Katalog

22 MAYIS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezerdoğuya gidiyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 30 Mayıs Çarşamba günü Genelkurmay Başkaru Orgeneral Hüsyeyin Kıvrıkoğlu ile Van ve Hakkâri'ye giderek incelemelerde bulunacağı bildirildi. Genelkurmay Başkanhğı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer'in, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvnkoğlu ile 30 Mayıs"ta Van ve Hakkâri illerini kapsayan bir gezi yapacağı bildirildi. Hatice Yazgan'a tutuklama karan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Olüm orucunda belleğini yitirdiği için cezası 6 ay ertelenen ve Ankara Numune Hastanesi'nden 9 Mayıs'ta taburcu edilen Hatice Yazgan hakkında Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi, "cezaevinde isyan çıkarmak ve kamu mahna zarar vermek"ten yargılandığı 19 Arahk'taki "Hayata Dönüş Operasyonu" davası nedeniyle gıyabi tutuklama karan çıkardı. CHP'den yine istita < • -«•« - • tZMtR (Cumhuriyet Bürosu)- Bornova'da aralannda eski ilçe yöneticilerinin de bulunduğu yaklaşık 50 kişi, CHP'den ıstifa etti. tstifa edenler adına yapılan ortak açıklamada, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal anlamda en kötü gürîlerini yaşadığına dıkkat çekilerek "Bu olumsuz durum karşısında Sayın Baykal ve yönetimi kıtlelere umut vermek yerine sessiz kahp Türkiye'yi bu duruma getiren partilere ayak uyduruyor" denildi. YÖK Başkanı Gürüz'e tepki • İstanbul Haber Servisi -Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, yaptığı yazılı açıklamada. YOK Başkanı Kemal Gürüz'ün, Dicle Ünıversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç'u demokrasıye aykın bir biçimde görevden almasını eleştirdi. Erdin, YÖK Başkanf nın, kişisel hırs ve tavırlarla akademik özgürlükleri hiçe saydığuu vurgulayarak "YÖK Başkanı'nın koltuğunda oturduğu her gün yükseköğretimimiz için bir kayıptır" dedi. ABDheyeti Çopum'da • ÇORUM (Cumhuriyet) - ABD'nin Ankara Büyükelçiliği siyasi işlerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Larry Sılverman başkanlığındaki ABD heyeti, Çorum Valisi ve Belediye Başkanı ile meslek odalannın temsılcileriyle görüşerek ilin sorunlan hakkında bilgi aldı. Silverman, görüşmelerin ardından Türkiye'yi stratejık ortak olarak gördüklerini belirterek Ankara dışındaki illerin sorunlannı dinlemek ve çözürn yollan üretmek amacıyîa çeşitli ziyaretlerde bulunduklannı söyledi. ANAP lideri Yılmaz, şimdilik 'yalnız bırakarak' sorunu çözmeyi deneyecek Tantani azo r AYŞE SAYTN ANKARA - ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yılmaz, parti içinde "açıkhedeP haline ge- tirdiği Içişleri Bakanı Sadet- tin Tantan'ı, "yalnızlaşüra- rak istifaya zoriama" taktiği izleme karan aldı. Kurmay- lannuı "grup içi gensonıyla düşürme ya da azledilmesi" önerilerini götürdüğü Yıl- maz'ın, kamuoyunda bu du- rumun aleyhine kullanılacağı kaygısıyla şimdilik bu yön- temlere başvurmak istemedi- ği ifade edildi. Yılmaz'la ba- zı valüerin görevden alınma- sı ile ilgili yaşadığı tartışma- dan bu yana hiç görüşmeyen • Yılmaz azil ve gensoru yöntemini şimdilik kullanmak istemiyor, Tantan'ı 'yalnızlaştırarak istifaya' zorluyor. Tantan'ın ise yakın çevresine istifayı düşünmediğini aktardığı ve sonuna kadar direnmeye kararlı olduğunu ifade ettiği öğrenildi. Tantan'ın ise yakın çevresi- Tantan'ıisimvermeden"şah- yetkilerini kullanamaz hale ne, "direnme kararbhğuııT aktardığı öğrenildi. Yıl- maz'ın gelen bütün istemleri- ni geri çevirmesi nedeniyle de Tantan'ın valiler kararna- mesini şimdilik askıya aldığı bildirildi. ANAP lideri Yılmaz, her geçen gün eleştiri dozunu ar- tırarak yüklendiği Içişleri Ba- kanı Sadettin Tantan'ın istifa- sını sağlamaya dönük manev- ralanna her gün bir yenisini ekliyor. ANAP'ın öncek gün- kü İstanbul ll Kongresi'nde simenfaatpeşinde koşmak"la suçlayıp. "Arükyakamızdan düşsünlcr" diyen Yılmaz, hem konuşmalan, hem de kurmaylan aracıhğıyla baskı kurarak istifaya zorluyor. Hükümet ortaklannın kabi- ne revizyonuna yanaşmama- sı nedeniyle Yılmaz, sadece ANAP kanadında değişiklik yapümasına da sıcak bakmı- yor. Kabine değişikliğinin ya- kın zamanlı görünmemesi nedeniyle Yılmaz'ın, Tan- tan'ı istifaya zorlamak için, getirmeyi planladığı ifade ediliyor. Bu çerçevede de Yıl- maz, Tantan'dan gelen hiçbir isteme onay vermiyor. Parti içinde de Tantan'dan rahatsız olan yöneticiler ve bazı ba- kanlar da sürekli Tantan'ın "bağımsız bakan" gibi dav- randığı, Beyaz Enerji davası nedeniyle DGM Savcısı Talat Şalk ve jandarmanın tutumu- na karşı hiçbir açıklama yap- madığını ifade ediyorlar. Bu rahatsızlıklannı Yılmaz'a da ileten bir grup parti yönetici- si, geçen hafta Tantan'ın "grup içi gensonı"yla düşü- rülmesi ya da azledilmesi önerisini götürdüler. Ancak Yılmaz'ın, grup içi gensoru uygulamasının geçmişte De- mokratParti yönetiminde uy- gulandığı, çok zorunlu olma- dıkça bu yönteme başvurul- masının doğru olmayacağını ifade ettiği öğrenildi. Yıl- maz'm, "azfl" konusunda da MHP'li Sadi Somuncuoğ- lu'nu örnek göstererek, bu- nun parti aleyhine bir görün- tü yaratacağı endişesini dile getirdiği bildirildi.Yılmaz'ın ilk aşamada, Tantan'ı "yal- nızlaştırarak ve is yapamaya- cak hale getirerek yroratma" hesabı yaptığı öne sürüldü. Ersümer önergesi Ortaklarda fıre beklentisi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - "Beyaz Enerji" iddianamesinde "ihaleye fesat kanşnr- mak" ve "görevi kötüye kullanmak"la suçlanan eski Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Cumhur Ersümer hakkında FP'nin verdiği soruştur- ma önergesinin görüşme- leri bugün yapılacak. DSPveMHP'defirebek- lentisine karşm Ersümer hakkında soruşturma ko- misyonu kurulması ola- naklı gözükmüyor. Meclis denetim yolla- nnın partilerce siyasi yıp- ratma aracı olarak kulla- nıldığı gerekçesiyle so- ruşturma önergesine des- tek Tferîneme egiliminde olan MHP'de, bir grup milletvekilinin oylamaya katılmayarak önergeye "dolayh" destek vermesi ve az sayıda da olsa bazı milletvekillerinin soruş- turma komisyonu kurul- ması yönünde oy kullan- malan bekleniyor. ÇİZMEDEN YUKARI m k a r t ( S superonlirve.com.tr MUSA KART DP'de kongreden yenik ayrıldılar Erdoğancılar kaybetti ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Re- cep Tayyip Erdoğan ile ortak hareket et- meyi amaçlayan siya- si kadro, Demokrat Parti yönetimini kay- betti. Orgütlüparriler- le yola çıkma görii- şünden çark eden Erdoğan, "ErdemlflerHareked" olarak adlandırdığı oluşumda kuru- cu genel başkan olduktan sonra, birkaç aylık yargı sü- recinde siyasi yasağını "test ederek" zorlamayı tasarhyor. Yeni oluşum için FP hak- kındaki kapatılma davasuun sonucunu bekleyen Erdoğan, bir seçenek olarak, örgütlü parti- lerden birinde, özel- likle "1940 ruhunu temsilen" Demokrat Parti'de toparlanmayı tasarlıyordu. "Erdo- ğan'ıTÜStAD'ataın- tankişi" olarak tanman işada- mı Cüoeyd Zapsu, Korkut Özal'ın aynlmasının ardından DP Genel Başkanvekilliği'ni yürütmeye başlamışü. DP'nin son kongresinde, Zapsu'nun ekibi seçimi kaybetti. Genel başkanhga, eski ANAP'lı Yal- çm Koçak seçildi. Olüm cezasının uygulanması Meclis onayı kalkıyor ANKARA (AA) - 1982 Anayasası'nda, 6. kez deği- şiklik yapma yönündeki giri- şimler sürerken Partilerarası Uzlaşma Komisyonu, 51 maddelik değişiklik paketini bu hafta ele alıyor. Alt komisyon, anayasayı tümüyle gözden geçirerek 'hvdflikle yapüması gerekti değişiklikleri' belirledi. AB Ulusal Programı çerçevesin- de hazırlanan değişiklik pa- ketinde, ölüm cezasının onay- lanması, savaş hali hariç, TB- MM'nin görev ve yetkileri arasından çıkanlryor. Paket- te, cumhurbaşkanının yetki- lerinin sınırlandınlması, gö- rev süresinin 5 yıla indirilerek 2 dönem seçilmesine olanak tanmması da yeralıyor. Yasa- ma dokunulmazlıklannı dü- zenleyen 83. madde, anayasa değişikliği paketine girdi. Maddeler arasında, anaya- sanın geçici 15. maddesi de buhınuyor. Buna göre, 12 Ey- lül döneminde çıkanlan ka- nunlar, kanun hükmünde ka- rarnameler iîe kararvetasar- ruflann anayasaya aykuıhğı- nın iddia edilemeyeceğine ilişkin hüküm kaldırılryor. Bakan Tantan: Kişüere lıizıııet edeıüere lanet ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - tçışleri Ba- kanı Sadettin Tantan, "Hiçbirpartibizim kadar ihaneteuğramadı,bugün reklam için ANAP'ı kul- lanmak isteyenler varsa yakanuzdandüşsün,düş- mezse düşürürüz" diyen Mesut Ydmaz'a "Yasala- n kişi ve kurumlara göre uygulayamayız* diyerek yanıt verdi. Tantan, idare- cilerin yasalan okuma- masından yakımrken ad vermeden "işadanüanna kelepçe takümasT tartış- malanna da değinerek "KuraUann uygulanma- smdan tavizvcruemez,ya- saya kmmasaN dınız o za- man* diye konuştu. îçişleri Bakanı Tantan, "lyi Yönetim Arayışlan, Türidye'de Mülki tdare- nin Geleceği Araşürması Anket Sonuçlanm De- ğeriendirme" konferan- sında yaptığı konuşma- da, yetenekli ve nitelikli hizmet veren idarecilerin adlannın halknı vicda- nında saygıyla anılırken, eksik hizmetler sunan idarecilerin ise mahkûm edildiğini vurguladı. Bireysel hareket edip halkın çıkan göz ardı edildiği zaman kamu yö- netiminin de yok edildi- ğini belirten Tantan, kendisine yetki ve so- rumluluk verilen idare- cilerin, devletin bizatihi temsilcisi olarak halkın hizmetinde olmak mec- buriyetinde olduğunu vurguladı. Tantan, "Kişi ve ku- rumlann hizmetinde as- la olamazlar. Kişi ve ku- rumlann hizmetinde olan idarecilerimizi hu- zuriaruuzda lanetlryo- rum" dedi. IRMIKI AYDEN ENGtN aengin@ doruk.net.tr Dünden bu yana tebrikleri kabul ediyorum. Hayırhayır.. Tırmık'\ar\a Tür- kiye'nin düşün ve felsefe ve siyaset ve ekonomi yaşamına yaptığım benzersiz katkılar- dan dolayı gelen okur tebrik- lerinden söz etmiyorum. Onlar benim için artık sıradan. Gün- de 85 - 90 bin dolayında me- sajdan oluşan kutlama ve teb- rik yağmurunu kanıksadım. Değinmeye değmez. Hayır, Oya Baydar'ın bugü- ne dek galiba hep "erkek" ya- zarlann kazandıgı "Orhan Ke- mal RomanÛdülü" dolaytsıy- la gelen ve fakat Oya Baydar İstanbul dışında olduğundan "eş durumu" nedeniyte bana iletilen tebriklerden de söz et- miyorum. Göztepe'den söz ediyorum, Göztepe'den!.. Haberiniz yok mu? Göztepe ikinci ligden birinci lige yük- selme yarışmda ipi en önde göğüsledi. Gelecek yıl Türkiye birinci ligi şenlenecek ve tabii kalite kazanacak. Bundan kimilerinizin haberi olmaması doğal. Çünkü anlı şanlı spor medyamız nedense Birinci Lige Hoş Geldik yükselmegrubunun şampiyo- nundan değil de ikincisinden, Diyarbakırspor'dan söz etme- yi yegledi. Bizim Cumhuriyet'm spor sayfası bile manşetını "Diyar- bakırspor ve Göztepe Süper Ligde" diye atmış. Başlığı okuyan, Diyarbakırspor birin- ci olmuş, Göztepe ise ancak onun ardından geliyor sana- cak. Bunun Cumhuriyet Spor Servisi'ndeki fesat ve habis unsuriar tarafından bana yö- neltilmiş bir saldırı olduğunun farkındayım. Ama şampiyon bir takımın bağnaz bir tarafta- n olarak olgunluğumu koruyor ve değinmeye bile değer bul- muyorum. Bu arada iflah olmaz Fener- bahçe fanatiklerinden Genel Yayın Yönetmeni Ibrahim Yıl- dız ileyazıişlerı editörlerinden Mehmet Sucu ve 2500 yıldan beri Cumhuriyet Spor Servi- si'nin komutanlığını yapan Abdülkadir Yücelman'ın dün gazeteye gelirken kazaklannın altına san-lacivert forma giy- dikleri, ancak Gaziantep'teki maç sonucu belli olunca, ka- zaklarını çıkarmadan, o sıcak- ta buram buram terlemek zo- runda kaldıklarına, akşam da Abdülkadir Yücelman'ın yük- sek şekerine rağmen kahnn- dan bir otuz beşlik rakı devir- diğine ilişkin sağlam bilgileri- mi, haber değeri taşımadıkla- rı için sizlere iletmeye gerek görmüyorum. • • • Galatasaray'ın bu yıl başar- dığını bundan 34 yıl önce ba- şarmış, Avrupa'nın en iyi dört takımı arasına girmiş Gözte- pe'nin doğma büyüme bir yandaşı olarak, elbet zafer sarhoşu olacak, taşkınlık ya- pacak, ona buna hava atacak değilim. Dudaklarımda olgun ve belli belirsiz bir gülümse- me ile tebrikleri kabul etmek- le ve "Mühim değil, biz alışı- ğız" gibisinden alçakgönüllü yanrtlarla yetiniyorum. Ama size itiraf etmeliyim, gerek Cumhuriyet'teki gerek- se NTV'deki sabah toplantıla- rı bundan böyle benim için epey keyrfli geçecek. Aylardır (hatta yıllardır) sa- bah toplantılarında siyaset, ekonomi, dış politika, kültür, sanat gibi "önemsiz" konular ele alındığında susan "ağır toplar"ın, sıra spora (yani fut- bola, çünkü spor deyince yal- nız ve yalnız futbol anlıyortar) gelince bülbül kesildiklerine çok tanık oldum. Konuşulan da şampiyonun Fenerbahçe mi, Beşiktaş mı, Galatasaray mı olacağından ibaretti. Ve hemen hertoplantıda bir punduna getirip, suratlannda alaycı bir gülücükle bana dö- nüp sordular, laf çarptırdılar: - Abi sen hangi takımı tutu- yordun? - Göztepe. - Yok yok.. nerede oturdu- ğunu sormuyoruz. Hangi fut- bol takımını tutuyorsun?.. Anlıyorsunuz. Akıllan sıra Istanbul'un son- radan olma semti Göztepe'yi işaret edip benim Göztepe mi küçümseyecekler. N'eylersin, ikinci ligdeydik. Boynumuz bükük. Kükreyip, "Sizin Göztepe dediğiniz İs- tanbul semtinin olduğu yerde inekler otlar, bahçıvanlar ma- rul ve hıyaryetiştirirken, Izmir Göztepesi'nde sirtaki ile zey- bek nağmeleri birbirine kanşı- yor, ince bir mimarinin ürünü yalılarda Akdeniz kültürünün çiçekleri açıyordu" diyemi- yordum. Ardından küçümse- yici bir gülüşle eklemek istiyor ve fakat ekleyemiyordum: - Delikanlılar, hehfler dinle- yin! Karantina'dan Inciraltı'na uzanan daracık sahil şeridin- de doğan her çocuk "anne, baba, mama" demeden önce "Göööz, Göööz, Göztepe" di- ye konuşmaya başlar, haberi- niz varmı?.. Diyemiyordum tabii... Arna dünden beri diyebili- rim. Gel gör ki hepsi çeneleri- ni kıstılar, sustular. Ben de vakur bir suskunluk- la onlara bakıp keyifle ve pis pissıntıyorum... Birinci lige hoş geldik ve bi- rinci lige kök salmaya geldik... POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gül Döktüm Yollarına... Gazeteciler ve televizyoncular Kemal Der- viş'in Amerikalı eşi Catherine Derviş'ın peşin- de... Catherine neredeyse, gazeteciler, televizyon- cular orada... Kemal Derviş'i işadamlan, sanayiciler, gaze- teciler, sokaktaki yurttaş çok seviyor... Dün sabah evden çıktım... Otobüs durağının karşısındaki çiçekçi Emi- ne Hanım'a sordum: "Nasıl gidiyor işler?" Emine Hanım "Eh şöyle böyle" deyip ekledi: "Kırmızı, beyaz güllersatılmıyor, ama san gül- leretalep var..." Sordum: "Neden?" "Kemal Derviş'ın hanımı san gül seviyormuş da..." Şaşırmıştım... Şaşkınlığımı anlamış olacak ki devam etti: "San gül satışları bu yüzden patladı..." Televizyon haberlerini izlerken atlamışım... Meğer Catherine Hanım, Ankara'da Pembe Köşk'teki evine yerleşmiş... Dervişler'in evlerinin önü mersin değil, gül- lerie çevriliymiş, Catherine Hanım'ın ellerinde de san güller varmış... Toplum olarak IMF'ye, pardon Kemal Der- viş'e inancımız sonsuz!.. Kemal Derviş kurtancı!.. Sözde yapısal reformlar aslında tam bir da- yatmacılık!.. Öztin Akgüç, pazar günü Cumhuriyet'te ha- rika bir yazı yazdı: "19 Mayıs velMF..." Akgüç soruyordu: "Biz aldığımız dış kredileri nasıl kullanıyo- ruz?" ' • • • Sahi, biz dış kredileri nasıl kullanıyoruz? 2000 yılında aldığımız kredileri, Batı ülkele- rinden aldığımız malların fonlamasında kullan- dık!.. Bu yıl kredileri ne yapacağız? Batık bankaların yurtdışına sendikasyon kredilerinin ödenmesinde kullanılacak!.. Ne diyorsunuz bu işe?.. Türk halkı borçlanacak, yurtdışındaki banka- lar paraları alacak!.. Türkiye'nin altyapı eksiklikleri, üretimi, dış- satım gücü ne olacak? Tıpkı eskisi gibi!.. ' * O zaman Kemal Derviş'e bu ilgi neden? Halkımız sanıyor ki IMF'den gelecek dolariar, bozulup ceplerine girecek!.. Türkiye'nin ekonomisinin dibi çıkmış, bazı çevreler hâlâ görmüyor!. Eğer bankalar fon yönetimine alınmayıp if- las yoluyla tasfıyesine gidilseydi, sendikasyon kredisi veren yabancı bankalar avuçlarını yala- yacaklardı... Sonuç ne olurdu dersiniz? Yabancı bankalar bunu görev zararı olarak yazacaklardı... Çünkü, yabancı bankalar verdikleri krediyi, yüksek faiz riskiyle dengeler... On milyar dolarla üretim, dışsatım gücü, alt- yapı eksiklikleri tamamlanacaktı!.. Şimdi ne yapacağız? Türkiye batık bankalan koruduğu için bu borcu ödeyecek!.. Nasıl olacak bu iş? IMF'den ve Dünya Bankası'ndan borç ala- rak!.. • • • Türkiye yolsuzluk ekonomisine teslim bir ülke konumunda olduğu için Kemal Derviş'e kurtarıcı gözüyle bakılıyor!.. Türkiye kara para kuşatmasından nasıl kur- tulacak, kayıt dışı ekonomi belasını nasıl atla- tacak? Başbakanlık koltuğunda oturan yorgun Başbakan, Türkıye'de olup bitenlerin ne yazık kifarkında bile değil!.. Savcı Talat Şalk, îçişleri Bakanı Sadettin Tantan hedefteki ınsanlar. Peki, Tantan soygunun, vurgunun üzerine ye- terince gidebiliyor mu?.. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz neden bu denli tedirgin? izmir'de 'Balina Operasyo- nu'nu başarıyla yürüten, sonuca yaklaşan em- niyet müdürü bir ay önce neden görevden alın- dı? Bu konuya da yann devam edelim!.. hikmet.cetinkayaCacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Çankaya-YÖK gerginliği sürüyor Gürüz'den Sezer'e yanıt ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - PKK sem- patizanı olrnakla suçla- nan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç'un görevinden ahnma isteminin Cum- hurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer tarafından uy- gun görülmemesinin ar- dından gözlerin çevrildi- ği YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürûz, Cum- hurbaşkanı'na örtülü ya- nıtlar verdi. Gürüz, "Bö- lücülük ve köktendinci- liğin kökünii kazımaya kararhyız. Eğer bundan dolayı bize laf söylene- ceksebundanşerefduya- nm" dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Gürüz, Ankara Üni- versitesi Fen Bilimleri Enstirüsü'nce düzenle- nen "Ünhersitelerin Fen Bilimleri Araştırmalan- nın Desteklenmesi ve Ka\iıak Sorunlan" ko- nulu panelde, YÖK"ü savunan açıklamalar yaptı. Panel konusu ile ilgisi olmayan açıklama- lar yapan Gürüz, kendi- sine ilişkin eleştirilerden duyduğu rahatsızlığı açı- ğa vurdu. Bölücülük ve kökten- dinciliğin kökünü kazı- maya kararlı olduklarını anlatan Gürüz, "Eğer bundan dolayı bana laf söylenecekse ben bun- dan şerefduyanm" dedi.