14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM 2001 S A L I * * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 G U N C E L CÜNEYT ARCAYTREK • Baştarafi 1. Sayfada 500 gün gibi tarih vererek sonuçsuz esenlik sö- zü veren devlet adamlarımızdan ağzı yanan hal- kımız: son müjdeyi kahve falına baktırarak kesın tarıhe bağlamaya çalışıyor. Ekonomıst kimi falcılar da falcı hani. Ecevit'in şimdilik toplumu uyutmaktan, uyuşturmaktan başka işe yaramayan afyon tabletlerini 30 gün mü desem yoksa 60 gün mü diye yorumluyorlar. Başbakan'ın pazar söyleşisine göre; "Ey hal- kım, enflasyon 2002 'de inişe geçecek- Türkiye 'nin dış borç yükü altında nasıl kalkınacak mı? Eeee kolay! 2002'de ekonomi canlanacak, yatırımlar arttmlacak ve 2002 'nın ilk aylarında Türkiye esen- liğe çıkacak!" Başbakarû doğrulayacak kımi malzeme ta Ot- tovva'dan geliyor. Işte: Ekonomıden sorumlu Bakanımız Kemal Der- viş; krizle giden ekonomimızin motoru yabancı sermayenin on gün ıçinde geri döneceğıni söy- lemedi mi? Söyledi! Yeni yılda krizden büyük ölçüde kurtulacağımı- zı duyurmadı mı? Duyurdu! Tıpkı Başbakan gibi Derviş de "vatandaşlar sabrettiği taktirde bırkaç aysonra 'toplumsal an- lamda ferahlamanın' hissedilir hale geleceğinı" buyurmadı mı? Buyurdu! Bulmuşuz böyle bir başbakan, bir ekonomi ba- kanı, daha ne isteriz doğrusu insan kararsız kalı- yor. Derviş, 10 milyar ek kredıyi duyar duymaz bay- ram edenlerın kulağını hafifçe çektı. "Gelen para hibedeğil, öorç"muş. Ne umurumuza. 1950'den beri borç yığidin kamçısı! Zil takıp oynamaya devam ederiz, etmeliyiz. Zi- ra "himayeye mazharcfev/efdeyimını, etkin güç- ler "himayeye mazhar Başbakan a" çevırdikten sonra, olan biten ne gam! Üstelik halkı afyonlarken gülme yeteneğinı de kısırtaştırmıyorlar. örneğin, başyöneticimiz anketler bugün seçim olsa yuzde 4 oyu zor tutturacağını saptarken, "ilk seçımde 'tek başına iktidar'age/eceğ/n/" ılan bu- yurarak sıyasetçıyı, sade vatandaşımızı gülmek- ten kırıp geçırmedi mi? Bekleyip görmek Bugunku perışanlığımızdan kim sorumlu? Ya- rın işaret parmağımızı "Suçlu ayağa kalk" diye kı- me uzatacağız? Düşünmenize gerek yok! Başbakan açıkladı. Bir: Geçmiş iktidarlara. Iki: Muhalefete! Geçmiş iktidarların sorumluluğunu başbakan- lıktan 6 kez gıdıp 7 kez gelen Demirel'e bıraka- lım. Ya ıkıncı sorumlu? Başbakan'a göre; TBMM'ye arka arkaya gensoru önergeleri vererek iktıdar çabalarını engelleyen "sabotajcı" muhalefet! Ecevit'in 2002'de düzlüğe çıkacağımızı müjde- lemesı medyayı o denli etkiledı kı, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'nun üslup açı- sından onaylanmayacak, ama ıçerık ve hedef açı- sından yadırganmaması gereken sözlerı manşet- lerde. Oysa; Mumcu'nun birden parlayan hareketi ANAP'ın benımsediğı "Çözüm Için Yeniden Yapı- lanma" programını tartışmaktan öte başka bıran- lam ifade ediyor. ABD'nin üst düzeylerinde, uluslararası kuruluş- lardavemedyadabıle Türkiye'nin artık "yeniyüz- ler ve kadrolar"\a yonetilmesınden söz edılıyor. Mumcu'nun eylemi, "eskiye karşı bir başkaldı- n" olarak neden nitelenmiyor, algılanmıyor? Başbakan ise (yaş 76) yarı yaşındaki Mumcu'yu (38) önemsemiyor. Ne var kı laf arasına "bu çıkı- şın hükümetin geleceğinı olumsuz yönde etkıle- yeceğini" sıkıştırarak ANAP'ı, hükümetten ayrıl- mayı akıllarının ucundan bile geçirmeyen ANAP'lı bakanları Mumcu'ya karşı kışkırtıyor. Ecevit'ı savunmaya kendını adamış kalemler bir yana. Düşunulüyor mu acaba: Bir an önce partinin yaşamsal özelliklerinin harekete geçıril- mesinı ısteyenler, baştaANAPörgutü Mumcu'yu neden alkışlıyor? Bakalım ANAP bu olgudan yararlanacak mı, zaman gösterecek! Gürel: Kaplan için pazarlıkyapmayız BERLtN (AA) - Al- manya Içişleri Bakanı Otto Schily'nın,Türki- ye'de idama mahkûm edilmemesi ya da işken- ce görmemesi duru- munda "kara ses" ola- rak bilinen Cemalettin Kaplan'ın Almanya'da mahkûm oğlu Metin Kaplan'ın Türkiye'ye iade edilebıleceğı yo- lundaki açıklamasına, Berlin"de yanıt veren Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, "Türkiye, Metin Kaplan'ın iade- si konusunda pazarlık yapacak değüdir" de- di. Almanya'da bulunan Gürel, "Metin Kaplan, iade edildiği takdirde Türldye Cumhuriye- ti'nin yasalarına uy- gun olarak yargüana- cak ve bağımsız Türk mahkemelerinin vere- ceği cezaya çarptırüa- caktır" diye konuştu. Yalnızca 20 gün içinde 3 kişi yaşamını yitirdi 14 kişi de yaralandı Kapkaç terörü bitmiyorÖZKAN GÜYEN îstanbul Emnıyet Müdürü Hasan Özdemir'in ekonomik krize rağmen mala karşı ışle- nen suçlarda yüzde 27, kapkaç olaylannda ise yüzde 40 azal- ma olduğuna yönelik" değer- lendirmelerinin üzerinden bir hafta geçmeden. Bağcılar'da dün sabah 28 yaşındaki genç bir kadın, kapkaççılann kurba- nı oldu. Yalnızca 20 gün içinde Istanbul'da meydana gelen kapkaç olaylannda 3 kişi yaşa- mmı yitirdi, 14 kişi de çeşitlı yerlerindenyaralandı. 2001 yı- lının ilk 6 ayında 3 bin 810 kap- kaç olayı meydana geldi. Dünyanın en büyük 20 met- ropolü arasında göstenlen Is- tanbul'da kapkaç terörü her ge- çen gün artıyor. Bu terörün son kurbanı 28 yaşındaki Rıdvani- ye Kahraman. Kahraman. 34 UH 6959 plakah çalıntı bır oto- mobille Hürriyet Mahallesi Atatürk Caddesi Eflatun So- kak'a giren ve 3 kişi olduklan tahmin edilen kapkaççıların saldınsına uğradı. Yol kenann- da yürüyen Kahraman"ın çan- tasını almak isteyen kapkaççı- lar. kadını 3 metre yerde sürük- lediler. tçinde cep telefonu ile bir miktar para bulunan çanta- sını vermemek için direnen genç kadın, başını kaldınma çarparak öldü. Kahraman'ın öldüğünü fark eden kapkaççı- lar ise çantayı bırakarak olay yerinden kaçtılar. Bu olaydan 4 saat sonra Gün- gören'de Semra Gürgen (52), evüıe girerek para ile ziynet eş- yasını alan gaspçı tarafmdan dövülerek hastanelik edildi. Emniyet Müdürü Hasan Öz- demir, gazetecilerin kapkaç te- rörüyle ilgili sorulannı yanıt- larken kentte bu suçun azaldı- ğını belirterek 6 ay içinde İstan- bul'da mala karşı işlenen suç- larda. yaşanan ekonomik krize ve yasal düzenleme gerektiren bazı konulara karşın yüzde 27 oranında azahna görüldüğünü söyledi. Aym dönemde kapkaç olaylannda da yüzde 40 oranın- da azalma olduğunu ifade eden Hasan Özdemir, daha önce de "kapkaçı önlemenin namus borcu olduğunu" söylemişti. Istanbul'da son 20 gün için- de 30 kapkaç olayı yaşandı. Bu olaylarda 3 kişi öldü, 14 kişi de yaralandı. Polis kayıtlanna gö- re 2000 yılında 3 bin 800,2001 yılının ilk 6 ayında 3 bin 810 kapkaç olayı görüldü. tçişleri Bakam Rüştü Kazım Yücelen, artan bu teröre karşı kapkaççılara verilen cezalann arttınlacağını söyledi. Kısa bir süre sonra da bu, yaşama geçi- rildi. TCK'de yapılan düzenle- melerle daha önce "hırsızük" suçu olarak değerlendirilen ve 2 yıla kadar hapis öngören kap- kaç suçu. mahkemelerde "gasp" olarak değerlendiril- meye başlandı. Ancak bu suç- larda yine de bir azalma görül- medi. Meclis'teki bankayı soydular Hava sıcıkhğı daha da düşecek Doğu Karadeniz'in yüksek kesimlerinde önceki gün etkili olan kar yağışı nedeniyle, 795 köy yolu ulaşıma kapandı. Giresun'da okullar tatil ediUrken Rize'de Ovit Dağı'nda 3 çoban mahsur kaldı. Meteoroloji \etkilileri, Türkiye'nin bugün Orta Akdeniz'den gelen soğuk havanın etkisine gireceğini belirttiler. Doğu Karadeniz'de kar yağışı Trabzon'da 192, Rize'de 154, Bayburt'ta 3, Giresun'da 300, Gümüşhane'de 60 veÂrtvin'de 86 olmak üzere toplam 795 köy yolunun ulaşıma kapanmasına neden oldu. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye dün geceden itibaren Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı havanın etkisine girdi. Bugün, yurdun batı ve orta bölgelerinde görülecek sağanak yağışlar, özellikle Marmara'nın güneyi, Ege ve Batı Akdeniz'de kuvvetli lodosla birlikte etkili olacak. Yann Karadeniz üzerinden gelen soğuk havayla birlikte yurdun kuzey. iç ve doğu bölgelerinde kar yağışı görülecek. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'da ise etkili sağanak yağış kaydedilecek. Hava sıcaklığı çarşamba günü yurdun kuzey ve iç kesimlerinde 8-10 derece azalacak. Soğuk ve yağışlı hava. perşembe günü ku/eydoğu\a yönelerek yurdu terk edecek. Orta Karadeniz kıyıları. Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin doğusu karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçecek. (Fotoğraf: AA) • Baştarafi 1. Sayfada ne kadar belirlenemedi. Emniyet yetkililen. "anahtar uydurula- rak" şubeye girildiğının belirlendiğini, kapıda zorlama, bükülme gibi işaretler bulunmadığmı kaydettiler. Soygunu gerçekleştiren kişi ya da kişilerin şubeyi dağıt- madığına, kartlann açık şekilde ortada turuldu- ğuna dikkat çeken gü- venlik yetkilileri, soygu- nun bina içinden plan- lanmış olmasına büyük olasılık tanıdıklannı be- lirttiler. Kapı üzerinde parmak ızi tespit çalış- ması yapan polis, soruş- tunna kapsamında şube- de çalışanlann da ifade- sini alıyor. Şubede hesabı bulu- nan TBMM Başkarrve- kili Murat Sökmenoğ- lu, olayı "zaafıyet ötesi bir rezalet" olarak ni- teledi. Sökmenoğlu, "Meclis kampusu için- de, bu kadar muhkem bir yerdeki şubeye ka- pısı kırılarak girilme- sinin izahı olamaz" diye konuştu. Şubede inceleme ya- pan TBMM Başkanı Omer Izgi "Önemli olan paranın alınıp alınmaması değil, önemli olan Meclis içinde böyle bir olayın olmasıdır. Güvenlik konusunda bir toplan- tı yapacağız" dedi. Bir kamyon rakı çalındı KAYSERİ (AA) - Istanbul'dan kamyonuna yüklediği rakılan Bursa Tekel Başmüdürlüğü'ne teslim etmeyerek Tekel bayilerine satmak isteyen nakliyeci ile 6 kişi Kayseri'de yakalandj. Ergün T.'nin, Istanbul'da Tekel'e ait içkı fabrikasuıdan 38 NR 342 plakah kamyonuna yüklediği rakılan Bursa Tekel Başmüdürlüğü'ne teslim etmediği yönünde bilgi alan Kayseri Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Incesu ilçesınde bir Tekel bayiine düşük fiyattan rakı satıldığını belirledi. Satışı gerçekleştiren Murat A., Mehmet S. ve Kadir A.'yı gözaltuıa alan polis, bu kişilerin ifadeleri doğrultusunda, rakılan kendilerine veren Gürbüz A.'yı yakaladı. Yozgat'ta bir gofret fabrikasmda bekçi olan Gürbüz A.'nın, fabrikaya bır süre önce bir kamyon dolusu rakı getirildiğini, sattığı rakılan buradan çaldığmı anlatması üzerine fabrikada yapılan aramada 11 bin 344 şişe rakı ele geçirildı. 50 milyon dolarhk hayali ihracat İZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye'nin büyük deri ihracatçısı firmalanndan olan Vizon AŞ'nin sahıpleri, hayali ihracat yaptıklan gerekçesiyle aranıyorlar. Erol ve Elsar Kohen'e ait olan firmanın tüm belgelerine el konulduğu bildirildi. Emniyet yetkilileri ilk tespitlerin ardındân, yapılan yolsuzluğun 50 milyon dolan bulduğunu kaydettiler. Ankara DGM Savcılığı ve mali şube ekiplerinin birlikte yürüttüğü operasyon kapsamında, cumartesi günü Izmir'de gözaltına aluıan yeminli serbest malı müşa\ir thsan tyibilir ve Şarafettin Deniz'in. Izmir'deki sorgulamalan tamamlandı. lyibilır ve Deniz, önceki gün Ankara DGM Savcılıgı'na teslim edildilirken her iki müşavirin de verdikleri ifadelerin operasyonun kilit noktasını oluşturduğu kaydedildi. Sürdürülen operasyonda Vizon AŞ'nin tüm belgelerine el konuldu. Firmanın tzmir ve İstanbul'daki merkezlerinde bulunan sevk irsaliyeleriyle, döviz giriş-çıkış belgeleri incelenmek üzere alı konuldu. Wolflıenson'dan Sezer'e: Lîderliğiııiz anahtar GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada rında yaptığı konuşmalar, 5 gündür siyaset gün- deminin ilk sırasındakı yerini koruyor. Çözüm toplantılarından çıkan o ki şimdilik çö- zülen tek şey Erkan Mumcu'nun dili. Tartışmanın kahramanlarına bakınca, savunulacak tarafın ol- madığını görüyoruz. Konuya, Mumcu, ANAR DSP üçgeninden ba- kalım... Erkan Mumcu'nun siyasi geçmişi hayli renkli. 1980'li yıllarını radıkal Islamcılann dergilerinde gö- rüş açıklayarak ve bu dergilerin yayın kurullann- da görev alarak geçırmiş. Yazıları oldukça derin. Bu nedenle günumuze gelmekte hayli zorlandığı anlaşılıyor. Bazılarını okuduk, cihadın farz oldu- ğundan giriyor, Muslumanlann bugünkü misyon- larından çıkıyor. Olabılir, insan gelişen bircanlı... Erkan Mumcu, 9O'lı yıllarda da liberalizmı keşfediyor. Varsa yok- sa liberalizm. Bunu, bakanlık koltuğuna oturun- ca da sürdürüyor. Turizm Bakanı oldu, bakanlığı tanıdı, ilk deme- cı şu oldu: "Bu bakanlığı kaldırmak lazım." Belki de Erkan Bey, daha oncekı yıllarda bakan- lıktan nelerın kaldırılıp götürüldüğünü gördü, ar- tık bakanlığı da kaldırmak gerekir diye düşündü. Ee, bu da olabılir. Dedik ya, insan gelişen bir canlı. Bu gelişimın ürünü olarak da lafın gelişine konuşmayı seviyor Erkan Bey... 80'li yıllarda şeriatçılık, 9O'lı yıllarda liberalizm... 2000'lı yıllarda daha değişik bir yol tutmanın ara- yışında görünuyor. Yolu açık olsun, Tanrı Baba tuttuğunu 'değişım raponı' etsin... Biz ANAP'a geçelim. Her alanda olduğu gibi bu konuda da çeşitlilik- lerinı gösterdıler. Tarıh boyu eğılimler bütünleşme- sınin ürünü olarak siyaset yapagelen ANAP'ın Er- kan Mumcu'ya 4 bakışı var: 1- ll örgutlerinın çoğu, "Ne dediyse doğru, ar- kasındayız" diyor. 2- Parti ağırtopları, "Niyetdoğru, üslupyanlış" dıyor. 3- Bakanların bır bölumü, "Bu konular tartışıla- bilir, ama niyet de yanlış, üslup da" diyor. 4- Bakanların ötekı bolümü, "Söyledikleri bizi bağlamaz" diyor. Genel Başkan Mesut Yılmaz da doğal bır dav- ranış biçimiyle, "Erkan Mumcu'yla konuşmadım, konuştuktan sonra görüşümü açıklanm" diyor. Bize oyle geliyor kı çıkış yolu arayan Yılmaz, ne- yin olacağını, neyın olmayacağını vitrindekı adam- larıyla tartıştırıp bu yolun nereden geçtiğinı bul- maya çalışıyor. DSP'lilerin dili DSP'de ise son donemde daha değişik bır ha- va esiyor. Oncelıkle gazetecilik açısından vurgu yapalım. Artık meslektaşlarımız DSP içinden ha- ber çıkarabiliyor. Eskiden gazeteciye selam ver- se Aman bu off the recorddu" dıyen DSP'liler, şimdı mıkrofon gorse demeci benden diyor. Ecevit, Mumcu'yu cıddiyealmadığını söylerken DSP sozcülerı ANAP'a yonelık ağır eleştirılerde bulunuyorlar. Bu durum, olayın ciddiyetıni ortaya koyuyor. Çözüm toplantılarının Erkan Bey'in dili- ni çözdüğünü vurguladık, ama Mumcu'nun da DSP'lilerin dılini çözdüğünü söylemek gerek. Konunun kamuoyundatartışıldığı boyutları ak- tardık. içeriöinı aktarmadık. Zira kamuoyu bunu tartışmıyor.lçerığe değıl. biçime takılıyor. Mum- cu'nun sozlerinin ıçerığinin özeti şu: "Kalkınma köyden başlar sözü doğru değildir. Bu böyle gitmez. 19. yüzyılı anlamamış düşünce- lerle 21. yüzyılda başbakanlık yapılmaz." Aslında hem bılımsel hem siyasal ıçerıklı olabi- lecek bır tartışma konusu. Türkiye'de köye, tarı- ma nasıl bakmak gerekıyor, cıddi bir biçimde tar- tışmanın zamanı geldı, geçıyor. Bunu bır başka yazı konusu yapalım. Erkan Mumcu'ya, günde- me gelme biçimini de selamlayan sloganlar arma- ğan edelim: - Haydi bastır Erkan... Sağlam arkan! - Bırakma mıkrofonu Erkan, tek rakibin Tarkan! [email protected] İcraya gelen avulcata saldırıSAMSUN (AA) - Kayseri'den Samsun'a hacize gelen avukat, silahlı saldm sonucu ayağından yaralandı. Haciz işlemi için Samsun'a gelen Kayseri Barosu avukatlanndan Erdal Altıner'e (35), Atatürk Bulvan Yıldız Sineması önünde, Izzet Kıbç'ın kullandığı 55 LT 580 plakalı otomobilden tabancayla ateş açıldı. Saldında, avııkat Erdal Altıner ve beraberindeki Köksal Ocak (19), ayağından yaralandı. Saldırganlar kaçarken, yaralı avukat Erdal Altıner ve Köksal Ocak, Samsun Devlet Hastanesi'nde tedav ı altına alındı. Haber Merkezi - Dünya Bankası Başkanı James Wolf- henson, yolsuzlukla mücade- lede hükümetin çalışmalanm överken Cumhurbaşkam Ah- met Necdet Sezer'e, liderliği- nin, yolsuzlukla mücadele ko- nusunda başannın anahtan olacağmı söyledi. Dünya Bankası Başkanı Wolfhenson'ın geçen ay, hem Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'e hem de Başbakan Bülent Ecevit'e birer mektup gönderdiği ortaya çıktı. Wolf- henson, Sezer ve Ecevit'e ayn ayn gönderdiği 3 Ekim tarihli mektuplannda, "21 Eylül'de Ankara'da yapılan Türki- ye'de etkin yönetim ve yol- suzlukla mücadele konferan- sındaki büyük başarısından dolayı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine en içten tebrik- lerimi üetiyorum. Verdiğiniz mesajlar, fürk hükümerinin yolsuzlukla mücadelede en üst düzeyde kararlılığının önemli bir işaretini göster- miştir. Türk toplumu içeri- sinde hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın ihtiyaç gösterdiği ulusal uzlaşmanın kurulma- sının önemini de çok açık bir şekilde vurguluyorsunuz" ifadelerini kullandı. Wolfhenson, mektuplannda hükümetin yolsuzlukla müca- dele çabalanna Dünya Banka- sı olarak her zaman destek ol- maya devam edeceklerini de kaydetti. Dünya Bankası Baş- kanı, yolsuzlukla mücadele konusunda çalışmalar yapan yönlendirme komitesinin fa- aliyetlerini de övdü. Wolfhen- son şunlan belirtti: "Yönlendirme komitesi- nin uluslararası tecrübeler- den ders çıkarmasından memnun olduk. Yolsuzlukla mücadele stratejisinin etkili uygulanışını ve bu çalışma- nın sonuçlarını görmeyi he- yecanla beldiyoruz. Lİusla- rarası deneyimler göstermiş- tir ki yolsuzlukla mücadele- de en etkili yaklaşım, toplu- mun devlette daha fazla şef- faflık ve hesapverilebilirlik talebini yükseltmek için yol- suzluğun kaynaklannı orta- dan kaldırmaktır." Wolfhenson'ın Cumhurbaş- kanı Sezer'e gönderdiği mek- tubun son satınnda yer alan "Liderliğiniz Türkiye'nin modernleşmesinin bu hayari olayında yani yolsuzlukla mücadelede başannın anah- tan olacaktır*' ifadesi de dik- kat çekti. Cumhurbaşkanı Sezer AB, Türkiye'ye özgü şartlar ileri sürmemeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, AB llerleme Raporu'nu "objek- tif'* bulduğunu belirtirken "Türkiye'ye özgü şartlar ileri sürmemeleri gerekir" dedi. Sezer, Irlanda'mn Ankara Büyükelçisi Sean Whelan'ın güven mektubunu kabulü ön- cesinde gazetecilerin sorula- nnı yanıtladı. Sezer, krizin çözühnesinden umutlu olup olmadığının sorvlması üzeri- ne, "Elbette umutluyum, çözülecektir*' dedi. AB îlerleme Raporu'nun "önyargılı olduğu" yönün- deki eleştirilerin anımsatıl- ması üzerine Sezer, "Objek- tif olarak değerlendiriyo- rum. Yalnız bundan sonra- ki değerlendirmelerinde Türkiye'ye özgü şartlar ile- ri sürmemeleri gerekir Av- rupa Birliği'nin. Diğer a- day ülkelerden istedikleri ölçütlere biz de uyacağız" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle