Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İKKB, Medeni
Yasa'yı anlatacak
• İstanbul Haber Servisi
-IstanbulKadın
Kuruluşlan Birliği
(ÎKKB) yurttaşlann yeni
Medeni Yasa'yı
öğrenmeleri ve haklanru
kullanmalan için
"Medeni Kanunu Yeniden
Öğrenmek tçin" başlığı
altında bılgilendirme
toplantılan başlattı.
iKKB'den yapılan yazılı
açıklamada, yeni Medeni
Yasa'nın bugünden
itibaren yürürlüğe girdiği
aıumsatılarak yeni yasa
ile aile içinde eşler
arasındaİti eşitliğin yasal
güvenceye
kavuşturulduğu
vurgulandı.
Okuyan'dan yanş
çağrısı
• İstanbul Haber Servisi
- Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan, "Iş Güvencesi
Yasa Tasansı"nın 2002
yılında parlamentonun
desteğiyle yasaya
dönüşeceğini belirterek
aralannda özel
hastanelerin de
bulunduğu 1212
hastaneyi 2002'de hizmet
yanşına davet etti.
Hastanelerde oluşan
kuyruklarda azalma
olduğunu ve Türkiye'nin
önemli illerinde bu oranın
yan yanya azaldığını
anlatan Okuyan, "Hiç
kimsenin bunu
küçümsemeye hakkı
olduğunu
düşünmüyorum" dedi.
Yeğenini döverek•••••• •••
oMurdu
• tstanbul Haber Servisi
- Bahçeiievler'de, annesi
ve babası ayn yaşadığı
için amcasının baktığı 6
yaşındaki Sedat Öziç,
yengesi tarafindan
dövülerek öldürüldü.
Gözaltına ahnan Kezban
Öziç'in, ilk sorgusunda
yeğenini dövdüğünü ve
bu nedenle fenalaşhgını
itiraf ettiği bildirildi.
Öziç'in, yaramazlık
yaptığı gerekçesiyle
yeğenini daha önce de
birçok kez dövdüğü
anlaşıidı.
Haliç'te çalışma
yap&nıyor
• tstanbul Haber Servisi
- Haliç'teki akaryakıt
sızıntısının temizlenmesi
için fueloilin
yoğunlaşması bekleniyor.
II Çevre Müdürii Yavuz
Çengel, 5 bin
metrekarelik bir alanı
kaplayan akaryakıt
sızıntısının sadece
bariyerlerle çevrili olan
alanda çok az miktarda
kaldığını belirterek riskli
bir durumun söz konusu
olmadıgını söyledi.
Deniztemiz Derneği
yöneticileri de akaryakıt
sızıntısından, ekolojik
sistemin önemli ölçüde
zarar gördüğünü ifade
ettiler.
Kartal
Cezaevfnde olay
• tstanbul Haber Servisi
- Turuklu bulunduklan
Kartal Özel Tip Kapalı
Cezaevi'ndeki koğuşlannı
ateşe verdikleri için
müşahede bölümüne
alınan 3 travestiden biri,
kendini jiletle yaraladı.
Cezaevi revirine
kaldınlan bu travesti,
pansuman yapıldıktan
sonra yeniden müşahede
bölümüne alındı.
Sahtedolar
operasyonu
• tstanbul Haber Servisi
- Istanbul'da, yılbaşından
sonra piyasaya sürüleceği
beiirlenen 9 bin 802 adet
sahtelOO'lükABD
Dolan ele geçirildi.
Olayla ilgili yakalanan
Cevat Sapmaz adlı kişi
tutuklandı. Sahte
dolarlann, halen
cezaevinde bulunan
Türkıye'nin en önde
gelen kalpazanlanndan
biri olduğu öne sürülen
Mustafa Çelebioğlu'na ait
olduğu bildirildi.
Komisyonda kabul edilen yasa tasansında, Sayıştay'ın çekinceleri dikkate alınmadı
Kamu vakfina ihale yasaklansınSERTAÇEŞ
ANKARA - IMF'nin dayatmasıyla,
uzun pazarlıklar sonucu uzlaşma sagla-
nan ve TBMM Baymcnrlık Komisyo-
nu'nda kabul edilen îhale Yasa Tasan-
sı'nda Sayıştay'ın uyanlan dikkate alın-
madı. Sayıştayuzmanlanncahazırlanan
ve komisyona sunulan raporda, proje fı-
nansmanındaki dış kaynak miktanna li-
mit konmaksızın, bütün ihalenin yasa-
dan istisna tutulması eleştirildi. Tasan
ile kamu kurumlannda oluşturulan va-
kıflann kendi kurumlannın ihalelelen-
ne girmesinin engellendiği anımsatılan
raporda, bu tür vakıf, dernek, birlik ve
bunlann fırmalanna genel anlamda iha-
le yasağı getirihnesi istendi. Raporda,
yaİdaşık maliyetin hangi yöntemlerle
beürleneceğinin açık obnadığı da vur-
gulandı.
IMF'nin kredi koşulu olarak çıkması-
nı istediği Ihale Yasa Tasansı TBMM
Genel Kurulu gündemine geldi. Yasanın
Bayındırhk Komisyonu'ndaki görüşme-
leri sırasında Sayıştay uzmanlannın is-
tediği değişikliklerdikkate alınmadı. Sa-
yıştay uzmanlanncahazırlanan vekorrrie- -
yona sunulan raporda projenin yasadan
istisna tutulması için yabancı fınansman
katkısına bir limit getirilmediği belirtil-
di. Büyük projelere çok az miktarda dış
kaynak aktanlması durumunda bile iha-
lenin yasadan istisna tutulabileceği be-
lirtilen raporda şöyle denildi:
"Sağlanan finansman ümitiyle ilgjli
herhangi bir hükmeyerveriknediğinden,
yüzde l'lik bir finansman tutan dahi
uluslararası anlaşmalargereğincesağlan-
sa, istisna kapsanuna sokulabilecektir."
Sayıştay uzmanJan, yerri tasanylage-
tirilen yaklaşık maliyet belirleme ölçüt-
lerinin de yetersizliğine dikkat çekti.
Karmaşık olmayan mal ve hizmet alım-
lannda yaklaşık maliyetin belirlenme-
sinin kolay olmasına karşın özellikle bü-
yük hacimli yapım işlerinde uzmanlık
ve ciddi çahşma gerektiği vurgulanan ra-
porda, "Tasannınönceldversiyonlann-
da yaklaşık maliyetin belirlenme şekhne
ilişkin dayanak gösterme zorunluluğu
mevcutken söz konusu tasanda bu hük-
me yer verilmemiştir'' denildi.
Batu: Ecevit'in ABD'ye daveti, 11 Eylül sonrası güçlenen Türkiye'den kaynaklandı
ABD, Irak'ı bölmekistemezHATÎCE TUNCER
CHP Genel Başkan Yardım-
cısı, emekli Büyükelçi InalBa-
tu, Başbakan Bûlent Ecevit'in,
Amerika'ya davetinin, 11 Ey-
lül sonrası Türkiye'nin güçle-
nen durumundan kaynaklandı-
ğım belirterek "11 Eylül süre-
d başlamasaydı Sayın Ecevit'in
2002 Ocak ayuıda Amerika'ya
davet edileceğini zannetmiyo-
rum" dedi. Batu, Irak'ın toprak
bütünlüğünün bozulmasının
yahıızca kuzeyde bir Kürt dev-
letine değil, güneyde de Iran
etkisinde Şii birdevletin kurul-
masına neden olabileceğini be-
lirterek "ABD'nin Irak'ı böJ-
mekîsteyeceğini sanmıyorum"
diye konuştu.
Inal Batu, Başbakan Ecevit'in
16 Ocak2002 tarihinde ABD'ye
yapacağı ziyareti değerlendi-
rirken Türkiye-Avrupa Birliği
ilişkileri, Kıbns sorunu, Orta-
doğu sorunu ve özelükle Irak'a
yapılabilecek bir müdahale, as-
keri borçlann siünmesi gibi ko-
nulann gündeme gelebileceği-
ni belirtti.
"11 Eylül süred, Irak'a bir
müdahalegibiDamokles'in k>
hcını da Türkiye'nin başuu a^
o" diye konuşan Batu, müda-
halenin hangi gerekçeyle yapı-
lacağının henüz belli olmadığı-
CHP Genel Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Inal Batu,
nün bozulmasının yalnızca kuzeyde bir Kürt devletine değil.
Şii bir devletin kurulmasına neden olabileceğini vurguladı.
na dikkat çekti.
ABD'de herkesin Saddam re-
jiminin devrihnesi konusunda
hemfıkir olduğunu belirten Ba-
tu, "İkiz kuldere. Pentagon'a
yapılan saldınlaıia irtibadan-
dırmaya çabşular obnadL Şim-
di bir müdahale 'Saddam, kit-
le imha sılahlan ımal ederek
dünya banşına tehdıt oluşturu-
yor' gerekçesiyieyapdacak'' de-
di. Washington'da müdahale-
nin zamam ve yöntemi konu-
sunda bir karara vanlmadığını
savunan Batu, Başbakan Ece-
vit'e de bu konuda bılgi verile-
ceğini düşünmediğini söyledi.
Gelecekteki birharekâta Tür-
kiye'nin desteğinin gündeme
gelebileceğini behrten Batu şöy-
le devam etti:
"Afganistan'da,Amerika'ıun
durumunun iyice koasotide ol-
masu Afgan haikmın yeai reji-
meısuıdınlması gibi aşamalar-
dan sonraIrak'a müdahalegün-
Irak'ın toprak bütünlüğü-
, güneyde de tran etkisinde
deme gelebilir. Belki Irak'tan
önce Somali gibi daha kolay,
dünyada daha az tepki yaratâ-
cak bir hedef de seçilebiHr. Di-
lerim VYashington 'Afganis-
tan'da Kuzey Ittifakı'nın oyna-
dıfı rolü, Irak'ta da Türkiye oy-
nasın' hevesi içerisinde değil-
djr."
Irak'ın toprak bütönlüğünün
ortadan kalkmasmın, sadece
kuzeyde birKürt devlerinin ku-
rulması sonucunu vermeyece-
ğini güneyde Iran'a bağlı bir
Şii devlete yol açabileceğini sa-
vunan Batu.u
Bu, Amerika'mn
hayati çıkarlaruun olduğu Kör-
fez'dekigüvenüğidetehditeder.
Zaten Irak'ı böhnek istedUde-
rine inanmıyorum. Tüm Arap
âlemi Irak'ın bölünmesine kar-
şı çıkar. Irak'a bir müdahale
yapdabimesiiçinGüveniikKon-
seyi karan ahnmasıgerekmek-
tedir'' dedi.
ABD'nin iç kargaşalıklar,
darbe ve Birleşmiş Milletleryo-
luyla Saddam'ı sıkıntıya soka-
biİeceğini söyleyen Batu, "Özet-
lersekEcevit'in ziyareti sn-asnt-
da Amerikahlann, Irak'a olası
bir harekâün yöntemi ve zama-
nıkonusunda açık mesajlan ola-
cağnıa inannıryorum" dedi.
Kıbns
Kıbns konusunda Başbakan
Ece\it'e daha uzlaşıcı olunma-
sı ve karşılıkJı ödünler veril-
mesi gerektiğinin söylenebile-
ceğini kaydeden Batu. "Saym
Denktaş, Ud eşit egemen birim-
den oluşan tek uluslararası kim-
hğe sahip devletten sözettL Bir-
leşik KıbnsDevletieri'nin Tür-
kiye'denönceAvropaBiriiği'ne
gjrebihnesliçîn kapm da açık
bıraktı. Bunlar i\i açıhmlardır
ve VVashingtoo'da izah etmek
tazundır"
Yönetmelik değisti
Işsiz gazetecüerin
kart süresi uzatüdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Gazetecilere, işsizlik dönemlerinde
verilen basın kartı taşıma süreleri
uzatıldı. tşten çıkanldıktan sonra
yönetmelüde öngörülen basm kartı
taşıma süresi dolan gazetecilere
başvurmalan halinde 31 Arahk 2002
tarihıne kadar basın kartı verilecek.
2002 yılı içinde işsiz kalan
gazeteciler de yönetmelikte
öngörülen taşıma sürelerinin
bıtüninden itibaren 1 yıl daha basın
kartı sahibi olabilecekler.
Basın Kartı Yönetmeliği'nde
değişiklik yapılmasına ilişkin
yönetmelik Resmi Gazete'de
yayımlandı. Yönetmeliğe göre
emeklilik hakkını elde edememiş
basm kartı sahibi gazetecilenn
işlerinden aynlmalan halinde aynlış
tarihinden itibaren 3 ay içinde basın
kartlannı iade ederek bu süre içinde
işsiz olduğunu usulüne uygun olarak
beyan etmiş olmalan koşuluyla 5 yüa
kadar basın kartı taşımış olanlara 6
ay süre iie basın kartı verilecek.
Prof. Dr. Sevil Atasoy: Hiçbir faktör koruyucu değil
OkuUarda uyuşturucu riski
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Üniversitesi (1Ü) Adli Tıp Enstitü-
sü, okullarda madde kullanımı ve
şiddeti önlemeye yönelik bir eğitim
programı geliştirdı. Enstitü Müdü-
rii Prof. Dr. Sevil Atasoy, bu kadar
çok madde kullanımı ve şiddetin
olduğu bir megapolde, her bölge
ve okulun risk altında olduğunu di-
le getirerek. "Hiçbiryer
bağtşık değil, hiçbir fak-
tör de koruyucu değil.
Hiç kimse. 'Bizım oku-
lumuzda uyuşturucu
madde kullammı ve şid-
det yok' dememelL Her
okulda ciddi problemler olabifir"
uyansuıda bulundu.
Atasoy. Milli Eğitim Bakanlığı
ile madde kullanımı ve şiddetin ön-
lenmesi konusunda okullarda uygu-
lamaya başladıklan eğitim progra-
mının, "Mert 2000" adıyla hayata
geçirilen bir doktora çalışmasına
dayandığuıı söyledi. Türkiye'de ve
dünyada, uyuşturucu madde kulla-
nımını önlemeye yönelik caydır-
ma, korkutma \e \azgeçirmeye da-
yanan eğitim programlannm bugü-
ne kadar başanlı olmadığmm yapı-
lan araştırmalarla ortaya çıktiğını an-
latan Prof. Atasoy, Türkiye"deki ça-
lışmayı ise şöyle anlattı:
"tstanbul'un bir bölgeândeki 14
okulun 6. sınmndan itibaren lise so-
na kadartüm öğrencflere uygulana-
cak. Bu eğitim modeünde her oku-
• Prof. Atasoy, "Hiç kimse 'Bizim
okulumuzda uyuşturucu madde kullanımı
şiddet yok' dememeli. Her okulda ciddi
problemler olabilir" uyansında bulundu.
ve
lun çevresiyle birtikte risk ve koru-
yucu faktörlerini anketlerte tespit
edhoruz. Arduıdan öğretmenlerin
saptadjğı problemleri beurtrvonız.
Bütün bu faktörlere göre oluşturu-
lan eğitim modelinl tek bir konfe-
ransşeklindedeğil, herdersiçineen-
tegre edilmiş bir şekilde uygnhıyo-
ruz."
Parçalanmış aileler, ailede mad-
de bağımlısı ve suç işleyen olup ol-
madığı, belirli bir suçun o aile için
suç değeri taşıyıp taşımadığı, evde
dayak yiyen anne veya kardeş olup
ohrıadığı, ögrencinin şiddet eyle-
mini evde, okulda veya çevrede
gözlemesi, okula silah sokulup so-
kuhnadığı, okul bahçesinde uyuş-
turucu madde satılıp satılmaması-
mn madde kullanımı ve şiddet için
risk faktörü olduğunu belirten Prof.
Atasoy, bu faktörlere göre
herkese ayn eğitim verildi-
ğini kaydetti. Şiddetin "öl-
dürme, yaralama ve bıçak-
lama" dışında "küfür, aşa-
ğılama, ayTimcıhk" gıbı un-
surlan da içine aldığını vur-
gulayan Atasoy, bunlarla çocukla-
nn altından kalkamayacağı psiko-
lojik yük altına sokulduklannı ve o
yükü taşıyamadığında da madde
kullanmaya, intihara veya başka bi-
rine yönelik şiddete başvurabildi-
ğini kaydetti.
Projenin geniş alanlarda uygu-
lanması için kadrolanrun yeterli ol-
madığını ifade eden Atasoy aynca,
hedeflerinin bir rehber kitap hazır-
lamak olduğunu da söyledi.
IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected]
- Nice yıllara çocuklar...
- Nice nice yıllara ağabey...
Dün akşama doğru, nöbetçi-
ler hariç, gazete böyle boşaldı.
Biri aklı sıra ağır felsefe yap-
tı:
- Nedir kuzum bu telaş, ne-
dir bu umut kıpırtılan? Dünya,
Güneş'in çevresinde çizdiği
elipsin bir noktasından, her-
hangi bir noktasından geçiyor.
Dün gece yansı geçtiği nokta
ile şu anda geçtiği nokta ara-
sında hiçbir anlam farkı yok...
Ne demekyeni bir başlangıç?..
Böyle demeye yeltendi. Onu
elbirliği ile susturduk. Bayat yıl-
başı filozofilerine karnımız tok.
Biz umudun sönük bir güneş
kadar bile ışıldamadığı biryıldö-
nümünde yeni umutlar yeşert-
meye çabalıyoruz.
Yılbaşı filozofisine kalkışanı
susturup kendimiz benzer filo-
zofilerin içine daldık:
- Başlangıçlar önemlidir. Ki-
lolanndan kurtulmak isteyen-
Gelin Umutlar Yeşertelim
lerin hiç 'Bu perşembe saat
16.42'den itibaren sıkı birrejime
başlıyorum' dediğini duyanınız
varmı?
Hep bir başlangıç seçilir, ora-
dan kerteriz alınır:
- Bu pazartesi sabahından
itibaren tıkınmayapaydos. Gün-
de 1200 kalori. Fazlası kesin-
likleyok. Tam iki ay böylegide-
cek. Ta ki 12 kilo verene ka-
dar...
Ya da:
- Bu son paket. Ay başından
itibarensigarayı bırakıyorum...
Yada
- Kendimi topahamam şart.
Gezip tozmalara bir son vere-
ceğim. Ne kadar çok kitap bi-
rikti. Yeniyılla biriikte yoğun bir
okuma dönemine gireceğim...
Yada...
Anladınız...
Sizin de benden farklı oldu-
ğunuzu sanmıyorum.
Banagelince...
Yukanda verdiğim örneklerin
somut kanrtı bizzat kendimim.
En az 28 kez 'pazartesi'üen iti-
baren sıkı bir rejime başladım.
Geçen yıl (2001) tam on bir
kez 'aybaşı'ndan itibaren siga-
rayı (pipoyu) bıraktım.
Milenyumun ilk yılına girer-
ken (31 Aralık 2000 gece yan-
sı) kendime çeki düzen verme-
ye karar verdim. Hâlâ da ken-
dime çekidüzen vermekle meş-
gulüm...
Yani başlangıçlar önemlidir.
Her ysni yıl, yeni bir başlan-
gıçtır. En azından yeni bir baş-
langıç için hoş bir bahane, inan-
dırıcı bir kerteriz noktasıdır.
• • •
Gelin umutlar yeşertelim.
Yalın, küçük, bütün birinsan-
lığı ilgilendirmese bile bizim gü-
nübirlik yaşamımızj berbat eden-
ler üstüne umutlar yeşertelim.
'Başbakan 'diyelim örneğin,
"Başbakan Ecevit yıllarönce-
sini anımsasa, yaşını bir bilge-
likkaldıracınadönüştürse, Türk-
çenin gizil tatlannı arayıp bul-
mak üzere şiirin büyülü dün-
yasına dönse, bir kıyı kasaba-
sında yaşının ve yaşamın tadı-
nı çıkarsa; siyasetigenç kuşak-
lara bırakıp derin bir ohh çek-
se..."
Gelin umutlar yeşertelim.
Yeni yılın ilk günleriyle birlik-
te F tipi hapishanelerde üç ka-
pı açılsa, üç kilit çözülse; o kül-
rengi, iç karartan koridoriarda,
uzun, çok uzun sürmüş bir
ölüm orucunun bedensel ve
ruhsal hırpalanmışlığıylatitrek
adımlar atabilen genç kadın
ve erkekler kendilerinden ve
gardiyanlardan başka birkaç
kişiyle günboyu birîikte yürü-
yebilse, tükenme sınırındaki
yaşam bağlannı birbirierinetu-
tunarak pekiştirseler, ölümden
de beter Vernicke-Korsakof
hastalığının izlerini ağır ağır sil-
seler...
Gelin umutlar yeşertelim.
Yıl sonu-yılbaşı yazısının baş-
lığını "Gelin Umutlar Yeşertelim''
diye koyan ve yeşertilecek
umutlan saymakta zorlanan ga-
zetecinin tutukluğu ortadan
kalksa, yeşertecek umutlar bul-
mak için değil, umut sağanak-
larını sıraya sokup öncelik sıra-
lamasıyla uğraşsa, kafasında
habire Afganistan, Irak, 11 Ey-
lül, rnafyalar, hırsızlar, yolsuzlar
dolanmasa...
Gelin umutlar yeşertelim
Yeni bir başlangıç önemlidir.
Her yeni yıl, yeni bir başlan-
gıçtır...
POLTltKA GUINLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Umuda Yolculuk...
Bulutlar sevinç duyuyoriar, dağlar fırtına öncesi
sessizliğin içinde suskun; ovalar kendi türkülerini
söylüyorlar, denizler öfkenin gücünü terk edip ür-
küntüsüz çalkantı içindeler...
Maksim Gorki, 'Fırtına Habercisi'nin Türkü-
sü'nü söylerken rüzgâr bulutlan topluyor, çocuk-
lar topaçlanyla yoksulluğun orta yerinde yannlara
umutla bakmak istiyortari..
Merhaba yeni yıl, merhaba umut!..
öfkeli gökgürültüsü bir köpük parçası gibi ko-
parak Idil'e doğru yol alıyor; rüzgâr sımsıkı kucak-
iayıp beni Karadeniz'e götürüyor...
Yüreğimin içinden bulutlar geçiyor, al renkli bir
gecenin sabahında Ağn Dağı eteklerinden Süm-
bül Dağlan'na. Toroslar'a doğru akıp gidiyor...
Anlamını yitirmiş acılar aramayın hiç olmazsa
bugün için!..
Cezaevlerinde yatan çocuklarımızı düşünün,
Tunceli akşamlannda yaşayın; dağlardaki gençle-
ri bağışlayın, sınır boylarında askeri kucaklayın,
Idil'de gençlerie buluşun, Gediz Ovası'ndan Trak-
ya'ya doğru bir koşu gidip gelin!..
Erzurum'a kar yağıyordur bu mevsim bilirim...
Kars kendi yalnızlığı içindedir...
Sason'da, Hakkâri'de, Sankamış'ta çocuklar
üşüyordur...
Malabadi Köprüsü'nde ovaya bakan yüzler
suskunluğun türküsüdür...
Camlar kızıla çalan renklerle yanarken Idil'de
çocuklarla türkü söylerim...
O sırada Ahmed Arif geçer aklımdan; Niksar'da
oyalanırken Cahit Külebi'yle tanışırım, Kızılırmak
bozbulanık akarken Hasan Hüseyin'le, lyonya'da
aşkı arayanlann karşısına çıktığımda Necati Cu-
malı'yla kucaklaşınm...
•••
Gece sessizce soluyordu!..
Kan durmuş beyaz bir aydınlık, dostluğun, kar-
deşliğin, sevginin, banşın atlas kumaşı üzeri-
ne ibrişimle ışleniyor olmalıydı!..
Yoksa ben her yıl olduğu gibi yine yanılıyor muy-
dum?
Siz şimdi neredesiniz bilmiyorum!..
Ben hem çok uzaklarda hem de çok yakınlar-
dayım!..
Sabahın ilk ışıkları kül rengi bulutlann üzerin-
de kendine yer ararken tez elden tükenen umut-
lan yeşertmek istiyor, rüzgâr kanat sevginin dalla-
rına doğru yöneliyordu!..
Boğaz'ın mavi sularını seyrediyorum: Fırat kı-
yısında dolaşıyorum; kuş olup Nemrut'un en yük-
sek tepelerine konuyor, Harran Ovası'nda eski dost-
larta buluşuyorum!..
Maksim Gorki'nin fırtına habercisi kendi tür-
küsünü söylerken bulutlar güneşi gizliyori..
Rüzgâr uluyor, gök gümbürdüyor!..
Oturmuşum kapalı pencerenin arkasına, birazyor-
gun hissediyorum kendimi...
Nedense Lajos Kassak'ı okudum, vadilerin
içinden geçerken...
Benim bulunduğum yerlerde ekmekler taş gibi
katı ve geceler uykusuzdu!..
Zaman aşağılamıştı hepimizi, yer kaymıştLayak-
lanmızın altından...
Yıllar sonra yine aynı yerdeyim!..
Hayaller içinde geziniyorum!..
Bir taşra delikanlısının yazgısını düşünüyo-
rum!..
Sonra bir kız anımsıyorum Idil'in eski günlerin-
den; yabani bir erik ağacının altına oturmuş mavi
çiçekler işleyen beyaz ketenden masa örtüsüne!..
Kar yağarken düşünüyorum bunlan!..
Çocuklara bakıyorum kartopu oynuyoriar!..
• • •
Yüreğimin içinden bulutlar geçiyor!..
Yeni bir sayfa açıyorum yannlar için!..
Gök gürüldüyor karyüklü ağaçlara bakarken!..
Bir huysuz acı sevince dönüşüyor!..
Ağır ağır akan mavi bir uzaklıkta titrek bir sesle
uyanıyorum...
Gözlerim kamaşıyor!..
Içimden bir şeyler kopuyor!..
Umutlanmızın, sevdalanmızın, sevinçterimizin bir
yıldız ışımasında olmasını, acılarımızın, hüzün-
lerimizin kaybolup gitmesini diliyorum!..
hikmet.cetinkayaa cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Emniyet, Türkiye'deki
suçlu profilini çıkardı
ANKARA (AA)-Em-
niyet Genel Müdürlü-
ğü'nce yapılan bir araş-
tırma, eğitim ve gelir se-
viyesi düşük kişilerin
ekonomik suçlan, eğitim
ve gelir seviyesi yüksek
kişilerin sosyal suçlan iş-
lediğini ortaya koydu.
Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'nce, polis bölge-
sinde işlenen suçlann
Özelliklerinin detaylı ola-
rak bilinmesi, bu suçla-
ra ait her türlü büginin
toplanarak suç analizi-
nin yapılması amacıyla
çeşitli suçlar nedeniyle
gözaltına alınan kdşiler
konusundabir araştırma
gerçekleştirildi.
Araştırmada, "suçla-
nn geneldağuınu,devle-
tin uluslararası şahsiye-
tine karşı işlenen suçlar
ilepropaganda,yasadışı
örgütfaalhıederiırvTiştu-
rucu madde,kaçakçdık,
sahtecflik,öidürme,ateş-
B ve ateşsiz silahlar, mü-
essir fîfl ve trafik suçla-
n" incelendi. Araşnrma-
ya göre genel dağıhmda,
suça kanşan kişilerin
yüzde 77.5'ini karakol-
lar, yüzde 22.5 'ini ise şu-
beler gözaltına aldı. An-
cakyasadışı propaganda,
yasadışı örgütlenme,
uyuşturucumaddeveka-
çakçılık suçlannda gö-
zaltına alan birim çoğun-
lukla şubeler oldu. Bu-
na göre belirli özelliği
olan suçlara şubeler, di-
ğer suçlara ise karakol-
lar müdahale etti.
Araşurmaya göre olay-
larakanşankişilerin yüz-
de 93. 6'sını erkekler,
yüzde 6.3'ünü kadınlar
oluşturuyor.
Gözaltına alınanlann
yüzde 31.7'si daha önce
de gözaltına alınan kişi-
ler arasında bulunuyor.
Şüphelilerin yüzde
39.3'ünün gelir seviye-
sinin düşük, yüzde
29.9'unun ise orta sevi-
yede gelir sahibi kişiler
olduğu belirtilen araştir-
mada, şöyle deniliyor:
"Geneldekideğerlen-
dirmede, gözaltına ab-
nanlarm gelirseviyesidü-
şükkişflerçıkmasmakar-
şıhk,yasadışı propagan-
da suçlanndân gözalü-
naahnanktşâerin ekono-
mikdurumlaniyioian ld-
şiler olduğu göienmek-
tedir. Gelir seviyesi dü-
şükolankişflerinekono-
mik suçlan, gelir seviye-
si iyi olanJann ise sosyal
suçlanişlediklerigözük-
mektedir."