18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet•ntiyaz Sahibi: Yenı Gün Haber Ajansı Basın ve 'ayımcıhk A.Ş'yı temsılen Cumhunyet Vakfı adma LHAN SELÇUK Genel YayınYönetmenı: İbrahim Yddız # Yaaışlen Mudurii Salira Alpaslan 0 Sorumlu Müdür: Fikret Jlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldınm* Ekonomı. Özlem Yü- zak • Kültür Egemen Berköz • Spor Abdülka- dir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç 9 Avrupa Temsılcısı Güray Oz Ya>ınKuıuiu:İlhanSek;ıık(Baş- kan).EmreKongarıDanışman). Orhan Erinç. Hikmet Çetin- kaya. Şükran Soner. Ibrahim Yıİdız. Orhan Bursalı, Musta- fa Balba>, Hakan kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba\ AtaturkBulvanNo. Muessese Mudurü Erol 125, Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Erkut •Koordınator Faks 419502''©IzmırTemsılcısı Serdar Kızık. H Zıya Ahmet Konılsan • Mu- Blv 1352 S 2 3Tel 4411220, Faks.44191 PGAdana hasebe Bülent Yener» Temsılcısı Çetin Mğenoglu. înonuOL 119S.No:l Katl. Idare Hüs«>in Gürer Tai ~iAi ı"» 11 F^L-, 1^1 11 ı ç A Satis Fazilc Ç ğğ Tel 363 12U.Faks 363 12 15 Satış Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genei Mödür Gâttnn Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel MüdürYrd. Se\da Çoban # Fınansman Müdürii Çetin Erdnran Tel 0212 514 0"> 53 - 5138460-61.Faks 021251384 63 \ltimkiyin: "> enı Gîın Haber Ajansı Basın ve Yayurcıhk A.Ş Baıta: Sabah \ ayıncılık A.Ş Türkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 • Sırkecı 34435 lstanbul Tel <0ı712> 512 05 05^20 hat) Faks (0 2121513 85 95 25OCAK2002 îmsak:5 43 Güneş: 7.14 Öğle-12.23 tkındr 14.55 Akşam: 17.20 Yatsr. 18.44 Sanayi Müzesi takvimi • Haber Merkezi - Rahmi M. Koç Sanayi Müzesi, aüzedekı eserlerin illüstrasyonlanndan oluşan 2002 yılı takvimi tazırladı. Koçbank'ın katkılanyla hazırlanan ve f bin adet basılan ökvimin illüstrasyonlan Ressam Erhan Yalvaç tarafindan yapıldı. Yalvaç, takvim ıçin 5 ay boyunca müze ıçinde çalıştı, OıHü üskcokey Rock House'da • Haber Merkezi-Dünya çapında ünlülerin buluştuğu Paris'teki gözde mekânlardan Buddha Bar'ın diskcokeylerinden Ravin, Tûrkiye'ye geliyor. Ravin, yann gece Ortaköy'de Rock House'da seyenleriyle buluşacak. Ünlü diskcokey, Cladue Chal'le birükte "Buddha Bar" adıyla hazırladığı seri albümden müzik ziyafeti çekecek. Ozontabaka» incelmedi • ANKARA(AA)- Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdûrlüğü tarafindan yapılan gözlemler sonucu, Türkiye üzerindeki ozon tabakasında incelme olmadığı belirlendi. Merkezde 1994yılından bu yana Türkiye üzerindeki ozon tabakasıyla ilgili 176 gözlem yapıldı. Gözlemlerde, Türkiye'nin üzerindeki ozon tabakasında belirgin bir incelme kaydedilmedi. Bracdardan TEMA'ya destek • ANKARA(ANKA)- Tekel bırasırun elde kalan kasalan ağaçlandırmaya katkı ve erozyona engel olması amacıyla TEMA Vakfi'na bağışlandı. Bıra üretiminde depozitosuz, dönüşümsüz şişeye geçişîe birlikte kurumun elinde kullanım dışı 900 bin kasa kaldığı belirtildi. Isveç'teki namus cîıayeti • STOCKHOLM-26 yaşındaki Fadime Şahindal'ın, babası Ramazan Şahındal tarafindan pazartesi gecesi Uppsala'da öldürülmesi îsveç'i sarstı. Katil baba, lazını "aile namusunu temizlemek için" öldürdüğünü söyledi. tsveç gazeteleri olayı üç gündür binnci sayfadan sürmanşet olarak veriyor. Radyo ve TV programlannda göçmen kadınlara yapılan aile baskısı ük haber olmayı sürdürüyor. Gala Gölü çeltik tarımına kurban gidiyortstanbol Haber Servisi - Edirne'deki Küçük Gala Gölü ve çevTesindekı sulak alanlar karnu kurumla- nnın bölgedeki çalışmalan nedeniyle kurumak üze- re. Orman Bakanlıgı MarmaraBölge Müdûrlüğü, ta- biatı koruma alanı ilan edilen Küçük Gala Gölü ve Pamuklu Gölü çevresinde kiralama işlemlerinin so- na erdirihnesini, drenaj kanallannın kapatıhnasını ve DSl projelerinin revize edilmesini istedi. 130 kuş türünü banndıran, göçmen kuşlarm göç yolu üzerinde olan Türkiye-Yuna- nistan sınınndakı yaklaşık 10 bin hek- tarbk Gala Gölü Tabıatı Koruma Alanı ve çevresi, Vakıflar Genel Müdûrlüğü, Tanın Reformu Genel Müdûrlüğü ve DSÎ'ninuygulamaları yüzündenkuruma tehlikesıyle karşı karşıya. 3 bin hektarlık bölüm kurudu Gölü ve çevresini kurtarmak için ha- rekete geçen Orman Bakanlıgı Marma- ra Bölge Müdûrlüğü Milli Parklarve Av- Yaban Hayatı Edirne Başmühendisliği bir rapor ha- zırladı. Meriç Deltası, Gala Gölü, Tabıatı Koruma Ala- nı ve çevresi sulak alanımn filii durumuna üişkin ra- porda, alanın Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan 3 bin hektarlık bölümünün büyük kısmının kurutul- duğu ve çeltik tarımı yapıldığı belirtildi. Koruma alanı içinde kalan saha ile 1. Askeri Ya- sak sahada kiralama uygulamasın- dan vazgeçümesinin istendiği raporda, "Drenaj ka- naDan kapaûhrsa su rejimine verflen zarar da önk- nir. Sulamanın başkayöntemkrie yapdması daha uy- gun olacakür" denildi. Tanm Reformu Genel Mü- dürlüğü'ne aıt 2 bin 800 hektarhk alanın köylülere dağıtümasından vazgeçilmesi gerektiği kaydedilerek koruma alanı içerisinde dağıtılan sahada 2001 yılın- da başlayan çeltik tanmının durdurulmaması halin- 130\kuş türünü banndıran Edime'deki Küçük Gala Gölü, DSl'nin uygulamalan yüzünden kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Göl için hazırlanan raporda sulama kanallannın kapatılması istendi. de başmühendisükçe yasal işlem yapüacağına dik- kat çekdldi. Raporda, DSl 11. Bölge Müdürlüğü'nün de Yeni Karpuzlu Göleti Projesi'ni yeniden gözden geçirmesi istendi. 'Sulama alanı olarak kullamlmasın' DSl'nin de, Gala Gölü ve çevresini sulama saha- sı olarak kuUanmaktan vazgeçmesi gerektiğinin vur- gulandığı raporda, "DSİ'nin geçen yû- larda açmış ohhığıı tP-1 kanahnın sulak alan ve koruma alanj ile bağlanüsı kesü- meJkJir. Aynca drenaj kanaBarmiD taraa- mının sulak alan ik irtibaü kesUmefi ve doMurubnah. Ayn bir sistem fle sulama yapıbnahdır" denildi. Raporda endemiktürleri de banndıran Gala Gölü ve çevresindeki sulak alanla- nn kurutulmasına yönelik uygulamalar- dan bir an önce vazgeçümesi istenerek koruma alanımn genişletümesi gerekti- ği vurgulandı. Dünya Bankası'ndan özellikle kırsal kesimlerdeki okulların eğitim kalitesinin arttınlması için bir destek daha Eğitime 600 milyon dolar kaynakFİGENATALAY Dünya Bankası, özellikle kırsal kesim- dekı ilköğretım okullanndakı eğitim kali- tesinin arranlması amacıyla verdiği kredi- nin kullanılma biçiminden hoşnut kaldı. 300 milyon dolarlık bir kredi daha verece- ğini açıİdayan Dünya Bankası yetkilileri, Tûrkiye'ye gelerekpro]enin gelişımini de- ğerlendirdi. Milli Eğirim Bakanlığı'nca sağlanan kre- dinin bir bölümüyle kırsal kesimdekı üköğ- retim okullanna eğitim materyalleri alını- • Kırsal kesimdeki ilköğretim okullannda eğitimin kalitesinin arttınlması için yapılan çalışmalan olumlu bulan Dünya Bankası, projenin devamı için 300 milyon dolarlık bir ek kredi daha verme karan aldı. Böylelikle kırsal kesimdeki eğitim kalitesini arttırmak için 600 milyon dolarlık bir kaynak doğmuş oldu. yor. Türkiye geneünde kırsal kesimdeki 22 bin 276 okuldakı yaklaşık 3 milyon öğ- rencinin yararlanacagı eğitim materyalle- rinin alımıyla ilgili ihaleler sonuçlandı. thak sonucunda kazanan fırmalarla söz- leşme imzalanması için Maliye Bakanlı- ğı'ndan onay bekleniyor. Eğitim materyalleri arasında dünya kü- resi, dünyaharitası, matematık seti, fen do- labı, kitaplık ve kırtasiye malzemeleri bu- lunuyor. Bu arada Dünya Bankası yetkilileri, Te- mel Eğitim Programı'nın birinci aşaması- nın geldıği durumu beürlemekve ikincıaşa- mayageçışle ilgili bilgi almakamacıyla Mil- li Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile görüşme yapmak üzere Tûrkiye'ye geldiler. Bakan- lık yetkilileriyle önceki gün görüşen Dün- ya Bankası uzmanlan, çahşmalardan mem- nun kaldıklannı söylediler. Birinci aşama çalışmalan tamamlandığında 300 milyon dolarlık bir krediyle daha programın iİan- ci aşaması başlatılacak. Böylehkle özel- likle kırsal kesünde ılköğretimde kalite- nin arttınhnası için 600 milyon dolarlık kredi kullanılmış olacak. Temel Eğitim Programı'nda, kalitenin arttınlması ve temel eğitim kapsamının yayguılaştmlması amaçlanıyor. Temel Eğitim Programı süresınce 3 mil- yon 650 bin öğrenciye yer açılacak; 121 bin 500 derslik, 110 bin kapasiteli pansiyon, 7 bin 200 öğretmen lojmanı yapdması, 30 bin 700'ü kırsal kesimde olmak üzere 39 bin 400 mevcut ilköğretim okulunun iyileşti- rimıesı planlanıyor. Temel Eğitim Programı'nın birinci aşa- ma çalışmalan kapsamında, 2 bin 802 okul- da bilgi teknolojısı sınıfi kuruldu. Hindu kraliçesinin dansçılan Hindistan'ın Yeni Delhi kentinde yapılan dans festh'ah' ilginç görüntülere sahne oldu. Renk Renk giysfler içindeki dansçılar cumhuriyet kutlamalan çerçevesinde düzenlenen festivalde hûnerierini gösterdi KaUyattam dansı yapan bu kadın ise dansçılar arasında hemen göze çarpryor. Kırnıızııun hâkhn okluğu bir kostüm giyen dansçı yüzûndeld ilginç boyalarla da dikkat çektL Gözlerini ve atnını pullarla süsleyen, başına taç şektinde bir başlık takan dansçı, Hindu Tannsı KaH'nin gizü dansı olan KaHyattam'ı başanyla sundu. (Fotoğraf: REUTERS) VUHU6» 'Sahncah listesinden çıkanldı' sözü tanıtımda kullanılacak Bushy un gafı işeyarayacak BÜLENT ECEVtT e-posta:tan@ prizma.net.tr ANTAIİA-BaşbakanBülentEcevit in ziyareti sırasında ABD Başkaru George W.Bush'un "gafi" olaraknitelenen "Tür- krye'nin sakmcah ülkeler nstesinden çı- kankbğı*' sözlerinin Türk rurizminin ta- nıtılması için kullanılması planlamyor. Tanıtımda atak yapdması gerektiğini be- lirten turizmciler, Tûrkiye'ye "VazgeçDe- meyenÜlke'' slogaruyla yeni bir imaj ka- zandınlmasını ıstedıler. Jolly Tur Kemer Bölge Müdürü Celal Uysal, 11 Eylül olaylanmn ardından ABD'den gelen rezervasyonlann *uçak korkusu" nedeniyle düştüğünü belirte- rek "Bunun uzunca süre devam edeme- yeceği ortadadır. Insanlar seyabat etme- yi,tatOeçıkmayıtamamen iptaleünez" de- di. Bush'un sözlenyle Türkiye hakkında olumsuz düşûnceleri olan bazı Ameri- kah ve Avrupahlann fıkirlerini değiştir- diğini anlatan Uysal, burahatlamamn et- kisıyle Türk turizminintanıtım atağınageç- mesı gerektiğini iiadeetti. UysaL "Bush'un gafi Türk rurizmini daha da yükseğe ta- şryacakür. Bonun ardmdan yapılacak ta- nıtnn,Tûrkiye'ningelecektekiturizıngü- cünü de olusturacaktır" dedi. Tunzm Stratejı ve Araştuma Merkezi Başkanı Hüseyin Baraner de mart ayın- da açılacak olan dünyanın en büyük tu- rizm fuarlan niteliğindeki, Berlin'deki ITB ve Moskova'daki MTTT ruarlanna, Türkturizmcilerinin çıkarmayapmasuun önemli bir atak olduğunu söyledi. Fuarlann yanı sıra televizyon ve radyo gibi çeşitli yayın organlanyla atağın des- teklenmesini isteyen Baraner, "Buralar- da Türtdye'nintatiliçin 'vazgeçilemeyen ülke' olduğunun anbühp vurgulanması otumhı sonuç vereceknrn dedı. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Nâzım Hikmet 'Dosyası'!.. O imdi, beş yıldızlı koca bir otelin yükseldiği, Oeski 'Taşlık'ta (Maçka); o yıllar, savruk ve bakımsız bir kır kahvesi vardı; Boğaz'ın ve Mar- mara'nın olanca maviliğini, uzak Çamlıca'nın zengin yeşilliğini kucaklamış, bir kahve! Gün'le (Gün Togay, hanidir Budapeşte'de yaşıyor) orada konuşurduk: 50'li yıllann başı, karar ve- rilmiş: Türkiye'de, 'Banşsever Hareketi' örgüt- lenecek; Paris'de başlatılmış 'Nâzım Hikmet'i Kurtarma Kampanyası', burada dayaygınlaş- tırılacak! önceki, 'Banş' dergisiyle ilk adımını atıyor; sonrakinin, ağırlığı lstanbul YüksekTah- sil Gençlik Derneği'nin (İYTGD) omuzlarında; hepitopu, biravuç 'Sosyalizm Fedaisı'!.. Barış'a dolaylı bir katkım oluyor; Gün (Togay) Nâzım'la ilgili yazı istedi; tereddütsüz yazıp verdim; der- gide imzamla yayımlıyorlar ('Mavi Gözlü Dev'); imzamla deyişim boşuna mı, yanlış aklımda kal- madıysa, benimkinden başka imzalı yazı yoktu; çünkü bu bir suç! 'Mavi Hareketi' yıllannda, beni 'Moskova'nın ajanı olmakla suçlayacak, Irkçı/Turancı 'Türk Sanatı' dergisinin, kullandığı şaşmaz 'belge', Nâzım'ın tahliyesi için yazdığım o yazıdır; sö- zün gelişi, şu satırları kaleme almış olmam! "...Nâzım Hikmet'i sevmek ko/ay değildir; çünkü onu sevmek, bir vatanı sevmek gibidır: kendisini müdafaa etmelisiniz, onun için çarpış- malısınız; onu hissetmeli, yaşamalısınız!.." "...Nâzım Hikmet açlık grevi yapıyor veya yapmadı, mühim olan bu mudur? Hayır, ben- ce değil! Mühim olan on üç yıllık haksız çilesin- den sonra, milletler ve kıt'alar arası bir şöhret olan Nâzım Hikmet'/n; ve bilhassa onun gibi, manevi kaabiliyetleri gayet sıhhatlı biradamın, açlık grevi yapmaya karar verebilmesidir; ken- disini adeta buna mecbur hissetmesidir; ağır olan, kahredici olan budur!.." Birde 'çağrı' yapmışım, demişim ki: "...Nâzım Hikmet'/n kurtulması bahsınde, hepimize, bo- yumuza göre mes'ûliyetlerdüşüyor. Bu mes'ûli- yetlerden kon\rnamak, vicdanımızın ve hakika- tın emrettiğiniyapmak vazifesi karşısındayız. Bir adamı öldürmek acı ve feci bir şeydir. Fakat, kendisini öldürmek isteyen biradamın, ölümün- de hazır bulunmak!.. Bütün insanlık, kendi so- yunun bir evladı olan Nâzım Hikmet'/e övünür dururken, biz onun dört duvar arasında, hasta ve yalnız ölmesi karşısında, elimizi kolumuzu bağlayıp, susamayız!.." (Banş, Mayıs 1950) Şimdi, dikkat isterim: tarih, yani Mayıs 1950, ülkemizde 'Milli Şef totaliterliğinin seçimleri kaybedip, iktidarı, 'hürriyet ve refah' vaad eden Demokrat Parti'ye bıraktığı tarihtir; bu durum- da acaba, 'Banş' dergisinin teşebbüsü, ne gibi bir sonuç vermişti? Derginin kapatılması, Ba- rışseverler'in 'derbest' edilip, mahkemeye sevkedilerek, mahkûmiyeti: İYTGD'nin, Nâ- zım'ı kurtarmak amacıyla, 'Çiçek Palas'da toplantı düzenlediği için, 'derdest edilip', mahkemeye sevkedilerek, mahkûmiyeti ve kapatılması! Nâzım'ı ne kadar çok sevdikleri(!) belli olmu- yor mu? Ne taraf ın, adamı? Sevmekten geçtim, tanımazlardı da! Çoğu onun şiirlerinden, ya da karıştığı bu ko- münist 'komplosu'ndan yartığını sanıyor; yay- gın söylem, şu: "...canım şairliğine diyecekyok ama, şu fikirleri olmasa!.." lyi de kim şairliğini doğru dürüst eline alıp, tahlil etmiş, hiç kimse! 'Sosyalist Sol'da bile bugün dahi Nâzım Hik- met'in 'poetikasını'; a/ Fütürist/Konstrükti- vistdöneminde;b/1938/1950 arasında, klâ- sikTürk şiiriyle içten bağlı olarak geliştiği dö- nemde; c/ yurtdışına çıktıktan sonraki, 'gur- bet şiirleri' döneminde, büyütecin altına ya- tırıp derinlemesine, kimse incelememiştir. Nâzım'ın, şair olarak da, insan olarak da büyük talihsizliği, süreklı olarak ön/kabul ve ön/yargı- ların 'kurbanı' olması: düşünebiliyor musunuz, onu 'Moskof Ajanı' diyeyere batırdıkları sırada; Komintern'ın dergisı Rundschau'da, -üstelik 'yoldaşlarının' yazdığı-yergılerçıkıyor; Şair, 'An- kara'nın Adamı' olmakla suçlanıyordu: TKP onu, çoktan dışlamıştı! O ağır, her inceleyeni isyan ettiren dava dos- yası, bir 'Komunıstlık Dosyası' değildı ki! Bir 'Taktîb-i Hükümet' dosyası tdi: yâni Nâzım, 'Do- nanma'yı ısyana tahrik etmiş', amacı 'hükümet darbesi' ımış! Donanma 'irtibatı', o tarihte bah- rıye çavuşu olan, Kemal Tahir'in kardeşi Nuri Tahir'le kuruluyor; suçun 'subut delâili' ise, onun, pazar iznine çıktığında, -Nâzım'ın da gel- diği- Kemal Tahir'in evinden, okumak amacıy- la gemiye (Yavuz'a) taşıdığı, romanlar! Olayın, Gâzi'nın ölümünden sonrasıyla ilgili, bir 'iktidar fınldağı' olduğuna, çok sonra ihtimal verilebilmiştir: Gâzi'nın oleceğıni, yakın çevresi, 1935'ten itibaren biliyordu; Mareşal Fevzi Çak- mak, onun görevden aldığı 'menkûb' Ismet Pa- şa'yı, yerine oturtmak niyetınde imış; buna kar- şı, Gâzi yandaşı iki bakan, Tevfik Rüştü Aras ve Şükrü Kaya daha Müdafaa-i Hukuk öğretisi- ne yakın, daha 'solcu', daha SSCB yandaşı bir hükümet hesabı içindedirler: o yüzden 'Sosya- list Sol' ile 'temas aranıyor', Şevket Süreyya vasıtasıyla, Nâzım'la görüşülecek ve destek -ve 'işbirliğı'- ıstenecektir; Mareşal'in Nâzım'aödet- tiği ağır bedelin nedeni budur; Şükrü Kaya, 'nis- yan' kuyusuna atılmak'la, Tevtİk Rüştü, Lond- ra 'büyükelçiliği'ne 'sürülmekle', yakayı kurtar- mıştır. (Bkz. Şevket Süreyya ve Abidin Nesimi) Olur mu olur!.. i ^ o v y e t Parantezi1 kapanalı, on yıl oldu; Is- ^Jmet Paşa'nın Cumhurbaşkanlığı'na seçil- mesı, altmış yıllık olay, durum hâlâ yeterince ay- dınlatılmış değildir; sözün gelişi, o seçim sıra- sında, Birinci Ordu Kumandanı Fahrettin Pa- şa'nın (Altay), Meclis'te Mareşal'in locasında oturup oturmadığı; halk arasında yayıldığı gibi, Muhafız Alayı'nın, TBMM bınasını kuşatıp ku- şatmadığı, netliğe kavuşturulamamıştır. Bunlar aydınlığa çıkmadıkça, Nâzım Hikmet Dosya- sı: dün onu yerin dibine batırmakla iftihar eden; bugün ise yüzüncü yaşı kutlanıyor di- ye, yere göğe koyamayan; ikiyüzlü bir me- dia'nın, zil takıp oynamasıyla tatlıya bağla- nıp, kapatılamaz! Niye birileri çıkıp da Nâzım Hikmet'in Sov- yetler'de öğrenim görmesıne (KUTV): hayatını hıçe sayarcasına, komünistliğine sahip çıkma- sına rağmen; neden TKP'den 'atıldığını', Komin- tern 'neşriyatında', onun ve 'yoldaşlarının', ni- çin 'hain' ılan edildiğini, araştırmıyor? Sakın, Şevket Süreyya bey üzerinden, 'komünistliği- nin', Mustafa Suphi'ye; onun üzerinden de Sul- tan Galiyef'e kadar, 'uzanışından' olmasın? Olur mu olur! e-mail:tilahanfö isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle