Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2001 PAZARTESİ
HABERLER
Pepinçek: GarilTi
MOSSAD öldürdü
• KONYA(AA)-Işçi
Partisi (IP) Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
Konya'da düzenlediği
basın toplantısmda. dün
Avrupa Bakanlar
Konseyi'nin toplandığını
hatırlatarak "Türkiye
bugün AB'ye tam üyelik
masalıyla uyutuluyor.
Oysa, Avrupa ordusu
Türkiye'ye müdahale
•için kuruluyor" dedi.
Perinçek, Üzeyir Garih'i
MOSSAD'ın
öldürttüğünü ileri sürerek
"Yahudi işadamlanndan
Israil'in topladığı vergi
-ile ilgili MOSSAD ile
Üzeyir Garih arasmda
-bazı problemler vardı. Bu
iddialann kaynağı ise
Rus, Ortadoğu ve
-Türkiye'nin resmi
kaynaklandır" diye
konuştu.
Kadıköy'de
yangın
I İstanbul Haber Servisi
-Kadıköy'de LPG tüpü
deposunda çıkan yangın,
maddı hasara neden oldu.
Sahrayıcedit Atatürk
Caddesi Taşlıyol Sokak
12 numarada bulunan
depoda çalışan işçilerin
yanan ocağın üstünde
unuttuklan kabın alev
alması sonucu çıkan
yangın, kısa sürede
büyüdü. Kadıköy itfaiye
ekiplerinin müdahale
ettiği yangında, depodaki
LPG tüplerinden bazıları
da patladı. Yetkililer,
depoda kaçak LPG
tüpleri bulunduğu
iddialan üzerine
soruşturma başlatıldığını
bildirdiler.
TVlilli göpüşten
taviz vermeyiz'
• İZMİT(AA)-Saadet
Partisi (SP) Genel
Başkanı Recai Kutan,
partisinin Kocaeli il
teşkilatını ziyaret ederek
çalışmalar hakkında bılgi
aldı. Kutan, burada
yaptığı konuşmada, 50
gün içinde 70 ilde
ı teşkilatlandıklannı
[ bildirdi. Türkiye'de
halkın saadeti için barış,
kardeşlik, sevgi, şefkat
, ortamı oluşturulması
1
gerektiğini ifade eden
Kutan. "Bizim
gayretımiz, çabamız
halkın saadetini
| sağlamaktır. Bu da milli
görüşle olacaktır. Biz bu
çizgıden taviz vermeyiz"
dedi.
İnşaatta toprak
kaydı: 1 ölü
• ERZURUM
(Cumhuriyet) -
Erzurum'da, bir inşaatın
temelinde meydana gelen
, toprak kayması sonucu 8
' yaşındaki bir çocuk öldü,
! 4 çocuk da yaralandı.
Inşaatı yapan Mümtaz
Konut Yapı
Kooperatifi'nin sahipleri
Yaşar Doğan ve Mümtaz
Çelebi ile kat karşılığında
arsasını kooperatife
veren Necmettin
1 Topçaklı, olayla ilgili
olarak gözaltına aluıdı.
Yetkililer, sanıklann
, "inşaatın çevresinde
1
yeterli güvenlik tedbiri
almadıkları"
gerekçesiyle gözaltına
> alındıklannı ve yapılacak
1
sorgulannın ardından
1
adliyeye sevk
edileceklerini bildirdiler.
Çevre Bakanı
Romanya'ya gitti
> • İstanbul Haber Servisi
1
- Çevre Bakanı Fevzi
Aytekin çevre koruma
! alanında ikili işbirliği
anlaşması imzalamak ve
görüşmelerde bulunmak
amacıyla Romanya
Çevre Bakanı Aurel
Konstantin llie'nin
davetlisi olarak Bükreş'e
gitti. Aytekin'in
Romanya ziyaretinde, su
ve çevre koruma
, alanlanndaki mevcut ikili
; işbirliğinin gözden
geçirileceği, Avrupa
Birliği (AB) mevzuat
uyum anlaşmalan
, konusunda bilgi
1
alışverişinde
bulunulacağı belirtildi.
68'liler Birliği Vakfi'nm yürüyüşü emperyalistlerin denize döküldüğü gün tamamlandı
B ye ve EMPERYAUZME KARŞ*
Ulusai Bagımsızlık Yürüyüşü
Bağunsızbk ruhu Izmir'deİZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-68'liler Birliği Vak-
fı'run, IMF'ye, AB'ye ve em-
peryalizme karşı başlattığı
"Ulusai Bağunsızhk Yürüyü-
şü", emperyalistlerin denize
döküldüğü günde tzmir'de ta-
mamlandı.
Manisa'dan lzmir'e gelen
yürüyüşçüler, dün ilk olarak
Atatürk'ün Izmir'e girişte
dinlendiği Belkahve'deki anı-
ta çelenk koydular ve basın
açıklaması yaptılar. Daha
sonra Cumhuriyet Alanı'na
gelen 68'lilere sevgi gösteri-
lerinde bulunuldu. Kalabahk
grup burada Atatürk Anıtı 'na
çelenk bıraktı.
68'liler ardından Dokuz
Eylül Üniversitesi Rektörlü-
ğü'ndekı DESEM toplantı sa-
lonunda. "Ulusai Bağunsız-
lık" konulu konferansa katıl-
• 26 Ağustos'ta başlayan "Ulusai Bagımsızlık Yürüyüşü" dün Izmir'de sona erdi.
68'liler Birliği Vakfı Başkanı Eren, 30 Ağustos Zaferi'nin 79. yıldönümünde ikinci
Kuvayı Milliye ruhunu kararlılıkla vurgulamak için yola çıktıklarını belirterek
ülkenin bağımsızlığı, halkın mutluluğu için yürüdüklerini söyledi.
dılar. 68'liler Birliği Vakfı
Başkanı Gökalp Eren, burada
yaptığı konuşmada, 30 Ağus-
tos Zaferi'nin 79. yıldönü-
münde ikinci Kuvayı Milliye
ruhunu kararlılıkla vurgula-
mak için yola çıktıklarını be-
lirterek ülkenin bağımsızlığı,
halkın mutluluğu için yürü-
düklerini ve Izmir'de tamam-
ladıklan etkinliklerinin ben-
zerlerinin süreceğini söyledi.
Konferansın açılışını yapan
gazetemiz yazan ve Yayın
Kurulu Başkanı tlhan Selçuk,
68'lilerin yürüyüşünün Spar-
taküs'ten bu yana sürdüğünü
belirterek "Spartaküs isyanı
binkrce köle isv anından birrv -
di. Bu süreçte pek çok yenilgi
oldu. Olabilir, ancak birikir,
birikir ve sonunda kazanıhr"
dedi.
Türldye'yi kahrettiler
Selçuk, 68'lilenn arkalann-
da bir şeyler bıraktığında ha-
yattan aynldıktan sonra da
yürüyüşlerine devam edebı-
leceklerini vurgulayarak
"Tıpkı Mustafa Kemal gibi,
öldükten sonra da yûrüyûş
devam eder" diye konuştu. ll-
han Selçuk. 68'lilerin geri dö-
nüşü olmayan bir yürüyüş
içinde olduklanna işaret ede-
rek sözlerini şövle sürdürdü:
"Bu yürüyüş gelişigüzel bir
yürüyüş değiL Yolu, yönü bel-
li. Zaman ve mekân içinde
yer alan tüm özgürlük yürü-
yüşleri gibL Kimi zaman top-
lumlann üstüne ölü toprağı
serilir. Afrika'nın > aşadığı sü-
reç gibi. Bizde fikirier say-
damlaşmadL Çünkü bizim de
üzerimizde ölü toprağı var.
Türkiye'yi kahrettikr. Onur-
suzlaştırdılar. Bunu dinciliği
ve empen aüzmi dayanak ala-
rak yapülar. Dinciligin olduğu
yerde demokrasi olmaz. En-
teller de bunlan destekleme-
sin. Gün geMr o enteller Avru-
pa'ya kaçmakzorunda kahr."
68'liler Birliği Vakfı adına
konuşan Mustafa tlker Gür-
kan, "Soyhı bir davanuı seç-
kin temsilcileri'' diye başladı-
ğı konuşmasında, 9 Eylül 'ün
ulusai bağımsızlığın temsil-
cisi olduğunu belirterek
"Toplumlann mücadelesi ba-
zen yaşamda tek bir eksen
üzerinde olur. Bizim de bu sü-
reçte esas aldığumz konu, ba-
ğunsızhk otgusudur" dedi.
Prof. Dr. Oğuz Oyan, Tür-
kiye'nın yaşadığı karanlık sü-
recin temellenni 24 Ocak ve
12 Eylül evliliğine bağlaya-
rak "Özal ve ANAP bu süreci
hızlandırdj. Bir ulusun ba-
ğunsız ofanası için güçlû ve dı-
şa bağımlı olmayan bir eko-
nomisinin olması gerekiyor.
Ne yazık Id Özalü yıllarda,
ekonomik olarak dış ülkelere
muhtaç duruma gekiik ve bu-
günkü kötü günleri yaşryo-
ruz" diye konuştu.
Izmirliler zaferle sonuçlanan ulusai bagımsızlık mücadelesinin başladığı günü coşkuyla kutladüar
Barış bayrağı ıımutla dalgalandı
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir'in kurtulu-
şunun 79. yılı, coşkuyla kut-
landı. Ulusai Kurtuluş Sava-
şı'nın sona erdiği 9 Eylül
1922 tarihinin üzerinden ge-
çen 79 yıl, süreç içinde 9 Ey-
lül'leri banş söylemleri için-
de kutlanır hale getirdi. Yet-
kililer, 9 Eylül'de yaptıklan
açıklamalarda, banş bayra-
ğının her zaman dalgalana-
cağmı vurguladılar.
Emperyalist güçlere karşı
verilen kurtuluş mücadele-
sinde düşmana ilk kurşunun
sıkıldığı ve emperyalistlerin
denize döküldüğü Izmır, kur-
tuluşunun yanı sıra bir ulu-
sun yeniden şekillendiği gü-
nün başlangıcına tanık olma-
nın sevincini yaşıyor. Izmir-
liler, bu mutluluk ve onurun getirdiği
coşkuyla kent alanlannı ellerindeki
bayraklanyla doldurdular. Konak Ala-
nı'nda düzenlenen tören, süvari birli-
ğinin meydana gırmesiyle başladı.
Alanda toplanan coşkulu kalabalı-
ğın süvari birliğıyle heyecanı bir kat
daha arttı. Birlikten bir askerin hükü-
met konağına temsili olarak Türk bay-
rağını çekmesiyle başlayan alkış seli,
yerini Cumhuriyet Alanf ndaki tören-
İerde gazilerin geçit törenı sırasında-
ki duygusal anlara ve gözyaşlanna bı-
raktı.
Daha sonra Izmir Valisi Alaaddin
Yüksel. Izmir Büyükşehir Beledıye
Başkanı Ahmet Piriştina ve Ege Ordu
Komutanı Orgeneral HurşitTolon. Af-
Yaşhsı, genci her
yaştan yurttaşuı
kaükhğı
törenlerde,
yocuklann
ellerinde
salladıklan Türk
bayrağı,
yakalanna
asüklan Atatürk
rozetleri ve hep
bir ağızdan
söyledikteri 10.
YüMarşı,
coşkuyu daha da
artünh.
(Fotoğraf: AA)
yon'dan getirilen vatan toprağuıı izci-
lerden alarak düşmana ilk kurşunu sı-
kan gazetecı Hasan Tahsin'in anıtına
bıraktılar.
Konak Alam'nındaki törenlerin ar-
dından Cumhuriyet Alanı'na geçen
Valı Yüksel ve berabenndeki heyet,
burada da alkışlarla karşılandı. Vali
Yüksel, Piriştina ve Orgeneral To-
lon'un, halkın kurtuluş gü-
nünü kutlamasının ardından
geçit törenine başlandı. ilk
olarak gaziler ve süvari birli-
ği geçti.
Ege Ordu Komutanlığı'na
bağlı birlikler, ilköğretim, li-
se ve üniversite öğrencileri,
sivil toplum kuruluşlan tem-
silcileri, meslek örgütü tem-
silcileri, izciler, kamu kurum
ve kuruluşlannın temsilcile-
rinin geçişinden önce halka
bir konuşma yapan tzmir
Büyükşehir Belediye Başka-
nı Ahmet Piriştina, ulusai
bagımsızlık mücadelesinin
tzmir'de başladığını ve yine
ayrıı yerde zaferle sonuçlan-
dığını söyleyerek şu görüşle-
re yer verdi:
"Bu tarih insanlann silah-
iardan nraklaştiğı bir zamanuı adıdır.
Bu gerçekkr doğrultusunda, ne mut-
lu İzmirliyim diyene."
Törene milletvekili Sümer OraL
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Emin Ahcı^ Ege Üniversite-
si Rektörü Prof. Dr. Ulkü Bavuıdır. îz-
mir Barosu Başkanı Noyan Ozkan ve
üst düzey yöneticiler de katıldı.
StYASl SÖYLEM YOK
Diyarbakır'da
Kürtçe stand-up
İBRAHtMKARAASLAN
DtYARBAKIR - Diyarbakır kent merkezindeki
bir kafede Türkiye'nin ilk Kürtçe stand-up
gösterisi gerçekleştiriliyor. "Deü Barzan olarak
bilinen Mehmet Sevim ve Aziz Işıktaş günlük
yaşamdan esinlendikleri esprileriyle özellikle
gençlere keyifli dakikalar yaşatıyor.
Diyarbakır'da tiyatro sanatçılan Mehmet Sevim
ve Aziz Işıktaş, Kürtçe stand-up gösteriyle
Türkiye'de bir ilke imza atıyor. Oyunda, siyasi
söylemleri olmayan oyuncular, gündelik
yaşamdan esprilere yer veriyor. Ekmek parası
için İstanbul'a giden ancak orada cinsel tercihi
değişerek yeniden kentine dönen tiplemeleri de
canlandıran oyuncular, bir annenin çocuğuna
"Bak damdan düşersen Öleceksin, çabuk in
yoksa seni öJdürürüm" diye bağırmasım taklit
ettiklerinde ise salondan kahkahalar yükseliyor.
İnsanlann kendilerini olumlu karşıladığını
anlatan Sevim ve Işıktaş, "Teloizyonda Türkçe
olarak stand-up yapan Beyaz, Mehmet Ali
Erbil ve Cem Yılmaz'ı gördükten sonra biz de
bu işi Kürtçe olarak yapabileceğunize inandık"
diye konuşuyorlar. Maddı sorunlar
yaşadıklannı ancak oyunu sürdürmeye kararlı
olduklanm anlatan oyuncular, asıl amaçlanmn
Kürtçe stand-up'tan para kazanmak olduğunu
itiraf ediyorlar.
ADALET BAKANI TÜRK:
DGM'letinyapısı
tarttşmaya açdmah
ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Adalet Bakanı
Hikmet Sami Tûrk, devlet güvenlik
mahkemelerinin (DGM) tartışmaya açıbnası
gerektiğini savunarak "Çikar amaçh suç ve mafya
örgütleri, bankslar ya da benzeri konulann
görülmesi DGM'nin asli göre\i değüdir" dedi.
Türk, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se^r'in iade
ettiği RTÜK Yasası'nın da yeniden gündeme
getirileceğini söyledi. Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk, Zonguldak'ta düzenlediği basın
toplantısmda DGM'lerin yapısı, RTÜK Yasası ve
milletvekillerinin ticaret yapmalan ile ilgili
konulara değindi. DGM'nin yapısmın değişmesi
gerektiğini ifade eden Türk, "DGM'ler anayasada
öngörübnüş mahkemelerdir. Anay^saya aykm
olduğu iddia edilemez. DGM'ler devam
etmemelidir ancak tartışılmalıdır" dedi. Çıkar
amaçh suç örgütleriyle ilgili davalann DGM'lerde
görülmesi nedeniyle çok fazla yığılma olduğunu
belirten Türk, bu mahkemelerin asli görevinin
ülke bütünlüğü ile ilgili davalara bakmak
olduğunu savundu. DGM'lerin bir uzmanlık
mahkemesi olmasım isteyen Türk şöyle konuştu:
"Çıkar amaçh suç ve mafya örgütleri, bankalar ya
da benzeri konulara bakılması DGM'nin asli
görevi değil. DGM'nin görevleri terörie ve ülke
bütünlüğü Ue ilgili suçlardır. Göre\i bununla suurh
kahnahdır. Bu mahkemekrüniz çok ağır bir görev
yüküyle karşı karşıyadır."
ÖLÜM ORUCU EYLEMt
Gülay Kavak
toprağa verildi
ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Cezaevinde
başladığı ölüm orucu eylemini tahliye
edildikten sonra dışanda sürdüren ve geçen
cuma günü yaşamını yitiren Gülay Kavak
(30), dün memleketi Bartın'da düzenlenen
cenaze töreniyle toprağa verildi.
F tipi cezaevlerini protesto etmek için
başlatılan ölüm orucu eylemi 326. gününe
girerken eylemde yaşammı yitirenlerin sayısı
33'e ulaştı. Cuma günü yaşamını yitiren
Gülay Kavak, 'Hayata Dönüş'
operasyonu öncesinde başladığı ölüm orucu
eylemini müdahale nedeniyle sonlandırması
üzerine tahliye edildi. Bilinci yerine geldikten
sonra İstanbul Küçükarmutlu'da tekrar
eyleme başladı. 68. gününde yaşammı yitiren
Kavak için dün memleketi Bartın'm Ulus
ilçesi Kirazcık köyü Dere Mahallesi'nde
cenaze töreni düzenlendi. Köylülelerin
katıldığı törenin ardından Kavak, köy
mezarlığında toprağa verildi. 1994 yılında
DHKP-C üyesi ohnak suçundan
tutuklanan Kavak sırasıyla Bayrampaşa,
Ümraniye ve son olarak Kandıra F tipi
cezaevlerinde kaldı. Kavak'm nişanlısı Erol
Yalçın da 1994 yılında Hasköy'de bir eve
düzenlenen operasyon sırasmda
yaşammı yitirmişti.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Tiiketim Çağında
ErgeıHik...
Ergenlik dönemındeki gençlerin sosyal davranış-
lan değişiyor. Her toplum, kendı ergenlerının değış-
tiğini görüyor ve nedenlerini düşünmek istiyor. De-
ğişim o denli hızlı ki, bir ergen kuşağını anlamaya ça-
lışırken yeni bir ergen kuşağı geliyor. Artık 'kuşak' ta-
nımını da değiştirmek gerekiyor. 'Kuşak', anneler-
babalar/ oğullar-kızlar anlamına gelirken artık deği-
şiklikler için böyle bir sürenin geçmesi gerekmiyor.
Bilişim teknolojisi ile biyoteknolojideki değışiklikler
yeni kuşaklar yaratmaya yetiyor. Yeni kuşakları ta-
nımlayan adlar, teknolojıden alınıyor: 'e- gençlik' gi-
bi, 'intemet kuşağı' ya da 'dijital kuşak' gibi adlar, ye-
ni kuşaklan tanımlamak için kullanılıyor.
Bu adlarla anlatılmak ıstenen özellikler nelerdir: Is-
tediği her şeye çok hızlı ulaşan yeni çocuk-gençler.
Çok hızlı bilgi alan, çok hızlı iletişim kuran, çok fazla
bilgiye ulaşan ama bütün bunlan da çok hızlı tüke-
ten bir çocuk-genç. Günümüzde annesinden de, ba-
basından da, öğretmenınden de çok fazlasını, çok
yenisini bilen ama öğrendiği hiçbir şeyı özümleme-
ye zamanı olmayan çocuk-gençler.
Her şeyin hızla elde edildiği, hızia tüketildıği, yen-
ne hızla bir başkasının konduğu, hiçbir şeyin anla-
mının aranmadığı, neyin neden yapıldığının merak bi-
le edilmediği, her şeyin yetersiz kaldığı, her şeyin
doyumsuzluk yarattığı bir tüketim çağının çocuk-
gençleriyle karşı karşıyayız.
Aslında en zor durumda olanlar, bu çağın ergen-
leri. Bir yanda geçmiş yüzyılın alışkanlıklarıyla yaşa-
yan anne babalan, bir yanda 'dijital dünya'mn bir
üyesi olmanın çekıciliği, her yanda tüketim dünyası-
nın gereksinmelerden kopmuş kullanım zorunluluğu,
bütün bunlann yanında da uzun yıllar sürecek bir
egitim görmenın kaçınılmazlığı.
Bu çağın ergenıne her şey çok uzun geliyor. Çok
uzun, çok gereksiz, çok anlamsız, çok yararsız ve ya-
şamının kendisinden çalındığı duygusunu hiçbir za-
man yenemıyor.
Yaşamak bu mu? Hayır, değil. Ama yaşamak ne?
Bilmiyor ve hiçkimsenin de bilmediğini görüyor.
Başkalan için yaşamak ona anlamsız ve budala-
ca geliyor, kendi için yaşamak da bilmedıği bir şey
ve olanaksız.
'Kendi gözünde kendisi' olamadan 'başkasının
gözünde kendisi' olmaya çalışıyor.
Ailesinin "Arkadaşlan ne isterse onu yapmaya ça-
lışıyor" dediği bu.
Mutlu mu? Değil.
Neden mutlu değil? Çünkü, hiçbir şeyin yerti yeri-
ne oturmadığını görüyor. Kendisine söylenen 'doğ-
rular'ın kendi doğrulan olmadığını görüyor, aslında
doğru bile olmadığını düşünüyor. Çünkü bunların
'doğnılar' olduğunu söyleyenler, bu doğrulaıia yaşa-
mıyorlar. Başkalanna söylediklen doğrularla yaşam-
da kullandıkiarı doğrular birbirinden çok farklı.
"Yanlışlar' da çok eskilerden gelmış, günümüzde
artık yanlış bile değil. 'Yanlışlar' sadece başkalarını
kontrol edebilmek için kullanılıyor, başkalarından üs-
tün olmaya yarıyor. 'Yanlışlar' bugünün yanhşlan de-
ğil ama şiddetle yaşatılıyor. Çünkü kimilerinin kendi
güçleriyle başkalarını kontrol edebilmeleri için bu
'doğrulara ve yanlışlara' şiddetle gereksinmesi var.
'Tüketim çağının ergenı', çok tüketmek zorunda,
hep yeniyi tüketmek zorunda, daha fazlasını tüket-
mek zorunda, daha değişik olanı tüketmek zorunda.
Çünkü 'önemli olmayı, değerii olmayı' ancak böyle
yaşayabiliyor. Hayatına anlam katan şey 'sürekli ve
kaliteli tüketim'.
Uzun yıllar boyunca 'üretim' ile buluşamıyor. Çün-
kü, 'üretici olmak' uzun yıllar sonunda ulaşılabılecek,
bu nedenle de anlamını ve değerıni kaybetmiş bir
kavram.
Eski zaman ergenleri, çırak olarak ergenlik dönem-
lerinin başında 'üretimle' buluşuyorlardı. Daha son-
ra eğitimle bir meslek becerisi kazanmanın kısa sü-
reler içinde olduğu zamanlarda da ergenler bu den-
li uzun bir tüketicilik dönemi yaşamıyorlardı. Liseyi
bitirenler hayata atılabiliyordu. Günümüzde ise bir
üniversiteyi bitirmek bile artık bir meslekte 'iyi' olma-
ya yetmiyor da master yapmak gij?i, doktora yapmak
gibi lisansüstü eğitim evrelerı gerekiyor. Böylece de
ergenlik dönemi bütünüyle 'tüketıciolmak', 'tüketim
toplumunun değerferiyle büyümek', 'tüketim yoluy-
la kimlik kazanmak', 'yaşamanın anlamını tüketimle
açıklamak' gibi özelliklerle yaşanıyor.
Günümüzün ergenleri için 'hızlı erişim gücü', tü-
ketici kimliği', 'yeniyaşam değerleri' arasmda geçen
uzun zaman artık her şeyin 'hızlı, tüketilebilir. deği-
şebilir' olduğunu anlatıyor.
'Hızlı, tûketilen, değişen'. Bu nitelikler günlük do-
yumlar için yeteriidir ama uzun sürede güvenilir de-
ğildir, yaşamı anlamlı bir doyuma kavuşturamaz. O-
nun için de günümüz insanı güvensizdir.
Artık duygular, düşünceler, acılar, sevınçler, mut-
luluklar, mutsuzluklar, doyumlar, doyumsuzluklar da
bu 'hızla tûketilen, hızla değişen dünya'nın bireroyu-
nudur.
Artık hiçbir şey 'gerçefr'değildir, her şey 'sana/'dır.
Acaba onlan nasıl anlayacağız? Daha da önemli-
si onlar, bütün bunlan nasıl anlayacaklar?
Asıl sorunumuz da bu olmalı.
e-posta: erdalatakc; superonline.com
Faks:0212-513 90 98
Cenazede40gözaltı
İstanbul Haber Ser-
visi-Tokat'ın Abnus il-
çesi kırsal kesiminde
güvenlik güçleri tara-
fından düzenlenen ope-
rasyonda öldürülen ya-
sadışı TİKKO örgütü
üyesi Sinan Günel dün
Altınşehir Mezarlı-
ğı'nda toprağa verildi.
Polis, cenaze töreni-
ne katılmak için Yeni-
bosna Cemevi 'nde top-
lanan yaklaşık 40 kişi-
yi gözaltına aldı. Sinan
Günel'in cenazesi, dün
öğle saatlerinde Adli
Tıp Morgu'ndan alına-
rak Yenibosna Ceme-
vi'ne getirildi. Güven-
lik güçleri, Günel'in
cenazesi için cemevi
önünde toplanan gru-
bu, izinsiz gösteri ya-
pılmaması konusunda
uyardı. Polisle grup
arasmda başlayan ger-
ginlik, güvenlüc güçle-
rinin bazı kişilerin kim-
liklerini kontrol etmek
istemesı üzerine tartış-
maya dönüştü. Bunun
üzerine yaklaşık 40 ki-
şi gözaltına alındı.
Cemevinden ahna-
rak cenaze arabasına
bindirilen Günel'in ce-
nazesi, Ikıtelli'deki Al-
tınşehir Mezarlığı'na
götürüldü. Burada yak-
laşık 50 kişilik toplu-
luk, "Günel yoldaş
ölümsüzdür" sloganını
attıktan sonra saygı du-
ruşunda bulundu. Gü-
nel'in cenazesi toprağa
verildikten sonra grup
sessizce dağıldı.