25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET + 14ARALIK2001 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusC" cumhuriyet.com.tr öy ve köye ilişkin son günlerdeki tartışmalar ister istemez düne bakmaya ve bugünü değerlendirmeye yöneltiyor insanı. Avrupa'da gelişen teknoloji ile top icat olunca, mertlik bozulmuş yağma akınlanyla sağlanan ganimetten yoksun kalan Osmanlı kasası iç kaynaklara yönelmiştir. Sanayisini oluşturamamış Osmanlı'da tek üretim aracı toprak olunca yapılabılecek tek şey de peşin akçelere karşılık, vergi toplama hakkını azınlıklardan oluşan Galata sarraflannın kefaleti ile mültezimlere vermekti. Bu yolla devlet topraklarını ele geçirerek kendi mülklen gibi kullanmaya başlayan 'eşraT ve 'ayan' denilen yerel güçlerortaya çıkmıştır. Bunlar giderek günün nüfuzlu toprak ağaları ve tanm işletmecileri durumuna gelip yüksek bürokratlarla birleşerek gelecekte ülkenin yönetimine el koymuşlardır. Bu durum tanm kesimindeki ileriye dönük değişimlerin oluşumunu engellemiştir. K Köylünün Yazgısını Kimler Yazdı Prof. Dr. Zerrin DEMİREL zan) çoğalmış, kentlere ve özellikle Istanbuj'agöçbaşlamıştır. Batı'da 13'üncö yüzyılda başlayan ve endüstrileşmedeki gelişimin temel etkenlerinden biri olan emeğin özgürleşmesi bizde 17 ve 18'inci yüzyıllarda çok farklı koşullarda oluşmuş ve ne yazık ki bu emeği değerlendirecek sanayi kurulamamıştı. 1936'da Ismet Paşa, "Yurdumuzda topraksız çiftçinin sayısı her tasavvurun üstündedir. En /iyade topragı laksim edilıniş yeıierimizdc bilc köylünün yarısına yakın bir miktannın topraksız" olduğunu ve 1937 yılında Atarürk, "Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplcrinin işleyebilecekleri arazi genişliğinin sınıtianması gerektiğini" bir kez daha vurgulamışlardır. Süregelen toprak reformu çalışmaları nihayet 1945 yılında "Çiftçiyi Toprakiandırma Vasası" ile sonuçlanmıştır. TBMM'de tartışılırken ve uygulanırken yapılan değişikliklerle yasaya siyasal iktidarlarca istenen yön verilebilmiştir. Demokrat Parti iktidan ile başlayan ve onu izleyen dönemlcrdeki uygulamalarla yasa, devlet topraklarını dağıtım'a dönüşmüştür. 19451973 döneminde 28 yıl yürürlükte kalmasına karşın Türk tarımında hiçbir olumlu değişiklik gerçekleştirilememiş; daha çok aılenin topraklandırılması için dağıtılan küçücük ara^ilerle, yeterlı gelir sağlayamayan 'geçimlik' işletme sayısı arttırılmıştır. Traktör ve ağa oyunu Marshall yardımı kapsamında Türk ekonomisi üzerine rapor hazırlayan Amerikalı uzmanların tanısına göre tarımsal üretimdeki tıkanıklığı aşmak ıçin dış yardım gerekiyordu. 1950 iktıdarı da çok uygun bir ortaktı. Bu yardınılar da büyük ölçüde traktör alımınayönlendirildi ve 1945 yılında 1000 olan traktör sayısı I955'te 43 bin oluverdi. Geniij toprak sahiplerı emeğin yerine traktörleri kullanmaya başlayınca kıracı ve ortakçılarına yol verdiler. Onların da buna tepkileri orman yangınları ile edındikleri ya da o /anıana kadar köyün ortak malı olan arazileri tarıma açmak oldıı. Böylece llazıne arazılerı eski kiracı ve ortakçılaıın eline geçmeye başladı. Tarıma uygun önceki işlctmeler ortalama 5 5 hektardı. Oysa traktörün ekonomık olabılmesı için 75 hektar gerekiyordu. Böylece traktör kullanan işletme sahipleri de eski kiracı ve ortakçılarının yöntemi ile topraklarını genişlettiler. 8 yasa tasarısı üzerinde yıllar siiren tartışmalardan sonra 1757 sayılı "Toprak ve Tarım Reformu Yasası" 1973 yılında kabııl edıldı. loprak reformu tartışmalarının uzun sürmesı büyük toprak sahiplerinın kendileri açısından reformu etkisizleştirecek önlemleri almasına olanak vermıştır. loprak reformu yasa tasarılarının ha/ırlandığı yıllarda yürürlüğe giren 766 sayılı Tapulama Yasası devlet ara7ilerının önce onu kullananlara tapulanması sonra da büyük bedeller ödenerek dcvletçe satın alınınası sonu Osmanlı'daki toprak sisteminin bozulması veborç içindeki devletin iltizam uygulamalan tarımcı halkı sefalete düşürmüş, toprağını terk edenler (çift bo kazançlı yaşam karbnız hepsinin toplamından... naktt avans verir taksittere bölor borç transferi yapar cunugetirmiştir. 1961 Anayası'nın, toprak reformu uygulamasını kolaylaştıraeak olan kamulaştırma bedelıni taşınmazın vergi değerini temel alarak ödetneyı öngören maddesi iptal edilerek sürüm değerıne dönülmüştür. Kamulaştırma bedeli nedeniyle de yasanın uygulannıası güçleşmiş ve 1978 yılında yürürlükten kaldınlmıştır. 1984 yılında "Sulama Alanlannda Ara/i Dü/.enlemesine Dair Tanm Reformu KanunıT yürürlüge girdi. Adı hiç de ürkütücü değildi. Ayrıca l'nci maddesinde açıklanan amacına göre de yeterli toprağı bulunmayanlar devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılacaklardı. Toprak reformu büyük toprak sahipleri aleyhine tarımsal iyeliğı (sahıphği) iyileştirmeyi hedellerken tarım reformu, tarımsal yapıyı doğal olarak büyük toprak sahipleri lehine iyileştirmeyi hedefliyordu. Nitekim yasanın uygulama alanı olan Şanlıurfa'da devletin 520 dolar yatırım yaptığı I dekar arazinın sürüm değerinin uygulama sonrasında yü/de 400 artış ile ortalama 1500 dolar olduğu belirtılmektedir. Üstelik yasaya göre yol, kanal vb. yapılar için gerekli aıazi öneelikle Ha/inc ara/ilerinden yetmediği dummlarda da kamulaştırma yoluyla sağlanmıştır. Taıımın da sanayileştiği ve ortalama işletme büyüklüğünün Avrupa'da 17.4 hektar, Amenka'da 180 heklar olduğu günümü/.de toprak reformu ekonomik önemini ve güncellığini yıtirmiştir. loprak reformunu birkaç yüzyıl önce uygulayan Avrupa'da değişik yeılerden edinilmiş dağınık parselleı toplulaştırma ile birleştirilerek emejiin verimlılıği arttırılmıştır. Daha sonra toplulaştırma ile tarımsal mekanizasyona uygun ışletmeler oluşturmak, kırsal alanda yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirınek ve giderek çevreyi, dogayı korumak ıçın çalışmalar sürdürülmüştür. Bu uygulamalarda yaşam koşullannın iyileştırilmesi amacıyla köy yerleşim alanlarını dü/enlemeye, toplumsal gelişmeye koşut kamusal tesısleri yapmaya, kısaca kır ve kent toplumu arasındaki ekonomik ve toplumsal eşitsizliği ortadan kaldırmaya dönük önlemler hep ön planda tutulmuştıır. Toplulaştırma yasalarında bunlara olanak verecek diizenlemeleryapılnııştır. Bilindiği j^ibi toplumlarııı tarihsel kökii ve kiiltür kaynagı köylcrdedir. K.öylerın varlıklarını sürdürebümesi için (•eçmişleri, j^lenek vc görcnekleri, yapı kültürü ve mal/emeleri koruııarak çagdaş ı;eliı(melerle biitiinkştiıilıııdidir. Işte bu y ii/den Avrupa bir yandan sınırları kaldınrken öte yandan da kendi kültürünü konımak için başlangıçta köy yenıleme' olançalışmalanna bu kez yenıleme' değil ' ge 1 i ş i m' olarak ağırlık verdi. Köyün gizil güeünü (potansiyelini) ortaya çıkararak kırsal alanda tarımın dışında yan işkolları yarattı. Bilişim toplumunun teknolojisi artık kol güeünü daha az gereksinıyordu ve kentlerde yaşam zorlaşmıştı. Köyün öz niteliği korunacak, öteden beri orada yaşayanlann doğdugu topraklara, geçmişleıine bağlılığı ve yurt bilinci güçlendirileeekti. Bu, ne önceden var olanları yok eden yeni bir yapılaşma ne de kentsel yapıyı köye aktanna olmalıydı. 80'li yıllardan bu yana tarımsal politikalarda köylerın geliştirilmesi ve doğanın korunması, tanmsal üretimin arttırılması hedeflerinin önüne geçmiştir. Sonuç Kırsal yerleşim ve toprak politikalarındaki bunca evrimleşmeye karşın ülketnızde neredeyse 45 yıldır aynı ıçerıkle, yasası bile olmadan bir tüzüğedayalı olarak sadece dagıııık parsellerı bir ölçüde bırleştırebilmek ıçin ve iiretımi yeterince değerlendirilemediğı lıalde sadece larımsal üretımı arttınrıak amacıyla toplulaştırma yapılmaktadır. Siyasal eıki elinde tulanlar köylüyü kalkındırmak ve aydınlatmak ıçın hıçbır çaba göstermenıiş ve köylülerimiz, geri kalmış bir toplumsal yapının parçası olarak yoksulluklarını ve ezilmişliklerinı günümüze değin sürdüregelnıişlerdir. Hemen henıen aynı partilerin hemen heıncn aynı ınsanları her seçim dönemınde "köylülerine" onlar için ne yaptıklarını nasıl açıkladılar acaba? "Dün dündür bugün bugün", ama dünler hep aynıydı. Bugünler de... Ya yarınlar? PENCERE Sen Çok Yaşa Emi Vedat Günyol... Haber verdiler: Vedat Günyol hastanede!.. Allah Allah!.. Sordum: Ne işi varmış orda?.. Benim bildiğim Günyol hastaneye yakışmaz, hapishanede olsa, neyse... Kalktım görmeye gittim. • Vedat Günyol'un dostu olmakla övünürüm; ama o bu konuda ne düşünür?.. "Gölgeden Işığa" adlı kitabının 103'üncü sayfasında ne düşündüğünü yazmış: "BirFransızatasözü vardır. 'Kimlerledüşüpkalkıyorsun söyle, kim olduğunu söyleyeyim' diye. Bunu ters çevirip şöyle diyebiliriz: Hangi kitaplan okuduğunu söyle, kim olduğunu söyleyeyim. Evet, çok önemlidir, ne tür kitaplar okunduğu. Ama ne zarar, Sabahattin Eyuboğlu bu konuda en güzel formülü bulmuş. Şöyle diyor: Kitap zehir de olsa, panzehiri yine kitaptır yalnız." Kimi adam var (Günyol ya da Eyuboğlu gibi) kitap diye tutturur: kitap, kitap, kitap... Oysa Şekspir demiş kı: "Şeytan, işine geldiğızaman, Kutsal Kitabı ezbere okur." Hastane Vedat Günyol'a yakışmıyor; ama yatağına afili uzanmış... Anımsadım, ben 1978'de bir yürek vurgunuyla Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yatarken Aziz Nesin gelmişti; odaya girer girmez bağırdı: Kalk ayağa!.. Yatağın üstünde ayağa kalkmıştım. Bu yöntemi Günyol'a uygulasam mı?.. Dedi ki: Ayağa kalkamıyorum... Neden?.. Yemek yemiyormuş.. Yüzüne baktım, pırıl pırıl çocuk gözleri!.. Dünyaya bakışı alaycı, hepımizi ti'ye alıyor!.. Sakın bize bir oyun oynamasın?.. Cezaevindeki hali gözümün önüne geliyor, bir elinde süpürge ötekı elinde faraş, koğuşu süpürürken bile kahpe feleğin oyununa gülümserdi; dört duvarın arasına sığmayan insanın evreninde sınırsız özgürlüğünü yaşayan Günyol'un umurunda değildi hapishane!.. Ya hastane?.. Durup dururken bizi buralara getirmenin âlemi var mı?.. • Vedat Günyol eşine az rastlanan dört dörtlük aydın kimliğindedir, düşunüyle yaşamı birdir, bu erdemin güzelliğinde ışır aklı... Nice solcu geçınen, vaktiyle mangalda kül bırakmayan tutarsızlar, dünyanın bugünkü haline bakarak donekliğin kütüğüne sicillerini yazarken, Günyol, gün geçtikçe azgınlaşan sağa metelik bile vermemiştır; çünkü o başka türlü yaşayamaz; devrimcilik, solculuk, aydınlanmacılık, demokratlık, cumhuriyetçilık, laiklik, sosyalizm, özgürlükçülük bir yaşam biçimidir; insanın gözeneklerine sinen bir hayatın ta kendisıdır... Vedat Günyol hastanedeki beyaz çarşaflı yatağında bile pırıl pırıl... Günyol hayatın ta kendisi!.. Evren güneşiyle yıldızlarıyla bir hasta yatağının içinesığar mı?.. Yataktaki hastaya bağlıdır bu... Sen çok yaşa emi, Vedat Günyol!.. • *".«,f bS4 3biC 8<» « t O ü / 0 ? ÎOTKAN her yerde geçar hedlye puanı verir para MrfktMr AZİZ NESİN 86 YAŞINDA Vakfıını/ıtı kurueusıı, barışın, dosiluğun ve dayanışmanın sımgesı canınıı? dedemiz A/ı/ Nesin'in 86. ya^ gününii sevgıyle kulluyorıı/. Yaş günü ıçın 22 Aralık 2001 Cumartesi günü 19 30 23.00 saatlerınde Beyoğlu Öğretmcn bvı'nde (Meşrutıyet (ad. 112 TriPnBAŞI)diİ7enledigimi7yenıekli toplantıda liim sevenlerı ve dostları ile bırlıkle olınak ıstıyoruz. Ncsin Vakfı Çocukları l<lcnce: Jiilıdc KURAI CemKARACA llkın ERKAI. Newal$L'NOL Scma • Sunucu Ijarkılar Şıırleı Şıırlcr Şarkılaı Dau'liu 1 sağlanmıısı: Nılılen'lUNl'l I O5127O757I7 Aytcn IARCıAN : Ü2I267BÜ8SI RÜIıı Su Küllıır ve Sanal Vaklı : 0 212 245 40 32 Mdıp.ııc(,AI AK 0 212 2lM 41) XI ..daha fazlası: 5571 1315 5871 T.C. KÜLTUR BAKANLIĞI AIPER K. SOYKAN izmir devlet opera ve balesi Murfur ve Oenal Sanat YönatmenT Hakan Ayaev Slz de çıkann cüzdanınızdan kredi kartiannızı ve bakın bakalım hanglsl ne Içe yanyor? Şu kart taksltlendlriyor ama hediye vermiyor, bu kart dünyanın her yerinde geçlyor ama taksltlendirmlyor. Alışverla karbnız bazı mağazalardan Indlrlm sağlıyor ama o da kredl kartı değll... Oysa hayallni bıiTİuğuraızlauimbuazıenilderlntfhnünütaşıınastnı İstemez mlsmlz? Muzlk^l Panışrnan ve ı Jrkrbtrtfı.yon M u e t a f a E r d o j a n Artık var. habneyc Koyan Murııt Akıır Prkor Edip Tufana^lu totturr 5«miraml» Tufsnuğlu Korcografı Nllgün B I I M I Anında chlppara kazandıran, chlpparalannızı anında harcamanızı sağlayan, ödemelerlnlzi taksitlere bölen, slze sürprlzler yapan yenl kredl, , alısverlş vesaire karbnız: afess. Düfledlğlnlz kazanç döneml şlmdl başladı... Işık: Okt«y Kanca 19 Aralık Çarfamba. 20.00 3 Ocak Perşembe, 20.00 • 31 Ocak Perçembe, 20.00 Gışe Tel: 484 64 45 SADAKA GİBİ DEMOKRASİ Av. Turgut Inal; hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, adaletimizin işleyişi ve demokrasimiz üzerine düşüncelerini, değerlendirmelerini bu kitabında topladı. axess.com.tr 4441333 Isteme için Tel: 0266 241 15 90 Memleket meselelen ile ılgılenenlenn yenı mternet adresı İ n a d i n H C O m 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle