21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2000 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TİIRKİYE Istanbul PB 27 Sinop Edime PB 29 Samsun Y 23 Adana A 35 Y 25 Mersin A 30 Kocaeli PB 25 Trabzon Çanakkale PB 27 Giresun izmir  30 Ankara Y 26 Diyarbakır A 34 _Y 24 Şanhurfa A 35 Y 25 Mardin A 34 Manisa A 32 Eskişehir Y 24 Siirt A 36 Aydın A 33 Konya Y 28 Hakkâri PB 31 Denızli PB 36 Sıvas Y 26 Van PB 28 Zonguldak Y 23 Antalya A 34 Kars 0Aç*_ Marmara'nın doğusu, iç Ege, Karadeniz ile fç ve Ctoğu Anadolu'- nun kuzeyi sağanak yağışlı.diğeryerieraz bulutlu geçecek. Ha- va sıcaklığı azalacak. Rüzgar kuzey yönler- den hafif ara sıra orta kuvvette, yağış anın- da kuvvetli olarak esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB Y PB PB PB PB PB B 19 15 16 24 20 21 29 23 BerTm B 20 Moskova Y 16 Budapeşte PB 23 Aşkabat A 41 Madrid PB 33 Astana Y 28 Vıyana PB 24 Taşkent PB 36 Belgrad PB 29 Bakû PB 30 Sofya Roma B 30 Bişkek PB 34 B 33 Tfflis Y 32 Atina B 34 Kahire A 38 Münih B 25 Zürih B 29 Şam A 38 k Çok buluflu •k Yağmuriu SAAJA» Kart GökgCntata * * GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada önce askerierin hükümetin yanında yer aldığı ha- berierine bir göz ataJım: Yofum, askerlerin dünden bugüne yıllardır iziedikleri tutarlı politikaya aykın. Askerler siyasal olaytarda şu veya bu partinin ya da hükümetin yanında yer almadıkJannı davranışla- nyta her daim kanıtladı. Üstelik, MGK bildirisinde yer alan öğeler; son üç •yılda hükümetlerin bir türiü gerçekleştirmedikteri, buna karşın 28 Şubat 1997'den beri askerierin usan- ,madan,söyleyesöyleyedillerindetüybiten öğeler... Devleti bölücu terör ve laiklik karşıtı kamu görev- lilerinden anndırmayı bir değil beiki 50 kez srvillere anımsattılar. AJdıklan yanıt; ha bugün ha yann! Mesut Yıl- maz'ın tasanlan Meclis'e gitti. Askerlerin anımsat- malanyia bir ara Ecevit d e gayrete geldi. Geldi de ne oldu? TBMM'ye tasan göndermekle görev yapılmış gibi, işin peşini bırakıverdi. Hatta, iş- te o sıralar "28 Şubat'ın defterini kapatıveren" de- meci verdi. Orgeneral Kıvnkoğlu'ndan da gereken yanrtı aidı! Bildiride rejim düşmanlan diye adtandınlan kamu görevlilerini ayıklamak için "her türiü düzenlemenin 'Ivedilikle' yapılması hususunda MGK'de tam bir görüş biriiğinden" söz ediliyor. Bu vurgulama, üç yıldır başbakan yardımcısı ve başbakan olarak iktidarda olduğu halde görevini ye- rine getirmeyen Ecevit'e ve hükümetine üstlendik- leri sorumluluğu bir kez daha anımsatmıyor mu? Sezer'e yüktenmeye dün ara veren gazete, asker- lerin üç yıllık özJemini özetledi: Hükümete Tem/zte" taJimatı verildiğini manşet- ten duyurdu. Geçmiş hükümetlerin lakayt tutumla- n sonunda bugün yoğunlaşan koşullar, bildiriye el- bette bu anlamda yansıyacaktı. Neyin yanında? Oysa âskerler dün de bugün de ne onun ne de bunun yanında. Kuşkusuz 28 Şubat 1997'de sivil-asker birlikte saptanan ilkelerin hukukun üstünlüğü çiğnenme- den, anayasaya aykınlık içermeden yaşama geç- mesini istediler, istiyorlar. Yıllardırsöyteyegeldikterini bir yana bırakıp üç yıl- dır şu ya da bu nedeni öne sürerek 28 Şubat karar- lanndan kaytaran Ecevit'in yanında niçin olsunlar? Askerlerden doğalan ötesi Ecevit'e destek verdik- lerini irdelemek mantıkla bağdaşabilir mi? Üstüne üstlük âskerler; son MGK'de -dün de de- ğindiğimiz gibi- "denge unsuru"görevini üstlenerek kriz istemediklerini kanıtladılar. MGK'de bile, Başbakan KHK'nin peşinde. Cum- hurbaşkanı ise Başbakan'ı yanıtlıyor. Bir kez daha içeriğine asla karşı olmadığı KHK'nin ancak "yasay- la" gerçekleşeceğini açıklıyor. Çekişmenin kûçük bir modeli MGK'de de yaşanıyor. Ya âskerler? Ikili tartışmadan rahatsız. Zaten amaçlan bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek! Han- gi yöntemle olursa olsun sonuç istiyor ve bekJryor- lar.^ Üç kurum arasında görüş aynlığı olmadığtna gö- re... 28 Şubat'ın bir çeşrt doğrulanması anlamına geten 2. fıkra "tam bir görüş bitiiği içinde" metinde yer alıyor. Bildirinin, Sezer*i rejim aleyhtan güçleri yürekien- dfrmekle suçlayan Başbakan'a "yanıt" olduğu da ar- ok yazılıyor. Şimdi aynı yayın organlan hükümetin "Cumhur- başkanı'nın gösterdiği yola başvuracağım" öne sü- rüyor. Yani? örneğin, düne kadar karşı çıktıklan, Ece- vit'in b«r türlü görmek istemediği Devlet Memurlan Yasası'nın 125. maddesinin 1. fıkrasındaki kurallar- la -Ekim'deçıkanlması 'düşünülen'yasadan önce- "tasfiyenin ivedilikle" gerçekleşebileceğini savunu- yoriar. Kısacaşı "krizden 'vazife' çıktı" diyenler hakJı! Ecevit'in yarattığı gerilimli günlerden olağan ko- şullara dönülüyor. Ancak, Başbakan'ın hırçın doğasından kaynak- lanan kaygılı bir soru van Ne zamana kadar? ÖSS Sonuçları ve Gerçekler • Baştarafi 2. Sayfada Gamze, "Sonuçlar keşke tstiMen sonra açıklansaydT derken acaba önceden yenil- giyi kabul ettiğini mi göster- mek istiyordu. Oysa kazanan ve yitiren yok bu sınavda. Evet, kazanmak güzel. Her şeyde güzel. ÖzellikJe insa- nın gelecegini belirleyen bir smavda kazanmak çok güzel. Ancak sınavı kazanmak, ge- lecegini güvence altına al- mak anlamına gelmiyor; ka- zanamayanlar tt sfl baştouT yapmak zorunda kalıyorsa, kazananlar bir fakülte bitır- dıkten sonra iş bulabilmek için bir fakülte daha okumak ya da yüksek lisans, doktora yapmak gereği görüyorsa üniveısite eğitimi bir "kısu- döngü"ye dönmüş demektir. Geçenlerde ülkemizin en seçkın üniversitelerinden bi- rinin diploma törenini izle- meye ghtim. Tam dört bin öğ- renci mezun oldu çeşitli dal- lardan. Çok duygulandıncıy- <n. Türkiye'nin geleceği ola- * cak bu gençler bayrağı yaka- lamış koşmaya başlayacak- lardj. Ama nereye? Dört yıl önce başladıklan üniversite maratonunu bitırmış, bu kez yaşam maralonunu koşacak- lardı. Amanasıl? Oğlum Csın da dört yıl önce başlamıştı üniversiteye ve bitirmişti; iş bulmakta zorlanmamıştı. A- ma okuduğu dalla hiç ilgisi obnayan bir işe girmişti. O zaman üniversite okumarun, bir dalda uzmanlaşmanın an- Umı ne ola ki? Kendı öğren- cilenmı düşûnüyorum, biryıl hazıriık olmak üzere beş yıl okuyorlar ve Italyan Büyü- kelçiliğı ya da şirketlerinde iş bulan şansh bırkaç kişinin dı- şında gördükleri öğrenimle ilgisi olmayan işlerde çalış- makzorunda kabyorlar. Eğer doğal olarak iş bulabilirlerse. Bu olgu her eğitim ve öğre- tim dalı için söz konusudur 2005 yılmda 120 bin mimar ve mühendisin işsiz kalacağı ve önümüzdeki beş yıl içinde dil ve edebiyat okumak iste- yenlerin yüzde 35 artacağı söz konusu olduğunda gele- cekteki üniversite diplomah işsızlen vann SLZ düşünün. Fırsat eşitlıği tantmadığı için, önceden hakça bir dü- zenleme olmayan ÖSS sınav dizgesuu (sisteminı) öğrcnci- lerin ve ana babalann korku- lu düşü olmaktan çıkarmak gerekiyor. Nasıl mı? Oniver- siteye girecek ögrenci sayısı- nı azaltarak... Her gencı uni- versite okumak zorunda bı- rakmayarak... Ümversitenin bir amaç değil bir araç oldu- ğu gerçeğinı anlatarak... Üni- versiteye gerek kalmadan bil- gili, görgülü, bilinçli gençle- rin yetışebileceğıne ınsanlan- mızı ınandırarak... Koltuklannın altına tavla ya da okey ıstakalan yerine gazete ve kitap koyarak... Ve çağdaşhğın yolunun salt üni- versitelerden, özellikle bu- günkü olumsuz koşullarda e|itim ve öğretim yapan üni- versitelerimizden geçmediği- ni anlatarak... 6 10 büyük iılke içinde ohıruz'ANKARA (CurnhuriyetBuro- sa) - DPT Müsteşan Alan 1/mir- Hoğlu, yüzde 25'lik yıl sonu enf- lasyon hedefınin tutturulrnası zor olsa da bu yöndeki kararhlığın sürdûrülmesi gerektiğini söyle- di. tstıkrar programı uygulanır- ken gelir dağüımının hemen ön plana çıkanlamayacagını belir- ten Izmirlioğlu, "Elbette aa reçe- teaygaknacak" dedı. tzmirlioğ- lu, faizkrdeki hızJı dûşûşün de bazı sorunlara neden olabılece- ğınıkaydetti. Izmirlioğlu, kanun hükmûndeki karamameyle ilgili yaşanan gerilimin ekonomiyi olumsuz etkilemeyecegirü, ancak Cumhurbaşkaru'yla hükümetin ilişkisinin oturduğu noktaıun so- runlu olması durumunda ekono- mide de sıkınölar oluşabüecegi- ni söyledi. DPT Müsteşan lzmirlioğlu, göreve gelmesının üzennden yaklaşık 1 yıl geçmesinin ardın- dan Uk kez basınla sohbet top- lannsı düzenledi. Izmirlioğlu, bü- yüme politikalannın asıl 2002 yı- lı sonundan ıtıbaren ön plana çı- kacağıru belirtirken yıllık 5 - 6.5 büyüme hızıyla Türkiye'nin 2023 yılında ulusal gelir açısuı- dan dünyanm en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girebileceğini kaydetti. Enflasyon hedefi ko- nusunda "temayülûn (meylet- me)" önemli olduğunu, gelecek yıl içinde olağanüstü bir gelişme olmaması ve uygulamalann ka- rarlılıkla sürdûrülmesi durumun- da yüzde 12'lik hedefe vanlabi- lecegini savunan tzmirlioğlu, ca- ri ışlemler dengesindeki açığın şu ana kadar kaygı verecek bir durumda olmadığını söyledi. Iz- mirlioğlu, gelir dagılımıyla ilgi- li bir soru üzerine de, istikrar programı uygulanırken belli bir süre sıkıntılara katlanılması ge- rektiğini vurgulayarak şöyle ko- nuştu: "Gelirdağıhmı bugûndenyart- Da hemen düzeiemez, Geçmişte- ki 15 yddan gelen bir dunun söz konusu. Sadece sabit geiirliler et- kflennuyor. Rantta da faiz oranı çok hxdı düştü. Hasta başanh şe- kfldeam^yatohıpoperasyon ba- şan Oesoauciandınlacak Burada toplumun tüm kesfanlerinin gay- reti gerekryor." Ekonomik programda sosyal hedeflenn göz ardı edilmediğini savunan Izmirlioğlu, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeden sosyal önlemlerin başanyla uy- gulanamayacağını, hedeflere ula- şıldığında sosyal politikalann uy- gulanabilir olacağını belirtti. Programın "geri dönüşünün" ol- madığını, geri dönülürse sosyal politikalann hiç uygulanamaya- cağını söyleyen Akın Izmirlioğ- lu, 8. Beş Yılhk Kalkınma Pla- nı'nın eskı planlardan farklı ola- rak emredici ve kaynak tahsisi sağlama amaçlı değil, serbest pi- yasa koşullannda yönlendirici ol- ma yaklaşımı içinde olduğuna dikkat çekti. Planda ilk kez bölgesel planla- maya dönük önlemler yer aldığı- nı belirten Izmirlioğlu, 1-2 Eylül tarihlerinde Erzurum'da çalışma- lann başlayacağını, 5 Eylül 'de de Diyarbakır'da devam edecekleri- ni kaydetti. AB'ye giriş için önem taşıyan ulusal program ha- zırlıklannı sürdürdüklerini, tas- lağın kendilerini ilgilendiren bö- lümlerini tamamlamak üzere ol- duklannı, yakında tartışmaya açacakiannı anlatan tzmirlioğlu, 17 Şubat 2001 'de yapılması ön- görülen Izmir 4. tktisat Kongre- si'nin hazırlıklannın da sürdürül- düğünü bildirdi. Akın Izmirlioğlu, enerji sektö- rüyle ilgili bir soru üzerine, DPT'nin daha önceki projeksi- yonlanna göre 2003 yılına kadar enerjide açık olacağını, daha son- ra 2007 ydına kadar faziahk söz konusu olduğunu, bu durumu hü- kümete ilettiklerini anımsatarak Enerji Bakanlığı ve Hazine ile yaptıklan toplantılar sonrasmda enerji yatınmlanna ilişkin öneri- lerini Yüksek Planlama Kuru- lu'na ilettiklerini kaydetti. DPT Müsteşan, KHK'yle ilgi- li yaşanan gerilimin ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini düşün- mediğini belirtirken liseden ar- kadaşı olan Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in son derece iyi nıyetlı olduğunu, ama sunu- munun sert olabileceğini söyledi. Izmirlioğlu, önemli olanm hükü- metle cumhurbaşkanı arasındaki ilişkinin oturduğu nokta olduğu- nu anlatırken eğer burada sorun olursa ve sabit bir durum haline gelirse o zaman ekonominin de olumsuz etkileneceğini kaydetti. Izmirlioğlu, ekonomik istikrar için siyasal istikrar gerektiği gö- ruşünü de bildirdi. Enerji sektörü iştah kabartıyorFRANKFURT(Cumburfye(Bürosu)- Ak- kuyu'daki nüldeer enerji santralı projesinin "^ndflik" kaydıyla iptal edilmesi, Alman enerji sektöründe atom santrallan alanında çalışan büyük fîrmalarda hayal kınklığı ya- ratırken bu gelişmelerden bsa ve orta vade- de özellikle geleneksel enerji santrallan üze- rinde uzmanlaşmış yatınmcı şirketlerin kâr- lı çıkacagına da dikkat çekildi. Nükleer enerji teknolojisinde de göreceli üstünlüğü süren Alman şirketlerinin, bu alan- daki politik sakıncalar nedeniyle uluslarara- sı pazarlardaki şansını yitirmeye başladığı, ancak kömür, hidrolik ve rüzgâr alanındaki gelişkinliğinin semeresinı almaya kararh ol- duklan göze carpıyor. özellikle Türkiye'nin yakın vadede cıddı bir enerji açığıyla karşı karşıya oldugundan yola çıkan enerji devle- rinin, bu alandaki yatınmlarda öne geçmek için girişimlerini yoğunlaştırdığı ögrenildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı açık- lamalanna göre, halen 27 bin megavat olan enerji üretim kapasitesinin 2020 yılına kadar 110 bin megavat düzeyine çıkanlması gere- kiyor. Ahnanya'da yeni hesaplar Aradaki 83 bin megavatlık açığın kapatıl- ması için nükleer enerji yatınmlanndan, ka- muoyunun tepkisi nedeniyle yüz çevrilirken klasik enerji üretim kaynakJanna yönelinme- si, Almanya'daki büyük şirketleri yeni hesap- Clinton ın özel damşmam Wolf, Dışişleri Bakanı Cem'le görüştü ^akûrCeyhan 'da soru işaretikalmadı' ANKARA (CumhuriyetBöro- sa)-ABD Başkanı BfflCSntOB'ın özel danışmanı ve Hazar Havza- sı Enerji Diplomasisi Devlet Sek- reteri John Wolf, Bakû-Ceyhan projesine ilişkin soru işaretleri- nin geçmişte kaldığuıı söyledi. VVolf, "Bakû-Ceyhan projesinin yaşama geçirify gecirilenıeyece- ği, y» da yeterfi pedoi ohıp ofana- dığı gibi soru işaretleri geçen yd- dakjddLArnkönâmüzdekikoao- haryabuzca tkari sorunlar" dedi. Clinton'ınözeltemsilcisi VVolf, Ankara temaslan çerçevesinde Dışişleri Bakanı tsmaiCem'i zi- yaret etti. Gönışmeöncesindega- zetecilere açıklamalarda bulunan Cetn, Türkiye ile ABD'nin Do- ğu-Batı enerji koridoru konusun- da çok yakın bir işbirliği içerisin- de olduklannı vurgulayarak "Ba- kfrCeyhan ve Irans- Hazar bonı hadan yannzca ekonomik proje- ler değO, Kafkaslar ve Orta As- ya'nm gefcceğini ve istikran da befirleyecekolan projeterdir'' de- di. Bakû-Ceyhan boru hattı pro- jesine ilişkin çok olumlu geliş- meler yaşandığını belirten Cem, ilerlemenin Trans-Hazar proje- sinde de sürmesini bekledikleri- ni söyledi. VVolf da konuşmasın- da Bakû-Ceyhan'm gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yönünde soru işaretlerinin geçmişte kaldığım vurguladı. Wolf, Bakû-Ceyhan'a taraf ül- kelerin Hderlerinin, geçen yıl ka- sım ayında projenin takvime uy- gun olarak ilerlemesini kararlaş- tırdıklannı anımsatarak "Bu ta- rih 2004'tür" diye konuştu. Trans-Hazar konusunda ise bek- lenilen düzeyde gelişme sağlana- madığına işaret eden VVolf, Tür- kiye ile Azerbaycan'm çalışmala- nnda ilerlediklerini vurgulayarak Türkmenıstan'ın da bu çabalara katılmasuu ümit ettiklerini söy- ledi. lar yapmaya itiyor. Essen'de merkezli Alman enerji üreticisi Steag AG, halen tskenderun'da 3.3 milyar marklık bir taşkömür santralı kuruyor. 2003 yılında üretnne geçmesi planlanan bu santra- lm 1300 megavat gücünde olacağı ve 20 yıl boyunca Türkiye'deki elektrik üretimine kat- kıda bulunacağı bildirildi. Bir başka şirket Saarbergwefke AG'nin Park Holding ile bir- likte Çayırhan'da linyit çıkardığı ve buradaki santralın işletilmesine katkıda bulunduğu be- lirlendi. Bu santralın özelleştirilmesi çalış- malannda Alman şirketinin Park Holding ile birlikte iyi bir şansa sahip olduğu ileri sürü- lürken, Park Holding'in Rheinische Braun- kohlebergvverke ile birlikte Afşin - Elbistan santralı için linyit çıkardı- ~~~~ | ğına da dikkat çekildi. Türkiye'nin 2020 yılı itibanyla enerji kapasite- sinin yüzde 32'sini doğal- gaz üzennden karşılana- mayacağının belirtihnesi, aynca yüzde 28'lik birbö- lümün de hidrolik santral- lar üzerinden karşılanaca- ğırıın ilan edilmesi, bunun yanı sıra rüzgâr santrallan için Türkiye'nin oldukça uygun iklim koşullanna sahip olması, bu alandaki teknoiojinin yakın bir ge- lecekte Almanya'dan Tür- kiye'ye transferine yol açabilecek. Akkuyu'daki nükleer santral projesinin gündem- den kalkmasıyla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nm rüzgâr sant- rallanna yönelik ihtirazi kayıtlannı kaldırması olumlu karşılandı. Kablo TV'de özefleştinııe oyumı BANUSALMAN ANKARA - Kablo TV'yi gelir paylaşımı sözleşmesiyle işleten şirketler, Telekom'a kâr buakma- mak için lisans hakkı satışıyla tüm haklan ele geçirmek istiyorlar. Bunun için şirketler yeni abone kabul etmiyorlar ve yatınm yap- mıyoriar. Böylece Telekom kâr- dan zarar etürilırken gelir paylaşı- mı sözleşmelerindeki taahhütleri- ni yerine getirmemelerine karştn, şirketlere yaptınm da uygulanmı- yor. Kablo TV sistemiyle ücretsiz telefon görüşmesinden fatura öde- melerine, istenildiği zaman isteni- len filmın izlenmesinden evden alışverişe kadar uzanan pek çok hizmet de gerçekleştirilemiyor. Kablo TV'de 1991 yılında baş- layan özelleştirme süreciyle ilk ihaleyi kazanan şirketler, faaliyet- lerine Ağustos 1992'de basladı. Iş- letun hakkının satılmadığı bu ıha- leyle, malzeme ve finansmanı Türk Telekom'un sağlamasına, yetişmiş elemanı bulunmasına karşın altyapı yapımı "müteab- hit" konumunda firmalara verildi. Ankara, Istanbul, Izmir, Adana, Bursa, Antalya, Gaziantep, Konya ve Kayseri'nin yer aldığı bu iha- leyi Simko, Ere, STFA, Ericsson, Netaş, Haşemoğlu firmalan ka- zandılar. tkinci ihalede, Bandır- ma, Eskişehir, Erzunım, Iz- mit/Gölcük, MeTsin/Tarsus, Sam- sun, Zonguldak, Karadeniz Ereğ- lisi/Alaplı, Denizli, Adapazan, Balıkesir, Yalova, Tekirdağ yer al- dı. Ancak 1997'de yapılan ihalede, şirketlerin 3 yılda taahhüt ettıkJe- ri abone sayısına ulaşmalan karşı- lığında 10 yıl, gelir paylaşımı esa- sıyla işletim hakkma sahip olma- lan öngörüldü. Telekom'a brüt gelir üzerinden yüzde 10-35 arasında aktanm ya- pılması kabul edilirken yatrnmla- n da şirket yapn. ilk ihaleyi kap- sayan illerde, üçüncü ihaleyle ge- lir paylaşımı geçerli ktlındı. Bu kez Telekom'a aktanlacak rutar brüt gelirin yüzde 60-65'ine ka- dar çıkanldı. İlk ihalede, 36 kanal sağlayan 450 megahertz yaym bandı oluş- turma koşulu, ikınci ihaleyle kanal sayısını 60'a kadar çıkaran 800 megahertz yayın bandına çıkanl- dı. Geri dönüş sinyallerini gönde- rebilecek *intemknT' sistem oluş- turulması istendi. Böylece kişile- rin evlerinden alışveriş yapmala- n, izlemek istedikleri programı seçmeleri gibipek çok olanak sağ- lanacaktı. Şirketler, bugüne kadar bu koşulu yerine getirmediler. Bu nedenle sözleşmelerin feshine ka- dar uzanabilecek yaptınmlara ise başvurulmadı. ilk ihaleyle 450 megahertz yapılan altyapının, üçüncü ihalede 800 megahertze çıkanlması koşulu, ihaleden son- ra şirketlerle yapılan görüşmeler- le 650 megahertze indirildi. Söz- leşme koşullannı yerine getirme- melerine karşın şirketlerin abone- lerden bedelini aldıklanna dikkat çeken Haber-Sen yetkilileri, Kab- lo TV'nin bilinçli olarak zarar et- tiriuneye çalışıldığını, böylece sa- tışmın gerçekleştirilmek istendi- ğini belirttiler. Kablo TV işletici- lerinin yeni abone kabul etmeme- leri dikkat çekiyor. Bu çerçevede yeni abonelik başvurulan kabul edilmezken binalannda Kablo TV olanlara da nakil hakkı tanımaksı- zm bağlantı yapılıyor. Aynca Te- lekom'la 2 yıl önce yapılan proto- kole göre sağlamalan gereken in- ternet hizmeti, Kablo TV üzerin- den telefon konuşması gibi hiz- metleri de yaygınlaştırmıyorlar. Kablo TV pazannı paylaşan fir- malardan Kablo Net'e Show Gru- bu, Ultra'ya Doğan Grubu, Ak- tif'e Rumeli Holding ortak. Med- ya kuruluşlannda yüzde lO'dan fazla paya sahiplerin kamu ihale- sine girmeleri yasak olmasına kar- şın, Kablo TV işleticilerinin med- ya kunıluşlannın ortaklıklan ol- ması dikkat çekiyor. Telekom ma- yıs-haziran dergisine göre mevcut Kablo TV şebekesinin yüzde 50'si boş. Kablo TV'nin şirketlerin ge- rekli yatınmlan yapmaması nede- niyle kullanılamayan olanaklan şöyle. "Yalnızca izlenenfDm, prog- ram, spor karşüaması vb. için öde- me yapılmasL Çeşitli içeriklere sa- hip kanaüann seçilebilmesL Tele- fona gerek kalmadan bir ruşla is- tenflen programınsecflebflmesL İs- tenilen anda istenikn fUmûı seyre- dDebümesLAynı fılmin kısa aratak- laria tekrar başlayabflme özeffiğL GüvenH TV veya bOgisayar kuDa- narak banka işiemlerinin yapüa- bttmesL TV veya bilgisayar ile ahş- veriş imkânL Telefon görüşmeleri- nin Kablo TV ststemi ûzerinden B- mitsizveücretsizyapılmasmm sağ- lanmasL Çok kullanıcuun aynı an- da görüntü, ses, bügisayardaki tüm yazı ve grafiJderin paylaşun özeiU- ğL Ha\a durumu, borsa biIgDeri, döviz kurlan, şehirsel akrrviteler, gezirehberi,bölgeselilanlarverek- lamlar, eğience amaçh kanaDara ulaşım imkâru. Bir program için birden fazla dilde yayın alabilme imkânı. TY'den yabancı dil eğiti- mi, profesyonel kurslar, üniversite veyasınavlara hazuiık,çeşitlihobi- ler üzerine yayınlar. Sinema, tiyat- ro, konferans, gösteri, sergi, spor karşılaşmaa gibiprogramtonnon- Hne olaraköğrenDebihnesL Ulasun şirketkrine,oteUere,tur şirketleri- ne erişim ve rezervasyon imkânL Elektrik.su,telefon,doğalgaz, kab- loiu TV ödernelerinin yapüabihne- sL Sınırsız kaühmcı ile online oyun imkânL" G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Azerbaycan. Haritadaki tek sınırda bugün Iran top- raklan içinde yer alan Tebriz ve çevresi de var. Azer- baycan'm bugünkü nüfusu 7 milyon, Iran içindeki Azerilerin nüfusu Elçibey'e göre 30 milyonun üzerin- de... Elçibey 1992'de seçimle devlet başkanlığına geJ- diğinde, yukandaki düşüncelerini açıkça ifade et- mişti. Bu durum doğal olarak, Iran ve Rusya'yt ra- hatsız etmişti! Koftuğunu ancak bir yıl koruyabildi... Elçibey'le konuştuğum günlerde yeniden Azer- baycan Halk Cephesi'nin başına geçmiş, Nahci- van'dan Bakû'ya yeni gelmiş, Haydar AHyev'e kar- şı muhalefete başlamıştı... Siyasi çizgisini şöyle açıkiadı: "Türklük, çağdaşlık, Islam..." Ardından Gaspıralı Ismail'in sozünü iki kez yine- ledi: "Dilde, fikirde, işte biriik..." Bunlan sıraladıktan sonra oglunun adını söytedi: Turan! Sohbetin birkaç yerindeAtatürk'ün başansını, öte- ki dünya liderierinden farianı vurguladı. Ona göre Mustafa Kemal'in en büyük basanlanndan biri şu: "Halkın, devteti sevmesini sağladı!" Azeri Türkçesiyle şu sözü de birkaç kez yineiedi: "Mustafa Kemal'i az tebrik ettik!" Bağımsız bırakılan Orta Asyal Elçibey, Türkiye'de kendisine en yakın partinin MHP olduğunu, kendisinin de bu partiye karşı sıcak- lık hissettiğini saklamadı. Konuyu şöyle sürdürdü: "öteki partilerle de daha sıcak olmak isterdim. Zaman zaman olduk da. Ama tam otmadt..." Sözü getireceğimiz yer burası... Şöyle bir gene/leme halâ geçerli: - "Türkiye'nin içindeki sorunlara çözüm üretmek, onlana uğraşıp didinmek solun işlevi; Türkiye dışın- daki kültürümüze ait zenginlikler sağın tekeii!" 1990'lara dek bu durum çok fazla sıntmadı. 20. yüzyılın son dilimine dek, Türkiye'nin gerek Orta As- ya'daki gerekse Balkanlar'daki tarih bağlanyla ilişki- si çok sınıriı kaldı. Sovyetler Birliği'nin çözülmesryie birlikte ortaya yepyeni bir coğrafya çıkt. Bu çözülmeye tüm dünya gibi Türkiye de hazırlık- sız yakalandı. En hazıriıksızlann başında ise Orta As- ya ülkeleri geliyordu. Bişkekie bir Kırgız, bir tümce- de her şeyi anlatmıştı: "Bizi bağımsız bıraktılari" l Türkiye'nin rolü bu noktada çok önemliydi. An- cak, 90'lann başında bölgeye ilk şu üç kesim gitti: - Cebine 5 bin dolar koyup büyük işadamı pozun- da yola çıkanlar. - Cantasına Kuranıkerim'i koyup "Buniardkvunut- rnüşhjr" diye yola çıkanlar. - Cebine sınırsız Orta Asya haritasını koyup "Kû- çük kardeşlerimizle devlet kurmaya gidiyoruz" diyen Turancılar. Bu üç grup ne yazık ki, Orta Asya cumhuriyetle- riyle ilişkilerimizin iyi yönde gitmesini sağlamadı. İşin uluslararası boyutlan da var, ama o yöne girmeye- lim, çıkamayız. Türkiye, ikinci on yıllık dilimde, birinci on yıldan dersler çıkarmalı ve bir polrtika oluşturmalı. Gezjm- sel gözlemlere dayalı olarak vurgulamak gerekirse, bize göre bu politikanın temeli şu olmalı: Ne olursa olsun, Orta Asya cumhuriyetterinin ba- ğımsız olarak ayakta durmalannı sağlamak, iç den- geleriyle oynamamak, oynanmamasına katkıda bu- lunmak. Omurga buraya oturmazsa, Türkiye içinden ve dı- şından güç alan farklı akımlar bu cumhuriyetierin yö- netimlerine altematif oluşturmaya girişiyorlar. 2000'lerde Türkiye'nin stratejik gücünü beürteye- cek konumlann başında, OrtaAsya'daki başansı ge- liyor! [email protected] , _ , Hidrojen enerjisi içinmerkez ANKARA (Cumburi- yetBürosu)-Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersûmer, dün Bakanlar Kurulu'nda üçüncü binyılm altematif enerji kaynağı olarak gös- terilen hidrojen enerjisi ile ilgili brifing verdi. Er- sümer, Istanbul'da ulusla- rarası hidrojen enerjisi teknolojileri merkezi (IC- HET) kurulması için Tür- kiye ile BM Sanayi Kal- kuıma Örgütü (UNIDO) arasında kurumsal anlaş- ma ve güvence fonu an- laşmasımn imzalanması gerektiğini kaydetti. Ba- kanlar Kurulu'nda anlaş- malann imzalanması ve bakanlığa gerekli ödene- ğın sağlanması için 2001 yılı bütçesüıde pay aynl- ması karariaştuildı. Alman bilgiye göre, kurulacak merkezin hid- rojen enerjisi ile çalışan pilot tesisler kurması planlanıyor. Anlaşma im- zalamrsa Türkiye, UNI- DO'ya 5 yıllık sürede toplam 40 milyon dolar yanracak ve örgüt bu fo- nu projenin maliyetini karşılamakta kullanacak. btanbul Hava Yoian uçuştann durdunlu • İSTANBUL (AA) - Bir süredir mali kriz içinde olan Istanbul Hava Yollan, dün akşamdan itibaren uçuşlannı geçici olarak durdurdu. Istanbul Hava Yollan yetkilileri, iç ve dış hat uçak seferlerinin durdurulmasıyla ilgili karann Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne ıletildiğini bildirdiler. Yetkiüler, olayla ilgili aynnSlı açıklamanm önümüzdeki günlerde yapılacağını kaydettiler. YUnanistan'da orman yangn: 2 öki • AltNA (AA) - Yunanistan'ın Yanya bölgesinde, kontrolden çıkan orman yangınının çevredeki yerleşim birimlerine yayıhnası üzerine, alevlerle sanlan bir köyde çok sayıda kişinin mahsur kaldığı bildirildi. Agia Maria köyünde ise kan koca olduklan tahmin edilen iki kişinin mahsur kaldıklan evde yanarak öldükleri belirtilirken 4 kişinin de kayıp olduğu belirtiliyor. Sudan'da tekne kazaa: 85 öto • HARTUM (AA) - Sudan'da, Nil nehrinde bir teknemn alabora olması sonucu 35 çocuğun öldüğü bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle