19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL2001 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA 17 Atatürk Kültüp Merkezi tabelası Köşemizde, birkaç hafta ön- ce Atatürk Kültür, Dil ve Tarih ~Yüksek Kurumu Yasası doğrul- tusunda çalışmalarını sürdüren "Milli Komite"n\n, "Ankara Bü- yükşehir Belediyesi tarafından, Ankara Metrosu'nun 'Kültür Mer- kezi' durağının adının 'Atatürk Kültür N/lerkezi' olarak değiştinl- mesine" karar verdiğini duyur- muştuk. Sevındirici birhaber: Tüm eleştirilere karşın "Kültür Merkezi" durağına yıllardır "Ata- türk" adını koymamakta direnen Ankara Büyükşehir Belediyesi, geçen hafta "Atatürk Kültür Mer- kezi" tabelasını astı. Sıra geldi Milli Komite'nin; "Tandoğan Meydanı'ndan kal- dınlan 'Su Perisi' heykelinin, An- kara Büyükşehir Belediyesi tara- fından onanlarak Atatürk Kültür Merkezi alanının uygun biryerin- de değerlendihlmesi" kararının uygulanmasına... IS1K KANSU Bilge Hukukçu Bulmacası Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, adli yıl açış konuşması metninin or- talarında, hiçbir mahkemenin ya- samanın yerine geçmemesini salık veriyor: "Hiçbir mahkeme yasamanın ye- rine geçerek, devletin ve politikantn değehendirmelerini gözeterek, par- lamentonun takdir yetkisini kulla- narak, yarahı/zarahı gibi değeryar- gılanylayerindelik denetimiyapamaz. Zira yargıçlar, yasalara göre hüküm kuraıiar; hükümet etmezler, ede- mezler. Hükümet etmeye kalkışıriarsa, o rejimin adı demokrasi değil, dikas- tokrasi (yargıçlar hükümeti) olur." Sami Selçuk, konuşma metninin sonlannda ise şöyle diyor: "...Yasalmetnin, 'baba evinden çı- kan bir çocuk gibi', yasa koyucu- nun iradesinden daha bağımsız ve nesnel, 'yasanın, yasa koyucudan akıllı' olduğunu, çağcıl hukukçunun da bu yüzden bir yasa adamından çok (homo legalicus), birhukukada- mı (homo judicus) olduğunu unut- mayınız. Şunu aklınızdan çıkarmayınız: Ya- salan yasa koyucular çıkanrlar. Ama hukuku yargıçlar yaparlar." Hukukçular, yargıçlar; bu iki ayn öneriler demeti arasından doğru yolu elbette bulacaklardır. Ancak biz, Sayın Selçuk'un gorüşlerini okumaya devam edelirtv. "Hukukzor bir bilim, bukukçuluk gerilimli bir meslek, ama inceliği olan bir sanattır, Onu kristal öze- niyle koruyunuz. Zoriu soruntarkar- şısında, örtmecelere ve dolambaç- lı söz kalabalığına asla sığınmayı- nız." Bu sözlerin sahibi Sayın Sami Selçuk'un konuşma metni, uzun dipnotlan, alıntılanyla birtiktetam ta- mına 146 kitap sayfası... Sami Selçuk'tan son bir alıntr. "Hukukçu, özellikle yargıda gö- rev almışsa, hüküm kurarken, yal- nızca hukukun içinde kalan bir hu- kukçu değil, yükseklerde dolaşan bir bilge de olmak zorundadır." Alın size bulmaca: Türkiye'de yükseklerde dolaşan bir bilge hukukçu var mıdır? Varsa bu kimdir? Ortüşme Dünya Bankası'ndan gelip Dev- let Bakanlığı koltuğuna oturan Kemal Derviş, yeni görevine baş- ladığı günlerde "sosyal demok- rat" olduğunu söytemişti. Ardın- dan "Siyaset, ekonomiye kanş- masın" demiş, OECD toplantısın- da da bu sözlerinin düşünsel ge- ri planını açıklamıştı: 'Siyasikararmerdleri, piyasa ku- rallannı çiğnemeden siyaset yap- malı." "So/da" yeni parti kurma çalış- malarını sürdüren Erdal inönü, ar- kadaşımız Barış Doster'in "Par- ti programının öncelikleri neler olacak?" sorusunu yanıtlarken kimi ilkeler sıralamış. Bir ilke de şu: "Piyasa ekonomisini, heralan- da girişimciliğin desteklenmesini savunacağız." Öyle anlaşılıyor ki "piyasa ku- rallan, piyasa ekonomisi"artık sol- da da siyaset yapmanın öncelik- li ilkeleri arasına giriyor! En azın- dan Kemal Derviş ile Erdal İnönü, bu noktada örtüşüyoriar. Bazen insana eser, öytesine! Du- rup dururken aklına uzak ya da çok yakın geçmişten bir şeyler takılır... Öğretim Elemanlan Sendikası, ge- çen temmuz ayı ortasında sempoz- yum düzenlemişti. Sempozyumun adı, bunatımın burgacındaki toplum için iç açıcıydı: "Başka biriktisat, zihniyet, yaşam, dünya mümkün! Sempozyumun sonuç bildirgesi ise çaresizlik ile çözümsüzlük arasında bocalayanlara, yaz sıcagında hayat veren buz gibi limonataydı adeta: - Yaşadıgımız ekonomik kriz süre- cinde bilim adına kamuoyu önün- de, yaygm olarak medyada akademis- yen kimliğryte bikji he- gemonyasını elinde tutan, iktisadi kâr ve rekabet merkezii, teknik, al- temafıfsiz, sorgulamaz bir disiplin şeklinde sunan sermayentn "orga- nik iktisatçılan'na karşı "Başka birik- tisat mümkün" demenin gereğine inanıyoruz. Serbest piyasayı doğal bir düzen görmüyor,rekabetçiliğinin- sanlığın sorunlanna çözüm olduğu- nu reddediyoruz. Toplumsal yaran öne çıkaran, emekten yana altema- tiflerin bulunduğunu hatırlatıyoruz. - Serbest piyasa kapitalizminin 'Başka bir zihniyet mümkün' tüm toplumsal ilişkilere nüfuz etme- siyle büyümenin hızlanacağı, istih- damın artacağı, gelir, servet ve re- fah dağılımının düzelecegi tezlerini hayat yalanlıyor. Üretici faaliyetterde- ki kârlann sıkışması sermayenin spe- küiatrf alanlarayönelmesini, mali ser- mayenin egemenliğinin pekişmesi- ni getiriyor. Modernizasyon kılıfıyla uygulanan "karşı reformlar" kamu- sal eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi sosyal hizmetlerin nıteliğini dü- şürüyor, elit kesimlere yönelik yeni bir kâr olarak paralel hizmetler boy göste- riyor. - Uluslarüstü şirketler, ulus devlet- lerin gûç ve etkinlik alanlannı kendi çıkarlanna tabi kılmaya çalışırken IMF, Dünya Bankası, Dünya Ttearet örgütü gibi uluslararası mali kuruluş- lar tüm dünyayı küresel sermayenin taleplerine göre şekiilendirme mis- yonunu üstleniyoriar. Bu seçkinci, demokratik olmayan sisteme karşt, iktisadi, poTrük, toplumsal tüm karar- lann, yaşamı bu karariardan etkile- nenler tarafından alınacağı paria- mento, yerel yönetimter, hükümet gibi toplumcu tercihlerin taşıyıcısı oiması gereken kurumlann geniş kit- lelerin talepterinin, çıkarianntn yan- sıtıcısı olmak anlamında güçtenece- ği, katılımcı demokratik planlama- nın teknolojinin olanaklanyta birey- lerin aktif katılımınakadar uzanaca- ğı başka bir yaşam, zihniyet müm- kün, en azından tartışmaya değer görünüyor. Piyasacılığın yakıp kavurduğu bir ülkede, yine piyasacılığı tartışılmazta- bu kabul edenlerin kulağına bir kez daha sempozyumun adını üfleyeüm: "Başka bir iktisat, zihniyet, yaşam, dünya mümkün!" ÇALIŞANLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Taban Ayhk ile Sosyal Yardını Zaııımı 1981 yıhnda 5434 saydı TC Emekli Sandığı Yasası'na 2363 sayı- h yasa ik Ek Madde 40 eklendi. Ek Madde 40 ıle Emekli Sandığı'ndan "emekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylığı alan- lara, ayrıca her ay 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre Ödenen yakacak yardımı tutannda" sosyal yardım zammı öden- mesı öngörüldü. Bu ödemenin tutan da ayda 3500 (üç bın beş yüz) lira olarak behrlendi. Aynca, 8 Mart 1981 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2422 sa- yılı yasa ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'na "Sosyal Yardun Zamnu" başlığı ile Ek Madde 24 eklendi. Ek Madde 24 ile 1 Mart 1981 den geçerli olarak SSK emekli, dul ve yetimlerine de ayda 2bin 500 (iki bın beş yüz) lira sosyal yardım zammı ödenmeye başlandı. 30 Haziran 1989 günlü Resmi gazete'nin "mükerrer" sayısında 375 sayılı yasa hükmünde karamame yayvmlandı. Bu kararname üe memur emekli, dul ve yetimlerine Ek Madde 40 uyaruvcaödenen sos- yal yardım zammı yürürlükten kaldınldı. Yerine katsayı ve gösterge sistemı ıle hesaplanan "memuriyet taban aylığı" getvrildi. Taban ayhk uygulamasına da 1 Temmuz 1989'da başlandı. 1 Tem- muz 1989'da taban aylık göstergesi 1000, taban aylık katsayısı ise 220 olarak belirlendi. Bu yeni gösterge ve yeni katsayıyla, Temmuz 1989"da en az taban ayhğı 176 bin lira oldu. 1 Temmuz 1989'da TC Emekli Sandığı emeklı, dul ve yetimleri- ne ödenen "taban ayhk" en az 176 (yüz yetmiş altı) bin lira iken SSK'den ayhk alanlara ödenen sosyal yardım zammı 140 (yüz kırk) bın lirada kaldı. 1 Temmuz 1989'dan 15 Nisan 1995'e kadar geçen altı yıl içinde sosyal yardun zammı 140 bın liradan 4 milyon 690 bin liraya yük- seldi. 15 Nisan 1995 gününden bugüne kadar geçen altı yıldır, SSK emekli dul ve yetimlenne ödenen sosyal yardun zammına "tek ku- ruş" zam yapılmamıştır. Bugün de aylıklarla birlikte ödenen bu zam- mın tutan yine 4 milyon 690 bin liradır. 1 Temmuz 1989'da sosyal yardun zammınm yerinı alan ve göster- ge üe katsayı sistemine bağlanan TC Emekli Sandığı emekli, dul ve yetimlerine ödenen "taban aylık", 12 yıl içinde 176 bın liradan 672 (altı yüz yetmiş iki) kat artarak 118 milyon 200 bin liraya yükseldi. Buna karşıhk, SSK emekli, dul ve yetimlerine "sosyal yardım zam- mı" adı ıle yapılan ödeme ise 12 yıl içın 34 (otuz dört) kat artarak 4 milyon 690 bin liraya çıkabildi. 15 Nisan 1995 gününden bu yana sosyal yardım zammına "tek ktıruş" zam yapılmamıştır. Eylül 200l'de ödenecek SSKaylıklannayansıyan, Ağustos 2001 TÜFE oram yüzde 2.9 olarak açüdandı. Buna göre en az SSK yaşlı- lık aylığı (alt sınır aylığı) 4 milyon 690 bin lira sosyal yardun zam- mı ıle birlikte, 168 milyon 123 bin lira oldu. Sosyal yardun zammı- nın bu aylıktaki payı yüzde 3'tür. Eylül 2001 'de Emekli Sandığı'nca ödenen en az emekli aylığı (alt sınır a\ lığı) 205 milyon 924 bin liradır. Taban aylığm bu alt sırur ay- lığmın içindeki payı yüzde 57'dir. Yorumu, kamuoyuna ve ilgilenenlere brrakıyoruz. KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK behicak(aturk.net H A R B İ SEMÎH POROY semihporoy(a yahoo.com TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKA* 10 Eylül TURK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 ŞişK/istanbul Tei: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Internet: http7/www.tkv.org.tr e-maib [email protected] koordinator'atkv.org.tr MUSTAFA KEMAL İZMİR'DE.. 1322 'O£ K€MAL, YUNAN İŞGALINOEN tei-BUYUKzApee ZİNİN ıSTSDİĞi B U L Ç ^ L£Pİ6l TK&Hre 6ELMİ$Tİ : "9 EYLÜLPE Nt'F'rs*. o,sözjJM&e pufzuuşrv AMA, 6ÖRÜ$M£CİLEfi OÜTAPA YOKTU. EKT£Sİ 6ÛN, YANINPA F£V2İ PAÇA İLB, HALKİU 8ÜYÜK s£t>6i eösreKiceei A&*SINOA İZMİR. 'B ULAŞIYO&PU. MUS7AFA fC£MAL P-AÇA, 19 MAYTS 1319 'PA BAÇlAÛIĞI UZuN VE ÇETİN MIÛCADBLEYİ MOİC7ALAMI$TI. Çakmtk. MİLLİ PİYANGO Büyük ikramiye dörde bölündü 60O mllyar 1317: USamsun, Ankara, Istanbul, lsUnbul) 60 nilvar 5606*6 (Ankara, Ankara, lstanbul, Adara) 6 milyar 432C65 (Ankara, tstanbul) 1 rrilyar 363C 39 5O0 milyon 06T65 413274 25Cmilyon 024.66 263274 416299 545816 55 1!37 2O( mityon 074ıl8 089299 133220 146299 23V5138 240386 312764 352552 3Öİ1748171O 150 milyon 019922 030111 032220 042773 051271 103770 106268 111801 141623 151861 205931 216815 220459 229990 264837 335222 351229 406662 408754 454164 469761493710 511308 543523 550199 100 milyon 028530 035980 041883 049452 066660 068310 070440 090155 095661 104821 114087 116017 147794 149674 180932 185084 206739 212409 220302 241030 249256 262743 268760 286681 294005 294372 347957 348678 349224 352146 357174 358223 383251 384304 420500 431115 433074 444221 475405 479518 491253 507199 513914 532817 535597 552869 559054 562762 580135 75 milyon 548049 552627 562032 562785 232046 238219 240320 241392 013395 018722 040236 043502 5 6 5 5 8 2 5 6 6 0 0 9 5 8 3 7 6 3 5 8 6 3 9 4 244704 245929 248297 251022 064672 068046 084026 084031 5 8 6 7 1 2 5 8 6 7 8 45 9 2 2 4 4 5 9 9 3 5 6 2 5 1 2 0 8 2 5 6 2 6 7 2 5 7 1 5 0 2 6 2 7 4 8 093952 097604 098805 102046 50 mllyon 2 66065 268049 270415 270962 111562 118912 120660 127648 000416 003689 006340 010434 2 7 6 1 2 3 2 7 8 8 3 1 2 7 9 7 7 0 2 8 6 4 3 3 136421 142192 144633 145629 015022 016975 023104 023425 2 8 7 6 6 9 2 8 9 3 4 8 2 9 0 4 1 9 2 9 2 0 3 7 145897 153857 160693 161926 033420 033751 035125 038757 2 9 2 0 9 5 2 9 2 3 5 9 2 9 3 4 5 2 2 9 7 2 0 3 165671 166116 168456 170240 039023 039882 042320 043379 2 9 9 6 5 8 3 0 2 3 4 7 3 1 2 1 8 3 3 2 0 9 8 7 193301 194204 201954 202012 043474 049960 050438 050628 3 2 5 5 7 2 3 3 0 1 0 1 3 3 1 6 2 2 3 3 3 7 1 4 211570 219295 219782 225561 054513 055206 059913 060668 3 4 3 6 1 8 3 4 3 8 5 6 3 4 5 6 4 4 3 4 6 5 2 5 227274 227663 231757 234989 069529 070831 084554 096492 352600 353546 359457 362570 235110 240325 243967 244814 096830 110424 110473 115652 365087 367634 369586 381766 249057 250208 252998 253560 117276 122019 138343 141866 38 6342 386686 387101 387915 275755 277745 279526 282651 145091 146545 146817 149293 3 8 9 4 3 0 3 9 4 3 » 2 39 5166 395535 283728 286143 304884 321805 149442 153314 156829 157211 39 8489 401032 407181 409069 331189 332122 332983 356742 160072 160959 170708 175187 410911414792 415147 419694 359606 363231 370181 372637 175686 175895 176397 177623 421629 426109 427561 429544 379060 384227 390015 392799 181273 181829 182016 186830 434434 440469 443104 450404 395129 404380 406329 410765 188639 190802 193760 194406 452363 452796 453086 454362 416286 422340 427164 431912 198961 201048 207947 210608 456256 457181 458775 461369 434203 435803 463281 468346 211299 211426 211493 211600 461892 469034 474042 480595 470845 485026 487518 494430 212380 212975 214300 215817 481331 484770 489313 489510 500138 522780 539443 543019 217034 218826 220026 225597 490315 491498 497834 498396 501813 503386 506131508053 509424 509829 514221 515468 516083 518186 518736 531278 535812 538663 539755 541866 543226 557870 560049 562581 563969 567016 568267 569953 570589 571212 571792 575459 575912 582131 597702 597789 20 milyon 09765 1149026823 2709229925 30375 34948 51980 5820066119 70250 74884 90705 99195 16 milyon 0247 0601 2364 2533 2853 3064 3835 3925 5630 7482 7556 8745 9167 937i 12 milyon 172 262 321 447 580 796 959 8 milyon 1516 30 89 98 Amorti 3 ve 7 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU 2001-2002 Modası Tam Krize Göre! ROMA - Italya'da yaz henüz sona ermedi ama vitrinlere kış geldi. Aklınıza gelebilecek her kom- binasyon var, 2001-2 kış modası yeniliklerinde. Yaratıcı, canlı, değişken ve çok kadınsı önümtiz- deki sezonun modelleri. "Kriz günlerinde kalkıp bi- ze hangi modadan söz ediyorsun" demeyin. Mo- ral ve kendirnize gösterdiğimiz özene her zaman- dan daha çok thtiyacımız var şimdi. Gardırobunuzda çok büyükyatınm ıstemeyen "o/- mazsa olmaz" parçalardan söze başlayalım önce. Bir "jean" ceket mesela. Paris-New York-Mila- no'nun birkaç sezondur peş peşe empoze ettiği bir "jean ceket" iniz vardır herhalde. Yoksa mutla- ka bir tane edinin. Bu kışın "moda" kombinasyo- nu şu: Abiye sayılacak bir etekle, evden çıkarken rasgele üstünüze geçirdiğiniz havası veren klasik bir "jean ceketi" bir arada kullanmak. Bir tişört, ka- lın dikyakalı kazak, şifon ya da siyah kadife bir etek (kadife etekler -özellikle de desenli olmak üzere- çok moda bu yıl) üzerine giyilen "jean ceketler" çok "in". Işe giderken ya da akşam yemeğine çıkar- ken bir araya getirebileceğiniz bu "kutsal bileşim" Allah'ın emri neredeyse. Geçen yıl da gördüğümüz bu "karma'daki en bü- yük yenilik "olmazsa olmaz jean ceketlerin" yaka- sını süsleyen kürkler bu kış. Her keseye göre, her cinsten kürk var jean ceketlerin yakası ve kol ağız- larında. Yapay linc ve leopardan en basit tavşan ya da en lüks ve "sahici vizonlara" dek... Burada önemli, çok önemli olan aynntı şu: Moda olan "je- an"ler aslında. Kürk değil. Kullanmayı düşündüğü- nüz her tür kürk "jean"in içinde olmak zorunda bu yüzden. Gardırobunuzun ikinci vazgeçilmez "yatınm "ını aksesuvara yapmalısınız. Mary Öuant'ın rnini etek- li, 6O'lı yıllardan kalma "geometrik/optik desenli" siyah-beyaz kareli çoraplar, 80'liyıllann gözdesi dan- tel desenler, 90'lara damga basan fileler ve kalın düz renklerde kullanılan turkuaz, yeştl, mor, kırmı- zı... Çoraplann hepsi çok moda bu yıl. Çekmece- Ierinizde geçmişin artıkları arasında kalan tüm renkli çoraplannızı derhal yeniden dolaşıma sokun. Ya dafarklı kıyafetlerte kullanabileceğiniz birkaç çift renkli ve desenli çorap edinin hemen. Mini, diz boyu, midi... Her boy etek moda bu yıl. Tam krize göre. Gardırobunuzda bulunan tüm eski eteklerinizi, goğsünüzügere gere bu kış yeniden dev- reye sokabilirsiniz. Ancak bir çift çarpıcı çorap ya da çizmeyle dikkatleri bacaklara çekmek kaydıyla. Bacaklar kayıtsız şartsız ön planda çünkü. Gardı- robunuza yapacağınız en büyük yatırımı çorap ve -mümkünse iki çift- "ç/zme"ye yapın. Kısa, uzun, diz boyu, topuklu, topuksuz, kroko- dil, deri, süet, yandan fermuarlı, bacakları saracak kadar daryadabinici çizmesi gibi bol... Her tür "çiz- me" modabu kış. "En moda" olanı -bana göre çiz- menin en rahatsız fakat tartışmasız en seksi olan tipi-: sivri burunlu, ince topuklu, uzun, tercihan si- yah... İkinci Dünya Savaşı filmlerinden hatırladığı- mız bilekten fermuarlı, ince topuklu botlarla birlik- te kısa botların her tipi de gene moda önümüzde- ki kış. Geçen yıllann o sevimsiz yuvariak, geniş bu- runlu ayakkabı modelleri neyse ki "out" artık. Ayak- kabılann tümü -çizmeler gibi- ince, uzun topuklu ve kalemle çizilmiş gibi sivri burunlu olacak... Eteklerie beraber pantolonlar da her tip ve her tür- de: Dar, bol, uzun, kısa, çizgili, düz, kareli, kadife, çizme içine sokulan ya da çizme üstüne giyilen - Inanılmaz bir çeşitlilik var pantolon modellerinde. Pantolonlannızı yenilemeseniz de mevcutlan - bir çift yeni ayakkabı ya da bot, file veya renkli çorap ya da 6O'lı, 70'li yıllann kalın, iri (özellikle de halka- lı) kemeıieri türünden birkaç değişik aksesuvarla- "son trendlere" uydurmanız mümkün. 2001 modasının "püf noktast" tivit etek, dantel tişört veya dantel çorap, jean/kürk ya da jean/ka- dife gibi alışılmışın dışındaki kumaş ve doku bile- şimlerini bir araya getirmek. Ve her türlü öngörü- lebilir bileşimden kaçmak. Bu temel prensip dışın- da aslında fevkalade sıkıcı ve basmakalıp -"com- me il faut"- Audrey Hepburn elbiseleri, tayyörle- ri de var bu kış. Asker ve bahriyeli üniformaların- dan çalıntı esintiler de... Aklınıza gelebilecek her şey moda aslında. Dediğim gibi tam kriz günleri- ne uygun. Mevcutgardırobunuzu "yen/b/'rgöz"ve "yeni bileşimlerie" şöyle iyice bir elden geçirin. Az masraf, yaratıcılık ve ayrıntıya özenle, modayı yaşayabilirsiniz. nil.günca superonline.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAIS 1 SOLDANSAĞA: 1/ Arkası yvrt- maçh, etekle- ri uzun resmi 2 erkek ceketi. 2/ Aşın şiş- man... Briçte, atılan bir kâ- ğıtla eşine oy- namasını iste- diğikâğıdıbe- lirtme. 3/ Do- ğuAnadolu'da kullanılan bir tür küçük zurna... Madrid'de bulunan, dunyanınenünlümü- ~ zelerinden biri. 4/ Yüksek bir makama sunulan mektup ya da dilekçe...Kaynağımi- tolojik çağlara daya- nan kirişli bir çalgı. 5/ Sıvacı aracı. 6/ Bo- 8 ru sesi... Yiyecek ve 9 kimi ev eşyalannın satıldığı büyük dükkân.^77 As- ya'da bir ırmak..."—- sahibi mülk sahibi / Hani bu- nun ilk sahibi" (Yunus Emre). 8/ Osmaniye ilinde antik bir kent. 9/ Güneydoğu Anadolu'da bir ova. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Davranışlannda duygu ve coşkunun aşın ölçü- de etkisibulunan. 2/ Orta Anadolu'da bir göl... Tan- n. 3/ Gerçek anlamının dışmda kullanılan kalıplaş- mış anlatım... Bir peygamber. 4/" Sudaki —•": Ah- met Altan'ın romanı... Bir şey in f iyatını artırma... Türkiye'nin plaka işareti. 5/Gemileri bağlamaya ya- rayan kalınhalat. 6/Büyükdemiryoludurağı..."— - Sevdası": Recaızade Mahmut Ekrem'inroma- nı. II Silis grubundan değerli bir mineral... Sosyo- lojide boy. 8/ Gerçekleşen bir alacağı parayla öde- me. 9/ Taze ve tuzsuz bir tür beyaz peynir... Hava- ya fırlatılan bir plakanın vTirulması ilkesine dayah atıcıhk dalı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle