki yarış ise kaygı verici.
AKP'nin olabıldiğince geniş kesimleri kucaklama,
Istanbul'un desteğini alma, dışarıya şirin görün-
me arayışı beraberinde, varlık nedenini oluşturan
konulara yumuşak bakmayı getırmiştı. Türban bi-
rinci öncelik değildi, IMF ile yeniden masaya otu-
rup sıkı pazarlık yapmak şartıyla yola devam edi-
lebilirdi.
SP, doğal tabanının önemli bir bölümünün
AKP'ye gittığini görünce yolda rota değiştirenler
arasına girdi. Son günlerde Recai Erbakan Ku-
tan'ın. Yasin Erbakan Hatiboğlu'nun, Teoman
Rıza Erbakan Güneri'nın demeçlerınde kulakla
duyulur bir sertleşme dikkatı çekiyor. Imam hatip-
ler mutlak arttınlacak, türban namus meselesi,
IMF ayakkabı köselesi...
SP'deki bu sertleşmeye koşut olarak AKP'nin
de i-kincil adamlarla aynı tabana aynı sertlikte
seslenme gereği duyduğunu görüyoruz. SP ve
AKP'nin rotası dağınık, sotası kalabalık.
3 Kasım sürecinde yeri geldikçe vurguladığı-
mız gibi, yukarıda aktardıklanmıza slogan kıtlığı-
nı ve sığlığını da eklemek gerekiyor. Bu saatten
sonra altın vuruş yapan çıkar mı bilinmez ama,
üretilen sloganlar genel siyasi rotadaki dağınıklık-
tan payını almış. Biz de sözü uzatmayalım, hep-
sine toptan bir slogan armağan edelim:
Hak vermek zor bir tekine,
Al birini vur ötekine!
ankcum@ttnet.net.tr
AKP'de taktik açmazı
SonerAğın son
yolculuğuna uğurlandı
Kültür Servisi - Yıllar önce
seslendirdiği yabancı polisiye
dizideki 'Baretta' tiplemesiyle
tanınan tiyatro sanatçısı Soner
Ağın dün Ankara'da son
yolculuğuna uğurlandı.
Kalp yetmezliği sonucu
yaşarmnı yitiren Ağın için
Büyük Tiyatro'da düzenlenen
törene. Ağın'ın yakınlan, Kültür
Bakanlığı MüsteşarYardımcısı
Hasan Hüseyin Akbulut,
Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü
Lemi Bilgin ile Ağmm sanatçı
dostlan katıldı. Törenin
ardından, sanatçının cenazesi
Kocatepe Camii'nde öğle
namazının ardından kılınan
cenaze namazından sonra
Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
1945 tstanbul doğumlu Ağın,
1970 yılmda Ankara Devlet
Konservatuvan Tiyatro Yüksek
Bölümü'nden mezun oldu. Aynı
yıl Devlet Tiyatrolan'nda göreve
başlayan sanatçı. 50'den fazla
oyunda rol aldı ve rejisörlük
yaptı. En son Bursa Devlet
Tiyatrosu için 15 Ekim'de
prömiyeri yapılan 'ZiIIi Zarife'
oyununu sahneye koyan sanatçı,
rol aldığı 'Ölmek', 'Yedi Kocalı
Hürmüz', 'DeUkanlı', Bağdat
Hatun", 'Budala', 'Dördüncü
Murat', 'Kanh Nigar', 'Atçalı
Kel Mehmet', 'Hastabk
Hastası', 'Beğendiğiniz Gibi',
'Ezik Otlar', 'Vur Emri',
'Vatan Diye Diye', 'Buzcu
Geliyor', 'Olağan Cinayetler',
'Küçük Nasrettin', 'İnsanlar
ve Hayvanlar' gibi o>r
unlarla
tiyatroseverlerin beğenisini
kazanmıştı.
TRT Ankara Radyosu'nda
yayımlanan 'Tiyatro Saati'
programının yanı sıra dizilerdeki
seslendirmeleriyle de büyük
beğeni toplayan Ağın, 1978
yılmda TRT'nin 'Yüın
Seslendirme Sanatçısı' ödülünü
kazanmıştı. Ağın aynca 1993
yılında 'Sevgililer' adlı oyun ile
'ttaha Kültür Heyeti Teşekkür
Madalyası'na layık bulunmuştu.
2000 yılında 'Oyun Bozan' adlı
filmde başrol oynayan
sanatçının, başrolleri Yüksel
Arıcı, Haldun Boysan ve
Antonio Buil Puejo ile
paylaştığı 2001 yılı Alman,
Italyan ve Fransız ortak yapımı
'Derviş' adlı film, lsviçre'de
gerçekleştirilen 54. Locarno
Film Festivali'nde 'Genç Jüri
Özel Mansiyonu'na layık
bulunmuştu.
BÜLENT SARIOĞLL
ANKARA - Recep Tayyip Er-
doğan'ın Anayasa Mahkemesi ve
Yüksek Seçim Kurulu kararlanna
karşın genel başkanhğı sürdürme
tavn, AKP'li hukukçular arasında
da iç hesaplaşmaya neden oluyor.
Bazı kurucu üyeler, "genel baş-
kanlığı bir vekile terk etme veya
onursal başkanlığa çekilme" öne-
rilerini reddeden Tayyip Erdoğan'ın
bilinçli olarak "yanıltıldığını" sa-
\Tinuyor.
Anayasa Mahkemesi,Yüksek Se-
çim Kurulu ve Yargıtay gibi en yük-
sek yargı organlannca siyasi yasa-
ğı onaylanan Erdoğan'ın hukuku
zorlayan karan parti içinde de tar-
tışılıyor. Erdoğan önceki gün yapı-
lan Kurucular Kurulu toplantısında
ilk kez "liderlikten aynlması"
önerileriyle karşılaştı. Aynı zaman-
da Erdoğan'ın avukatı olan kurucu-
lardan Haluk îpek'in de "15 gün
lideriiğe ara vermesini" isteyerek
genel başkanlığı üzerindeki kuşku-
lan doğrulaması dikkat çekti.
Avukat kökenli milletvekillerin-
den Mehmet Mir Dengir Fırat'ın
da şimdiye kadar gerçekleştirilen
hukuksal girişimleri eleştirerek Er-
doğan'ın "yanılnldığını" ima etti-
ği öğrenildi. Alınan bilgiye göre,
hukuki sürecin "usul hatalanvla"
genel başkan aleyhine döndüğünü
söyleyen Fırat, bu konuda 4 kez ran-
devu istemesine karşın genel baş-
kanla görüşemediğini söyledi.
Erdoğan'la birlikte AKP'nin üç
önemli kurucusundan bin olan BÎM
şirketinin sahibi Cüneyt Zap-
su'nun da Erdoğan'ın geçici olarak
da olsa çekilmesini önermesi dikkat
çekti.
Bağımsız hukukçular da bir par-
tiye üye ohna koşullan bulunmayan
kişiyi genel başkan olarak taşıma-
nın AKP hakkında kapatma davası-
na kadar giden bir süreci başlatabi-
leceğine işaret ediyor. MÜ öğretim
üyesi Prof. Dr. tbrahim Kaboğlu.
yargı organlaruıın Erdoğan'ın üye
olamayacağına karar verdiğini, Si-
yasi PartilerYasası'nın 14. madde-
sine göre ise genel başkanın "doğal
üye" olduğunu vurguladı. Prof. Ka-
boğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Açık bir yasaya aykırıhk söz ko-
nusu. Anayasa 69. maddede '68.
maddesinin 4. fikrasında sayılan il-
kelere aykın da\Tanan partiler Ana-
yasa Mahkemesi'nce kapatılır' di-
yor. Burada hem hukuka karşı hi-
îe hem de hukuka aykırıhk var.
Şu anda hukuka karşı hile oldu-
ğu gibi açıkça SPY'ye de aykın-
lık var. SPY ve anayasal açıdan
genel başkan olamaz ve bu parti-
yi kapatmaya kadar götürebilir."
Ege'de taciz iddiası
MURAT İLEM
ATİNA - Ege Denizi'nde uçan bir
yolcu uçağımn Türk savaş uçakla-
nnca taciz edildiği öne sürüldü.
Yunan basınının devlet haber
ajansı ANA'dan aldığı habere göre,
Ege Denizi'nde uçan sivil bir şirke-
te ait yolcu uçağı, Türk savaş uçak-
lan tarafından taciz edildi. To Vima
gazetesindeki habere göre, önceki
gün 18.05 sıralannda Hellenic Star
Airvvays şirketine ait uçak, Sakız
Adası'ndan havalandı. 36 yolcu-
suyla Atina'ya gehnekte olan uça-
ğın kalkışından kısa bir süre sonra
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait F-
16'lar ortaya çıktı. Pilotun ifadesi-
ne göre Saab tipi uçağın kokpitine
adeta sürünerek geçen Türk uçakla-
n daha sonra bir süre yolcu uçağı-
nın arkasında uçtu. Pilotun olayı
telsizle haber vermesinden kısa bir
süre sonra Yunan Hava Kuvvetle-
ri'ne ait uçaklar yolcu uçağına eşlik
etmek üzere 10 bin feet yüksekliğe
çıktı. tddiaya göre Yunan uçaklan-
mn geldiğini gören havadan havaya
füzelerle donatılmış Türk savaş
uçaklan kendi hava sahasına döndü.
İlhan Selcuk:
Ülke atılım
yapacak
evrede
BARTIN (Cumhuriyet) -
Cumhuriyet Gazetesi îmtiyaz
Sahibi veYayın Kurulu Başka-
nı tlhan Selçuk. Türkiye'de
insanlann, laik cumhuriyetin
etraftnda toplanması gerekti-
ğini söyledi.
Bartın Belediyesi'nce açı-
lan "6. Kitap Fuan"nın onur
konuğu olan ve etkinlikler
kapsamında dün düzenlenen
"Aydınlanma ve Demokra-
si" konulu söyleşiye katılan
Selçuk, bugün insanlarda de-
mokrasi ve insan haklan ko-
nusunda aydınlanmayı göre-
mediğini söyledi. İnsanlann
kendi başlanna aydınlanmış
ohnalannın da yeterli olmadı-
ğuıı ve örgütlenmeleri gerek-
tiğini, bunun yazılı basının da
umurunda ohnadığuıı ifade e-
den Selçuk, "İnsanlar kaç
gündür Derya Tuna'nın vu-
rulmasını manşetlerden
okuyor. Türkiye'de, 1950 yı-
lından beri, laik Türkiye
Cumburiyeti'ne layık bir
hükümet kurulabildi mi?
1950'den 1990 yılına kadar
40 yıl, sürekli dincilik yatırı-
mı yapıldı. Bu, Türkiye'yi
kurtardı mı? Siyasüerin nu-
tuk atarken 'ezan okunuyor'
diye konuşmalannı durdur-
malan Türkiye'yi kurtardı
mı?^ dedi.
"Ülkemiz, bence bir atüım
yapacak e\Tededir" diye ko-
nuşan Selçuk, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bu ülkede insanların, la-
ik cumhuriyetin etrafında
toplanması lazım. Sağ ve sol
kesim bölük pörçük. Türki-
ye'de dincilik, şeriatçıbk
böyle giderse işte tran, işte
Suudi Arabistan, işte Irak."