Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2000 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TİIRKİYE
Istanbul PB 27 Sinop
Edime PB 29 Samsun
Y 23 Adana A 35
Y 25 Mersin A 30
Kocaeli PB 25 Trabzon
Çanakkale PB 27 Giresun
izmir  30 Ankara
Y 26 Diyarbakır A 34
_Y 24 Şanhurfa A 35
Y 25 Mardin A 34
Manisa A 32 Eskişehir Y 24 Siirt A 36
Aydın A 33 Konya Y 28 Hakkâri PB 31
Denızli PB 36 Sıvas Y 26 Van PB 28
Zonguldak Y 23 Antalya A 34 Kars
0Aç*_
Marmara'nın doğusu,
iç Ege, Karadeniz ile
fç ve Ctoğu Anadolu'-
nun kuzeyi sağanak
yağışlı.diğeryerieraz
bulutlu geçecek. Ha-
va sıcaklığı azalacak.
Rüzgar kuzey yönler-
den hafif ara sıra orta
kuvvette, yağış anın-
da kuvvetli olarak
esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
B
19
15
16
24
20
21
29
23
BerTm B 20 Moskova Y 16
Budapeşte PB 23 Aşkabat A 41
Madrid PB 33 Astana Y 28
Vıyana PB 24 Taşkent PB 36
Belgrad PB 29 Bakû PB 30
Sofya
Roma
B 30 Bişkek PB 34
B 33 Tfflis Y 32
Atina B 34 Kahire A 38
Münih B 25 Zürih B 29 Şam A 38
k Çok buluflu •k Yağmuriu SAAJA»
Kart GökgCntata
* *
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
önce askerierin hükümetin yanında yer aldığı ha-
berierine bir göz ataJım: Yofum, askerlerin dünden
bugüne yıllardır iziedikleri tutarlı politikaya aykın.
Askerler siyasal olaytarda şu veya bu partinin ya
da hükümetin yanında yer almadıkJannı davranışla-
nyta her daim kanıtladı.
Üstelik, MGK bildirisinde yer alan öğeler; son üç
•yılda hükümetlerin bir türiü gerçekleştirmedikteri,
buna karşın 28 Şubat 1997'den beri askerierin usan-
,madan,söyleyesöyleyedillerindetüybiten öğeler...
Devleti bölücu terör ve laiklik karşıtı kamu görev-
lilerinden anndırmayı bir değil beiki 50 kez srvillere
anımsattılar.
AJdıklan yanıt; ha bugün ha yann! Mesut Yıl-
maz'ın tasanlan Meclis'e gitti. Askerlerin anımsat-
malanyia bir ara Ecevit d e gayrete geldi.
Geldi de ne oldu? TBMM'ye tasan göndermekle
görev yapılmış gibi, işin peşini bırakıverdi. Hatta, iş-
te o sıralar "28 Şubat'ın defterini kapatıveren" de-
meci verdi. Orgeneral Kıvnkoğlu'ndan da gereken
yanrtı aidı!
Bildiride rejim düşmanlan diye adtandınlan kamu
görevlilerini ayıklamak için "her türiü düzenlemenin
'Ivedilikle' yapılması hususunda MGK'de tam bir
görüş biriiğinden" söz ediliyor.
Bu vurgulama, üç yıldır başbakan yardımcısı ve
başbakan olarak iktidarda olduğu halde görevini ye-
rine getirmeyen Ecevit'e ve hükümetine üstlendik-
leri sorumluluğu bir kez daha anımsatmıyor mu?
Sezer'e yüktenmeye dün ara veren gazete, asker-
lerin üç yıllık özJemini özetledi:
Hükümete Tem/zte" taJimatı verildiğini manşet-
ten duyurdu. Geçmiş hükümetlerin lakayt tutumla-
n sonunda bugün yoğunlaşan koşullar, bildiriye el-
bette bu anlamda yansıyacaktı.
Neyin yanında?
Oysa âskerler dün de bugün de ne onun ne de
bunun yanında.
Kuşkusuz 28 Şubat 1997'de sivil-asker birlikte
saptanan ilkelerin hukukun üstünlüğü çiğnenme-
den, anayasaya aykınlık içermeden yaşama geç-
mesini istediler, istiyorlar.
Yıllardırsöyteyegeldikterini bir yana bırakıp üç yıl-
dır şu ya da bu nedeni öne sürerek 28 Şubat karar-
lanndan kaytaran Ecevit'in yanında niçin olsunlar?
Askerlerden doğalan ötesi Ecevit'e destek verdik-
lerini irdelemek mantıkla bağdaşabilir mi?
Üstüne üstlük âskerler; son MGK'de -dün de de-
ğindiğimiz gibi- "denge unsuru"görevini üstlenerek
kriz istemediklerini kanıtladılar.
MGK'de bile, Başbakan KHK'nin peşinde. Cum-
hurbaşkanı ise Başbakan'ı yanıtlıyor. Bir kez daha
içeriğine asla karşı olmadığı KHK'nin ancak "yasay-
la" gerçekleşeceğini açıklıyor. Çekişmenin kûçük
bir modeli MGK'de de yaşanıyor.
Ya âskerler? Ikili tartışmadan rahatsız. Zaten
amaçlan bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek! Han-
gi yöntemle olursa olsun sonuç istiyor ve bekJryor-
lar.^
Üç kurum arasında görüş aynlığı olmadığtna gö-
re... 28 Şubat'ın bir çeşrt doğrulanması anlamına
geten 2. fıkra "tam bir görüş bitiiği içinde" metinde
yer alıyor.
Bildirinin, Sezer*i rejim aleyhtan güçleri yürekien-
dfrmekle suçlayan Başbakan'a "yanıt" olduğu da ar-
ok yazılıyor.
Şimdi aynı yayın organlan hükümetin "Cumhur-
başkanı'nın gösterdiği yola başvuracağım" öne sü-
rüyor.
Yani? örneğin, düne kadar karşı çıktıklan, Ece-
vit'in b«r türlü görmek istemediği Devlet Memurlan
Yasası'nın 125. maddesinin 1. fıkrasındaki kurallar-
la -Ekim'deçıkanlması 'düşünülen'yasadan önce-
"tasfiyenin ivedilikle" gerçekleşebileceğini savunu-
yoriar.
Kısacaşı "krizden 'vazife' çıktı" diyenler hakJı!
Ecevit'in yarattığı gerilimli günlerden olağan ko-
şullara dönülüyor.
Ancak, Başbakan'ın hırçın doğasından kaynak-
lanan kaygılı bir soru van
Ne zamana kadar?
ÖSS Sonuçları ve Gerçekler
• Baştarafi 2. Sayfada
Gamze, "Sonuçlar keşke
tstiMen sonra açıklansaydT
derken acaba önceden yenil-
giyi kabul ettiğini mi göster-
mek istiyordu. Oysa kazanan
ve yitiren yok bu sınavda.
Evet, kazanmak güzel. Her
şeyde güzel. ÖzellikJe insa-
nın gelecegini belirleyen bir
smavda kazanmak çok güzel.
Ancak sınavı kazanmak, ge-
lecegini güvence altına al-
mak anlamına gelmiyor; ka-
zanamayanlar tt
sfl baştouT
yapmak zorunda kalıyorsa,
kazananlar bir fakülte bitır-
dıkten sonra iş bulabilmek
için bir fakülte daha okumak
ya da yüksek lisans, doktora
yapmak gereği görüyorsa
üniveısite eğitimi bir "kısu-
döngü"ye dönmüş demektir.
Geçenlerde ülkemizin en
seçkın üniversitelerinden bi-
rinin diploma törenini izle-
meye ghtim. Tam dört bin öğ-
renci mezun oldu çeşitli dal-
lardan. Çok duygulandıncıy-
<n. Türkiye'nin geleceği ola-
* cak bu gençler bayrağı yaka-
lamış koşmaya başlayacak-
lardj. Ama nereye? Dört yıl
önce başladıklan üniversite
maratonunu bitırmış, bu kez
yaşam maralonunu koşacak-
lardı. Amanasıl? Oğlum Csın
da dört yıl önce başlamıştı
üniversiteye ve bitirmişti; iş
bulmakta zorlanmamıştı. A-
ma okuduğu dalla hiç ilgisi
obnayan bir işe girmişti. O
zaman üniversite okumarun,
bir dalda uzmanlaşmanın an-
Umı ne ola ki? Kendı öğren-
cilenmı düşûnüyorum, biryıl
hazıriık olmak üzere beş yıl
okuyorlar ve Italyan Büyü-
kelçiliğı ya da şirketlerinde iş
bulan şansh bırkaç kişinin dı-
şında gördükleri öğrenimle
ilgisi olmayan işlerde çalış-
makzorunda kabyorlar. Eğer
doğal olarak iş bulabilirlerse.
Bu olgu her eğitim ve öğre-
tim dalı için söz konusudur
2005 yılmda 120 bin mimar
ve mühendisin işsiz kalacağı
ve önümüzdeki beş yıl içinde
dil ve edebiyat okumak iste-
yenlerin yüzde 35 artacağı
söz konusu olduğunda gele-
cekteki üniversite diplomah
işsızlen vann SLZ düşünün.
Fırsat eşitlıği tantmadığı
için, önceden hakça bir dü-
zenleme olmayan ÖSS sınav
dizgesuu (sisteminı) öğrcnci-
lerin ve ana babalann korku-
lu düşü olmaktan çıkarmak
gerekiyor. Nasıl mı? Oniver-
siteye girecek ögrenci sayısı-
nı azaltarak... Her gencı uni-
versite okumak zorunda bı-
rakmayarak... Ümversitenin
bir amaç değil bir araç oldu-
ğu gerçeğinı anlatarak... Üni-
versiteye gerek kalmadan bil-
gili, görgülü, bilinçli gençle-
rin yetışebileceğıne ınsanlan-
mızı ınandırarak...
Koltuklannın altına tavla
ya da okey ıstakalan yerine
gazete ve kitap koyarak... Ve
çağdaşhğın yolunun salt üni-
versitelerden, özellikle bu-
günkü olumsuz koşullarda
e|itim ve öğretim yapan üni-
versitelerimizden geçmediği-
ni anlatarak...
6
10 büyük iılke içinde ohıruz'ANKARA (CurnhuriyetBuro-
sa) - DPT Müsteşan Alan 1/mir-
Hoğlu, yüzde 25'lik yıl sonu enf-
lasyon hedefınin tutturulrnası zor
olsa da bu yöndeki kararhlığın
sürdûrülmesi gerektiğini söyle-
di. tstıkrar programı uygulanır-
ken gelir dağüımının hemen ön
plana çıkanlamayacagını belir-
ten Izmirlioğlu, "Elbette aa reçe-
teaygaknacak" dedı. tzmirlioğ-
lu, faizkrdeki hızJı dûşûşün de
bazı sorunlara neden olabılece-
ğınıkaydetti. Izmirlioğlu, kanun
hükmûndeki karamameyle ilgili
yaşanan gerilimin ekonomiyi
olumsuz etkilemeyecegirü, ancak
Cumhurbaşkaru'yla hükümetin
ilişkisinin oturduğu noktaıun so-
runlu olması durumunda ekono-
mide de sıkınölar oluşabüecegi-
ni söyledi.
DPT Müsteşan lzmirlioğlu,
göreve gelmesının üzennden
yaklaşık 1 yıl geçmesinin ardın-
dan Uk kez basınla sohbet top-
lannsı düzenledi. Izmirlioğlu, bü-
yüme politikalannın asıl 2002 yı-
lı sonundan ıtıbaren ön plana çı-
kacağıru belirtirken yıllık 5 - 6.5
büyüme hızıyla Türkiye'nin
2023 yılında ulusal gelir açısuı-
dan dünyanm en büyük ilk 10
ekonomisi arasına girebileceğini
kaydetti. Enflasyon hedefi ko-
nusunda "temayülûn (meylet-
me)" önemli olduğunu, gelecek
yıl içinde olağanüstü bir gelişme
olmaması ve uygulamalann ka-
rarlılıkla sürdûrülmesi durumun-
da yüzde 12'lik hedefe vanlabi-
lecegini savunan tzmirlioğlu, ca-
ri ışlemler dengesindeki açığın
şu ana kadar kaygı verecek bir
durumda olmadığını söyledi. Iz-
mirlioğlu, gelir dagılımıyla ilgi-
li bir soru üzerine de, istikrar
programı uygulanırken belli bir
süre sıkıntılara katlanılması ge-
rektiğini vurgulayarak şöyle ko-
nuştu:
"Gelirdağıhmı bugûndenyart-
Da hemen düzeiemez, Geçmişte-
ki 15 yddan gelen bir dunun söz
konusu. Sadece sabit geiirliler et-
kflennuyor. Rantta da faiz oranı
çok hxdı düştü. Hasta başanh şe-
kfldeam^yatohıpoperasyon ba-
şan Oesoauciandınlacak Burada
toplumun tüm kesfanlerinin gay-
reti gerekryor."
Ekonomik programda sosyal
hedeflenn göz ardı edilmediğini
savunan Izmirlioğlu, enflasyonu
tek haneli rakamlara indirmeden
sosyal önlemlerin başanyla uy-
gulanamayacağını, hedeflere ula-
şıldığında sosyal politikalann uy-
gulanabilir olacağını belirtti.
Programın "geri dönüşünün" ol-
madığını, geri dönülürse sosyal
politikalann hiç uygulanamaya-
cağını söyleyen Akın Izmirlioğ-
lu, 8. Beş Yılhk Kalkınma Pla-
nı'nın eskı planlardan farklı ola-
rak emredici ve kaynak tahsisi
sağlama amaçlı değil, serbest pi-
yasa koşullannda yönlendirici ol-
ma yaklaşımı içinde olduğuna
dikkat çekti.
Planda ilk kez bölgesel planla-
maya dönük önlemler yer aldığı-
nı belirten Izmirlioğlu, 1-2 Eylül
tarihlerinde Erzurum'da çalışma-
lann başlayacağını, 5 Eylül 'de de
Diyarbakır'da devam edecekleri-
ni kaydetti. AB'ye giriş için
önem taşıyan ulusal program ha-
zırlıklannı sürdürdüklerini, tas-
lağın kendilerini ilgilendiren bö-
lümlerini tamamlamak üzere ol-
duklannı, yakında tartışmaya
açacakiannı anlatan tzmirlioğlu,
17 Şubat 2001 'de yapılması ön-
görülen Izmir 4. tktisat Kongre-
si'nin hazırlıklannın da sürdürül-
düğünü bildirdi.
Akın Izmirlioğlu, enerji sektö-
rüyle ilgili bir soru üzerine,
DPT'nin daha önceki projeksi-
yonlanna göre 2003 yılına kadar
enerjide açık olacağını, daha son-
ra 2007 ydına kadar faziahk söz
konusu olduğunu, bu durumu hü-
kümete ilettiklerini anımsatarak
Enerji Bakanlığı ve Hazine ile
yaptıklan toplantılar sonrasmda
enerji yatınmlanna ilişkin öneri-
lerini Yüksek Planlama Kuru-
lu'na ilettiklerini kaydetti.
DPT Müsteşan, KHK'yle ilgi-
li yaşanan gerilimin ekonomiyi
olumsuz etkileyeceğini düşün-
mediğini belirtirken liseden ar-
kadaşı olan Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in son derece
iyi nıyetlı olduğunu, ama sunu-
munun sert olabileceğini söyledi.
Izmirlioğlu, önemli olanm hükü-
metle cumhurbaşkanı arasındaki
ilişkinin oturduğu nokta olduğu-
nu anlatırken eğer burada sorun
olursa ve sabit bir durum haline
gelirse o zaman ekonominin de
olumsuz etkileneceğini kaydetti.
Izmirlioğlu, ekonomik istikrar
için siyasal istikrar gerektiği gö-
ruşünü de bildirdi.
Enerji sektörü iştah kabartıyorFRANKFURT(Cumburfye(Bürosu)- Ak-
kuyu'daki nüldeer enerji santralı projesinin
"^ndflik" kaydıyla iptal edilmesi, Alman
enerji sektöründe atom santrallan alanında
çalışan büyük fîrmalarda hayal kınklığı ya-
ratırken bu gelişmelerden bsa ve orta vade-
de özellikle geleneksel enerji santrallan üze-
rinde uzmanlaşmış yatınmcı şirketlerin kâr-
lı çıkacagına da dikkat çekildi.
Nükleer enerji teknolojisinde de göreceli
üstünlüğü süren Alman şirketlerinin, bu alan-
daki politik sakıncalar nedeniyle uluslarara-
sı pazarlardaki şansını yitirmeye başladığı,
ancak kömür, hidrolik ve rüzgâr alanındaki
gelişkinliğinin semeresinı almaya kararh ol-
duklan göze carpıyor. özellikle Türkiye'nin
yakın vadede cıddı bir enerji açığıyla karşı
karşıya oldugundan yola çıkan enerji devle-
rinin, bu alandaki yatınmlarda öne geçmek
için girişimlerini yoğunlaştırdığı ögrenildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı açık-
lamalanna göre, halen 27 bin megavat olan
enerji üretim kapasitesinin 2020 yılına kadar
110 bin megavat düzeyine çıkanlması gere-
kiyor.
Ahnanya'da yeni hesaplar
Aradaki 83 bin megavatlık açığın kapatıl-
ması için nükleer enerji yatınmlanndan, ka-
muoyunun tepkisi nedeniyle yüz çevrilirken
klasik enerji üretim kaynakJanna yönelinme-
si, Almanya'daki büyük şirketleri yeni hesap-
Clinton ın özel damşmam Wolf, Dışişleri Bakanı Cem'le görüştü
^akûrCeyhan 'da soru işaretikalmadı'
ANKARA (CumhuriyetBöro-
sa)-ABD Başkanı BfflCSntOB'ın
özel danışmanı ve Hazar Havza-
sı Enerji Diplomasisi Devlet Sek-
reteri John Wolf, Bakû-Ceyhan
projesine ilişkin soru işaretleri-
nin geçmişte kaldığuıı söyledi.
VVolf, "Bakû-Ceyhan projesinin
yaşama geçirify gecirilenıeyece-
ği, y» da yeterfi pedoi ohıp ofana-
dığı gibi soru işaretleri geçen yd-
dakjddLArnkönâmüzdekikoao-
haryabuzca tkari sorunlar" dedi.
Clinton'ınözeltemsilcisi VVolf,
Ankara temaslan çerçevesinde
Dışişleri Bakanı tsmaiCem'i zi-
yaret etti. Gönışmeöncesindega-
zetecilere açıklamalarda bulunan
Cetn, Türkiye ile ABD'nin Do-
ğu-Batı enerji koridoru konusun-
da çok yakın bir işbirliği içerisin-
de olduklannı vurgulayarak "Ba-
kfrCeyhan ve Irans- Hazar bonı
hadan yannzca ekonomik proje-
ler değO, Kafkaslar ve Orta As-
ya'nm gefcceğini ve istikran da
befirleyecekolan projeterdir'' de-
di. Bakû-Ceyhan boru hattı pro-
jesine ilişkin çok olumlu geliş-
meler yaşandığını belirten Cem,
ilerlemenin Trans-Hazar proje-
sinde de sürmesini bekledikleri-
ni söyledi. VVolf da konuşmasın-
da Bakû-Ceyhan'm gerçekleşip
gerçekleşmeyeceği yönünde soru
işaretlerinin geçmişte kaldığım
vurguladı.
Wolf, Bakû-Ceyhan'a taraf ül-
kelerin Hderlerinin, geçen yıl ka-
sım ayında projenin takvime uy-
gun olarak ilerlemesini kararlaş-
tırdıklannı anımsatarak "Bu ta-
rih 2004'tür" diye konuştu.
Trans-Hazar konusunda ise bek-
lenilen düzeyde gelişme sağlana-
madığına işaret eden VVolf, Tür-
kiye ile Azerbaycan'm çalışmala-
nnda ilerlediklerini vurgulayarak
Türkmenıstan'ın da bu çabalara
katılmasuu ümit ettiklerini söy-
ledi.
lar yapmaya itiyor.
Essen'de merkezli Alman enerji üreticisi
Steag AG, halen tskenderun'da 3.3 milyar
marklık bir taşkömür santralı kuruyor. 2003
yılında üretnne geçmesi planlanan bu santra-
lm 1300 megavat gücünde olacağı ve 20 yıl
boyunca Türkiye'deki elektrik üretimine kat-
kıda bulunacağı bildirildi. Bir başka şirket
Saarbergwefke AG'nin Park Holding ile bir-
likte Çayırhan'da linyit çıkardığı ve buradaki
santralın işletilmesine katkıda bulunduğu be-
lirlendi. Bu santralın özelleştirilmesi çalış-
malannda Alman şirketinin Park Holding ile
birlikte iyi bir şansa sahip olduğu ileri sürü-
lürken, Park Holding'in Rheinische Braun-
kohlebergvverke ile birlikte Afşin - Elbistan
santralı için linyit çıkardı-
~~~~ | ğına da dikkat çekildi.
Türkiye'nin 2020 yılı
itibanyla enerji kapasite-
sinin yüzde 32'sini doğal-
gaz üzennden karşılana-
mayacağının belirtihnesi,
aynca yüzde 28'lik birbö-
lümün de hidrolik santral-
lar üzerinden karşılanaca-
ğırıın ilan edilmesi, bunun
yanı sıra rüzgâr santrallan
için Türkiye'nin oldukça
uygun iklim koşullanna
sahip olması, bu alandaki
teknoiojinin yakın bir ge-
lecekte Almanya'dan Tür-
kiye'ye transferine yol
açabilecek.
Akkuyu'daki nükleer
santral projesinin gündem-
den kalkmasıyla birlikte
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nm rüzgâr sant-
rallanna yönelik ihtirazi
kayıtlannı kaldırması
olumlu karşılandı.
Kablo TV'de özefleştinııe oyumı
BANUSALMAN
ANKARA - Kablo TV'yi gelir
paylaşımı sözleşmesiyle işleten
şirketler, Telekom'a kâr buakma-
mak için lisans hakkı satışıyla tüm
haklan ele geçirmek istiyorlar.
Bunun için şirketler yeni abone
kabul etmiyorlar ve yatınm yap-
mıyoriar. Böylece Telekom kâr-
dan zarar etürilırken gelir paylaşı-
mı sözleşmelerindeki taahhütleri-
ni yerine getirmemelerine karştn,
şirketlere yaptınm da uygulanmı-
yor. Kablo TV sistemiyle ücretsiz
telefon görüşmesinden fatura öde-
melerine, istenildiği zaman isteni-
len filmın izlenmesinden evden
alışverişe kadar uzanan pek çok
hizmet de gerçekleştirilemiyor.
Kablo TV'de 1991 yılında baş-
layan özelleştirme süreciyle ilk
ihaleyi kazanan şirketler, faaliyet-
lerine Ağustos 1992'de basladı. Iş-
letun hakkının satılmadığı bu ıha-
leyle, malzeme ve finansmanı
Türk Telekom'un sağlamasına,
yetişmiş elemanı bulunmasına
karşın altyapı yapımı "müteab-
hit" konumunda firmalara verildi.
Ankara, Istanbul, Izmir, Adana,
Bursa, Antalya, Gaziantep, Konya
ve Kayseri'nin yer aldığı bu iha-
leyi Simko, Ere, STFA, Ericsson,
Netaş, Haşemoğlu firmalan ka-
zandılar. tkinci ihalede, Bandır-
ma, Eskişehir, Erzunım, Iz-
mit/Gölcük, MeTsin/Tarsus, Sam-
sun, Zonguldak, Karadeniz Ereğ-
lisi/Alaplı, Denizli, Adapazan,
Balıkesir, Yalova, Tekirdağ yer al-
dı. Ancak 1997'de yapılan ihalede,
şirketlerin 3 yılda taahhüt ettıkJe-
ri abone sayısına ulaşmalan karşı-
lığında 10 yıl, gelir paylaşımı esa-
sıyla işletim hakkma sahip olma-
lan öngörüldü.
Telekom'a brüt gelir üzerinden
yüzde 10-35 arasında aktanm ya-
pılması kabul edilirken yatrnmla-
n da şirket yapn. ilk ihaleyi kap-
sayan illerde, üçüncü ihaleyle ge-
lir paylaşımı geçerli ktlındı. Bu
kez Telekom'a aktanlacak rutar
brüt gelirin yüzde 60-65'ine ka-
dar çıkanldı.
İlk ihalede, 36 kanal sağlayan
450 megahertz yaym bandı oluş-
turma koşulu, ikınci ihaleyle kanal
sayısını 60'a kadar çıkaran 800
megahertz yayın bandına çıkanl-
dı. Geri dönüş sinyallerini gönde-
rebilecek *intemknT' sistem oluş-
turulması istendi. Böylece kişile-
rin evlerinden alışveriş yapmala-
n, izlemek istedikleri programı
seçmeleri gibipek çok olanak sağ-
lanacaktı. Şirketler, bugüne kadar
bu koşulu yerine getirmediler. Bu
nedenle sözleşmelerin feshine ka-
dar uzanabilecek yaptınmlara ise
başvurulmadı. ilk ihaleyle 450
megahertz yapılan altyapının,
üçüncü ihalede 800 megahertze
çıkanlması koşulu, ihaleden son-
ra şirketlerle yapılan görüşmeler-
le 650 megahertze indirildi. Söz-
leşme koşullannı yerine getirme-
melerine karşın şirketlerin abone-
lerden bedelini aldıklanna dikkat
çeken Haber-Sen yetkilileri, Kab-
lo TV'nin bilinçli olarak zarar et-
tiriuneye çalışıldığını, böylece sa-
tışmın gerçekleştirilmek istendi-
ğini belirttiler. Kablo TV işletici-
lerinin yeni abone kabul etmeme-
leri dikkat çekiyor. Bu çerçevede
yeni abonelik başvurulan kabul
edilmezken binalannda Kablo TV
olanlara da nakil hakkı tanımaksı-
zm bağlantı yapılıyor. Aynca Te-
lekom'la 2 yıl önce yapılan proto-
kole göre sağlamalan gereken in-
ternet hizmeti, Kablo TV üzerin-
den telefon konuşması gibi hiz-
metleri de yaygınlaştırmıyorlar.
Kablo TV pazannı paylaşan fir-
malardan Kablo Net'e Show Gru-
bu, Ultra'ya Doğan Grubu, Ak-
tif'e Rumeli Holding ortak. Med-
ya kuruluşlannda yüzde lO'dan
fazla paya sahiplerin kamu ihale-
sine girmeleri yasak olmasına kar-
şın, Kablo TV işleticilerinin med-
ya kunıluşlannın ortaklıklan ol-
ması dikkat çekiyor. Telekom ma-
yıs-haziran dergisine göre mevcut
Kablo TV şebekesinin yüzde 50'si
boş. Kablo TV'nin şirketlerin ge-
rekli yatınmlan yapmaması nede-
niyle kullanılamayan olanaklan
şöyle. "Yalnızca izlenenfDm, prog-
ram, spor karşüaması vb. için öde-
me yapılmasL Çeşitli içeriklere sa-
hip kanaüann seçilebilmesL Tele-
fona gerek kalmadan bir ruşla is-
tenflen programınsecflebflmesL İs-
tenilen anda istenikn fUmûı seyre-
dDebümesLAynı fılmin kısa aratak-
laria tekrar başlayabflme özeffiğL
GüvenH TV veya bOgisayar kuDa-
narak banka işiemlerinin yapüa-
bttmesL TV veya bilgisayar ile ahş-
veriş imkânL Telefon görüşmeleri-
nin Kablo TV ststemi ûzerinden B-
mitsizveücretsizyapılmasmm sağ-
lanmasL Çok kullanıcuun aynı an-
da görüntü, ses, bügisayardaki tüm
yazı ve grafiJderin paylaşun özeiU-
ğL Ha\a durumu, borsa biIgDeri,
döviz kurlan, şehirsel akrrviteler,
gezirehberi,bölgeselilanlarverek-
lamlar, eğience amaçh kanaDara
ulaşım imkâru. Bir program için
birden fazla dilde yayın alabilme
imkânı. TY'den yabancı dil eğiti-
mi, profesyonel kurslar, üniversite
veyasınavlara hazuiık,çeşitlihobi-
ler üzerine yayınlar. Sinema, tiyat-
ro, konferans, gösteri, sergi, spor
karşılaşmaa gibiprogramtonnon-
Hne olaraköğrenDebihnesL Ulasun
şirketkrine,oteUere,tur şirketleri-
ne erişim ve rezervasyon imkânL
Elektrik.su,telefon,doğalgaz, kab-
loiu TV ödernelerinin yapüabihne-
sL Sınırsız kaühmcı ile online oyun
imkânL"
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Azerbaycan. Haritadaki tek sınırda bugün Iran top-
raklan içinde yer alan Tebriz ve çevresi de var. Azer-
baycan'm bugünkü nüfusu 7 milyon, Iran içindeki
Azerilerin nüfusu Elçibey'e göre 30 milyonun üzerin-
de...
Elçibey 1992'de seçimle devlet başkanlığına geJ-
diğinde, yukandaki düşüncelerini açıkça ifade et-
mişti. Bu durum doğal olarak, Iran ve Rusya'yt ra-
hatsız etmişti!
Koftuğunu ancak bir yıl koruyabildi...
Elçibey'le konuştuğum günlerde yeniden Azer-
baycan Halk Cephesi'nin başına geçmiş, Nahci-
van'dan Bakû'ya yeni gelmiş, Haydar AHyev'e kar-
şı muhalefete başlamıştı...
Siyasi çizgisini şöyle açıkiadı:
"Türklük, çağdaşlık, Islam..."
Ardından Gaspıralı Ismail'in sozünü iki kez yine-
ledi:
"Dilde, fikirde, işte biriik..."
Bunlan sıraladıktan sonra oglunun adını söytedi:
Turan!
Sohbetin birkaç yerindeAtatürk'ün başansını, öte-
ki dünya liderierinden farianı vurguladı. Ona göre
Mustafa Kemal'in en büyük basanlanndan biri şu:
"Halkın, devteti sevmesini sağladı!"
Azeri Türkçesiyle şu sözü de birkaç kez yineiedi:
"Mustafa Kemal'i az tebrik ettik!"
Bağımsız bırakılan Orta Asyal
Elçibey, Türkiye'de kendisine en yakın partinin
MHP olduğunu, kendisinin de bu partiye karşı sıcak-
lık hissettiğini saklamadı. Konuyu şöyle sürdürdü:
"öteki partilerle de daha sıcak olmak isterdim.
Zaman zaman olduk da. Ama tam otmadt..."
Sözü getireceğimiz yer burası...
Şöyle bir gene/leme halâ geçerli: -
"Türkiye'nin içindeki sorunlara çözüm üretmek,
onlana uğraşıp didinmek solun işlevi; Türkiye dışın-
daki kültürümüze ait zenginlikler sağın tekeii!"
1990'lara dek bu durum çok fazla sıntmadı. 20.
yüzyılın son dilimine dek, Türkiye'nin gerek Orta As-
ya'daki gerekse Balkanlar'daki tarih bağlanyla ilişki-
si çok sınıriı kaldı. Sovyetler Birliği'nin çözülmesryie
birlikte ortaya yepyeni bir coğrafya çıkt.
Bu çözülmeye tüm dünya gibi Türkiye de hazırlık-
sız yakalandı. En hazıriıksızlann başında ise Orta As-
ya ülkeleri geliyordu. Bişkekie bir Kırgız, bir tümce-
de her şeyi anlatmıştı:
"Bizi bağımsız bıraktılari"
l
Türkiye'nin rolü bu noktada çok önemliydi. An-
cak, 90'lann başında bölgeye ilk şu üç kesim gitti:
- Cebine 5 bin dolar koyup büyük işadamı pozun-
da yola çıkanlar.
- Cantasına Kuranıkerim'i koyup "Buniardkvunut-
rnüşhjr" diye yola çıkanlar.
- Cebine sınırsız Orta Asya haritasını koyup "Kû-
çük kardeşlerimizle devlet kurmaya gidiyoruz" diyen
Turancılar.
Bu üç grup ne yazık ki, Orta Asya cumhuriyetle-
riyle ilişkilerimizin iyi yönde gitmesini sağlamadı. İşin
uluslararası boyutlan da var, ama o yöne girmeye-
lim, çıkamayız.
Türkiye, ikinci on yıllık dilimde, birinci on yıldan
dersler çıkarmalı ve bir polrtika oluşturmalı. Gezjm-
sel gözlemlere dayalı olarak vurgulamak gerekirse,
bize göre bu politikanın temeli şu olmalı:
Ne olursa olsun, Orta Asya cumhuriyetterinin ba-
ğımsız olarak ayakta durmalannı sağlamak, iç den-
geleriyle oynamamak, oynanmamasına katkıda bu-
lunmak.
Omurga buraya oturmazsa, Türkiye içinden ve dı-
şından güç alan farklı akımlar bu cumhuriyetierin yö-
netimlerine altematif oluşturmaya girişiyorlar.
2000'lerde Türkiye'nin stratejik gücünü beürteye-
cek konumlann başında, OrtaAsya'daki başansı ge-
liyor!
[email protected] , _ ,
Hidrojen enerjisi
içinmerkez
ANKARA (Cumburi-
yetBürosu)-Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersûmer, dün
Bakanlar Kurulu'nda
üçüncü binyılm altematif
enerji kaynağı olarak gös-
terilen hidrojen enerjisi
ile ilgili brifing verdi. Er-
sümer, Istanbul'da ulusla-
rarası hidrojen enerjisi
teknolojileri merkezi (IC-
HET) kurulması için Tür-
kiye ile BM Sanayi Kal-
kuıma Örgütü (UNIDO)
arasında kurumsal anlaş-
ma ve güvence fonu an-
laşmasımn imzalanması
gerektiğini kaydetti. Ba-
kanlar Kurulu'nda anlaş-
malann imzalanması ve
bakanlığa gerekli ödene-
ğın sağlanması için 2001
yılı bütçesüıde pay aynl-
ması karariaştuildı.
Alman bilgiye göre,
kurulacak merkezin hid-
rojen enerjisi ile çalışan
pilot tesisler kurması
planlanıyor. Anlaşma im-
zalamrsa Türkiye, UNI-
DO'ya 5 yıllık sürede
toplam 40 milyon dolar
yanracak ve örgüt bu fo-
nu projenin maliyetini
karşılamakta kullanacak.
btanbul Hava Yoian uçuştann
durdunlu
• İSTANBUL (AA) - Bir süredir mali kriz içinde olan
Istanbul Hava Yollan, dün akşamdan itibaren uçuşlannı
geçici olarak durdurdu. Istanbul Hava Yollan yetkilileri,
iç ve dış hat uçak seferlerinin durdurulmasıyla ilgili
karann Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne ıletildiğini
bildirdiler. Yetkiüler, olayla ilgili aynnSlı açıklamanm
önümüzdeki günlerde yapılacağını kaydettiler.
YUnanistan'da orman yangn: 2 öki
• AltNA (AA) - Yunanistan'ın Yanya bölgesinde,
kontrolden çıkan orman yangınının çevredeki yerleşim
birimlerine yayıhnası üzerine, alevlerle sanlan bir köyde
çok sayıda kişinin mahsur kaldığı bildirildi. Agia Maria
köyünde ise kan koca olduklan tahmin edilen iki kişinin
mahsur kaldıklan evde yanarak öldükleri belirtilirken 4
kişinin de kayıp olduğu belirtiliyor.
Sudan'da tekne kazaa: 85 öto
• HARTUM (AA) - Sudan'da, Nil nehrinde bir
teknemn alabora olması sonucu 35 çocuğun öldüğü
bildirildi.