Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7HAZİRAN2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
İ L J v U i l I J I V J J . / ekonomi(5cumhuriyet.com.tr 13
TÜSİAD'dan kriz
özel sayısı
• Ekonomi Servisi - Türk
Sanayıcilerı ve Işadamlan
Derneği (TÜSlAD)
Yönetim Kurulu Başkanı
Tuncay Özilhan,
Türkiye'nin, tarihinin
belli dönemlerinde hep
krizlerle yaşadığına işaret
ederek "Bu, yaşanan son
kriz olsun" dedi.
TÜStAD'ın 2 aylık
dergisi Görüş'ün kriz özel
sayısı yayımlandı.
Özilhan dergideki
yazısında, '"Ekonominin
çarklannı yeniden
döndürecek. istikrarh ve
sağlıklı bir yapıya
kavuşturacak düzenleme
ve reformlan hızla
yapmak düzlüğe çıkmakta
hayati önem
taşımaktadır" dedi.
Transtürk'e
yine haciz
• Ekonomi Servisi -
Galatasaray Spor Kulübü
Başkanı Faruk Süren'in
sahibi olduğu Transtürk
Holding'e Akbank'ın
Gebze Şubesi'nin haciz
karan aldırdığı öğrenildi.
Haciz karannın ardından,
Faruk Süren'e ait,
aralannda ünlü ressam
Selim Naci'nin
tablosunun da bulunduğu
değerli resımlere el
konulduğu bildirilidi.
Şirketin aldığı kredileri
ödemediği, ancak
bankayla aralarında
protokol iınzalayarak bir
ödeme planı hazırladığı
belirtildi. Şirket hakkında
haciz karan almaya
hazırlanan 4 bankanın
daha olduğu belirtilirken,
Transtürk Holding'e
önceki gün de Halk
Bankası haciz karan
aldırmıştı.
Tarımda büyük
pazarlık
• Ekonomi Servisi -
Dün>a Bankası ile
Tanmsal Reform
Uygulama Projesi
konusunda Ankara'da 28
Mayıs'ta başlayan
müzakereler önceki gün
sona erdi. Tanmsal yapı
değişimi projeleri için
sağlanacak 600 milyon
dolar kredi için Dünya
Bankası'na verilecek
mektubun bugün
imzalanması öngöriilüyor.
Tanm Bakanlığı'nın
itirazlan doğrultusunda,
Dünya Bankası'nın
buğday ithalatında
gümrüklerin indirilmesi
isteği anlaşma metninden
çıkanldı. Metinde, piyasa
şartlarına göre hububat
ithalatında gümrük
\ergilerinin gözden
geçirileceği hükmü yer
aldı. Müzakerelerde,
Dünya Bankası'nın
doğrudan gelir dışında
tanma\erilentüm
desteklerin kaldınlmasını
istediği. bakanlığın ise
karşı çıkarak pamuk,
ayçiçeği, soya gibi
ürünlere verilen prim
desteği ile hayvancılığa
\erilen bazı desteklerin
devammı kabul ettirdiği
kaydedildi.
Bat* bankalann
maltan satılıyor
I Ekonomi Servisi -
Sümerbank çatısı altında
bırleşdrilen Egebank,
Yurtbınk. Yaşarbank ve
Bank Kapital ile
Uusalbank'ın
gayrimenkullerinin
sanşııa ilişkin müzayede
1" Haziran tarihinde
Eskidi Müzayede
Evi'nie yapılacak. Fon
bünyföindeki bankalann
lstantul ve yakın
çevre<inde satılacak olan
îûm gıyrimenkulleri,
Eskidi Müzayede
Evi'nie 8 Haziran Cuma
günü .apılacak basın
toplaıtısıyla açıklanacak.
Kamu bankalannm tasfiyesine ilişkin yasa taslağı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı
Ejulakbank^ta devir süreciBANUSALMAN
YAVUZBARLAS
Hükümetin, kamu banka-
lannda görev zaranna yol
açan çok sayıda kararname-
nin iptaline ilişkin hazırladı-
ğı yasa taslağına Emlak Ban-
kası'nın tasfiye edilmesini
sağlayacak düzenlemeleri
eklediği öğrenildi.
Taslağa göre. Emlak Ban-
kası'nm bankacıhk hizmetle-
ri, bankacıhk işlerinden doğan
yükümlülükleri ve aktifleri
(takipteki batık kredilerhariç)
banka yönetim kurullannın
kendi aralannda düzenleye-
cekleri protokolle Ziraat ya da
Halk Bankası'na devredile-
cek. Taslakta, devrin ardından
Emlak Bankası'nın bankacı-
hk işlemleri yapma yetkisinin
sona ereceği, tasfiyesinin ise
banka genel kurullannca be-
lirlenecek 3 kişilik tasfiye ku-
rulunca genel hukuk hüküm-
lerine göre yürütüleceği yer
aldı. Tasfiye kurulu. banka
borçlannın banka mevcudun-
dan fazla olduğu tespit edilir-
se Emlak Bankası'nın iflasını
da isteyebilecek.
Kamu bankalannın yeniden
yapılandınlmasına ilişkin
4603 sayılı yasada değişikliği
öngören tasanda ise ilk aşa-
mada 30 bin banka personeli-
nin başka kuruluşlara kaydı-
nlması öngöriilüyor. 30 bin
çahşanın tasfiyesi anlamına
da gelen tasan, banka perso-
• Tasan ile 3 kamu bankasında istihdam fazlası personelin farklı kamu
kurumlanna aktanlmasının düzenlemesi yapılıyor. Bu amaçla daha önce 20
bin yeni kadro açma yetkisi olan Devlet Personel Başkanlığı'na 30 bin yeni
kadro açma yetkisi tanınıyor.
nelinin farklı kamu kurumla-
nna aktanlması için daha ön-
ce 20 bin yeni kadro açma yet-
kisi olan Devlet Personel Baş-
kanlığı'na 30 bin yeni kadro
açma yetkisi tanıyor.
Taslakla getirilen diğer dü-
zenlemeler şöyle:
# Emeklilik hakkını kaza-
nanların 25 Kasım 2000 tari-
hinden itibaren 6 ay içinde
başvurmuşlarsa emekli ikra-
miyeleri yüzde 30 fazla öde-
necek. Bu süre, 25 Mayıs
2001 tarihinde sona erdi.
EmekliBği teşvik
Bundan yararlanamayanla-
nn, yeni yasa yayımlanmasın-
dan itibaren 2 ay içinde baş-
vurmalan durumunda emekli
ikramiyeleri yüzde 25 fazla
olarak ödenecek. Kıdem taz-
minatı almadan emekli olanla-
ra da sözleşmeli ve memur ol-
duklan dönemlere ilişkin ola-
rak banka tarafından kıdem
tazminatı ödenecek.
# Tasanda kamu bankala-
nna bedeli ödenmeden görev
verilmesine engel olundu. Ay-
rıca kamu bankalannm tasfi-
ye edilecek görev zararlannın
^ : ^ % ^
Emlak Bankası çalışanlaruun günlerdir süren protestolan tasfiye sürecine engel olamadı.
Banka Sigorta Muamele Ver-
gisi eklenerek belirlenmesi
öngöriilüyor.
# İstihdam fazlası personel
bildiren bankalar aynı unvan-
larla hiçbir şekilde yeni ele-
man alamayacaklar. Ancak
yeni personel alımını yasakJa-
yan bu düzenleme, yeniden
yapılanma sürecinde Ziraat ve
Halk Bankası için geçerli ol-
mayacak. İstihdam fazlası ola-
rak başka kurumlara nakledi-
lenlerin gittikleri yerde ücret
farkı oluşması durumunda, es-
ki ücretlerini tazminat olarak
almaya devam ediyorlar. An-
cak yeni işyerindeki ücretler
kendisiyle aynı düzeydekilere
gelinceye kadar zamlardan
yararlandınlmıyor.
# Bankalann yılhk faaliyet-
leriyle ilgili genel kurullanna
sunacaklan yılhk bilançonun,
kâr ve zarar cetvellerinin ba-
ğımsız denetim kuruluşlann-
ca onayı şart koşuluyor.
# Emlak Bankası tarafın-
dan TOKl'ye bilanço değer-
leri üzerinden devredilen ta-
şınmazlann rayiç değerlerinin
düşük olması durumunda TO-
Kl, piyasa durumunu gözete-
rek belirleyeceği değerlere gö-
re satış yapabilecek.
. # Taslakla. kamu bankala-
nna uygulanmayacak yasalar
arasından "KİT'lerin ve Fon-
lann TBMM'ce Denetknme-
sinin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun" dışan çıkanlıyor.
Mnstafa Sönmez 'in 2000 verilerine dayalı çalışması, krizin sosyal etkisini gösterdi
Gelir uçurûmu 236 kata çıktıEkonomi Servisi - Ekonomist Mus-
tafa Sönmez, dünyada gelir dağıhmı
en fazla bozuk ilk beş ülke arasında
yer alan Türkiye'deki gelir dağılımı-
nın 2000 yılında daha da bozulduğu-
nu duyurdu. Sönmez'e göre en yok-
sul ve en zengin kesim arasındaki ge-
lir farkı 236 kata yükseldi. Krizden
sonra da bu fark daha da açıldı.
Mustafa Sönmez, 2000 yılı milli ge-
lir verilerinden yararlanarak yaptığı
araştırmayı "Gelir Uçurumu: Türki-
ye'de Gelirin Adaietsiz Bölüşümü"
adıyla bir kitap halinde yayımladı.
Sönmez'e göre. ekonomik kriz
emek gelirlerini vurarak yoksullaşma
sürecine yeni bir ivme katarken para-
sermaye sahipleri. özellikle de deva-
lüasyon öncesi birikimlerini döviz
olarak tutanlar bir gecede olağanüstü î
kazançlar elde ettiler. Bu kaotik du- §
rum ülkedeki gelir eşitsizliğini 2000
öncesinden çok daha vahim bir plato-
ya çekti. Çok ciddi sosyalve siyasal
sorunlara gebe bıraktı.
1MF politikasıyla yürümez
Sönmez, 2000 yılında uygulanmaya
başlanan programın gelirin dar gelirli-
ler aleyhine olan bölüşümünü daha da
eşitsiz hale getirdiğini savundu. Sön-
mez'e göre gelir eşitsizliği. uygulanan
politikalarla birebir ilişkili ve hem 1MF
politikalanna sıkı sıkıya sanlıp hem de
gelir bölüşümünü adilleştirmek müm-
kün değil. Sönmez. bunun mümkün ol-
duğunu söyleyenlerin topluma yalan
söylediğini kaydetti.
Araştırmadan satırbaşları
• 2000 ythnda reel gelir kaybı.
sanayi işçilerindeyürde4. memur
maaşlannda yüzde 11.5. emekli
ayhklannda yüzde 13, asgari üc-
rette yüzde 14.5'i buldu. Çiftçinin
elîne geçen fiyatlar da enflasyo-
nun altında kaldı.
• Şubat krizinin ardından yaşa-
nan devalüasyonla, ilk beş ayda
30'a yaklasan tüketici enflasyonu
ücret. maaş. tanm geliri artışları-
nı ezip geçti.
• Kriz öncesi bölüşüm tablosuna
göre, Türkiye'nin yüzde 1 'inin ge-
liri, yüzde 45'in geliri kadardi ve
kriz sonrası en üstteki yüzde 1 'lik
grup ile en alttakıler arasında 236
kat fark büyüdü.
• Türkiye'de ailelerin dörtte üçü
alt-orta ve düşük gelirli ve gelirle-
rinin ayhk tavanı 500 milyon lira,
tabanı ise 32 milyon lira.
• tstanbul'da gelir bölüşümü Tür-
kiye genelinden daha eşitsiz. Istan-
bul nüfusunun yüzde I 'i Istanbul
gelirinin yüzde 29'una el koyuyor.
• Doğu ve Güneydoğu'nun tüm
hanelerine giren gelir, Istanbul'un
yüzde 3 'lük azınlığının gelirinin al-
tında kalıyor.
İKV Başkanı Eriş, Türkiye'nin alabileceği kredinin bir kısmını talep etmediğini söyledi
AB'nin ıııali yardumnı kıdlaııımyoruz
Ekonomi Servisi - lktisadi
Kalkmma Vakfı (İKV) Yöne-
tim Kurulu Başkanı Meral
Gezgin Eriş, kamu ve özel sek-
törün kaynak arayışı içinde ol-
duğu dönemde AB mali yar-
dımlanna bir an önce işlerlik
kazandınlmasmm son derece
önemli olduğunu kaydetti.
Eriş, Istanbul Sanayi Oda-
sı'mn Tepebaşı'ndaki merke-
zinde düzenlediği basın top-
lantısında. AB'nin makro eko-
nomik yardımının bir kısmı-
nın Türkiye'nin söz konusu
kaynağı talep etmemesi nede-
niyle işletilemediğini söyledi.
IMF ve Dünya Bankası gibi
uluslararası kuruluşlardan
sağlanan dış yardımlann, ka-
mu sektöriinün ya da finans
sektörünün rehabilitasyonuna
yönlendirildiğini, Avrupa Ya-
tınm Bankası (AYB) kredile-
rinin ise kamu ve özel sektö-
rün yatınm projelerine kanali-
ze edileceğini ve AYB kredi-
lerinin Türkiye'nin ekonomi-
sini düzeltecek yardımlar ol-
duğunu bildirdi.
i kendimize baürahın
Eriş, gümrük birliği sonrası
dönemdeki mali yardımlara
ilişkin şu bilgiye verdi:
"Türkiye-AB ortaklığını ku-
nıluşundan Helsinki Zirve-
si'nc kadar geçen dönemde
topluluk tarafından taahhüt
edilen toplam mali yardım tu-
tan 3 mihar 679 milyon Euro
iken, kullanılabilen yardım tu-
tan 1393 milyon Euroolmuş-
tur. Kullanılama\an miktar
ise 2 mihar 286 milyon Euro
gibi son derece çarpıcı bir ra-
kamdır. Bütün ülkeler. kendi-
lerine avnlan kavnaklan so-
nuna kadar kullanıp ilave yar-
dım talebinde bulunurken
Türkiye'nin kendisine avnlan
kaynağın sadece 1 mih ar 393
mihon Euro'luk kısmını kul-
lannuş olması çarpıcıdır. Bun-
da Yunanistan'ın vetosunun
ve siyasi yargılann da sebebi
vardır ama, iğneyi kendimize
çuvaldızı başkasına batıralun.
Sonuçta bu kaynağı kullana-
mamış olan Türkiye'dir."
kobiline
Koç Topluluğu veMicrvsoft, geniş kapsamlı bir işportalını hayata geçirdi
Internette KOBPlere liıııaıı
Her kriz sona erer
Microsoft'un Başkanı Steve Ballnıer, Türkiye'nin
bilgi teknolojileri konusunda dünvadaki en
potansiyel ülke olduğunu belirterek "Ekonomik
kriz geçici. Biz uzun \adede ülkenizde önemli iş
nrsatlan olacağını düşünüyoruz" dedi. Tüm
dünyada merakla beklenen Office XP'>i Türk
işadanılanna tamtmak üzere Türkiye'ye gelen
Ballmer, KOBİ'lerin Türkiye ckonomisinin
önemli bir bölümünü oluşturduğuna işaret
ederek •"Krizin aşılmasuıda KOBİ'ler önemli bir
firsat" diye konuştu. "Her kriz sona erer" diyerek
moral veren Ballmer, "Türkiye'de planladığımız
yannmlan ertelemiyonız. Türkiye'deki \arim
mihon olan kişisel bilgisa>ar sa>ısının yakın bir
gelecekte 3-4 miKona çıkacağını öngörü>oruz~
dedL (Fotoğraflar: UGUR DEMlR)
EkonomiServisi-Koç Top-
luluğu ve Microsoft Türkiye,
küçük ve orta büyüklükteki
işletmeleri "dijital geleceğe"
taşıyacak dev bir iş portalını
(liman) hayata geçirdi.
"www.kobiline.com"da
sektörel bilgi hattı. tartışma
gruplan. forum, sohbet. yeni-
lik duyurulan ve seri ilanlar
gibi içeriğin yanı sıra web
servisleri sunuluyor. Aynca
"kobiline*'a üye olanlar, ver-
gi. muhasebe. dış ticaret,
gümrük, teşvik ve hukuk gi-
bi konularda ilgili sorulanru
uzmanlara danışabiliyor.
Koç Holding Yönetim Ku-
rulu Uyesi ve Inşaat ve Ma-
den Grubu Başkanı Mustafa
Koç. "www.kobiline.com1
" iş
portalının küçük ve orta bü-
yüklükteki işletmeleri yeni
ekonomik düzeye taşıyacak
en önemli projelerden biri ol-
duğunu söyledi. Koç, "Bu
proje KOBlleri global reka-
betdüzeyine çıkarmayı hedef-
lemektedir. KOBİ'ler Türk
ekonomisinin motorunu oluş-
turuyor. Globalleşme KO-
Bİ'ler için bir tehdh değiL, bü-
viikbir nrsatnr. Dinamizmiile
ön plana çıkan Türk KO-
Bİ'lerinin ihracat ve finans-
man başta çeşitli senislerden
aldıklan payı >ükseltmeyi
amaçhyoruz" diye konuştu.
KOBİ'lererekabetgücü
Koç, Türkiye'de 3.5 milyon
KOBl olduğuna dikkati çeke-
rek, "Bunlar istihdanun yüz-
de 61'ini oluşturuyor. Ancak
banka kredilerinden yüzde 4
oranında yararlanabiliyorlar.
Biz bu projeyle KOBITerin
dünyada rekabet edebilecek
verimlilik düzevine ulaşacak-
lannı umuvoruz" dedi.
IŞÇİNtN EYRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Kirli Eller Ittilakı
Bizim ülkede sol çizgiye yakın olanlar, önyar-
gı boyutunda polis sevmezler. Kendi başların-
dan geçmiş olmasa da, sevdiklerinin, yakın
dostlarının polisin eline düştüklerinde yaşadık-
ları, yargısız infazlar, işkenceler, insan onurunu
yaralayan küçük küçük düşmanlıklar bu önyar-
gıyı besler.
Sadettin Tantan'ın Istanbul'da 'temiz, atak
polis', 'Memoli' tiplemesi ile sivrildiği yıllarda,
gazeteye gelip, kimi arkadaşlarla içli dışlı olma-
sından canımın sıkıldığını anımsıyorum.
Daha sonraki yıllarda, gazeteciliğini, etik de-
ğerlere bağlılığını sorgulayamayacağım, ken-
dimden daha çok belkı de güvendiğim rahmet-
li dost Oktay Kurtböke ile sıcak ilişki kurması-
nın şaşkınlığını yaşadım. Güreş tutkusu, fede-
rasyonda birlikte çalışmaları ile açıklanamaz bir
yakınlıktı. Kurtböke'nin Tantan'ı bu kadar çok
sevmesini, sahiplenmesini anlayamıyor, kendi
kendime açıklayamıyordum.
Sonra Fatihli bir hemşeri olarak, belediye baş-
kanı Tantan'ı tanıdım. Polise, sağ sıyasete olum-
suz önyargıma karşın şapka çıkardım. Yorgun,
eski kentin yoksul ara sokaklarına, gösterişsiz
bu kadar çok hizmet götürmüş belediye başka-
nı olmamıştı. Koç'un kızı ile kotardığı sokak ço-
cuklan için yuva projesi, Istanbul'un yobazlar, ta-
rikatlarla kuşatılmış bölgesinde, tarikat camile-
rinin kurtanlmış alanlarına üniversiteleri sokan gi-
rişimleri, kilise onarımlan, Çağdaş Yaşam'la ke-
sintisiz işbirliği, dayanışması, sağ bir siyasetçi
için riskli, beklenmedik güzelliklerdı.
En çok da, belediye yönetimlerinde olmazsa
olmaz partizanlıklar, partili çıkarlarını kayırmala-
ra çektiği set, buna alışmış partililerden büyük
tepkiye aldırmayışı ile, alışılmış siyasetçinin çok
dışında bir portre çizdi.
Evimin çevresindeki yoksul ailelerden, ailele-
re hiç para vermeden, okumaya çalışan çocuk-
lann, daktilo, bilgisayar, üniversite hazırlık..her
türden ücretsiz eğitim olanaklarını karşılayan
yaygın bir dayanışma ağı kurduğunu gözlemle-
dim. Oktay Kurtböke'nin uzun süren hastalığı
sürecinde dostları ile dayanışmasının varabildi-
ği boyutlara tanıklık ettim. Yine de çok ayrı dün-
yalann ınsanları olarak uzaktan saygılı, hiç dost-
luğumuz olmadı.
Manisalı çocuklar davasında işkenceci polis-
lere sahip çıkmasını duyduğumda, "/Ve kadar
dürüst olursa olsun, sonunda polis kafası" di-
ye düşündüm. Bakanlığı sürecinde pek çok ko-
nuşmasını dinlerken, düz polis mantığı ile izle-
diği kimi politikaları izlerken de aynı duyguları al-
dım. Ama başından beri sallantıda olduğunu dü-
şündüğüm bakanlığını koruyabilmesi için hep
içim titredi. Susurluk düş kırıklığının ardından
temiz toplum arayışlarımızda simge, tek ciddi
umuttu.
Giderek etrafındaki kirli eller çıkar çemberi da-
ralıyordu. Önceleri kendilerine ulaşmamış oldu-
ğu aşamalarda, temiz toplum operasyonlartnı
soyut olarak destekleyen medya yücelterek ko-
yacak yer bulamıyordu. Sonra tam tersi oldu.
ANAP'ta kimliğini belediye başkanlığında sına-
mış olanlar başından beri harcamak üzere yol
anyorlardı. Eminim Ecevit taliplisi olmasaydı,
Istanbul belediye başkanlığı adaylığının verilme-
diği dönemde, seçimlerde de harcanacaktı.
Temiz eller operasyonlarında ayrımcılık yap-
mayacağı, Memoli tiplemesi ile yapamayacağı
ortaya çıktıkça, işler ciddileştikçe çember daral-
dı. Harcanması kesin, kaçınılmaz gibi birşeydi.
Istersek, eminim sayısız kusurunu, kendi yanlış
adımını da bulabiliriz.
Ama yıllarca 'temiz toplum' yaygarası yapmış
yıldız (!) gazeteci arkadaşlanmın, Tantan'ın gidi-
şini, "ANAP içinde uyumsuzdu. Yılmaz'a karşı
başkan adayı olacaktı. Zaten Tayyip Erdoğan 7a
yeni partide buluşmak için anlaşmıştı.." türün-
den gerekçelerle vererek kamuoyunu aldatma-
ya çalışmaları utanç verici. Kirli eller operasyo-
nunun medyaya uzanması ile çıkan büyük çıkar
çatışmasını, medya patronlarının da Tantan'ı ye-:
mek üzere açtıkları savaşı bilirken, hiç değilse
susmak gibi bir erdemliliği seçseler ya..
Dün sabahın köründe, polisi hiç sevmeyen bir
arkadaşım, "Göz göre göre Tantan'ın yenilebi-
leceğine inanmıyordum. Çaresizlikten, öfke-
den, içimden ağlamak geliyor. Türkiye'nin ge-
leceği, temiz toplum arayışlan için büsbütün
umutsuzum.." diye söyleniyordu. Sokakta ko-
nuşmasından ANAP'lı olduğu anlaşılan bir es-
naf, karşı kaldınmdaki arkadaşına, "Yılmaz'ın işi
bitti. Bir daha benden oy istemesin" diye bağı-
nyordu. Polisle yıldızı hiç banşmamış bir sivil
toplum örgütünün yöneticisi telefonda, "Birtep-
ki eylemi olacak mı? Olursa biz de katılırız" di-
ye soru yöneltiyordu. Yanımda konuşmayı din-
leyen, bırakınız politik, yaşamında hiçbir protes-
toya, etkinliğe katılmamış akrabam, "Eylem mi
var? Olursa ben de hayatımda ilk kez katılınm "la
duygularını dile getinyordu.
e-posta: sukransonena yahoo.com
MigrosAntofya
hizmete açıldı
BÜLENTECEVİT
ANTALYA-Migros, Türkiye'deki 3'üncü
ahşveriş merkezini Antalya'da açtı. Migros
Genel Müdürü Oktay Irsıdar,
hipermarketlerin kent dışına çıkanlması
karannın tüketicinin lehine olmadığını
söyledi. 85 bin metrekare alan üzerinde yer
alan tesis, ahşveriş merkezi ve hipermarket
olarak 2 ana bölümden oluşuyor. 8 ayn
sinema salonunun da bulunduğu tesis ile
ilgili açıklamada bulunan Migros
Genel Müdürü Oktay Irsıdar. merkezin
25 milyon dolara mal olduğunu ve
700 kişiye istihdam sağlayacağını söyledi.
Hipermarketlerin kent dışına
çıkanlması konusunda Irsıdar, "Dünyanın
hiçbir \crinde ekonomik geüşme
engeDenemez" görüşünü dile getirdi.