13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ 4 SAVF/ CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2001 CUMARTESİ HABERLER Tasarılar 5 dakikada geçti Hurttaşaekvergi gpcekonduya af • Baştarafı 1. Sâyfada tşıldi ve bu asan da 10 dakikada yasalaştı. 3u tasanlara göre, yurttaşlardan yurtdışına çikışlarda 50 dolar harç ve vadeli mevduat kesaplan içh 1 milyon lira alınacak. Hazi- ıc arazilerinın satışıyla, gecekonduculara af jetirilecek. TBMM, dün çalışmalanni tamamlayarak atilegirdi. Meciis'in son günündeOHAL'in söresinin uzatılmasma ilişkin Başbakanlık fezkeresifle7 ayn yasa tâsansı kabul edildi. FP'nin kapaülmasıyla bağımsız kalan millet- vekillerinin ardından DYP'li milletvekilleri de görüşmeleri protesto ederek TBMM Ge- nel Kurulu salonunu terk ettiler. Başbakan BülentEcevit'in de katıldığı görüşmelerde ilk 4 tasanjet hızıyla benımsendi. "Yurttaşıya- iondan ügDendirdiği için ek vergivle ilgÛi ta- sannın görüşmelerine katılacağız" açıklama- sı yapmalanna karşın eskı FP'li milletvekil- leri salona gelmeyince, ek vergi düzenleme- sı 5 dakikada yasalaştı.Hükümet ortaklan, Hazine arazilerinin satışıyla ilgili yasa tasa- nsında ise anlaşmazhğa düştü. Ecevit, satış- laria ilgili olarak Bakanlar Kurulu'na bir tü- zükçıkarmayetkisi verilmesini istedi. Bayın- dırhk ve Iskân I Llderlerden Bakanı Korav basın toplantısı ^^lse b fy Meclis'in lebırriizükha- çahşmalannı ! zırlanmasıdu- sfâmamlamas. ' rumundaAna- InedemylekoaUsyonu s oluşturan partılenn igenelbaşkanlan •c e k o ndu a l r j bugun ortak basın gibi değerlen- j toplantısı direrek iptal j düzenleyecekler. | edebıleceğini p lantılar sonucunda tasannın aynen geçirii- mesi kararlaştınldı.Kabul edilen tasanlarla getirilen dığerdüzenlemelerşöyle: Yüksekokullara sınavsız geçlş: TÜBİTAK tarafından belirienen uluslarara- sı bilünsel yanşmalardaödül kazanan öğren- ciJer, istedıkleri yükseköğretim kurumlan- na, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumla- nndan mezun olanlar da bitirdikleri progra- mın devamı nıteliğinde olan tneslek yükse- kokullanna sınavsız girebilecekier. Eğitime katkı payı, 2010 yıluıa kadar alınacak. Kaçakçılığın men ve taklbi: üike- ye kaçak eşya getiren ve çıkaranJar lle yan- lış beyanda bulunanlara sağladıklan çıkarın beş katına kadar ağır para cezası. 1 yıidan 5 yıla kadar ağır para cezası verilecek. Yapı denetimi tasarısi: Yapı dene- tim kunuuşlan oluşturalacak. Bu kunıluşlar, denetledikleri yapının eksik, hatalı ve kusur- lu yapümış olması nedeniyle ortaya çıkan hasardan kusurlan oranında sorumlu ola- caklar. Ürünlere t.eknik mevzuat: AB mevzuatına uyum çerçevesinde ilgili bakan- Iıklar ve kuruluşlarca ürünlerlc ilgili teknik mevzuat hazırlanacak. Yurtiçinde üretüen ya da ithal edilen tünı ürünlerin teknik dü- zenlemeye uygun olması koşulu aranacak. Oktay Ekinciden tepki: Yaşama hııkkı gasp ediliyor Haber Merkezi - Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Eldnri. Hazine Arazilerinin Satışıyla ilgili Yasa Tasansı ile Yapı Dene- timi Yasa Tasansı 'nın dün TBMM'de kabul edilerek yasalaşmasına tepki gösterdi. Ekinci, Hazine Arazilerinin Satışıyla il- gili Yasa Tasansı'nın iptali için ulusal bır seferberlik gerektiğini belirterek "Çünkü, gelecek kuşaldann yaşama haklanıu imar ranü uğruna gasp edecekler. Yapacaklan tek şey, bu yasaja bir madde eldeyip bütün mimarhkveşehirrilik okuOannı kapatmak- ö. BeOd yakında bunu da yapariar. Böylcce Türkiye'yi hiçbir engel kalmadan yabana- tariabirtikteyağmalarlar. Bu yasaya oyve- ren milfctvekilllerinin, arazi mafyasuun mı yoksa mîOetin veidli mi olduklaruıı, yasa uy- gulamaya geçerse açıkca göreceğiz'' dedi. Ekinci, Yapı Denetimi Yasa Tasansı'na oy veten milletvekillerini de kmadığını kay- dederek şöyle konuştu: "Bu yasaya öncülûk eden 595 sayıh KHK'yi iptal eden Anayasa MahkemesFningerekçesini bite bekkmedi- ler. Bu acelecilik de gösteriyor ki, buniann nryeti binalangû\enceye alıiıak değil 595'le başlattıklan devietin ranunı gü\ıenceye al- mak. Cumhurbaşkaııı'na, Türkiye'yi bu bfîadan kurtarması için başvuracağız." APP'den açıklama Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Merkez Şubesi Başkanı Bilge Bilgi*; de yap- tığı açıklamada, Hazine arsafannm v e ara- zilerinin satışmı öngören yasada, iilke top- raklannınyabancıdevletleredesatılabilece- ğini içeren hükümler bulunduğuna dikkat çekti. Bilgiç, "Ulusal bagımsızbğunızuısim- gesiotanTiirk bavfağının dalgalandığı vatan topraklan üzeriode yann. para karşılığında satin ahnmış olan alanlarda, yabana iilke bayraklannın variığını yasa bazırlayıcılan nejle açıklayacaklardır" diye sordıı. Erdoğan'm mali kaynağı Cüneyd Zapsu 'yeni oluşumu' anlattı. Zapsu 'Parasal sorun yok' dedi Devletei olmayacağızBÜLENTSARIOĞLU ANKARA - Yeni oluşum hareke- tini yöneten Recep Tayyip Erdoğan. partileşme ve teşkilat çalışmalanni büyük ölçüde tamamladı. Yasağını "test" etmekte kararlı olan Erdo- ğan'm "Kurucular Kurulu" ile bu hafta fotoğraf çektirmesi bekleni- yor. Yeni oluşumun TÜSİAD ayağı- nı kuran ve mali kaynakJanndan bi- ri olan eskı Demokrat Parti Genel Başkanı Cüneyd Zapsu, parasal hiç- bir sorunlan olmadığını belirterek "Baştan aşağı yeni devletçilikle hiç • Erdoğan'ı 8-9 yıidan beri tanıdığım, '"gelişmeye müsait bir insan olduğunu" savunan Zapsu, "Tayyip Bey'den başka şansımız yok. Tüm Türkiye'de halkın nabzını yokluyoruz, Tayyip Bey bir numara. Siyaset yasağı palavra" diye konuştu. alakası obnayan bir parti kuracağız" dedi. Recep Tayyip Erdoğan"ın. yeni partide genel başkan olduktan son- ra Anayasa Mahkemesi'nin uyan- sıyla karşılaşırsa. yerine Kayseri Millervekili AbdullahGül veya Ma- nisa Milletvekili Bülent Annçı bı- rakacağı belirtili^or. "Erdoğan'ı TÜSİAD'a tanıtan ki- şi" olarak tanınan işadamı Cüneyd Zapsu, "Yeni oluşumun parasal gü- cü yetersiz" eleştirısine katıimadı- ğını söyledi. Yenilıkçi harekete önemli maddi katkı sağladığı belir- tilen Zapsu, "Para lazım değiL Ne Milli Göriiş'ün Almanva'daki para- sına, ne Erbakan'm parasına, ne de Amerika'dan yardıma ihtiyacunız var. Zaten her şey parayla olmuyor. İstediğiniz kadar paranız olsun, 1-2 ay götürürsünöz, sonra bir anda ilk yanlışta her şey yıkıhr. Bunun için her il ve ilçede gönül vermiş insanlar- la çalışıyoruz" dedi. Işaret verildikten sonra teşkilat- lanmanın 2 ay içinde tamamlanabi- leceğini belirten Zapsu, "robot gibi insanlar ve devlet kavranuna yükkv nen anlamlann" kendisini siyasete ittiğini söyledi. Zapsu, "Manisah gençkre alenen işkenceyapanlar bet- li, fıilkri belli; bu kişiler afTedilebili- yor, ama şiir okuyan insan affedilmi- yor. Bu kadar yanlış ve haksız sis- temde yaşamak istemiyorum. O za- man ya \nrtdışına gideceksiniz ve} a düzeltmeye çalışacaksınız. Bunun için Tayyip Bey'le çalışıyoruz" görü- şünü dile getirdi. Erdoğan'ı 8-9 yıidan berı tanıdı- ğım, "geüşmeye müsait bir insan ol- duğunu " savunan Zapsu. " Tayyip Bey'den başka şansımız yok. Tüm Türkiye'de halkın nabzını yokluyo- ruz; Tayyip Bey bir numara. Siyaset yasağı falan palavra, bu insan bir ye- re getecek" diye konuştu. 3 bin mektup Fazilet şikâyet turlannda ANKARA (Cumhuriyrt Bürosu) - Kapatılan FP'nın kurmay kadrosu, Anayasa Mahkemesi karannı ABD ve Avrupa'ya şikâyet etmek için hukuk bürosu oluşturdu. Eski Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu başkanlığında oluşturulan hukuk bürosunda, parti dışından teknokratlann yanı sıra milletvekilleri de çalışıyor. Bazı hukukçu milletvekillerinin de destek verdiği çalışmalarda, "FP misyonu. Türkiye'de siyaset açnıazu si> aset alanının daralülması, Anayasa Mahkemesi karannm hukuki boyutu ve siyasetteki anlamı" gıbı çeşıtlı kmııı başlıklan ele ahnıyor. Kurtulmuş s- tamtılacak Hukuk bürosunun çalışması, Mehmet Bekaroğlu, eski Genel Başkan Yardımcısı Teoman Rıza Güneri ve eski İstanbul İl Başkanı Numan Kurtulmuş'tan oluşan heyet tarafından Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi ve ABD'deki çeşitli kesimlerle yapılan temaslarda anlatılacak. Eski FP'lilerin Batı turu, "Erbakan'uı veoaht adaylan" arasında gösterilen Numan Kurtulmuş'un Batı kamuoyuna tanıtıhnası amacını da taşıyor. Eski FP Genel Merkez yönetımı. Recai Kutan'm. kapatılma davasının ardından TBMM'de yaptığı konuşmalan da çeşitli dillere çevirerek yabancı misyon temsilcilikleri ile AvTupa ve ABD'deki çeşitli adreslere 3 büı adet gönderdi. IĞIVELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN u .. İslamcı Akit gazetesi ErdoğanJ a 'erkeklik'çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şe- riatçı Akit gazetesi, "yenioJuşumcu" Re- cepTayyip Erdoğan'ı siyasi çizgisi konu- sunda samimi bulmayarak "erkeklikçağ- nsı" yaptı. Radikal İslamcı gazetede "Bunlar mı seni başbakan yapacak" başlığıyla ya- yımlanan köşe yazısında, Erdoğan'a ses- lenildi. Yazıda, Erdoğan'ın "BenMüslü- manını diyenin a> nı zamanda laik deme- si mümkün değil. Çünkü Müslümanlığın yarabcısı Allah. kesin hâkimiyet sahibidir. Tutturmuşlar İaıklık elden gıdıyor' di- ye. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek. Sen bunun önüne geçemezsin" sözleri anımsatıldı. Köşe yazısında daha sonra şu görüşler yer aldı: "Şu sözleri söylediğini de hepimiz bili- yoruz; 'Demokrasi bizim için araçtır. a- maç değildir. Elhamdülillah şeriatçıyım. Referansımız Islamdır' filan. Butarzsöy- lemlerie halkı hevecana getirip sonra çark etmek oiur mu? Ya inannıadığını söyle- me ya da inanıyorsan sonuna kadar git, ucunda ölüm olsa bile. Bizerkekliği sanu- miyeti böyle biliriz. Rahmetli Mende- res'in bir teksözünü unurma>an, Atatürk ilke ve inkılaplamun uyanık bekçileri, se- nin o sözierini unuturiar mı sanıyorsun? Dün öyle bugün böyle söyle>en shasetçk. nin samimhetine kinı inanır?" Ecevit'in Telekom krizinde Bahçeli'den yana tavır alması sinyal olarak nitelendi MHP, Derviş'i yol aynmına getirdi EMtNEKAPLAN ANKARA - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı KemalDerviş, hükümet içinde giderek yalruzlaşıyor. Başbakan Bülent Ecevit'in Telekom krizinde MHP'nin yanında yer alması, Derviş ile hükümet arasında "yol aynmT sin- yali olarak nitelendiriliyor. MHP kur- maylan, "Bundan sonra hiçbir şe> r es- idsi gibi oimayacak. Derviş'in asıl yeri müsteşarlıktı. ancak devlet bakanlığı- na getirüdi. Sorun siyaseti bilmemesin- den kaynaklanıyor. Eninde sonunda Türidye'yi öğrenecek. Hükümetin 4. ortağı olmadığuu da görecek" dediler. Telekom'un yeni yönetimi konusun- da Derviş ile MHP arasında yaşanan gerginlik. Derviş-hükümet ilişkileri açısından yeni bir dönemin başlangı- cı olarak yorumlanıyor. Derviş, ışçı ücretlerinde yapılan artışlar v e hubu- bat fiyatlannın ardından Telekom Yö- netim Kurulu'nun oluşturulmasında dageri adım atmak zonında kaldı. An- cak Derviş, ilk kez bu krizde DSP ta- rafından da yalnız bırakıldı. Başbakan Bülent Ecevit, "Özellikle MHP'vi usanduTnava uğraşıyorlar. MHP'nin bu oyuna gelmeyeceğini umuyorum" diyerek açıkça MHP'ye destek çıktı. Ecevit'in tavn, MHP'de "Derviş'in yanlış yaptığı anlaşıkh. Bugüne kadar hep 4. ortak gibi da\ranıvordu. Ama bundan sonra öyle davranamayacak. Başbakan Ecevit de, bu tavnyla buna izin vermeyeceğuü gösterdi" bıçimın- de yorumlandı. Telekom kriziyle Der- viş ile hükümetin yol aynmına girdi- ğini düşünen MHP, Derviş'in bundan sonra IMF ile temaslannda daha dik- katli olmak zorunda kalacağını savu- nuyor. MHP kurmaylan, "Hiçbir şey eskisi gibi oimayacak. Derviş'in asıl ye- ri müsteşariıkü, ancak devlet bakanb- ğına getirildl Siyaseti bilmiyor. Ancak eninde sonunda Türidye'yi öğrenecek. Eğer en başta müsteşarfağı kabul etsey- di bu sıkınnlann hiçbiri yaşanmav abi- lirdi" dedıler. MHP, Telekom'un yönetimi konu- sunda yaşanan gerginlikte bir süre ön- ce uygulamaya koyduğu Derviş'i yıp- ratma planında bir adım daha atmış ol- du. MHP. "Derviş, IMF'nin çıkarlan- nı Türidye'nin çıkarianndan üsrün gö- rüyor" mesajlanyla Derviş'e toplum- da duyulan güveni kırmaya çalışıyor. Kudüs Gecesi, UMUT dosyasmda A^fKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasi cinayet faillerinin yargılandığı UMUT davası dosyasına, Nurettin Şirin ve arkadaşlannın 1997 yılında Sincan'da gerçekleştirdiği ve 28 Şubat sürecini hızlandıran "Kudüs Gecea" ile ilgili yargılandıklan dava dosyasımn incelenmek üzere konulması kararlaştınldı. Ankara 2 No'lu DGM, dava öncesinde yalnız yargılanan AbduDah Argun Çetin'in gelecek oturum dinlenmesine karar verdi. Davanın dünkü oturumuna 14 sanık ve avukatlan ile müdahil avukatlar katıldı. Müdahil avukatlar, bu aşamada bir istemlerinin olmadığını bildirdiler. Sanık Ferhan Ozmen, Necdet Yüksei ve Rüştü Aytufan'ın avukatı tbrabim Ceyian. oturumlara katılmayan sanık Abdullah Argun Çetin'in duruşmalara getirilmesini istedi. Ozdemir'in korumalan da örgût salonunda Sanık Mehmet Şahin'in avukatı müvekkilinin milli antrenör olduğunu, buraya seçiUrken de geniş çaplı güvenlik soruşturmasından geçriğini söyledi. Şahin'in avukatı, diğer sanıklann gelip çalışma yaptığı ve örgütün kullandığı iddia edilen, sahibi olduğu spor salonuna İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Ozdemir'in korumalannın da aralannda bulunduğu emniyet mensuplannın geüp çalıştığmı savımdu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Türkiye'nin ciddi biryapısal kriz ya- şadığı konusunda hemen herkes ay- nı fîkirde. Bu krizin de ancak köklü re- formlarla aşılabileceği yine herkesin ortak inancı. Iddiaya göre Kemal Derviş, ekonomik reformlan yapmak amacıyla Türkiye'ye davet edilmişti. Kemal Derviş de kendi anlayışlarıyla IMF'nin isteklerini birleştirip birprog- ram yaptı. Hükümet de bu programı kabul et- tiğini açıkladı. Hatta IMF'ye bu doğ- rultuda bir niyet mektubu da yollan- dı. Ancak iş uygulamaya gelince ger- çek Türkiye ortaya çıktı. Önce para gelecek diye bir hevesle hükümet Derviş'e destek verdi. Fakat geliş- meler içinde, Türkiye'nin öyle deği- şime çok açık bir ülke olmadığı an- laşıldı. ••• Telekom krizi ilk kriz değil, ama en önemlisi. MHP'liler, Telekom'u bırak- mak istemediklerini, baştan itibaren açık bir tutumla ortaya koydular. Bu tutumlarını ısrarla sürdürdüler. So- nunda istediklerini de elde ettiler. Telekom krizi, bu ülkedeki siyasi Değişelim Demekle Olmuyor iktidarsahiplerinin kendi iktidar alan- larını hiçbir şekilde terk etmeyecek- lerini gözler önüne serdi. Burada ik- tidar alanlan diye bakılanlar daha çok iktidar yoluyla çıkar sahalannın ko- runması. Türkiye'de iktidar yalnızca siyasetçilere ait bir alan değil. Asıl ik- tidann MGK'de belirginleştiğini bili- yoruz. işte kurumlaşmayı asıl bu ya- pı belirliyor. Hiçbir güç kendi alanını bırakmak istemiyor. Halbuki değişim, iktidar bi- çimlerinin, yönetme biçimlerinin, ör- gütlenme biçimlerinin değişmesi an- lamına geliyor. Ekonomik egemenlik biçimlerinin değişmesi anlamına ge- liyor. Türkiye, yaşadığı çeşitli geliş- meler nedeniyle asıl olarak "güven- lik"e dayalı bir devlet yarattı. 12 Ey- lül askeri darbesinin ardından gelişen olaylar, Türkiye ekonomisini güven- liğe dayalı bir ekonomi haline getir- di. • • • Ekonomik iflasın nedeni de bu ter- cihlerdi. Dünya bir ekonomik dönü- şüm yaşarken, Türkiye bu dönüşü- mün pek farkında olmadı. Olsa bile bu dönüşüm ve degişimin Türkiye'yi pek ilgilendirmediğini düşündü. Çünkü Türkiye bazı anlayışlara göre çok özel bir jeostratejik konuma sa- hipti ve diğer devletlerin izlediği yo- lu izleyemezdi. Batılı ülkeler, Yunanistan gibi kom- şumuz ülkeler bu değişimden hisse- lerine pay alıp, ekonomik ve siyasi olarak kendilerini geliştirip zengin- leştirirken, Türkiye geriledi. Ancak devlet güçlendi. Türkiye'de bölgenin en güçlü devletlerinden biri olmakla övünen bir iktidar sahipleri zümresi türedi. OnlarTürkiye güçlendi dedik- çe, halkyoksullaştı, ezik bir hale gel- di. • • • Kasım ve ardından gelen şubat kri- zi, bu ülkenin kötü yönetildiğini, siya- si açıdan baskıcı bir sistemin aynı zamanda halkı da yoksullaştırdığını gözler önüne serdi. Zorba ve korku- tucu olanın, bütün haşmetiyle üzeri- mize çökmesiyle, yoksullaşmamızın paralel gitmesi birçoğumuzu uyan- dırmaya başladı. Sorun Kemal Derviş'in doğrulan söyleyip söylememesi değil. Sorun, Kemal Derviş'in IMF'nin adamı sayı- larak dayatmalarda bulunması da değil. Sorun bu ülkenin başındaki yö- netici ekibinin değişip değişmeye- ceği. Kemal Derviş'in yaşadığı serü- ven gösterdi ki bu ülkenin değişme- si kolay değil. • • • Bu ülkede halk ezik ve bastınlmış durumda. Hakkını arayamıyor, sesi- ni çıkaramıyor. Gelir dengesi tama- men bozulmuş durumda. Çok küçük bir azınlık elinde sopa, paralara el ko- yuyor. Ihale yolsuzluğu yapıyor, bü- tün ekonomik çıkar alanlannı elinde tutuyor. Bu arada yolsuzluğa karşı operasyonlar adına bir şeyler yapılı- yor. Bu operasyonlann sonunda yal- nızca bir kesimi hedef aldığı, ama yolsuzluğun bir şekilde devam ettiği görülüyor. Pekiyi, her şeye hâkim olan bu devlet, neden hem yolsuzluğu önle- yemiyor, hem de itiraz edeni sustu- ruyor? Telekom krizi neden çıktı? Ne- den herkes kendi elindeki büyük alanlan kimseyle paylaşmak istemi- yor? Türkiye bir degişimin eşiğinde ama bunu gerçekleştirebilecek cid- di hiçbir güç ortada görünmüyor. Bu nedenle "değişim " sözcüğü şu anda bir hayal gibi görünüyor. Ancak bir başka gerçek daha var ki bu ül- ke böyle yönetilemez. Soğuk savaş kafasıyla ve hâlâ "komünizm tehlike- si" anlayışıyla yönetilen bu ülke artık iyiden iyiye batıyor ve değişime kar- şı olan güçlerin iktidan devam ediyor. Telekom tartışması, bir gerçeği tekrar tekrar gözler önüne seriyor: Bu ülkenin değişmesi zor görünüyor. Yapısal kriz devam edecek gibi gö- rünüyor. Önümüzdeki yaz sıcak ge- çecek. Önümüzdeki sonbahar; daha derin krizleri yaşayacak gibiyiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle