Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2002 PERŞEMBE
HABERLER
Balkaner ve
Bdz'e dava
• kanbul Haber Servisi
- Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na
devredilen Yurtbank'ın
eski sahibi Ali Avni
Balkaner ve bankanın
eski yönetim kurulu
üyesi Süleyman Ekiz
hakkında fnterbank,
Bankekspres ve thlas
Finans Kurumu ile
yapılan karşılıklı kredi
işlemlerinde
"dolandıncılık" suçunu
işledikleri iddiasıyla
dava açıldı.
îddianamede, sanıklann
Interbank, Bankekspres
ve Üılas Finans Kurumu
ile yapılan karşılıklı
kredilendirme işlemJeri
sırasında bankanın
dolandınldığı. bankadan
"Korkmaz Yiğit
Grubu", "Çağlar
Grubu" ve "Ihlas
Grubu"na verilen
kredilerle aynı mıktar ve
tarihlerde "Balkaner
Grubu" 3 şirkete kredi
alındığı kaydedildi.
KfflçbalığT
operasyonu
• Istanbul Haber Servisi
- Ziraat Bankası ile
birleştirilen Türkiye
Emlak Bankası 'ndan
"usulsüz krediler
verildiği" iddiasına
ilişkin yürütülen
soruşturma kapsamında,
bankanın eski Yönetim
Kurulu Üyesi Nejat
Başar savcılıkta ifade
verdi. Şişli Adliyesi'ne
saat 16.40 sıralannda
gelen Nejat Başar'ın
ifadesi, "zimmet"
suçundan 39 kişi
hakkındaki soruşturmayı
yürüten Şişli Cumhuriyet
Savcısı Altan Gûnaydın
tarafından yaklaşık
yanm saatte alındı.
Başar daha sonra adliye
binasından aynldı.
TUMTİS'te
oözaltılar
• Istanbul Haber Servisi
- Türkiye Motorlu Taşıt
Işçileri Sendıkası
(TÜMTİS), işçilerin
sendikal mücadele
verdikleri için gözaltına
alınmasını protesto etti.
TÜMTÎS Ankara Şube
Başkanı'nın yanı sıra iki
yöneticiyle 9 üyenin
haksız yere gözaltına
alındığını belirten Genel
Başkan Sabri Topçu,
konfederasyonlardan
örgûtlenme özgürlüğüne
müdahalelerle
ilgilenmelerini istedi.
Bahçeli'ye Türk
kuruftayı sorusu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP'den ihraç edilen
tçel Bağımsız
Milletvekili Ali Gûngör,
Türk Dünyası Kurultayı
için Tanıtma Fonu'ndan
kaynak aktarmaması
nedeniyle MHP lideri
Devlet Bahçeli'nin sözlü
olarak yanıtlaması
istemiyle soru önergesi
verdi. Başbakanlık
Tanıtma Fonu'ndan
1999-2001 yıllannda
hangi kişi, kuruluş ve
faaliyetlere hangi
miktarlarda kaynak
aktanldığını soran
Güngör, "Tanıtma
Fonu'na yapılan
başvurulardan cevap
verilmeyen veya
olumsuz cevap verilen
talepler olmuş mudur?
tktidannız döneminde
fonda ne kadar kaynak
birikmiştir ve bunlann
ne kadan kullanılmıştır"
sorulanru yöneltti.
Düzeltme
Gazetemizin 8 Ocak 2002
tarihinde çıkan Kılıçbalığı
operasyonu ile ilgili haber-
de. gözaltına alındığı belirti-
len Mehmet Tokdemir, Gazi
Yıldızhan, Kemal Topkara,
Selçuk Yengin ile Şeref Tu-
zal'ın operasyonla bir ilgisi-
nin olmadığı belirtildi. Söz
konusu kişilerin avukatı tsmi-
han Yengin yapuğı açıklama-
da, müvekkillerinin, Mini-
büsçüler Esnaf Odası Başka-
nı ve üyelerinin tstanbul
DGM'de "çıkar amaçlı suç
örgütü kurmak" suçundan
tutuklu olarak yargılandığı
dava kapsamında gözaltına
alındığını ifade etti.
Nâzım'ın 100. doğum günüiçin düzenlenen törene >üzlerce sevenikatddı
Anılmak güzel şey kardeşim
• Baştarafı 1. Sayfada
devamediyordu...
Müzik ve şilr
Heyecanımı yatıştınp, sizle-
re geceyi anlatmalıyım:
Işıklar söndü, millet soluğu-
nu tuttu (millet dediğim izleyi-
cilerin yansı Türk, yansı Ingi-
liz). Sahnede spot ışığın aydın-
lattığı iki müzisyen sanki bir
"oyun"a başladı. Biri, minicik,
ufacık, tefecik, ağırlığı olma-
yan bir tüy gibi "uçuyordu".
Akordeonunu kucakİamış, san-
ki bir kız çocuğu (Karberine
Toy)_ Öteki uzun beyaz saçla-
n, uzun beyaz sakalıyla bin ya-
şında bir dede: Kemancı HeK
mut Scholz. tkısı müzıkleriyle.
danslanyla, soru yanıtlanyla,
Anadolu'nun bozkırlanndan,
Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan
estirdikleri rüzgârla bizi yol-
culuğa hazır ettiler, "oyvaaF
buyur ettiler. Onlara katılma-
mamız imkânsızdı.
Rfflm hlç düşmedl
Gecenin sunucusu Rebecca
Lenkiewicz (National Theater
oyuncusu ve yazar) Nâzım'ın
yaşamını ve yaşamından, dü-
şüncelerinden yola çıkarak şi-
irlerini anlatırken sahnede beş
tiyatro sanatçısı ve yedi mü-
zdsyen, yerlerini almıştı bile.
Programm bu ilk bölümü
baştan sona Ingilizceydi. Ve
bir pinpon topu gibi hiç aksa-
madan, ritim bir an olsun düş-
meden, ses, söz, duygu ve dü-
şünce ağızdan ağza, elden ele,
yürekten yüreğe geçip durdu.
Şiirleri yorumlayan beş sanat-
çının biri Türktü. Haluk Bügi-
ner (Onu tanıtmama gerek yok).
JuMeChristie (yıllann oyuncu-
su, ünüyle orantısız alçakgönül-
lü. Nâzım Hikmet hayranlığı es-
kilere dayanıyor). MkrkRytan-
ce(80'li yıllann ünlü Hamlet'i.
Shakespeare Globe Tiyatro-
su'nun sanat yönetmeni). Ad-
rian Mitchefl (şair, tiyatro çe-
virmeni). Femi£Infowoza(Ni-
jeryah aktör). Beşi de mükem-
meldi. Paslaşmalan, disiplinle-
ri, dakiklikleri, birbirlerini kol-
lamalan, duygu birikimleri eş-
sizdi.
J. Christie özellikle "Yaşama-
ya Dair" şiirlerinde duyarhlı-
ğın doruklannı yaşattı.
M. Rylance'ın "saat 4 yok-
sun, saat5gene yok, 6,7,8-" di-
ye Çankın Hapishanesi'nden
Onlara, kemanıyla CahitBay-
latv, uduyla Fash sanatçı Hassan
Erraji,pıyanoyla MarkBousk.
sazıyla Caner Şahin eşlik edi-
yordu.
Yine bu ilk bölümde, Kha-
çatura PiKkian ın seslendırdi-
ği "KanadanGümüş'' (Mesut
Cemil bestesi) ve Ganalı, Na-
tional Opera sanatçısı mezzo-
Londra'da düzenlenen törende tiyatro sanatçısı Genco Erkal, Na-
zun'm şiirierinden deriediği yirmi dakikabk bir kolaj sundu.
seslenirken yokluk en somuta
dönüşüyordu.
Nijeryalı aktör Elufovvoju,
Arrika fıziğinin, antiemperya-
lıst öfkesini "Taranta Babu'ya
Mektnptar''da haykınrken çok
etkileyiciydi.
Haluk Bilginer, her şiirde
hem Türk hem tngiliz hem de
çeşitli ülkelerin izleyicilerini
avucu içine alıyordu.
soprano Josephine Amank-
wan'ın söyiediği, yapıtlar müt-
hiş bir mutluluktu.
Memleketim...
Memleketlm...
Programın ıkıncı bölümün-
de, yazar Moris Farhi ve Nâ-
zım'ın şiirlerini Ingilizceye çe-
viren Richard McKane oku-
yacaktı şiirleri. Üsteük McKa-
ne, hem Türkçe hem Ingilizce
okuyacaktı.
Sunucunun "Bir şaire adan-
mş hiçbirşîr geces,şairinkendi
dflmdeoşiirlernıidinkmeden so-
na eremez" demesiyle, ortah-
ğı bir alkış tufanı kapladı. Da-
ha adı bile söylenmemişti ama
alkış dinmiyordu. Dinleyiciler,
NOTLAR...
i/ Queen Elizabeth Tîyat-
rosu'nda "NâzanHikmet 100
Yaşmda" gecesinde, iki Ingi-
lizce kitap saüşa sunuldu ve
kapışıldı. Biri, yeni yayımla-
nan "Beyondthe Wafe* - (Du-
varlann Ötesinde), Rnth
Christie, Richard McKane
ve Talat Hahnan'ın çevirile-
rinden oluşan şür seçkisı (An-
vil ve Yapı Kredi Yayınlan),
öteki Saime Göksu ve Ed-
ward Ttmms'in "Romantic
Communist" (Hurst+Com-
pany Yayını.)
• Londra'daki Nâzım ge-
cesine Türkiye Büyükelçisi ve
Başkonsolosu katılmadılar.
Ama elçilikte görevli 20 ka-
dar dıplomatın katüdığı be-
ürtildi.
• Programda daha önce-
den belirtildiği halde, Vanes-
sa Redgrsve ve Harold Piu-
ter geceye katılmadılar. Her
ikisi de çok istedikleri halde,
elde ohnayannedenlerle, has-
talanmalan nedeniyle kanla-
madıklannı belirtip üzüntü-
lerini bildirdiler. Önümüzde-
ki günlerde, bu kez de tngüiz
PEN Yazarlar Derneği, Lond-
ra 'da, Nâzım Hikmet üzerine
, bir toplantı düzenliyor.
sıranın GencoErkai'da olduğu-
nu anlamışlardı.
Genco Erkal, Nâzım Hik-
met'ten deriediği yirmi dakika-
lık bir kolaj sundu. Sahne'de
tek başmaydı ve tüm sahneyi
kaplıyordu. Sık sık aüaşlaria ke-
silen bu seçkide, neredeyse fi-
sıldayarak yorumladığı "Mem-
feketim- Memleketim" sözle-
ri bir düğüm olup boğazlan h-
kadı, koku olup genizleri yak-
u, gözyaşı olup, yanaklardan sü-
züldü.
Sonradan, çevremdeki tüm
Ingilizlere sordum, hepsi aynı
yamh verdiler: "Hayırtekke-
fime Türkçe bflmryonım. Evet,
söylemekistediğiberşeyianla-
dun." Genco Erkal, bın kişiyi
avucunun içine alıvermişti.
Muhteşemdi. Gece, Ganalı
mezzosopranonun Türkçe söy-
lediği Zülfü LivaneK bestesi
"Karh Kaym Ormanı" ve In-
gıliz Jenty Smith'ın söyiediği,
PfeteSeegâ-bestesi "IiOfcGirr
(Küçük Kız) şarkısıyla sona
ererken birkez daha Haluk Bil-
giner sahnedeydi. Bugüne dek
onu yalnız anadilinde izlemiş
ve büyülenmiş olan ben, mü-
kemmel Ingilizcesiyle îngiliz
izleyiciyle kurduğu sımsıcak
bağ ile ona bir kez daha hay-
ran oluyordum. Ve arkadaki
dev ekrandan Nâzun bize ba-
kıyordu. (Tüm göstenye eşlik
edendialanDenizJıanOzerdü-
zenlemişti.)
Ozlem brtmek bllmedl
AUoşlar, hasret, özlem, umut,
yolculuk bitmek bilmiyordu.
Gecenin sonunda, birçokla-
n gibi benim de içimden Meh-
met Ergen'e sanlıp öpmek ge-
liyordu. Mehmet Ergen kim
mi? Yıllardır Londra'da yaşa-
yan,tiyatrove opera yönetme-
ni, Arcola Tiyatrosu'nun kuru-
cusu, Bu geceyi tasarlayan, sah-
ne üstündeki akış metnini ya-
zan, sahneye koyan ve sağladı-
ğı uluslararası, geniş çaplı ka-
tılnnla bu geceyi gerçekleşti-
rendi. Elbet birçok kişiden ve
kuruluştan yardım, katkı, des-
tek almıştı. (Yazık ki tüm isim-
leri sayamıyorum ama işin
miman oydu.)
Memleketimden yola çdap
"Merhaba kâinata" uzanan
yolda, Queen Elizabeth Hall 'da,
o dilde ya da bu dilde, sah-
nedekiler ve salondaküer, her-
kes aynı duyguyu paylaşıyor-
du: "Yaşamak güzel şey kar-
KULTUR • SANAT (0313) 393 «9 7»
ÖLÜMÜANATÇININ
Oynayanlats Rozet Hubeş - Levent Öktem - Ercan Demırel
10-11-24-25-31 OCAK saat: 20.30
12-26 OCAK saat: 18.30
13 OCAK saat: 15.30
SES-1885 ORTAOYUNCULAR
Ferftan Şensoy'un
KÖKUBİTTİ
ZIKKIM ZULADA
DSP'li Kumcuoglundan cağri:
Boykot edip
hacca gitmeyin
SESSIZLIK
Vaıanı Franca Rame - Dario Fo
TOrkçaısl: Füsun Demirel
Y6n«tm: Mahmut Gökgöz
Oynayanlar: Yeşım Bozoğlu - Süreyya Güzel
18 OCAK saat: 20.30 / 19 OCAK saat: 18.30
20 OCAK saat:1 5.30
İ&İSVİÇREHASTANESİ H
(kr<^SanmYamda''\ Jj
Anton Çehov / Fertıan Şensoy
FİŞNE PAHÇESU
Cüldürü
Çanamba / 20:00
Fertvm Şensoy
FELEK BİR GÜN SALAKKEN
Pazartesi 20.00
t İMıs rerle-n: Ort^oyuneutar G*S«si 0 212 251 !• *S
VAKKOffAMALAR TAttMm, Su^diye. Alcmrrtcc-
lİSVİÇRE HASTANESİ "(krçdSanm Yanmb"
D0»LEII «İBKİ •A»UYOOOB(Ç.O.)
+ ÇOÇUK nıM tndNLta
MASAL MASAL İCİNDE
ramm: Sav*ı DINÇEL
S-HHMMÎOCJİK
Ernr 62ÇEUK
KtDt İ U PALYAÇO jÇJ).)
» I n n n ; Ertan OZgEÜK
&-12-13OCAK
HddunTAHEH
KOCAHIM KUBHAZ K A B I I (M.O) OYUMC«T*Kİ «II (Ç.O.)
: Ortnn ALXAYA Y6™Wl > M M $ «
130CW 9--2Î3OCAK
ÇIM »ABAHTA
YfcKMn. Uazlu- K1PER
9-10-11
f
2 '30CM
Pnt.Br Nurlan KAHADAİ
TEMBCL MEMI? (Ç."ÖT)
V M n - Muaatt ARSUN
S-12-13OCAK
CjngBftZEK
MEMNU
YS«ttn HaStfnALTlNER
S-10-M •2 13OCAK
ÇÖP CANAVAM (Ç.O.)
tratan CsngsOZEK
9-'2-'3OC*K
•uç vm c m
n 0WflAN~
nvuz
9-10-11 12-13 OCAK
WA. HOZAflT
ÜHtMİ FLÛT (Ç.O.)
Uyvi^ran - Sedr
1
EOOU
Tem««ı: C«1 DOĞAN
9-12-13 OCAK
KKNDİ OOK KUBBIMİZ
«ı:Enon UUJDAû
1ft-1
T
-l«-19-2O-23-2*-2S-26-27 OCAK
P E R Ş E M B E G U N L E R I INDIRIMLI HALK G U N Ü D U R .
OYÜN GUNLERf CARSAMBA M.OO (C Oı 20 30 PERŞEMBE: 20 30 CUMA.20.30
CUMARTFSI 1' 00 (C O >-!5 00 ?0 10 PA7AR 14 00 (C.O (18.30
KUCUK SAHNE
SADRİ ALİŞIK TİYATROSU
rezervasyonlarınızı kredi kartı ile yapabilirsiniz
DOLUNAY MtİLIA o ın e d i
Yazan: ROLF OLSEN / Çeviren: HALE KUNTAY
Yöneten: MERAY ÜLGEN
Dekor: SEMA OLGAÇ Kostüm: ÇOLPAN İLHAN
ÇOLPAN İLHAN/SELÇUK YÖNTEM
SERA Y SEVER / MEHMET ESEN
\ CUMA 20:30 / C.TESİ 15:30 - 20:30 / PAZAR 15:30
İGİŞE TEL: (0212) 292 39 19 - 20 Mdrialtsiktly8trosu@isbank.n«ttrl
RILETLER 5FHIR TIYATROLAR1 < f I F-HINDE SATISA SUNULMUSTUR
lA'iSVİÇRE HASTANESİ "GerçekSanattn Yamda"
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Türkiye, Os-
manh Imparatoriugu'ndan
kahna220yılhkElCihad
Kalesi'ni yıkarak yerine
otel ve iş merkezi kurma
girişımlennı başlatan Su-
udi Arabistan'a yapnnm
olasılıklannı tartışıyor.
DSP mületvekih Ertuğ-
rul Kumcuoğlu, her yıl
Suudi Arabistan Kralı
Fahd'ın daveriyle hacca
giden milletvekilleriyle
kamu görevülerinin bu yıl
boykot yapması karanrun
ahnması için TBMM Baş-
kanlığı'na başvurdu.
1 BELÇÎKA BASINI
Suudüer
Taleban'dan
farkh değil
BRÜKSEL(AA)-Belçi-
ka'nın yüksek tirajlı muha-
fazakâr gazetesi "La Libre
B e ^ u e " , Suudi Arabis-
tan'daki Ecyad Kalesi'nin
yıkıhnasma ilişkin haber ve
değerlendirmelere birinci
sayfasından geniş yer vere-
rek "önemli bir sembolün
imha edildiğini" yazdı.
"Mekke'deYıkiianKale-
Türkiye Şiddetle Protesto
Edjyvr" başlığını kullanan
gazete, kalenin, Osmanh tm-
paratorluğu'nun askeri gücü-
nü simgeleyen önemli sem-
bollerden biri olduğunu be-
ürtti. Suudi Arabistan yöne-
' timinin tavnnın, Taleban 'ın
tavnndan farkh ohnadığı gö-
rüşüne yerveren gazete, Tûr-
kiye'nin UNESCO'ya baş-
\Tirduğunu, ancak Suudi
Arabistan'ın kendi toprak-
lanndaki hiçbir tarihi eseri,
insanlık mirası olarak koru-
madığınıbelirtti.
1
TBMM Genel Kurulu,
dün Suudi Arabistan'a dö-
nük kınamayla açıldı.
TBMM Başkanvekih Mu-
ratSökmenoğta. evrensel
kültürmirasına dönûk soy-
kınm vahşeti yaşandığını
söyleyerek "SuudiyÖDeti-
mi, tarihi kinini kusmuş-
tur"dedi. Genel kurulda-
ki konuşmalarda ANAP
Genel Başkan Yarduncı-
sı BüJent Akarcabda "El
Cihat Kaksi'ni yıkan da
Afganistan'da bevkeOeri
yıkbran Usame bin Ladin
şbi Bin Ladin aiksmden-
dir" dedi.
Suudi Arabistan'da
yayımlanan Okaz ga-
zetesinin haberine gö-
re, Suudi Ehşişleri Ba-
kanlığı'ndan bir yet-
kili, "yıkrnı kararmm
Suudi Arabistan'ın
egemenüğry kflgflibir
konuoWuğunu" savu-
narak, "Tûrkiye'ııin
protestolannuı iç so-
runJannı ihraç etine
gihşinii oktuğunu" ile-
ri sürdü.
UNESCO
hesap sordu
Kalenin yıkıldıgı
yönündeki haberler
üzerine harekete ge-
çen UNESCO, Suudi
Arabistan nezdinde gi-
rişimde bulunarak Ri-
yad yönetiminden ko-
nu ile ilgili aynntıh
bügi istedi. UNESCO
Kültürden Sorumlu
Genel Müdür Yardım-
cısı MunirBouchena-
Id. Suudi Arabistan'uı
hiçbir eseri uluslara-
rası kültür varlıklan
koruma listesinde gös-
termediğini kaydetti.
Bouchenaki, kalenin
olduğu bölgeye bir he-
yetin gönderilebilece-
ğini duyurdu.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Anti Tekel Sol Söylem
BOTAŞ tekeldir, satın aldığı doğalgaza istedi-
ği miktarda kâr payı koyarak belediyeye satar.
Devlet de zaten tekeldir, gaz üzerine en yük-
sek vergiyi koyma hakkını kullanır.
Belediyeler? Onlar da tekeldir; yazın "Yeşil
enerji", "Şimdialsonraöde", "Şimdibağlat, kâr-
lı çık!" kampanyalanyla doğalgazı ucuz gibi su-
nar, arkasından, milyarlarca lira yatınm yaparak
kendini doğalgaza bağlamış halka kışın istedik-
leri fiyatla satar.
Bu ne utanmazlıktır, utanmazlığın ötesinde, ne
ahlâksızlıktır?
Kriz her şeyi dümdüz etmişken, yüzde 150'yi
bulan fıyat artışıyla halkın ümüğünü sıkmak, han-
gi tür vicdanın, hangi tür yönetim anlayışının,
hangi tür halka hizmet politikasının sesidir?
•••
Meclis, Cumhurbaşkanı Sezer'in, Meclis'in ka-
bul ettiği yasaları veya yasa değişikliklerini hal-
koyuna götürrne yetkisini sınırlama karan aldı.
Tek maddelik bu anayasa değişikliği ne za-
man gündeme getirildi?
Sezer'in, milletvekillerinin kendi maaşlannı Ge-
nelkurmay Başkanı maaşına endeksleyen kara-
nnı halkoylamasınagötürmek istemesinden son-
ra...
Bu durumu çocuğa anlatsanız, "milletvekille-
rinin intikam karan" der.
Meclis'in "yüksek"\iğine, "yûce"liğine bakın.
Veya, bu "yûce" ve "yüksek" Meclis'i, kendi ki-
şisel yararlan için kullanan milletvekillerine ve
partilere bakın.
Bu nasıl kamusal bir hizmet anlayışıdır?
Meclis veya milletvekilleri arsızlık yapmıyor
mu, tekel olma hakkını kötüye kullanmıyor mu?
Anayasanın kuvvetler aynlığı ilkesinin ruhuna
rahmet okumuyor mu?
Cumhurbaşkanı'nın siyaset kurumuna yöne-
lik haklı eleştirilerine karşı, yine tekelci bir saldı-
nyla yanrt vermiyor mu?
Gündemde, ayrıca, Cumhurbaşkanlığı'nın
"Meclis"\n yenilenmesine karar vermek, yüksek
yargı organlan mensuplannı ve üniversite rektör-
lerini atamak gibi anayasal haklannı budamak da
var.
Meclis, yani siyasiler, bütün yetkileri kendi el-
lerinde toplama ve diğer anayasal kurumlan süs
bltkist derekesine düşürme davranışı içinde.
Bunu ne zaman yapıyorlar?
Milletin gözünde büyüdükleri, ülkeyi refahata-
şıyarak büyük alkış aldıkları zamanda değil...
Tam tersine, ülkeyi ekonomik olarak batırdık-
lan ve ülkenin büyük özverilerle, çırpınarak, on-
lara rağmen bu bataktan kurtulmaya çahştığı bir
zamanda.
"Tekel'ci düşünce, milletvekillerine kumanda
ediyor.
Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır?
Bu demokrasi anlayışı mıdır, yoksa, demokra-
tik devletin en tabii yapılanndan, kurallanndan bi-
ri olan denetimden iyiden iyiye kaçmaya çalış-
mak mıdır?
•••
Tekelcilik, her yer ve alanda kötüdür. Antide-
mokratikliktir, halkın aleyhine işler.
Siyasal diktatöriük de tekelciliktir, bu nedenle
beğenilmez, istenmez, zaten ayakta duramaz ve
yıkılır gider.
Ekonomik hayatta malın fiyatını keyfi olarak
saptamak ve dayatmak da tekelciliktir. Bütün bu
kesimlerin felsefesinin dayandığı söylenen "Ser-
best piyasa ekonomisi', rekabet yoluyla daha
ucuz, daha kaliteli, daha iyi mal ve hizmeti sun-
mak değil midir?
Meclis'in "benyaptım oldu, ben istedim oldu,
ben karar verdim oldu" davranışı da tekelciliktir,
dolayısıyla bu davranışta "diktatöriük hevesle-
ri'nin izleri görülmez mi?
• • •
Ben,
• içinde doğrudan halkın bulunduğu;
• halkın her türiü çıkannın bütün tekelci dav-
ranışlara karşı doğrudan savunulduğu;
• tekelci bütün yaptınmları ve kararian -Mec-
lis'in yasalan dahil- hertüriü yargıya götürme hak-
kına sahip; gücünü tamamen anayasadan alan
• sivil bir "Tekel'ciliğe Karşı Kurum" oluşturul-
masından yanayım.
Bugünkü Rekabet Kurullan gibi kurullarda, bu
çatının uzmanlık organlan olarak çalışınrlar.
Daha demokratik bir toplum oluşturulmasına,
başka nasıl katkıda bulunacağız?
Sanınm sol artematif polrtikatar veya söy-
lemleroluşturmanın yolu da buralardan geçmek-
tedir...
obursali@cumhuriyet.com.tr.
Tek perdelik oyun
Rahşan Ecevit'ten
'Pülümür'de Aşk'
tstanbulHaber Servi-
9-Başbakan BütentEce-
vit'in eşi, DSP Genel
Başkan Yardımcısı Rah-
şan Ecevit, "1960'lar
Türkryesi'nden bir ke-
sh1nsunııkh]ğu''ve
tt
12
Martaskeridarbesi" dö-
neminde yaşanan bir ti-
yatro oyunu yazdı. "Pü-
Kimür'de Aşk" adlı kı-
tabın gelınnın. Pfilümfir
ve Çevre Köyieri Sosyal
Yardımlaşma Derne-
ği'ne bağışlanacağı be-
lirtildi.
Rahşan Ecevit'in Do-
ğan Kitap'tan yayımla-
nan ve bugün satışa su-
nulan tek perdelik oyu-
nunun yer aldığı "Pülû-
mür'de Aşk" adlı kitap-
ta, 12 Mart askeri darbe-
sinin arifesinde Anka-
ra'da, tek odalı bir polis
karakoiuna ısınmak için
sığman Pülümürlü ha-
mal Mustafa ve bir
AmeriJkalımn arabasını
yaktığını söyleyerek ka-
rakola teslim olan zen-
gin çocuğu devrimci Fa-
ruk'un öyküsü anlatıh-
yor. Bu acı öykü, iki in-
sanın acunasız üüce ger-
çeklerininhazuiadığı bir
trajedi sonucunda ortak
bir geçmişi paylaştıkla-
nnı anlamalanyla nok-
talanıyor.
Oyun, bu ülke için ne
yapmalı, nasıl yapmah
sorulanna yanıtlar an-
yor, yol gösteriyor. Tiyat-
ro oyunu kitapta "Do-
ğnhısa Baüfası, kenüisi
köylüsü, toprak ağası
marabasuöğretineniöğ-
rencisi, aydmıcahfli,sos-
yaHsti Makyavelistiyle
19601ar Türkrvesi'nden
bir kesit
w
sunuJuyor.