Katalog

21 OCAK 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Notre Dame de Sion 146 yaşında • İstanbul Haber Servisi - Notre Dame de Sıon Fransız Lisesi 146. kuruluş yılını kutladı. Notre Dame de Sıon Mezunları Derneği tarafından hazırlanan programı, dernek yönetim kurulu başkanı Lale Murtezaoğlu sundu. Törene, Fransa Başkonsolosu Jean-François Bouffandeau, Fransa Kültür Ataşesi Jean-Pierre Debaere, Fransa Konsül Yardımcısı Marie-Helene Leroy da katıldı. Aralannda Devlet Tiyatrolan Sanat Yönetmeni Leyla Tecer, tiyatro sanatçısı Füsun Erbulak, eczacı ve yazar Tomris Alpay ve piyanist Nükte Uğurel'in de bulunduğu 25'inci, 40'ıncı ve 50'nci yıl mezunlanna plaket verildi. Barka kritik, Erbil iyi • İstanbul Haber Servisi - Beynindeki damar tıkanıklığı nedeniyle Marmara Cniversitesi (MÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat edilen, istanbul Teknik Üniversitesi (tTÜ) Avrasya Yer Bılımleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Barka "nın "'ağır koma" durumunda, bir degişıklik ohnadığı belirtildi. Bulantı, kusma, hafıf şuur bulanıklığı nedeniyle Alman Hastanesi'ne kaldınlan tiyatro sanatçısı, şovmen Mehmet Ali Erbil'in dururnunun ise her geçen gün iyiye gittiği öğrenildi. __^ ____^ 'Afgan doktorlan eğîteceğiz' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Afganıstan'a yapılacak yardımlar çerçevesinde bu ülkede incelemelerde bulunan, Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Uluslararası Çocuk Sağlığı Merkezi Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramacı ile Hacettepe Cniversitesi doktorlanndan oluşan heyet dün basın toplantısı ile ziyaretlerinın sonuçlannı açıkladı. Doğramacı. Türkiye'nin Afgan doktor ve sağlık personelinin eğitimini üstleneceğini söyledi. Doğramacı, Kâbil'deki Atatürk Çocuk Hastanesi bahçesine, tüm sağlık kuruluşlannın kan tahlil ve laboratuvar hizmetlerini karşılayacak bir merkezin de Türkiye tarafından yaptınlacağını açıkladı. Sepvis işletmecileri seçimi • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Servis Işletmecilerinin 4. genel kurulu dün yapıldı. istanbul Valiliği tarafından getirilen okul servisleriyle ilgili ihale zorunluluğuna üyeler büyük tepki gösterdi. Içerenköy Başak Düğün Salonu'nda yapılan genel kurulda başkanlıga Musa Çakrak seçildi. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk PLANET OF THEAPES &«;» - İNSANLAR BİZİ YANLIŞ TANITMAĞA ÇALIŞIYORLAR - BİZ ONLAR GİBİ VAHŞİ DEĞİLİZ.. 11 kamyon, 5 yolcu otobüsü, 3 özel araç, 1 minibüs birbirine girdi ZincirlemeölümYart HaberJeri Servisi - Afyon-Uşak karayolunun 11. kilometresinde dün saat 03.30 sıralannda meydana gelen trafik kazasında, 11 kamyon. 5 yolcu otobüsü, 3 özel araç. 1 minibüs birbirine girdi. Gece geç saatlerde başlayan kar yağışı ve buzlanma nedeniyle meydana gelen kazada 16 kişı yaralandı. Yaralılardan bazılan kurtarma ekiplerinin 6 saatlik çahşması sonucunda araçlardan çıkanlabildi. Afyon-Sandıklı karayolunda meydana gelen başka bir zincirleme kazada da bir TIR, otomobil \e kamyon birbirine girdi. Kazada kamyon sürücüsü Orhan Yanık yaşamını yitirirken Mehmet Şirindemir ve Yümaz Kuthı yaralandı. Izmir ve IstanbuFda meydana gelen kazalar ise 1 kişinin ölümüne, 13 kişinin yaralanmasma neden oldu. Afyon - Sandıkh karayolunda meydana gelen kazada bir TIR, otomobil ve kamyon birbirine girdi Kazada kamyon sürücüsü Orhan Yanık yaşamını yitirdL(AA) Kazalara önlem genelgesi ANKARA (Cumhoriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Rüşfü Kazım Yücelen. valilıklere gönderdiği genel- gede. trafik kurallan konusunda bir dizi uyanda bu- lunarak önlemler alınmasmı istedi. Yücelen, kural- lara uymayan yayalar hakkmda yasal işlem yapıla- cağını belırtti. Yücelen'ın valilıklere gönderdiği ge- nelgede bazı trafik zabıtalannın da kurallan ihlal et- tiğine dıkkat çekıldi. 2000 yılındaki kazalann yüzde 2.49'unun yaya kusurlan sonucu oluştuğunu ve 12 bin 230 yaya hakkında ceza uygulandığını anlatan Yü- celen, Antalya, Edıme, istanbul. Izmir, Kocaeli ve Ma- latya dışındaki kentlerde yayalar hakkında hiçbir iş- lem yapılmadığını belirtti. Genelgede özellikle tra- fik kurallanna uyulmaması durumunda karşılaşıla- bilecek risklerle ilgili olarak yurttaşlann bilgilendi- rilmesi istendi. Genelgede, eğitim kampanyalan ile emniyet kemeri kuüanımının yüzde 90'm üzerine çı- kanlmasının hedeflendiğı ifade edildi. Görevlilenn özellikle kavşaklarda daha dikkatli ol- malan istenen genelgede, alkollü araç kullanmanın önlenmesi amacıyla değişik yer \e zamanlarda şok uygulamalar yapılacağı vurgulandı. Etekten sıkılan bayan kamu çalışanlan mağazalan doldurdu Pantolon satışında patlaıııa ANKARA(AA)-Kamuda çalışan bayan personelin yıllardan beri en bü- yük şikâyet konusu olan pantolon ya- sağının kaldınlması, konfeksiyoncu- lann işine yaradı. Yasağın kaldınlmasının ardından pantolon satışlan artarken etek sa- tışları neredeyse durma noktasına geldi. Ankara'daki bazı mağazalar- da yaptığımız araştırmaya göre pan- tolon yasağının kalkmasının ardın- dan kamuda çalışan bayanlann bü- yük kısmı konfeksiyonculan dol- durdu. Yıllardır yasağın kalmasını dört gözle bekleyen bayanlann bü- yük çoğunlugunun birden fazla pan- tolon aldıklan belirlendi. Daha çok siyah, lacivert ve kahverengi ile kla- sik kesimli pantolonlan tercih eden bayanlar, en çok 38,40 ve 42 beden pantolon satın alıyor. Konu ile ilgi- li bilgi veren mağaza yetkilileri şun- lan söylediler: Entree Mağazası Koordinatörü Nuray Topal Yusufoğlu: u Yasağm kaldmbnasmdan sonra pantolon sa- oşlanndakesinlildecok büyük birar- bş oldu. Bu artış en az yüzde 60'lar civannda. Daha önce etekü takmüar saün aimırken şimdi pantolonlu ta- kunlar ile tek pantolonlara rağbet edffiyor." Ekol Mağazalan Izmir Caddesi Şubesi Müdürü Çiğdem Serengül: "Yasağın kalkmasından sonra ade- ta etek satamıyoruz. Pantolon sauş- lan yüzde 80 aros gösterdl" Mine Mağazası Ankara Genel MüdürüRızaAkalm: "Pantolon sa- tışlan etek sanşlanmn çok önüne geçtL Bayanlar daha çok tek panto- lon ahyor. Bayanlann tercih ettiği renlder arasmda siyah, lativert, kah- verengl fiıme ve klasik kesimli kahn kumaşlı pantolonlar başı çekiyor." Türkerler Mağazası Bayan Reyo- nu Sorumlusu Gülay Şener: "Aıiış- lardayüzde 80 arbşvar. Dahaçok tek pantolon satryoruz. Terziler de son günlerde daha çok pantolon sipari- şi aldıklannı bildirdıler. Deprem teşekkürü Boğaziçi Üniversitesi kandilli Rasathanesi ve Deprem Araşürma Enstitüsü ile Türker İnanoğlu Yakn Sincma Televizyon Eğitim Merkea'nin. kamuovunda deprem bi- lincinin oluşturulması amacıyla hazıriadıklan televizyon programlannadestekveren kişi vekurumlarateşekkürbel- geleri dün törenle verildi. Törende konuşan Prof. Dr. Ah- nıet Mete Işıkara "Deprem Bilinci" eğitim programlan- nın tele\i/\on kanallannda geç saatlerde >a>ımlanmasını eleşördi. Işıkara,ANAPGeneİ Başkan \ anlımetsı Ediz Hun. sanatçılar Demet Akbağ. Perran Kutman. VIüjdat Gezen, Zeki Alasya, Erol Günavdın. Haldun Dormen ve Miişfık Kenter Ue Omurilik Feİçlileri Derneği Y önetim Kurulu üyesi Semra Çetinkaya'ya teşekkür belgelerini sundu. AYDINLANMA EMRE KONGAB BasaeinZapl] ve Berftı Duvarı'mn Yıkılışı Bu birtarih yazısı değildır. Bu son derece güncel bir yazıdır. Sakın "Başbakan Amenka'dan yeni döndü, Ban- kalarYasası gündemde, dolardüşûyor, Afganistan'da savaş var, Türkiye'de ve dünyadayeryerinden oynu- yor, Emre Kongar da tutmuş bize tarih yazısı yazı- yor" demeyıniz. Bu yazı dünyada ve Türkiye'de olup bitenleri irde- lemeye ve anlamaya yönelik, son derece güncel bir yazıdır. Şöyle bir geriye bakryorum da, bugüne dek anlaşıl- mamaya ve anlaşılmadığımdan dolayı da küçümsen- meye. itilıp kakılmaya alıştığım bir düşünce çizgısı sürdürmüşüm. Bu nedenle bu yazıyı da kımsenin ciddiye almama- sı benı üzmeyecek. Bu yazı, 1968'lerde "Biz toplumsal dinamıtın fitili- yiz" diye Türkiye'yı kurtarmaya yonelık olarak eyleme geçen ve hem Türkıye'ye faşıst mudahaleleri getıre- rek onu yıllarca gerı göturen hem de kendi yaşamla- rını yitiren gençlere, Soğuk Savaş'ın egemenhğini ve bu çerçevede yaptıklarının anlamsızlığını anlatmaya yonelık başansız çabalanm kadar günceldir. Bu yazı, türban eylemcısı gençlere bu kez Soğuk Savaş'ın bittığını ve yaptıklannın bu çerçevedekı an- lamsızlığını aktarmaya çalıştığım bugunlerdeki çaba- lanm kadar günceldir. Neyse. dıkkat çekmek ıçın yaptığım bu girişin on- ce kendıme acımaya ve acmdırmaya, sonra da "Sen demiştim" megalomanısınedönuşmesıne, ne zama- nım uygun, ne de bu sutundakı yerim. O nedenle lise argosuyla, "kafadan" konuya gırıyorum: Ey okur, 1789'da Bastille'in zaptı ne idiyse, ondan tam iki yüz yıl sonra Berlın Duvarı'mn 1989'da yık.ıl- ması da aynı şeydır. Biliyorsunuz, Bastille'in zapt, Fransız Devrimi'nın baş- langıcı sayıldı tarihçiler tarafından. Fransız Devrimi ise ınsanlık tanhinin ikinci büyük dö- nüşümü olan Endüstrı Devnmi'nin bir patlamasıydı. Şimdi benim söylediğım şu: Insanlık, Tanm ve Endustn Devrımlen'nden sonra ta- rıhinin uçüncü büyuk devrimıni, Iletişim-Bilışım Dev- rimi'ni yaşıyor. Bu devrimin başlangıç tarihı ise sımgesel olarak, Bas- tille'in zaptından tam iki yuz yıl sonra, Bertin Duvan'nın yıkıldığı 1989 yılıdır. Çünkü Berlin Duvarı'mn yıkıhşının simgelediği Sov- yetler Bırliği'nin 1991 'de dağılışı ve Soğuk Savaş'ın bi- tişi. aslında insanlığın yaşamaya başladığı Iletışim-Bi- lişim Devrimı'nin kaçınılmaz bir sonucuydu. Tarım Devrimi'nın ıdeolojısi tektanrılı dinler, devlet yapısı ise din-tanm ımparatorluklan ıdi. Endüstrı Devrimi'nın ıdeolojısi millıyetçilık, devlet yapısı ise ulus-devletlerdı. Iletışım-Bilışım Devrimi'nin ıdeolojısi henüz oluşu- yor. Tabii her ıdeoloji gıbı köklerini geçmışten alıyor ve geleceğin filizlerine gore biçimlenıyor, daha doğrusu biçimlenecek. Ben bu ıdeolojinin "temel insan hak ve özgüriükle- rine dayalı, katılımcı demokrasi" olacağına inanıyo- rum. Nasıl Endüstri Devrimi'nin ideolojisi olan mıllıyetçi- lik, Tanm Devrimi'nin ideolojisi olan tektannlı dinleri yok etmediyse, onlann üzerine geldiyse, Iletışim-Bilişım Dev- rimi'nin ideolojisi de tektanrılı dinleri ve milliyetçilık ideolojılerini yok etmeyecek ama onlann üzerine ge- lecek. Devlet yapısı ise henuz belli değil. Ama ulus devlet modelinın zorlandığı açık. Unutmayalım, Endustn Devrimi'nin ideolojisi oian mil- liyetçihğın bir kolu faşizme dönüşmüş, bir etkısı diya- lektik biçimde milliyetçilığı reddeden Sovyet modeli- ne yol açmış ve sonunda ana eğilımi, demokratik ve laik, hukuk devletı modeline donuşmüştü. Yeni dönem- deki ideolojik gelişmeler ve devlet yapılan da aynı çal- kantılarla karşı karşıya kalacaktır. Ecevit'in Amerıka gezısıne de, yeni banka kurtar- ma operasyonuna da, Afganıstan savaşına da bu göz- le bakmalı. ilerde Ingilızce yazan tarihçiler ve toplumbılimciler, Berlin Duvan'nın yıkılması ile Bastille'in zaptını aynı sim- gesel anlamda kullanacaklar. Berlin Duvan'nın yıkılmasını yeni bir çağın, lletişim- Bılişim Devrimi çağının başlangıcı olarak kabul ede- cekler. O zaman azgelişmiş bir ulkedekı azgelışmiş birtop- lumbilimcınin bu yazısını kimse anımsamayacak. Ama olsun, kendı tarih bilıncim bana yeter. www.kongar.org Yüksekögretim görenler gizliyor 100 kadından 97'si şiddetgörüyor ANKARA(AA)-Tür- kiye'de her 100 kadın- dan 97'sinin, en az bir kez eşinden, babasından ya da yakınlanndan şid- det gördüğü belirtildi. Kadın Dayanışma Vakn'nın araştırmalan- na göre, kadınlar aile içindeki şiddetle başa çıkmakta zorlanırken yüzde 20'si silah, bıçak, makas gibi tehlikeli alet- lerle tehdit altında yaşa- mını sürdürüyor. Eğitim ve gelir sevıyesi düşük ai- lelerde şiddet çok daha yoğun yaşanırken üni- versite mezunu kadın- larda da durum farklı de- ğil. Yükseköğrenim gö- ren kadınlar, onurmese- lesi yaparak ve kariyer- lerini dikkate alarak, ya- şadıklan şıddeti sakla- ma yolunu tercih ediyor- lar. Sosyal maliyeti çok yüksek olan aile içi şid- dette, üniversite mezu- nu kadınlann yüzde 23 'ü fiziksel ve sözel şiddet yaşıyor, yüzde 7İ'i de ekonomik ve cinsel şid- dete maruz kalıyor. Ka- dınlann yüzde 20-22'si eşler arası cinsel taciz ile karşı karşıya kalırken yüzde 18"i de istekleri dışında, eşleri tarafından cinsel ilişkiye zorlanı- yor. Her 5 kadından 1 "ine kocası tecavüz ediyor. Anketlere göre, erkek- lerin yüzde 35'i, eşleri- ne şiddet uyguladıklan- nı kabul ediyor. Şiddete uğrayan kadınlar ise şid- deti ya kaderi olarak gö- rüyor ya da sessiz kalı- yorveya sorunlannı ken- di içerisinde ya da yakın arkadaşlanyla dertleşe- rek çözmeye çalışıyor. Şiddet gören kadınlar, da\Tanış bozukluğu gös- teriyorlar. Kendilerine olan özgüvenlerini yiti- ren kadınlar, gördükleri şiddeû çocuklanna uygu- luyorlar. Bu arada şid- det gören çocuklarda ile- ride, kendi evlerinde şid- det uygulamaktan geri kalmıyor.