26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2S KASIM 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturta cumhuriyet.com.tr 13 HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAÇ *Sesinin solgungöEy şaır: hükmü kalmadı zamanın. Yok ki yü- ziinden öte bir sır. Bize kalan sözlerinin anla- ma. Bir de yangınlara gidip gelen suretindeki kaygılı bakış. Bır simyacı gibi düştün yola. Kalbiru gezgin kıldın, acınuı bannaklarından gesçerken 'sesinin solgun göğûnde' anlattın bi- ze hayatı ve ötesini. Ey şair: şimdi, dilinin yurduna, sözlerinin anJarruna dönüyorum. 'Gördûkkrim bir rüya olsakeşke". diyorum içimden. Bir serap... Kal- kıp Bingöl'e, Karaman'a gelmek isterdim. Yi- tik yol dervişlen gibi gıtmiştin, gezginiydin acının. Nereye gitsen kurtulamadığındı. Ah, o ne sızıydı. ne keder. Yalımlanan söz- lerın yalınkılıç girerdi bahçemıze. Tarumar ederdı bızleri. Kı. yangın yerinde can heven- ginden gül süzerdik. Küçük Tragedyalar'la çı- kıp gelmıştin. Ah şair; üşüyen yalnız bederu- miz miydi? Bütün ülke kar altındaydı o zaman. Zamanlann bâhrinde ummanlara dalmıştık, ül- kemiz ışığı özlüyordu. Acı, taflan renginde bir bahar özkmi gibi gelip gelip yoklardı bizi. Sdzlerin sağaltıcıydı gene de. Çözülen bir ha- yatın izındeydi şiinn. Yol şarkılan getirirdi bı- ze. acı tufanlan... Zamanın alınlığında ışıyan sözlerinin çoğalan sesiyle bakardık hayata. Se- ninle iki kişiydik. 'Hep benim sesime gfcdeııir- di*, dedıklerini anlatırdın. KüçükTragedyalar'm ızbesi oldu acı... 'Aa, yalnızca acı var yüreklerde', dedin. Deyilenip durdun. Bütün kapılar kapanmış. bütün yollar tutulmuştu. 'Kar var yaşadığunız güıüerde./ l mutsuzluk çevremizi kuşattı,/Kıtlık, kıran gündemde/Vıne de ele güne karşıVözenle sak- hyorum yüreğimde/Sana duyduğum aşla/Dört yaıum kar içinde.' Yazılan bir mektubun epig- rafıydı sözlerin. Duymuştum, Bingöl çobanlan kadar özgür hissettiğini kendini. Yalnızlık derdin değil. ba- kışımının bir yansımasıydı sende: 'Akansuda- dır yalnızhk/adak ağacında;/Sallanan renkU çaputlanylaJHer biri bir başka dert simge- sL/Sessiz yaürdadır yalnızhk/Devrik bir mezar taşında.' Yürektekini anlattın. Senin o içlemleyici söz düzenin yıten bir ömrün, burkulan bir hayatın ağıtsı sesiydı bıze. Şimdı o günlere dönüyorum; çelimsiz hali- nin gözümdeki şaşkınlığını bin kat arrtıran söz- lerinin gücüne, ıçı gülen gözlerinin bilgece ba- kışına.. Aşka ve hayata dair her şeyi umurla- EY ŞAİR- Bizi melül bırakıp girtin ey şair. Şimdi acının bannağuıda gül devşiren ellerim- le dokunuyorum sözJerine. Parmak uçlanm yanıyor. Kalbim iişiiyor, tıpkı cehennem gibL Sözlerin ise seni bir kez daha anlatrvor bize: "Acıva tezhibim/Hüzne redif.' ÖKUMA ÖNERİLERİ * Metin Alüok: Bir Acıya Kiracı/Bütün Şiirleri. 2000, Yapı Kredi Yay.; Şiirin tlk Atlası, 1992, Promete Yay. * Gûlten Akın, Şiir Üzerine Notlar, 1996, Yapı Kredi Yay. * Füsun Akath, Zamanı Yaşatan Roman/Zamana Direnen Şiir, 1998, Boyut Yay. BELLEKKUTUSU "Metin Altıok, şiir toprağımızdan gelip geçmekte olan ozanlarm, ozanhğı kendine en çok yakıştıranlardan. Onun şiirleri, seziyorum ki canıyla ödenmiş." Gülten Akın "Sözü şiire getirecek olursak; bir söz sanatı olan şiir de dil içinde varolur, dil içinde biçimlenir. Evet şiir bir dildir. Ama giinlük dilden farklı yoğunlaştınlmış bir dildir." Metin Altıok "Şiirine kan sıçramış şairde benzerimi değil de kendimi görüyorum sanki. Hepimizin şiirine kan sıçradı çünkü. O kan, geçmişimiz ve geleceğimizdir." Ahmet Oktay yan şiirinin sılasına yolculuğa çıkıyorum bu dar zamanda. Gittığın, dönüşsüz bıraktığın acılannın söze ızdüşüren yurduna dönüyorum. Yıtmeyen bır ses, uslanmayan bir deyileniş, 'caıum başuna sıçradı', dedirten bir eda ile sırlı kapılanna doğ- ru yol alıyorum, sözlerinin. Ey şair, ne tuhaf değil mi; yıllar sonra, bir güz vakti, tam da yangınlara gitmeden bir ay önce yüz yüze gehniştik seninle. O acı günde dönüp okuyacağım şiirinin son dizeleriyle karşılamış- tık hayatı o gün: 'Omrüm, ömrüm/Ve yanan munı bher/Soğur cehennem bik!' 'Uslanmaz bir sevgiyi' konuşmuştuk senin- le. Küçük bir kâğıda yazıp vermiştin adresını. Ötede dillenmelere hiç'liğe bakar gibi bakmış- tın, gülüşün bir nağme gibi gelmışti: 'kanadan- ma boş yere ko üförsün yel seni' Bükümlü yollann şenliğıni anlattın bana. Dar anlardakı acının bannaklanna dönüşü, bir de yılkıya gidişını onun. Acının yüzüne doku- nan sözler ettın. Bir fişekti elime rutuşturdu- ğun kâğıt. 'Sonra aç, oku', diyordu bakışlann. Kavlini tuttum. Kitabının arasına yerleştırdim, yol ışareti bılircesıne. Şöyle bitiyordu sone'n: 'Güler yüzle karşt- lama beni sakuıı/Güzel sonuma bırakölümüm yakuı: Adı neredeydı yüzümün, zaman neredeydi... Ülkemin, bir yangın yerine dönmüş çocukluk yurdumun. yitirdiğimiz aşkın adı neredeydi? 'Kerem et akhndan çıkarma beni, agla göz ya- şuu sil melül melül, 1 diyordu bakışlann. Tam sö- ze başlamıştık, kavuşmanın tadına ermıştik ki; bizi yoksul, bizi melül bırakıp girtin ey şair. Şimdi acının bannağuıda gül devşiren ellerim- le dokunuyorum sözlerine. Parmak uçlanm ya- nıyor. Kalbim üşüyor, tıpkı cehennem gibi. Sözlerin ise seni bir kez daha anlatıyor bize; 'Acıya tezhibim/Hüzne redif.' Ey şair, şimdı toprağın hangi ılgınındasın. Yağmurun damlasında, çıçeğin renginde, taf- lanın acısında. rüzgânn sesinde... 'Ah gökyüzü olaydun da sana binlerce gözle bakaydım.' (Platon) '17. îstanbul FotoğrafGünleri' sergiler, dia gösterileri ve atölye çalışmalanyla sürüyor Siyah-beyazın büyiisü... Kültür Servisi - Sanatseverler Istanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Kulübü'nün (ÎFSAK) düzenlediği ve 30 Kasım'a dek sürecek olan '17. İstanbul Fotoğ- raf Günleri' kapsamında Cemil Ağacıkoğlu Atölyesi Fotoğraf Grubu"nun fotoğraflannı izleme olanagı bulacak. 10 Aralık'a dek. Beyoğlu Dün- ya Kitabevi Sergi Salonu'nda ser- gilenecek olan fotoğraflar, atölye katılımcılarının özellikle bu yıl konusu 'kent' olan fotoğraf gün- leri için yaptıklan bir yıllık çalış- manın ürünleri. Fotoğraf günleri kapsamında bu ay pek çok fotoğraf sergisi, dia gösterisi yer alıyor. Bu çalışmala- nn yanı sıra 'atölye' çahşmalan da ayrı bır boyuttan fotoğrafa yaklaşımı sağlıyor. Bunlardan ikisı, büyük fotoğraf ustaları, Isveç fotoğrafında bir ekol olarak kabul edilen Anders Petersen ıle Isveç'te yaşayan ve 'Tinerin Kokusu', 'Çingeneler' gibi fotoğraf sergileriyle tanınan HalilKoyutürk'ün rehberliğinde. 15'er kişiyle sınırlandınlarak ÎF- Gürdal Tezvar - Cemil Ağacıkoğhı Atöh/eâ SAK salonunda gerçekleştirilen atölye çahşmalan. ÜterişTezer'in atölye çalışma- sı da programda yer alan diğer bir etkinlik. Tezer, atölye çalışmala- nnın amacının, özellikle siyah - beyaz fotoğrafa gönül vermiş ki- şilere fotoğrafın inceliklerini öğ- retmek. yüreklendirerek üretim- lerini arttırmak olduğunu söylü- yor. Tezer'in son bir yıl ıçındekı çahşmalan 'Pörtreler' başlığı al- tında 28 Kasım Çarşamba günü- ne kadar Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde görülebilir. Sempozyum 3 gün sürecek Avrupa Birliği'ne kültürel yaklaşım Kültür Servisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın desteğiyle dört yıl önce kurulan 'Kültür Girişimi'nın 'Kültürel Açıdan Avrupa Birtiği'ne Yaklaşım' başlıklı sempozyum, yann The Marmara Oteli'nde başlıyor. Amacı, Avrupa Birliği'ne katılma konusu tartışılırken Türkiye ile birlik üyelerinin kültürel koşullannı karşılaştırarak Türkiye'nin durumunu saptamak ve AB ülkeleriyle aradaki kültürel dengesizlik ve eşitsizlikler üzerine dikkatleri çekerek öneriler getirmek olan sempozyum üç gün sürecek. Sezer'in de katüması bekkniyor Yann saat 10.00'da İKSV Yönetim KuruluBaşkanı ŞakirEczacıbaşının konuşmasıyla açılacak ilk oturumda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Kültür Bakanı Istemihan Talay, Avrupa Parlamentosu Kültür Komisyonu Başkanı Giuseppe Gargani'nin de katılması bekleniyor. Sempozyumdaki kimi oturum başlıklan ise şöyle; 'Avrupa Birtiği Üikelerinde ve Türkiye'de Kültür Göstergeleri', 'AB'de ve Bizde Tarihsel Kentlerin ve Doğa Varhklannın Korunması', 'tletişim, Internet, Sinema ve Kitap', Demokrasi Kültürü ve Srvil Toplum Kuruluşlan'. Genç kalemler Cumhuriyet'te... BİZ o, dağ başlannda bir yabani çiçek kadar yalnız ve karanlık ormanlann derinliklerinde bir tavşan yavrusu gibi ürkek yürek çarpıntılan avuçlarında yürür korkunun üstüne üstüne gülümseyerek. Ben, ay ışığında geceyle yürürüm etlerin ışığım avuçlarımda dertlerimi sevincimi bir de düşüncelerimi sevgilimle bölüşürüm. Sen, günlerdir susuz kalmış bir şark çiçegi unutulmuş bir köşede zayıf sessiz habersiz yaşarsın bilmem ne derece umutlu sevdanın bilekleri kelepçede. HALUK YOLSAL ÇÖL GÜLÜ Sen! Gelinciklerin saltnışı, Baharda... Göz alıcı; Sen, Rüzgânn ıslığı; Sarhoş eden, Acı acı!.. Bilir misin, . Ne kadar!.. Muhtacım bir sanlışa, Ah!.. Ne kadar! ...Gittiğin günden beri... Sen kokuyor rüzgârlar! Sen! Allı morlu bir rüzgâr... Bazen şeker pembesi; Sen! Solmayan tek güisün, Kurak çöllerimdeki!.. DUYGU GENÇ 'Ödüllü ÇocukKitaplan Yanşması' roman dalında gerçekleşecek Amaç nitelikli yapıtlar sunmak Kültür Servisi - îzmir'de Özgür Eğitim Yayınlan'nın Mevlüt Kaplan adına geleneksel olarak sürdürdüğü 'Ödüllü Çocuk Kitaplan Yanşması', 2002 yıh için 'Çocuk Romanı' dalında gerçekleştirilecek. Yazarlanmızı özendirmek, yapıtlannı değerlendirmek, yazınımızı zenginleştirmek, çocuklara ve gençlere daha nitelikli yapıtlar sunmak amacını taşıyan yanşma, amatör. profesyonel tüm yazarlanmıza açık. Konu seçiminin serbest olduğu yanşmada, anlatım ve içeriğin 8-12 yaş düzeyini kapsaması ve romanın 80 sayfadan az, 100 sayfadan çok olmaması gerekiyor. 'A4 boyutlu' kâğıda çıft aralıklı olarak daktilo ya da bilgısayarla yazılacak dosya, daha önce basılmamış, ödül almamış özgün romandan oluşacak. Katılma sürecinın 9 Eylül 2002 saat 17.00 olarak belirlendiği yanşmanın sonuçlan. Dünya Çocuk Kitaplan Haftası'nda 15 Kasım 2002'de açıklanacak. Yazarlann tanınmış olduklan adla ve beş adet dosyayla katılacağı yanşmada, yapıtlar geri verilmeyecek. Dosyalardan birine kısa özgeçmiş yazılarak, iki fotoğraf, açık adres ve telefon numarasının da eklenmesi gerekiyor. Seçici kurulun Taüp Apaydın, Tank Dursun K_, Saıni Karaören, M. Yaşar Bilen ve Mevlüt Kaplan'dan oluştuğu yanşmada, birinciye 200, ikinciye 100, üçüncüye 50 milyon lira ödül ile plaket verilecek. Ödül alan yapıtlar yazar adıyla basılacak, aynca, mansiyon plaketi alan bir dosya ile basılmaya değer görülen bir dosya da belirlenmiş olacak. Yazışma Adresi: Özgür Eğitim Yaymlan, 858 Sokak Paykoç HanNo: 9/B-C Konak/îzmir (0232 484 10 39-445 81 87) ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Bir Çagdaş SanaUar MüzesL. Son zamanlarda ansızın, Anadolu Üniversitesi'nin Yunus Emre Kampusu'nu hep bir tabloya benzet- miş olduğumu fark ettim. Öyle bir tablo ki, sessiz sedasız çalışan ressamlar süreklı olarak yeni renk- ler, figürler, biçimler katarlar ve izleyici, üstelik ara- dan biraz da zaman geçmişse, her yenı bakışında daha bir zenginleşmiş görünümlerle karşılaşır. Kampusta geçen 14 Kasım günü açılan Çağdaş Sanatlar Müzesi de bu yenı görünümlerden. Şimdi müze binası olarak restore edılıp hizmete sokulan, I. Ulusal Mimarlık Dönemi yapılarından olan eski Askerı Kışla veTalimgâh binasını, restorasyonun bi- timinden hemen sonra gezmiştim. Değerli mimar- larımızdan Ulviye Kızılkaya, bu eski yapıyı tüm ka- raktenyleyenıden canlandırma gibi, üstesinden ge- linmesı çok zor bir işi başarmıştı; başka deyişle ye- nilenen bina, bugune geçmışınin ancak yıllanmış- lıktan kaynaklanabilecek soyluluğunu da taşımıştı. Şimdi bu soyluluk. içinde barındırdığı ve Türk re- sim sanatının en seçkin örneklerinden oluşma ko- leksiyonla daha bir pekışmiş olarak zıyaretçilerini ko- nuk etmekte. 14 Kasım günü yapılan açılış, aslında -Anadolu Ünıversitesi'nde artık onyıllardır ahşılageldiği gibi- yi- ne bir düşün gerçekleşmesiydi. Bu üniversitede ge- çirdiğim yaklaşık on yıl boyunca, pek çok düşün ku- rulduğunatanık oldum. Ama düşlerin bbytesine çok gerçekleştirildiğıne, buranın dışında sanırım pek az tanıklık yapabildim. "Bu üniversite, bütünüyle bir düşün gerçekleştirilmesidir", demiştı bır zamanlar, ünıversıtenin o zamanki rektöru Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen. Elberte onemlı olan, bu tür düşlerin akışının kesılmemesı ve bugune kadar yapılanlardan anlaşıldığı kadanyla, bugünku Rektör Prof. Dr. En- gin Ataç da boyle, yani eylemlerini bu tür duşlere adamış olan bin. Prof. Ataç, sergi kataloğundaki yazısının sonların- da şöyle diyor; "7/k aşamada, resim sanatına yılla- nnı vermiş, sanatı ile olduğu kadar sanat eğitimci- liğiyle de katkılar sağlamış sanatçılann yapıtlan bu binanın, her biri 110m2 olan 3 salonunda sergile- nıyor. 86 sanatçının 165 yapıtından oluşan Anado- lu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi, hergeçen gün yeni yapıtlann eklenmesiyle zenginleşinten bel- gelık oluşturma, sergileme, tanıtma, bilgilendirme ve araştırma işlevlerlni de yenne getinve çabasın- da olacaktır..." Günümüzün modern müzecilik anlayışı, müzele- rin artık yalnızca korunduğu değil, fakat çeşitli et- kinlikler ve düzenlemeler aracıhğıyla aynı zamanda canlandırıldığı birer mekân olmasını gerektiriyor. Bu anlayış doğrultusunda eserler, edılgin konumda bi- rer seyirlik obje olmaktan çıkartılıp izleyici ile bağ- lantı kurma hedefine yönelik etkinlikler içerisınde etkin rol üstlenen objelere dönüşturülmekte. Bu bağlamda, Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin de aynı zamanda bir araştırma ve bilgi- lendirme kurumuna dönüşmesi büyük önem taşı- yor. Yunus Emre Kampusu'ndaki müze binası, Güzel Sanatlar Fakültesi ile yan yana. Ve insan, biraz uzak- tan bu binalara baktığında: "Işte, Güzel Sanatlar Fakültesi şimdi tamamlandı" demekten de kendi- ni alamıyor. Üniversitenin kuruluşundan bu yana, sanatı öğrencilerin günlük yaşamlanna sokmak için çaba harcayanların tümünü içtenlikle kutluyorum. e-posta: ahmetcemala superonline.com acem20(a hotmail.com Nâam Hikmet Şiir Ödülü • Kültür Servisi - Eskışehır Tepebaşı Belediyesi, ünlü şaır Nâzım Hilanet'in 100. doğum yıh nedeniyle bir kez verilmek üzere şiir ödülü düzenliyor. 2001 yıh içinde yayımlanan şiir kitaplannın aday olabileceği veya seçici kunıl üyelerinin de aday gösterebileceği ödül için başvuranların 7 adet kitap ile bir fotoğraf ve özgeçmişlerini iletmeleri istendi. Yapıtlann en geç 15 Aralık'a kadar 'Nâzım Hikmet Şiir Ödülü' Tepebaşı Belediyesi, Köprübaşı Caddesi, No: 4 Eskişehir adresine ulaştınlması gerekiyor. Sonuçlar 15 Ocak 2002'de açıklanacak. Seçici kurul Fethi Naci, Doğan Hızlan. Cevat Çapan, Naci Güçhan, Turgay Fişekçi ve Rahmi Emeç'ten oluşuyor. 8JNBWA-TARİH BULUfMttl'NDA BUGON • BEYOĞLU ALKAZARda saat 12.00'de 'YaşamPman', 'Hanele'. saat 16. 30da 'Albay Redi', saat 18. 45'te 'Hanussen', saat 21. 15'te 'Yakanş' adlı filmler gösterılecek. (0 212 293 24 66) • BEYOĞLU ATLAS'ta saat 12.00'de 'Mefısto', saat 14. 15 te 'Harrison'un Çiçelderi', saat 16.30'da 'Kayıp Oğullar', saat 18.45'te 'Fetih', saat 21.15 'te 'Duygusal Yazgılar' adlı fihnler izlenebilir. (0 212 252 84 76) • LEVENT StNEMA TÜRSAK'ta saat 12.00'de 'ÖzgürlükÇetesi', saat 14.15'te 'VukanKavşağı', saat 16. 30da 'Eşiktekikr', saat 21. 15'te Tiyanist' adlı fihnler gösterilecek. (0 212 244 52 51) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 12.00'de 'Gözlerimi Kapatüğmıda'. saat 14.15'te 'MezardanBirÇığhk'. saat 16.30'da 'Mayın Tarlası', 'MetropoDer', saat 18.45'te 'Zorhı Yokuhık' adlı filmler izlenebilir. (0 212 252 61 55) • ALMAN KÜLltTR MERKEZİ'nde saat 12.00'de 'Vadi', 'Kapo'? saat 14.15'te 'Şehit', 'MikdatBirTeröristinÖjküsü', saat 16. 30da 'Kanh Yol' adlı fihnler gösterilecek. (0 212 249 20 09) • AKM'de saat 14.15'te 'Rubben GuM: Şeytan'm Askerleri' adlı fıhn izlenebilir. (0 212 251 56 00) • BOĞAZİÇİ ÜNİVERSÎTESİ'nde saat 18.45'te 'Nann Rengi', 'Başlangıç' adlı filmler gösterilecek. (0 212 263 15 00) • BtLGl ÜNtVERSİTESİ'nde saat 18.45te 'lyi Akşamlar Mr. Vallenberg' adlı fihn izlenebilir. (0 212 286 16 60)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle