Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
tzg, IVW idertne
desteh vermedl
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkını Ömer
bgi. MHP Cenel Başkanı
Devtet Baiçei'nın Öcalan
dosyasınır TBMM Genel
Kurulu'na ixarJıaesiru
istemesino "ooğai ve
normal' ok±uğunu, ancak
AtHMkaran
açıklanmadan dtosyanın
TBMM Genei Kurulu'na
indırilmesının yanhş
olacagını aktardi. İzgi,
idamın kaldırunastru
isteyenlerin, "Savaş, yakın
savaş ve terör suçlanndan
idama mahlcûn
edilenlerin hi<pir şekilde
affedilmeyeceği ve
cezalarının
indirilemeyeceğine ilişkin
anayasa defişüdjfini
gerçekleştirmesi
gerektiğini" scyledi.
Hodni meyöan'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkan
Yardımcısı Şev'set Bülent
Yahnici, dün MHP Genel
Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısında,
hükümeti "gökkuşağı
koalisyonu' olarak
niteledi. Yahnici, idam
konusunda hükûmete
seslenirken •Bırakınız
oylamayı, anayasanın 38.
maddesi ile ılgih
değişiklıği getinn. Zaten o
değişiklik Apo'nun
idamının oylanması
demektir. Oylayın çıkann.
Bu çoğunluğunuz var"
dedi. Yahnici,
konuşmasında diğer
partilere de seslenerek
"Bir araya gelin. kanun
teklifi verin, hükümet
tasansı olarak
uğraşmaktan vazgeçin. 5-
6 parti ilan ediniz, 'Biz
idamı kaldınyoruz* deyin,
kaldınn. Hodri meydan"'
diye konuştu.
42 idam dosyası
geri gönderflıf
• ANKARA (ANKA)-
TBMM Adalet
Komisyonu, Anayasa
Mahkemesi'nin dün iptal
ettiği Şartla Salıverme
Yasası çerçevesinde
uygulamadan yararlanan
42 idam hükümlüsü
hakkındakı 34 idam
dosyasını Başbakanlığa
geri gönderdi. TBMM
Adalet Komisyonu"nun
karan Meclis Genel
Kurulu'nda okunarak
milletvekillerinin bılgisıne
sunuldu. Anayasa
Mahkemesi'nin Şartla
Salıverme Yasası'nı iptal
etmesinden önce alınan
karar uyaruıca 42 idam
mahkûmu sahverilecek.
Öcalan kararı
sonbaharda
• STRASBOURG (AA) -
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesı (AİHM), terör
örgütü PKK lıderi
Abdullah Öcalan'ın
avukatlarının yaphğı
başvuruyla ilgili karannı
sonbahar aylannda
verecek. AİHM Sözcûsü
Roderick Liddell, karann
yaz aylanndan önce
verilmesinin
beklenmediğini belirtti.
Liddell, AİHM karannın
büyük üıtimalle sonbahar
aylannda verilmesınin
beklendiğini söyledi.
Türkiye'den
AGSPuyarısı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tûrkiye, Avrupa Güvenlik
ve Savunma Polinkası
(AGSP) konusunda
Yunanistan'ı ikna
edemeyen Avrupa
Birliği'ne (AB) "AGSP
bütûn Avrupa'yı
kucakladığı zaman banşı
ve istikran getirecektir"
uyansrnı yaptı.
Genelkurmay Plan
Prensipler Başkanı
Korgeneral Reşat Turgut,
Türkiye gibi önernlı
yükümlülükler üstlenen
müttefiklere aynmcılık
uygulanmaması
gerektiğini belirtirken,
NATO ile AB arasında
henüz uzlaşma
sağlanamamasının
nedeninin de bu
ajnmcılık olduğunu
kavdetti.
Bahçeli'denAB için 5 koşulHaberMerkeâ-Çin Halk Cum-
huriyeti'nde temaslannı sürdü-
ren Başbakan Yardımcısı ve MHP
lideri Devlet Bahçeli, dün hükü-
metin 3 yılını değerlendirdiği ba-
sıntoplantısındaAB üyeliğine iliş-
kin 5 koşul öne sürdü. Bah-
çeli, bu şartlann
yerine getiril-
mesi duru-
munda Türki-
ye'den iste-
nenidamce-
zasınınkal-
dınlması,
Kürtçe ya-
yınveegi-
tim hakkı
gibi ko-
nulann müzakere edilebileceği me-
sajrnı verdi. Bahçeli'nin 7 Hazi-
ran'da Çankaya Köşkü'nde yapıla-
cak olan ve Meclis'te grubu bulu-
nan partilerin genel başkanlannın ka-
tılacağı AB zirvesinde de dile geti-
receğini açıkladığı 5 koşulu şöyle:
Öcalan dosyası Meclls'e:
Bahçeli'nin öne sürdügü koşul-
lardan ilki, halen tmrah'da turuk-
lu bulunan terör örgütü PKK'nin
lideri AbduOah Öcalan'ın ceza-
sının üıfazma ilişkin. Öcalan dos-
yasının Avrupa Insan Haklan Mah-
kemesi'nin vereceği karar ne olur-
sa olsun "süratie" TBMMye sevk
edilmesi gerektiğini belirten Bah-
çeli, "Bu dosya hakkmda yapıla-
cak işlem TBMM'nin iradesine ve
kararma bağh olmah" dedi.
Öcalan F Tipi'ne aktarıl-
SIH: Bahçeli aynca Öcalan'ın Im-
ralı'dan F tipi cezaevine nakledilme-
sini istedi.
KADEK de Hsteye alınsın.-
"Avrupa Birtiği terörle mücadele
konusunda samirrü ve kararfa okiu-
ğunu sonnıt ve açık bir biçinıde or-
taya koymahdır'' diyen Bahçeli, bu
amaçla KADEK'in terörle mücade-
le listesme alınmasını istedi.
Terörden vazgectik' de-
Slnler: Bahçeli, PKK ve KA-
DEK' in terörden tamamen vazgeç-
riğini inandrncı bir şekilde duyur-
ması gerektiğini voırguladı.
Bağlılıklarını acıklasın-
lar: Bahçeli, son olarak da terör ör-
gütü yöneticileri ve militanlanrun
devlete teslim olmalannın koşul ol-
duğunu ifade etti.
Bahçeü'nin sözteri
Hükümeti oluşturan partilerin li-
derlerinin. Öcalan için verilen idam
karannın ardından yaphklan zirve
sonrası hazırladıklan "protokoP
niteliğindeki açıklamada. "Anaya-
sannzdan ve uluslararası taahhüt-
lerimizden kaynaklanan süreç ta-
mamlandığında dosya gereği için
rvedüikk TBMMye göoderilecek-
tir" deniyordu. Bahçeli'nin bu söz-
leriyle "AİHM'in karan farkhyön-
de otea bfle" Öcalan'ın dosyasınuı
TBMM'ye sunulması gerekfiği me-
sajrnı verdiği yorumu yapıldı.
Başbakan Bülent Ecevit, hükümetin 3 yılını değerlendirdi ve MHP'yi uyardı:
idam knlkıııazsa iiyelik lıayal
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit, Çankaya Köş-
kü'nde yapılacak AB zirvesi öncesin-
de, idam, Kürtçe eğitün ve yayuı konu-
lannda geri adım atmayan hükümet or-
tağı MHP'ye uyanlarda bulundu. Ece-
vit, AB'ye girişin "olmazsa olmaz" ko-
şullannın '•idamın kaklınlnıasu kültü-
rel haklar ve eğitim haklan" olduğunu
belirterek "Bunlar yoksa AB'ye tam
üyeük ha\al olur" dedi. Ecevit, idam
konusuna TBMM'de çözüm bulunabi-
leceğini vurgulayarak MHP'nin de bu
konuda yapıcı bir rutum içinde olaca-
ğına inandığım söyledi.
Ecevit, rahatsızlığından 24 gün son-
ra ilk kez dün bir basın toplantısı dü-
zenleyerek hükümetin 3 yılhk icraatı-
nı değerlendinrken gazetecilerin başta
AB ile ilişkiler olmak üzere güncel ko-
nulara ilişkin sorulannı da yanıtladı.
MHP'li Edip Özbaş
Hükümete
soruşturma
önergesi
ANKARA (Cnmhurhet Bürosu)
-MHP Kahramanmaraş Millerveki-
li Edip Özbaş. Abdullah Öcalan'ın
idam dosyasının Başbakanlık'ta bek-
letilmesi nedeniyle Başbakan Bülent
Ecevithakkında görevıni kötüye kul-
landığı gerekçesiyle soruşturma
önergesi hazırladı. Önergede, MHP
liden Devlet Bahçeli ile ANAP Ge-
nel Başkanı MesutYümaz'ın "ikin-
ti derecedesuçlu" olduğu \airgulan-
dı. Özbaş'ın imzaya açtığı önerge-
ye. MHP'li Abdulhaluk Çay ile Sa-
di Somuncuoğtu da ımza attı.
MHP Özbaş, Öcalan"ın idam dos-
yasının Başbakanlık'ta bekletilme-
si nedeniyle hükümet hakkında ha-
zırladığı soruşturma önergesini im-
zaya açtı. Önergenin gerekçesinde,
Ece\it, Bahçeli ve Yılmaz'ın gö-
rev ve yetkilerini aşarak Öcalan'la
ilgili hukuki süreci yanda kestikle-
ri belirtildi. Dosyanın Başbakan-
hk'ta bekletilme karannın yetki gas-
pı olduğuna dikkat çekilen gerek-
çede, AÎHM'nin \erdiği tedbir ka-
rannın muhatabının hükümeti oluş-
turan 3 sıyasi partinin lideri değil
Bakanlar Kurulu olduğu, bu neden-
le karann hukuki geçerliliğinin bu-
lunmadığı kaydedildi.
• İdam, Kürtçe eğitim ve yayın konulannda geri adım atmayan
MHP'yi uyaran Ecevit. bu konulann AB'ye giriş için şart olduğunu
belirtti. 57. hükümetin büyük bir uyum içinde çalıştığını belirten Ecevit,
hükümet olarak erken seçimi kesinlikle düşünmediklerini de yineledi.
Toplantıyı lOO'ünüzerindebasmmen-
subu izledi. Ecevit, hastane önünü "pa-
nayn- yerine getiren" gazetecilerin ge-
ce-gündüz görev yaptığını söyledi.
Ecevit, "'Büyük yapısal refornüara
imzaaroğınj" söylediği 57. hükümetin
büyük bir uyum içinde çalıştığını ve
verdiği sözleri yerine getirmeyi bir gö-
rev bildiğini kaydetti. El atılmamış so-
runlara el attıklannı kaydeden Ecevit,
AB'ye tam üyelik yolunda çıkanlan
uyum yasalannı da anımsath.
Daha sonra gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Ece\it. AB'nin olmazsa ohnaz
koşullan arasında yer aldığını söyledi-
ği "İdam.eğitim ve kültür konulannda"
da çözüm bulunabileceğini kaydetti.
Öcalan'nın idam dosyası
Ecevit, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin Çin'de
yaptığı gezide
U
PKK lideri Abdullah
Öcalan'ın idam dosyasının TBMM'ye
sevk edilmesi ve F tipi cezaevine akta-
nlması" yönünde koşullar öne sürdü-
ğünün sorulması üzerine şunlan söyle-
di: "Bahçeli'nin odemecini henüz oku-
ma firsaü bulamadım. O nedenle ay-
nnüta > anıt verecek durumda değiüm.
Anıa hükümetin üç ortağı da Türkj-
ye'nin AB'ye üye olnıasmı istenıekte-
dirter. Bunu da her vesik ile açıklamak-
İĞNELÎ FIRÇA
m
lü
ZAFER TEMOÇtN
Î L TlP OToRİ7Tgl,ÇRlWih!
Hjm 5?. HtitöMfTfi\f
f a F ı PİMPÖC
taduiar. AB'nin olmazsa olmaz koşul-
lan olan idam, kültür ve eğitim konula-
nnda uygun adımlar anlmazsa AB'ye
tam üyelik bir hayal olur veya tam üye-
lik çok daha ileri bir tarihe ertelenir.
Onun için hükümetin bir kanadı olan
MHP'nin bu konuda yapıcı bir davra-
nış içinde bulunacağına inanıyorum.
Zaten başka türlüsünü de düşünmek
mümkün değildir. MHP de AB'ye tam
üyehlcanıacıruzonarnaolrnaksEUi,kerı-
di istegi ile kabul etmiş durumdadır."
AB ulusal yükümlülük
AB'ye tam üyeliğin ulusal bir yü-
kümlülük ve kararhhk durumuna gel-
diğini anlatan Ece\it, koalisyonu oluş-
turan partiler arasında farklı görüşler ne-
deniyle güçlükleryaşanabüeceğini, "de-
mokratik süreç içindeama eninde sonun-
da uvuma vTanlacağmı" sa\oındu. Ece-
vit, idam konusunda MHP'nin
direncinin kınlamaması üzerine
nasıl bir yol izleneceğine yöne-
lik soruya da şu yanıtı verdi:
" Saym BahçeH, her konuda de-
ğü. çok sayida konuda degiL istis-
nai durumlarda. koalis\ on dışm-
daki partilerin ortakhğıikbazı gi-
rişimlerde bulunabileceğini söy-
lenüştL Bunun başında da idam
konusu gelmekteydi. Eğer
TBMM'de yeterli çoğunluğun
sağjanması umudu befirecek ohır-
sa. ki bu konuda parlamento dü-
zeyinde bir adrnı atılabUir ve so-
run çözülebilir diye umuyorum.
Bu sorunu çözmek mecburiye-
tindeyiz."
'Erken seçim yok'
Başbakan Ecevit. hükümet ola-
rak erken seçimi kesinlikle düşün-
mediklerini de yineledi. Ekono-
miden sorumlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş'in erken seçimin
kaçınılmaz olduğu yönündekı
görüşünün anrmsatıhîiası üzeri-
ne "Her vatandaş gibi Derviş'in
de siyasal konularda kişisel gö-
riişleri olabiür'' diyen Ecevit, an-
cak "Deniş'in de içinde yer akb-
gı hükümetin erken seçimi uy-
gun bulmadığını açıkladığını"
anımsani. Bu aşamada "erkense-
çimin memlekete hiçbir yaran ol-
mayacağınr, tam tersine zararlı
olacağını vurgulayan Ecevit,
"Ama Saym Derviş hangi döşün-
ce ile bunu söylemiş, onu bile-
mem. Kendisi de bu hükümetin
üyesidir. Hükümet içinde bu ko-
nu, tarnşınna gündenûne bile gel-
memiştir" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Öz^ürlük ve Dayanışma Par-
tisi (ODP), 1999 seçimlerinde
en çok oyu olan sosyalist par-
ti olmuştu. Çok oy aldı da ne
kadar diye sorarsanız, binde
dokuzdu. Yani yüzde biri bile
bulmamıştı. Diğerlerini varın
siz düşünün. Sosyalist solun
ÖDP dışındaki örgüt ve parti-
lerin neredeysetamamı AB'ye
girilmesine karşı. Sosyalist sol
AB ile ABD arasında bir fark
görmüyor.
ÖDP'nin durumu ise ikircik-
li. Pazar günü ÖDP'nin Istan-
bul il konferansı toplandı. 1000
civarında üyenin katıldığı kon-
feransta Vahrt Genç 564 oy-
la yeniden il başkanlığına se-
çildi. Toplantının en heyecan-
lı tartışması AB ile ilgili olarak
verilen bir karar tasarısı sıra-
sındayaşandı.
Yoğun tartışmalara neden
olan ve karar haline gelmesi için
oylanan tasanyı buraya aynen
alıyorum. Birlikte okuduktan
sonra kısa bir değerlendirme
yapmak niyetindeyim. Tasarı
şöyleydi: "Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne Üyelik Sürecinde
ÖDP, AB ve Solun Geleceği
Emeğin ve Dayanışmanın Av-
rupa 'sı İçin Mücadele: ÖDP;
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik
sürecinin emekçilerin, ezilen-
lerin çıkarlan ve haklan açı-
sından takipçisi olarak; ikinci
kongre kararlannda da yeralan
'Emeğin Avrupa's; yaklaşımın-
dan hareketle; Türkiye hükü-
metinin üyelik kriterterinin si-
yasal koşullannı yerine getir-
mesi; idam, anadilde eğitim ve
yayın hakkı, örgütlenme ve
düşünce özgürlüğü de dahil
Türkiye'nin demokratikleşme-
si mücadelemizin de birpar-
çası olan demokratik reform-
lann zaman geçihlmeden ya-
pılması; Kıbns'ta uluslararası
hukuk kurallan çerçevesinde
iki halkın eşitliğine dayalı adil
bir çözümün gerçekleşmesi;
Avrupa Biriiği ve Türkiye ara-
sında imzalanmış bulunan an-
laşmalardan doğan haklann,
yurttaşların serbest dolaşımı
da dahil uygulanması için ça-
ba göstermeyi; Türkiye'nin
AB'ye katılım sürecinde ser-
mayenin egemenliğinde bu-
günkü Avrupa Biriiği karşısın-
da; emeğin, eşitliğin, özgürtük
ve demokrasinin Avrupa 'sı için
mücadele yürüten antikapita-
list sol partilerie Avrupa çapın-
da ortak bir mücadele ve ey-
lem programı oluşturmayı; Av-
rupa'nın antikapitalist sol par-
tileri ile örgütsel ve siyasal iliş-
kileri geliştirerek Avrupa Par-
lamentosu Sol Partiler Foru-
mu toplantılarına düzenli ka-
tılmayı; 'Sosyal ve Yurttaşla-
rın Avrupa 'sına yönelik müca-
dele ve eylem programının
Türkiye özgülünde gerçekleş-
mesi için mücadele etmeyi;
kararlaştırır..."
• • •
Lehte ve aleyhte konuşma-
lardan sonra oylamaya geçil-
di ve tasan 206!
ya karşı 260 oy-
la reddedildi. 35 üye de çe-
kimseroy kullandı. Konferan-
sı izlemediğim için bu tasarıyı
260 üyenin hangi gerekçeler-
le reddettiğini tam olarak an-
layamadım.
Bu tasannın internet sitele-
rinde dolaşmaya başladığı sa-
atlerde, MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin ve Genel-
kurmay İkinci Başkanı Orgene-
ral Yaşar Büyükanrt'ın AB'yi
eleştiren açıklamaları geldi.
Devlet Bahçeli idamın kaldı-
nlması için beş şart öne sürü-
yordu. Şartlara bakıldığında,
Devlet Bahçeli'nin idamın kal-
dırılmasından yana olmadığı
ortaya çıkıyordu.
Türkiye'nin AB ile üyelik mü-
zakerelerine başlayabilmesi
için olmazsa olmaz koşullar-
dan birisi idamın kaldırılması.
Yani tercüme edersek Bahçe-
li, "Biz buna yokuz arkadaş"
diyor. Işin aslı AB'ye girmek
istemiyor. Istiyorsadademok-
ratikleşme olmadan bu hali-
mizle girelim diyor.
Orgeneral Yaşar Büyüka-
nıt'ın eleştirilerdeki temel he-
defiAB'ydi: "Herfırsattainsan
haklannı ön plana çıkaran dü-
şünce sisteminin terörle mü-
cadele konusunda ve gerçek
anlamda bu tutarsız tutumu-
nun, insanlık açısından man-
tıklı bir açıklaması yoktur. Te-
rör denilen veba mikrobunu
avuçlanna alan bu kişi ve ül-
keler, er ya da geç bu veba
mikrobundan nasiplerini ala-
caklardır."
AB istegi, ÖDP Istanbul Kon-
feransı'nda da çoğunluktara-
fından reddedildi.
Türkiye'de iki yüz yıldır de-
mokrasi, özgüriük ve adalet
kavgası yürütülüyor. Bu kav-
ramlara en çok ihtiyaç hisse-
den kesimler ise çalışanlar. Ya-
ni solun hitap ettiği ve örgüt-
lemeye çalıştığı kitle.
AB tartışması ise ne yazık ki
demokrasi ve insan haklan ko-
nusunda atılacak adımlara ki-
litlendi. Bu noktadadirenenler-
le, ileriye gitmek isteyenler ara-
sında bir gerilim ve siyasi mü-
cadele yaşanıyor.
ÖDP'liler o tasarıyı neden
reddettiler, anlamayaçalışıyo-
rum. Anlayamıyorum.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
ABD, Avrupa ve Rusya-ll
Pazartesi günü, Rusya ile ABD arasında başlayan
yakınlaşmanın, ABD ile Avrupa arasındaki büyük as-
keri eşitsizliği daha hissedilir kıldığını, ABD açısından
Avrupa'nın önemini azalttığını vurgulamıştım. Bu ye-
ni jeopolitik iklimin bazı özelliklerine, bugün biraz da-
ha yakından bakmayı deneyeceğim.
Eski dostlar ve sorunlar
Soğuk savaş sırasında Avrupa, ABD'nin en yakın
dostu ve en temel müttefikiydi. Geçen hafta Bush, Al-
manya ve Fransa'da, soıunlarla dolu ve çok dostça
olmayan bir iklim buldu; bu sorunlann hiçbirini çöze-
meden gezisini tamamladı. Bush, ABD'nin "soğuk
savaş "ın sonuna doğru "Şeytan imparatorluğu" sı-
fatını layık gördüğü ve halen eski bir KGB subayı ta-
rafından yönetilen Rusya'da ise büyük bir dostluk
gösterisiyle karşılandı; "tarihsel" bir anlaşma imzala-
dı, hatta dünya jeopolitiğinde Avrupa'nın konumunu
daha da zayıflatan bir "stratejik işbirliğinin" de temel-
lerini attı.
Bush'un gezisi başlayana kadar ABD ile Avrupa
arasındaki çekişmelerin öncelikle Fransa'nın düşman-
catavnndan kaynaklandığı inancı ABD dış politika çev-
relerinde oldukça yaygındı. Schröder Almanya'sı
ABD'ye çok daha yakın duruyordu. Üst düzey bir
Fransız diplomatına göre, Bush Fransa'dan aynldıgın-
da, ABD ile çelişkilerin Avrupa tarafı, artık Alman-
ya'nın tepkilerini de kapsayacak bir biçimde genişle-
mişti (The Independent, 27/05). Ortadoğu sorunu, te-
rorizme karşı savaş, "şerekseni", savaşın Irak'ı da he-
def alacak bir biçimde genişletilmesi. füze savunma
kalkanı gibi jeostratejik konulann yani sıra çelik ve ta-
nm ürünlerinde uygulanan korumacılıkla devlet des-
teği. genetik olarak değiştirilmiş ürünlerin denetimi, çev-
re (küresel ısınma) sorunlan gibi ekonomik ve ölüm ce-
zası, Savaş Suçları Mahkemesi gibi hukuki/ahlaksal
ve kurumsal özellikleri olan sorunlar yumağında Al-
manya'yla Fransa'nın tutumu birbirine çok daha yak-
laşmıştı. Schröder ve Chirac bu sorunlan Bush'la çe-
şitli biçimlerde ve bir sonuç alamadan konuşmaya ça-
lıştılar. Bush ise Chirac'ın adını, sık sık "Başkan Jak",
"Başkan Şrak" şeklinde yanhş telaffuz ederek Avru-
pa'ya ne kadar önem vermekte olduğunu da göster-
miş oldu.
Eski düşmanlar ve yeni jeopolitik
Bush'un Rusya gezisindeyse bambaşka bir hava
vardı. Genel olarak dikkatler nükleer silahlan azaltma
anlaşmasında ve "Soğuksavaşgerçekten bitti" söy-
lemindeyoğunlaşırken esas önemli gelişme, Le Mon-
de muhabirinin Moskova'dan geçtiği yorumda özel-
likle altını çizdiği gibi, ABD ve Rusya arasında gerçek-
leşen ve Avrasya jeopolitiğini yeniden biçimlendirme-
ye başlayan anlaşmalardı. İkinci önemli gelişme ise
ABD sermayesinin Rusya'yagirişini hızlandıran yakın-
laşmalarla ilgiliydi. Putin ve Bush nükleersilahlann azal-
tılmasının yani sıra Orta Asya'da "terorizme karşı"
birlikte mücadele edeceklerini, Kafkasya-Hazar böl-
gesi enerji kaynaklannın işletilmesinde işbirliği yapa-
caklannı açıkladılar. Carnegie Moscovv Centre'dan
DimHryTrenin, Moscovv Times'taki yorumunda, Rus-
ya, Çin ve ABD arasında, bölgesel istikrann sağlan-
masına ilişkin üçlü bir işbirliğinin oluşmaya başladığı-
na dikkat çekti. Le Monde'un aktardığına göre, bu iş-
birliğinin gündeminde, haziranda ABD. Rusya, Çin'in
yani sıra Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle Afganis-
tan ve Türkiye'nin de katılacağı terorizme karşı bir
bölgesel konferansın düzenlenmesi de vardı.
11 Eylül öncesinde Putin, henüz çokkutupluluk po-
litikası izlerken Avrupa'nın, ABD denetimindeki Orta-
doğu petrollerine olan bağımlılığını, Rusya aracılığıy-
la Hazar petrollerine ulaşarak azaltabileceği düşünü-
lüyordu. 11 Eylül'den sonra bu ortam hızla değişme-
ye başladı. Afganistan operasyonu ABD'ye Avrasya
platformunda yeni konuşlanma, bir müstakbel petrol
boru hattı güzergâhını da denetleme olanağı getirdi.
ABD, Avrupalı güçleri, özellikle Almanya ve Fransa'yı
bu ülkelerin talebine rağmen operasyon bitene kadar
Afganistan'asokmadı. Sonra geldiklerinde, bir ABD'li
analistin ifadeleriyle, Kosova'da olduğu gibi burada
da yemeği ABD pişirmiş, Avrupa'ya da yine bulaşık-
lan yıkamak kalmıştı.
Bu stratejik işbirliği anlaşmalan, ABD'nin Kafkasya
ve Hazar bölgesine, dünyanın ikinci büyük petrol ve
doğalgaz rezervlerinin hinterlandına doğrudan yer-
leşme, ABD petrol şirketlerine Rusya petrol sanayi-
ine doğrudan ortak olma, Rusya'nın petrol taşıma alt-
yapısı yetersiz olduğundan liman ve petrol boru hat-
tı inşaatlannda tatlı kontratlar elde etme olanaklan
getiriyordu. Rusya bu bölgenin Avrupa'ya değil ABD'ye
açılmasına yardımcı oluyor. Tabii Avrupa açısından
bu sorunu aşmanın bir yolu Rusya'yı Avrupa ile bü-
tünleştirmekten, hatta Avrupa Birliği'ne almaktan ge-
çiyor. Rusya'nın NATO'da söz sahibi olmasınaolanak
sağlayan Bush hükümeti de Rusya'nın Avrupa Birli-
ği'ne alınmasından yana görünüyor. Bu ise teknik ne-
denler bir yana, AB'yi iyice genişletip sulandırarak Al-
manya-Fransız ekseninde bir süper güç olarak yük-
selmesini engelleyecek cinsten, dolayısıyla da Alman-
ya ve Fransa için gerçekleşmesine izin verilemez bir
öneri. Özetle dünya jeopolrtiğinin ağırlık merkezi ye-
niden Orta Asya ve Kafkaslar'a kaymaya başlarken
ABD'nin Avrupa ile ilişkileri de düşmanca bir platfor-
ma kaymasa bile, gerilemeye devam edecek gibi gö-
rünüyor. Belki de bu yüzden, Perle gibi ABD "impa-
ratorluğu" politikalannın teorisyenlerini şu günlerde en
çok rahatsız eden konular, Avrupa'nın yukanda say-
dığım yakınmalan değil de kendi "küresel konuşlan-
dırma uydulannı" ve savaş uçaklannı yapmakta ısrar
etmeye devam etmesi...
Cazetelere tam sayfa ilan verildi
TÜSİAD acele
edilmesini istedi
ANK\R\ (Cumhu-
riyetBürosu)-TÜSlAD,
bu yıl sonuna kadar
AB 'den müzakere tarihi
aluıması için parlamen-
toya çağnda bulunarak
Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'in konuyu
partilerüsrü platforma
taşımasrna destek verdi.
TÜStAD, dün yayım-
lanan bazı gazetelere tam
sayfa ilan vererek AB
konusunda "acele edü-
mesini" istedi. llanda^
"ölüm cezasının kaldb-
ntanası, anadilde yayın
ve anadffîn serbestçe öğ-
renimi" konulannda Ko-
penhag kriterlerine uyul-
ması gerektiğini vurgu-
layan TÜStAD, bu yıl
sonuna kadar AB'den
müzakere tarihi ahnmaz-
sa 'ih'etiksürecmdeTür-
krve'nin yalnız kalaca-
ğı" görüşünü kaydetti.
Flanda, AB üyeliğinin
kaçrnlması durumunda
yatınmcılann "AB'jeye-
ni üye olan ülkderi" ter-
cih edeceği uyansrnda
bulunuldu. tlanda, "AB
üyeliği konusu Türki-
ye'nin iç siyaset arena-
smda mücadelearaa ha-
line getirilmemelidir"
görüşü de kaydedildi.