Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2001 SALI
HABERLER
DÛNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Ordu ve Demokrasi
Yazıya, "Emekli Oramiral Atilla Kıyat'/n, ki-
tabı dolayısıyla, suç olan fiili övmeyi cezalan-
dıran, TCK. 312. maddeden yargılanmakta
olan gazeteci-yazar Neşe Düzel ile yaptığı 11-
ginç konuşma..." diye başlayınca, başlığın ter-
sine önce ordudan değil, demokrasimizden
söz etmek gerekiyor.
Evet Türkiye hâlâ çağdaş demokrasinin ana
ölçütterinden çok uzak bir ülke. Düzel'in 312'den
yargılanması da bunun kanıtı.
Üstelik bu durumdan orduyu sorumlu tut-
manın olanağı yok.
Ülkemizde garip bir oyun oynanıyor, sivil yö-
neticilerimiz ve de onların tabanlan demokra-
siyle uzaktan yakından ilgili değiller, öyle bir
kaygıları yok. Sıkışınca da topu taca atar gibi
orduya atıyorlar.
Ordunun toplumsal ve siyasal yaşamımızda
oynadığı rol ise onun geleneksel tutumu kadar,
belki de daha büyük ölçüde sivillerin alanı boş
bırakmasından kaynaklanıyor. Üstelik, TSK ve
mensuplan içinde, demokratik açılımlar konu-
sunda, herzaman yeni yaklaşımlargörüyoruz.
Türk Ordusu'ndaki en yüksek rütbeye kadar
yükselmiş olan Emekli Oramiral Atilla Kıyat'ın
konuşmalan, kimi zaman bir çok konuda, ör-
neğin Kıbrıs sorununda, çok sivilden daha ya-
ratıcı ve liberal açılımlar gösterebiliyor.
• • •
Bu açılımlann en önemlisi, Kıyat'ın sözlerin-
de, orduyu bir tabu olmaktan çıkarmanın ge-
rekliliği yönünde beliren temennidir, dilerseniz
bir bölüme kısaca göz atalım:
"Soru - Generallerimiz, orduyu eleştirerek de
vatansever olunabileceğine inanırlar mı?
A. K. - Inanan çok büyük bir kesim varşu an-
da. Eleştiri sınırlan içinde kalınarak Cumhur-
başkanı ve Başbakanı'nı eleştirmek vatan ha-
inliği olmuyor da, TSK'yi eleştirmek niye ol-
sun?"
"Ordu uzun süre tabuydu, ama artık değil"
diyen Kıyat, demokrasinin "onsuzolmaz"\ say-
damlığı (şeffaflık) öne çıkararak şunlan söylü-
yor:
"TSK içinde yolsuzluk yapan bir iki kişi çı-
karsa ve bunlar topluma açıklanırsa, sanki top-
lumun TSK'ye olan güveni sarsılırgibi düşü-
nüyoruz. Aksine 'yolsuzluk her yerde olduğu
gibi bende de olabiliyor ama bendeki yakala-
nıp cezasını görüyor' demek daha uygundur.
Sadece Lockhed değil, bugünlerde internet
sitelerinde TSK ile ilgili çok büyük yolsuzluk
suçlamalan var. TSK, aynısivillergibi, 'Bunlar
bizi yıpratmak için atılmış iftiralardır' bahanesi
arkasına saklanamaz. Ben 40yılbu üniforma-
yı giydim. Internette okuduğum birçok şeyin
deli saçması olduğunu da görebiliyorum, fa-
kat araiannda doğruluk payı olabilecekleri de
görüyorum. Anayasa'nın 71. maddesine gö-
re biz mal beyanında bulunmakzorundayızBen
amiral olduğum ilkgün mal beyanımı verdim...
Biz TSK olarak birçok ilke imza atmakla övü-
nürüz. Şimdi TSK bir ilke daha imza atsın.
99'dan bu yana ya da daha geriye giderek
emekli olmuş generallerin mal beyanlannı açık-
lasın.... Güvenitihiğimiz daha da artar".
•••
AB'ye girildiği takdirde (ki kendisi bunu içten-
likle ıstiyor) ordunun siyasetteki ağırlığının bit-
meyip, AB ülkelerindeki düzeye ineceğini söy-
leyen Kıyat'ın, sözleri ile ilgili fazla yoruma ge-
rek yok.
Artık sivil politikacılarımız, yapmadıklannın
mazereti olarak ordunun arkasına sığınmasın-
lar, kendileri sivil tabulan ortadan kaldırıp say-
damlığı sağlasınlar, her şeyin nasıl kendiliğin-
den oluşacağını görsünler.
AB ülkelerinde orduların daha demokratik ve
kavramın ölçüleri içinde daha liberal olmalan-
nın nedeninin oradaki generallerden değil, ama
toplumun tümünden kaynaklandığını da anla-
sınlar.
Son bir nokta daha. "Çağımız bilgi çağı, ar-
tıkparaya ve güce değil, bilgiye sahip olan hük-
medecek" deniyor.
Bu görüşün ışığında, sivil okullanmızın da ilk
basamaktan, üniversiteye kadar TSK'nin okul-
lannın düzeyine çıkanlması zorunlu.
CHPIi Oya Arasli:
Yükselişimiz sürecek
1. parti olacağız
BARIŞ DOSTER
Kamuoyunda CHP"ye
yönelik ilgı ve SO-
NAR' ın kasım ayı anke-
tinde GHP'nin ikinci
parti çıkması, parti yö-
netımince. "hakedUmiş
ve beklenen" bir geliş-
me olarak nitelendirildi.
CHPGenelBaşkanYar-
dımcısı Prof. Dr. Oya
Arash, partilerine yöne-
lik ilginin, anketlere ve
medyaya yansıyanın çok
üzerinde olduğunu söy-
ledi. Siyasetbilimci Ay-
dın Cıngı ise ıktidann
çok yıprandığtna dikkat
çekerek. "CHP'ninyük-
seüşL parti önderliğinin
söytemi ve pofitikalann-
dan değiL hükümetin.
özeffikk de DSP'nin ba-
şansızhğından kaynak-
lanıyor" dedı.
SÖNAR'ın anketin-
de CHP'nın AKP'nın
ardından, yüaje 13.85 'le
ikinci parti olarak çık-
masını değerlendiren
Prof. Dr. Arash, partisi-
nin yükselişinin anket-
lerden daha hızh oldu-
ğunu, fakat bu yükseli-
şın araştırmalara ve ba-
sına zamanında yansı-
madığını söyledi. Aras-
h, "Partimize yönelik fl-
gj artarak sürüyor. Her
gelişme, htmen, hak et-
tiğjboyuttayansısa,yük-
setişimiz daha da hızla-
nır" dedi. Kamuoyu
araştırmalan ve yoğun
gözlem çalışmalanyla
bilinen Aydm Cmgı ise
ÇHP'nin yükselişini
konjonktüre ve başta
DSP ohnak üzere hükü-
metin içler acısı haline
bağladı. Cuıgı, "Önce-
likle göze çarpan, ikti-
dann olağanüstü yıp-
ranmışbgL Hükümette-
ki hiçbir partinin bara-
jı geçememesi de, bunu
gösteriyur" dedi.
Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin 'DUSAŞ'ın sözleşmesini uzatmayıny
uyansı bilerek dikkate alınmadı
SoygunagözyumulduHACER BOYACIOĞLU
ANKARA - "BeyazÖnlûk" soruş-
turması kapsamında SSK'yi trilyon-
larca lira zarara uğrattığı saptanan
DUSAŞ adlı özel tıp merkezine iliş-
kin olumsuz müfettiş raporlannı, Ça-
lışma Bakanlığı 'nın aylarca dikkate
almadığı ortaya çıktı. Bakanlık, DU-
SAŞ'ın sözleşmesının feshedilmesi-
nin ıstendığı müfettiş raporlannı, an-
cak DGM'nin soruşturma başlatma-
suıdan sonra SSK'ye ıletti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı müfettışleri, 1999 yılı sonun-
da SSK ve Bağ-Kur tarafından alınan
sağlık hizmetlerine ait giderleri mer-
cek altına alan bir çalışma başlattı. Bu
incelemeler sonucu müfettışlerin yap-
tığı saptamalar. 13 Nisan 2000 tari-
hınde raporlaşünldı. Raporda, DUSAŞ
firmasıyla 10 Mart 1999 tarihınde
yapılan ve yürürlük tarihi 1 yıl olan
sözleşmenin, ihale olmaksızın ve baş-
• Çalışma Bakanlığı müfettiş raporunu aylarca dikkate
almayınca. DUSAŞ'ın sözleşmesi 3 yıl uzatılarak SSK
trilyonlarca lira zarara sokuldu.
ka firmalann başvurulan kabul edil-
meksizın gerçekleştirildiğine dikkat
çekildi. Ancak bu dönemde yapılan
tüm işlemler hakkında SSK Yönetim
Kurulu'na bilgi verildiği ve kurum
haklannı gözetecek yaphnmlann fir-
mayla yapılan sözleşmeye konduğu
kaydedilen raporda, DUSAŞ'la ya-
pılan sözleşmenin iptali istendi.
DUSAŞ firmasıyla ilgili olumsuz
görüşleri içeren bu müfettiş raporu-
nun, Devlet Güvenlik Mahkemesı
(DGM) konuya ilişkin soruşturma
başlatıncaya kadar. Çalışma Bakan-
lığı raflannda bekletildiği belirlendı.
DGM'nin 2001 yılı Haziran ayı ba-
şında Beyaz Önlük adıyla soruştur-
ma başlatması ve 21 Haziran 2001 ta-
riMnde de bakanlık başmüfettişi Hü-
samettin Ornek'i çeteye ortak olma
suçlamasıyla tutuklamasının ardın-
dan ise rapor yeniden gündeme gel-
di. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı YaşarOkuyan da müfettiş rapo-
ru hakkûıdald yazıyı 21 Haziran 2001
tarihinde onayladı. Rapor, bu onayın
ardmdan. 25 Haziran 2001 tarihinde.
SSK Başkanhğı'na gönderildi.
Firmanın istenen koşullan bulun-
durmadığı da belirtilen müfettiş rapor-
lanrun hazu-landığı tarihlerde, SSK
Yönetim Kurulu DUSAŞ'la yapılan,
sözleşmenin uzatılması istemini gö-
rüşmek üzere toplandı. Genel Müdür
Üker Başaydm başkanlığında bir ara-
ya gelen SSK Yönetim Kurulu, Sağ-
lık Daıresi Başkanlığı'nın olumsuz
görüşüne karşın, 6 Nisan 2000 tanh-
li karanyla fırmayla olan sözleşme-
nin 3 yıl uzatılmasını benimsedi. Mü-
fettişlerin fırmayla ilgili olumsuz sap-
tamalannın bulunduğu raporun, za-
marunda SSK'de ilgili birimlere ile-
tihniş olması durumunda ise 3 yıllık
yeni sözleşmenin feshedilebileceği
ve böylelikle kurumun trilyonlarca
ln^ı zarara uğramaktan kurtanlabile-
ceğıne dikkat çekildi.
DGM sonışturması sürüyor
Konuyla ilgili olarak îzmir DGM
Gumhuriyet Başsavcıhğı 'nın, başlat-
tığı Beyaz Önlük sonışturması da sü-
rüyor. Haziran ayında başlatılan so-
ruşturma çerçevesinde, DUSAŞ "ın
sadece son 11 ayda 50 bin hasta için
tedavi görmüş gibi sahte belge dü-
zenledığı. SSK'den her ay milyarlar-
ca lirayı kısa sürede ahnasını ve fa-
turalann fazla incelenmeden onay-
lanmasını sağlayan bazı bürokratla-
ra da rüşvet verdiği saptandı.
Çabşma Bakanı Yaşar Okuyan, "En
büyük yolsuzluk benim bakantağun-
da" diyordu. Bu sözleri "Beyaz Ön-
lük" operasyonuyla gerçek oldu.
Secim istedi
Çîller:
Koriannm
ecele
faydası yok
Istanbul Haber Servisi -
DYP Genel Başkanı Tansu
Çüler. hükümetin Türkiye'yi
yönetemediğini vurgulaya-
rak bir an önce seçime gidil-
mesıni istedi. Hükümete,
"Korkunun ecele £aydas yok"
diye seslenen Çiller. ANAP
Genel Başkan Yardımcısı Er-
kan Mumcu'nun Başbakan
Ecevit'le ilgili sözleri için de
"Iktidar olma>i becereme-
diklerini anladilar, şimdiden
muhakfete başladüar" diye
konuştu.
Istanbul'da çogunluğunu
ANAP ve MHP'den aynlan
yurttaşların oluşturduğu 600
kişi, Akgün Otel'de düzen-
lenen törenle DYP'ye katıl-
dı. Törende konuşan Çiller,
iktidara yürüdüklerini; hü-
kümet olduklannda. 3 ay
içinde halkın olumlu değişik-
likleri göreceğini. 1 yıl son-
ra da ülkenin çok farklı bir
noktaya ulaşacağını söyle-
di. Yüzde 10'luk seçım ba-
rajının indirilmesine karşı
olduklannı yineleyen Çiller,
"Baraj yüzde 10'un altina
inerse, üçlü koaUsyonlar ye-
rine, beşli. altüı koalisyonlar
orta\açıkar
r
' dedı. Çiller, bi-
n sanal, biri gerçek, biri de
aydınhk olmak üzere üç Tür-
kiye olduğunu vurguladı ve
"Beş jıldır al gülüm ver gü-
lüm sistemini sürdürenler, bu
düzenin sürmesi için çabah-
yor, miBeti kandın>x)rlar. Tür-
kiye'ye 10 mihar dolar geü-
yor di>« sevinenler, önümüz-
deki >il 26 milyar dolar öde-
yeceğimizi mifletten sakbyor-
İar. Türkiye >üzde 8^Te dün-
yanuı en hızh küçülen ülke-
si" diye konuştu. Üretimin
durduğunu, tanmın tasfıye
edildiğini, üreticinin iflas et-
tiginı anımsatan Çiller, "NA-
TO'da.ABdeRus\akonuşu-
yor, yeni dünya yapılanıyor,
ama Türkivıeoradawk" dedi.
Enerji Yapı-Yol Sen Başkanı Fay dalı eylemde, "Yaşlı başbakan sesimizi iyi duyamıyor" dedi
Devleti küçültmeye tepki eylemi
ANKARA (Cıuntauriyet Bûrosu) - Tasarruf
sağlamak gerekçesiyle. yatınmcı devlet
kuruluşlannın kapatıhnasına yönelik tepkiler
sürüyor. Enerji Yapı-Yol Sendikası Genel
Başkanı Cengiz Faydah, Başbakan Bülent
Ecevit'in yaşh ohnası nedeniyle çalışanlann
sesini iyi duyamadığını öne sürdü. "A>»k
seslerimiz daha gür çıkmah" diyen Faydah,
uyanlannın dikkate ahnmaması durumunda
tüm çalışanlarla birlikte Başbakanlık'a
yürüyeceklerini belirtti. Enerji Yapı-Yol
Sendikası'na üye çahşanlar dün
gerçekleştirdikleri kitlesel basın açıkiamasında,
devleti küçültme söylemiyle bazı kamu kurum
ve kuruluşlannın kapatümak istenmesini
eleştirdiler. Çahşanlar adına yapılan basın
açıİdamasında hükümetin aldığı önlemler
paketinin haUca karşı olduğuna dikkat çekilerek
halkını gözden çıkaran bir hükümetin
geleceğinin de olamayacağı görüşüne yer
verildi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na
devredien bankalann zarannın günlük 7 triryon
lira olduğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle
denıldı: "Bu para, Köy Hizmederi'nin >ılhk
hizmetlerinin 1 aylık, Devlet Su tşteri'nin 4
aytak, Karayollan'nm ise yaklaşık 15 ayhk zarar
bedeii karşıhğıdır. Sadece bu verüer bfle
hükümetin krizi yanhş yerde aradığını ve
halkma karşı yalan söylediğini gösterir. Bu
hükümet haDan desteğini yitirmiştir. 57.
hükümete sesleniyonız. Yıllannr yoksuDuk
sınıraın alünda yaşayan kamu çahşanlannı
şimdi de işsiz bırakma sevdanızdan vazgeçin.
n
Hükümetin kriz gerekçesiyle başlattığı kamuyu
küçültme çahşmalannı, ^yahuzca parası olanm
yaşama hakla olduğu felsefesüün uygulanmaya
sokuhnası
r
olarak nitelendiren Faydah,
hükümeti işçilerle memurlar arasında yapay
sorunlar yaratmaya çalışmakla suçladı. Faydah,
"Başbakanımız yaşh, sesimizi iyi duyamıyor.
Ayak seslerimiz daha gür çıkmah, bu nedenle
Başbakanhk'ayürüyeceğiz'' diye konuştu.
Faydalf nın konuşması sık sık "Işçi-memur el
ele, genel greve* sloganlanyla kesildi.
AKP'ye milyon dolarlar harcadı
Tayyip Erdoğan
hesap veremiyor
BÜLENT SARIOGLU
ANKARA - Yeni kurulan Adalet ve Kalkınma
Partisi (AKP), Hazine'den tek lira yardım ahna-
dan milyonlarca dolarlık harcama yaptı. Anado-
lu gezisüıde "tktidara gekiiğimizde ilk işimiz hor-
tumlan kesmek olacak. YoksuOuğu > enmenin tek
çaresi yofeuzhığu yenmektir" diyen Tayyip Erdo-
ğan, parti hesaplannın 3 ayda bir kamuoyuna
açıklamasına ilişkin tüzük hükmünü de henüz iş-
letmedi.
Siyasi yaşamında 99. gününü dolduran AKP'nin
yönetimi, mali kaynak ve siyasi söylem alanın-
da iki büyük takıyyeye imza attı.
IGDAŞ ve Albayraklar soruşturmalan konusun-
da kaçamak yanıtlar veren Tay>ıp Erdoğan, he-
nüz Hazine'den malı yardım almadan Ankarada
en büyük ve en lüks genel merkez binasına sahip
oldu. Güvenlik kameralanndan bilgisayar dona-
nımına, konferans salonlanndan lüks mobilyala-
nna kadar yapımmda masraftan kaçuulmayan bi-
narun elektrik gereksinimi için sokağın trafosu da
yenilendi. Genel merkezin; elektrik, yakıt ve on-
larca çalışanm maaşı gibi sabit giderleri de bulu-
nuyor.
Tayyip Erdogan'ın il ve ilçe başkanlanna "Şeh-
rini/deki en merkezi ve en görkemli bina\ı teşki-
lat için tutun" talımatı verdiği öğrenıldi. Kon-
ya'daki 6 katlı ohnak üzere 12 ildeki teşkilat bi-
nalan hizmete açıldı.
Örgütlenme çalışmalannda, Necmettin Erba-
kan'ın halen etkinliğüıi koruduğu kentlerde es-
ki FP'lilere ağırlık veriliyor. MüUdye müfettişle-
rinin raporunda "Geleceğin başbakanmı hazırla-
mak için İstanbul Belediyesi'nden 1 mihar dolar
hortumlandı" suçlamasına karşın Tayyip Erdo-
ğan, IGDAŞ ve Albayraklar soruşturmasırun ya-
nı su^ partisinin kuruluşundan beri yaptığı har-
camalara açıklık getiremiyor. Söylem takiyyesi
Tayyip Erdogan'ın Anadolu gezisinde. geçmiş-
te MSP'nin gençlik örgütü Akıncı Gençler Der-
neği için kullanılan "Ak-Genç"i çağnştıran slo-
ganlar kuüanması da dikkat çekiyor.
'AB'ye uyum' tasansı, Erdoğan'a umut oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ba-
kanlar Kurulu'nun ımzasına açılan Türk
Geza Yasası'nın 312. maddesine ilişkin
değişiklik tasansı, millerveküı seçüme ye-
terliliği konusunda AKP Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ı umutlandırdı.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter-
lıği ve MHP'nin çekinceleri nedeniyle ye-
ni düzenlemenin hükümet içinde de sı-
kıntı yaratabileceği belirtildi.
Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesini
yeniden tanımlayan tasan, suç unsuru-
nu değişririyor. Bakanlar Kurulu'nda im-
zaya açılan tasanda, AB "ye uyum çerçe-
vesinde 4 günlük gözaltı süresi ve Avru-
pa Insan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM)
giden davalarla ilgili yeni hükümler ge-
tiriliyor.
Hükümet kuhslerine yansıyan bilgile-
re göre, yeni değişiklikte şu tanım temel
alındı: "HaUo sosyal suuf, ırk. din. mez-
hep veya bölge farkhhğuıa dayanarak.
birbirlerine karşı kamu düzenini bozma
olasüığını ortaya çıkarmaksuretiyie düş-
manhğa veya kin beslemeye açıkça tah-
riketmekJ" Bu tanım, eskisınden fark-
h olarak suç unsurunu "kamu düzenini
bozma olasıhğını ortaya çıkarmaya" bağ-
lıyor.
Yorum hazırbğı
Tavyip Erdoğan. Siırt'te yaptığı ko-
nuşma nedeniyle bu hükmün yürürlük-
teki tanfıne dayanılarak mahkûm edil-
mışti. AKP yönetıcileri, yeni tanımdan
umutlanmakla birlikte "olasıhk'' sözcü-
ğüne karşı çıkıyor. AKP'liler. "istihba-
rat raporlanna dayanılarak olasıhk çı-
kanmı \-apilabilecegini" savunuyor. Er-
doğan'ın hukukçulan, TÇY değişikliği-
ni, Anayasa Mahkemesi'nde süren dava-
da veya yerel mahkemedeki "memnu
haklann iadesi" baş\Tirusunda lehlerine
yorumlamak için hazırlık yapıyor.
Tasan Bakanlar Kurulu'nda imzaya
açılmasına karşın MGK'nin farkh bır ta-
nımda ısrarlı olduğu iddiası. siyasi ku-
lislerde dile getirildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Cumhuriyet'in bugünkü manşeti,
aslında Türkiye'nin temel problemini
de gözler önune seriyor. Bızım gaze-
tenin yazı ışleri kıbar davranıp, "Ki-
teplaryanlış dolu" manşetini atmış. As-
lında yanlış olmaktan çok kasıt dolu.
Bu ülkeye son 50 yıldır egemen olan
"Türk- Islam sentezi", bütün eğitim
sıstemımizi, butün ya^ı sistemimizi, bü-
tün güvenlik sistemimizi yönlendiri-
yor.
Oğlum lisede öğrenci iken, merak-
la yanıma gelir, "Tarih boyunca yapı-
lan bütün savaşlarda, Göktürkler, Uy-
gurlar dahil hep Türklerin karşısında-
kilerin kötü olduğu söyleniyor. Bu doğ-
rumu"derdi. Bukitaplarda. tarihi ger-
çekler çarpıtılmıyor, aynı zamanda oto-
riter ve ezberci bir anlayış çocuklara
aşılanıyor.
Iş burada kalmıyor. Ülkede yaşayan
"az/n///c/ar"ın, Hıristiyan ve Musevi yurt-
taşlarımızın inançlannı da aşağılayan
ifadeler birçok ders kitabında yer alı-
yor. Dahaileri gidelim. 12 Eylül döne-
Şu Ders Kitaplan!..
minde liselerde de zorunlu hale geti-
rilen din derslerinde, Sünnı Hanefı
mezhebinin propagandası yapılır, Ale-
vi yurttaşlann çocuklan kendi inanç-
lannaaykın propagandayı ezberlemek
zorunda bırakılır.
• • •
Geçenlerde bir Alevı yurttaş inanç-
lanna tamamen aykın propaganda ya-
pılan din derslerine çocuğunun katıl-
maması için bir dilekçe verdiğıni ve
bu dilekçesinin reddedildığinı anlattı.
Bununla yetinmeyen yurttaş ıdare mah-
kemesine bu konuda bir dava açmış-
tı. Dava henüz sürüyor.
"Türk milleti kahramanlıkta olduğu
kadar istidat ve liyakatte de bütün mil-
letlerden üstündür" ifadesi, nasıl yo-
rumlanabilir? Bunu, basit bir milliyet-
çılik olarak görüp, gülümseyerek kar-
şılayabilirsiniz. Bunu topluma moral
vermek amacıyla uydurulmuş, saf bir
hoşluk olarak da kabul edebilirsinız.
Bu gerçekçi olmayan propaganda-
yı kitaplann içıne iyice yerleştirır ve
gündelik hayata da yayarsanız, so-
nunda kaba bır milliyetçiliği gençlerin
zihinlerıne yerieştirirsiniz. Bu önyangı
gençlerin kafasına bır kez oturdu mu,
bu gençlerin hangi ırkçı ve şoven mal-
zemenin militanı olacağını kestiremez-
sinız.
Daha sonra bu ülkenin neden "fik-
rı hür vicdanı hür insanlar" yetiştire-
mediğini görür ve hayıflanmaya baş-
larsınız.
••*
"Türk-lslam sentezi" anlayışının. bü-
tün ders kitaplannın içine sindiğini ka-
bul etmeliyiz. Bu tercih. eğitim siste-
mi üzerinde yıkıcı etkiler yaptı. Türki-
ye. bugün neden bir türlü sorunlarını
çözecek dinamizmi gösteremiyor?
Türkiye, neden sürekli ilkel sağcı, ırk-
çı ve Islamcı siyasetçilerin egemenli-
ginden kurtulamıyor?
•••
Ders kitaplan, insanın okuduğu za-
man içini karartacak fikirlerle ve tanhi
gerçeklerden uzak hamasi yalanlarla
dolu. Bunlar, cümle cümle bulunarak
temizlenecek şeyler değil. Çünkü, bu
kitaplara giren fikirier, birtercihin ürü-
nü. Türkiye, demokrasi düşmanı, öz-
güriük ve sol düşmanı bir anlayışla yö-
netilıyor. Bu anlayış ne yazık ki, bugün
de egemenlığinı sürdurüyor.
Hazır tartışma açılmışken Türkiye'nin
temel ideolojik tercihlerini gözden ge-
çirelim. Milli Eğitim Bakanlığı, tarihe,
coğrafyaya, bütun derslere bilimsel
olarak nasıl yaklaşılacağı üzerine bir tar-
tışma düzenlesin.
Din dersleri kitaplanndaki bilimsel ot-
mayan Sünni Hanefi propagandası
tartışmaya açılsın. Liselerde felsefe
derslerini kaldırıp onun yerine neden
din derslerinin konduğu yeniden ele
alınsın.
•••
Irkçı-lslamcı tarih tezlerı, Irkçı-ls-
lamcı ideolojik tercihler masaya yatı-
nlmadıkça, bu konudaki tutucu yak-
laşımlar terk edilmedikçe, bu kitapla-
rı temizlemek mümkün olmayacak.
Sorun çok derinlerde. Gelişmiş bir ül-
kede bilim gençlere böyle öğretilmez.
Bilimsel bir objektiflik. eleştirel ve ya-
ratıcı yaklaşım teşvik edilir. "Evet efen-
dimci"\\k, yağcılık, kışiliksizlık bu ülke-
de hâlâ prım yapıyor. Eleştiren, itiraz
eden ise yok ediliyor. Bunun temeli
eğitim sisterni mi, yoksa eğitim siste-
mini mi bu tercihler beliriiyor? Bunu be-
lirleyebilmek çok zor.
Ders kitaplan bu ülkenin çocuklan-
na nasıl yol gösterildiğinin. geleceğin
nasıl kurulduğunun en önemli göster-
gelerinden. Bu konuyu sonuna kadar,
dıdik didik ederek tartışmalıyız. Bu bir
çıkış yolu olabilir.