19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 30 dakika sonra defol • HOUSTON(AA)Mali 11 Biri Türkiye'nin önde gelen sanayicisi, diğeri en büyük 2. bankasmın yöneticisi. Işte ekonominin son durumuna ilişkin görüşleri güçlükler nedcniyle konkordato talebinde bulunan ABD'li cncrji devi Enron'un yeniden yapılanma çabalan çerçevesinde 1.5 milyar dolar mali kaynak sağladığı ve geniş çaplı işten çıkarmalara başladığı bildirildi. İşten atılanlar, kişisel eşyalarını toplayıp binayı terk etmeleri için kendilerinc 30 dakika süre tanindığından yakınıyor. Ozince: Umutsuzluğa Sabancı: Hiçbir yerde düşme hakkımız yok iş yok. Bu felaket Ekonomi Servisi İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, zor durumda olan bankaların fona devredilmesi konusunu değerlendirirken tt Ekonomiye faydası değil de zaran olanın devam etmesi yararlı değil" dedi. Türkiye'nin genç bir toplum olduğunu ve umutsuzluğun yakışmadığını belirten Özince, Toprakbank'ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmesine ilişkin soru üzerine de şöyle konuştu: "Zayıf olan müesseseler, ekonominin geneline zarar vererek devam edemeyecek. Bu banka tasfiyeleri mutlaka öteden beri olan bir şey. Ekonomiye faydası değil de zaran olanın devam etmesi yararlı değil. Bunun hep büyle gideceğini düşünmüyorum." Ersin özince, Türkiye'nin genç nüfusa sahip olduğunu da hatırlatarak "Umutsuzluğa düşmek hakkımız değil, böyle bir lüksümüz de yok. 3540 milyon genç insanın umutsuzluk keUmesini söylemeye cüret etmesi mümkün değil" dedi. Eriş'in istifası red edildi • Ekonomi Senisilktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim ve Yürütme Kuruüarı Üyesi Halil Sezer, Meral üezgin Eriş'in Başkanhk görevinden istifasını kabul etmediklerini bildirdi. Sezer, Eriş'in içindc bulunulan hassas dönemde görevinden aynlmasının Türkiye'nin yararına olmadığını savundu. Sezer, şunlan söyledi: "Avrupa Birliği ile ilişkilerde sırat köprüsünden geçiyoruz. Bu yüzden Eriş'e görevinde kalması için ısrar ediyoruz. Yönetim Kurulu'nda görüşeceğiz" dedi. • Ekonomiye faydası değil de zaran olanın devam etmesinin zararlı olacağını ileri süren Ersin Özince, "Genç bir topluma umutsuzluk yakışmıyor" dedi. • Sabancı Holding Başkanı Sakıp Sabancı, Carrefoursa'nın 10. mağazasının açılışında insanlann kendisinden iş istemesi üzerine feleket tablosu çizdi. Kan kaybı durdu İş Bankası Genel Müdürü Ersin özince bu arada, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) gelecek paranın boşa gideceğini zannetmediğini vurgularken "O konuda ciddi bir kontrol olduğunu düşünüyoruz. IMF'nin çok ciddi bir denetimi olduğunu biliyoruz. Çok önemli bir kan kaybının sürdüğünü düşünmüyorum" diye konuştu. Abank'tan Bayındır'a teklif • Ekonomi ServisiAlternatifbank Yönetim Kurulu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesindeki satışa çıkanlan Bayındırbank'ta inceleme için banka yönetimini görevlendirdi. Alternatifbank Yönetim Kurulu'nun görevlendirme kararı, Borsa'ya gönderilen açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Öte yandan, Alternatifbank Yönetim Kurulu, bankanın yurldışı iştiraklerinden "Global Capital Services Inc." şirketinin tasfiyesi hususunda da banka yönetimini görevlendirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sabancı Holding ile Fransız Carrefour tarafindan oluşturulan Carrefoursa'nın 10'uncu mağazasının açılışında Sakıp Sabancı, kendisinden iş isteyen bir kişiye uDevlette de iş yok, özel sektörde de yok. Bu bir felaket Benden iş istiyor, ne vereceğüîi" diye sordu. Carrefoursa'nın Türkıye'dekı 10'uncu, Ankara'daki ilk mağazası Batıkent'te faaliyete başladı. Açılış töreni sırasında Cevdet Tuncer isimli bir vatandaş, Sakıp Sabancı'dan iş istedi. Sabancı, iş vereceğinı söylemesine karşın daha sonra yaptığı açıklamada, binlerce kişinin iş bulmak için televizyonlardan haykırdığını kaydetti. Devlette ve özel seklörde iş olmadığını vurgulayan Sabancı, "tş yok, bu bir felaket Benden iş istiyor; veremem, ne vereceğim? Binlerce insan, yüzlerce insan işsiz. Bizim kaynaklarunız bize yetmez. Bunun için yabancı sermayeyi akülı bir şekilde getirerek çok yaonm yapmalryız" dedi. Sabancı açılış töreninde yaptığı konuşmada ise Türkiye'nin en önemli sorununun enflasyon olduğunu A belirterek enflasyonun "lalardıyla" \ düşmeyeceğinin görüldüğünü ifade etti. •^ Ucuz, sağlıklı, kaliteli ve vergili işyerleri T|^ açarak "enflasyona dur borusu" AM *~" çalınabıleceğını ifade eden Sakıp Sabancı, kayıt dışı nedeniyle "perperişan" olduklarını kaydetti. Sabancı, bununla mücadele edebilmek için daha çok istihdam, daha çok yatınm gerektiğini söyledi. Carrefoursa Yönetim Kurulu Başkanı Aül Saryal ise Batıkent'te açılan mağazanın 10'uncu mağazalan olduğunu ve yaklaşık 40 milyon dolarlık bir yatınm yapıldığını belirterek uygun fiyat, hijyen ve kalıteyle vatandaşa hizmet edeceklerini söyledi. Koç grubu yöneticilerinden Özdemir'e göre çözüm, ihracat ve ucuz ürün Ihmcatta ilk 11 ayda yüzde 48.6'lık rekor artış Kriz yeni yaşam biçimi yarattı •oooaü üaanDD Otomotivcinin yüzü güldü Işsizler ordusu hıda büyüyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) DlE'nin anket sonuçlan, ekonomik krizin sosyal faturasını da gözlcr önüne serdi. 2001 yilinin üçüncü çeyreğinde işsiz sayısının 2 ıııilyona ulaştığını bildiren DİE, şubat krizi öncesinde de Türk insanının yoksulluk sının altında kazandığını ortaya koydu. DİE'ye göre, yoksulluk sınırının 460530 milyon lira arasında değıştiğı 2000 yılının 2. döneminde, ortalama ücretler brüt 434 milyon liradüzeyindeydi. Tüketim Grubu başkan yardımcısı Aka Gündüz Özdemir, beyaz eşya sektörünün yüzde 40 küçüldüğünü belirterek tüketici için temel fonksiyonları aynı, ama daha ucuza mal olacak yeni ürün geliştirmeye ağırlık verdiklerini söyledi. OLCAY BÜYÜKTAŞ Üst üste yaşanan ekonomik krizlerin ardından Türkiye'de bu yıl ilk 10 ayda yaşanan küçülme yüzde 8.5 olarak gerçekleşti. Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu'nun satış ve pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Aka Gündüz Özdemir, kendi sektörlerindc yaşanan küçülmenin yüzde 41.2 ile gayri safi milli hasıladaki (GSYM) gerilemenin çok üzerinde olduğuna dikkat çekti. Bu yılki genel tablo ve Koç grubunun gelecek yıla ilişkin hedeflerini anlatan Özdemir, kriz döneminde tüketicinin fiyat duyarlılığının önemli ölçüde arttığını belirterek yeni ürün geliştirmeye ağırlık 20 01 YILI NASIL GEÇTİ II I1 I ADETLER 2000 1.206.000 1.107.100 373.500 422.900 3.109.500 2001 803.700 586.900 194.810 243.170 1.828.580 Küçülma yüzdesi 33.4 Buzdolabı Ot. Çam. Mak. Bul. Mak. Fınn TOPLAM 47 47.8 42.5 41.2 Arçelik ve Beko olarak 750 bine yakın kişinin geçimini sağladıklannı söyleyen Aka Gündüz Özdemir, bu yıl 250 ınilyon doları televi/yondan olıııak üzene toplam 500 milyon dolârhk ihracat yapbklannı, seııeye dc 450 milyon dolan televizyon olmak üzerc 770 milyon dolarlık ihracat hcdeflediklerini anlattı. yapıldı." Krizin insanlara yeni yaşam biçimleri öğrettiğinin altını çizen Aka Gündüz özdemir, artık kimsenin kredi kartlarına güvenerek istikbalini rahat rahat yiyemeyeceğini ve pazara gidip 10 kilo patatesi birden almayacağını anlattı. Büyüme 2003'te başlayacak Kimsenin yılbaşında reklam harcamalarının üçte iki oranında küçüleceğini tahmin edemeyeceğini vurgulayan Özdemir, çok nitelikli bir kesimin işsiz kaldığını, bankalar ve kredi kartı çıkaran kuruluşlann artık kart vermeye hevesli olmadığını savundu. 2002 yılında da bu seyrin devam edecegini ve büyümenın ancak 2003 yılından itibaren yaşanabileceğini dile getirdi. KDV indiriminden beklenen hareketliliğin sağlanıp sağlanmadığı sorusunu, "Ocak ayında KDV tahsilat oranlannda patlama yaşanacak" diye yanıtlayan Özdemir, KDV oranları ve ürün guruplamasının yeniden yapılması gerektiğini savnudu. Özdemir, öncelikle eğitım ve sağlıkta KDV oranlarının düşürülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Dünya Madenciler Giinii • Ekonomi Servisi Türkıye Madencıler Derneği Başkanı lsmet Kasapoğlu, madencilik sektöründe kanıu işletme alanlannın daraltılması gerektiğini ifade cderek, "Ülkemizde madenciliğin yüzdc 9O'ı kamuda. Böyle bir rakam kızıl Çin'de bile kalmadı" dedi. Sektörü tek bir bakanlığın yönetnıesi gerektiğıne dikkati çeken Kasapoğlu, madencilik alanındaki sağlam politikalann bu şekilde üretilebileceğini bildirdi. verdiklerini ve ihracata yöneldiklerini vurguladı. Yalnız Türkiye'de değil, tüm dünyada genel bir durgunluk yaşandığını hatırlatan Özdemir, Türkiye'nin 'dip' noktasını gördüğünü ve yaşanan tahribatın onarılmasının zaman alacağını dile getirdi. 2002 hedeflerini, bu yıl yapılan satışlara göre belirlediklerini anlatan özdemir, sıcak gelişmeler olmaması koşuluyla, 2002'nin bu yıla benzer bir seyir izleyeceğini savundu. Fiyat duyarlıhğı artü Şirket olarak 5 bin bayi aracıhğıyla tüm yerleşim birimlerindeki tüketici eğilimlerini bölgesel olarak bile gözlemleme olanağına sahip ol duklarını söyleyen özdemir'e göre, yapılan en belirgin saptama fiyat duyarlılığının olağanüstü artması. Satış yapabilmek amacıyla değişik stratejilere yönclindiğine dikkat çeken Özdemir, geliştirilen stratejileri şöyle özetlcdi: "Bunlardan biri, bilinen ürün gamına, temel fonksiyonları aynı ama maliyet getiren bazı özellikleri çıkanlarak ucuz yeni ürünler ekleıııncsi oldu. Böylece ürün ganıı fiyat olarak tüm tüketici segnıentlerine hitap edebilecek şekilde genişledi. lzlenen bir diğer yöntem de çeşitli kampanyalar oldu. Tüketiciye yüzde 25'e varan avantaj sağlayan ön öndemeli kampaııyalann yanında bazı indirim kampanyalan da BURSA (AA) Ekonomik kriz nedeniyle dış pazarlara yönelen otomotiv sektörünün ihracatı, bu yılın 11 ayında yüzde 48.6 oranında artarak 3 milyar 516 milyon dolara ulaştı. Sektörün 2000 yılının tamamında gerçekleştirdiği ihracat ise 2 milyar 636 milyon dolarda kalmıştı. Uludağ Ihracatçı Birlikleri (UİB) verilerinden derlenen bilgiye göre 2000 yılının kasım ayında 254 milyon dolar olan otomotiv ve yan sanayii ihracatı, bu yılın aynı ayında yüzde 25.8'lik artışla 320 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27.9'luk artışla 1 milyar 556 milyon dolar ihracat gerçekleştiren yan sanayi, ihracatta yer alan kalemler arasında yine ilk sırada yer alırken bunu 905 milyon dolar ile binek otomobiller izledi. Bu arada sektör, bu yılın ocakkasım döneminde 11 serbest bölge ve 1 gümrük hattı dışı mağazanın yanı sıra 169 ülke ve özerk bölgeye ihracat gerçekleştirdi. Bu ülkeler arasında dünyada otomotiv üretiminin önde gelen ülkelerinden Almanya, 804 milyon 541 bin dolar ile ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırada yer alırken bu ülkeyi Fransa, Italya ve ABD izledi. İhracat yapılan ülke sayısını koruyan otomotiv ve yan sanayii, gelişmiş Batı ülkelerinin yanı sıra Abudabi, Mozambik, Kamboçya, Tanzanya ve Nijerya'nın da aralannda bulunduğu 19 ülke ve özerk bölgeye ilk kez ihracat gerçekleştirdi. BîLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK ozlemyıı(a>yahoo.conı Kürsat Tüzmen: Abaç'ın cenazesi toprağa verildi • lSTAMBDL(AA)Eski Merkez Bankası başkan yardımcılarından Prof. Dr. Selçuk Abaç'ın cenazesi Istanbul'da toprağa verildi. 1BAR AŞ Yönetim Kunılu Başkanı Abaç'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde öğle namazını takiben kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine, Abaç'ın ailesi ve yakınlan dışında, iş dünyası ve siyaset çevrelerinden temsilciler katıldı. öncs iMPtpı 4. Kredi dilimini serbest bıraktığı haberi geldi. Piyasalar coştu, dolar düştü. Ardından 2002 yılı için 10 milyar dolarlık ek kredinin de geleceği kesinleşti. Bir sevinç bir sevinç... Piyasalar daha bir coştu. Bu haberlerle eşzamanlı olarak "Türkıye için seve seve"\i günler başladı. Istanbul'da Şişli'den doğan parlak fikir bir hafta içinde tüm yurda dağıldı. Kayserı'den Gaziantep'e, Adana'ya akın akın alışverişe koşuldu. Zaten bundan birkaç hafta önce kimi kesimler KDV indirimi diye bastırıp istediklerini de elde etmişlerdi. Bundan iyi zafer mi olur? Alıcı da memnun, satıcı da. Uzun süredir asık duran suratlar gülmeye başladığı için devlet babada... Dışardan bakan Türkiye güllük gülistanlık sanır. Herkesin keyfi gıcır... Belki de bu kez dağıtılan "afyon" daha kaliteli çıktı. Ya da kendimizi kandırmaya alıştık. Ya da hiçbir şeyi asla değiştiremeyeceğimizi iyice anladık, küçük çabalardan bile vazgeçtik. Artık hepimiz "iyi ve uslu" seyircileriz. Yalnız biz Türkiye'de yaşayanlar değil, tüm insanlık. Tiyatrolar oynuyor ve biz seyrediyoruz. frili ufaklı tiyatrolar... 11 Eylül süreciyle başlayıp Afganistan savaşı ile devam eden ve Irak'a doğru emin adımlarla ilerleyen operasyon planlarını izliyoruz. Bir başka sahnede Kudüs'te pat Seyircilik Halinin Devam Etmesine layan bombalar, parçalanan ceset görüntüleri var, bir diğerinde hâlâ açlığın ve AIDS'in pençesindeki Afrika'dan insan manzaraları... Çok daha yakınımızda, hatta yanı başımızda gündelikçi Esma'nın, 5 aydır işsiz Hasan'ın, emekli Basri Bey'in tıyatroları oynuyor. Sabahtan öğleye kadar ekmek, öğleden sonra bir kap yemek için belediyenin aşevi kuyruklarında, soğuktan donup utançtan kızararak beklemelerini ızliyoruz sessizce. Tiyatroya dönüşmüş kendi yaşamlarımızın bile seyircisiyiz bizler. Çalıştığımız ister fabrika, ister bir eğitim kurumu, ister çokuluslu bir şirket, ister bir medya kuruluşu, ister bir mağazaolsun.. alınan kararların, haksız ve yanlış uygulamaların, bize kesilen faturalarını üstleniyoruz sessizce. Tıpkı her ay elimize tutuşturulan ve zamlarla her geçen ay biraz daha şişen elektrik, telefon, su faturaları gibi. Dedim ya "iyi ve uslu" seyircileriz bizler. Tabii hepimiz tepki gösteriyoruz. Oturduğumuz koltuklarda kimi zaman kafamızı sallıyor, kimi zaman, üzülüyor, kızıyor, gülüyor, öfkeleniyoruz. Kimi zaman yanımızdakilerle de fısıldaşıyor, bazen de bağrışıyoruz. Ama yerimizden kalkmadan... Yıne başta söylediğimiz gibi yalnız biz değiliz böyle olan. Bütün insanlar birer seyirci... Ve bugün, "seyirci olma halı" en son moda... Tıpkı Amerikan halkı gibi. Bir yandan patlamış mısırlarını atıştırırken gözlerini ayırmadan Afgan savaşını izliyor, öte yandan ucu kendilerine dokunduğu için merak ve endişeyle ülkede pıtrak gıbı çıkan şarbon vakalarını takip ediyorlar. O kadar... Bu arada ABD'de de (tıpkı diğer ülkelerde, bölgelerde olduğu gibi) yaşanan gerçekler farklı değil. Göz önünde cereyan edıyor her şey. Seyirciler bakıyor, izliyor ama gormüyorlar. Ünlü ekonomist Paul Krugman 28 Ekım 2001 tarihli New York Times gazetesinde 11 Eylül sonrası ABD'nin gerçeklerini "Para, politikalarımızı gerçekten kirletmiş" sözleriyle ozetlerken havaalanlarının güvenliğınden sorumlu şirketlerin bir yandan işten adam çıkartıp öte yandan kongrede yaptıkları lobicilik faaliyetleri sayesınde malı destek almayı başardığını yazıyor. Üstelik güvenlık önlemlerini en üst düzeyde alınmasını gerektiği dönemde 'işten çıkartma' uygulamasına kimsenin ses çıkarmadığını vurguluyor. Krugman, da ha sonra ABD Kongresi tarafindan onaylanarak yürürlüğe sokulan "malı destek programını" eleştirıyor. Krugman'a göre, vergi oranlarının düşürülmesi zaten güçlü olan dev şirketlere verilen ödülden başka bir şey değil. "Paketi destekleyenlerin gerekçesi 'para yatırıma ve yeni istihdam alanlannın açılmasına yol açacak' gerçek değil, hatta katıksız yalan. Gerçek olan şirketlerin çıkarlarının siyasetçilerin çıkarları ile ortak bir noktada kesişmesi. Eğer kemersıkmakgerekiyorsa bu sy eşit fedal , kârlıklayapılmalı." Tabiı ki Amerikan halkı da izliyor olup bıteni sessizce. Tıpkı bizler gibi. Yazıdan ise zorunlu bir sonuç çıkıyor. Mahkeme tutanaklarındaki gibi.. Karar verildi: Seyircinin, seyircilik halinin sürmesine... Para basmak gerekecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen, enflasyon tahminlerinin tutmadığını belirtirken reel sektörün desteklennıesi için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasf nın bayram ve yılbaşında biraz para basması gerektiğini savundu. ODTÜ işletme Topluluğu'nca düzenlenen Bankacıhk Sektör Panelleri'nin ikinci gününde konuşan Dış Ticaret Müsteşarı Tüzmen, AB'yle gümrük birliği yerine daha esnek olan serbest ticaret anlaşması yapılmasının daha iyi olacağını söyledi. Tüzmen gümrük birliğinden dönüş olmadığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle