22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2001 PAZARTESİ O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Sosyal Yardım Uygulamalannda... Prof.Dr. Beril TÜFAN Hacettepe Ün. Öğr. Üyesi ve Başbakanhk Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu Üyesi S on günlerde Türki- hükümlerine tabi olmakla birlikte, ye'nin yaşadığı eko- nomik bunalırtun ya- rattığı ve yaratabilece- ği sosyal etkilerkonu- sunda bazı arayışlarol- duğu görülmektedir. Dünya Ban- kası'nın ülkemizdeki yoksuİlariçin, ''yardını'' adı altında 500 milyon dolar "kredi'' (borç) vermeyi plan- laması da bu girişimlerden biridir. Bu konu, sosyal hizmet/sosyal yardım hukukumuz ve uygulama- Janmız bakımından özel bir önem taşımaktadır. Bilindiği gibi, Türkiye'de 2828 sayılı kanun ile kurulan Sosyal Hiz- metler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile 3294 sayılı kanun ile kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Da- yanışmayı İeşvik Fonu ve bu fon kapsamında her il ve ilçede kuru- lan Sosyal Yardımlaşma ve Daya- nışma Vakıflan (SYDV), bu alan- daki temel hizmet birimleridir. SHÇEK hizmetlerini, tüm illerde il sosyal hizmetler müdürlükleri eliyle yürütmektedir. Marmara ve Düzce depremleri sonrasında, 35 civannda ilçe merkezinde de ilçe sosyal hizmetler müdürlügü kurul- muştur. SYDV ise, il merkezleri ya- nında Türkiye'nin bütün ilçelerin- de kurulmuş durumdadır. Söz konusu vakıflar, özel hukuk kuruluş kanununun öngördüğü dü- zenlemeler nedeniyle vali ve kay- makamlann başkanlığı altında ye- rel kamu yöneticilerinden oluşan kurullar eliyle bir tür kamu kurum anlayışı ve biyerarşisi içinde çalış- maktadır. SHÇEK'in temeli 1921 yılında Türk Ulusal Direnişi sırasında Ato- türktarafindan demokratik kitle ör- gütü anlayışıyla kurulan Çocuk Esir- geme Kurumu'na ve izleyen yıllar- da, 1949 ve 1957 tarihli yasalarla düzenlenen Korunmaya Muhtaç Ço- cuklan Koruma Birlikleri'ne, 1959 tarihli Sosyal Hizmetler Enstitü- sü'ne ve 1963 tarihli Sosyal Hizmet- ler Genel Müdürlüğü'ne dayanmak- tadır. SHÇEK, bu engin bilgi, be- ceri ve deneyimle 1965 yılından iti- baren de Sosyal Hizmetler Akade- misi'nden (bu günkü Hacettepe Üni- versitesi Sosyal Hizmetler Yükse- kokulu) mezun olan sosyal hizmet uzmanlannı ve konuyla ilgili hizmet alanlannda gerekli diğer personeli (psikolog, çocuk gelişimci, fizyo- terapist, hekim vb.) istihdam eden merkezi bir kamu kurumudur. SYDV, vergilerle finanse edilen ve bağışlarla da desteklenebilen bir yapı içinde daha rahat ve serbest harcama olanaklanna sahip olan, ancak çalışmalannı birkaç istisna dı- şında, konuyla yakından ilgili uz- man personel istihdam etmeden, geleneksel yardım anlayışı ve yön- temiyle yürüten kuruluşlardır. Dolayısıyla, sosyal yardım uygu- lamalannın vakıflar eliyle yürütûl- düğü durumlarda ve ortamlarda, bi- limsel ve profesyonel sosyal hiz- met uygulamalanndan uzaklaşma olasılığı ve tehJikesi daima mev- cuttur. Gerçekte, sağlıklı bir işbirliği ve eşgüdûm tabanı (zemini) oluşturu- labildiği takdirde; bu iki ayn ku- rumsal yapının işleyiş biçimlerinin, sistemdeki bazı boşluklan doldur- mak ve daha etkili bir ulusal sosyal hizmet/sosyal yardım sistemi oluş- turmak bakımından yararlı olacağı düşünülebilir. Ancak, uygulamalardaher iki ya- pının da Başbakanlığa bağlı olma- sı ve aynı devletbakanı trafindan ida- re edilmesi gibi isabetli bazı idari önlemler alınmış olmasına karşın, kalıcı ve düzenli işbirliği ve eşgü- düm olanağı henüz yaratılamamış- ür. Önerfler Bütün bu genel verilerden hare- ketle önerilerimiz şunlardır: 1- Herhangi bir ulusal veya ulus- lararası kaynak kullanılarak sosyal yardım yapılacak ise, bağlayıcı bir hukuk metniyle (kanun veya kanun hükmünde kararname ile) iki siste- min (SHÇEK ve SYDV) ortak ça- lışmasını sağlayacak bir düzenle- me yapılmalıdır. 2- Sosyal yardım adı altında kap- samlı miktarda bir kaynak kullanı- lacak ise önce sosyal yardım/sosyal hizmet alanındagörevli veya görev yapacak personeli kapsayacak bi- çimde, üniversitelerin ilgili bölüm- lerinin öğretim elemanlannın ve SHÇEK Genel Müdürlügü ve kimi SYD vakıflannda görevli deneyim- li sosyal hizmet uzmanlannın katı- lacağı bir eğitim çahşması gerçek- leştirihneli; ardından da belirli ör- nek merkezlerde deneme çalışma- lan yapıldıktan sonra uygulama ulu- sal düzeyde yaygınlaştınlmalıdır. 3- Başlangıçta Ankara, lstanbul, Izmirgibi üler ve bu illerin merkez- lerindeki ilçelerde olmak üzere be- lirli bir plan dahilinde, sosyal yar- dım yapan vakıflann sosyal hizmet uzmanı istihdam etmesi yasal bir zorunluluk haline getirilmeli, bu uzmanlann seçimi, hizmet içi eği- timi ve istihdamı konulanna açık- lık kazandınbnahdır. 4- Sosyal Yardım, bu yardıma ge- reksinim duyan insanlara yapmala- n istenen bir davranışa karşılık bir ödül olarak verilmemeli, onlan ba- ğımlı hale getirmeksizin en kısa za- manda üretken ve kendi ayaklan üzerinde durabilecek duruma gel- melerini hedefleyen çağdaş bir an- layışla düzenlenmelidir. 5- Başbakanlık Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu'nun Türkiye'deki sosyal yardım veren kuruluşlar ara- sında ortak norm işbirliği ve işbö- lümü sağlamak amacı ile en yakın zamandatoplanması sağlanmahdır. 6- Sosyal yardım hizmetieri bu ko- nularda çok deneyimli ülkelerde dahi, zorlukla uygulanan hizmet- lerdir. Türkiye'nin de zorluklannın olabileceği açıktır. Ancak, Türkiye tarihsel süreç içinde sosyal yardım konusuna daima önem vermiş, yak- laşık kırk yıldan bu yana da konu- yu evrensel bir bakış açısı ve bi- limsel bir yaklaşımla ele almakta- dır. Dolayısıyla konu Türk insanı- nın bilgisi, yeteneği ve deneyim sa- hası içindedir. Yapmamız gereken, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Pla- nında yer alan ulusal verilere (örne- ğin, Sosyal Hizmetler ve Yardım- lar Özel Ihtisas Komisyonu Rapo- ru) ve konuyla ilgili bilimsel bilgi, akademik çalışma ve bürokratik de- neyime daha çok değer vermek ve bunlardan yararlanmaktır. Sonuç olarak Dünya Bankasf nın vermeyi planladığı 500 milyon do- lar kredinin bir süre sonra kendimi- ze ve çocuklanmıza borç olarak ge- ri döneceğini biliyoruz. Bu neden- le, söz konusu krediyi bilimin ışı- ğında işlendirme (istihdam) ve üre- timi geliştirici yönde ve yoksullan işlevsel hale getirmeyi hedefleyerek kullanmak zorundayız. Tersi du- rumda, hepimiz için yeni yükler ge- tirecek olan bu paradan, öngörülen yarann sağlanması beklenemez. ARADABİR MFfl TOPUZ Ardımdaki Yıllar.• •• "Ardımdaki Yıllar"\a Yıldız Sertel çok başanlı bir yapıt yaratmış. Kitap, sürükleyici bir roman gibi okunuyor. Romanın üç büyük kahramanı var: Sa- biha ve Zekeriya Sertel, Nâzım Hikmet Bu ki- tapta her üçünü de en içten ve sıcak yanlanyla ta- nıyorsunuz. Sertellerin dramını bir kez daha yaşı- yorsunuz bu kitapta. ' Sabiha Sertel'i, Yıldız'ın anılanndan tanıdım. Ga- zeteciliğe başladığrm yıllarda korkunç bir provokas- yon sonucu Sertellerin matbaalan yağma edilrniş, Tan gazetesi yok olmuş ve bu idealist iki gazeteci zorla susturulmuştu. Sabiha Hanım'la hiç karşı- feşmadık. Ama Zekeriya Beyve Yıldız, 1969-80yıl- tannda Paris'te en yakın dostlanm oldular. Yıldız'ın anılan beni o yıllara götürdü. Acı tatlı biryığın anı- yı içimde bir buruklukla yeniden yaşar gibi oldum. Bu kitapta bilimsel araştırmalar yapan sosyolog ve iktisatçı bir Yıldız'ın yanında akıcı bir yazı biçe- mi ile kıvrak kalemini rahat rahat kullanan başanlı bir anı yazan ortaya çıkıyor. Kitapta pınl pınl işle- yen bir kafaya ve hiçbir aynntıyı unutmadan beyin bilgisayarınm bellegine geçiren bir kişinin gözlem- lerine tanık oluyorsunuz. Serüvenlerle dolu bir ya- şamın öyküsünü dinliyorsunuz. Yıldız, Sovyetler Birliği'nde, Macaristan'da ve Azerbaycan'da Stalin döneminden sonraki buna- Ijmlara babasıyla birliktetanık olmuş, gurbetteki Türk- leri bütün iyi ve kötü yanlarıyla görmüş ve değer- lendirmiş bir kişi. Demokrat aydınlann sürgündege- çirdikleri acılı ve gerilimli yıllar, bu kitapta en somut örnekleriyle gözlerinizin önüne seriliyor. Yıldız Sertel'in anılan Türk solunun tarihine ışık tutuyor ve o dönemin en canlı belgelerinden birini oluşturuyor. Ama bu kuru bir sosyolojik araştırma değil, duygusal ve hümanist bir yaklaşımın ürünü. Yıldız, bu anılan ileyazariıkta babasından veana- sından hiç de aşağı kalmadığını kanıtlamış oldu. Türkiye'nin Açmazlan ANMA ' Hocam ve değerli eşim, babamız, bilim ve sanatın özden yolculanndan, ATATÜRKÇÜ Prof. Dr. EMİN FAlK ÜSTÜN'Ü aramızdan aynlışının 28. yılında anıyoruz. EŞİ Prof. Dr. EStN EMİN ÜSTÜN ÇOCUKLARI Dr. GÜNTÜRK ÜSltJN DT.ÇAĞAIAY ÜSTÜN Gttlhan KARAÖRS TÜRELİ m. T ürkiye'nin en önemli sorunu ge- lir dağılımındaki uçurumlar ve eğitimdeki eksiklerdir. Türki- ye'de, dünyanın en zengin in- sanlannın hayatının benzerini yaşayan aileler olduğu gibi, Angola'nın, Somali'nin en yoksullan kadar yoksul in- sanlanmız da vardır. Yine Türkiye'de dün- ya çapında eğitim görmüş insanlanmız ol- duğu gibi, okul yüzü görmerniş vatandaş- lanmız da vardır. Ve ne tuhararki büyük kentlerde, bu iki ay- n hayatı yaşayan insanlar, bazen yan yana ko- numlanarak o ihtişamı ve görgüsüz savurgan- lığı seyretmek zorunda kalmaktadırlar. Ko- rumah sitelerde, atallı binalarda yaşayanlar ve arkasmdaki gecekondular ömeği gibi. Bu çe- lişkiler, sosyal banşı zedeleyebilecek, sosyal patlamalara neden olabilecek bir durum teş- kil etmektedir. GeUr dağılımındaki farklılıklann azaltıl- ması, eğitim düzeyinin yükseltilmesi, yöne- ticilerinana gayesi olmalıdır. Ancak bunun ak- sine, gelir dağılımı bozukluğu hızla artmak- tadır. Hızh nüfus artışı, bölgelerarası farklı- lık, çarpık kentleşme, göç olgusu, fakirlik, yoksulluk, eğitimsizlik, sağlıkhizmetlerinde- ki yetersizlik, kamu kaynaklannın yanlış kul- lanımı, yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden gereği gibi faydalanılamaması gibi hususlar yıllardan beri çözülemediği gibi, gittikçe da- ha da büyüyen sorunlar olarak karşımıza çık- maktadır. Her ne kadar, 40 yıldır kalkınmaplanlan ya- pılıyorsa da bu planlann kâğıt üzerinde kal- mak yerine, hayata geçirüebilecek etkin ön- lemleri içermesi ve de ciddiyetle, yine ciddi insanlartarafından uygulanması gerekmekte- dir. Türkiye'ninnüiusu2000yılıitibanyla65.3 milyondur. Nüfiısun 25.6milyonulstanbul,An- kara ve Izmir'de yaşamaktadır. Nüfiısun en zengin yüzde 20'si, milli geli- rin yüzde 55'ini, nüfiısun en zengin yüzde 10'u, milli gelirin yüzde 40.5'ini alırken nü- fiısun en yoksul yüzde 20'si, milli gelirin yüz- Müh. Mimar. Kadın Müh. ve Mim. Derneği Başkanı de4'ünü, nüfiısun en yoksul yüzde 10'u, mil- li gelirin yüzde 1.8'ini almaktadır. Yukandaki rakamlar, gelir dağılımındaki uçurumlann korkunçluğunu, bütün çıplaklı- ğı ile gözler önüne sermektedir. Ve dengesiz- liğin gittikçe de arttığı gözlenmektedir. Bu dengesizlik kırsal kesimde değişme göster- mezken göç alan kentlerde daha belirgindir. Zengin daha zenginleşmekte, yoksul daha fa- kirleşmektedir. Bu durum, üzerinde dikkatle durulması gereken bir husustur. Evet, Türkiye'nin en önemli sorunu, gelir dağılımındaki uçurumlar ve eğitim eksikliği- dir. Türkiye'de ortalama eğitim 3 yıldır. Hal- kın gelir durumu ve eğitim seviyesi daha iyi olsa idi, kendini idare etmeye talip olanlan da- ha iyi değerlendirebilir, daha isabetli seçim- ler yapabilir, daha iyi bir idareye kavuşabilir, hesap sorabilir, tepkisini demokratik kurallar içinde, etkin bir sekilde koyabilirdi. Vatandaşlannıneğitimve gelir düzeyinin ye- tersizliği, yazık ki siyasilerin işine gelmekte- dir. Siyasiler, yeri geldiğinde bu durumu kul- lanmakta, seçim zamanJannda onJara birkaç kilogram erzak, kışhk yakacak odun, kömür, bedava süt, ekmekvererek oylannı almakta ve- ya destekleme ahmlan ile sempatik görün- mektedirler. Veya büfe, pazarda tezgâh vs. vererek ya da çocuğunu, kocasını işe alarak yandaş kazanmaktadırlar. Çaresiz, yoksulluk içinde olan vatandaş, kısa vadeli menfaatmı gözetip uzun vadeli yarannı geniş bir perspek- tiften görememekte ve süregelen politikâlar- la dahada yoksullaşmaya, kötü çevrelerde ya- şamaya, sağhk ve eğitim sorunlanyla boğuş- maya mahkûm oLmaktadır. Demokrasinin en çok işlediği iddia edilen partilerde bile yöneticiler, kendilerine oy ve- recek uslu insanlan delege olarak seçtirmek- te, sonra bu delegeler onlan, gereken maka- ma taşımaktadırlar... Mahalle kongresindenil- çe kongresine, il kongresine ve büyük kurul- taya kadar sistem bu şekilde işlemektedir. tster seçilmişler olsun, ister atanmışlar ol- sun, hortumlanan bankalar, kaybolan silah- lar, zamanaşımına uğrayan davalar, soruştur- malarvs. gibi olaylarda görüldügü gibi, bu ey- lemleri bizzat yapanlar, sebep olanlar, göz yu- manlar, hepsi bir şirketın ortaklan gibi uyum içinde işlerini yürütmekte, halka da kahrola- rak dehşetle ve ibretle onlan seyretmek duş- mektedir. Buböylegidemez. Yapılanlar, yapanlannya- nınakârkaldığı müddetçe bu soygunlar, bu ta- lan devam edecektir. Bütün bu olanlara kat- lanılamaz, katlanılmamalıdır. Bumilletin kurtuluşu, özgür düşünceyi ege- men lalmakla mümkündür. Daha fazla eğitim, daha adaletli gelir dağılımı sağlayacak tedbir- leri almak, kısacası daha kaliteli biryaşam sun- mak, siyasilerin ana görevidir. Bu görevi sa- mimiyetle başarmak isteyenleri haÖc ayırt et- melidir. Devlet, vatandaş için vardır. Yoksa vatan- daş devletin kulu değildir. Devlet ışler hale ge- tirilmelidir. Bürokratlar ve siyasiler, attıklan imzanın ve ağızlanndan çıkan sözlenn so- rumluluğunu taşımalıdırlar. Taşımayanlardan hesap sorulmalıdır. Son. zamanlarda, sorum- suz davranışlann ülkeye maliyeti çok büyük olmaktadır. 3 Temmuz'dan itibaren dalgalaıunalarla Tür- kiye'nin bir haftada uğradığı zarar 13.1 mıl- yar dolardır. Buna karşılık aldığı toplam yar- dımın 3.2 milyar dolar olduğu düşünüldüğün- de, ülkeyi yönetenlerin nasıl bir garabet için- de olduklan anlaşılmaktadır. Türk halkı bu- na layık değildir. Yapılan ekonomik program eksiktir, üretim ve sosyal ayağı yoktur. tnsan unutulmuştur. Dı- şandan bakan veya prens ithal etmeye gerek yoktur. Yetenekü insanlar, Türk halkının için- de vardır, kendine güvenmelidir. Bu ülke, ya- şanılan ağır bunalımın üstesinden gelecektir. Birtaraftan eğitimde. teknikte, turizm ve ta- nıtımda dünyaya açılma seferberliğini, diğer taraftan üretim ve ihracat kanallannı işletme seferberliğini acilen başlatırken özümüze dö- nerekher güçlüğü yenebileceğimizi görmeli- yiz. Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyineulaş- ûracak güç, kendinde mevcuttur. Vatansever Türk evlatlan. fırsat verildiği takdirde, Cumhuriyetin ilk yıllanndaki ide- aMzmle göreve hazırdırlar. ACI KAYBIMIZ Bölüm başkanımız, değerli hocamız Prof.Dr. BEDRİ İPEKOĞLU'nu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsaglığı dileriz. Cenazesi 10.09.2001 Pazartesi günü saat 10.00'da IÜ Avcılar Kampusu Mühendislik Fakültesi'nde yapılacak törenin ardından öğle namazını müteakip Selimiye Camii'nden kaldınlıp, Kocatepe Mezarlığı'na defhedilecektir. İSTANBUL ÜNÎVERStTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PERSONELt VENİDEN MLDAFAA-İ HLKLK DERÜİSİ PROF. DR. ÇETÎN YETKİN'IN YÖNETlMÎNDE / EYLÜL 2001. 37/6. saytsı çıktı! \tniden Mûd>r»-i Hukuk'Un: "Onûlu Ugal" Saadi>e AK.\Y : Anadıhmızı Sokan ^'aban Anlan Muslıfa ASOĞLl: tv lıva Çelebıce - Ma>dono2 Tohumu Mrtin AYDOĞAN: Balıyı Dojru Tanımak Mehmet BAŞARAN: Kumönısllıkıen Mahkûm Olmuş Hnstıtülü Yaratma Oavası O I I D M BOLl'Ll : Atarüıic Munafıklan Prof. Dr. Ömer DEMİRCAN: Usumuzdakı Türkçc Sözlük Prof. Dr. Cihan Dl'RA: Osmanh'da Rüşvçt, Illımas ve Hıyanel Kadılar. Ahmier ve Yönetıcıler-I Güıı<^ ERKUL: Ya Rağunsızlık Ya Ölüm! \ ed»l G t NYOL: Autûrk'e L laşmak Mustafı İZBERK: Sömurgede Ne V ar. Ne Yok? Gazrnfer KAYA: Alalûrk Döocmı Kalkınma Polmkalan ve Sonrası Rnki SARPKAY A: 12 Eylül Asken DarbeM. Irtıca ve F.gjtırae Yansımalan Pakire TfrRKOGLl': Köy Enslıtûlennı Ba^anya I laştıran Behrieyıcı Etkenler Oiuı L\ AN: Eknvek Aslanın Neresınde'' CeUI LLGEN \a> Va> \ay Ömer YAĞCI: Dıle Gelen Yajama da Gelir Hûrriyel YAŞAR: MHPyi Yalnızca PKK mı Bûyûnü? Prof. Dr. Çerin YETKİV: Mesut Yılmaz'ın (ve Çizgısındekılenn) Ulusal Guvenlık Fobısı T«h$in V ÜCEL: Hangı Ulusal Güvenlık? Gazete KestJdenaden: Mustafa Tasar - Güne^ Taner AYIN DOSYASI Tİ'SİAD - Dnafi ve Bnginâ I Hazırlayan Şemvrtiü ORHAN) Şurleriyk: Mustafa Aykut AKŞİT - Yetkia ARÖZ - Niehmtl BAŞARAN - Fiknl DİKMEN - Ali YL'CE Çugileriyle: Hikmel AKSOY - Ercan BAV SAL - Halis DOKGÖZ - Sundrr ERDOĞAN Bûro: Kışla Mah . 34 Sokak. 4.14 Demırtan lş Merkezi - Ajltalyı TEL VE FAKS: (242) 244 50 29 • 248 25 60. E-POSTA: mudafaaıhukuk(f' superonlıne eom VVEB: WWW.yejidemiili.cjb.ilct POSTA ÇEKİ: Ibrahım Çeon \etkin. 1119234 \BONE KOŞl'LLARl: 3 A>l.k 7 500 000. 6 Aylık 15 000.000, 12 Aylık 10 00 000 -TL Abonelenn açık adı ve adreslennı ve ne kadar sureyle abone olduklannı. posta çekı makbuzunu faks veya posta ile bıldtrmelen ve göndcrmelen gerekmektedır ATTILA ILHAN'LA 1000 SAAT f Erol Manisalı ATtfl 100 t« "Dönekler ne âlemde?" "Gazetecilercahilmi?", "Ecevit nasıl biri?" "Kaç vatan haini var?" "Dervjş Kimin son sansı? Türkiye'nin mi? Yoksa Amerika'nın mı?" "Mustafa Kemal, solcu ve milliyetçidir"... Biri Türk edebiyatının büyük ustası Attilâ llhan, diğeri uluslararası ilişkiler ve ekonomi uzmanı Prof.Dr. Erof Manisalı. Sokaktaki vatandaştan akademisyenlere, uzmanlardan öğrencilere dek, herkesin yanıtlarını aradığı sorular ve konular üzerindeki ortakfıkirlerini, yorumlarını, çözüm önerilerini konuştular. ı | www.bilgiyayinevi.corn.tr BtLOİ TAYINEVİ Mfşrutiyet Cad. 46/AYenişeh.r - 0642CVANKARA Tel: (0-312) 434 49 98 • 434 49 99 Faks: (0-312) 431 77 58 ULOİ DAOITIM Nartıbahçe Sok. No:17. Kat1. Cağaloğlu- 34360/İSTANBUL Tel: (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks: (0-212) 527 4119 Mkm KİTABEVİ Sakarya Cad. 8/A Kızılay - 06420/ANKARA Tel: (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 43319 36 KÜLTÜR GEZÎLERİ SÜRÜYOR... Umman Sultanlığı - Yemen 8-19 Ekim 2001 ! Yıldırım Büktel Suriye 21-29 Ekim 2001 ı Yıldınm Büktel Mısır 4-11 Kasım 2001 , Turgay Tıına Endülüs - Madrid - Toledo 9-16 Kasım 2001 ' İlker Öziınlü Büyülü Fas 16-23 Kasım 2001 I Turgay Tuna FEST TRAVEL TEl: (0212) 21610 36 - 37 FAX: (0212) 216 10 30 web: www.festtravel.com e-mail: fest@festtravel.com KAMU PERSONELt \ABANCI DİL SINAVTNA KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE l Yahanrı riil ta7min^h alrr\ak ideypn lffirnn rvprsnnffli i|(> yarrnrn h\7xnrt\er\nfc çaliiirnalap nw1pr|iylp maktıı ynbdnrı Hj| f^pjrıirıarırvjan yarjırlanfnal- isteypn fplrnilf pensnıylın yabancı dil bilgisi seviyesini belirlemek için yapüacak olan KAMU PERSONELİ YABANCI DİL BİLGİSİ SEVIYE TESPİT SENAV1,375 Sayılı Kanun Hükmünde Karamame- nin değişik 2. maddesıne göre Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı"nın, 26.6.1990 tarih ve 20560 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğı ile 21.9.1990 tanh ve 20642 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Kamu Personeli Yabaucı Dil Bilgisi Seviyesinin Tespitine Dair Esaslar" uyannca Yüksekögretim Kurulu Ögrenci Seçme ve Yerieştir- me Merkezi (ÖSYM) tarafindan yürûtülecektİT. 2. Sınav, 4 Kaam 2001 tarihinde Ankara ve Lefkoşa'da, başvuran aday sayısı fazla olduğu takdirde, uygun gönılen diğer büyük şe- hirlerde de yapüacaktır. 3. Sınav, yabancı dil tazminatmdan yararlanmak isteyen 657 sayüı Devlet Memurlan Kanunu (ayhklannı bu kanunun ek geçici maddelenne göre alanlar dabil), 926 sayüı Türk Silahlı Kuvvetleri Persooe! Kanunu, 2802 sayılı Hâkim ve Savcıiar Kanunu, 2914 sayıü Yüksekögretim Petsonel Kanunu ve 3466 sayılı Uzman Jandanna Kanunu'na göre çakşmakta olanlar, kadrolar karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalısan personel ile 399 sayüı kanun hükmünde karamamenin 3 'c maddesıne tabi söz- leşmeli personel katlabüır. Aynca, personelinin yabancı dü bilgisi seviyesini tespit etmek isteyen diğer kamu kurum ve kuruluşlannda çalışan personel de bu sınava katılabilir. Yurtdışmda Gorevlendjrilecek Memurlann Seçim Esaslanna Dair Yönetmeiik'in değişik 7. maddesi gereğince, kamu kurum ve kuruluşlannca yurtdışı teşkilatında sürekli göre- ve atanacak memuriar üe dığer görevlilerin de bu sınava girmesi gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlannda 657 sayüı Devlet Memurian Kanunu'nun W maddesine göre söz- leşmeli statüde çahşacak; a) Mütercim veya tercümanlann işe başlatüabilmeleri için diğer şartlar yanında yabancı dü bügüerinin asgari (B) düzeyinde, b) Çözümlevicı ve pogram- cüann ise işe başlatüabümeieri için diğer şartlar yanında yabancı dü bügüerinin asgari (D) düzeyinde olması gerekmektedir. Bu nedenle halen bu görevlerde çalışmakta olanlar- dan yabancı dü bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenler ile söz konusu görevlerde çalışmak üzere kamu kurum ve kuruluşlanna başvuruda bulunma arzusunda olan fakülte ve- ya yüksekokul mezunlannın bu sınava katümalan mümkün bulumnaktadır. Aynca 1996 yüında Yüksekögretim Kurulu yurtdışına lisansüstü ögrenun görmek üzere öğrenci gön- denrken adaylann KPDS'den (Almanca, Fransızca veya Ingüizce) en az 40 puan almalannı, 1999 yüında ise araştınna görevlisi kadrosuna atanmak suretiyle yuttiçinde lisansüs- tü eğitim yaptırmak için KPDS'den en az 60 puan almalannı şart koşmu&tur. Bu koşullann daha sonraki dönemlerde de uygulanmaya konulup konulmayacagı bilinmemekle bir- likte Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'na (LES) ginnek isteyen adaylarm KPDS "ye ginneye karar veriıken bu durumu da göz önünde tutmalan yararianna olacaktır. Lisansüstü Egı- tim ve Öğretim Yönetmeliğinin 2. maddesi de LES'ten başvurulan programın puan türunde en az 45 puan alınmasını öngönnektedir. Araştınna görevhsı seçme ve atama işlemle- rinde yabancı dü yeterlik sınavı yerine KPDS sonuçlannın kullanüması olanağı bulunduğundan. Yüksekögretim Kurulu'nun 16.4.1999 tarih ve 97.13.1034 sayılı karan uyannca lisans programlannın son smıfinda veya son sınıftan bir öoceki sınıfta okuyan öğrencüer de bu sınava girebüeceklerdir. Yüksekögretim Kurulu, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti dışmdaki yurtmşı üniversıtelerinin Ingıliz Düi ve Edebiyaü, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, Fransız Düi ve Edebiyaö, Alman Düi ve Edebiyau programlanndan ve Almanca, Fran- sızca, Ingılizce Oğretmenliği üe bu dülerin Mütercim - Tercümanhk programlanndan mezun olan TC uyruklu ögrencüenn alacaklan diplomalann denklik ışlemJerinın a) mezun oiunan program. yüksekögretim kurumunun bulunduğu ülkenin anadÜinden faridı ise başvuru sahibinin KPDS'den en az 70 puan alması koşuluyla yapümasına, b) mezun olunan program o ülkenin anadüi üe aynı ise alınan diplomaya doğnıdan denklık verilmesine karar venmştır. Bu şartlan taşıyarak Yüksekögretim Kurulu'na denklik ışlemleri ıçın baş- vuranlara KPDS'ye girebümeleri için bir yaa verilmektedit Herhangi bir kurumda çalışmamakla biriikte yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyen fakülte veya yükse- kokul mezunlan Üe üniversitelerce kendilerinden KPDS puam istenen öğrencüer de bu sınava katüabüir. 4. Sınav, Almanca, Aıapça, Bulgarca, Çince, Danca (Danish Düi), Fars- ça, Fransızca, Hollandaca fDutch Düi), Ingüizce, Iriandaca, Ispanyolca, Italyanca, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunanca'dan yapılacaktır. Ancak ya- ünm mzmetlerinde çalışmalan nedeniyle maktu yabancı dü tazminanndan yararlanmak isteyen tekmk personel yalnız Almanca, Fransızca ya da Ingilizceden sınava girebüecek- lerdir. 5. Başvuranlar 10 Eylül - 21 Eylül 2001 tanhleri arasında yapüacaktır. 6. Başvurmak isteyen adaylar önce, Valüiklerin ü ve üçelerde kurduklan bürolar üe Cniversıte Rek- töriüklerinden, başvuru ve sınav ücretini ödemek üzere Banka Beigesini temin edecekler ve bu belgeyle 18.000.000 TL. yanracaklar; daha sonra ücretin yatınldığuıı gösteren ban- ka belgesinin OSYM knpoauou bu bürolara veya Üniversite Rektörlüklerine vererek Başvnnna Bdge» ve Kıüvnz alacaklardır. 7. Adaylar, Başvurma Belgelerine son altı ay için- de çekilmiş, başı açık bir fotoğraf yapıstırarak küavuzda behrtüeD kurallara göre doldurduktan sonra halen bir kurumda çalışmakta olanlar. bu belgeyi kurumunun en üst amir ve- ya onun görevlendirecegi yetküilere onaylattracaklar; Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavına (LES) girmek isteyenlerden, bu sınavm yapıldığı tanhten itibaren bir yü içinde bir lisans programından mezun olabilecek durumda olup KPDS'ye başvuranlar üe bir lisans programımn son sınıftnda veya son sınıftan bir öncekı sınıfta okuyanlar ise onayı kendi ümver- sitelerinde yapnracaklardır. Adaylar ona\'lattüdan Başvurma Belgelerini en geç, 21 Eylül 2001 tarihine kadar kendüerine en yabn tLUçe Milli Eğitim Müdürlüklen veya Üniver- site Rektöriüklerine teslım edeceklerdir. Başı açık fotoğraf yapıştırmayan veya fotoğraf yerini boş bırakan adaylann Başvurma Belgeleri teslim alınmayacaktır. KKTC'den baş\xı- racak adaylar ise başvuru süresı içinde "Bedretrin Demırel Cad. No: 101 Lefkoşa/KKTC" adresindeki ÖSYM Temsücüığinden başvuru ve sınav ücretini ödemek üzere Banka Belgesi temin edecekler ve ügüı hesaba bu belge üe 18.000.000 TL yarıracaklardır. Başvurma Belgelerini Küavuzda beliıtilen kurallara göre doldurduktan sonra en geç 21 Eylül 2001 tarihinde yukanda adresi verilen ÖSYM Temsücüiğine teslim edeceklerdir. 8. Başvurusu veya sınavı geçersiz sayılan ya da herhangi bir nedeole smava girmeyen adaylann ücretleri geri verilmeyecektir. 9. Posta üe Merkezimize gönderilen başvurular kabul edÜmeyecektır. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 49172 MUSTAFA BALBAY'DAN YENİ BİR ARAŞTIRMA KİTABI • ^ • m m Bu kitapta yer alan konuların ^ ^ ^ U ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H tümü gercektir. Türkiye'nin 90'h I^HP^^P^tfSI^^H yıllarına damgasmı vuran, banka [ H M İ S . ^ ^ 9 Hİ^H boşaitmalarından küçûk bir kesHi MUSTAFA BALBAY : *f «: 1 oktarmaktodır. Demireller ailesinden yegenl. Yahya, 1970'iiyıllorda hayali ihracat yöntemini geliştirmtşti. 9O'lı yıHarda ise yeğen II. Yahya, cepten para harcamodan banka sohibi olup, kendi bankastnm içini bosaltmaya girisen bir kişi olarak tarihteki yerini oldı. Mustafa BAIBAY, Y. Murot Demirel'm eserlerini yazdı. Siz de okuyun. 1 KİTAPCINIZDAN İSTEYİNİZ.... 1 A KONUR SOKAK 27/106640 KIZILAY-ANKARA ÜM|T TEL: (0312) 419 38 26 • 27 FAKS: (0312) 417 56 68 f tpek Ay A ile Giindüz Karaören evlendüer. tzmir (Balçova - Princess Otel), 9 Eylül 2001 kutlar sonsuz mutluluklar dileriz. \ Karaören'ler J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle