Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
MEDENt YASA
ÜÜGÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK
KARAKTERÎ
KARAKIERSÎZLİK
OUN
GÖZLÜKLÜ
• SAMİ'NN
HARIKULÂDE
KIVIRTMALARI
ElSIM
IEKMİLİ
BİRDEN
f
<>ETON
, <3€CE
K E N T T İ . . ÎTİKAZ ET_
iMZALl IZEN KLİ
3ENÎ
N U
A^LLA-S HMA5 / ZOR, D İ R
ILKOKUİ-UU ÜİRı
,YAN AK _
Türk kadınlarının Medeni Kanun'un değişmesi için verdiği mücadele 1970'lerden sonra hız kazandı
Çok uzun,engellikoşuZEYNEPORAL
TBMM Genel Kurulu 'nda bir süre-
dir sayısız degışiklik ıçeren Medeni
Yasa Tasansı görüşülüyor. Bu görüş-
meler önümüzdekı hafta da devam
edecek.
Yasa tasansuıdaki belli başlı deği-
şiklıklere geçmeden önce şu son bir haf-
ta boyunca basına yansıyanlar arasın-
da unutulan ya da yeterince \airgulan-
mayan bir noktayı anımsatmak istiyo-
rum:
Bu yasa tasansının TBMM Genel
Kurulu'na gelebilmesi için bu ülkenin
kadınlan, kadın kuruluşlan, ne çok, ne
çok, ne çok, ne çok, ne çok mücadele
verdi! Günbegün, aybeay, yıllar boyu
verilen bir mücadeleydi bu. Bir yıl,
iki yıl, beş yıl. on yıllar boyunca veri-
len bir mücadele!
Dünden bugüne
Tamam, 1926'da kabul edilen Me-
deni Kanun, devTİmci bir nitelik taşı-
yordu. Dine bağlı olmayıp (çünkü din-
ler, değişmez kurallan kapsar. oysa in-
sanlık yaşamı yürür) insan haklannın
kadınlara da tanınmasına yönelik, si-
vil toplum oluşturmaya, adalet ve hu-
kuk ilkelerine ilişkin bir düzenleme
getiriyordu. Ancak yirmih yıllann ko-
şullannda son derece "fleri" olan Me-
deni Kanun, günümüz koşuJlanna uy-
muyordu. Dar gelen bir kılıfa dönüş-
mesi kaçırulmazdı.
Cumhuriyetin ilk yıllannda ve otuz-
lu yıllarda, eşitliği yakalamak ama-
cıyla kadınlara
u
olumlu aynmcıbk"
yapıldı. Bu bir devlet polıtıkasıydı.
Kadınlann önündeki engelleri kaldır-
mak ıçın neredeyse seferberlik ilan
edildi. Devlet eliyle, kadınlara yöne-
lik sayısız proje ürerildi. 1940 'tan son-
ra bu devlet politikası unutulacaktı.
70'li yıllarda kadın sorunlan yeni-
den gündemimize girdi. Amahükümet-
lerin gündemıne değil. Yalnız ve yal-
nız kadınlann, kadın gruplannın çaba-
lanyla kadın sorunlanndan ve Mede-
ni Kanun'un değişmesi zorunluluğun-
dan söz etmeye başladık.
25yılhkçaba
1975 yılından başlayarak tüm dün-
yada (yanı çağdaş dünyada) ve Bırleş-
miş Milletler çerçevesınde, kaduı-er-
kek eşitliği, demokrasi için önkoşul
olarak ele alındı. Eşitlikçi demokrasi
ve kadın haklannın korunması ıçin
ulusal eşitlik mekanizmalan çalışhnl-
maya başladı. Bizde, Türldye"de de
1975'ten başlayarak önce Hukukçu
Kadınlar Derneği. sonra çeşitli kadın
dernekleri bu yolda çalışmalara girdi.
1985 'te Nairobi Dünya Kadın Kon-
feransı 'nda. dünyarun büyük bir çogun-
luğunun, "Kadınlara KJarşı Her Tür-
lü Aynmcıhğm Önlenmesi Sözteşme-
sTni imzaladığını görecektim. Biz ha-
riç! Bu sözleşme. taraf olan devletle-
re, ülkelennde siyasal ve kamusal ya-
şamdaki tüm aynmcılığı engellemek,
önlem almak yükümlüJüğünü gefiri-
vordu.
Türkiye bu sözleşmeyı yine kadınha-
reketinin zorlamasıyla. ancak 1987 'de
imzalayacaku. Ama kimi çekinceler ko-
yarak imzalayacaktı. Yalnız buna de-
ğil, devletimiz imza attığı, taraf oldu-
ğu. "onayiachgf. uluslararası birçok bel-
geye çekince koymak zorundaydı, çün-
kü bunlar, var olan yasalanmızla çe-
lişiyordu.
80'h yıllaraynızamanda feministha-
reketin yükseldiği yıllardı. Aynmcılı-
ğın önlenmesi, "D^ağa pavdos",
u
Ba-
ğır, herkes duysun!", sığınma e\leri
(MorÇatı). "ÖnselTacİ2eH»ir",''S-
yah Protesto", "Mor tğne", "Feminist
kadm Kurultayr. "Bedenimiz Biznn-
dir", Türk Ceza Kanunu'nun 438.
maddesini (devlehn 'iffetfi-iffefaiz" di-
ye kadın aynmı yapıp tecavüze ugra-
yan kadın "fahişe''yse, tecavüzcüye
ceza ındirimı yapmasını) protesto,
-KadmJannKıırtuhışBfldirgesi" ve da-
ha nice kampanya, protesto gösterisi
bırbirini izledı. Birçok sıvil toplum
kuruluşunun, "KadtaıEserleriKütiip-
hanesiveBilgiMerkezi", üniversiteler
bünyesinde "Kadın Sorunlan Araş-
Orma vel ygulama.Merkezleri" \ e da-
ha nice kurumun temellen bu yıllar-
da atıJdı.
Yûzbinimza
1990'dan başlayarak bütün bu ku-
rumlarve kuruluşlar "MedeniKanun
dcğJşmeB" diye haykınyor, yasa tasa-
nsı üzerinde çalışıyordu. 1993'te çe-
şitli bölgelerde oluşturulan Kadın Piat-
fonnlan, yüz bin imza toplayarak de-
ğişiklik tasansuıı Meclis Başkanı'na
sundu.
O gün bugün hükümetler değişti,
Meclis'tekiler değişti, devlet başkan-
lan değişti, adalet bakanlan değişti.
Her gelen çağdaş, laik ve eşitlikçi de-
mokrasiden yana olduğunu, Avrupa
Birhği'yle bütünleşmek istedığıni söy-
ledi. Ama...
i
*Ama"lann sonu hiç gelmedi. Ka-
dınlar Mecbs'ın yolunu aşındırdüar. Im-
zalar çekmecelerde biriktikçe birikti.
Saadet-Refah-Fazilet Partisi ve MHP,
daha ilk adımdan rahatsızdı. "ADebir-
Bğinin reisi kocadhr"dan "Eşler. aile
birtiğini beraberce yönetirier*' ilkesi-
ne geçmeyi kabullenemıyorlardı bir
türlü.
1990"da Başbakanük Kadın Statü-
sü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü ku-
ruldu. Yıllar ilerledikçe bu genel mü-
dürlük bir türlü bir bakanlığa dönüş-
türülemedı, olanaklan hep suurlı kal-
dı, ama buna karşın kadın kuruluşla-
nyla işbirliğini sürdürdü.
1996'da Medeni Yasa'nın değişece-
ğıne inandık. Sonra 97'de, 99'da... (Bu
tarihlere gelindığinde. Türkiye'de ıkı
yüzü aşkm kadın kuruluşu olduğunu
bilmekte yarar var!) Komisyonlar top-
landı, komisyonlar çözüldü, yenı tasa-
n üzerinde, değişıklikler üzerinde ye-
nideğişikliJder yapıldı... 2000 yılında
yeni yasanın Meclis'e geleceğınden
artık kimsenin kuşkusu yoktu. Arada
Meclis hep tatile girdi, mesele hep bir
sonraki devTeye kaldı... 2000 yıh bit-
ti,geldık200İ'e...
Ve sonunda-
Ve sonunda, alt komisyonlarda üze-
rinde çalışıldıktan sonra. yenı tasan
Adalet Komısyonu'na geldi, oradan
da Meclis Genel Kurulu'na!
Neredeyse 25 yıllık bir gecikme!
Halen Meclis 'te görüşülen yeni Me-
deni Yasa Tasansı, yıllar süren tartış-
malardan, uzlaşma ve arayışlardan
sonra TBMM Adalet Komisyonu'nda
kabul edilmış olan tasandır.
Bu tasanya ılişkın de birçokkadın ku-
ruluşunun irirazı ve eleştirileri var. An-
cak daha fazla zaman kaybına neden ol-
mamak ıçin uzlaşmadan yanalar.
Geçen hafta içinde 101 kadın kuru-
luşundan bir heyet, Mecüs'teki partı-
lenn grup başkanvekilleriyle görüşüp
yasa tasansının daha fazla geciktiril-
meden temel yasa olarak görüşülüp
bir an önce çıkanlmasını ıstediler ve
özellikle de bir noktaya dıkkatı çekti-
ler.
Son an çehnesi
Dikkat çektikleri nokta, son anda
TBMM Adalet Komisyonu'nda yapı-
lıveren bir değişiklikri.
Şöyle ki, yeni tasanda çiftler bir söz-
leşmeyle farklı seçenekler arasmda
tercıh yapabiliyorlar. E% lilik su^smda
edinilen mallann eşler arasında eşit
paylaşımını öngören "Edinilmişmal-
larakaûlmarejinıi" "Malaynhğıre-
jimi"... "ftylaşmalı maJ ajnhğı''...
"\Ial ortakhğı''... Bu dört rejim ara-
suıdan bir tercıh, seçım yapmama du-
rumunda yasal mal rejimi olarak "Edi-
nOmiş mallara kadlma" rejimi uygu-
Lanacak...
Yenı rejim, evlüiklerin başlangıç ta-
nhınden ıtibaren yürürlüğe girecektı.
Ancak TBMM Adalet Komisyonu'nda
son anda yapılan bir değişiklikle, bu
rejimin ancak yasa yürürlüğe girdik-
ten sonra yapılacak evliliklere ve es-
ki evliliklerde de sadece evlüiklerin 1
Ocak 2003 tarihinden sonraki bölümü-
ne uygulanması kararlaşnrıldı.
Bu son anda çelme takma oyununa,
bu değişikliğe kadınlar haklı olarak
ısyan etti. Bunun, hukuka, anayasa-
nın eşitlik ilkesine ve uluslararası söz-
leşmelere aykın olduğunu, parti baş-
kan ve velallerine anlattılar. Kadınla-
nn, eski sistemden doğan mağduri-
yetlerini gidermek iddiasıyla çıkanl-
mak istendiği halde. sadece henüz
mağdur olmamış olanlan ilgilendır-
diğını, bu nedenle 17 milyonu aşkın ka-
duun ciddi biçimde mağdur olacağı-
nı ve Medeni Yasa'nın uygulanması-
nı 30-40 yıl erteleyeceğini anlattılar.
Saadet Partisi dışında görüştükleri-
nin tümü, eleştirilerin ve uyanlann
hakh olduğunu ve buna Meclis için-
de acilen bir çözüm bulunması gerek-
tiğini söyledi. Yasanın evlüiklerin baş-
langıç tarihinden itibaren yürürlüğe
girmesi için önerge vereceklerinı ya da
\ erilecek önergeleri destekleyecekle-
rini belirttiler.
Kadınlarbu işin takipçisi. Önümüz-
dekı günlerde göreceğiz: Bakalım Mec-
hs'tekiler verdikleri sözü tutacaklar
mı. tutmayacaklar mı?
Değişiklikler
Dilı anlaşılır hale getırilen, 1030
maddelik Medeni Yasa Tasansı'nda-
kı kimi değişiklikler şöyle:
• "Ailereisi''kavTamı yasadan çıka-
nldı. Eşler, aile birliğini beraberce yö-
netecekler... EvliHk birliğini birlikte
temsıl edecekler... Oturacaklan evı bir-
likte seçecekler... Böylece ailede ka-
dm \e erkek, söz, yetki ve karar hak-
lannı eşıt biçimde kullanacak. (Halen
yürürlükte olan yasada bunlarreisın te-
kehndeydi.)
• Çocuklar üzerinde anne-baba ve-
layet birlikte kullanır, velayet hakkı eşit-
rir. (EsJdden anlaşmazlık halınde ba-
banın reyi geçerliydi.)
• Eşlerden biri, meslek ve iş seçi-
mınde dığenrun iznini aunak zorun-
da değildir. (Eskiden. kadın kocasın-
dan izin almak zorundaydı.)
• Evlilik yaşı kadın ve erkekte (aı-
lenin izniyle) 17 yaşını doldurmuş ol-
masıdu-. (Yürürlükte olanda kadnı 15,
erkek 17'ydi.)
• Evlat edınme yaşı 30 yaş olarak
geriye çekılmiş, bekârlann ve çocuğu
olanlann da evlat edinmelerine ola-
nak sağlanıyor.
• Kadın evlüik öncesi soyadmı da
kullanabüir.
• Kocanın, "kadmveçocuJdann ba-
kmundan sorunüu okluğu" ilkesi kal-
dınlarak yerine w
eşit mali sorumlu-
luk" getırüıyor. Evin giderlerine katd-
mada eşlerin mali güçleri, emek ve
mal varlıklan esas almacak.
• Eşler. mali sorumluluğu birlikte ta-
şıyacak. Eşlerden her bin, kendi borç-
lanndan dolayı üçüncü kişilere karşı
bütün mal v arüğıyla sorumlu olacak-
lar.
• "Onur kmcı davTaraşlar" da bo-
şanma nedenleri arasında yer alıyor.
• Yoksunluk nafakasını yalnızca ka-
dnı değü, erkek de isteyebüecek. Bo-
şanma yüzünden yoksunluğa düşecek
taraf, kusuru daha ağır obnamak ko-
şuluyla geçımı ıçin dığer taraftan ma-
li gücü oranında süresiz olarak nafa-
ka isteyebüecek.
• Evlılik dışı doğan çocuklara da
miras halda da dahil olmak üzere çe-
şıtli haklar tanınıyor.
Evet, maddeler bir yazıya sığacak gi-
bi değil... Hep birlücte bu çoook uzun
süren engelli koşunun nereye \araca-
ğını, nasü sonuçlanacağını göreceğiz.
Elbet iş Medeni Yasa'yla bitmiyor.
Bundan sonra sıra, Ceza Yasası'nı de-
ğıştirmek ve orada da kadınlara karşı ay-
nmcı maddeleri vasadan a\ıklamada.
Gıkri • Stra • Aloht • Snumi (021!) 293 89 T8
MINE fiRflSflNResim Serüvenl
1969 - 2001
RETROSPEKTİF
23 Ekim - 24 Kasım 2001
İMKB Sanat Galeriıi
Istınye Tel: 0212.298 25 10-11
Memleket
meseleleri ile
ilgilenenlerin
yeni internet
adresi
inadina.com
HATAY 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000 480
2001 591
Davacı Mustafa Akpınar vekılı A\. Selım Pmar tarafından davalı Müzeyyen Akpi-
nar aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda;
Davanın kabuiüne. Hatay lı Antak>a ılçesı. Alatürk Mah. cılt no. 0119 k. sıra no.
0039 BSN. 0001'de nüfusa kayıtlı, Habib ve Mer>em"den olma. 1932 d.lu, Mustafa
Akpınar ile aynı yerde BSN. 0045'te nüfusa kayıtlı. Ibrahım ve Ganıme'den olma.
18.04.1971 d.lu Müzeyyen Akpınar'ın şıddetlı geçımsızlik nedenıyle boşanmalanna
dair mahkememızden venlen 03.10.2001 gün ve 2000 480-2001 591 sayılı ılamın. ad-
resi tespıt edilemeyen davalı Müzeyyen Akpinar'a ilanen teblığine. ilanın yayın tarihı-
nedn ıtibaren 15 gün sonra davalı Müzeyyen Akpınar'a teblıg edılmiş sayılacagı
T.K.'nun 28, 29. 30 ve 31. maddelen uyannca ilanen teblıg olunur. 25.10.2001
Bâsın: 63978
OF KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEIV
1994 16 1999-6
Davacılar Nesıme Özmert ve arkadaşlan tarafından davalılar Hanıfe Bırdal ve arka-
daşlan alevhıne açılan Of Çamlı köyü Roşı mevkıinde bulunan 10-12 ve 24 parsel sa-
yılı taşınmazın kadastro tespıtıne ıtıraz davasının yargılaması sonunda 10 parsel sayılı
taşınmazın tespit gibı davalı Şevkı Birdal mıras şirketıne. 12 parsel sayılı taşınmazın
938 hissesının Şevkı Bırdal Mıras Şırketı adına 427 hıssesının Dursun kızı Gülızar
Bırdal ve 427 hıssesının Mahmut kızı Makbule Bayraktar adına. 24 parsel sayılı taşın-
mazın ıse Emıne Aydın adına tapuya tescilıne ve davacılann davasının subut bulmadı-
ğı nedenle reddine karar venlmiştır.
Davalılar Fatma Akyıldız. Remzıye Küçük ve Nazıme Özmert'e karar teblıg edile-
medigı gıbi adreslerı de sapıanamadığından ilanen teblıg yoluna gıdılmıştır.
Işbu ilanın gazetede ılan tarihinden ıtibaren yasal süresı içensınde adı geçen davalı-
lann yasal yola başvurmadıklan takdirde karann kesinleşeceği ilan olunur.
Basın 63451
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Perşembenin Gelişi...
Bugünlere ulaşacağımız, ekonomimizın en yet-
kilisinin, doların 1 milyon 700 binlere tırmandığı
günlerde bir meslektaşımızın sorusuna verdiği ya-
nıttan bellıydı:
"Çıktığı gıbi iner"
"Madem kendi kendine çıkıp iniyor, öyleyse eko-
nomi yönetimine ne gerek var?" sorusu aklıma ta-
kılmış, ama üzerinde durmamıştım.
Ekim ayı Türkiye enflasyon ortalaması sayılan, he-
pımizin boşuna eziyet çektiğıni gösteriyor.
Çünku yürürlüğe konulan ekonomı programı, ön-
celikle enflasyonu duşürmeyı hedefliyordu. Ulusla-
rarası Para Fonu'na verilen niyet mektuplan da bu
amaçtan yola çıkarak bir dızi önlem içeriyordu.
Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) açıklaması-
na göre 25 milyon insanımız günde 1.5 dolarla ge-
çıniyor. Hesaplamanın yapıldığı günlerde 600 kü-
sur bin lira olan dolar parıtesıne göre yaklaşık 1 mil-
yon lıra. Bugünkü pariteye oranlarsak geçinmek
için harcanan para 2.5 milyon lıra oluyor. Ama fiilen
olmadığı da gerçek hayat hikâyelerınden anlaşılı-
yor.
O günlerden bu yana yıllık enflasyon. ekim ayı-
nınyüzde6.1'ınideekleyınceyüzde66.5'eyuksel-
miş.
Bunca işsız ve açlık kapsamında yaşadığı bilinen
insanlanmız, bu acımasızlığa nasıl göğüs geriyoran-
lamak zor.
Kentlerde yaşayanlardan bir bolümu köylerinden
gönderilen fasulye. nohut. mercımek gibi kuru gı-
dalar olmasa ne yapacaklar?
Bir gazete. garajlarda otobüslerden inen yolcu-
ların bagajları arasındakı erzak çuvallarını fotoğraf-
lan ile yayınlayıp, söylenti ya da tahmın olarak or-
taya atılan yenı geçınme yontemıni kanıtlayıverdi.
Ekonomi yorumcuları, açıklanan oranların alışve-
rişte yaşanan durgunluğu da belgelediğıni belırtı-
yorlar. Çünkü Toptan Eşya Fiyatları Endeksi (TEFE)
ile Tüketici Fiyatlan Endeksi (TÜFE) arasındaki yıl-
lık farkın yüzde 17'ye yükselmesinın gerekçesı baş-
ka türlü açıklanamıyor. Toptan eşya fiyatlarının sü-
rekli artmasına karşın bunun perakende satışlara yak-
laşık oranlarda yansımaması, tıcarette işlerın kesat
gittiğinin de gostergesı.
Televizyon ekranlarına da getırıldı. Bir pazar ye-
rindeki elma satıcısı, kendisine uzatılan mıkrofona
şöyle demiştı:
"Eskiden günde dört sandık satardım. Şimdi bir
sandığı bile zor bitiriyorum."
Gidiş iyı değil. Yakında ülkemizde de, Ikinci Dün-
ya Savaşı sırasında Almanya ıçin anlatılan anekdot
benzeri konuşmalara tanık olursak şaşmayalım.
- Dolmuşla gitmek mı, otobüsle gitmek mi daha
ucuzdur?
- Bılmem.
- Dolmuşla gitmek daha ucuzdur. Çünku oto-
büste parayı peşin verirsın. Dolmuşta gideceğin
yere geldığinde odeyeceğın ıçin paranın değeri
düşmüş olur.
• • •
20 milyonluk banknot, anlaşılıyor ki kafalan ka-
rıştırdı. Yapılan degerlendirmelerde "en çok sıfıriı pa-
ra "tanımlamasının kullanılmasını başka türlü nite-
lendirmek olası değil. Çünkü 10 milyonda da yedi
sıfır vardı 20 milyon lirada da. Sankı sıfırlar artmış
gibi algılamanın diğer ülkelerle yapılan kâğıt para
kıyaslamasının şaşkınlığından olduğunu sanıyo-
rum. Çunkü benzer bir yanlışlığı da ben yapmışım
(3 Kasım 2001).
1980'lerde çıkarılan en büyük kâğıt para olan 5
bin liralık banknotu 1 milyonluk kâğıt para gibi ya-
zıvermişım.
Gerçi o günlerin (2.11.1981) 5 bin lırası yaklaşık
38 dolar ediyordu, yani bugünün 20 milyon lırasın-
dan (12.5 dolar) daha kıymetliydi ama, yanlışı kur-
tarmıyordu.
oerinc@cumhuriyetcom.tr.
Cumhurryet
^ kitap kulübü |
İMZA GUNU
THKSİM SERGİ SALONU'NDA
5 Kasım Pazartesi (Bugün)
BÜLENT ORTAÇGİL
Ö 14.00-16.00
istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu Yanı) TAKSİM Tel.: 252 38 81 - 82
Cumhuriyen
kitap kulübü
İMZA GUNU
TÜVAP 20. İSHNBUI NİTAP FUOH'NDD
Kasım Pazartesi (Bugünj
UürtYEJIUW JUÜRUM7ÜMER rB*UNWMÇ
Q 16.00-17.30 ( 3 '6.00-77.30 ^ 3 15.00-19.30
A Katı 6. Sokak (Alt kat) Tüyap Sergi Salonu Tepebaşı / Istanbul