17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2001 SALI HABERLER Bakanlar Kurulu'nun konuyu göriişmesi, kilidi çözmedi; toplusözleşmede pazarlıklar bugüne kaldı Uzlaşmayı Derviş engeDiyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kamu toplusözleşme görüşmeleri sürecinde Devlet Bakanı Kemal Derviş'in uz- laşmayı engellediği öğrenildi. Hükümetin daha ılımlı bir ta- almasını. Dervış'in IMF'ye sunulan progra- mı anımsatarak engellediği kaydedildi. Türk-tş, hü- kümetin, ilk altı ay ışçi maaş- lanna 45 milyon, Türk-İş Başkanı Bavram Meral: diğer Biz sorunu masa başında çözmek altı ay- istivoruz. lık dö- • Kamu toplusözleşme görüşmeleri Devlet Bakanı Derviş'in IMF'ye verilen sözleri öne sûrerek sıfir zamda ısrar etmesi nedeniyle sonuçlanamıyor. Bayram Meral, "Sorunun masa başmda çözülmemesi hem bizi hem hükümeti sıkıntıya sokar" dedi. nemler için de yüzde 10'luk zam önerisini ka- bul etmedi. Türk-lş Başkanı Bayram Meral, sorunun ana kaynağının ilk altı ay için önerilen sıfır zamda ısrar olduğunu söyledi. Toplusözleşme görüşmeleri çerçevesinde Türk-lş ve hükümet yetkilileri dün bir kez da- ha bır araya geldi. Ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı Kemal Derviş ile toplusözleşmeler- den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keced- ler' in hükümeti temsil ettiği toplantıya, zaman zaman Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan da katıldı. Görüşme sonrası açıklamalar- da bulunan Devlet Bakanı Keçeciler, Türk-lş"e üç yeni öneri getirdiklerüıi söyledi. Keçeci- ler'in açıklamalanna göre hükümetin yeni öne- rileri şöyle: - Birinci öneri: Işçilere bir kereliğine 550 milyon lira ödenecek. Birinci altı ay zammı olarak kabul edilecek bu ödemenin ardından ikinci, üçüncü ve dördüncü altı aylarda da yüz- de 10 oranında zam yapılacak. - fkinci öneri: Ücretlere birinci 6 ay için yüz- de 18 oranında zam yapılacak. Ancak, zam oranı kök ücretlere yansıtılmayacak. ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 aylarda da yüzde 10 zam verilecek. - Üçüncü öneri: Ücretlere 1 Ocak 2001 tari- hinden itibaren 45 milyon lira zam yapılacak ve bu artış kök ücretlere de yansıtılacak. ikin- ci, üçüncü ve dördüncü 6 aylarda da yüzde 10 oranında zam yapılacak. Her üç öneride de enf- lasyonun bu rakamın üzerinde olması duru- munda, bu farkın yüzde 80'i telafi edilecek. Hükümet tarafından getirilen bu önerilerin Türk-lş tarafından reddedildiği öğrenildi. Gö- rüşmelerde. Derviş'in. programın uluslararası alanda başansını göstermek için özellikle bi- rinci altı ay için sıfır zam oranında direndiği öğ- renildi. Taraflar bugün tekrar bir araya gelecek. Meral: Sorunun kaynağı sıfir zam Türk-lş Başkanı Bayram Meral, toplantının ardından yaptığı açıklamada, sorunun ana kay- nağının birinci 6 ay için planlanan sıfır zam olduğunu belirtti. Önerilen zamlann kök ücretlere yansıtılmamasının planlandığını i- fade eden Meral. "Biz, sorunun masa başında çözülmesini istiyoruz. Onun ötesi hükümete de sıkıntı jaranr bize de sıkıntı yaratir" dıye konuştu. Cottarelli krizi yorumladı • ROMA(AA)-Eski IMF Türkıye Masası Şefi Carlo Cottarelli, Italyan haber ajansı Ansa'ya yaptığı açıklamada "Türkiye'de ekonomik krizin en kötü anlannda 38 gün aralıksız çalıştım ve Türkiye'de pratikte hiçbir şey görmedım" diye konuştu. Cottarelli, Türkiye'nin ekonomik sorunlardan enflasyon yüzde 30'un az üstüne indırilse bıle kurtulabileceğini söyledi. Başbakanlık'ta araç havuzu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tasarruf önlemleri çerçevesinde Başbakanlık hizmetinde kullanılmak üzere 40 araçlık havuz oluşturuldu. Dığer araçlar dün itibanyla TASlŞ'e devredildi. Araçlardan 17'si ek hizmet binalannda bulunan Başbakanlık Merkez Teşkilatı birimlennın lcullanımına açılacak. MHP, FP'yi izlemeye aldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, partisinin Başkanlık Divanı toplantısında "Tayyip Erdoğan, bır parti hazırlığı yapıyor. Buna karşılık Necmettin Erbakan grubu da yeni bir parti hazırlığında. Orta sağı toparlamaya yönelik olarak da llhan Kesici ekibi hazırlık yapıyor. Bunlan dikkatlice izleyelim" dedi. Bazı MHP kurmayları da Devlet Bakanı Kemal Derviş'in parti kuracağı yönündeki beklentilere dikkat çekerek "Derviş'in ekıbi yok. Sadece basın pohpohluyor. Sahaya ineceğine inanmıyoruz" görüşünü dile getirdiler. Emin Kıran toprağa verildi • İZNİK(AA)-Türk Havacılık \ e Uzay Sanayii AŞ'de (TAI) dört gün önce test uçuşu için havalandıktan hemen sonra düşen CASA tipi uçakta şehit olan uçuş mühendısi Emin Kıran'ın cenazesı. memleketi Bursa'nın Iznik ilçesinde toprağa verildi. Cenaze törenınde konuşan TAI Genel Müdür Yardımcısı Osman Karadağ, " 12 yıldan beri TAI çalışanı olan Emin Kıran, görev bilincıyle müstesna bir insandı. 2 bin kişilik bir ailenin bir ferdini kaybetmiş ohnaktan dolayı derin üzüntü içerisindeyiz" dedi. TÜPLÜ SOZLEŞMEÜ, GREVLl ÖZGÜRLÜKÇÜ ve DEMOKRA J YASA İÇİN YÜRÜYOB SALI DSP'liRıdvan Budak'tan eyleme destek KESK'in Ankara'ya düzenlediği yürüyüşün başlangıcında, DSP İstanbul Milletve- kili Rıdvan Budak, kortejin başında KESK Başkanı Sami Evren, DİSK Genel Baş- kanı Süleyman ÇelebL ÖDP Genel Başkanı liftık Uras, EMEP Genel Başkanı A. Le- vent Tüzd ve eski KESK Genel Başkanı Siyami Erdem'le birtikte kol kola yürüdü. Budak, bir gazetecinin "tktidar partisi milletvekili olmanıza karşın yürüyüşte yer ahnanız çelişki değil mi" sorusuna şu yanın verdi: "Hayır, çelişki yok. Grevsiz, top- lusözleşmesiz sendika ohnaz. Bu konuda geçen yıl Sayın Başbakan'la görüşmüştüm. Önerimizi kabul etmişti. Ancak bu yıl değişti. Bu yüzden arkadaşlarunla beraberim. Bu bir çelişki değil, doğrunun ta kendisjdir" dedi (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) KESK'in talebi: Toplusözleşme ve grev hakkı tanımayan tasannın geri çekilmesi Emekçiler Ankara yolundaİstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyo- nu'nun (KESK), kamu çalışanlanna "toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı" ta- nımayan sendika yasa tasansının geri çekilmesi ve "toplusözleşmeli, grevü, özgürlükçü sendika yasası" ıstemleriy- le düzenlediği Ankara yürüyüşü Kadı- köy'de başladı Yürüyüşü destekleyen DSP istanbul Milletvekili Rıdvan Bu- dak. "Grevsiz, sendikasız toplusözleş- me olmaz" dedi. KESK ve bağlı sendikalann yöneti- cileri, şube başkanlan ve destek veren demokratik kitle örgütü temsilcilen dün saat 13.00 sıralannda Kadıköy Is- kele Meydam'nda toplandılar. KESK Genel Başkanı Sami Evren yaptığı ko- nuşmada, hükümetin yasaklan güven- ce altına almak isteyen antidemokratik bir yasa çıkarmak istediğini belirterek "57. hükümetin icraatian dzmeyi aşü. Bu yasa kamu emekçüerinin değil, o- nun uydusu sahte sendikanm talebi Biz özgür, demokratik bir yasa, onlar ya- saklaıia dolu bir yasa istiyor. Biz insan- ca yaşamak, onlar kadrolaşmak isti- yor" dedi. Kamu çalışanlannın 11 yıl- dır sendika mücadelesi verdiklerini anımsatan Evren şöyle devam etti: "Sahte yasanuı geri çekilerek toplu- sözleşmeli, grevli, özgürlükçü ve de- mokratik bir yasa için 5 günlük Anka- ra yürüyüşüne başnyoruz. 26 Mayıs Cumartesi günü Ankara'da olacagız. Hükümet bu tepkimizden de gerekli dersleri çıkarmaz ve >asayı Mecüs gün- demine getirirse başta Ankara olmak üzere bütün illerde her türlü demokra- tik tepkiyi göstermekten çekinmeveee- Konuşmalann ardından kortej oluş- turan topluluk, "Sahte sendika yasası- na hayır" pankartı taşıyarak "Devlet güdümlü sendikaya hayır", "Yasakçı yasa geri ahnsuT sloganlan atarak Al- tıyol'dan Söğütlüçeşme'ye kadar yürü- dü. Topluluk Söğütlüçeşme'deki Kadı- köy Belediyesı önüne geldiginde An- kara'ya gidecek olanlar aynlarak yü- rümek istedi. Yürüyüşçülerin önünün polis barıkatı ile kesilmesi üzerine Rıd- van Budak. Kadıköy llçe Emniyet Mü- dürü Gündüz MemişoğJu ile görüştü. Sendika yöneticilen "Sendikasız de- mokrasi olmaz" yazılı beyaz önlükler ve şapkalanyla Kartal'a kadar yürü- düler. KESK'liler bugün Gebze'ye doğru yola çıkacaklar. Son açıklamalan ve Anadolu gezisi 'ısınma turu' olarak değerlendiriliyor 'Derviş siyasete girer mi9 tarbşması Anadolu turu Antep'ten başlıyor ANK.\RA(CumhuiT>rtBürosu)-lşadamıRaluniKoç'un> 'ABDwCVlFnin misyon bckledikleri bir memur olarak gönderdilderini'' söyiediği Devlet Bakanı Derviş, siyasi hareketin adunı olarak görülen Anadolu turuna bu- gün Gaziantep'le başhyor. "Iiberal sol" ve "sokia birleşme" açıklamasıyla siyasete yönelik ilk işaretmi veren Derviş, yabancı basın organlannda siyasi nkanıkhğa Uişkin yapılan yorumiaria destek buluyor. Derviş'in, İştetmeve Finans dergisinde vayımlanan Mayıs 1999 tarihli söyteşisindeki "Küresel- leşmiş bir ekonomi var. Fakat 19. asnn uius devieti aşağı yukan aynen de- vam ediyor.Bu bir çeiişki" sözleri deshasetebakışaçısınıortavakoyuyor. • Kemal Derviş'in eşiyle birlikte Anadolu'yu gezip programını anlatacağını açıklaması "Aktif siyasete hazırlanıyor" yorumları- nın yaygınlaşmasına yol açtı. DSP yöneticilen Derviş'in yeni oluşum yönünde tavır izlemesinden tedirgin. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Kemal Derviş" ın son açıklamalan "Siyasete ısınıyor. Yeni bir parti kurabilir. ya da YDH caıüandm- labflir" değerlendirmelerini öne çıkar- ırken, sonbaharda siyasetin aktörleri- ni değiştirebilecek önemli gelişmeler yaşanabileceğinin altı çizildi. DSP yö- neticilen, Derviş'in DSP'ye katılmak yerine yeni oluşumlara açık bir tavır iz- lemesinden tedirgin oldular. Parti içı muhalefet temsilcileri de Derviş'in söylemi ve uygulamalanndan rahat- sızlıklannı dile getirdi. Gürkan'dan uyan DSP Ankara Milletvekili UluçGür- kan, Derviş'in yurtiçinde ve yurtdı- şında destekleri olduğunun anlaşıldı- ğını vurguladı. Ziraat Bankası ve diğer bazı özelleştirme örneklerinde progra- mın ulusallaşma değil, yabancılaştır- ma temeline oturduğunun hissedildi- ğini kaydeden Gürkan. "Başan, prog- rama insanın katdması ve ulusallaşü- nbnasuıa bağlıdır. Bunlar obnazsa. rüzgâr tersine döner" değerlendirme- sıni yaptı DSP Aydın Milletvekili Sema Piş- Idnsüt de "Sayın Derviş'in ekonomik alandald kariverini kuşkusuz kabul et- meli\Tz. Ulusal bir program hazuiaya- cağını söyledi, ancak öyle olnıadı. Ha- zırianan program iflas eden,Türkiye'yi krize sürüklev en eski progranun reviz- yonundan ibarettir" dedi. Pışkinsüt. "liberal ev lenıle. demokratik sol ya da sosv al demokrat söylemin üst üste ge- lemejeceğini'' vurgulayarak "Yeni ol- mak, medyatik olmak. dış destek ka- muoyunu biraz ov alavabihr. anıa ilde- bet oyalajamaz" diye konuştu. 'Türkiye'ye siyaset için geldi' ANAP Grup Başkanvekilı Yaşar Dedelek, Derviş'in siyasete girmesi- ne ilişkin değerlendirmesinde. Türki- ye'ye "siyaset yapmak için geküğüıi" belirtirken MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ıse "Shasetin okuhı yok, siyaset yaşaj'arak ögrenilir. Biz bunu 30 vilda öğrendik" dedi. ORHAN BURSALI Kısa Tarih ve Derviş'in Programı Kemal Kurdaş, ülkemizde yetişen "eski kuşak"'. kaliteli uzman ve yöneticilerden biridir. 196O'lı yıllar-'. da Maliye Bakanlığı yaptı, Dünya Bankası'nda çalış-; tı, ama herhalde geniş kitleler açışından en unutul- maz ve popüler yöneticiliği ODTÜ Rektörlüğü dö- nemidir... Okurun belleğini tazelemek için bunlan anımsat- manın belki gereği bile yoktur! Ayrıca konumuz, Kurdaş'ın yöneticilik özellikleri değil, ekonomide en büyük istikrarsızlık unsuru olarak gördüğü uluslara- rası "spekülatif para" veya diğer adıyla "sıcakpara' üzerindeki düşünceleridir... Niye bu "sıcak para" üzerinde böyle sık duruyo- ruz? Çünkü günümüz dünyasında siyaset, neredeyse, "ekonomiyi yönetmek" demek olup çıktı! Bizler, okur, seçmen, her neysek işte, "yönetilen" şeyin ne olduğunu bilmezsek, sürekli "bıçak altına yatmlan" koyunlar gözüyle bakılıp duracağız hayat boyu! Peki neden "spekülatifpara"? Çünkü Türkiye'nin son 20 yılına damgasını vuran ve hâlâ etkilerini yaşadığımız ve sürekli pohpohla- nan Özal'ın "ekonomik sihiri"n\r\ (!) temel aracı oldu da ondan! Aynca Özal'ın mirasçısı parti bir ayağıyla sürekli iktidarda ve Özal'ın "temel felsefesi" hâlâ ayakta da ondan! • • • Kurdaş, bir süre önce, Türkiye Bilimler Akade- misi'nin Istanbul'da arada sırada düzenlediği top- lantılardan birinde, ekonomiyi anlattı. Türkiye'nin nasıl bu noktaya geldiğine ilişkin çok doğru sapta- malannı, daha geniş bir yazıda sunacağız, ancak bugün "sıcak para" üzerine düşüncelerine yer vere- ceğiz. Kurdaş'a göre, özellikle 1973 petrol şokundan sonra, petrol ülkelerinin ellerinde büyük likit fonlar birikti. Bu fonlar önceleri ABD ve Avrupa'da kullanıl- dı. Piyasalarda çapraz döviz kurianndaki değişiklik- lere göre bu yüzer-gezer paralar yer değiştirdi dur- du. Bu yıllarda zengin ülkeler, "artık kredileri devletten devlete vermeyelim, ihtiyacı olan pazariıkla serbest piyasalardan alsın" kararını verdiler ve 1970'lerin sonlarına doğru bunun mekanizmalarını kurdular. Böylece bu paralar en iyi faiz alabilecekleri, en kısa zamanda en yüksek kâr edebilecekleri ülkelere ak- maya başladı. En büyük risklerin olduğu ülkeler en yüksek faizle (yüzde 20 gibi) para bulabilmeye baş- ladılar. Bu kısa vadeli paralar, en küçük tehlikede veya kazancını en maksimize ettiği durumlarda derhal ül- kelerden kaçtı ve geride her zaman krizler bıraktı. Özal'ın "büyüyen ekonomi"sinin sım, durmadan daha çok miktarda ve giderek daha yüksek faizler ödeyerek Türkiye'ye buyur ettiği bu sıcak paralarda yatıyordu. Özal bütün bu paraları, yüz milyarlarca doları, üretime değil, lükse, tüketime, dışardan alınan mal- ların ödenmesine, çikita muzlara vb harcadı.. Ve, sürekli açık veren bütçeyi hep bu paralarla kapattı. "S/ca/cpa/a"nın aktığı diğer bir alan da, oto- ban gibi altyapı yatırımlan oldu... Azgelişmiş ülkenin kafasız mirasyedisi gibi har vurup harman savurdu özal.. Bu yenen mirastan tabii ki herkesin payına bir şeyler düştü, bir kısım örgütlü işçiler bile ev, hatta ikinci ev sahibi oldular! Bu bir saadet zinciriydi ve zincir bundan sonra sık sık kopmaya başlayacaktı. 94 knzinden sonra bu zincir kopmalan daha sık- laştı ve bir yıllık, hatta Kasım ve Şubat krizlerinde olduğu gibi üç-beş aylık dönemlere kadar indi! Bankalarda dejenerasyon başladı. Özal, bankalan esas olarak, devlete yüksek faizle borç veren kurumlara dönüştürdü. Bankalara, halk- tan yüksek faizle borç toplayın, dedi. Herkesin esas yatınm alanı tahviller vb oldu ve yatınm giderek dur- du. Bazen hiçbir sanayi yatınmının verimi, faizden daha iyi gelir getiremez oldu. Özal en büyük popülist politikacı ve Türkiye'nin geleceğinin en büyük yiyicisiydi! Ülke çapında geleceklerin yendiği her yerde, ha- yali satışlar, banka soygunlan, her türlü vurgun olur. özal sonrası bütün iktidarlar da özal'ın politikası- nı izlediler. Bu politika, iç ve dış borçları 200 milyarı aşan ve gelirieri borçlarını karşılayamaz hale gelen bugünkü Türkiye tablosunu yarattı. İşte, bugünkü Türkiye'nin çok kısa özeti... • • • Derviş'in "güçlü ekonomiye geçiş" programı acaba Türkiye'nin yakın tarihinden, bu kısa geçmi- şinden ne ders çıkardı dersiniz? Veya: Acaba hiç ders çıkardı mı? Derviş'in programının özü ve dayanağı nedir? Bakanlar Kurulu toplandı Yerel yönetimler için komisyon ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, Başbakan Bülent Ecevit başkanJığında dün toplandı. Toplantmın başında konuşan Ecevit, son gün- lerde CASA uçaklannın düşmesi sonucu meyda- na gelen kazalann ardın- dan başlatılan araştırma- lan sordu. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, kazalann nedeninin Ge- nelkurmay tarafından araştınldığmı, sonuçlar konusunda hükümetin bilgilendirileceğini kay- detti. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, hazırlanan prog- ram kapsamında IMF ve Dünya Bankası'ndan alı- nacak kredilerle ilgili bil- gi verdi. Derviş, IMF kre- disinin vadesinin 18 ay 5 yıl, Dünya Bankası kredi- sinin de 10-17 yıl olaca- ğını, kredi faiz ortalama- sının da libor+2 civannda olduğunu kaydetti. Bakanlar Kurulu'nda TBMM'den Başbakan- lık'a geri gönderilen ye- rel yönetimler yasa tasa- nsı da değerlendirildi. Tasanya son şeklinin ve- rilmesi amacıyla Içişleri Bakanı Sadertin Tantan, Maliye Bakanı Sümer Oral, Bayındırlık ve Is- kân Bakanı Koray Aydın ve Devlet Bakanı Meh- metKeçeciler'den oluşan bir komisyon oluşturul- du. j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle