18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İKKB, Medeni Yasa'yı anlatacak • İstanbul Haber Servisi -IstanbulKadın Kuruluşlan Birliği (ÎKKB) yurttaşlann yeni Medeni Yasa'yı öğrenmeleri ve haklanru kullanmalan için "Medeni Kanunu Yeniden Öğrenmek tçin" başlığı altında bılgilendirme toplantılan başlattı. iKKB'den yapılan yazılı açıklamada, yeni Medeni Yasa'nın bugünden itibaren yürürlüğe girdiği aıumsatılarak yeni yasa ile aile içinde eşler arasındaİti eşitliğin yasal güvenceye kavuşturulduğu vurgulandı. Okuyan'dan yanş çağrısı • İstanbul Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, "Iş Güvencesi Yasa Tasansı"nın 2002 yılında parlamentonun desteğiyle yasaya dönüşeceğini belirterek aralannda özel hastanelerin de bulunduğu 1212 hastaneyi 2002'de hizmet yanşına davet etti. Hastanelerde oluşan kuyruklarda azalma olduğunu ve Türkiye'nin önemli illerinde bu oranın yan yanya azaldığını anlatan Okuyan, "Hiç kimsenin bunu küçümsemeye hakkı olduğunu düşünmüyorum" dedi. Yeğenini döverek•••••• ••• oMurdu • tstanbul Haber Servisi - Bahçeiievler'de, annesi ve babası ayn yaşadığı için amcasının baktığı 6 yaşındaki Sedat Öziç, yengesi tarafindan dövülerek öldürüldü. Gözaltına ahnan Kezban Öziç'in, ilk sorgusunda yeğenini dövdüğünü ve bu nedenle fenalaşhgını itiraf ettiği bildirildi. Öziç'in, yaramazlık yaptığı gerekçesiyle yeğenini daha önce de birçok kez dövdüğü anlaşıidı. Haliç'te çalışma yap&nıyor • tstanbul Haber Servisi - Haliç'teki akaryakıt sızıntısının temizlenmesi için fueloilin yoğunlaşması bekleniyor. II Çevre Müdürii Yavuz Çengel, 5 bin metrekarelik bir alanı kaplayan akaryakıt sızıntısının sadece bariyerlerle çevrili olan alanda çok az miktarda kaldığını belirterek riskli bir durumun söz konusu olmadıgını söyledi. Deniztemiz Derneği yöneticileri de akaryakıt sızıntısından, ekolojik sistemin önemli ölçüde zarar gördüğünü ifade ettiler. Kartal Cezaevfnde olay • tstanbul Haber Servisi - Turuklu bulunduklan Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ndeki koğuşlannı ateşe verdikleri için müşahede bölümüne alınan 3 travestiden biri, kendini jiletle yaraladı. Cezaevi revirine kaldınlan bu travesti, pansuman yapıldıktan sonra yeniden müşahede bölümüne alındı. Sahtedolar operasyonu • tstanbul Haber Servisi - Istanbul'da, yılbaşından sonra piyasaya sürüleceği beiirlenen 9 bin 802 adet sahtelOO'lükABD Dolan ele geçirildi. Olayla ilgili yakalanan Cevat Sapmaz adlı kişi tutuklandı. Sahte dolarlann, halen cezaevinde bulunan Türkıye'nin en önde gelen kalpazanlanndan biri olduğu öne sürülen Mustafa Çelebioğlu'na ait olduğu bildirildi. Komisyonda kabul edilen yasa tasansında, Sayıştay'ın çekinceleri dikkate alınmadı Kamu vakfina ihale yasaklansınSERTAÇEŞ ANKARA - IMF'nin dayatmasıyla, uzun pazarlıklar sonucu uzlaşma sagla- nan ve TBMM Baymcnrlık Komisyo- nu'nda kabul edilen îhale Yasa Tasan- sı'nda Sayıştay'ın uyanlan dikkate alın- madı. Sayıştayuzmanlanncahazırlanan ve komisyona sunulan raporda, proje fı- nansmanındaki dış kaynak miktanna li- mit konmaksızın, bütün ihalenin yasa- dan istisna tutulması eleştirildi. Tasan ile kamu kurumlannda oluşturulan va- kıflann kendi kurumlannın ihalelelen- ne girmesinin engellendiği anımsatılan raporda, bu tür vakıf, dernek, birlik ve bunlann fırmalanna genel anlamda iha- le yasağı getirihnesi istendi. Raporda, yaİdaşık maliyetin hangi yöntemlerle beürleneceğinin açık obnadığı da vur- gulandı. IMF'nin kredi koşulu olarak çıkması- nı istediği Ihale Yasa Tasansı TBMM Genel Kurulu gündemine geldi. Yasanın Bayındırhk Komisyonu'ndaki görüşme- leri sırasında Sayıştay uzmanlannın is- tediği değişikliklerdikkate alınmadı. Sa- yıştay uzmanlanncahazırlanan vekorrrie- - yona sunulan raporda projenin yasadan istisna tutulması için yabancı fınansman katkısına bir limit getirilmediği belirtil- di. Büyük projelere çok az miktarda dış kaynak aktanlması durumunda bile iha- lenin yasadan istisna tutulabileceği be- lirtilen raporda şöyle denildi: "Sağlanan finansman ümitiyle ilgjli herhangi bir hükmeyerveriknediğinden, yüzde l'lik bir finansman tutan dahi uluslararası anlaşmalargereğincesağlan- sa, istisna kapsanuna sokulabilecektir." Sayıştay uzmanJan, yerri tasanylage- tirilen yaklaşık maliyet belirleme ölçüt- lerinin de yetersizliğine dikkat çekti. Karmaşık olmayan mal ve hizmet alım- lannda yaklaşık maliyetin belirlenme- sinin kolay olmasına karşın özellikle bü- yük hacimli yapım işlerinde uzmanlık ve ciddi çahşma gerektiği vurgulanan ra- porda, "Tasannınönceldversiyonlann- da yaklaşık maliyetin belirlenme şekhne ilişkin dayanak gösterme zorunluluğu mevcutken söz konusu tasanda bu hük- me yer verilmemiştir'' denildi. Batu: Ecevit'in ABD'ye daveti, 11 Eylül sonrası güçlenen Türkiye'den kaynaklandı ABD, Irak'ı bölmekistemezHATÎCE TUNCER CHP Genel Başkan Yardım- cısı, emekli Büyükelçi InalBa- tu, Başbakan Bûlent Ecevit'in, Amerika'ya davetinin, 11 Ey- lül sonrası Türkiye'nin güçle- nen durumundan kaynaklandı- ğım belirterek "11 Eylül süre- d başlamasaydı Sayın Ecevit'in 2002 Ocak ayuıda Amerika'ya davet edileceğini zannetmiyo- rum" dedi. Batu, Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmasının yahıızca kuzeyde bir Kürt dev- letine değil, güneyde de Iran etkisinde Şii birdevletin kurul- masına neden olabileceğini be- lirterek "ABD'nin Irak'ı böJ- mekîsteyeceğini sanmıyorum" diye konuştu. Inal Batu, Başbakan Ecevit'in 16 Ocak2002 tarihinde ABD'ye yapacağı ziyareti değerlendi- rirken Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, Kıbns sorunu, Orta- doğu sorunu ve özelükle Irak'a yapılabilecek bir müdahale, as- keri borçlann siünmesi gibi ko- nulann gündeme gelebileceği- ni belirtti. "11 Eylül süred, Irak'a bir müdahalegibiDamokles'in k> hcını da Türkiye'nin başuu a^ o" diye konuşan Batu, müda- halenin hangi gerekçeyle yapı- lacağının henüz belli olmadığı- CHP Genel Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Inal Batu, nün bozulmasının yalnızca kuzeyde bir Kürt devletine değil. Şii bir devletin kurulmasına neden olabileceğini vurguladı. na dikkat çekti. ABD'de herkesin Saddam re- jiminin devrihnesi konusunda hemfıkir olduğunu belirten Ba- tu, "İkiz kuldere. Pentagon'a yapılan saldınlaıia irtibadan- dırmaya çabşular obnadL Şim- di bir müdahale 'Saddam, kit- le imha sılahlan ımal ederek dünya banşına tehdıt oluşturu- yor' gerekçesiyieyapdacak'' de- di. Washington'da müdahale- nin zamam ve yöntemi konu- sunda bir karara vanlmadığını savunan Batu, Başbakan Ece- vit'e de bu konuda bılgi verile- ceğini düşünmediğini söyledi. Gelecekteki birharekâta Tür- kiye'nin desteğinin gündeme gelebileceğini behrten Batu şöy- le devam etti: "Afganistan'da,Amerika'ıun durumunun iyice koasotide ol- masu Afgan haikmın yeai reji- meısuıdınlması gibi aşamalar- dan sonraIrak'a müdahalegün- Irak'ın toprak bütünlüğü- , güneyde de tran etkisinde deme gelebilir. Belki Irak'tan önce Somali gibi daha kolay, dünyada daha az tepki yaratâ- cak bir hedef de seçilebiHr. Di- lerim VYashington 'Afganis- tan'da Kuzey Ittifakı'nın oyna- dıfı rolü, Irak'ta da Türkiye oy- nasın' hevesi içerisinde değil- djr." Irak'ın toprak bütönlüğünün ortadan kalkmasmın, sadece kuzeyde birKürt devlerinin ku- rulması sonucunu vermeyece- ğini güneyde Iran'a bağlı bir Şii devlete yol açabileceğini sa- vunan Batu.u Bu, Amerika'mn hayati çıkarlaruun olduğu Kör- fez'dekigüvenüğidetehditeder. Zaten Irak'ı böhnek istedUde- rine inanmıyorum. Tüm Arap âlemi Irak'ın bölünmesine kar- şı çıkar. Irak'a bir müdahale yapdabimesiiçinGüveniikKon- seyi karan ahnmasıgerekmek- tedir'' dedi. ABD'nin iç kargaşalıklar, darbe ve Birleşmiş Milletleryo- luyla Saddam'ı sıkıntıya soka- biİeceğini söyleyen Batu, "Özet- lersekEcevit'in ziyareti sn-asnt- da Amerikahlann, Irak'a olası bir harekâün yöntemi ve zama- nıkonusunda açık mesajlan ola- cağnıa inannıryorum" dedi. Kıbns Kıbns konusunda Başbakan Ece\it'e daha uzlaşıcı olunma- sı ve karşılıkJı ödünler veril- mesi gerektiğinin söylenebile- ceğini kaydeden Batu. "Saym Denktaş, Ud eşit egemen birim- den oluşan tek uluslararası kim- hğe sahip devletten sözettL Bir- leşik KıbnsDevletieri'nin Tür- kiye'denönceAvropaBiriiği'ne gjrebihnesliçîn kapm da açık bıraktı. Bunlar i\i açıhmlardır ve VVashingtoo'da izah etmek tazundır" Yönetmelik değisti Işsiz gazetecüerin kart süresi uzatüdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetecilere, işsizlik dönemlerinde verilen basın kartı taşıma süreleri uzatıldı. tşten çıkanldıktan sonra yönetmelüde öngörülen basm kartı taşıma süresi dolan gazetecilere başvurmalan halinde 31 Arahk 2002 tarihıne kadar basın kartı verilecek. 2002 yılı içinde işsiz kalan gazeteciler de yönetmelikte öngörülen taşıma sürelerinin bıtüninden itibaren 1 yıl daha basın kartı sahibi olabilecekler. Basın Kartı Yönetmeliği'nde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe göre emeklilik hakkını elde edememiş basm kartı sahibi gazetecilenn işlerinden aynlmalan halinde aynlış tarihinden itibaren 3 ay içinde basın kartlannı iade ederek bu süre içinde işsiz olduğunu usulüne uygun olarak beyan etmiş olmalan koşuluyla 5 yüa kadar basın kartı taşımış olanlara 6 ay süre iie basın kartı verilecek. Prof. Dr. Sevil Atasoy: Hiçbir faktör koruyucu değil OkuUarda uyuşturucu riski İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi (1Ü) Adli Tıp Enstitü- sü, okullarda madde kullanımı ve şiddeti önlemeye yönelik bir eğitim programı geliştirdı. Enstitü Müdü- rii Prof. Dr. Sevil Atasoy, bu kadar çok madde kullanımı ve şiddetin olduğu bir megapolde, her bölge ve okulun risk altında olduğunu di- le getirerek. "Hiçbiryer bağtşık değil, hiçbir fak- tör de koruyucu değil. Hiç kimse. 'Bizım oku- lumuzda uyuşturucu madde kullammı ve şid- det yok' dememelL Her okulda ciddi problemler olabifir" uyansuıda bulundu. Atasoy. Milli Eğitim Bakanlığı ile madde kullanımı ve şiddetin ön- lenmesi konusunda okullarda uygu- lamaya başladıklan eğitim progra- mının, "Mert 2000" adıyla hayata geçirilen bir doktora çalışmasına dayandığuıı söyledi. Türkiye'de ve dünyada, uyuşturucu madde kulla- nımını önlemeye yönelik caydır- ma, korkutma \e \azgeçirmeye da- yanan eğitim programlannm bugü- ne kadar başanlı olmadığmm yapı- lan araştırmalarla ortaya çıktiğını an- latan Prof. Atasoy, Türkiye"deki ça- lışmayı ise şöyle anlattı: "tstanbul'un bir bölgeândeki 14 okulun 6. sınmndan itibaren lise so- na kadartüm öğrencflere uygulana- cak. Bu eğitim modeünde her oku- • Prof. Atasoy, "Hiç kimse 'Bizim okulumuzda uyuşturucu madde kullanımı şiddet yok' dememeli. Her okulda ciddi problemler olabilir" uyansında bulundu. ve lun çevresiyle birtikte risk ve koru- yucu faktörlerini anketlerte tespit edhoruz. Arduıdan öğretmenlerin saptadjğı problemleri beurtrvonız. Bütün bu faktörlere göre oluşturu- lan eğitim modelinl tek bir konfe- ransşeklindedeğil, herdersiçineen- tegre edilmiş bir şekilde uygnhıyo- ruz." Parçalanmış aileler, ailede mad- de bağımlısı ve suç işleyen olup ol- madığı, belirli bir suçun o aile için suç değeri taşıyıp taşımadığı, evde dayak yiyen anne veya kardeş olup ohrıadığı, ögrencinin şiddet eyle- mini evde, okulda veya çevrede gözlemesi, okula silah sokulup so- kuhnadığı, okul bahçesinde uyuş- turucu madde satılıp satılmaması- mn madde kullanımı ve şiddet için risk faktörü olduğunu belirten Prof. Atasoy, bu faktörlere göre herkese ayn eğitim verildi- ğini kaydetti. Şiddetin "öl- dürme, yaralama ve bıçak- lama" dışında "küfür, aşa- ğılama, ayTimcıhk" gıbı un- surlan da içine aldığını vur- gulayan Atasoy, bunlarla çocukla- nn altından kalkamayacağı psiko- lojik yük altına sokulduklannı ve o yükü taşıyamadığında da madde kullanmaya, intihara veya başka bi- rine yönelik şiddete başvurabildi- ğini kaydetti. Projenin geniş alanlarda uygu- lanması için kadrolanrun yeterli ol- madığını ifade eden Atasoy aynca, hedeflerinin bir rehber kitap hazır- lamak olduğunu da söyledi. IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected] - Nice yıllara çocuklar... - Nice nice yıllara ağabey... Dün akşama doğru, nöbetçi- ler hariç, gazete böyle boşaldı. Biri aklı sıra ağır felsefe yap- tı: - Nedir kuzum bu telaş, ne- dir bu umut kıpırtılan? Dünya, Güneş'in çevresinde çizdiği elipsin bir noktasından, her- hangi bir noktasından geçiyor. Dün gece yansı geçtiği nokta ile şu anda geçtiği nokta ara- sında hiçbir anlam farkı yok... Ne demekyeni bir başlangıç?.. Böyle demeye yeltendi. Onu elbirliği ile susturduk. Bayat yıl- başı filozofilerine karnımız tok. Biz umudun sönük bir güneş kadar bile ışıldamadığı biryıldö- nümünde yeni umutlar yeşert- meye çabalıyoruz. Yılbaşı filozofisine kalkışanı susturup kendimiz benzer filo- zofilerin içine daldık: - Başlangıçlar önemlidir. Ki- lolanndan kurtulmak isteyen- Gelin Umutlar Yeşertelim lerin hiç 'Bu perşembe saat 16.42'den itibaren sıkı birrejime başlıyorum' dediğini duyanınız varmı? Hep bir başlangıç seçilir, ora- dan kerteriz alınır: - Bu pazartesi sabahından itibaren tıkınmayapaydos. Gün- de 1200 kalori. Fazlası kesin- likleyok. Tam iki ay böylegide- cek. Ta ki 12 kilo verene ka- dar... Ya da: - Bu son paket. Ay başından itibarensigarayı bırakıyorum... Yada - Kendimi topahamam şart. Gezip tozmalara bir son vere- ceğim. Ne kadar çok kitap bi- rikti. Yeniyılla biriikte yoğun bir okuma dönemine gireceğim... Yada... Anladınız... Sizin de benden farklı oldu- ğunuzu sanmıyorum. Banagelince... Yukanda verdiğim örneklerin somut kanrtı bizzat kendimim. En az 28 kez 'pazartesi'üen iti- baren sıkı bir rejime başladım. Geçen yıl (2001) tam on bir kez 'aybaşı'ndan itibaren siga- rayı (pipoyu) bıraktım. Milenyumun ilk yılına girer- ken (31 Aralık 2000 gece yan- sı) kendime çeki düzen verme- ye karar verdim. Hâlâ da ken- dime çekidüzen vermekle meş- gulüm... Yani başlangıçlar önemlidir. Her ysni yıl, yeni bir başlan- gıçtır. En azından yeni bir baş- langıç için hoş bir bahane, inan- dırıcı bir kerteriz noktasıdır. • • • Gelin umutlar yeşertelim. Yalın, küçük, bütün birinsan- lığı ilgilendirmese bile bizim gü- nübirlik yaşamımızj berbat eden- ler üstüne umutlar yeşertelim. 'Başbakan 'diyelim örneğin, "Başbakan Ecevit yıllarönce- sini anımsasa, yaşını bir bilge- likkaldıracınadönüştürse, Türk- çenin gizil tatlannı arayıp bul- mak üzere şiirin büyülü dün- yasına dönse, bir kıyı kasaba- sında yaşının ve yaşamın tadı- nı çıkarsa; siyasetigenç kuşak- lara bırakıp derin bir ohh çek- se..." Gelin umutlar yeşertelim. Yeni yılın ilk günleriyle birlik- te F tipi hapishanelerde üç ka- pı açılsa, üç kilit çözülse; o kül- rengi, iç karartan koridoriarda, uzun, çok uzun sürmüş bir ölüm orucunun bedensel ve ruhsal hırpalanmışlığıylatitrek adımlar atabilen genç kadın ve erkekler kendilerinden ve gardiyanlardan başka birkaç kişiyle günboyu birîikte yürü- yebilse, tükenme sınırındaki yaşam bağlannı birbirierinetu- tunarak pekiştirseler, ölümden de beter Vernicke-Korsakof hastalığının izlerini ağır ağır sil- seler... Gelin umutlar yeşertelim. Yıl sonu-yılbaşı yazısının baş- lığını "Gelin Umutlar Yeşertelim'' diye koyan ve yeşertilecek umutlan saymakta zorlanan ga- zetecinin tutukluğu ortadan kalksa, yeşertecek umutlar bul- mak için değil, umut sağanak- larını sıraya sokup öncelik sıra- lamasıyla uğraşsa, kafasında habire Afganistan, Irak, 11 Ey- lül, rnafyalar, hırsızlar, yolsuzlar dolanmasa... Gelin umutlar yeşertelim Yeni bir başlangıç önemlidir. Her yeni yıl, yeni bir başlan- gıçtır... POLTltKA GUINLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Umuda Yolculuk... Bulutlar sevinç duyuyoriar, dağlar fırtına öncesi sessizliğin içinde suskun; ovalar kendi türkülerini söylüyorlar, denizler öfkenin gücünü terk edip ür- küntüsüz çalkantı içindeler... Maksim Gorki, 'Fırtına Habercisi'nin Türkü- sü'nü söylerken rüzgâr bulutlan topluyor, çocuk- lar topaçlanyla yoksulluğun orta yerinde yannlara umutla bakmak istiyortari.. Merhaba yeni yıl, merhaba umut!.. öfkeli gökgürültüsü bir köpük parçası gibi ko- parak Idil'e doğru yol alıyor; rüzgâr sımsıkı kucak- iayıp beni Karadeniz'e götürüyor... Yüreğimin içinden bulutlar geçiyor, al renkli bir gecenin sabahında Ağn Dağı eteklerinden Süm- bül Dağlan'na. Toroslar'a doğru akıp gidiyor... Anlamını yitirmiş acılar aramayın hiç olmazsa bugün için!.. Cezaevlerinde yatan çocuklarımızı düşünün, Tunceli akşamlannda yaşayın; dağlardaki gençle- ri bağışlayın, sınır boylarında askeri kucaklayın, Idil'de gençlerie buluşun, Gediz Ovası'ndan Trak- ya'ya doğru bir koşu gidip gelin!.. Erzurum'a kar yağıyordur bu mevsim bilirim... Kars kendi yalnızlığı içindedir... Sason'da, Hakkâri'de, Sankamış'ta çocuklar üşüyordur... Malabadi Köprüsü'nde ovaya bakan yüzler suskunluğun türküsüdür... Camlar kızıla çalan renklerle yanarken Idil'de çocuklarla türkü söylerim... O sırada Ahmed Arif geçer aklımdan; Niksar'da oyalanırken Cahit Külebi'yle tanışırım, Kızılırmak bozbulanık akarken Hasan Hüseyin'le, lyonya'da aşkı arayanlann karşısına çıktığımda Necati Cu- malı'yla kucaklaşınm... ••• Gece sessizce soluyordu!.. Kan durmuş beyaz bir aydınlık, dostluğun, kar- deşliğin, sevginin, banşın atlas kumaşı üzeri- ne ibrişimle ışleniyor olmalıydı!.. Yoksa ben her yıl olduğu gibi yine yanılıyor muy- dum? Siz şimdi neredesiniz bilmiyorum!.. Ben hem çok uzaklarda hem de çok yakınlar- dayım!.. Sabahın ilk ışıkları kül rengi bulutlann üzerin- de kendine yer ararken tez elden tükenen umut- lan yeşertmek istiyor, rüzgâr kanat sevginin dalla- rına doğru yöneliyordu!.. Boğaz'ın mavi sularını seyrediyorum: Fırat kı- yısında dolaşıyorum; kuş olup Nemrut'un en yük- sek tepelerine konuyor, Harran Ovası'nda eski dost- larta buluşuyorum!.. Maksim Gorki'nin fırtına habercisi kendi tür- küsünü söylerken bulutlar güneşi gizliyori.. Rüzgâr uluyor, gök gümbürdüyor!.. Oturmuşum kapalı pencerenin arkasına, birazyor- gun hissediyorum kendimi... Nedense Lajos Kassak'ı okudum, vadilerin içinden geçerken... Benim bulunduğum yerlerde ekmekler taş gibi katı ve geceler uykusuzdu!.. Zaman aşağılamıştı hepimizi, yer kaymıştLayak- lanmızın altından... Yıllar sonra yine aynı yerdeyim!.. Hayaller içinde geziniyorum!.. Bir taşra delikanlısının yazgısını düşünüyo- rum!.. Sonra bir kız anımsıyorum Idil'in eski günlerin- den; yabani bir erik ağacının altına oturmuş mavi çiçekler işleyen beyaz ketenden masa örtüsüne!.. Kar yağarken düşünüyorum bunlan!.. Çocuklara bakıyorum kartopu oynuyoriar!.. • • • Yüreğimin içinden bulutlar geçiyor!.. Yeni bir sayfa açıyorum yannlar için!.. Gök gürüldüyor karyüklü ağaçlara bakarken!.. Bir huysuz acı sevince dönüşüyor!.. Ağır ağır akan mavi bir uzaklıkta titrek bir sesle uyanıyorum... Gözlerim kamaşıyor!.. Içimden bir şeyler kopuyor!.. Umutlanmızın, sevdalanmızın, sevinçterimizin bir yıldız ışımasında olmasını, acılarımızın, hüzün- lerimizin kaybolup gitmesini diliyorum!.. hikmet.cetinkayaa cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Emniyet, Türkiye'deki suçlu profilini çıkardı ANKARA (AA)-Em- niyet Genel Müdürlü- ğü'nce yapılan bir araş- tırma, eğitim ve gelir se- viyesi düşük kişilerin ekonomik suçlan, eğitim ve gelir seviyesi yüksek kişilerin sosyal suçlan iş- lediğini ortaya koydu. Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nce, polis bölge- sinde işlenen suçlann Özelliklerinin detaylı ola- rak bilinmesi, bu suçla- ra ait her türlü büginin toplanarak suç analizi- nin yapılması amacıyla çeşitli suçlar nedeniyle gözaltına alınan kdşiler konusundabir araştırma gerçekleştirildi. Araştırmada, "suçla- nn geneldağuınu,devle- tin uluslararası şahsiye- tine karşı işlenen suçlar ilepropaganda,yasadışı örgütfaalhıederiırvTiştu- rucu madde,kaçakçdık, sahtecflik,öidürme,ateş- B ve ateşsiz silahlar, mü- essir fîfl ve trafik suçla- n" incelendi. Araşnrma- ya göre genel dağıhmda, suça kanşan kişilerin yüzde 77.5'ini karakol- lar, yüzde 22.5 'ini ise şu- beler gözaltına aldı. An- cakyasadışı propaganda, yasadışı örgütlenme, uyuşturucumaddeveka- çakçılık suçlannda gö- zaltına alan birim çoğun- lukla şubeler oldu. Bu- na göre belirli özelliği olan suçlara şubeler, di- ğer suçlara ise karakol- lar müdahale etti. Araşurmaya göre olay- larakanşankişilerin yüz- de 93. 6'sını erkekler, yüzde 6.3'ünü kadınlar oluşturuyor. Gözaltına alınanlann yüzde 31.7'si daha önce de gözaltına alınan kişi- ler arasında bulunuyor. Şüphelilerin yüzde 39.3'ünün gelir seviye- sinin düşük, yüzde 29.9'unun ise orta sevi- yede gelir sahibi kişiler olduğu belirtilen araştir- mada, şöyle deniliyor: "Geneldekideğerlen- dirmede, gözaltına ab- nanlarm gelirseviyesidü- şükkişflerçıkmasmakar- şıhk,yasadışı propagan- da suçlanndân gözalü- naahnanktşâerin ekono- mikdurumlaniyioian ld- şiler olduğu göienmek- tedir. Gelir seviyesi dü- şükolankişflerinekono- mik suçlan, gelir seviye- si iyi olanJann ise sosyal suçlanişlediklerigözük- mektedir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle