14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 2001 PAZAFITESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MHP'li Klöse: Adaba da edebe de aykın. DSP'li İçli: Oyunun bir parçası Ortaklardan rapora tepki.\.\K\RA(Cumhuriy'rtBün»su)-Dev- let bakanlıklan sayısınıa azaltılması, hü- kümette yapılacak yapısal değışüdikle yenıden güvenoyuna gicfilmesı gibı öne- rilerle. -Başbakan Bülent Ecevit'in ka- rhmvanm tükendiği'' yonımlanna yer ve- nlen ANAP raporlan, lcoalisyon ortak- lannın tepkisine yol açtı. MHP Genel Başkanı \ e Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeti. "Bu, koalisyon adabma uymu- yw"derken, DSP'li Taytfiın İçfi de bunun programlanmış oyunun bir parçası oldu- ğunu söyiedi. ANAPraporlan,koali syonun MHP ve DSP kanadının şimşeklerini çekti. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli, partısınin Kızıloahamam Patal- ya Oteh'nde Merkez Vönetim Kurulu üyeleriyle yaptığı toplajıtıda, raporları değerlendirdı. Bahçeli, ANAP'ın üslu- • ANAP'ın hazırladığı raporlar koalisyon ortaklan arasında gerilime neden oldu. MHP lideri Devlet Bahçeli rapor için 'Bu koalisyon adabına uymuyor. Ancak biz aym üslup ile cevap veremeyiz' dedi. bunun kendilerine uymadığını belirterek "Bu. koalisyon adabına uymuyor. Ancak biz aynı üslup ile cevap veremeyiz" dedi. Yahnici: Abesle iştigal MHP Genel Başkan Yarduncısı Şevket Büleot Yahnici, ANAP'ın tavrını haklı bulmadıJdarıru belırterek "Bütün bu ko- nulann değerlendirüeceği tek yer hükü- raettir. h'deıierin ortak tavırlandır. Nite- kim yapılan da budur. Bir sivasi partinin 'Bizim tedbir paketimiz' dfye, açıkladı- ğı tedbirlerle basuı tarafmdan hüküme- te ait tedbüier olarak dile getirilen paket arasında benzeriUdersözkonusudur" di- ye konuştu. Yahnici, bir gazetecinin "AlNAPtangüvenovlamasma gidflsin öne- risi gekti" sözleri üzerine şıınlan söyie- di: "Hükümetin içindeki bir siyasi parti, böyie bir söz söytüyorsa bu söz abesle iş- tigakfir." MHP Grup Başkanvekilı Ismail Köse de, ANAP'uı rapor dıye sunduğu belge- sinin 57. hükümetin programında yeral- dığını söyleyerek "KoaBsyon adabı ve edebi, bunlan ne söylemeye ne de hazır- lamaya müsait değfl. ANAP'ın amUenü alünda yayımlanan bir belgeyse bu. ada- bada edebede aykındır" eleştirisini yap- tı. DSP Genel Başkan Yarduncısı Tayfun İçli ise geçen hafta Başbakan Ecevit ta- rafindan grupta yapılan "Hükümet üze- rindeoynananoyunlarvar" açıklaması- m anımsattı. içli ANAP raporunu da "sahnefenmek istenen planb oyunun bir parçası" olarak değerlendirdi. ANAP raporian "Acil Tedbirler Paketi" ve "Siyasi Ön- lemler Paketi* olmak üzere iki ayn ra- por hazırlayan ANAP; devlette yeniden yapılanma isterken koalisyonun diğer ortaklanna da büyük eleştiriler yöneltti. ANAP Genel Başkanvekili Erkan Mum- cu tarafindanhazu"lanan Sıyasi Önlem- Ier Paketi nde ıse DSP ve MHP, "ideolo- jileri bakınundan zamanın çok gerisine düşnıüş.siyasianlayış vetarzlansoğuksa- vaş çefişküerİDe dayah" partiler olarak nitelendırildi. Aydın'ın istitası oylanıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Danışma Kurulu'nun bugün toplanarak haftarun çalışma programını belirlemesi bekleniyor. TBMM'de SP'nın hükümet hakkında verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler yaruı yapılacak. Eski Bayındu"lık ve Iskân Bakanı Koray Ayduı'uı milletvekilliğinden istifasuun da yann oylanıp reddedihnesi bekleniyor. Djyanet tşleri bütçesine eteftirî • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şube Başkanı Kamber Çakır, Dıyanet Işleri Başkanlığı için 553 trilyon lira bütçe öngörülmesini eleştirdi. Diyanet Işleri Başkanlığı 'nın varlığının, devletin laik olduğu iddiasını ortadan kaldırdığuu kaydeden Çakır, "Özellikle toplumun sadece tek bir kesimine, 'sünni' kesımine hizmet edecek çalışmalar içinde obnası, devletimizin Alevileri görmek istemediğinin göstergesidir" dedi. Işkenceden hıiküm giyenlep • ANKARA (AA)- Içişleri Bakanı Rüşrü Kazım Yücelen, SP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun "işkence olaylan" konusundaki soru önergesini yanıtladı. Yücelen, TCK'yı ihlal ederek "işkence yaptığı" iddiasıyla haklarında işlem yapılan emniyet ve jandarma personelinden 32 kişinin hüküm giydiğini açıkladı. DYP Genel Sekreferi Erek düzentediğj basın topianüsmda, sonbiryılda 10 bin fabrikanın kapandığmı söyledi. Fo'toğraf: (AA) DYP'li Erek: Mutfak enflasyonu yüzde 100'ü aştı Türkiye'de çarklar durdu Istanbul Haber Servisi - DYP Genel Sekreteri AB Şcvld Erek, mutfaktaki enflasyonun yüzde 100'ü aştığuıı öne sürerek "Türidye'deki bütün çarklar durmuştur. ÇÖzüm, demokrasinin çarklaruıı isletmektir" dedi. DYP Istanbul U Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısuıda konuşan Erek, ülkede son bir yılda 3 bin fabrikanın kapandığını, organize sanayi sitelerinin iflas noktasına geldiğini ve Çerkezköy'ün Bulgaristan'a taşuıdığını belirtti. Esnafin kepenk kapattığını, çiftçinin ise üretim yapamaz hale geldiğini iddia eden Erek, " Hükümetin 2002 ydmda öngördüğü yüzde 31'Uk enflasyon gerçekleşemez. Enflasyon yüzde 70-80'den aşağı inmez. Türkrye'nin şabdaman nkanmışür. Kan, kalbe ve beyne gHnûyor" dedi. Ulkenin önünün açılması için yapamayanlann gidip yapanlann gelmesi gerektiğini savunan Erek şöyle konuştu: "Türidye Cumhurrveti sizlerte kâim değil. Ver emaneti TBMM'ye, otursun seçim kanunlanm vapsın, acil ekonomik tedbirieri alsn. Türkiye nefes aknktan sonra seçime gidüsin. Saym Ecevit, Türidye'yi dötıülmez noktaya götürmeyiniz. 'Yalnız ben yaparım" saptanüsuıdan kurtulun. El eklen üstiindür." Erek, çözümün ise demokrasi, TBMM ve "halka gftmekle" gerçekleşebileceğini söyiedi. Burhan Felek törenle atııldı İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemi- yeri (TGC) eski başkanlann- dan Burhan Felek, ölümünün 19. yıldönümünde mezan ba- şında anıldı. TGC Başkanı Orhan Erinç, TGCnin ku- rumsallaşması çalışmalarıru başlatan ve sürdüren Felek'in sadece gazeteciliğe değil, ay- nı zamanda Türkiye sporuna da önemli hizmetlerde bu- lunduğunu ifade etti. Burhan Felek. dün Karacaahmet'te- ki mezan başında anıldı. TGC tarafindan düzenlenen anma töreninde konuşan TGC Baş- kanı Orhan Erinç, Burhan Fe- lek'in olimpiyat ruhunun ge- lişmesine katkılannı anlata- rak Felek'in basın özgürlü- ğünde herhangi bir sınırla- ma yapılmaması için çok ça- ba harcadığını vurguladı. Felek'in Türkçeyi kullan- ma şekline hayTan olduğunu belirten Erinç, "Son dönem- de yoğun biçimde basın çab- şanlarmm işlerineson verilmiş olması. basuı mesleğini ve Türkiye'nin sosyal yapısını zedeleyen bir durumdur. Ay- nca, gazetecüerin haber kay- naklaruun saldunlanna uğ- ramaian da bu soruniarm ba- şmdagelyor'' dedi. Eski TGC Başkanı Nail GüreK ve ce- mıyet üyelerinin de katıldığı törende. Üsküdar Burhan Fe- lek Lisesi öğrencileri, Fe- lek'in mezarına kırmızı karanfiller bıraktılar. BahçelVden erken seçim uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yarduncısı Devlet Bahçeli, seçimin 2(XM yüında yapılması gerektiğini an- cak politıkanın kaygan bu- zemin ol- duğunu söyiedi. Bahçeli mıllerve- kıllerıne. "Zamanmnegetireceğibel- B olmaz. Seçime de hükümetdeğişik- Gğinede her şeye hazıriıkhohın" uya- nsuıda bulundu. MHP'nin millenekilleri,Başkan- lık Divanı ve Merkez Yönetun Ku- rulu üyelennin katıldığı Kızılcaha- mam kampı dün sona erdi. Bahçeli, kampın son gününde millervekille- nyle bir toplanrı yaptı. Siyasi geliş- melen değerlendiren Bahçeli, seçi- min 2004 yılında yapılması gerek- tiğini söyiedi. Bahçeli, "Ancakpo- litika kaygan bir zemindir. Bu ne- denle zamanın ne getireceği belli ol- maz. Her şeye hazu-bkh olun. Seçime dehükümet değişikliginedehazniık- h olun. MHP her tüıiü şartta hazır- dn-"dedı. Millervekillerin partili bakanlarla görüşememelerinden yakınmalan üzenne, Bahçeli "Aranjzda diyalo- ğu sağlayin. iletişimi güçlendirin, ba- kanlanmızm çahşmalan çok yoğun. Karşüıkh anlayış içinde olun" dedi. Toplantının ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ile grup başkanvekilleri ts- mail Köse ve Mehmet Şandır ortak basın toplantısı düzenlediler. Yah- nici, Kıbns konusunda Türkiye'nin risk aimaya hazu- olduğunu beluie- rek "Türkiye'nin risk alması ne de- mektir? Bu nereye kadar varacak bir süreçtir? Hükümetimiz ve Dışiş- leri Bakanhgı'nuz herhalde bu konu- lar üzerinde sağhklı, Türkiye'nin riskkrini uluslararası camiada azal- tan ve özellikle de elde edeceği neti- ceyi maksimize edecek çahşmalan yüriitnıektedir. En ufak şekilde Tür- kiye ile kryas kabul edüemeyecek öl- çüde siyasi kriter yoksunu olan Gü- neyKıbns'm,Türkiye'nin önceügin- de hiçbir problem yokmuşçasına. AB'yekuçâk açılarak ahmyorolraa- sını hayretle izfiyoruz" dedi. Yahnici, Güney Kıbns'ın ulusla- rarası terör örgütlerinin cirit attığı, korunduğu, kara para aklama dedı- kodulanrun ayyuka çıktığı, silah ve uyuşturucu trafiğinde bir kilometre taşı noktasuıda bulunan bir yer du- rumunda olduğunu belirtti. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(5 doruk.net.tr Dünkü Tırmık şöyle noktalan- dı: Türkiye'de çağ atlama ma- salı bitti. Medyada mutluluk zinciri koptu. Doğru. Çağ atlama masalının bittiği- ni görmemek için galiba artık körolmak gerek. Borç aJıp bir Ba- tı Avrupa ülkesi gıbi tüketrneye yönelen, borcun vadesi gelince yeniden borç alıp, borcunun üs- tüne borçlar yığıp; cep telefonu- na. ıthal otomobil bolluğuna, te- levole dünyasına bakıp çağ at- ladım sanan Türkiye dibe vurdu. Bu doğru. inkâr etmeye yel- tenen bile kalmadı ortalıkta. Eko- vole ekonomistlerinın bile sesı kı- sıkjı ya da çıkardıkları sese ku- lak veren kalmadı. Geçelim. Geçelım vegelelim medyaya. Medyada "mutluluk zinciri" koptu mu? Görünüşe göre hayır. Yine şu îıkara ulkede, en zen- gin Batı Avrupa ülkesinin, refah toDİumlarının bile taşıyamaya- cağı kadar TV kanalı her sabah keoenginı açıyor ve ertesi sa- baha kadar Allah ne verdiyse ekranına taşıyor. Masalın Sonu (2) Yine siyaset maskaralan "ateş hatlannda"birbırtyie kapışıp hal- kımızı oyalıyor, eğlendiriyor. Yine "maraba televole" mu- habbeti ile "futbolcu bacağı- manken kıçı "ndan ibaret kültür programları ekranlarda birbiriy- le yanşıyor. Haber bültenlerinde yine Tür- kiye ve dünya gündeminin "bu günü" diye mahkeme koridorla- nnda sille yumruk birbirine giren- lerin, yerterde debelenen kadın- cağızlann ya da kansını kesen he- riflenn, kocasını hacamat eden kadınlann öyküleri "haber"diye sunuluyor. Kapanan TV kanalı yok. Plazalar hâlâ dimdık ayakta ve plazalara doluşmuş "köşe yazan" medya prensleri ince ağır ahkâm kesiyor; "haberci" de- nen medya paryaları harıl harıl gunlük gazetelerı çıkanyor. Kapanan gazete de yok. Ama yine de medyada "mut- luluk zinciri" koptu. Kendi kendıni "Türkiye'ninen 1yi gazetesi" ilan eden anlı şan- tı gazetelerin çalışanları aylardır, çok milyarlık maaşlan olanlarda dahil, ayda 300 milyona talim ediyor ve bunu alabildikleri için neredeyse şükrediyor. Henüz maaşlarını alabilen medya emekçileri ise yurekleri- ne sinişmiş "ne zaman kapının önüne konacağım" sorusu ile işe geliyor ve paydos edince "Bugün de kovulmadım" diye neredeyse şükrediyor. Bakmayın siz resmi rakamla- ra. En az altı bin gazeteci işsız. Hemen hiçbirinin, bir başka med- ya kurumunda iş bulma umudu da yok. Gazetelerin. TV kanal- larının, radyoların kapısında, bi- rini işten çıkarsalarda onun üc- retinin yansına beni işe alsaJar di- ye yürekler yakan bir umutla bek- leşen gencecik gazetecıier kuy- ruklar oluşturuyor. En büyük, en yıkılmaz bilınen medya kurumları hergünonlar- ca kişiyı kapının önüne koyuyor ve ertesi günü yine onlarca kişi- nin kapının önüne konacağım herkes biliyor. Sevinenler sade- ce o günü de işsiz kalmadan ge- çirdığı için mutlu. Medyada mutluluk zinciri kop- tu. Çağ atladığı sanılan Türki- ye'de hastalıklı birşişkinlikle ka- barmış medya kadroları sapır sapır dökülüyor. Artmayan oku- yucu sayısı, gazeteleri temelle- rinden silkeliyor. Artmak ne söz, kriz koşullannda iyiden iyiye da- ralan reklam pastası. medyayı, en buyük holdinglerın. banka- lann taşıyamayacağı mali kam- burlara dönüştürdü. Medyadakı yapay şişmeye ka- nıp birbiri ardına, pıtrak gibı açı- lan "ıletışim fakülteleri" akar bant hızıyla ve fakat mesleğe başla- yamadan işsiz kalmış ve işsız kalacak gazeteciler yetiştiriyor. Medyada mutluluk zinciri kop- tu. ••• İki gün üst üste medyanın bu- günkü durumunu sergilemeye çabalayan bu Tırmıklar niye ya- zıldı? Bir fabrıka kapanıp işçıler ka- pının önüne konduğunda, bir kuruluştan toplu işçi çıkanldı- ğında, gazetelerin avlularına umutsuz, öfkeli, seslenni duyur- mak, çığlıklannı başkaJanna ulaş- tırmak isteyen işçi yığınlan do- luşur. Peki binlerce gazeteci, sen- dikasızlaştınlmış, örgütsüzleşti- rilmiş binlerce ve binlerce ve ço- ğu genç medya emekçisi hangı avlulan doldursun? İki gündür medyadaki insafsız emekçi kıyımını irdelemeye ça- balayan Tırmıklar işte bu yüz- den yazıldı. Terzi söküğünü dikemezmiş. Mum dibine ışık vermezmiş. Plazalann kapısına konmuş binlerce ve binlerce gazeteci bu- güne dek haksızlığa uğramış, kı- yılmış, işsiz bırakılmış emekçile- rin haberierini iki satır da olsa, tek sütun da olsa duyurmayı ödev bilmişti. Şimdi kendileri çığlık çığlığa. Plazalar medyasında mutlu- luk zinciri koptu. Bedelini gen- cecik haberciler, medya emek- çileri ödüyor. Bu yazı da hiçbir öneri ürete- meden, hiçbir umut ışığı yaka- madan bitiyor. Merkez sağ fıkraları Ersin Taranoğhı. Merkez sağdaki hareketlilik sürerken taraflar gerek kendileri, gerekse rakipleriyle ilgili fıkra gibi öyküler anlatmaya başladı. Bunlardan ıkisıni köşemize aldık... ANAP Sakarya Mılletvekili Ersin Taranoğlu, Ankara dışındayken kendısini seçim bölgesinden bir ilçe başkanı arar. Taranoğlu, telefon görüşmesine uygun olmadığını belirterek ilçe başkanına, "Sen telefonunu sekretere bırak, ben seni sonra arayacağım" der. Taranoğlu, Ankara'ya dönünce fazla vakıt kaybetmeden ilçe başkanını aramaya başlar. Birkaç denemesinde ilçe başkanının telefonuna kendi sekreteri çıkınca dayanamaz ve sorar: "Kızım bizim ilçe başkanının telefonuna niye sen çıkıyorsun?" Sekreter yanıtlar: "Efendim bugün buraya bir bey geldi. 'Ersin Başkan beni arayacak telefonu size bırakmamı istedi' dedi ve telefonu bana bıraktı." Bir de Karadenizlilerin günahını alırlar... ••• Eski ANAP'h yeni DYP'li EyüpAşık, seçim döneminde Trabzon'da bir kahveye gırer ve konuşmaya başlar. Konuşmanın sonunda "Ankara'dan geçerken beni aramazsanız kırılınm" der. Gel zaman g'ıt zaman, bir gün saat 03.00'te Aşık'ın cep telefonu çalar. Kahvedeki konuşmayı dinleyen bir kamyoncu yurttaş telefondadır: "Eyüp Abi, ben kamyoncu Hasan. Ankara'dan geçerken beni arayın demiştin ya, ben şimdi Ankara'dan Istanbul'a gidiyorum, duyarsa ayıp olmasın diye seni bir arayayım dedim." Uyku rehavetindeki Aşık hemen yanıtlar: "Oooo çok memnun oldum Hasan. Ama şimdi sen Fahrettin'/ (Kurt) de ara, benden duyarsa ona da ayıp olmasın." Kutan'ın 'tutarlı!' muhalefeti Köşemizde geçen hafta DYP liden Tansu Çiller'in "tutarlı!" muhalefetini sergilemiştik. Bu hafta da SP Gene( Başkanı Recai Kutan'ın son iki haftadaki grup konuşmalannda sergilediği "tutarlı!" yaklaşımı aktarryoruz. İşte, Kutan'ın bir hafta arayla yaptığı iki konuşma: "Meclis bu işi çözsün. Konunun referanduma gitmeden çözülmesi için elimizden geleni yapacağız. Söz konusu düzenleme tek madde olarak gelirse destekleriz." (23Ekim2001) "Hayır, bizi kanştırmasınlar. Kendileri açtılar bu sorunu, kendileri temizlesinler. Anayasanın siyasi yasaklaria ilgili 69. maddesinin değiştirilmesi ve uluslararası sözleşmelerie ilgili 90. maddenin de yeniden ele alınmasını istiyoruz. Aksi takdirde referandum olsun, referandum seçim sandığını da o/ef/r/r."(30Ekim2001) 'Saltanat bitti, eve dönün' çağrısı... Medenı Yasa değişikliği gorüşmeleri sırasında özellikle mal rejımi ve "aile reisliği" konusunda ciddi bir "direniş" ortaya çıktı. Muhalefet partilennin yanı sıra MHP'den de "aykın" sesler yükselirken AKP'li Ramazan Toprak, yeni düzenlemeye göre ev reisliğini kadınla erkegin paylaşması konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: "Ulkenin içine düştüğü zor durumlar nedeniyle evden kaçan erkek sayısında patlama oldu. Evine ekmek, aş götüremeyen bu aile reisleri çareyi evden kaçmakta buluyordu. Yeni düzenleme, erkeğin olmayan bu Ramazan Toprak. reisliğine, saltanatına son verdi. Şimdi burada evden kaçan aile reislerine sesleniyorum: Evinize dönün. Saltanat sona ermiştir, bundan sonra yükün yüzde 50'si de karınızın üzerindedir." Toprak, tasarının "dıli"ne de değınmeden kürsüden ınmedi: "Istifayerine 'çıkma' deniyor. Yani, Saym Ecevit başbakanlıktan çıkma yaptı, denecek. Tabii istifa korkulu düş haline geldiği için, istifa fobısi oluştuğu için bu kelime değiştirilmek isteniyor. Ama korkunun ecele faydası yok. Saym Ecevit, bir çıkma yapsın da millet bayram etsin." Önce 'gaf, sonra 'açıklama' Içişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, "gaflanyla" ünlendi. Yücejen ilk olarak Üzeyir Garih cinayetini 13 yaşında bir tinerci çocuğun işlediğini açıklayarak ortalığı kanştırdı. Ardından, Usame bin Ladinin kardeşinin Istanbul'da yakalandığını açıkladı. Kısa süre sonra yakalanan kişinin sadece soyadının benzediği ve Kıbns'ta öğrenci olduğu yönünde düzeltme yapılmak zorunda kalındı. Yücelen son olarak Meclis kulisinde yaptığı açıklamayla ortahğı kanştırdı. Partisinin grup toplantısı öncesinde gazetecüerin sorusu üzerine Istanbul'da iki sivil polisin yaşamını yitirdiği olayla ilgili şu açıklamayı yaptı: Rüştü Kazım Yücelen. "Isimler belli, eşkâlleri belli." Açıklamanın ajanslardan geçmesinin ardından Yücelen, "Ben saldınyı gerçekleştirenler belli demedim, bazı isimler var dedim" diye düzeltme yaptı. ANAP'ın geçen hafta yapılan grup toplantısı için Meclis'e gelen Yücelen'in çevresini hemen gazeteciler sardı. Yücelen ve çevresindeki gazetecileri izleyen bir milletvekili, "Rüştü Bey yine gazetecilerie sohbete başladı.." dedi. Bir başka milletvekili ise farklı bir yorum yaptı: "Yok yok, sohbet değil. Grup toplantısından sonra yalanlamak üzere açıklama yapıyordur." Tiirey Köse, Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu, Sertaç £ş [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle