25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA MEDENt YASA ÜÜGÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK KARAKTERÎ KARAKIERSÎZLİK OUN GÖZLÜKLÜ • SAMİ'NN HARIKULÂDE KIVIRTMALARI ElSIM IEKMİLİ BİRDEN f <>ETON , <3€CE K E N T T İ . . ÎTİKAZ ET_ iMZALl IZEN KLİ 3ENÎ N U A^LLA-S HMA5 / ZOR, D İ R ILKOKUİ-UU ÜİRı ,YAN AK _ Türk kadınlarının Medeni Kanun'un değişmesi için verdiği mücadele 1970'lerden sonra hız kazandı Çok uzun,engellikoşuZEYNEPORAL TBMM Genel Kurulu 'nda bir süre- dir sayısız degışiklik ıçeren Medeni Yasa Tasansı görüşülüyor. Bu görüş- meler önümüzdekı hafta da devam edecek. Yasa tasansuıdaki belli başlı deği- şiklıklere geçmeden önce şu son bir haf- ta boyunca basına yansıyanlar arasın- da unutulan ya da yeterince \airgulan- mayan bir noktayı anımsatmak istiyo- rum: Bu yasa tasansının TBMM Genel Kurulu'na gelebilmesi için bu ülkenin kadınlan, kadın kuruluşlan, ne çok, ne çok, ne çok, ne çok, ne çok mücadele verdi! Günbegün, aybeay, yıllar boyu verilen bir mücadeleydi bu. Bir yıl, iki yıl, beş yıl. on yıllar boyunca veri- len bir mücadele! Dünden bugüne Tamam, 1926'da kabul edilen Me- deni Kanun, devTİmci bir nitelik taşı- yordu. Dine bağlı olmayıp (çünkü din- ler, değişmez kurallan kapsar. oysa in- sanlık yaşamı yürür) insan haklannın kadınlara da tanınmasına yönelik, si- vil toplum oluşturmaya, adalet ve hu- kuk ilkelerine ilişkin bir düzenleme getiriyordu. Ancak yirmih yıllann ko- şullannda son derece "fleri" olan Me- deni Kanun, günümüz koşuJlanna uy- muyordu. Dar gelen bir kılıfa dönüş- mesi kaçırulmazdı. Cumhuriyetin ilk yıllannda ve otuz- lu yıllarda, eşitliği yakalamak ama- cıyla kadınlara u olumlu aynmcıbk" yapıldı. Bu bir devlet polıtıkasıydı. Kadınlann önündeki engelleri kaldır- mak ıçın neredeyse seferberlik ilan edildi. Devlet eliyle, kadınlara yöne- lik sayısız proje ürerildi. 1940 'tan son- ra bu devlet politikası unutulacaktı. 70'li yıllarda kadın sorunlan yeni- den gündemimize girdi. Amahükümet- lerin gündemıne değil. Yalnız ve yal- nız kadınlann, kadın gruplannın çaba- lanyla kadın sorunlanndan ve Mede- ni Kanun'un değişmesi zorunluluğun- dan söz etmeye başladık. 25yılhkçaba 1975 yılından başlayarak tüm dün- yada (yanı çağdaş dünyada) ve Bırleş- miş Milletler çerçevesınde, kaduı-er- kek eşitliği, demokrasi için önkoşul olarak ele alındı. Eşitlikçi demokrasi ve kadın haklannın korunması ıçin ulusal eşitlik mekanizmalan çalışhnl- maya başladı. Bizde, Türldye"de de 1975'ten başlayarak önce Hukukçu Kadınlar Derneği. sonra çeşitli kadın dernekleri bu yolda çalışmalara girdi. 1985 'te Nairobi Dünya Kadın Kon- feransı 'nda. dünyarun büyük bir çogun- luğunun, "Kadınlara KJarşı Her Tür- lü Aynmcıhğm Önlenmesi Sözteşme- sTni imzaladığını görecektim. Biz ha- riç! Bu sözleşme. taraf olan devletle- re, ülkelennde siyasal ve kamusal ya- şamdaki tüm aynmcılığı engellemek, önlem almak yükümlüJüğünü gefiri- vordu. Türkiye bu sözleşmeyı yine kadınha- reketinin zorlamasıyla. ancak 1987 'de imzalayacaku. Ama kimi çekinceler ko- yarak imzalayacaktı. Yalnız buna de- ğil, devletimiz imza attığı, taraf oldu- ğu. "onayiachgf. uluslararası birçok bel- geye çekince koymak zorundaydı, çün- kü bunlar, var olan yasalanmızla çe- lişiyordu. 80'h yıllaraynızamanda feministha- reketin yükseldiği yıllardı. Aynmcılı- ğın önlenmesi, "D^ağa pavdos", u Ba- ğır, herkes duysun!", sığınma e\leri (MorÇatı). "ÖnselTacİ2eH»ir",''S- yah Protesto", "Mor tğne", "Feminist kadm Kurultayr. "Bedenimiz Biznn- dir", Türk Ceza Kanunu'nun 438. maddesini (devlehn 'iffetfi-iffefaiz" di- ye kadın aynmı yapıp tecavüze ugra- yan kadın "fahişe''yse, tecavüzcüye ceza ındirimı yapmasını) protesto, -KadmJannKıırtuhışBfldirgesi" ve da- ha nice kampanya, protesto gösterisi bırbirini izledı. Birçok sıvil toplum kuruluşunun, "KadtaıEserleriKütiip- hanesiveBilgiMerkezi", üniversiteler bünyesinde "Kadın Sorunlan Araş- Orma vel ygulama.Merkezleri" \ e da- ha nice kurumun temellen bu yıllar- da atıJdı. Yûzbinimza 1990'dan başlayarak bütün bu ku- rumlarve kuruluşlar "MedeniKanun dcğJşmeB" diye haykınyor, yasa tasa- nsı üzerinde çalışıyordu. 1993'te çe- şitli bölgelerde oluşturulan Kadın Piat- fonnlan, yüz bin imza toplayarak de- ğişiklik tasansuıı Meclis Başkanı'na sundu. O gün bugün hükümetler değişti, Meclis'tekiler değişti, devlet başkan- lan değişti, adalet bakanlan değişti. Her gelen çağdaş, laik ve eşitlikçi de- mokrasiden yana olduğunu, Avrupa Birhği'yle bütünleşmek istedığıni söy- ledi. Ama... i *Ama"lann sonu hiç gelmedi. Ka- dınlar Mecbs'ın yolunu aşındırdüar. Im- zalar çekmecelerde biriktikçe birikti. Saadet-Refah-Fazilet Partisi ve MHP, daha ilk adımdan rahatsızdı. "ADebir- Bğinin reisi kocadhr"dan "Eşler. aile birtiğini beraberce yönetirier*' ilkesi- ne geçmeyi kabullenemıyorlardı bir türlü. 1990"da Başbakanük Kadın Statü- sü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü ku- ruldu. Yıllar ilerledikçe bu genel mü- dürlük bir türlü bir bakanlığa dönüş- türülemedı, olanaklan hep suurlı kal- dı, ama buna karşın kadın kuruluşla- nyla işbirliğini sürdürdü. 1996'da Medeni Yasa'nın değişece- ğıne inandık. Sonra 97'de, 99'da... (Bu tarihlere gelindığinde. Türkiye'de ıkı yüzü aşkm kadın kuruluşu olduğunu bilmekte yarar var!) Komisyonlar top- landı, komisyonlar çözüldü, yenı tasa- n üzerinde, değişıklikler üzerinde ye- nideğişikliJder yapıldı... 2000 yılında yeni yasanın Meclis'e geleceğınden artık kimsenin kuşkusu yoktu. Arada Meclis hep tatile girdi, mesele hep bir sonraki devTeye kaldı... 2000 yıh bit- ti,geldık200İ'e... Ve sonunda- Ve sonunda, alt komisyonlarda üze- rinde çalışıldıktan sonra. yenı tasan Adalet Komısyonu'na geldi, oradan da Meclis Genel Kurulu'na! Neredeyse 25 yıllık bir gecikme! Halen Meclis 'te görüşülen yeni Me- deni Yasa Tasansı, yıllar süren tartış- malardan, uzlaşma ve arayışlardan sonra TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilmış olan tasandır. Bu tasanya ılişkın de birçokkadın ku- ruluşunun irirazı ve eleştirileri var. An- cak daha fazla zaman kaybına neden ol- mamak ıçin uzlaşmadan yanalar. Geçen hafta içinde 101 kadın kuru- luşundan bir heyet, Mecüs'teki partı- lenn grup başkanvekilleriyle görüşüp yasa tasansının daha fazla geciktiril- meden temel yasa olarak görüşülüp bir an önce çıkanlmasını ıstediler ve özellikle de bir noktaya dıkkatı çekti- ler. Son an çehnesi Dikkat çektikleri nokta, son anda TBMM Adalet Komisyonu'nda yapı- lıveren bir değişiklikri. Şöyle ki, yeni tasanda çiftler bir söz- leşmeyle farklı seçenekler arasmda tercıh yapabiliyorlar. E% lilik su^smda edinilen mallann eşler arasında eşit paylaşımını öngören "Edinilmişmal- larakaûlmarejinıi" "Malaynhğıre- jimi"... "ftylaşmalı maJ ajnhğı''... "\Ial ortakhğı''... Bu dört rejim ara- suıdan bir tercıh, seçım yapmama du- rumunda yasal mal rejimi olarak "Edi- nOmiş mallara kadlma" rejimi uygu- Lanacak... Yenı rejim, evlüiklerin başlangıç ta- nhınden ıtibaren yürürlüğe girecektı. Ancak TBMM Adalet Komisyonu'nda son anda yapılan bir değişiklikle, bu rejimin ancak yasa yürürlüğe girdik- ten sonra yapılacak evliliklere ve es- ki evliliklerde de sadece evlüiklerin 1 Ocak 2003 tarihinden sonraki bölümü- ne uygulanması kararlaşnrıldı. Bu son anda çelme takma oyununa, bu değişikliğe kadınlar haklı olarak ısyan etti. Bunun, hukuka, anayasa- nın eşitlik ilkesine ve uluslararası söz- leşmelere aykın olduğunu, parti baş- kan ve velallerine anlattılar. Kadınla- nn, eski sistemden doğan mağduri- yetlerini gidermek iddiasıyla çıkanl- mak istendiği halde. sadece henüz mağdur olmamış olanlan ilgilendır- diğını, bu nedenle 17 milyonu aşkın ka- duun ciddi biçimde mağdur olacağı- nı ve Medeni Yasa'nın uygulanması- nı 30-40 yıl erteleyeceğini anlattılar. Saadet Partisi dışında görüştükleri- nin tümü, eleştirilerin ve uyanlann hakh olduğunu ve buna Meclis için- de acilen bir çözüm bulunması gerek- tiğini söyledi. Yasanın evlüiklerin baş- langıç tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi için önerge vereceklerinı ya da \ erilecek önergeleri destekleyecekle- rini belirttiler. Kadınlarbu işin takipçisi. Önümüz- dekı günlerde göreceğiz: Bakalım Mec- hs'tekiler verdikleri sözü tutacaklar mı. tutmayacaklar mı? Değişiklikler Dilı anlaşılır hale getırilen, 1030 maddelik Medeni Yasa Tasansı'nda- kı kimi değişiklikler şöyle: • "Ailereisi''kavTamı yasadan çıka- nldı. Eşler, aile birliğini beraberce yö- netecekler... EvliHk birliğini birlikte temsıl edecekler... Oturacaklan evı bir- likte seçecekler... Böylece ailede ka- dm \e erkek, söz, yetki ve karar hak- lannı eşıt biçimde kullanacak. (Halen yürürlükte olan yasada bunlarreisın te- kehndeydi.) • Çocuklar üzerinde anne-baba ve- layet birlikte kullanır, velayet hakkı eşit- rir. (EsJdden anlaşmazlık halınde ba- banın reyi geçerliydi.) • Eşlerden biri, meslek ve iş seçi- mınde dığenrun iznini aunak zorun- da değildir. (Eskiden. kadın kocasın- dan izin almak zorundaydı.) • Evlilik yaşı kadın ve erkekte (aı- lenin izniyle) 17 yaşını doldurmuş ol- masıdu-. (Yürürlükte olanda kadnı 15, erkek 17'ydi.) • Evlat edınme yaşı 30 yaş olarak geriye çekılmiş, bekârlann ve çocuğu olanlann da evlat edinmelerine ola- nak sağlanıyor. • Kadın evlüik öncesi soyadmı da kullanabüir. • Kocanın, "kadmveçocuJdann ba- kmundan sorunüu okluğu" ilkesi kal- dınlarak yerine w eşit mali sorumlu- luk" getırüıyor. Evin giderlerine katd- mada eşlerin mali güçleri, emek ve mal varlıklan esas almacak. • Eşler. mali sorumluluğu birlikte ta- şıyacak. Eşlerden her bin, kendi borç- lanndan dolayı üçüncü kişilere karşı bütün mal v arüğıyla sorumlu olacak- lar. • "Onur kmcı davTaraşlar" da bo- şanma nedenleri arasında yer alıyor. • Yoksunluk nafakasını yalnızca ka- dnı değü, erkek de isteyebüecek. Bo- şanma yüzünden yoksunluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır obnamak ko- şuluyla geçımı ıçin dığer taraftan ma- li gücü oranında süresiz olarak nafa- ka isteyebüecek. • Evlılik dışı doğan çocuklara da miras halda da dahil olmak üzere çe- şıtli haklar tanınıyor. Evet, maddeler bir yazıya sığacak gi- bi değil... Hep birlücte bu çoook uzun süren engelli koşunun nereye \araca- ğını, nasü sonuçlanacağını göreceğiz. Elbet iş Medeni Yasa'yla bitmiyor. Bundan sonra sıra, Ceza Yasası'nı de- ğıştirmek ve orada da kadınlara karşı ay- nmcı maddeleri vasadan a\ıklamada. Gıkri • Stra • Aloht • Snumi (021!) 293 89 T8 MINE fiRflSflNResim Serüvenl 1969 - 2001 RETROSPEKTİF 23 Ekim - 24 Kasım 2001 İMKB Sanat Galeriıi Istınye Tel: 0212.298 25 10-11 Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin yeni internet adresi inadina.com HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2000 480 2001 591 Davacı Mustafa Akpınar vekılı A\. Selım Pmar tarafından davalı Müzeyyen Akpi- nar aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabuiüne. Hatay lı Antak>a ılçesı. Alatürk Mah. cılt no. 0119 k. sıra no. 0039 BSN. 0001'de nüfusa kayıtlı, Habib ve Mer>em"den olma. 1932 d.lu, Mustafa Akpınar ile aynı yerde BSN. 0045'te nüfusa kayıtlı. Ibrahım ve Ganıme'den olma. 18.04.1971 d.lu Müzeyyen Akpınar'ın şıddetlı geçımsızlik nedenıyle boşanmalanna dair mahkememızden venlen 03.10.2001 gün ve 2000 480-2001 591 sayılı ılamın. ad- resi tespıt edilemeyen davalı Müzeyyen Akpinar'a ilanen teblığine. ilanın yayın tarihı- nedn ıtibaren 15 gün sonra davalı Müzeyyen Akpınar'a teblıg edılmiş sayılacagı T.K.'nun 28, 29. 30 ve 31. maddelen uyannca ilanen teblıg olunur. 25.10.2001 Bâsın: 63978 OF KADASTRO MAHKEMESİ'NDEIV 1994 16 1999-6 Davacılar Nesıme Özmert ve arkadaşlan tarafından davalılar Hanıfe Bırdal ve arka- daşlan alevhıne açılan Of Çamlı köyü Roşı mevkıinde bulunan 10-12 ve 24 parsel sa- yılı taşınmazın kadastro tespıtıne ıtıraz davasının yargılaması sonunda 10 parsel sayılı taşınmazın tespit gibı davalı Şevkı Birdal mıras şirketıne. 12 parsel sayılı taşınmazın 938 hissesının Şevkı Bırdal Mıras Şırketı adına 427 hıssesının Dursun kızı Gülızar Bırdal ve 427 hıssesının Mahmut kızı Makbule Bayraktar adına. 24 parsel sayılı taşın- mazın ıse Emıne Aydın adına tapuya tescilıne ve davacılann davasının subut bulmadı- ğı nedenle reddine karar venlmiştır. Davalılar Fatma Akyıldız. Remzıye Küçük ve Nazıme Özmert'e karar teblıg edile- medigı gıbi adreslerı de sapıanamadığından ilanen teblıg yoluna gıdılmıştır. Işbu ilanın gazetede ılan tarihinden ıtibaren yasal süresı içensınde adı geçen davalı- lann yasal yola başvurmadıklan takdirde karann kesinleşeceği ilan olunur. Basın 63451 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Perşembenin Gelişi... Bugünlere ulaşacağımız, ekonomimizın en yet- kilisinin, doların 1 milyon 700 binlere tırmandığı günlerde bir meslektaşımızın sorusuna verdiği ya- nıttan bellıydı: "Çıktığı gıbi iner" "Madem kendi kendine çıkıp iniyor, öyleyse eko- nomi yönetimine ne gerek var?" sorusu aklıma ta- kılmış, ama üzerinde durmamıştım. Ekim ayı Türkiye enflasyon ortalaması sayılan, he- pımizin boşuna eziyet çektiğıni gösteriyor. Çünku yürürlüğe konulan ekonomı programı, ön- celikle enflasyonu duşürmeyı hedefliyordu. Ulusla- rarası Para Fonu'na verilen niyet mektuplan da bu amaçtan yola çıkarak bir dızi önlem içeriyordu. Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) açıklaması- na göre 25 milyon insanımız günde 1.5 dolarla ge- çıniyor. Hesaplamanın yapıldığı günlerde 600 kü- sur bin lira olan dolar parıtesıne göre yaklaşık 1 mil- yon lıra. Bugünkü pariteye oranlarsak geçinmek için harcanan para 2.5 milyon lıra oluyor. Ama fiilen olmadığı da gerçek hayat hikâyelerınden anlaşılı- yor. O günlerden bu yana yıllık enflasyon. ekim ayı- nınyüzde6.1'ınideekleyınceyüzde66.5'eyuksel- miş. Bunca işsız ve açlık kapsamında yaşadığı bilinen insanlanmız, bu acımasızlığa nasıl göğüs geriyoran- lamak zor. Kentlerde yaşayanlardan bir bolümu köylerinden gönderilen fasulye. nohut. mercımek gibi kuru gı- dalar olmasa ne yapacaklar? Bir gazete. garajlarda otobüslerden inen yolcu- ların bagajları arasındakı erzak çuvallarını fotoğraf- lan ile yayınlayıp, söylenti ya da tahmın olarak or- taya atılan yenı geçınme yontemıni kanıtlayıverdi. Ekonomi yorumcuları, açıklanan oranların alışve- rişte yaşanan durgunluğu da belgelediğıni belırtı- yorlar. Çünkü Toptan Eşya Fiyatları Endeksi (TEFE) ile Tüketici Fiyatlan Endeksi (TÜFE) arasındaki yıl- lık farkın yüzde 17'ye yükselmesinın gerekçesı baş- ka türlü açıklanamıyor. Toptan eşya fiyatlarının sü- rekli artmasına karşın bunun perakende satışlara yak- laşık oranlarda yansımaması, tıcarette işlerın kesat gittiğinin de gostergesı. Televizyon ekranlarına da getırıldı. Bir pazar ye- rindeki elma satıcısı, kendisine uzatılan mıkrofona şöyle demiştı: "Eskiden günde dört sandık satardım. Şimdi bir sandığı bile zor bitiriyorum." Gidiş iyı değil. Yakında ülkemizde de, Ikinci Dün- ya Savaşı sırasında Almanya ıçin anlatılan anekdot benzeri konuşmalara tanık olursak şaşmayalım. - Dolmuşla gitmek mı, otobüsle gitmek mi daha ucuzdur? - Bılmem. - Dolmuşla gitmek daha ucuzdur. Çünku oto- büste parayı peşin verirsın. Dolmuşta gideceğin yere geldığinde odeyeceğın ıçin paranın değeri düşmüş olur. • • • 20 milyonluk banknot, anlaşılıyor ki kafalan ka- rıştırdı. Yapılan degerlendirmelerde "en çok sıfıriı pa- ra "tanımlamasının kullanılmasını başka türlü nite- lendirmek olası değil. Çünkü 10 milyonda da yedi sıfır vardı 20 milyon lirada da. Sankı sıfırlar artmış gibi algılamanın diğer ülkelerle yapılan kâğıt para kıyaslamasının şaşkınlığından olduğunu sanıyo- rum. Çunkü benzer bir yanlışlığı da ben yapmışım (3 Kasım 2001). 1980'lerde çıkarılan en büyük kâğıt para olan 5 bin liralık banknotu 1 milyonluk kâğıt para gibi ya- zıvermişım. Gerçi o günlerin (2.11.1981) 5 bin lırası yaklaşık 38 dolar ediyordu, yani bugünün 20 milyon lırasın- dan (12.5 dolar) daha kıymetliydi ama, yanlışı kur- tarmıyordu. oerinc@cumhuriyetcom.tr. Cumhurryet ^ kitap kulübü | İMZA GUNU THKSİM SERGİ SALONU'NDA 5 Kasım Pazartesi (Bugün) BÜLENT ORTAÇGİL Ö 14.00-16.00 istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu Yanı) TAKSİM Tel.: 252 38 81 - 82 Cumhuriyen kitap kulübü İMZA GUNU TÜVAP 20. İSHNBUI NİTAP FUOH'NDD Kasım Pazartesi (Bugünj UürtYEJIUW JUÜRUM7ÜMER rB*UNWMÇ Q 16.00-17.30 ( 3 '6.00-77.30 ^ 3 15.00-19.30 A Katı 6. Sokak (Alt kat) Tüyap Sergi Salonu Tepebaşı / Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle