Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 19 EKİM 2002 CUMARTESİ
SEÇIM 2002
'Gelişmiş kabul edilme 'nin bedelini ödeyen Adana da gündem, açlık, işsizlik ve artan suç oranlan
Her şeyerağmenDSPÇETÎNYÎĞENOĞLU
ADANA - Vahi Öz'le sımgeleşetı
"Çukurovah Hacıağa"lar Istanbul'a
gidirce Adana'da çok şey değişti...
Adı 'Kebabistaıra çıkan kentte ke-
bap dumanmdan geçilmese de keba-
bın adı kaldı yalnızca... Aşlamayla
şalgamın eski tadı yok. Koruk suyu-
nu bulana aşk olsun... Adana, kariz-
ması bır yana, hepten kimliğini yitir-
di ve >onunda "suçhdann en düşükeği-
tim duzeyine sahip olduğu, en fazia si-
lahlanan kent" unvanlannı aldı.
Inanılmaz hızlı nüfiıs artışıyla baş-
ta demografık dengeler, birçok şey
değişti Adana'da. Son liberal dalgada
güçlü, varsü görünmenin bedelini ağır
ödedı kent; "nakavt oklu", iyice yok-
sullaştı. Yanlış politikalar ve peş pe-
şe gelen olumsuzluklar nedeniyle ta-
ran kenti olmaktan çıkmakla kalma-
dı, sanayi kenti niteliğini de yitirdi.
Bu gelişmelerin sonunda Adana bir
ticaret kenti mi oldu, yoksa bir turizm
kenti mi? Ne yazık ki bu sorulara
olumlu yanıt vermek zor. Kimi Ada-
naJılann yorumlanna bakılırsa "gefiş-
miş kabul edüme"nin bedelini ödü-
yor Adana. Yatınm teşviklerinden de
bu nedenle yararlanamıyor.
Taşı toprağı altın diye bilinen bu top-
rakların çanağındaki bal tükenip fab-
rikalar birer birer kapanınca, bir de
yoğun göç alınınca, bir zamanlann
emekçi cenneti, ucuz emek ya da iş-
sizler cehennemine dönüştü...
Seçmenin vicdan muhasebesi
Sokaklannda açlığın kol gezdiği,
gülen bir ınsana rastlamanın oldukça
zor olduğu kentte, bir seçim analizi yap-
mak ilk bakışta kolay görünüyordu...
Geçen seçimin birincisi,14 milletve-
killiğinden beşini alan DSP, "yddızı sön-
dü" diye değerlendirilebilir miydi?
Dahası, seçilen beş milletvekilinden
dördü iltihak etse de, seçim marato-
nunda hiçbir varlık gösteremeyeceği
ayan beyan görünen, bir aday listesi-
ni bile düzenleyecek liyakatten yok-
sun YTP'nin DYP'yi yaralayabilece-
ği düşünülebilir miydı? Sandık günü
yaklaştıkça, seçmenin yapacağı vic-
dan muhasebesi sonucunda Ecevit'e
yönelebileceği \arsayımı ağır bası-
yordu. "Kıbns Fatihi"nin olası bir Irak
savaşında birkaç puan alarak seçim-
de zirveyi zorlayabileceği olasılıkla-
n üzerinde duruluyordu...
Ecevit'in seçimden sonra siyaseti
bırakacağı yönündeki açıklamalan,
DSP'de yaşanan talihsizliklerin belki
de en büyüğü olarak gündeme otur-
du. Seçmenin, seçimden sonra lideri
aynlacak, geleceği belirsizliklerle do-
lu bir parriye oy vermeyeceği görüşü
ağırhk kazanmaya başladı Amaher-
halde bu, yüzde 25.9 oy alan bir par-
A dana 'da geçen seçimin birincisi DSP'nin en büyük tatihsizliği, Ecevit'in seçimden
/% sonra siyaseti bırakacağı yolundaki açıklamalan oldu. Seçmenin geleceği
<Z M. belirsizliklerle dolu birpartiye oy vermeyeceğigörüşleri dilegetiriUrken, DSP'nin oy
sayısmın her şeye karşın büyük oranda düşmeyeceği belirtiüyor. Milletveküi adaylan
hakkmda olumsuzspekülasyonlar üretilmesinerağmen, CHP'nin deAdana'dafdyüdızı
parlakgörünüyor. Kentte, 'Erdoğan televizyona çıkükça, CHP'ninprimyapağı'konuşuluyor.
Seçmen sayısı: 1.056.015
Mılletvekflj sayısı:
k
ÖDP
İP
OBP
DEPAR
ANAP
EMEP
DTP
YDP
BBP
PP
DSP
FP
CHP
LDP
BP
MP
DYP
SIP
HADEP
MHP
Btgms
Partilere
göre
dağılımı:
2
-
-
5
2
4
14
Partıkrm
oy
yüzdeleri:
0.83
0.19
0.12
0.1
11.82
0.17
0.41
0.1
9.74
0.26
25.9
10.27
7.96
0.22
0.27
0J5
9J5
0.09
7J7
23.57
(.01
ADANA
'99 Seçimi
\ ( naw«rl ^~ J
7 \ ^^^/Ta
'a'nte.
5 f '^ Kozan H P " '
l>^ Aaana f—~s
jçel ^ ^ • vHataft^
/ - ."^' ^
\
•
i
Geçen seçimde
DSP'denMecBs'e
girenbeş
milletvekilinden
dördünü transfer
etmesine rağmen,
YTP Adana'da
varnk
gösteremiyor.
Aday Bstesini bile
tamanüayamayan
partinin
mitingleride
Henha' geçiyor.
tiyi 3 Kasım'da alacağı oy. tarihten sil-
me çizgisine düşürecek ölçüde olmaz.
Her şeye karşın DSP'nin Adana'dan
ciddi bir oy alacağı kesin...
DSP'den kopması beklenen oylann
yönü CHP'ye döner mi? Adana, yüz
binlerce işsizi, atıl durumdaki tesisle-
riyle, sosyo-ekonomik yapısı ve et-
nik- dinsel aynmcılık, bölgecilik gibi
konulann birlikte ele alınacağı bır
araştırmayı gerektirecek sosyolojık
bir vaka olarak görünüyor...
Bu bağlamda CHP'yi kendi koşul-
lan içinde değerlendirmek gerekiyor.
Listenin ilk beş adayından Gaye Er-
batur'un "Tepebağ\labırakıisaKûçük-
saat'ıbulamaracağT. ZiyaYergökadı-
nın ünlü bir müvekküiyle birlikte anıl-
dığı, Taddar Seyhan'ın neden soya-
dını değiştirdiği, eski defterdar Ke-
mal Sağ'ın çocukluk arkadaşı Serdar
Bflgili aracıhğıyla PM'deki Beşiktaş-
h üyelerin torpi'iyle listeye girdiği gibi
spekülasyonlar üretilse de CHP'nin
Adana'daki yıldızı parlak görünüyor.
Listenin taban tarafbdan pek beğenil-
memesi, Çukobirlik'in soyulma süre-
cinde adı "mafya" diye anılan bazı
kişilerin partiyi destekliyor görünme-
si gibi olumsuz etmenlere karşın
CHP'nin başanlı olacağından söz et-
mek yanlış olmaz. Ancak, olası başa-
nda ışsızlere îş umudu kadar, Kemal
Derviş faktörünün "motor" olacağını
söylemek de o ölçüde yanlış olur...
AKPfobisT
Köklü CHP'liler Bjçfal'la Derviş'e
rağmen oylannı CHP'ye verecekler.
Başannın tek çıkış noktası ise AKP fo-
bisi... Tayyip Erdoğantelevizyona çık-
tıkça CHP prim yapıyor. Bu gidişle
CHP'nin ilk üç parti arasında yer al-
tnası kesin görünüyor...
AKP'ye gelince... AKP ortada pek
görünmeyince "hücreçahşmasıvap*-
yor" yorumlanna karşın, seçimlerde
FP'nin 10.3 oranmdaki oyuyla, bir
yerlere emanet gittiği söylenen oyla-
nnın dengeleri bozacak nitelikte ol-
madığını herkes biliyor. Görünüşe gö-
re Necmettin Hoca SP oylannın kaç-
masuıa izin vermeyecek. SP'nin ölü-
sünün bile yüzde beşin üzerinde oy ala-
cağı tahmin ediliyor. AKP'nin gücü da-
ha çok ANAP'tan kopmalarla gele-
cek oylara dayandınlıyor. Güneyde
AKP'nin tarikat-cemaat yöntemleriy-
le bağladığı varsayılan Kürt tepküi, si-
yasal Islam çizgisinde buluşan Arap
kökenlilerin oy gücü AKP'nin yüzü-
nü güldürmeye yetmez. Bir Arap Ale-
visi olan Vedat Kahyalar'ı il başkanı
yapmalan da kitlelerin AKP hakkın-
daîd kanaatini pek değiştirmez...
MHPsessiz
1999'un ikincisi MHP genel mer-
kezi, eğilim yoklamasını yok sayınca
biraz kanştıysa da şimdi oldukça ses-
siz AKP'ye gittiği söylenen MHP'li-
lerin aradığını bulamayarak geri dön-
düğünden söz ediliyor. "FZ" plakalı
BMW'siyle tanınan Fatih Zorba'ıun
ekibinin partiyi yönlendirmesine tep-
kiler gizlenemese de, genel merkez
gibi il binası, Çukobirlik ve Yüreğir,
Ceyhan, Kozan'ın aralannda bulundu-
ğu 8 belediye gücünü elinde tutan
MHP'nin, Türk siyasi yaşamında "Baş-
buğ"u (Alparslan Türfceş) ilk kez mil-
letveküi çıkartan ilde her zaman cid-
di bir tabam oldu. Örgütün çözülme
emaresi göstermeyen yapısı bu seçim-
de de etkili olacağa benzer.
En politik listeye DYP'nin sahip ol-
duğu konusunda herkes görüş birhğin-
de. Adaylardan Halit Dagh ıle Durmuş
Ali Demirdüzenin kırsal kesimden,
Kazım Banşık' ın esnaftan, Ramazan
Ağar'uı emekçi kesimden oy getire-
ceğine ve partinin oylannı arttıraca-
ğına kesin gözüyle bakılıyor.
Mesut Yümaz'ın bile sıkıntıyla di-
le getirdıği, partinin vurgun savlany-
la anılması Adanalı seçmeni de etki-
lemiş görünüyor. Partinin güçlü ada-
mı, Anakent Belediye Başkam Aytaç
Durakın henüz ANAP için çalışır-
ken görülmemesi, müritlerine acaba
el altından başka bir partiyi mi işaret
ediyorkuşkusuna yol açıyor... Karde-
şinin aday olduğu, kendisinin de eski
partisi DYP mi, yoksa AKP mi? Bu-
nu zaman gösterecek... ÇEAŞ (Çu-
kurova Elektrik) ve Adanaspor'un
"hâkimi mutlakı'' Uzan ailesinin yö-
netimindekı Genç Partı ise Adana'da
tambirfenomen... Seçimde alacağı so-
nuç, boyutu ne olursa olsun sürpriz sa-
yılmamah. DEHAP'ın oy potansiye-
hne karşın, il barajını aşması bir baş-
ka sürpriz olur Adana'da.
Dertlerine çare olmayanları değiştirmekle övünen Uşaklılar, bunu 3 Kasım da bir kez daha gösterecekler
Uşak, CHP'ye göz kırpıyor
LJol geleneğin' güçlü
olduğu kentte, CHP ön
planda görünüyor. Partinin
il başkanı TalatArca,
"Seçtnen geçen seçimde
bizi sınıfta bıraktı. Ama
şimdi hazırlıklıyız. Insanlar
da değerimizi anladıkları
için sahip çıhyorlar"
diye konuşuyor. Partililer
ise ilin üç milletveküini de
kazanacaklarını
öne sürüyor.
YUSUFÖZKAN
Seçmen savıs 202.975
Mıiletvekılı sa>ısı i
1—7 --
ı»•
ODP
IP
OBP
MPAİt
.WAJ>
EMEP
DT?
YDP
BBP
0P
DSP
FP
CHP
LDP
BP
MP
DYP
SIP
HADEP
MHP
Panflere
dığıhııu:
-
-
-
-
Paralenn
oy
yüzdeler,:
1.1
«J7
e.16
M
1(^4
9JI
1.17
«.17
U 4
(U2
»M
121
11.17
0.M
0.0
0J6
1*.74
«12
; u1 Î3J6
UŞAK
«03
UŞAK - Ülke genelindeki geniş "kararsız''
seçmen kitlelerinin aksine, sol geleneğin güçlü
olduğu Uşak'taki yurttaşlar, CHP ismini öne çı-
kanyor. "tthal aday" sıkıntısınuı yoğunyaşan-
dığı DYP'de, ilk sıraya "tarikatçılık'' suçlama-
sıyla gözalüna alınan A\ı
salAytaç'ın yerleştiril-
mesi partiyi zora sokmuş. Kentte yapüğı miting-
de umduğu ilgiyi göremeyen Ytecep Tayyip Er-
doğan'ın AKP'si ise DYP ve ANAP'tan kaça-
cak oylann peşinde...
Uşak'ta görünüm, diğer illerden farksız... Eko-
nomik krizin pençesinde, gün geçtikçe daha faz-
la bunalan halk, vaat edilenlere inanmıyor. Se-
çimlere az bir süre kalmasına karşın, parti il
merkezleri ve seçim bürolannda, gün boyunca
aynı simalar umutsuz yüzlerle beklerken, ben-
zer durgunluk cadde ve sokaklarda da kendini
gösteriyor. Konuştuğumuz yurttaşlar, hemen he-
men benzer sözlerle sıkıntılannı yansırıyor "\^-
tandaşta hal mi kakü ki seçime ilgi göstersin!"
Uşak, tanmsal sana> \y e dayalı gehşmenin ön-
cü kentlerinden. Ancak uygulanan politikalann
tanm sektörüne verdiği zarar, Uşaklımn tercih-
lerini gözden geçirmesine neden olmuş. "Pan-
car üreticisinin ağzını bıçak açmıyor" manşe-
tiyle çıkan 9 Ekim tarihli bır yerel gazetede, tab-
lo "Pancar üretidsi, hem kota uygulaması hem
de düşüktaban fiyatı nedenhie perişan. Üretici-
ler, çaresizlikten çahşıyoriar'' diye özetleniyor.
Uşak için yapılan bir başka yorum da, sağdu-
yusunu sandığa yansıtabilen enderkentlerden bi-
ri olması. Dertlerine çare olmayanlan değişti-
rebihnekle övünen Uşaklılar, bunu 3 Kasım se-
çimlerinde göstereceklerini söylüyorlar.
'İküdara yüriKüj1
yemeği
Kentte bulunduğumuz ilk günün akşamı uğ-
radığımız CHP il ve merkez ilçe tarafindan dü-
zenlenen "iktklara yûrûyüş" yemeği, oldukça
kalabalık ve coşkulu görüntüleriyle, sokaktaki-
ne oranla farklı bir izlenim bırakıyor. Salonu
dolduran 1500 kişi, sürekli attığı *^ç üç" sloga-
myla CHP'nin Uşak'taki tüm millet\ekillikle-
rirıi kazanacağına inanıyor. Görüştüğümüz CHP
îl Başkanı Talat Arca da ilgiden oldukça hoş-
nut. Uşak'ta eskiden beri önemli bir tabanlan ol-
duğunu vurgulayan Arca, "Nasd öğrend sınıfta
kahrsa, seçmen de geçen seçimde bizi sınıfta b\-
rakn.Ama şimdi hazntkfayız. tnsanlarda değe-
rimizi anladıklan için sahip çıkryorlar" diyor.
Arca'ya göre, CHP'nin Uşak"ta iki milletveki-
li garanti, üçüncüyü de zorlayacaklar...
Emekli eğitimci Zeki Çiftçi de CHP'nin öne
çıkacağına inananlardan. Geçen seçimde arka-
sına aldığı rüzgârla iktidar olan DSP ve MHP'nin
şansını yıtirdiğini savunan Çiftçi, CHP'nin 2
milletvekilliğini zorlayacağım, üçüncüsü için
ise DYP ve AKP'nin kapışacağını söylüyor.
Türkiye'nin birçok kentinde olduğu gibi
Uşak'ta da ithal aday sıkıntısı yaşanıyor. Deniz
Baykal'a yakınlığıyla bihnen ve onun isteğiyle
Parti Meclisi'ne getirilen, ODTÜ öğretim üye-
si Prof. Dr. Osman Coşkunoğtu'nun CHP'de ilk
sıra adayı olması, örgütte az da olsa tepkiye ne-
den olmuş. Partililer, 2. sıra adayı Fatma Özku-
mur ve 3. sıradaki aday Esat Beylerce'ye hak-
sızlık yapıldığı görüşündeler.
DYP açısından en çok sıkıntıyı, MEB Yurt-
dışı Eğitün Genel Müdürlüğü görevinden emek-
ü AysalAytaç'ın kontenjandan ilk sıraya yerleş-
nrilmesi oluşturuyor. 1986-1987'de Izmir Mil-
li Eğitim Müdürü iken Fethullahçılann toplan-
üsında gözaltına alınan Aytaç'a en çok tepkiyi
eski il başkanı veteriner Hasan Erdoğan'ın ver-
diği konuşuluyor. Partiyi zor günlerde sırtlayan
Erdoğan'ınyerine Aytaç'ıngetirilmesi, ilde de
küskünler hareketi oluşmasına neden olmuş.
Siyaset bıkkınlan
Uşakhlara göre, AKP'nin şansı düşük. Kente
gelen RecepTa»i) Erdoğan'ı yaklaşık 1500-2000
binkişidinlemiş. Seçmen, Erdoğan'ın yasaklan-
masıyla oylann DYP'ye kayacağı görüşünde.
18 Nisan 1999 seçimlerinde 2 milletveküi çı-
karan DSP, 1 milletveküi çıkaran MHP ve ANAP,
Uşak'ta da erime sürecinde. DSP'den aynlarak
YTP'ye katılan milletveküi Hasan Özgöbek, bu
seçimde de YTP'nin ilk sıra adayı. DSP'liler. çe-
şitli toplantılar için karşılaştıklannda, Özgö-
bek'e tepküerini iletmekten geri kalmıyorlar.
Uşak'ta esnaf da üretici de sanayici de siya-
setten bıkmış. Beyaz eşya mağazası çahşanı Yal-
çın Çetinkaya, "ANAP'ın ada\ı Naci Yıldınm ça-
hşkan biri ama baraj sorunundan ötürü parti-
sinden kaybedhvr. Uşakh seçmen DVT'nin ada-
yı Aytaç'ı tepeden indirümesi nedenhie kabul
edemiyor. Aynı dunım CHP'nin adayı Prof. Dr.
Osman Coşkunoğhı için de geçerü" diyor.
Uşak'ta 3 Kasım öncesi gözlenen, CHP'nin
geçen seçimde DSP'ye kaptırdığı oylann peşi-
ne düşeceği, başta AKP ve DYP olmak üzere di-
ğer sağ partilerin de pastadan pay kapmak için
kıyasıya rekabet edeceği yönünde...
YARIN: Kayseri ve samsun
CUMARTESİ
ATAOL BEHRAMOĞLU
Bir "Onursal Doktona'
Töreninden İzlenimler...
On bin metrede uçuyorum. Bu tür yolculukiar-
da genellikle olduğu gibi, önümde yine bir gaze-
te yığını. Bizim magazin basınını ya bu tür yolcu-
luklarda, ya da gazeteye uğradığımda topluca gö-
rüyorum. İlk sayfaların başlıkları gece kulübü çıkı-
şında bacağından vurulan bir şarkıcıyla ya da ay-
nı nitelikte haberlerle ilgıli. Dünkü "onursal dokto-
ra"töreninin haberi bir tek "Cumhuriyet"\r\ ilksay-
fasında yer alıyor: "llhan Selçuk a Fahri Dokto-
ra". Başlığın üstünde llhan Selçuk'un ve Istanbul
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğ-
lu'nun, her ikisi de akademik giysili, birlikte fotoğ-
raflan... Başkaca gazetelerin ilk sayfalannda da,
iç sayfalannda da 16 Ekim Çarşamba günü Istan-
bul Üniversitesi Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil
Bilsel Konferans Salonu'nda gerçekleşen törene
ilişkin tek satır yok. Demek ki bin kişilik salonu tık-
lım tıklım dolduran öğrenci ve bilim insanı toplu-
luğunu birleştiren coşku ve bilinç, ilk sayfa başlık-
larına çıkmak şurda dursun, bu ülkenin günde-
minde iki satıriık bır haber olacak kadar da önem
taşımıyor... Gerçekten öyle mi?
• • •
Prof. Alemdaroğlu, llhan Selçuk'u sunum konuş-
masında ondan üç kez "bir büyüğümüz" nitele-
mesiyle söz etti... Hemen önümdeki sırada oturan
llhan Selçuk'a bakıyorum. özlü konuşmayı dikkat-
le dinleyişinin dışında özel bir tepkisi yok. Az son-
ra "onursal diploma"yı almak için sahneye çıktı-
ğında salondan yükselen alkışlar karşısında da
aynıdingin duruş... Sırtında "akademikcüppe"yle
kürsüden yaptiğı konuşmasındaki ses tonu ve ilk
sözler bir siyasal-kültürel konuşmanın başladığı-
nı düşündürürken sözcükler bir Nasreddin Hoca
fıkrasının ilk cümleleri oluyor. Ama izleyıci ilk izle-
nımindeyanılmadığını hemen anlıyor... Busonde-
rece ciddi, içerikli bir siyasal-küttürel konuşmadır...
Kürsüdeki usta her bir sözcüğü tartarak, ölçerek,
dengeleyerek, "aydınlanma" konulu "/fonfe/a:?s"ını
bir söz ve düşünce şölenıne, alçakgönüllü fakat
unutulmayacak bir derse dönüştürmeyi başarı-
yor... O zaman sayın rektörün konuşmasında llhan
Selçuk'a ilişkin nitelemenin nasıl iyi düşünülmüş,
damıtılmış, özümsenmiş, nasıl haklı birdeğerlen-
dirme ürünü olduğu, sanınm o salonda bulunan
herkesçe, bir kez daha ve apaçık görülmüş olu-
yor...
•••
llhan Selçuk elli yıl önce Hukuk Fakültesi diplo-
ması aldığı üniversitenın birsalonunda "onursal dok-
tor" unvanıyla konuşmasını yaparken; "hayatın
bütünselliği"nden, "anlann süreçlere ve zaman-
lara dönüşmesi"nden söz ederken, her zamanki
alışkanlığıyla, duygularını sesinin titreşimlerine, yü-
zünün mimikleri ya da kollannın hareketine yan-
sıtmamayı başanyor... Ama herkes bunun duygu
dolu bir konuşma olduğunu ve elli yıl önce Nazizm-
den kaçıp Türkiye'ye gelen ünlü Alman hoca, me-
deni hukuk profesörü Şvartz'a ilişkin anekdotun;
onun bir ders sırasında ve beklenmedik bir anda
öğrencilere "Birzamanlarben de sizlergibi genç-
tim..." demiş olmasının, bugün llhan Selçuk'un
duygulannı dile getirdiöini hemen anlıyor... Konuş-
madaki bir cümleyle "fnsan olmamızın özü aydın-
lanmanın sağladığı bilinçtir..." Geride kalan yılla-
nn ister istemez yaşartığı bir burukluk duygusuna
karşın "hayatın bütünselliği"ni algılamak; yaşamı
ışık dolu bir akılla, aydınlanarak ve aydınlatarak sür-
dürmeyi başarmak da böyle bir bilincin sonucu ol-
malı...
• • •
Konuşmasında llhan Selçuk, "irticayı Istanbul Üni-
versitesi'nin kapısından içeri sokmadıklan" için
üniversite yönetimine teşekkür borçlu olduğumu-
zu söylüyor... 14 Ocak 1863'te Çemberlitaş'ta Nu-
ri Efendi Konağı'nda eğitime başlayan 450 öğren-
cili Darülfünun'un 1933'te Istanbul Üniversitesi'ne
dönüşerek bugünkü konumuna ulaşmasının, geç-
mişin birikimleriyle birlikte, Cumhuriyet'in ve Ata-
tûrk'ün eseri otduğunun artını çiziyor... 16 Ekim Çar-
şamba günü Istanbul Üniversitesi'ndeki doktora
töreni, magazin medyamız, bu demektir ki ülke-
mizdeki basılı ve görsel medyanın hemen hemen
tümü bakımından "haber" değeri taşımıyor olsa
da, üniversitenin tarihinde ve törene katılanlann
yüreklerinde unutulmayacak yerini alıyor...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
M Ü S E M
GUZELSANATLAR
FAKÜLTESİ
YETENEK GELİŞTİRME
PROGRAMLARI
Yetenek Geliştirme Atolyeleri
ve Desen
Resim
Atölyelerde açılacak programlar,
uygulamalı çahşmalar yanında teorik
dersler ve konuk Öğretim Üyelerinin
katılımı ile desteklenmektedir.
Atölyeler en az 10 kişi müracaat etmesi
durumunda açılacaktır.
RESİM ve DESEN ATOLYELERİ
Ders Günleri: Salı - Perşembe
13:30-17:30,15:30-17:30
Müracaat: Güzel Sanatlar Fakültesi
Adres: Acıbadem Kampüsü
Tel:0 216 326 26 67-Dahilill6
N«. Bu if Mınnâfi OıncrMai DOner Stnmye IfletiMtı unfinduı «nlminit