Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2001 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN 'Yap Koçum, Hadi Yap!' Haberi okuyunca "Inşallah" dedim, içimden "Inşallah!" Haber, geçenlerde kanserden ölen, Nikos Sampson'un oğlu Sotiris'in, Mahi gazetesine verdiği demeçle ilgiliydi. Nikos Sampson 1974'te, Kıbrıs'ta Makari- os'u devirip yerine geçen ve 'Kıbrıs Barış Hare- kâtı'na neden olan şapşal, şoven faşist. Şimdi Nikos'un oğlu Sotiris almış babasının yırtık, partal bayrağını eline. "Birkaç gün önce, rahat durmayacağımıza ve silahları savaşmadan bırakmayacağımıza dair ant içtik. Yunan bayrağının Apostol Andrea Ma- nastın'nda Girne Kalesi'nde dalgalandığını gö- rene, Kıbrısımız bir uçtan dığer uca kadar He- len havasını hissedene kadar mücadelemizisür- düreceğiz" diyor. mahmudumu şapşali. Sotiris ilk önce milletvekili seçimlerine girecek, ardından da Klerides'in kurduğu DSl'nin genel başkanlığına oynayacak, sonra da cumhurbaş- kanlığına... Partinin şu andaki genel başkanı Nicos Anas- tasiades, koltuğunu yeni yetme şovene bırak- maya hazır olduğunu açıklamış. • • • Nikos Sampson, Makarios ve Andreas Pa- pandreu ile biriikte, Kıbns'ın yarıya yakın bölü- münün ayrı bir yönetime girmesi olanağını kar- şı tarafa altın tepsi içinde sunmuş kişidir. Dünyada Bugün sütununda çok yazıldı, bu- günkü Yunan Dışişleri Bakanı Yorgo'nun baba- sı, eski Başbakan Andreas Papaandreu, I997 AlbaylarCuntası tarafından babası Georges ik- tidardan düşürüldükten sonra, yurtdışına kaçtı- ğı sırada, 1974 Kıbrıs müdahalesinden önce ka- leme aldığı "Namlunun Ucundaki Demokrasi" adlı kitabında, Makarios ile biriikte Atina'da bir gece baş başa verip Kıbrıs için önerilen Aches- son Planı'nı nasıl engellediklerini anlatır. 0 zamanlar ABD Dışişleri Bakanı olan Dean Achesson'un adını taşıyan çözüm planı, Kıbns Adası'nın kuzeydoğu ucundaki dağlık Karpas bölgesinde konuşlandınlacak Türk biriiği dışın- da, bütün adayı Rumlara veriyordu. Türk biriiği- nin konukluk süresi ise 20. yüzyılın sonunda bi- tiyordu. Yani plan kabui edilmiş olsaydı, bugün Kıbns tümüyle Rum sultasındaydı. Işte Andreas'ın en- gellediğini iftiharla söylediği plan buydu. Tam "şecaat arzederken, sirkatin söyleme" misali. Köşeye sıkışmış Türkiye'ye ilk aşamasına kimsenin karşı çıkamadığı müdahale imkânını sağlayan son girişimin miman ise Sotiris'in ba- bası Nikos Sampson olmuştu. • • • Kamuoyu henüz farkında değil ama, Kıbns ko- nusunda, uluslararası ringde Türkiye bir kez da- ha iplereyapışmışgörünümde.ArtıkAnkara'da- ki yetkililer bile açıkça olmasa dahi, özel sohbet- lerde durumun böyle devam edemeyeceğini söylüyorlar. Eski Yugoslavya'da yaşananlar göz önünde bulundurulunca, çok adil olmayacağı görülen yeni bir çözüm yine de uluslararası baskıyla ge- lecek gibi görünüyor. Tam bu ortamda, Sotiris ortaya çıkar, silaha sanlır ve bütün adayı kan ve ateşle Helen yap- ma girişimini başlatırsa, ne olur dersiniz? Vallahi, ben "ınşallah" der, döner Sotiris'e ses- lenirim: - Yap koçum yap! Hadi aslanım, ellerin dert göımesin! 1976'da adanın Rum kesiminde, ikide bir sol elini sağ dirseğine vurup, elini yumruğunu sıktı- ğı, sağ kolunu dimdik hareketle kırıp, ileri uza- tan garip bir adam gördüm. - Bu kim, diye sordum. - Haa o mu, dediler, çok milliyetçi bir karde- şimizdir; Girne'de otururdu, müdahaleden son- ra bu tarafa geçti, bütün varı yoğu da gitti. Meğer biçare "Enosis istiyordun, alsana Eno- sis!" diye söylenirmiş kendi kendine. Milliyetçinin şapşali Sotiris de şimdi aynı du- rumu yine yaşatacak galiba. Hani ne demişler: "Milliyetçinin sapıtık, meczup, şapşali Yangın yerinde bulmaya çalışır kuru samanı O şaşkınlıkla, öküz altında nafile ararken bu- zağı Eşsiz avallığıyla kaybeder milli davasını!" Bingöl'de 11 PKK'li öldürüldü, 1 şehit var DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Bingöl kırsalında son üç gündür gerçekleştirilen operasyonlarda 11 PKK'li öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi şehit oldu. Güneydoğu Anadolu'da banş süreci kapsamında bir süre ara verilen operasyonlara yeniden başlandı. Operasyonlar özellikle Bingöl kırsalında yoğunlaştınldı. Bölgede önceki gün sürdürülen arazi arama faaliyetleri sırasında PKK"lilerin Kanas marka suikast silahıyla ateş açması sonucu bir güvenlik görevlisi şehit oldu. Olayın ardından gerçekleştinlen operasyon sırasında çıkan çatışmada, 5 PKK'li öldürüldü. Diyarbakır, Mardin ve Van'da yapılan arama ve tarama faaliyetlerinde de PKK'ye aıt olduğu belirlenen 2 Kanas suikast silahı, 49 uzun namlulu silah, 7 adet RPG-7 roketatar, 44 roketatar mermisi, 10 mayın. 13 fünyeile2 el bombası ele geçirildi. BingöFün Yedisu ilçesi kırsalında cumartesi günü yapılan operasyonda da 6 PKK'li öldürülmüştü. Bölgede operasyonlann havadan ve karadan desteklenerek devam ettiği bıldirildi. Beşiktaş İlçe Başkanı Resmi olmayan şonuçlara göre Cemal Özdemir, 272, AN Topuz ise 259 delegenin oyunu aldı. Özdemir kongre delegelerine hitaben yaptığı konuşmasında, "Çok şerefli ve onurlu bir görevi bana verdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum" dedi. Delege tasfiye etti CHP Istanbul ll Kongresi'nde delege, Eski Başkan AN Topuz'u tasfiye etti. Sonuçların alınmasında sonra görüşlerini almak için aradığımız eski Başkan Topuz, "kesin sonuçlar açıklanmadan bir degerlendirme yapmayacağını" söyledi. Ozdemir'e Topuz kuşatması Cemal Özdemir, CHP Istanbul İl Başkanı seçildi, yönetim Topuzculardan oluştu tstanbul Ha- ber Servisi - Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 29. Istan- bul II Kongre- si'ni Beşiktaş tl- çe Başkanı Cemal Özdemir kazanır- ken il yönetim ve disiplin kurulu üye- leri ise eski II Başkanı An" Topuz lis- tesinden oluştu. Ali Topuz, "kesin so- nuçlar açıklanmadan bir degerlen- dirme yapmayacağınr belirttı. Öz- demir ise daha büyük bir oy farkı bekJediğini söyledi. Ataköy Ahmet Cömert Spor Salo- nu'nda gerçekleştirilen ve 609 dele- genin oy kullandığı CHP İl Kongre- si'nde Cemal Özdemir ile Ali Topuz başkanlık için mücadele etti. Cumartesi günü adaylann konuş- malannın ardından oy verme işlemi- ne geçilen ve gece yarısı tamamlanan kongrede oy sayma işlemı sabaha dek sürdü. Özdemir 272. Ali Topuz ise 259 delegenin oyunu aldı. Aday listelerinin basımının uzama- sı nedeniyle seçimlere ancak saat 20.50'de başlanabildi. 11 başkanı, 32 il meclisi yöneticisi, 9 il disiplin ku- rulu üyesi ve 138 kurultay üyesinin belirlendiği kongrede Ali Topuz, oyunu saat 00.30'da Üsküdar-Zeytin- burnu sandığında. Cemal Özdemir ise 02.30'da Beşiktaş-Beykoz-Be- yoğlu-Büyükçekmece sandığında kullandı. Sandıklar 03.45'te açılırken resmi olmayan şonuçlara göre Cemal Öz- demir 272, Ali Topuz ise 259 oy aldı. Topuz, Özdemir'in oy verdiği sandık- ta 29'a karşı 26. kendi sandığında ise 27'ye karşı 6 oy aldı. Özdemir, kong- re delegelerine hitaben yaptığı kısa konuşmasında. "Çok şerefli ve onur- lu bir görevi bana verdiğiniz için hepi- nize teşekkür ediyorum. Çok doğnı bir secimi, çok doğnı bir kurultayı hep biriikte gerçekleştirdik" dedı. Özdemir, kongre sonuçlannı gaze- temize değerlendirirken de daha bü- yük bir oy farkı beklediğini ifade et- ti. Il Yönetim Kurulu ll Yönetim Kurulu, şu isimlerden oluşm:Lütfii Gündoğdu, Hurşh Gün- soy. Ali Cihat Işık, Şeyda Kahoncu, Nimet Karabulut, Bahriyar Kuru, Kasım Oztürk, Önder Pınarbaşı,Çe- tin SoysaL, Battal Üngezdi, Ali Uçar, Ceyhun Yavrucuoğlu. Cem Cengiz Yılmaz, Vahap Adıyaman. İzzet Bay- raktar, Sefa Birinri, Cemal Canpolat, Ayda Özlü Çevik, Mehmet Çaylak, Nazan Çeliker, Pınar Çıtakoğlu, Ata- gün Duygulu, Necla Ertürk, Şenol Oktem, Orhan Ökmez, Nurettin Sa- nbal, Nezahat Sönmez. EkberAli Şa- hin, Nurcan Şanh, Hüdaverdi Talay, Tekin Gürsel, Ekrem Türkmen. Özdemir'in yaşamı CHP 29. Istanbul ll Kongresi'nin galibi Cemal Özdemir, 1956 yılında Divriği'de doğdu. Gazi Üniversite- si'nde yükseköğrenimini tamamla- yan Özdemir. 1988'de SHP'ye girdi. 1992'de SHP Beşiktaş İlçe Sekreter- liği görevinde bulunan Özdemir, 1993-1994 dönemınde de CHP'de Beşiktaş İlçe Başkanlığı ve kurultay delegeliği yaptı. Özdemir evli ve iki çocuk babası. CHP, kongrelerini tamamladı Genelmerkez aduylunnatepki • 29. Olağan Kurultay'ına hazırlanan CHP'de, genel merkezin kongre sürecini kontrol altına ' ' v ~ almak amacıyla yaptığı tüm çalışmalara karşın, 3 büyük ilde genel merkezin adaylan seçilemedi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - 30 Haziran-1 Temmuz tarihlerinde gerçek- leştirilecek 29. Öla- ğan Kurultay'ına ha- zırlanan CHP'de, 75 ilde kongreler ta- mamlandı. lzmir ve Ankara'nın ardın- dan, Istanbul'da da muhalefetin destek- lediği aday il başkan- lığına seçildi. Genel merkezin kongre sü- recini kontrol altına almak amacıyla yap- tığı tüm çalışmalara karşm, 3 büyük ilde genel merkezin adaylannın seçile- memesi, "adaylann şahsında, genel mer- kezin turumunun protesto edilmesi" olarak yorumlandı. Genel merkez yöne- timi, illerde alınan bu sonuçların, kurul- tayda Deniz Bay- kal'ın yeniden genel başkan seçilmesine etki etmeyeceğini sa- vunuyor. Kamuoyunun me- rakla beklediği CHP Istanbul ll Kongresi dün tamamlandı. Ali Topuz, Beşiktaş İlçe Başkanı Cemal Öz- demir karşısında ye- nilgiye uğradı. Yö- netim ve delegas- yonda Topuz'un lis- tesi ağırhk taşıması- na karşın, sonuç ge- nel merkeze 'tepki' olarak değerlendiri- liyor. Daha önce kongreleri gerçek- leştirilen lzmir ve Ankara'da da benzer durumlar yaşanmış- tı. lzmir'de, genel merkezin atadığı Ke- mal Karataşm rakı- bi olan Alaattin Yük- sel, Ankara'da da Le- vent Gök'ün karşı- sında yanşan Musta- fa Selmanpakoğlu il başkanlıklarına se- çilmişlerdi. Istan- bul'daki sonuçlar, il kongrelerinde alınan sonuçlann kurultaya etki etmeyeceği gö- rüşünde olan genel merkezi bir ölçüde kaygılandırdı. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Genç mahkûma aşamalı 'ıslah' BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - F tıpi cezaevleri için hazırlanan tasan- lar sırayla TBMM'den geçerken, lnsan Haklannı In- celeme Komisyonu da "afternatif ceza infaz modelle- rini" incelemeye aldı. Cezaev lennde 6 bın Türk'ün bu- lunduğu Almanya'nın ceza infaz sisteminde gençle- re özgü uygulamalar, kapsamlı sosyal ve eğitsel yön- leriyle milletvekillerinin ilgisini çekti. TBMM lnsan Haklannı înceleme Komisyonu üye- lerinin Almanya gezisi sonrasmda hazırladıklan "Al- man Ceza tnfaz Sistemi" başlıklı raporda, Alman hu- kukunda "altcrnatif ceza prosedürü" konusunda şu saptamalar yer aldı: Suç tarihınde 21 yaşmı doldur- mamış faillerin yargılanmasına ilişkin kurallar, Genç- lik Mahkemeleri Yasası'nda düzenleniyor. Alman ceza hukukuna göre 14 yaşından küçük ço- cuklann cezai sorumluluğu bulunmuyor. Suç tarihin- de 14 yaşını doldurmuş, ancak 18 yaşını doldurma- mış kişıler "genç" olarak adlandınlıyor. Suç tarihin- de 18 yaşından büyük, ancak 21 yaşını doldurmamış kişiler ise "yetişmekte oian" olarak adlandınlıyor. Kartal ve Özpolat: Tecrit ve izolasyon kaldınlsm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ölüm orucundaki mahkûmlann, eylemi bırak- ma koşullannı sınırladıkları TBMM lnsan Haklanru Înce- leme Komisyonu nca da sap- tandı. Komisyonun raporuna göre mahkûmlann temsilcile- ri, en temel istem olarak "tec- rit ve izolasyomın kakunlma- suıda" ısrarcı da\Tanıyor. Açhk grevi ve ölüm orucu eyleminin sürdüğü cezaevle- rinde incelemede bulunan milletvekilleri. eylemin ön- derleri olarak kabul edilen ör- güt yöneticileriyle de görüştü- ler. Eylemcilerden Ercan Kartal, Şadi Ozpolat ve Ay- dın Hambayat alt komısyon raporunda yer alan ifadelerin- de. DGM lerin kaldmlması, 19 Aralık operasyonunda so- rumlu olanlann cezalandınl- ması, eski cezaevlerine nakle- dilmeleri gibi istemilerini dile getinnediler. Edirne Ceza- evi'nde görüşülen örgüt lider- lerinin raporda rumuzla yer alan ifadeleri şöyle: ErcanKartal: Yasa değişik- likleri yeterli değil. Talepleri- miz gayet demokratik \ e ınsa- ni. Asıl talebimiz tecrit ve izo- lasyonun koşulsuz kaldırıl- ması. Mesele ideolojik değil. tamamen insani taleplerden kaynaklanıyor. Şu aşamada birçok insan hafızasını kay- betti. bundan sonra geri dö- nüşümüz yok. İnsani boyutu düşünüldüğünde çözüm ken- diliğinden ortaya çıkıyor. F tipi cezaevlerinde can gü- venliğimiz yok. Yeni sistem Avrupa'da uygulanıyor olabi- lir ancak Türkiye şartlan fark- lı. Gelenekler ve sosyal ya- şam yalnız kalmayı veya 3 ki- şilik odalarda kalmayı kaldı- ramaz. En azından 12 kişilik koğuşlarolması gerekiyor. *F tipini yıkın" demiyoruz, an- cak insan haklanna uygun ha- le getirilmesini istiyoruz. Ya- şamayı seviyoruz. ölüm oru- cu veya açlık gre\ inden hoş- lanmıyoruz, ama bizim "bı- rakm" dememiz diğer mah- kûmlan etkilemez. Şadi Özpolat: F tipinde tek kişilik odalann iptal edilmesi- ni. üç kişilik odalara da çö- züm bulunmasını istiyoruz. Mimarlar odasının sunduğu 18 kişilik proje üzerinde dü- şünülmeli. Tekli odalann bu- lunduğu kısımlar yıkılarak or- tak kullanım alanlanna çeyri- lebilir. Cezaevi işleyişi ile il- gili problemlerimiz var. Ke- mer verilmiyor, 35 milyon li- ralık harcama ile sınırlandın- lıyoruz, mimari proje sonrası bu tür işleyişe ilişkin kuralla- nn belirlenmesini istiyoruz. Ortak yaşam alanlan konu- sundakı vaatlere güvenmiyo- ruz. Aydın Hambayat: 15-20 yıl bu hücrede yaşayamam. Hay- van gibi bir odada yaşaya- mam. Arkadaşlar ile görüşüp tartışmayınca bir şey söyleye- mem. Buradan ölüm çıkar. Şadi ve Ercan ara \erseler bi- le ben ölüm orucuna devam edeceğim. Kamuoyuna dek- lare edilen 18 kişilik koridor, insani koşullar ve yasal gü- venceler sağlanırsa F tipi ce- zaevine girmeyi kabul ederiz. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Göztepeli Bombacı Halil'i şimdiki gençlerin anımsaması mümkün değil. Bu hafta yayma başlayan 'Posteksp- res' dergisini merakla karıştırırken Göztepeli Halil'le 1960'lann futbolu ve Göztepe'si üzerine yapılmış ilginç bir söyleşi dikkatimi çekti. Halil Kiraz'ın Serkan Seymen'e anlattıklannı me- rakla okudum. Göztepeli Halil, o za- man bir taşra takımı sayılan Gözte- pe'nin Türkiye'de ve Avrupa'da ka- zandığı başanlan, o dönemki arkadaş- lannı ve takımın teknik direktörü Ad- nan Süvari'nin yaptıklannı aktanrken bizlen geçmiş günlere bir yolculuga çı- kanyor. Adnan Süvari, Ingiltere'de eğitim görmüştü. Bu nedenle modern bir ta- kım kurmak için kollannı stvamış ve kendi sistemine göre futbolculan al- mıştı. Ancak bu futbolculann çoğun- luğu Izmir'in Göztepe semtinden ya da Izmir'in başka semtlerindendi. Bu- günkü gibi takımlann önemli bir kısmı- nı yabancılar oluşturmuyordu. Gözte- Göztepeli Halil ve Diyarbakırspor pe o yıllarda ispanya'nın ünlü takımı Atletico Madrid'i 2-0'ın rövanşında iz- mir'de 3-0 yenmişti ve bu gollerden iki- sini Halil atmıştı. Göztepe böylece UE- FA Kupası'nda dördüncü tura çıkmış- tı. Adnan Süvari, bu takımı yaratırken, kültürlü bir ekip ortaya çıkarmaya da gayret etmişti. Halil, Adnan Süvari'nin neler yaptığını anlatırken şunlara dik- kat çekiyor: "Haftanın iki günü kulüp- te ctere verirdi. Hepimizin defteri var- dı. Genel kültür, Ingilizce dersi alırdık ondan. Ingilizce ders kitaplan getirt- mişti. Bu ileri görüşlü hocamız saye- sinde yükseldik." • • • Uzgn yıllardan sonra ilk kez inönü Stadı'nda maç izlemeye gittim. Gön- lümde Fenerbarıçe-Bursaspor maçı- nı izlemek vardı. Ibrahim Yıldız'ın da teşvikiyle ve kolayıma da geldiği için Diyarbakırspor-istanbul Büyükşehir Belediyesi maçını izlemeyi yeğledim. iyi de etmişim. Diyarbakırspor maçı tam bir cümbüştü. 30 bine yakın Di- yarbakırspor taraftan tribünleri yeşil- kırmızı bayraklarla doldurmuştu. Şeref tribününü de siyasetçiler. Mesut Yıl- maz ve Yaşar Okuyan'ın yanı sıra Gaffar Okkan'ın eşi ve çocuklan da maçtaydılar. Çoğunluğu bölge millet- vekillerinin oluşturduğu 54 milletveki- linin maçta olduğu söyleniyordu. Türkücü Mahsun Kırmız»gül ün ya- nı sıra Diyarbakır Valisi Cemil Serhad- lı, Belediye Başkanı Feridun Çelik, Emniyet Müdürü Atilla Çınar da ızle- yenler arasındaydı. Diyarbakırspor ta- raftarlan "Gaffar'a uzanan eller kınl- sın", "Katiller bulunsun hesap sorul- sun" sloganlannı atmayı da ihmal et- miyorlardı. Bazı pankartlarda da "Gaf- far Okkan'ın takımı Diyarbakırspor'a süper ligde başanlar" yazıyordu. Ta- kım, eski Fenerbahçeli Kematettin'in kaptanlığında sahaya çıktığında ise şu pankartı taşıyordu: "Hiç kimsenin de- ğil halkın takımıyız." "Mardin Dargeçit'ten Güneydo- ğu'nun Paris'i Diyarbakır'a başanlar" pankartı dikkat çekiyordu. Diyarbakır- lılann elindeki pankartlann bir kısmın- da "Güneydoğu'nun Paris'i" vurgusu öneçıkmıştı. Belli ki Diyarbakırlılar Pa- ris'e benzemek istiyorlardı. Neden ol- masın? Diyarbakır da Paris gibi tarihi surlarla kaplı ve bir suriçi kentine sa- hip. Tabii Diyarbakır'ın kültürel, tarihi değerlerine ve eski mimari dokusuna özen göstermek gerekiyordu. Kaburgacı Selim Amca'dan Gerger- liler Derneği'ne, Polat Iskender Kebap Zincirleri'nden Ceylan Intercontinental Çalışanlan'na, Malatyalılar Deme- ği'nden Balıkesiriiler'e, Bitlisliler'den Ozgür Nakış'a kadar çok farklı ve çok çeşitli kesimler Diyarbakırspor'a des- tek vermek amacıyla pankartlar hazır- lamışlardı. Tam bir renk ve eğlence cümbüşüydü İnönü Stadı. Sanki dep- lasmanda olan Diyarbakırspor değil de Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ydi. Diyarbakıriılann, Istanbul'daki Do- ğulu yurttaşlann bu maça olan ofağa- nüstü ilgisi, futbola olan bağlılığın çok ötesinde bir anlam taşıyordu. Bir böl- ge kendini kanıtlamak istiyordu, onca acının ardından spor gibi banşçı bir yolla kendisini ifade etmek istiyordu. Eğlenmek, mutlu olacak yollar bulmak istiyordu. ••• Yıllar sonra Bombacı Halil'lerin, 'Ko- ca Kaptan' Gürsel'lerin, Ali'lerin, Nev- zat'lann, Nihat'lann ve Fevzi'lerin ef- sane takımı Göztepe'yle biriikte Diyar- bakırspor da süper lige dönüyor. Göz- tepelilerve Diyarbakırlılar, futbolda sü- per ligde oynayacak olmanın keyfini yaşıyor. Her ikisini de kutluyoruz.