23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET HABERLER 29 ARALIK 2001 CUMARTESİ DUNYADA BUGUN ALt StRMEN Yargıtay: Susurluk'ta gizli oturuma gerek olmadan, sanıklar istediklerini açıklayabilirdi ABD Bunu Neden Yapıyor? Haber çok iyi. Bülent Ecevit'in ocak ayında yapacağı ABD gezisi sırasında, Bush yönetiminin Türkiye için de Birleşik Devletler'in AB'ye uyguladığı ihracat tarifesinden yararlandırma karan vereceği bildiriliyor. Hemen belirtelim, böyle bir uygulama için kongrenin kararına gerek yok. Yani çeşitli lobilerin yasama düzeyinde girişimle bu kararı etkileyebilmeleri söz konusu değil. Tabii bu durum, aynı lobilerin Beyaz Saray nezdinde girişimde bulunamayacaklan anlamını da taşımıyor. Böyle bir karann alınması halinde, Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerin bizim yaranmıza gelişmesi beklenebilir. Zaten, hep Türkiye aleyhine gelişen iki ülke arasındaki ticarette son beş yıl içinde imzalanan çeşitli anlaşmalarla, açık Türkiye lehine yüzde 50 oranında azalmış bulunmaktadır. Yine de özellikle Türkiye'nin tekstil alanında, ABD'ye yapacağı ihracatın önündeönemli birengel bulunmaktaydı. Çünkü AB üyeleri, ABD'ye yüzde 9 gümrük vergisi ödeyerek ihracat yapabildikleri halde, aynı alandaTürk ihracatçısı, ABD'ye sattığı ürünler için yüzde 1723 arasında bir vergi ödemek zorunluluğu yüzünden haksız rekabet ile karşı karşıya kalmaktaydı. • •• Bu uygulama aslında haksızdı, söz konusu kotaların daha Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne katıldığı 1996 yılında kaldırılması ve bize de AB'ye uygulanan gümrük tarifelerinin uygulanması gerekmekteydi. Ne var ki, uluslararası ilişkilerde haklılık her zaman amaca ulaşmaya yetmiyor. Hatta ortak gümrük tarifesinin uygulanması halinde bile iş mızıkçılığa gelince, çocuk işçi çalıştırmak, çevre kuralları gibi engellemeler yine söz konusu olabilecektir. Ama öyle anlaşılıyor ki, Sam Amca artık Türk ihracatçısının önünü açmaya karar vermiştir. Bir başka sevindirici husus da 57. hükümetin salt yardıma dayanarak bir şey yapılamayacağını, ihracatı geliştirme gereğini görmüş olmasıdır. Nitekim Başbakan Ecevit, TBMM Grup Toplantısı'nda birzamanlarTurgut Özal'ın meşhurettiği "no more aide but more trade" formülünü dile getirerek bu görüşünü açıklamış bulunmaktadır. Bu arada, ortak gümrük tarifesinin uygulanmasının yanı sıra 10 milyar dolar olarak dile getirilen, IMF kaynaklı ek kredinin 16.4 milyar dolara çıkarılacağı da söylenmekte. Bütün bu haberler, 2002 ile ilgili umutlan arttırıyor, piyasaya moral veriyor. Şimdi pişmiş aşa soğuk su katmak istemiyorum, ama yine de sormadan edemiyorum: Acaba ABD bunu neden yapıyor? öyle ya, Portekiz'e AB üyesi olur olmaz otomatik olarak uyguladığı bu kolaylığı Türkiye Gümrük Birliği'ne girdiği 1996'dan beri hak ettiği halde vermeyen Sam Amca'nın tavır değişikliğinin bir nedeni olmalı, değil mi? ömrünün büyük bölümünü ABD'de geçirmiş, başarılı bir işadamı olmuş olan bir yakınım, bundan 22 yıl önce konuşurken, Burası ne güzel ülke, yılda iki kez Las Vegas'a davet ediyorlar, uçak, otel, şampanya bedava, demişti. Çok şaşırmış ve sormuştum: Allah Allah, burada adama bedava bir bardak su bile vermezler, karşılığında bir koşul vardır mutlaka. Gülmüş ve, Evet, demişti, her defasında otelin kumarhanesinde en az beş bin dolarlık kumar oynamam gerekiyor. Doğrusu ya o yakınım, her şeyin parasını cebinden ödeseydi, yine de bir hafta sonu lüks Las Vegas gezisi, 22 yıl önce beş bin dolardan çok daha ucuza gelirdi. Acaba bu kez Ecevit'e yapılan ikramın koşulu ne olacak dersiniz? Çetenin cezalandırüması gerekir ANKAKA (Cumhuriyet Biirosu) Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Susurluk'ta çetenin varlığına işaret ederek sanıklarının cezalandırılması için suç amacıy la çetenin olmjturulmasının yetcrli olduğunu vurguladı. Bununlaolası suçlann önlenmesinin amaçlandığı kaydedildı. Gizli oturum yapılmasını gerektirecek durum olmadığına karar veren kurul, sanıkların gizli oturumda anlatacaklannı mahkemeye iletme konusunda yeterli olanağı bulduklanna da dikkat çekti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, Başsavcı Sabih Kanadoğlu'nun, 8. Ceza Dairesi'nce mahkumiyet kararının bozulmasına ilişkin itirazını kabul etme gerekçesi belli oldu. Kurulun karan ile dava dosyası, Yargılay Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderildi. Başsavcılık da dosyayı gelecek günlerde 8. Ceza Dairesi'ne ulaştıracak. Başsavcı Kanadoglu'nun bozma karanna yaptığı itirazı inceleyen kurul, ikinci görüşmede 9'a karşı 16 üyenin oyuyla itirazı kabul etmişti. Kurulun, gerekçeli karannda, 8. Ceza Dairesi ile başsavcılık arasındaki uyuşmazlığın, bazı sanıklara gizli oturumda savunma yapma olanağının tanınması ile Ömer Lfitfii Topal'ın öldürülmesine ilişkin dava dosyasının getirtilip incelenmesi suretiyle soruşturmanın genişletilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı belirtildi. Gizli oturumla ilgili yasal düzenlemelerin irdelendiği gerekçeli kararda şöyle denıldi: "Sanıklann ve avukatlannın talebi, sonışturnıa kapsamında olmayan bazı kişilere ilişkin açıklamalar yapma isteğinden öte başkaca bir gerekçeyi de içernıcmektedir. GizUUk talebinde bulunulması öncesinde ve sonra gerçeklcştirilcn çok sayıda orurumda, sanıklanıı ve vekilleriniıı sözlü ve ya/jlı savunnıalannı yapmalan olgusu da nazara alındığında, gizli oturumda açıklayacaklan konulan mahkemeye duyurma hususunda yeterli olanağı bulduklan da yadsuıamaz bir gerçektir. Bu itibarla ceza yargılamasının temel ilkelerinden aynlarak gizli duruşma yapılmasını kesin olarak gerektirecek bir hal olmadığı gibi, sanıklanıı gizli duruşma yapılmasına ilişkin talepleri konusunda da bir karar verilmesinde hukuki gereklilik bulunmamaktadır." Sanıkların yargılandıklan TCY'nin 313. maddesinde suçun maddi öğesinin, "suç işlentekamacryla teşekkül oluştunııa" olup maddede gösterilen suçlardan birinin, yalnız bir kez işlenmesi için teşekkül oluşturulması ile bu suçun oluşmayacağı belirtilen kararda şöyle denildi: "Bu suçu basit birkşmeden ayıran. devamlılık ve birden fa/Ja suç için olnıa, diğer bir anlatımla sürekliliktir. Maddede öngörülen teşekkül, basit bir birleşmeyi değiL, birden çok veya belirsiz sayıda suçlann işjenmesi yönündeki birleşmcyi zorunlu kılar ve henüz bir suç işlenmemiş olduğu halde, bu amaçla teşekkül oluşturanlar cezalandınlırlar. Bu düzenlemeyle güdülen amaç, müstakbel suçlann önlenmesidir." Gerekçeli kararda, bazı üyelerin, "özel dairenin karan, usul ve yasaya uygun oldıığundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmelidir" görüşüyle karşı oy kullandığı da belirtildı. İSTANBUL'DA OPERASYON İBDA/C yılbaşnn kana İHilayaoaklı istanbul Haber Servisi Istanbul'da düzenlenen operasyonda, yılbaşı gecesi eylem yapma hazırlığı içinde oldukları belirlenen, yasadışı İBDA/C örgütü üyesi 6 kişi yakalandı. Bu kişilerin sorguları sonucu, örgürün "kendiliğinden zuhur" diyalektiği çerçevesinde, yılbaşı gecesi bir kilise ile eğlence mekânlarında bombalı eylem yapmayı planladıklan belirlendi. istanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, 25 Aralık 2001 günü, yasadışı İBDA/C örgütüne yönelik olarak Küçükköy semtinde başlatılan operasyonda, örgürün etkin isimlerinden tlhan Doğan'ın da aralannda bulunduğu, "MAHİİntikam" grubu üyesi 6 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Suç dosyaları k a b a r ı k Bu kişilerin ev ve ışyerlerinde yapılan aramalarda, fitil ateşlemeli, kullanılmaya hazır boru tipi 2 bomba ile bomba yapımında kullanılan malzemeler, çeşitli çap ve markalarda 3 tabanca, 2 pompalı tüfek ile bu silahlara ait fişekler, kurusıkı bir tabanca ve yasaklanmış yayınlar ele geçirildi. Yakalanan bu kişilerin sorgulan sonucunda 2000'i 2001 yılına bağlayan yılbaşı gecesi, Beyoğlu Istiklal Caddesi üzerinde, 10 kişinin yaralanmasına yol açan bombalama eyleminin yanı sıra çeşitli işyerleri, ATM'ler ve binalara yapılan bombalama eylemlerini gerçekleştirdikleri ortaya çıktı. Polis yetkilileri, yakalanan örgüt üyelerinin sorgulan sonucu, önümüzdeki yılbaşı gecesi Fatih'teki Meryem Ana Kilisesi ile bazı eğlence mekânlanna bombalı eylem hazırlığı içinde olduklarının tespit edildiğini bildirdiler. SSK /onguldak Bölge Hastanesi'nin ISO9002kaüte İKİgek'ndirnıe töreni için Zonguldak'ta bulunan Okuyan,SSK hastanelerinin kalite konusunda "güzel bir yanş" başkıtüğuu, Sağuk Bakanı Osman Durmuş'unda bu konuda bir yanş içinde olduğunu söyledL (Fotoğraf: AA) İHK karar aldı Karakol bashnlan ocaktan iubaren habersizyapüacak • Karakollarda sorulacak sorular: • Sanığa hakları bildirildi mi? • Yer gösterirken sanığm görüntüsü basına yansıdı mı? • 4 günlük gözaltı süresi aşıldı mı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Insan Hakları Komisyonu, ocak ayında ••• Çalışma Bakanı: SSK hastaneleri daha iyi hizmet veriyor Okuyan, Durmuş'a meydan okudu ZONGULDAK(ANmüşaviri dışında hukuk • Çalışma Bakanı Yaşar KA)Çahşma ve Sosyal kavramını tanımadığını Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, bakanlığına bağlı SSK ifade eden Sayek, Okuyan, Bakanlığı'na "200rde tam bir iletihastaneleri ile Sağlık bağlı SSK lıastaneleri ile şimsizfikyaşadık" dedi. Bakanlığı'na bağlı hastaneler Sağlık Bakanlığı'na bağDurmuş'un vardiyanın lı hastaneler arasındaki arasındaki kalite yarışında iddialı iyi bir model olmadığı"kalite yanşında", Sağnı söylediğini, akrabaolduklannı söyledi. lık Bakanı Osman Dtırlannı atayarak "En iyi muş'a meydan okudu. onlan tanıyonım. Başnin bu belgeye sahip olduğuka kinü atayacaknnı" dedığıSSK hastanelerinin kalite nu belırten Okuyan, "SSK has ni anımsatan Sayek, "Durmuş konusunda "güzel bir yanş" taneleri güzel bir yanş başlatbu açıklamalanyla zaten dibaşlattığını, Sağlık Bakanı Osü. Sağlık Bakanı arkadaşım yalog sürecini kaparö" dedi. man Durmuş'un da bu kortuzannediyorum bir yanş içinde. Durmuş'un hekimlere düşda bir yanş içinde olduğunu Tüm sağuk kuruluşlannı yamanca bir tavır içine girdiğisöyleyen Okuyan, SSK hastanşa davet ediyonım" dedi. ni ileri süren Sayek, hekimlenelerinin gelecekte en iyi hizrin ameliyat etmeyi bilmedimeti vereceğini iddia etti. Oku Sayek'ten Durmuş'a: ğini savunup hastaları Türk yan, rüm sağlık kuruluşlannı Fazla bahk yiyor hekimlerinden kurtaracağı vada bu yanşa katılmaya çağuTürk Tabipleri Birliği Mer adinde bulunduğunu anımsadı. SSKZonguldak Bölge Hastırken "Şu an kendisüıi hekim kez Konseyi Başkanı Füsun tanesi'nin 1SO9002 kalite belolarak algdanuyoruz. KendiSayek, çok bahk yediği için gelendirme töreni için Zonsi bakandır. Sorumluluğu dazeki olduğunu ileri süren Sağguldak'ta bulunan Okuyan, gazetecilenn sorulannı yanıtlık Bakaıu Osman Durmuş'a, ha da fazladır. Açıklamalanyladı. Okuyan, Türkiye 'deki " Fazla bahk yediğini düşünü la bizi yaraladı" dedi. 1210 hastaneden 752'sinin yoruz" göndermesınde bulunSayek, Yaşar Okuyan ile OsSağlık Bakanlığı'na ait oldudu. Sayek, 2001 yılının sağlık man Durmuş arasında yaşanan ğunu anımsattı. Sağlık Bakaniçin kayıp yıl olduğunu söytartışmanın son derece üzücü lığı'na ait hastanelerden saledi. Sayek düzenlediği basın olduğunu ifade ederken "llddece 8'inin ISO9002 kalite toplantısında sağlıkta 2001 yısuıi de Kırgızistan'a yoDayıp blbelgesi bulunduğunu, 138 raz soğutma çahşması yapılalının değerlendirmesini yapSSK hastanesinden ise 20'sibiür" diye konuştu. tı. Bakan Durmuş'un hukuk PKK operasyonu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerinin terör örgütü PKK'ye yönelik düzenlediği operasyonda 6 kişi, 8 koçan sahte İETT bileti ile yakalandı. Gözaltına alınan kişilerin değişik tahhlerde örgüt adına korsan gösterilere katıldıklan ve afiş asma eylemleri gerçekleştirdikleri iddia edildi. 12 suç ortağı var Yunanistan Ocalan'ı yargılayacak ATİNA/ANKARA (ANKA) Türkiye'de yargılanıp ölüm cezasına çarptırılan PKK lideri Abdullah Öcalan, Imralı 'da günlerini geçirirken Atina Temyiz Mahkemesi, öcalan'ın "Yunanistan'a yasadışı yollardan gunıek" suçundan gıyabında yargılanmasının yolunu açan bir karar verdi. Atina Temyiz Mahkemesi, öcalan'ın Yunanistan'da yeniden yargılanmasının yolunu açan bir kararı onadı. Mahkeme, Yunanistan Adli Konseyi'nin, öcalan'ı yasadışı yollarla Yunanistan'a soktuklan ve barınmasına yardımcı oldukları gerekçesiyle Yunanistan Donanmasından Yüzbaşı Antonis Naxakis ile aralannda yazar Voula Damianakov ve kızının da bulunduğu 11 kişiye yönelik olarak verdiği 92 sayfalık ilk hükmünü onadı. Iddianamede sanıklar, "Yunanistan'ın uluslararası banşanlaytşmıküçük düşürüctt davranmak"la suçlanıyor. Yazar Damianakov ve kızı ise öcalan'a yataklık suçuyla karşı karşıya. Temyiz mahkemesinin kararımn aynca, Abdullah öcalan'ın, Yunanistan'a yasadışı yollarla girmek suçundan gıyaben yargılanmasına yol açtığı bildirildi. öcalan, Türkiye ile Suriye arasında varılan mutabakat sonrası uzun bir süre ttalya'ya sığınmıştı. ttalya'dan çıkanlması üzerine Apo, bazı Yunanlıların yardımıyla Yunanistan'a geçmişti. Ancak daha sonra, dönemin Dışişlcri Bakanı Teodorus Pangalos' un devreye girmesiyle Yunanistan'ın Kenya Büyükelçiliği'nde saklanması sağlanan öcalan, Türk özel timlerinin düzenlediği bir operasyonla Nairobi'de yakalanarak Türkiye'ye getirilmişti. karakol baskınlanna hazırlanırkcn 80 sorudan oluşan "Gözalb ınekânlan için deneüeme formu" taslağı ha/ırlandı. Bu taslakta "Sanığa isnat edilen suç hakkında konuşmama hakkı olduğu söylendi mi", " Yer gösterme işlemi sırasında sanığuı resmi veya görüntüsü basında yer aldı mı", "Anayasa değişikliği ile 4 gün olarak belirlenen maksimum gözaln süresi aşıldı nu" gibi benzeri sorulara yer verildi. Taslakta yer alan bazı şöyle: •Yakalamanın hemen ardından hakları sanığa bildirildi mi? Konuşmama hakkı olduğu söylendi mi? Yakalama işlemi ile savcıhğa bildirme arasında ne kadar zaman farkı var? • Karakolda yeterli sayıda "Şüpheli ve Sanık Haklan Formu" var mı? Sanığa bu form verildi mi? • Nezarethane standarda uygun mu? Kaç kişi var? Nezarethane girişinde "Nezarethane talimaa" var mı? • Karakolda kaç tane bayan memur var? Bayanlann üst araması nasıl yapıhyor? Son bir ayda işlem yapılan bayan sanık sayısı ne kadar? Eşya ve para kaydı yapıldı mı? Üst arama rutanağının bir sureti şüpheliye verildi mi? Kemer ve ayakkabı bağcığı gibi sanığa zarar verecek eşyalar alındı mı? • Yakınlara haber verildi mi? Hangi yolla haber verildi? • Sanık avukat istedi mi? Gelen avukat kaç yıllık avukat? Baronun nöbetçi avukat listesi karakolda var mı? Sanık, avukatla özel görüşebildi mi? • İfade almanın başlangıç ve bitiş saati nedir? İfade tutanağını avukat imzaladı mı? • Sanık işkence gördü mü? Görmüşse ne rür işkenceye maruz kaldı? • Hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesine uyuldu mu? Yer gösterme işlemi sırasında sanığın resmi veya görüntüsü basmda yer aldı mı? • Gözaltında kalış süresi ne kadardır? Anayasa değişikliği ile 4 gün olarak belirlenen maksimum gözaltı süresi aşıldı mı? • Girişte ve çıkışta doktor raporu alındı mı? Raporun içeriğinde darp ve cebir var mı? Rapor savcıhğa nasıl gönderildi? • Hâkimin tahliye karanndan sonra sanık orada serbest mi bırakıldı, tekrar karakola mı götürüldü? NOKTASI Avrupa Birliği konusu gündeme geldiğinde, ciddi bir kamplaşma yaşanıyor. Bir kesim AB'ye girmeyi Türkiye'nin geleceği açısından kaçınılmaz ve gerekli görürken, bir kesim ise AB'nin Türkiye'yi parçalamak istediğini ve zaten Türkiye'nin AB'ye alınmayacağını söylüyor. ABtartışmalarını bu kadar sertleştiren, AB'nin Türkiye'ye dayartığı kriterier. AB, "Kopenhag Kriterieh" adıyla şekillenen bazı siyasi ve ekonomik ölçüleri Birliğe girmek için olmazsa olmaz koşul olarak öne sürüyor. Avrupa Ordusu'nda sağlanan uzlaşma, Kıbns'ta yeniden başlayan görüşmeler ve 11 Eylül sonrası sağlanan ekonomik destek Türkiye'de umutlan arttırdı. Türkiye'nin adaylık görüşmelerine başlaması için yeni bir şans doğdu. Bu ihtimalle birlikte yasalann AB standartlarına bir an önce uydurulması gündeme geldi. Anayasanın bazı maddeleri bu amaçla değiştirildi. MHR bu değişikliklerin demokratikleşme yönünde olan her bölümüne /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com MHP ve Avrupa Engellemesi ayrı ayrı karşı çıktı. Bu nedenle anayasa değişiklikleri güdük kaldı. Şimdı anayasadaki bu güdük değişikliğin yasalara uyarlanması gündemde. Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları ölçülerini yükseltecek bu değişiklikler şimdi Meclis komisyonlarına gelecek. Hükümet, önce bu değişiklikleri görüştü. MHP burada da devreye girdi. Şimdi yeni güdükleştirmeler peşinde. ••• Terörle Mücadele Yasası'nın çok tartışılan 7. ve 8. maddeleri ve Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesi bu değişiklik paketinin en kritik maddelerini oluşturuyor. MHP, bu değişiklik ihtiyacına engel çıkardı. Bu nedenle uyum yasaları paketindeki bu değişiklikler MHP'nın ısteği doğrultusunda yeniden ele alınacak. Ayrıca Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin kararına göre "yargılamanın yenilenmesini" öngören 6, 9 ve 10. maddeler pakerten çıkarıldı. Diğer değişiklikler ise bir anlamda kuşa çevriidi. MHP'nin böyle bir eğilim içinde olduğunu biliyoruz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AB'den gelen değişiklik isteklerine sert tepkilerle karşılık vermişti. AB'nin istediği değişiklikleri "düşmanca" gördüğünü açıklamıştı. MHP'nin böyle davranması eşyanın tabiatına uygun. MHP'den başka ne beklenebilir ki! Burada garip ve umut kırıcı olan, MHP dışındaki siyasi güçlerin ve medyanın büyük çoğunluğunun tutumu. MHP, AB içinde yer alabilecek bir demokratik formasyona sahip değil. Koalisyon ortağı olduğu için elinden gelen hertürlü engellemeyi yapıyor. Bütün temel demokratik değişim istekleri MHP'nin zorlamasıyla kilitlenıyor. Yarın yapılacak bu yarım yamalak değişiklikler büyük bir ihtimalle AB tarafından yetersiz bulunacak. O zaman, bütün statükocular ayağa kalkacak: "Bak biz dememiş miydik, AB bizi istemiyor." Sonra demokratikleşmeyi savunan herkes, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenlerin değirmenine su taşımakla suçlanacak. Hep böyle oluyor. Buradan açıkça sormanın zamanı: Ey ahali, Türkiye'nin demokratikleşmesini istemeyen MHP'nin engellemeleri konusunda ne düşünüyorsunuz? Bunun adı "vatanseverlik" mi? özgürlükleri isteyenler vatan haınleh mi? MHP'nin engellemeleri doğru dürüst haber bile olmuyor. MHP'nin her konuda gelişmeye karşı engel çıkaran tutumu ciddi şekilde eleştirilmiyor. Bütün bunlarsüreç içinde bir birikime dönüşüyor. Sonra ne mi oluyor? Türkiye, iç siyasi gerilimi, sorunlarına demokrasi yönünde çözüm üretememesi ne • •• deniyle siyasi ve ekonomik çıkmazlara sürükleniyor. Bütün bu süreç ise yeni ekonomik krizlere kapı açıyor. Ardından ekonomısı bozulan Türkiye gidip IMF'nin kapısına dayanıyor. Yeni IMF reçeteleri ise yeni sorunları beraberinde getiriyor. Türkiye, dönüp dolaşıp, ağırlığı emekçilehn sırtına binen bir siyasi ve ekonomik kilitlenmeyle yüz yüze geliyor. Yani, özgürlük ve demokrasi yönündeki değişim isteği kapıya gelip dayanıyor. MHP merkezli bir direnç odağı da bu gelişmenin önünü tıkamaya devam ediyor. Tam bir kısır döngü. Dönüp dönüp başa geliyoruz. MHP ve milliyetçılik, demokratikleşme ve AB standartları arasında sıkışıp kalıyoruz. Bundan en buyuk zararı ise çalışan milyonlarca insan görüyor. Üreten insan görüyor. MHP direniyor, Türkiye seyrediyor ve suçu daha sonra başkalarında arıyor. Bu kısırdöngünün sürekli içinde debelenıyoruz. Şimdi yine bilinen senaryolaryaşanıyor. Görmeyenlere, duymayanlara duyurulur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle