Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK2002SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Kumbara sembolünün öne çıkarıldığı reklamlarla küçük birikimler özendirildi
Tasarrufa teşvikten tasfiyeye
OLCAY BÜYÜKTAŞ
• Herkesin bir kumbarası olması gerektiğini öğretmeye
çalıştılar, eğer bir gün işsiz ve hasta kalınırsa, keşke
demenin faydası olmayacağını. Eski zamanın iyi niyetli ve
naif sJoganlan halkı tasarruf fikriyle tanıştırdı, ama ne
yazık ki o reklamlan yapan bankalan kapanmaktan ya da
tasfiye olmaktan kurtaramadı.
cıyla küçük tasarrufu özendirici rek-
lamlar yapmaya başladıklannı anlatı-
yor.
.Genellikle küçük tasarrufu özendi-
ren bu reklamlarda Iş Bankasrnın anı-
lanmızda kalan kumbarası ile Ziraat
Bankasf nın tasarrufa özendirdiği rek-
lamlanndaki kumbaranın aynı olduğu
da dikkat çekiyor.
Krizden devletçilik doğuyor
1930'a kadar Iş Bankası, Egebank,
Emlak ve Eytam Bankası ile Eskişehir
Bankası kuruluyor. Serbest piyasa için
eksik olan yanlan tamamlamaya yöne-
lik olarak yönlendirici özel girişim teş-
vik ediliyor. Reklamlarda da genellik-
le kurnbara ve tasarruf fikri işleniyor.
1930'da dünya krizinin baş gösterme-
. siyle bazı alanlarda devletin etkinliği
artıyor. Kologlu, devletçilik ilkesini kri-
zin doğurduğunu ileri sürüyor. Bu yıl-
lar halkın banka fîkrine alıştınlmasına
uğraşmakla geçiyor. Örneğin bazı top-
rak ağalannın, bankanın kasasına koy-
duğu parayı ıki gün sonra çektiğini an-
latıyor. Bankalar da zamanla halkı
özendirmek amacıyla küçük ikramiye-
ler ve faiz vermeye başlıyor. 1940'lı yü-
larda özel bankacıhğın gelişmesi ile
bankalar arasında rekabet artıyor ve ve-
rilen ıkramiyelerde gözle görülür bir ar-
tış yaşanıyor. Bankalar, genellikle mev-
duat sahipleri arasuıda çekiliş yaparak
ev vermeyi tercih ediyor. Koloğlu, za-
manla tıpkı gazetelerdeki promosyon
gibi bankalann ikramiyelerinde de ifra-
da kaçıldığını dile getiriyor. Bu dönem-
de artık tasarruf fikrinden ödün veril-
meye ve yüksek miktarda altın, araba ve
ev verilmeye başlanıyor.
"Baba kumbaramı getirdin mi?
Hiç beklemediğiniz bir anda işsiz ka-
labilirsiniz. Hasta olabilirsiniz, başı-
nıza bir felaket gelebilir. Ah benim
de bir kumbaram olsaydı demek fay-
da etmez". Bu ve bunun gibi pek çok
kumbara sembolünün öne çıkarıldığı
reklamlar, çoğu cumhuriyetin ardından
kurulan bankalara ait reklam sloganla-
n. Özellikle 1920'li ve 30'lu yıllardaki
gazetelerde göze çarpan reklamlarda
banklar herkesin bir kumbarası olması
gerektiğini öğretmeye çalıştılar, eğer
bir gün işsiz ve hasta kalınırsa, **keşke"
demenin faydası olmayacağını... O dö-
nemin son derece iyi niyetli ve naif slo-
ganlan halkı tasarruf fikriyle tanıştırdı,
ama ne yazık kı o reklamlan yapan ban-
kalan kapanmaktan ya da tasfiye ol-
maktan kurtaramadı. Türkiye'nin en es-
ki bankalanndan Türkbank hakkında
kapatılma karan çıkanldı. Ardından
yargı karanyla tekrar açıldı. Emlak
Bankası tasfiye edildi. 10'larca banka
fona devredildi. Kimi satıldı, kimi ise
ahcı bulunmadığı için tasfiye sürecine
sokuldu. Osmanlı döneminde çok az
bankanın faaliyette bulunduğunu ve bu
bankJann da büyük çaph işadamı ya da
tüccarla çalıştığmı anlatan tarihçi ve ga-
zeteci Orhan Koloğlu, o dönem her-
hangi bir bankanın ilan ya da reklamı-
na da rastlannuyor.
Ancak cumhuriyet ilan edildikten
sonra birer ikişer kurulan bankJann fa-
aliyete geçmesi ile banka reklamlan da
görülmeye başlıyor gazetelerde. Koloğ-
lu, cumhuriyetin ilk yıllannda kurulan
bu bankalann, sermaya yaratmak ama-
Bankacılıkta acı son
Türkiye'nin en eski bankalan
arasında yer alan, pek çok ilki
gerçekleştiren birçok banka bugün
sektörde kendisine yer bulamıyor.
1913 yılında kurulan TürkTicaret
Bankası bugün ancak hukuk
mücadelesi vererek şimdilik ayakta.
l/zunca bir süre •Güven kapısı
sloganı ile tanıtılan Emlak Bankası
9 Temmuz tarihinden itibaren
tasfiye edilerek Ziraat Bankası
ile birleşririldi.
Geçen yıl içinde ise kapanan
bankalara yeniJeri ekJendi.
Birleşmelerle sayı 20'ye ulaştı.
Örneğin Osmanlı Bankasrnın
Garanti Bankası bünyesine
abnmasıyla bir banka daha
tarihten siündi.
TMSF
Altınok
görevden
ayrıldı
ANKARA(Cumhuri
yet Biirosu) - Fon
Bankalan Ortak
Yönetim Kurulu
Başkam Tevfik
Altınok. dün
iribanyla görevden
aynldığını açıkladı.
Altınok, yaptığı yazıb
açıklamada, görevi
üstlendiğınde bir
yılm sonunda
kendisinden beklenen
misyonu yerine
getirerek aynhnayı
planladığıru
açıkladığını
anımsatarak, şöyle
dedi: "Bir yü bir
aylık görev söremin
sonunda, Fon
tarafından
devralınan ve
yönetim kumlu
başkantağını
üstlendiğim 13
bankanın
birleştirilmesi,
satılması ya da
tasfiye sürecinin
başlatılması
işlemlerini
gerçekleştirdim."
Tevfik AJtmok,
görevini
tamamlamanın
huzuru içerisinde
aynlma karan
aldığını kaydetti.
2001 yılında Türkiye'den 250 ülke ve bölgeye 30.1 milyar dolarlık mal ve hizmet ihrâç edildi
Dünyamn dört bir yaııına ihracat
• îhracatçıBirlikleri'nin20Aralık
2001 tarihli ihracat kayıt rakamlanna
göre, Türkiye bu yıl Çin'e 163.8
milyon dolar, Hindistan'a 68.3
milyon dolar, ABD'ye ise 2.8 milyar
dolar tutannda ihracat gerçekleştirdi.
ANKARA (AA) - Türkiye bu yıl, aralann-
da ülke ve serbest bölgelerin yer aldığı 250
farklı yere, 30. l milyar dolar tutannda ihra-
cat gerçekleştirdi.
Dünyanın en büyük ülkeleri olan Çin. Hin-
distan ve ABD'ye ihracat yapan Türkiye,
dünyanın en küçük ülkelerinden Tuvalu, An-
guilla, Türk Caicos Adalan, San Marino ve
Cebeli Tank'a da ihracat yaptı.
îhracatçı Birlikleri'nm 20 Aralık 2001 ta-
rihli ihracat kayıt rakamlanna göre, Türkiye
buyıl Çin'e 163.8 milyon dolar, Hindistan'a
68.3 milyon dolar, ABD'ye ise 2.8 milyar do-
lar tutannda ihracat gerçekleştirdi.
Türkiye'nin Endonezya'ya ihracatı 23.8
milyon dolar, Brezilya'ya ihracatı 85.3 mil-
yon dolar. Rusya'ya ihracatı 782.9 milyon
Dünyanın en küçük ülkelerine dahi ihracat gerçekleştiriliyor
dolar, Pakistan"a ihracatı 30.7 milyon dolar,
Bangladeş'e 15.7 milyon dolar, Japonya'ya
116.9 milyon dolar. Nijerya'ya ise 65.1 mil-
yon dolar oldu.
Dünyamn en küçük ülkelerine de ihracat
yapan Türkiye'nin 20 Aralık tarihine kadar,
yıl içinde Tuvalu'ya yaptığı ihracat 7 bin 250
dolar olurken Anguilla'ya 65 bin dolar, Türk
ve Caicos Adalan'na 30 bin 10 dolar tutann-
da ihracat yapıldı.
AJmanva 1. sırada
San Marino'ya yapılan ihracat 303 bin 560
dolar, Cebeli Tank'a yapılan ihracatın tutan
ise 8.5 milyon dolar oldu. Türkiye'nin en faz-
la ihracat yaptığı ülke ise 5.3 milyar dolarla
Almanya oldu. Almanya'yı 2.8 milyar dolar-
la ABD ve 2.3 milyar dolarla Italya izledi.
Ingiltere'ye yapılan ihracat 2.1 milyar do-
lar olurken Fransa'ya 1.8 milyar dolar, Ispan-
ya'ya 892.1 milyon dolar, Hollanda'ya 857.1
milyon dolar, Rusya Federasyonu'na 782.9
milyon dolar, Israil'e 703.8 milyon dolar, I-
rak'a 684.3 milyon dolar tutannda ihracat ya-
pıldı.
En az ihracat 60 dolar
ihracat verilerinden ilgi çeken aynntılar da
söz konusu. Bismark Takım Adalan'na yapı-
lan ihracat 60 dolar olurken Saint Cristopher
ve Nev'e yapılan ihracat 1900 dolar, Ton-
ga'ya yapılan ihracat 2 bin 930 dolar, Chafa-
rinas Adalan'na 3 bin 680 dolar, Ajman'a 3
bin 690 dolar olarak gerçekleşri.
Güney Vietnam'a yapılan ihracat 3 bin 980
dolar, Grönland'a yapılan ihracat 5 bin 540
dolar, Tuvalu'ya 7 bin 250 dolar, Batu Sa-
mao'ya yapılan ihracat ise 8 bin 350 dolar o-
larak dikkati çekti.
UcRETLlLERYlNEFAZLA ÖDEYECEK
Vergide çifte standart
BAMJ SALMAN
ANKARA - Eski Maliye Bakanı Zekeri-
ya Temizel döneminde çıkanlan 4369 sayılı
yasayla ücretlilerin GelirVergisi oranlannda
yapılan indirim, son 3 yılda yapılan dilim dü-
zenJemeleriyle geri almdı. Vergi dilimleri,
2000 ve 2001 yıllannda olduğu gibi 2002'de
de enflasyonun ve yeniden değerleme oranı-
nın altında arttınlarak ücretlilerin daha fazla
vergi ödemesi sağlandı.
Borçlanmada, yaşanan
enflasyona ve dolara en-
deksli faiz uygulamala-
nyla borç verenleri koru-
maya alan hükümet, ver-
gi veren ücretlileri hedef
enflasyonla eziyor. Ücret
artışlannı hedef enflasyo-
na bağlayarak gerçek enflasyon karşısında
satın alma güçleri eritilen ücretliler, ödeye-
cekleri Gelir Vergisi'nde de enflasyon aldat-
macasıyla karşı karşıya bu-akılıyorlar. Çöp
Vergisi'nden harçlara, damga vergilerinden
Özel tletişim Vergisi'ne kadar ücretlilerin her
türlü ödedikleri vergi, 2002 yılında yüzde
53.2 orarundaarttınlırken GelirVergisi dilim-
lerindeki artış yüzde 35.7 oranında kaldı.
Böylece, yüzde 15'tenyüzde40'akadarula-
• Gelir Vergisi oranlannda
Temizel döneminde yapılan
indirim, enflasyon karşısında
dilimlerin düşük miktarlarda
yükseltilmesiyle geri alındı.
şan vergi oranlannın uygulanacağı 6 vergi
dilimi ancak "3 milyar 800 milyon lira, 9
milyar 500 milyon lira, 19 milyar lira, 47
miîyar 500 milyon lira, 95 milyar lira, 95
milyar liranın üstü" olabildi.
Gelir Vergisi dilimlerindeki artışlann yüz-
de 35.7'yle sınırlandınlması sonucunda, üc-
retlilerin 2002'de daha fazla vergi vermesi
sağlanacak. Gelir Vergisi dilimlerindeki artış
yüzde 53.2 oramnda olsaydı yüzde 15'lik Ge-
lir Vergisi oranının uygu-
lanacağı ilk dilim 4.3 mil-
yar lira olacaktı. Bu du-
rumda yüzde 20'hk Gelir
Vergisi dilimi de 3.8 mil-
yar lira yerine 4.3 milyar
liradanbaşlatılacaktı. So-
nuçta, 4.3 milyar lira ge-
liri olan bir ücretli, 645
milyon lira vergi ödeyecekti.
Ancak mevcut durum nedeniyle bu kişûıin
ödemesi gereken vergi 670 milyon lira ola-
cak.Yıllık geliri, 12 milyar lira olan bir üc-
retli ise 2002'de 2.3 milyar lira Gelir Vergisi
ödeyecek.
Eğer GelirVergisi dilimleri yüzde 65 olma-
sı beklenen 2001 yıl sonu enflasyonu oranın-
da arttınlsaydı, bu kişinin ödemesi gereken
vergi 2 milyar 194 milyon lira olacaktı.
Işçt SAYISIÜCTEİKİ ORANINDA AZALTILACAK
15 bin çalışan enıekli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulus-
Iararası Para Fonu'nun (IMF) 2002-2004 yıl-
lannı kapsayacak 3 yıllık yeni stand-by an-
laşmasına yönelik koşullannı içeren niyet
mektubunda, 15 bin kamu çahşanuun ocak
ayında emekli edilmesi, özelleştirme kapsa-
mındaki kuruluşlardaki fazla işçi sayısımn
2002 yılında 3'te 2 oranında azaltılması ön-
görülüyor. Böylece kamuda işten çıkarma-
lara da uzanacak yöntemlere yeşil ışık yakı-
lırken özelleştirme kapsa-
mmdaki kuruluşlarda kamu
bankalan ve Telekom da da-
hil fazla personel olarak be-
lirlenen 75 bin kişiden 50
bin kişinin işten çıkanlma-
sı söz konusu olabilecek.
2003 yılınm ilk yansının so-
nuna kadar da kalan 25 bin
kişilik personelin atılması gündeme gelecek.
Devlet Bakanı Kemal Derviş'in maka-
mından yapılan yazılı açıklamada, IMF îc-
ra Kurulu'nun yeni stand-by'a ilişkin toplan-
tısını Ocak 2002 'nin ikinci yansında yapa-
cağı belirtildi. Açıklamada, niyet mektubu
taslağının 20 Aralık 2001'de Başbakan ve
Başbakan yardımcılanna gönderildiği, Der-
viş ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya
Serdengeçti tarafından imzalandıktan son-
ra Ocak 2002 başında IMF yönetimine ile-
tileceği bildirildi.
18. stand-by anlaşmasına ilişkin olarak
Türkiye'nin IMF'ye taahhütlerini içeren ni-
yet mektubu taslağında, 3 yıllık temel eko-
nomik hedefler şöyle yer aldı:
Enflasyon: 2001'de yüzde 35, 2OO3'te
yüzde 20, 2004'te yüzde 12.
Büyüme: 2001 'de yüzde 3 (Ek niyet mek-
tubu, bütçe ve yıllık programda yüzde 4 ön-
görülmüştü. Yeni yıl
başlamadan büyüme
hedefi yeniden değişti-
rilmiş oluyor.) 2003'te
yüzde 5,2004'te yüzde
5.
Hazine bonosu orta-
lama nominal faiz
oranlan: 2002'de yüz-
de 69.1, 2OO3'te yüzde 46, 2004'te yüzde
32.4.
Faizdışı fazla: 2002,2003 ve 2004'te ulu-
sal gelirin yüzde 5.6'sı.
Kamu iç ve dış net borcu: 2002'de ulusal
gelirin yüzde 81.3'ü, 2002'de yüzde 73'ü,
2004'te yüzde 68.8'i.
Brüt dış borç: 2002'de ulusal gelirin yüz-
de 71.2'si, 2002'de yüzde 65.9'u, 2004'te
yüzde 61.8'i.
• Niyet mektubuna göre,
2003 yılının ilk yansının
sonuna kadar da kalan 25 bin
kişilik personelin atılması
gündeme gelecek.
İŞÇİNİN EVREIVİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Deliye Her Gün...
Hükümetimiz 4 günlük Şeker Bayramı tatilinin
yetmediğini gözeterek, değerlendiremeyenler için,
4 günlük birtatil daha yaratmak üzere dün için ta-
til karan almıştı ya. Her zamanki gibi özel işletme-
ler mesaisiz, diğer günlerden de uzun çalıştılar.
Kamuda ise kapanmaması gereken yerler bile ka-
pandı.
Işsizin bu kadar bol, tatil çokluğunda dünya re-
korlarının kırılmakta olduğu ülkemizde, ek tatiller
de olağan, hak kabul olunur oldu. Baktım da artık
dünün niye tatil sayıldığını sorgulayan yok. Siyasi
iktidarfar besbelli ki toplumsal tepkileri tatil rahat-
lamalan ile en aza indirmenin fırsatlannı hiç kaçır-
mıyorlar.
Tatil günlerinde hizmet vermek durumunda olan
medyamız, günlük haber akışından doğacak boş-
lukları doldurmak üzere özel haberlere sanlır. Ga-
zetecilikte yanşılan yıllarda, boş günleri en iyi özel
haberierle doldurmanın yanşına girilirdi. Şimdi eğ-
lendirme yarışı, bilgilendirme yanşını çoktan tuş
etmiş durumda..
Son dört günün ana haberleri, bütün kanal ve
gazetelerde bir yılın nerede ise ortak hazırlanmış
olaylar kronolojisi. Bir de ekonomik kriz nedeniyle
ağırlıklı evlerin "divan palas"lannda geçirilecek yıl-
başı gecesi hazırlıklan ve eğlenceleri üzerine.
Medyada 2001 krizi gerekçe yapılarak oransal
olarak bütün diğer sektörferden daha ağır yaşan-
mış, gazeteci, çalışan kıyımının, ucuza gelsin diye
ortak havuz sisteminin haber kalitesini rıasıl eroz-
yona uğrattığını, bilemiyorum meslekten olmayan-
lar izleyebiliyor ya da umursuyorlar mı? Oysa doğ-
aıdan doğruya onlann gerçekleri öğrenme, bilgi-
lenme haklarına, basın özgürlüğüne, demokrasiye
vurulmuş bir darbe bu.
Giderek medya yönlendirmesinin bu hem çok
bilinçli, hem de çok yozlaşmış boyutunda, kendi-
mize, öz değerlerimize, çıkaıianmıza yabancılaşı-
yoruz. Ayınmında olmadan, yaratılan kültürsüz,
yozlaşmış insan tipolojisine daha yakın, birey ol-
maktan çıkmış tek tip bireylere benzeşiyoruz.
Ekonomik krizin stresinde olsak da 4 günlük bir
tatilin, ulusal kültürümüz, ortak karakterimiz ola-
rak belirginlik kazanan tembelliğin keyfini çıkanyo-
ruz. Yeterince gezip tozacak, tatil yapacak para-
dan yoksunsak, işsizsek, tek iktidar aracımız tele-
vizyon kanallannın zaping kumandası elimizde, bir
televoleden diğerine, ellerin havada "şıkıdım"
yaptığı bir eğlence programından diğerine takılı-
yoruz. Piyango biletlerimiz düşlerimizi zenginleşti-
riyor.
Dün eldeki avuçtaki ile son hediye ve yiyecek
alışverişleri için koşturanlar bile, mutluluk gülü-
cükleri arasında yılbaşı gecesi için "divan palas"
reklamı ile bir diğerlerine doping, moral veriyorlar-
dı:
"Akşam divan palasta buluşalım.."
Gerçi tıka basa yenilen bir yılbaşı sofrasının ar-
dından, şiş göbekle uzanılmış bir divandan, yan
çıplak manken görüntüleri ile dolu televole prog-
ramları ya da icra edilen Türk klasik, hafif batı, tür-
kü, arabesk.. hiç fark etmez, hepsinde de arka
fonda göbek dansının icra edildiği ve ellerin hava-
da şıkırdadığı sanatçı(!) konserieri görüntüleri ara-
sındaki uyum tartışılırsa da ortak milli seçimimiz
ya da seçeneksizliğimiz gibi bir durum bu.
Arada eş-dost toplanılan evlerde kınmızı düğ-
meye basıp sohbeti koyulatsak. Birkaç dakika
geçmeden sinirlerimizin tepemize çıkması kaçınıl-
maz. Öyle ya sohbeti koyulatıp kapatılan şirketler-
den, işten atılan yakınlanmızdan, kendimizden
söz etmemek olanaklı mı? Ya çalışanlan, fırsat bu
fırsat iyice aşağı çekilmiş ücretlerie en ağır koşul-
larda çalıştıranlann insafsızlığından ya da kriz ba-
hanesiyle haksız çıkarmalardan, siyasi iktidarın bi-
zi ezen kararlarından, ödüllendirilen hortumcular-
dan, cezalandınlan namusu ile çalışanlardan.. sö-
ze girip hep bir ağızdan stres içinde bağırmaya
başlayacağız.
Yine en iyisi birbirinin kopyası eğlence program-
lanndan birinden diğerine takılmak. Hiç konuşma-
mak, aptal aptal bakıp, bizden çok uzak, çok yoz,
bir o kadar da bizim bir parçamız olmuş televole-
lerle, konserlerle, piyangolarla oyalanmak. Ne de
olsa deliye her gün bayram.
2002 yılının, ne kadar inandıncı olmasa da kriz-
den çıkılmış, milyonlarla işsizin ağırlıklı bölümünün
yeniden iş sahibi olmuş, hortumlama, vurgun dü-
zeninin geriye püskürtüldüğü, üretimin öne çıktığı,
kimlik, etik değerierin yeniden anlam kazandığı,
kültürsüzlüğün kültüre yenilmeye başladığı bir yıl
olması dileği ile... Sevgi, saygı.
THY'de tasarruf önlemleri
• İSTANBUL (AA) - Türk Hava Yollan
(THY), kamuda tasarruf önlemlerine ilişkin
genelge doğrultusunda ücretsiz bilet ve tarife
altı ücretlendirme uygulamalanna son veriyor.
THY'den yapılan açıklamada, başbakanlığm 3
Aralık 2001 tarihli genelge hükümleri
çerçevesinde, THY'nin taraf olduğu
anlaşmalar ve toplu iş sözleşmesi hükümleri
dikkate alınarak ticari ve sosyal gerçeklere
dayanmayan ücretsiz ve tarife altı uygula-
malann kaldınlmasına ilişkin karar almdıgı
bildirildi.
Aygün'den nemalara çözüm
• ANKARA (ANKA) - Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkam Sinan Aygün, çalışanlann
tasarrufu teşvik kapsammdaki alacaklanmn,
otoyol ve boğaz köprüsü gelirlerinden öden-
mesim önerdi. Aygün, tasarrufu teşvik kap-
samında son 10 yıl içinde 9 karrilyon liralık bir
birikime ulaşıldığmı, bu birikimin hak sahibine
ödenmeyerek üzerine yatılmasının çok büyük
haksızlık olacağım söyledi.
Reasürans havuzu ofcjşturuluyor
• ANKARA (ANKA) - Sigortacılık siste-
minde oluşrurulan "Yurtiçi Reasürans
Havuzu" Hazine Müsteşarlığı adına Milli
Reasürans Türk AŞ tarafından yürütülecek.
Türkiye'de faaliyette bulunan tüm sigorta
şirketleri ve yabancı sigorta şirketlerinin
şubeleri, 2002 yılı başmdan 2006 yılı sonuna
kadar, sermaye ve yedek akçeleri toplamına
göre, kendi üzerlerinde net olarak tuttuklan
sigorta miktannı aşan ve yurtdışma devir
konusu olan her türlü sözleşme ve anJaşmamn
yüzde 20'sini "Yurtiçi Reasürans Havuzu
SistemT'ne devredecek.