Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2002 CUMA
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ StRMEN
Sezeı* Şansımızmı?...
Cumhurbaşkanı Sezer, 4756 sayılı "Radyo ve
Televizyonlann Kuruluş ve Işleyişleri Hakkında
Kanun, Bastn Kanunu, Gelir Vergısi Kanunu ile
Kurumlar Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapıl-
masına Dair Kanun"un kimi maddelerinin iptali
ve yürüriüğünün durdurulması istemiyle Anaya-
sa Mahkemesf ne başvurdu.
Bilindiğigibi, RTÜKYasası diye anılan 4756 sa-
yslı kanunu Sayın Sezer daha önce veto etmiş-
ti.
Sayın Sezer göreve geldiğinden beri, birçokya-
sayı veto etti, aynı zamanda yürütme ile arasın-
da ciddi gergtnlikler yaşandı.
Şu anda, ktasik parlamanter sistemle yöneti-
len ülkelenn sanırtm hiç birinde yürütme ve ya-
sama ile devlet başkanı arasında böylesi bir çe-
lişki yaşanmamaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki. bu çelişki Sayın
Sezer'in yetkilerinin dışına taşmasından veya
onlan zorlamasından kaynaklanmıyor.
Ahmet Necdet Sezer, anayasanın Çanka-
ya'yatanıûığı yetkileri kullanmaklayetiniyor, or-
tada bir zortama yok.
Nitekım, sekız safyalık gerekçe ileyeniden gö-
rüşülmek üzere, TBMM'ye gönderdiği 4756 sa-
yılı yasanın, yasamatarafından aynen kabul edil-
mesi üzerine Sayın Sezer, anayasanın hükmü-
ne uyarak yeniden önüne gelen metni onayla-
mış, amaAnayasa Mahkemesi'ne de başvurmuş-
tur.
• • •
57. hükümeti oluşturan partiler ise Sezer'in bu
tutumundan hoşnut değilier ve bir yandan onun
geri gönderdiği yasalan. veto ne denli haklı ge-
rekçelere dayanırsa dayansın, olduğu gibi kabul
ederken öte yandan da Çankaya'nın yetkilerini
kısıtlayıcı yeni düzenlemeler yolunu tutuyorlar.
Kısacası, siyasiler ısrarla Sayın Sezer ile inat-
laşma yolunu seçiyorlar.
Zaten, Sayın Sezer'i Anayasa Mahkemesi'nden,
Çankaya'ya davet eden Başbakan Ecevit de
seçiminden pişman. Bülent Bey, Sezer'in yanlış
bir seçim olduğunu düşünüyor.
Ne var ki, Sayın Ecevit'e oy vermiş olan seç-
men de bu davranışını kendi yanlışı olarak n'ıte-
lerken, Ecevit'in yanlış gördüğünü, kendi açısın-
dan dogru kabul ediyor.
Yani iki ayrı eksiden bir artı doğuyor.
Şu anda Sayın Sezer'in halk nezdindeki itiba-
n, tüm pariamento ve yürütmenin çok çok üs-
tünde.
Bülent Bey için şanssız olan seçim, bizim açı-
mızdan bir şanstır.
Sistemin, demokrasinın kurallan içerisinde yü-
rümesidir Sayın Sezer'in kaygısı. Cumhurbaşka-
nı'nın referansı ise eksik ve güdük de olsa ana-
yasa. Zaten sistem geregi başka birçare deyok.
• • •
Olayı, RTÜK özelinde incelediğimizde Sayın
Cumhurbaşkanı'nın fıtizliğinintekelleşmenin önü-
nü tıkarken. basın özgürlüğünün önünü ise aç-
maya yönelik olduğunu görüyoruz.
Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'ne
başvurusunun geniş özeti, önceki günkü, baş-
vurunun dostum Fikret llkiz'in kaleminden yo-
rumu ise dünkü Cumhuriyet'te yayımtandı.
Salt bu haberin çeşitli gazetelerde veriliş biçi-
mi bile Sezer'in duyartılığının ne denli önemli ol-
duğunu göstermektedir. Örneğin, Hürriyet baş-
lığına Cumhurbaşkanı'nın itiraz ettiği noktalan de-
ğil, onayladığı maddeyi, hem de kendine göre yo-
rum ekleyerektaşımıştı.
Sezer'in Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu bir
şanstır. Çünkü söz konusu yasa bu şekliyle uy-
gulandığı sürece, Türkiye'nin basın özgürlüğü
alanında, AB standartlanyla uyum sağlaması
olanaksız olacaktı.
Bırakın daha tartışmalı öbür konulan bir yana
ama. "korku saiacak yayın yapılmaması", "ya-
ytnlann karamsarlık, umutsuzlukeğilimlenni kö-
rükleyici ...nitelikte olmaması" gibi hükümler
"kanunsuz suç ve ceza olamaz" evrensel ilke-
sine aykındır.
Ama medyadatekelleşmenin önünü açarken,
basının gücünün kötüye kullanılması olasılıkla-
rını güçlendiricı bir düzenlemeyi bazı etkin çev-
relerin baskısıyla ne pahasınaolursa olsun çıkar-
mak isteyenler, bütün bunlara kulak tıkamışlar-
dır.
Bu yasa Anayasa Mahkemesi'nden dönmez
ise AB'den dönecektir.
Böyle bir olasılığın önünü kesmek üzere hare-
kete geçip anayasal hakkını kullanan Sezer, he-
pimiz, hatta bize aldırmasa bile AB'nin karşısın-
da boynu kıldan ince olan çevreler için bile bir
şanstır.
Onların bu gerçeği görmüyor olmaları durumu
değiştirmiyor.
AB Komisyonu Ankara TemsHciliği
PKK'ye
iddialan
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AB Ko-
misyonu Ankara Tem-
silcilığı. PKK ve KA-
DEK ile ilintisiolan pro-
jelere maddi katkı sağ-
ladığı iddialannı yalan-
ladı. Bır gazetede dün
yayımlanan "Avrupa
parasıyla gövde göste-
ris" başlıklıhaber üze-
rine açıklamayapan AB
Komisyonu, iddialan
"gerçekdışı ve hayaH"
olarak nitelendirdi. Ko-
misyonun açıklamasın-
daşöyfcrdenildi:
"1. Diyarbakır Kül-
tür ve Sanat Festivati,
AvTupaKomisvonu'nun
2001 \ihMEDA Kültür
Prograıra çerçevesinde
Brüksel'de seçikn pro-
destek
yalan
jelerden sadece birisi-
dir. Geçen yü Avrupa
Komisyonu, Türldye
Cumhuriyeti Dışişleri
veIçişleri Bakanhğı'nın
onayıUeDiyarbakır Bü-
yükşehir Belediyesi'ne
bu proje için 20 bin Eu-
ro'Iuk bir katloda bu-
lundu. PKK' ya da
•KADEK fchiçbiruin-
tisi olmayan bu proje
kapsamında düzenle-
nen başarıh kültür ve
sanat etldnlikleri resmi
makamlann da takdir-
krinikazanmışo.Avru-
pa Komisyonu'nun,
2002yümdadüzenlenen
2. Diyarbakır Kültür ve
Sanat Fetivali'ne her-
hangt bir katlası otana-
nuştnf
Erken seçim olasılığı, siyasi partileri hareketlendirdi. MHP, 5 milletvekilini hazır bekletiyor
MHP'yeyenitransferler yolda
EMİNEKAPLAN
ANKARA-İktidarortaklarının, "erkenseçim"
olmayacağı, seçvmin zamanındayapılması gerek-
tiği yönündeki açıklamalanna karşm partiler he-
saplanru olasıbir erken seçime göreyapıyor. MHP,
Başbakan BülentEcevit'in sağhğına endeksliola-
rak yeni bir hükümet ya da seçim hükümeti ku-
rulmasının gündeme gelmesı durumunda birinci
parti olmak için transferleri hazırda bekletiyor.
ANAP lıden Mesut Yıbnaz ise Erkan Munv
cu'nun genelbaşkanlık yanşma girmesıru dıkka-
te alarak seçimin parti kongresinden sonra yapıl-
• MHP'nin birinci parti olması DSP'yi de etkileyecek. ANAP lideri
Yılmaz, genel başkanlık yanşma giren Mumcu'yu dikkate alarak seçimin
parti kongresinden sonra yapılmasmı istiyor.
masını istiyor. Seçim tartışmalan, siyasi kulisle-
ri hareketlendirdi. Hükümetın MHP kanadı, Baş-
bakan Bülent Ecevit'ın çekilmesi durumundaye-
ni bir hükümet ya da seçim hükümetınin kurul-
masının gündeme gelmesi olasılığına karşılıkye-
ni transferlen hazırda bekletiyor. DYP"den istifa
eden Cihan Paçacı"nın MHP'ye katılmasının ar-
dından 5 milletvekilinin daha MHP'ye geçeceğı
konuşuluyor. MHP' nin ilk aşamadaamacının DSP
ile aradaki dengeyi korumak, ancak olası gelişme-
lere göre kapılan tamamen açıp birinci parti ola-
rak hükümeti kurmak olduğu ilerı sürüldü.
MHP'nin transferi, parti içindekı muhaliflere de
mesaj nıteliği taşıyor. Bugüne kadar partiden her
ıstıfanın ardından transfer yoluna giden MHP y ö-
netımınin yeni ıstıtalar olması durumunda trans-
feryaparak ikıparti arasındaki sandaKe dağılımın-
daki dengeyi korumayı hedefledığı belirtildi. Ku-
lislerde, Başbakan Ecevit'in rahatsızhğının artma-
sı, buna karşm çekilmemekte ısrar etmesi duru-
munda da MHP'nin çekilmeyı zorlamakiçin çok
sayıda transfer yapabileceği de konuşuluyor.
MHP'lıler, "Eğer arada 20 kadar fark olursa Sa-
yın Ecevit, o zaman bundan rahatsuhk duyar"
dediler. MHP'nin sandalye sayısının öne geçme-
sinın, DSP'dekı dengeleri etkileyeceğine de dik-
katçekildi. DSP *de rahatsızlıklan bilinenbir grup
millet\ekili, partiyi MHP'nin gerisine düşürme ve
başbakanlığmBahçeli'ye geçmesi sorumluluğu-
nu üstlenmemek için dikkatli bir yaklaşım sergi-
hvorlardı.
'Rahşan Hanım'a laf taşıyorlar. Hakkımda yamltıp çıkar sağlamaya çalışıyorlar' demişti
Ozkan ciddiye ahnmadıANKARA (CumhuriyetBürosu) - Başbakan Bütent Ecevit' in
hastahğının uzaması üzenne DSP'de her gün yeni ^veHaht"
adaylan ortaya çıkarken Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan
ile Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit arasındaki gerginhk
de sürüyor. Özkan'ın "Rahşan Hanım'a laf taşı\wiar. Hakkımda
varutop t^kar sağlamava çahşryorlar"' sözlennden, genel merkeze
yakm kaynaklar "ahnmadı" DSP'nın geleceğine ilişkin
Ece\itler'den "işaret* beklenirken kulislerde "Başbakan kolay
kolay çekümez. Seçnne kadar götürür. En fazla, beffi bir kaâroyu,
seçim sonrası içjn öne çjkanr" görüşü
yaygmlaştı. Başbakan Ece%ıt'in sağlık
sorunlan DSP'de "Ecevit sonraa''
senaryolara her gün yenilerinin
eklenmesine yol açıyor. Genel merkez
yöneticilen "DSP'de genel başkanbk.
ülkede başbakanhk sorunu yoktur"
açıklamalan yaparken Ecevit'in
"bırakma, çetâhne" karan alması
olasıhğının yüksek olmadığı
vurgulandı. Rahşan Ecevit'in son
dönemde eşının sağhğıyla ilgili olarak
kendisini hedef alan haber ve
yorumlarla ilgili olarak Başbakan
Yardımcısı Özkan'ı suçladığına dikkat
çekildi. Genel merkeze yakın
kaynaklar, "Ecevitkr bitirilmeye,
manşetkrden yıpranlmava çahşıhrken birüeri öne çıkanlrv or"
dediler. Özkan
1
ın "•Saym Rahşan Ecevifi beninüe ügjfi
yanütıyorlar. Yanhş bügiverip laf taşryorlar. Aramızda sonın var
0bi göstermeye çahşıyoriar. Amaçlan bundan çıkar sağlamak.
Ancak kendisini üzecekhiçbir davranışan otanadı. Evierine de
rahatsız etmemekiçin gitmedim
1
' sözleri ortamı yumuşatmaya
yetmedi. Rahşan Ecevit'e yakınlığıyla bilinen parti yöneticilen,
"Bizleri kastetmrvor herhakle. Biz. Bülent Bev'e de, hanımcfendiye
de, örgüte de yaknnz. Admuz hiçbir şaibeşe, çıkar işine kanşmadı.
Kanşsa zaten DSP'de olama\ız" demekle yetindi. Bu arada,
Orman Bakaru NamiÇağan'dan sonra Grup Başkanveküi
Emrehan Habcı nın da adı "vefiaht" olarak kulislerde dolaşmaya
başladı. Ancak Başbakan Ecevit ya da eşi Rahşan Ecevit'in
DSP'de birini işaret etmeleri durumunda, bunun kesin sonuç
vermesinin beklenemeyeceği değerlendirmeleri de yapıldı.
Ozkan: Hedefteki adam.
Rahşan Ecevit, son dönemde eşinin sağhğıyla ilgili olarak kendisini
hedef alan haber ve yorumlarla ilgili olarak Ecevit'in veüahtı gözüy-
lû baküan Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ı suçluyor.
İstihbarat raporları, örgütün Ermenistan'da da taban çalışmalan yaptığını doğruluyor
KADEK, îranve Suriye'de destekbuldu
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Terör ör-
gütüPKK-KADEK'in, A\xupa"nın çeşitli ül-
kelerinden 60 kişilikbir gnıbu îranyolunukul-
lanarakKuzey Irak'a göndermeye hazırlandı-
ğı öğrenildi. îran'ın, Almanya'nın Düsseldorf
kentinden yapıhnaya başlanan uçak seferle-
riyle Urumiye'ye gelen terör örgütü üyeleri-
ne, Kuzey Irak için transit vize vererek geçiş-
leri kolaylaştıracağı belirtiliyor. tstihbaratbi-
rimlerine göre, 700kadar PKK-KADEKüye-
sinin bulunduğu tran'da teröristlere verilen si-
lahlı ve siyasi eğitirn de sürüyor. Salmas böl-
gesınde yoğunlaşan KADEK gruplan,Başka-
le, Gürpınar ve Çatakkırsalında faaliyet gös-
termek üzere Türkiye'ye geçmeyi planlvyor
İstihbarat birimlerince hazvrlanan komşu
ülkelerdekı PKK-KADEK faaliyetlenne iliş-
kin rapor, terör örgütünün baştâ îran olmak
üzere Ermenistan ve Suriye'de destek buldu-
ğunu ortayakoydu. Rapordaterörörgütünün
KADEK ismiyle Suriye'de yasal faaliyet
göstermek için başvuruda bulımduğu, Er-
menistan'da da "Kürt-Ermeni Dostluk Ko-
mitesi" adı altında faaliyetlerini sürdürme-
ye hazırlandığı öğrenildi.
Rapordan bazı satır başlan şöyle.
KADEK'e İran yOlU: A%Tupa'nm çeşit-
li ülkelerinden, îran üzennden Kuzey Irak"a
geçmek üzere yaklaşık 60kişilikbir KADEK
gnıbu hazırlandı. Almanya'nın Düsseldorf
kentinden îran'ın Urumiye şehrine yapüan
uçuşlar ile bu geçişlerin gerçekleştirilmesi
planlanıyor.
İranda 7 0 0 KADEK'Iİ: îran'da halen
700 kadar terör örgütü mensubu bartnıyor.
Bunlara sılahh ve siyasi eğitim veriliyor.
tran'da Salmas bolgesinde yoğunlaşan KA-
DEK gruplan, mevsım şartlanrun düzelme-
siyle Salmas-Kelereş bölgesindeki kampı
daha etkin hale eetirdi.
KADEKKonseyineSurivell.\ 11!
ıkınci haftası ıçensinde örgüt kadrolannca
"KADEK'inSurive'dekisrv^faaBv^aerineian
verihnesi ve \*asal hale geltirilmesi" yönünde
bir mektup Suriye devlet makamlanna gön-
denldı. Sunye vatandaşı Bahozkod adlı Feh-
man Hüseyin, 8. Kongre sonrasında Başkan-
lık Konseyı üyehğine getınldı. Sunye'de ni-
san ayı içerisinde KADEK tarafından Afrin
ılçesınde bır hastane inşaatma başladı. Has-
tanenin yapımına katkıda bulunmak amacıy-
la para toplama kampanyalanna başlandı.
Ermenistan'da DostlukKomitesl:
Ermenistan'da KADEK sorumlulannca Ara-
gats ve Armavir şehırlerinde Yezidilerin ço-
ğunluktaolduğubölgelerde propagandaçalış-
malan sürdürüldü ve örgüte militan teminine
çahşıldı. KADEK'in Kadınlar Kolu olan
PJA'ntn, Ermenistan Kadınlar Birhğı ıçine gi-
rerekçahşmayapmasının planlandığı, Erivan
KADEK bürosunun ise Ermenistan Kürt-Er-
meni Dostluk Komitesi adı altında faaliyetle-
rini sürdüreceği ögTenildi. Erivan'da yayım-
lanan Vvelata Roje gazetesinin örgütün Kaf-
kasya'daki yayın organı haline getirilmesi ça-
hşmaîanbaşlatıldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Sezer'den iptal başvurusu
Af Yasası
yineAnayasa
Mahkemesi'nde
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Cumhurbaşkanı
AhmetNecdet Sezer, TBMM'de yeterli oy sayısı ile
kabul edilmediğı için anayasaya aykın olan Af
Yasası'nın iptali ve yürürlüğüiıün durdurulması
istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi'ne
başvuru dilekçesinde, daha önce yasa hakkında
mahkemenin verdiği iptal karan nedeniyle
hukuksal boşluk doğduğuna işaret etti. Sezer,
bunun üzerine yeniden düzenlenerek 21 Mayts'ta
çıkanlan 4758 sayılı yasada " a P sözcüğüne yer
verilmemesine karşm. yasanm 1. maddesinin 2.
bent kuralının " a P niteliğinde olup olmadığımn
saptanması gerektiğini \
ı
urguladı.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannda 4616 sayılı
yasanın "Bağh olduklan infaz kurananna göre
çekmeleri gereken toplam cezalanndan ya da
toplam hükümlühik sürelerinden on vilhk indirim
yapıkhktan sonra ceza süresi ya da hükümlülük
süresi dohnuş olanlar yönünden "toplu özel af'
nitenğinde olduğunu açıkça vıırçuladıgınr belirten
Sezer, şunlara dikkat çekti-
"4616 sayıb yasanın 1. maddesinin 2. bendi ile bu
bendin 4758 sayüı yasa üe yeniden düzenienen metni
arasında özyönünden
bir fark
buhınmamaktadtr.
Gerçekten, her iki
düzenlemede de ceza
ya da cezalardan on
yıHık indirim söz
konusudur.
Düzenlemeler
arasındakifark, on
yühkindirimin
"toplam cezadan ya
da hükümlülük
süresinden' nü, yoksa
"infaz kurallanna göre
çekilmesi gereken
süreden' mi
yapılacağma inşkindir. Bu durum, her iki
düzenlemenin, içeriğinin niteknmesiyönünden
farkh ohnadığuu göstermektedir. Sonuç olarak,
4616 savıh yasanm 1. maddesinin 4758 savılı
\asa'yia yeniden düzenlenen 2. bendi uyannca,
infaz hükümkrine göre çekilmesi gereken toplam
cezadan yapılan on yılhk indirim 'toplu özel af'
rüteliğindedirr Sezer, bu niteliği nedeniyle yasanın
anayasanın değişik 87. maddesi uyannca üye
tamsayısmın beşte üç çoğunluğu olan 330 oyla
kabul edilmesinin "yasama yönünden anayasal
zorunluhık" olduğunu kaydetti. Buna karşm,
yasanın çoğunluk gözetilmeyerek TBMM'den 174
oyla geçirildiğini arumsatan Sezer, düzenlemenin
yeterli oy sayısı ile kabul edilmediğı için
anayasanın değişik 87. maddesıne aykın olduğunu
bildirdi. Sezer, bu gerekçelerle yasanın iptali ve
yürürlüğünün durdurulmasını istedi.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal karanyla ortaya
yasal boşluk çıkmıştı. Kimi mahkemeler, Yüksek
Mahkeme'nın iptal karan doğrultusunda tahhye
karan verirken kimilen de yeni yasayı bekleme
yolunu seçti. Bugüne dek 1500'ün üzerinde kişi
tahliye oldu. Yüksek Mahkeme, yürürlüğü
durdurma karan vermesi halınde tahliye işlemleri
askıya alınacak. Mahkemenin iptal karan vermesı
durumunda ise tahliye edilenkr açısından
herhangi bir işlem yapılamayacak.
• Yüksek Mahkeme'nin
iptal karanyla ortaya
çıkanyasalboşluk
nedeniylebugünekadar
1500'ün üzerittde
hükümJü taha))eedüdi
Burakamafian
yaradanacakJann ûçte
birini ohişturuyor. Adalet
Bakanhğı'mn dün
savakklarayasanm
onaylandığuu
büdirmesiyle bu saymtn
gdecek günlerde daha da
artacağına işaretedihyor.
oralcalistar@yahoo.com
Seçim olur mu olmaz mı, bu henüz
tam olarak belli değıl. Ancak Kemal
Derviş'ın seçim gününün belirlenme-
si konusundaki konuşmaları, "Seçim
olabilir mi" sorusunun daha sık gün-
deme gelmesıne neden oiuyor. Her
neyse olur ya da olmaz.
Seçim açısından solun durumuna
bakmak, belki sol üzerine yapılan tar-
tışmayı daha somut bir platforma çe-
kebilir. Şu anda solda en fazla oy şan-
sı olan parti durumundaCHP var. CHR
çok net bir muhalefet yürutmese bile
diğer partilerin itıbaryitirmesinden ya-
rarlanarak bir parça oylannı arttırmış
gibi görünüyor. Iktıdar partılerinin bu
kadar puan kaybettiği ortamda CHP
neden oylannı yeteri kadar yükselte-
miyor?
Belki asıl soru ve sorun da bu. De-
niz Baykal önderliğindeki CHP, de-
mokrasi, özgürtüklerve Türkiye'nin te-
mel siyasetleri konusunda ne düşünü-
yor doğrusu merak edıyorum. Bazı
CHP'Iİ dostlarımın bana programlar-
dan söz edecegini bilıyorum. Benim de-
Solu Tartışmayı Sürdürelim
diğim o degil. Ben bugün, demokra-
si, özgürlükler. Kıbns, örgütlenme gi-
bi konulardaCHP'ninneyaptığını ög-
renmeye çalışıyorum.
Benim gbzüme çarpan bazı dikkat
çekici noktalardan söz edebilinm: Ge-
çenlerde Mesut Yılmaz. Denktaş'ın
Kıbns konusunda çözüm yanlısı dav-
ranması gerektiği yönünde küçük bir
uyarıda bulundu. Mesut Yılmaz bu
açıklama sonrası, MHP, Denktaş ve
Ecevit'in eleştırılerıyle karşılaştı. Bir
gün sonra Denız Baykal onlardan da
ağır bir dılle MesutYılmaz'a saldırdı ve
Denktaş'ınyanındasaftuttu. Yanı açık-
çası bugünkü Kıbrıs politikaları konu-
sunda MGK'den birfarkı olmadığını or-
taya koydu.
Anadilde eğitim konusunda unıver-
sıte gençlerinin verdiği dilekçeler üze-
rine bir tartışma başladı. CHP'den Al-
gan Hacaloğlu, dilekçe hakkını ve
anadil hakkını savunan bir açıklama
yaptı. İki gün sonra Deniz Baykal. bu
açıklamayı boşa çıkaran bır tutum al-
dı ve CHP'nin ne demek istediğı yine
anlaşılamadı.
• • •
CHP, devletı mi yoksa halkı mı sa-
vunacak bir kararvermekzorunda. As-
lında devletin CHP'nin desteğıne de
pek ıhtiyacı yok, kendisini savuna-
cak gücü var. CHP' nin hakkını yeme-
yelim, sanki dığer sol kesımler
CHP'den pek farklı mı? Solun bir ke-
simıyledevlet güçleri arasında son dö-
nemde ayrılığın yerini birlik almadı
mı?.. Devletin tepesinde ne RTÜK,
ne YÖK, ne Seçim Yasası, ne Siyasi
Partiler Yasası, ne 1982 Anayasası.
ne Kıbrıs, ne Türk Ceza Yasası, ne
MGK konusunda en küçük bır değiş-
me ve yumuşama olmadı. Bunlan de-
ğıştirmeyen güçler, üstelik ne "şeri-
atçılar" ne de ''bölücüler". Milliyet-
çilik ise devlet Katında her zaman-
kınden daha üst düzeyde.
Buna rağmen solun bir kesimi, bel-
ki de önemli bir kesimi denebilir, "şe-
natçıtığa" ve "böiücülüğe" karşı bu-
yük bir "zafer" kazandığı söylenen
devlet güçlerinın yanında saf tutuyor.
Kıbns'ta "dırenen" Denktaş'la gönül
gönüle. Bu noktada ilginçtir, solda par-
ti kuran da kurmaya hazırianan da
farklı bir şey söylemiyor. Aralannda
küçük farklılıklar bulunsa da temelde
bir aynılık söz konusu.
Eskıden, ozgüıiük solun temel itici
gücüve hedefiydi. Düşünce ve örgüt-
lenme özgürlüğü ajandanın en önüne
yazılırdı. Çünkü bu özgürtükler olma-
dan emekçilerin hakkını araması, adım
atması mümkün değildi. Şimdi durum
oyle mi? Şimdi sol güçlerin önemli bir
kısmı sanki "devletelden gidiyor" kor-
kusu ıçinde. Devletin tepesinden ya
yılan korkular en çok solu etkiliyo
"Aman ha Kopenhag kriterieri kabı
edilirse Türkiye bölunür" türünde
sesler, solun sesi haline mi geldi, ir
san şaşırıyor.
Solun devletle, devletgüçleriyte ili
kisini ciddi bir şekilde masaya yatır
lım. Devlet soyut bir şey degil. RTÜ
YÖK, MGK. 1982 Anayasası, Seç
Yasası, Siyasi PartilerYasası, Türk C
za Yasası, Terörie Mücadele Yasj
ölüm cezasını içeren yasalar gibi \
rum ve yasalar devletin temelini b«
liyor. Bunlar 12 Eylül'de çizilen y
devletprofilınin ana hatlarını ifade«
yor. Soi bu anlayış etrafında örgü
nen devletle ilişkisinı nasıl yürütec
Bu soruların cevabı net bir şekilde
lırlenmeden bir yere varmak müm
görünmüyor.
Solun bir kesimi "Devlet bıze
laştı" diyerekdurumu açıklamayj
lışıyor. Hangi noktada? Yoksa ası
ğişen sol mu? Böyle giderse h
haklannı kim savunacak?