19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 2001 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET GUNCEL «* HABERLERtN DEVAMI CÜNEYT ARCAYÜREK SAYFA 17 Yargıtay, Yılmaz ve bakanların tazminat ödemelerine karar verdi • Baştarafı I. Sayfada yakın saatlerde ve günlerde izleyip öğreneceğiz. Ver, Kıbrıs'tan kurtul politikası izleyenler; ulusal tepkiden çekindikleri için kafalarında yerleşik bu sloganı açıkça yazıp söyleyemiyorlar. Orneğin, erbabı kalem arasında; AB'nin, AB ile birlikte hareket eden ABD'nin baskısıyla Avrupa ordusu konusundaki dayatmalarımızdan vazgeçerek yitirdiğimiz öğeleri içeren resmi devlet ifadelerini anımsayana rastlanmıyor. Beklentilerin tersi bir sonuç gerçekleşti. Denktaş'la Klerides masaya oturuyorlar ya. Ver kurtul tayfası herfırsattaTV'lere çıkacak, gün aşırı köşelerinden Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik ver kurtul edebiyatını yansıtan önerilerde bulunacaklar. Ama, örneğin sıra Rum kesimininTürkleri "ortak kabul etmesine ve görüşmelerin eşit statü ile sürdürülmesine" gelince; fazla direnilmemesini isteyecek olurlarsa sakın şaşırmayın! Bugün açık seçik söylemeye cesaret edemiyorlar. Ne var ki kafalarında taze tuttukları görüş; kuşkunuz olmasın, Kıbrıs'ta iki devletin varlığından AB üyeliği uğruna, AB ve ABD baskısıyla vazgeçmemizden yana. Şayet günün birinde iki devletin varlığı tartışmalarında hükümette yumuşama eğilimi görürlerse Kıbrıs Türklerini ve Türkiye'yi köşeye sıkıştıran dış baskılara kendilerine özgü üslupla destek vererek KKTC'yi defterden sileceklerdir. Denktaş, son demecinde "Türkiye'de bana yönelik yıpratma kampanyası başlatıldı. Bu dava benim değil, bu dava Türkiye'nin davasıdır" derken gerçeklere aykırı bir şey mi söyledi? Hayır! O kadar ki Klerides ile buluşmasından önceAnkara, Denktaş'tan "ikinci bir toplantı için mutlaka tarih almasını" istedi. Çıkan sonuç ortada. Bu, Denktaş'ın kendi başına buyruk siyaset izlemediğinin son, çarpıcı örneği değil midir? Dünkü açıklama AnkaraKKTC ekseninde yıllardır süren olumlu uyumun bir sonucu. Üstelik iki lider arasındaki görüşmelerin merkezi Kıbrıs. Çeşitli etkenlerin kol gezdiği New York'ta değil, sorunun ana yurdunda. Bu nedenlerle olacak, Başbakan Ecevit, dün görüşmelerin Kıbrıs'ta sürmesine özel bir önem verdi. Bergamalıdan bir zafer daha naklar Bakanı Cıımhur Ersümer, Sağlık Bakanı Halil tbrahim Özsoy, Bayındırlık ve lskan Bakanı Yaşar Topçu ile dönemin tzmir Valisi Çakır hakkında, toplam 70 milyar lira manevi tazminat davası açmıştı. Davayı görüşen Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı reddetmişti. Davacı köylülerin, bu karan temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, dosyayı inceleyerek, davanın, bazı davalılar aleyhine bozulmasına karar verdi. Gerekçede, dönemin Başbakanı Yılmaz ve bakanlar Ersümer, Özsoy, Topçu ile lzmir Valisi Çakır'ın, "öngörülen süre içerisinde siyanür liçi yöntemiyle altın madeni çıkartılmasını önleyici eylemde bulunmadıkları" belırtilerek, bu davalılann, böylece yargı kararlannı uygulamadıklarının anlaşıldığı kaydedildi. Ceza hukuku yönünden de yargı kararlarının gereklerıni yerine getirmeyen kamu görevlilerinin eylemlerinin,Türk Ceza Kanunu'nun 228. maddesi kapsamında suç sayıldığına işaret edileıı gerekçede, "Uygulamada yargı kararlarını yerine getirmeyenlerin suç işledikleri, tazminatla da sorumlu tutulacakları kabul edilmektedir" denıldi. Yargıtay'ın bu kararmın ardından tazminat davası, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeniden görüşülecek. ANKARA/ÎZMİR (AA) Yar gıtay 4. Hukuk Dairesi, eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın ile 69 köylünün açtığı davada, dönemin başbakanı ve bazı bakanlan ile valinin, tazminat ödemeleri gerektiğine karar verdi. Ankara 5. Asliye 1 lukuk Mahkemesi'nin tazminat istemlerini reddettiği davacı köylülerin, bu karan temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, dosyayı inceleyerek, davanın, bazı davalılar aleyhine bozulmasını kararlaştırdı. Eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın ile 69 köylü, Danıştay 6. Dairesi'nin "siyanür liçi yöntemiyle altın aranmasına izin verilmesinde kanıu yararı bulunmadığına" ilişkin karannı uygulamadıklan iddiasıyla dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, Çevre Bakanı lmren Aykut, Enerji veTabii Kay Bergama'da sevinç Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin karan davacı Bergama köylülerini sevindirdi. Davacılardan, eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Yargıtay karannın, Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu göstermesi bakımından büyük öncm taşıdığını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell dün akşam Türkiye'ye geldi. Povvell'ı otele götüren otomobili kullanan bayan sürücü mcdyanın ilgi odağı oldu. (Fotoğraflar: KEREM GEZER) Hükümet emeğe savaş açü • Baştarafı 1. Sayfada bağlı kurumlarda çalışan 4 bin 860, Türklş ve Haktş'e bağlı genel ve katma bütçeli kuruluşlarda çalışan 12 bin 180,KamulşSendikası'na bağlı kurumlarda 9613 olmak üzere toplam 26 bin 653 işçi, emekliliğe hak kazanmış bulunuyor. Geçen yılki toplusözleşmelerde bir işçinin 567 milyon lira ile 1 milyar 200 milyon lira arasında değişen ücretler aldığı dikkate alındığında, bu işçilerin emekli olması halinde devletin ödeyeceği kıdem tazminatı miktarı da 750 trilyon1 katrilyon lira olarak hesaplanıyor. Emekliliğe ilişkin olarak hangi kamu işyerlerinde ne kadar işçinin iş akdinin feshedileceğine, kamu kurumu yöneticisi ve sendika temsilcilerinin katılacağı bir komisyon karar verecek. Öncelik, üretkenliğini yitiren ve üretim yapamayan KlT'lerde olacak. Kuruluşlann kritik görevlerinde çalışanlar ise emekli edilmeyecek. Iş akdi fesihleri, 1 yıl üçer aylık 4 dilime bölünerek 4 aşamada uygulanacak. İş akdi feshedilen işçilerin her türlü yasal haklan ödenecek. Devletin bu kadar kıdem tazminatını ödeyemeyeceği, Türklş'in de resen emekliliğe karşı çıkması nedeniyle tasarruf genelgesinin bu maddcsinin uygulanma olanağının olmadıgı, ancak IMF'ye verilen niyet mektubu çerçevesinde "genclgenin çıkarılmak zorunda kalındığı" belirtiliyor. Ancak hükümet, emeklilik politikasının sosyal güvenlik kuruluşları üzerindeki etkisi dikkate alındığında 760 trilyon lira tasarruf sağlamayı planlıyor. Prim ödemeleri: Genelge çerçevesinde düşük performans gösteren işletmelerdeki işçilik maliyetlerinin yüzde 10 azaltılması, KİT'lerin çalışmayan birimlerinde işçilere ödenen üretim primlerinin kaldınlması, fazla mesai saatlerinin de kamu işçileri için yüzde 20, diğerleri için yüzde 50 azaltılması öngörülüyor. Ancak Türklş toplusözleşmelerde, devletin prim ödemeleri yapacağına ilişkin taahhütte bulunduğunu, altına da imza attığını vurgulayarak genelgenin bu hükmünü kesinlikle kabul etmeyeceklerini, haklarını savunmak için "ne gerekiyorsa yapacaklarını" açıklayarak hükümete rest çekiyor. Reklam, ilan giderleri: Reklam, tanıttm, ilan, promosyon giderleri 2000'e oranla yüzde 40 azaltılacak. Dernek üyelik giderlerinin yüzde 75 azaltılmasıyla da, 100 trilyon lıralık tasarruf öngörülüyor. Uluslararası kabul gören periyodik dergiler dışındaki gazete, kitap, dergi ve benzeri yayım alımlanna da son verilecek. DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, dün düzenlediği basın toplantısında "sendikal hakları kökten yok etmeye yönelik tehditlere" dikkat çekti. Zorunlu emekliligi içeren genelgenin, açıkça "hak gaspı" olduğunu belirten Budak, " Başbakan bizimle hiç görüşmüyor. Eleştirilerimizden sonraki grup toplantılarında gözümüze baka baka, Türklş vatanseverdir, diyor. Ama bu kuruluşa bile danışmıy o r " dedi. Budak, sendikalara da şöyle seslendi: "'Gökkubbeyibaşlarına yıkarız' demekle olmuyor. Hiçbir sendikacının bu süreci seyretmeye hakkı yoktur, yok ediliş seyredilemez. Bu tek yanlı gidişe dur demelisiniz, genel grev de dahil, bu gidişi durdurmak sizin sorumluluğunuzdadır, tarihsel görevinizdir. Bu yapılmazsa, sendikalar özellikle kamuda örgütlü sendikalar sadece malvarlıkları ile baş başa kalırlar." Washington'a mesajlar hazır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, dış politikada kritik bir süreçten geçerken konuk ettiği ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'a verilecek mesajları hazırladı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "1rak'a operasyon istcnıiyoruz" diyerek Türkiye'nin güney komşusu ile ilgili en net mesajı vermiş oldu. Kıbns ve AGSP'de çözüm sağlanması, Powell ile yapılacak görüşmelerde uluslararası terorizmle mücadele,Afganistan'ıngeleceği, Irakve ikili ekonomiksiyasi ilişkilere daha çok yer verilmesini sağlayacak. ABD Dışişleri Bakanı Povvell, AGlT zirvesi için bulunduğu Bükreş'ten akşam saatlerinde Ankara'ya geldi. Powell, bugün başlayacak resmi temasları kapsamında Dışişleri Bakanı tsmail Cem ile bir araya gelecek, Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit tarafından kabul edilecek. Powell, öğle saatlerinde düzenlenecek basın toplantısının ardından Türkiye'den aynlacak. Dış politıka gelişmeleri açısından son derece hareket li günlerin yaşandığı bir dönemde Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Powell'a verilecek mesajlar da hazırlandı. Cumhurbaşkanı Sezer, dün gazetecilerin soruları üzerine, Türkiye'nin güney komşusu ile ilgili mesajını "Irak'a operasyon istemiyoruz" sözleriyle netleştirdi. Povvell'ın da Irak'ın kitle imha silahları aracılığıyla tüm bölgede tehdit oluşturduğunu yinelemesi ve Türkiye'den, Irak yönetiminin Birleşmiş Milletler (BM) kararlanna uyması, BM denetçilerinin ülkeye girmelerine izin vermesi için diplomatik telkinde bulunmasını isteyebileceği belirtildi. ABD'nin, Irak'ın özellikle Türkiye ve Ürdün ile sınır ticaretine de olumsuz baktığı, bu tıcarctten kazanılan paralann denetlenmemesi nedeniyle kaygı duyduğu bılınıyor. Uluslararası terorizmle mücadele kapsamında Afganistan'a düzenlenen askeri harekât ve ülkenin geleceğinin belirlenmesine yönelik uluslararası çabaların da ele alınacağı görüşmelerde, lürkıye'nin Banş Gücü'ne katılımı da gündeme gelecek. Diplomatik kaynaklar, Bonn'daki zirvcnin ardından Banş Gücü'ne ilişkin kesin karann verilmesinin beklendiğinı bildırdiler. Povvell'ın da Türkıye'den beklentilerini bu ziyareti sırasında dile getirebileccği kaydcdiliyor. Türkiye, sadece askeri düzeyde değil ülkenin siyasi ve ekonomikyapılanmasında rol oynamak istedigini ABD'ye iletccek. Türkiye, ABD'nin terörle mücadele kapsamında Afganistan sonrasındaki planlannı da dınleme olanağı bulacak. Terörle mücadele kapsamında ABD'nin terör örgütleri listesine dahil ettiği PKK ve DHKPC gibi örgütlerin AB tarafından yapılan listeye dahil edilmcmcsi sorununun da gündeme gelmesi bekleniyor. Povvell, Bükreş'tekı konuşması sırasında terör örgütlerinin mali yapılannın çökertilmesi için Avrupalı ülkelere çağrıda bulunmuştu. Görüşmeler sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin ekonomik ve siyasi boyutıı da ele alınacak. Dışişleri Bakanı Cem'inTürkiyeABD arasındaki tıcaretın arttırılmasına yönelik olarak alınmasını istediği önlemleri de içeren bir dosyayı Povvell'a sunması bekleniyor. Ağlanacak halimiz Başbakan veya Dışişleri Bakanı Cem, Kıbrıs'taki ikili toplantının gerçek anlamını, buna dayanarak gelecekteki olası gelişmeleri kamuoyuna nasıl anlatacaklar, doğrusu merak konusu. Zira medyamız uzun zamandır büyük ülke sorunlarının çözümündeki gelişmeleri halkın bilgisine ve değerlendirmesine olduğu gibi yansıtacağı yerde olaylara yön vermeyi yeğliyor. Türk basınında örneği çokça görülen bir çeşit devleti yönetme hevesi. Lütfen sağdan sağ ortaya dünkü basına bir göz atınız. Karamizah örnekleri: Kocaman sayfada en altta tek sütun görülmesini engellemek istercesine mini minnacık, okuyabilmek için büyüteç gereksindiren bir haberle, enflasyonun yüzde 90'lara gittiği duyuruluyor! Ya bir başkası? Sağdaki gazete başlığı: Enflasyon hız kesti. Hükümet IMF'den gelen dayatma sonucu tasarruf önlemlerini içeren bir genelge yayımladı. Tasarruf dedikleri, genelde işçiye memura kesılen yeni faturanın adı. örneğin hükümet 50 yaşını doldurmuş, 51 'ine basmış, mesleğinde tam yararlanılacak çağa gelen binlerce işçiyi emekliye gönderiyor. Bu yanlışa sadece Türklş Başkanı Bayram Meral karşı çıktı. Basındaki ekonomi yazarlarının köşelerinde eleştiren tek satır yok! Hemen her gün içimizde gelişen, dışımıza yansıyan bir dizi gerçeklere aykırı olumsuzluk izleniyor. Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki diye yanıtlamış. Bizdeki güncel manzaralar o hesap! Kürtçe eğitim îstemi artıyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) lstanbul Üniversitesi'nde 20 Kasım'da bir grup öğrencinin üniversitede Kürtçe eğitimin seçmeli dersler arasına alınması için rektörlüğe verdiği dilekçenin ardından, DiyarbakırDicle Üniversitesi'nde de aynı talep için öğrenciler 2 bin 700 eivannda imza topladı. Bismil'de Kürtçe eğitim propagandası yaptıklan ıddiasıyla 3 öğretmen gözaltına alındı. Dicle Üniversitesi'nde Kürtçenin seçmeli dersler arasına alınması için öğrencilerin eylem yapacağı duyumunu alan Çevik Kuvvet ekipleri, kampusun girişinde ve içinde panzerlerle geniş güvenlik önlemi aldı. Kampusa giren rüm araçlar aranırken gazeteciler bölgeye yaklaştınlmadı. Polis ekipleri eylem yapılmaması üzerine bölgeden aynldı. Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde, geçen günlerde duvarlara, "Anadilde eğitim istiyoruz" diye yazı yazılması soıırasında başlalılan soruşturma kapsamında Bismil Lisesi'nde görevli öğretmenler Mesut Fırat, Roşhat Kayran ve Leyla Durmuş gözaltına alındı. EğitimSen Diyarbakır Şube Sekreteri Medeni Alpkaya da Kürtçe eğitim istemine yönelik basın açıklaması yaptığı gerekçesiyle dün gözaltına alındı. CHP lideri Baykal, Türklş Başkanı Bayram Meral ile görüştü. Meral, Baykal'a "Ülkeyi bu hükümetten nasıl kurtarırızı düşünüyoruz" dcdi. (AA) Halkın ekmeğiyle oynuyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin halkın ekmeğiyle oynadığını belirterek "Bu hükümet, çalışanların eknıeğine göz diken bir iktidar konumundadır" dedi. Baykal, Türktş Genel Başkanı Bayram Meral'in "Bu hükümetten, devleti, milleti nasıl kurtarırız, onun yollarını arıyoruz. Erken seçim şart" sözlerinc de "Bizim erken seçim istememe sözümüz var. Ama Bayram Bey istiyor. Biz de buna destek veririz" yanıtını verdi. Türklş Yönetim Kurulu üyeleri, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı dün ziyaret etti. Kamu işçilerinin zorunlu emekli edilmesi karannı yaşama geçiren hükümeti Baykal'a şikâyet eden Meral, "Ülke her gün biraz daha kötüye gidiyor. Hükümet, ülkeyi yönetemediğini bize açık bir dillc ifade etti" dedi. Hükümetin ülkeye daha fazla zarar vermeden siyasal iktidan devretmesi gerektiğini vurgulayan Meral, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Başbakanlık kolruğuna oturarak açıklama yapmasının da hükümetin iradesini kaybettiğinin göstergesi olduğunu kaydetti. CHP Genel Başkanı Baykal da gelinen aşamada insanların yoklukla terbiye edildiğini belirtti. Çahşanlara iş vermesi gereken hükümetin, işten çıkarmalan "iftihar icraatı" haline getirmeye başladığını kaydetti. Deniz Baykal: Işten çıkarma iftihar icraatı oldu Batı Anadolu Türklerini Katliam Cünü' olacak 15 Mayıs misillemesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, 14 Eylül'ü "Küçük Asya'da Katliam Günü" olarak kabul eden Yunanistan'a mısilleme karan aldı. MGK'de alınan tavsiye kararına göre, Yunan güçlerinin lzmir'e çıkış tarihi olan 15 Mayıs 1919 günü, TBMM'den çıkanlacak bir kararla "Batı Anadolu Türklerini Katliam Günü" olarak anılacak. TBMM'nin benzer yöndeki bir karan, soykınm savını dünyada dile getirerek Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışan Ermenistan'a da alması bekleniyor. Böylece Türkiye tarihinde ilk kez Türklere katliam yapıldığına ilişkin bir karar almış olacak. Edinilen bilgilere göre, Yunanistan parlamentosunun 13 Ekim 1998'de kabul ettiği sözde katliam günü karan Cumhurbaşkanı tarafından 21 Eylül'de sessiz sedasız onaylandı ve yayımlanan karar yürürlüğe de girdi. Bu bilgiyi alan Ankara, MGK'nin 30 Ekim'deki toplantısında konuyu görüşerek misilleme karan aldı. MGK'de yapılan değerlendirmede, Yunan ordusunun 19191922 yılları arasında Batı Anadolu'da yaptığı katliam, yakma, yıkma ve tahrip olay larına dikkat çekilerek Yunan ordusunun lürk topraklanna çıktığı 15 Mayıs gününün "Batı Anadolu TUrklerini Katliam Günü" olarak anılması için hükümete tavsiyede bulunulmasını kararlaştırdı. MGK., benzer bir yasanın Ermenilere karşı da çıkanlması tavsiyesinde bulundu. Başbakan Bülent Ecevit, dün gazetecilerın soruları üzenne Türkiye'nin misilleme karan aldığını doğruladı. Yunanistan'ın savlannı "gülünç" olarak niteleyen Ecevit, "Bu o kadar akıl alma/., o kadar gülünç bir iddia ki Yunanistan yetkilileri uzun süre bu karan gözden saklamaya çalıştılar, utandüar adeta. Fakat sonunda tabii ortaya çıkmış oldu. Biz de şimdi gerekeni yapıyoruz ve yapacağız" diye konuştu. Konferansta gerginlik • YALOVA (AA) Yalovatia, özürlü yakınlarına yönelik olarak düzenlenen bir konferansta, özürlü çocuğu ağlayan anne, Vali Nihat özgöl'ün talimatıyla salondan çıkanldı. Konferansta, Emine Kalender'in 4.5 yaşındaki spastik özürlü kızı Çiğdem'in ağlaması üzerine Vali Özgöl, anneden çocuğunu susturmasını ya da salondan çıkmasını istedi. Emine Kalender ise "Kim rahatsız oluyorsa o salondan çıksın" diyerek tepki gösterdi. Kalender'in bu görüşünü yüksek sesle dile getirmesi üzerine, Vali Özgöl ayağa kalkarak konferansa katılanlara, "Rahatsız oluyor musunuz" diye sordu. Katılımcıların çoğunluğunun "Evet" demesi üzerine anneyle çocuğu dışan çıkanldı. Bu sırada, izleyicilerden biri Vali Ozgöl'e dönerek "Biz rahatsız olmuyorduk. Sürekli bu ortamların içindeyiz. Siz o kişinin gururunu incittiniz" diyerek sitemde bulundu. Yanlışta ısrar ediyorlar Kamuda, 50 yaş üzerindeki işçilerin zorunlu emekli edilmesini öngören Başbakanlık genelgesine yönelik, sendikal tepkiler dün dc devam etti. Hükümetin büyük bir yanlış üzerinde ısrar ettiğini vurgulayan sendika başkanlarının görüşleri özetle şöyle: DtSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi: Hükümet, son kararlanyla toplumu tümüyle gözden çıkardığını göstcrmektedir. Borç ertelemeyi, rantiyenin gelirlerine vergi koymayı ağzına bile almayan iktidar, emekçinin ekmcgini elinden alabilmektedir. Petrolİş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın: Kamuda zorunlu emeklilik adı altında işten çıkarılan işçilerin yerine, siyasi yandaşların alınacağını, şimdiden yaşanan örnekler ortaya koymaktadır. Hükümeti, bir kez daha IMF'ye teslimiyetin sonunun gelmeyeccği ve kazanılmış haklarımıza dokunmaması yönünde uyarıyoruz. Limanlş Genel Başkanı Raif Kılıç: Türkiye'yi hortumlayanlar ortada ve bellidir. Ama bugüne kadar onların kuruşuna bile dokunulmamıştır. Başbakanlık genelgesi de, hortumculara aktarılan bu paralann çalışanlardan alınması anlamına gelmektedir. Demiryollş Genel Başkanı Ergün Atalay: Çalışanların 1 Aralık eyleminin hemen ardından, Başbakanlıkça adeta meydan okurcasına böyle bir genelge yayımlanması, siyasi iktidann emeğe karşı açıkça saldınya geçtiğini göstermektedir. Tarımlş Genel Başkanı Bedrettin Kaykaç: Hükümet, IMF'den borç alabilmek için, işçinin, memurun işine ve cebine açıkça göz dikmiştir. Hükümet, yasalan ve porotokolleri hiçe sayarak hukuk dışı davranmakla, bizlere de aynı hakkı tanımaktadır. Isveç Blllm Konseyl'nden onay • STOCKHOLM (AA) Dünyanın birçok ülkesinde insanm tedavi amaçlı olarak genetik kopyasının çıkanhp çıkarılamayacağı tartışmalan yapılırken, Isveç Bilim Konseyi, kopyalamanın "ahlaken savunulabilir" olduğuna hükmetti. Tedavi amaçlı kopyalamanın "ilerde önemli yararlar sağlayacağf'nı belirten Konsey, yasa koyucunun kopyalamayı yasaklayan Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'ni onaylamama olasılığını göz önünde bulundurması ve bu konuda yeni yasai düzenlemeler yapabilmesi gereğine işaret etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle