25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2002 CUMA HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ StRMEN Sezeı* Şansımızmı?... Cumhurbaşkanı Sezer, 4756 sayılı "Radyo ve Televizyonlann Kuruluş ve Işleyişleri Hakkında Kanun, Bastn Kanunu, Gelir Vergısi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapıl- masına Dair Kanun"un kimi maddelerinin iptali ve yürüriüğünün durdurulması istemiyle Anaya- sa Mahkemesf ne başvurdu. Bilindiğigibi, RTÜKYasası diye anılan 4756 sa- yslı kanunu Sayın Sezer daha önce veto etmiş- ti. Sayın Sezer göreve geldiğinden beri, birçokya- sayı veto etti, aynı zamanda yürütme ile arasın- da ciddi gergtnlikler yaşandı. Şu anda, ktasik parlamanter sistemle yöneti- len ülkelenn sanırtm hiç birinde yürütme ve ya- sama ile devlet başkanı arasında böylesi bir çe- lişki yaşanmamaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki. bu çelişki Sayın Sezer'in yetkilerinin dışına taşmasından veya onlan zorlamasından kaynaklanmıyor. Ahmet Necdet Sezer, anayasanın Çanka- ya'yatanıûığı yetkileri kullanmaklayetiniyor, or- tada bir zortama yok. Nitekım, sekız safyalık gerekçe ileyeniden gö- rüşülmek üzere, TBMM'ye gönderdiği 4756 sa- yılı yasanın, yasamatarafından aynen kabul edil- mesi üzerine Sayın Sezer, anayasanın hükmü- ne uyarak yeniden önüne gelen metni onayla- mış, amaAnayasa Mahkemesi'ne de başvurmuş- tur. • • • 57. hükümeti oluşturan partiler ise Sezer'in bu tutumundan hoşnut değilier ve bir yandan onun geri gönderdiği yasalan. veto ne denli haklı ge- rekçelere dayanırsa dayansın, olduğu gibi kabul ederken öte yandan da Çankaya'nın yetkilerini kısıtlayıcı yeni düzenlemeler yolunu tutuyorlar. Kısacası, siyasiler ısrarla Sayın Sezer ile inat- laşma yolunu seçiyorlar. Zaten, Sayın Sezer'i Anayasa Mahkemesi'nden, Çankaya'ya davet eden Başbakan Ecevit de seçiminden pişman. Bülent Bey, Sezer'in yanlış bir seçim olduğunu düşünüyor. Ne var ki, Sayın Ecevit'e oy vermiş olan seç- men de bu davranışını kendi yanlışı olarak n'ıte- lerken, Ecevit'in yanlış gördüğünü, kendi açısın- dan dogru kabul ediyor. Yani iki ayrı eksiden bir artı doğuyor. Şu anda Sayın Sezer'in halk nezdindeki itiba- n, tüm pariamento ve yürütmenin çok çok üs- tünde. Bülent Bey için şanssız olan seçim, bizim açı- mızdan bir şanstır. Sistemin, demokrasinın kurallan içerisinde yü- rümesidir Sayın Sezer'in kaygısı. Cumhurbaşka- nı'nın referansı ise eksik ve güdük de olsa ana- yasa. Zaten sistem geregi başka birçare deyok. • • • Olayı, RTÜK özelinde incelediğimizde Sayın Cumhurbaşkanı'nın fıtizliğinintekelleşmenin önü- nü tıkarken. basın özgürlüğünün önünü ise aç- maya yönelik olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'ne başvurusunun geniş özeti, önceki günkü, baş- vurunun dostum Fikret llkiz'in kaleminden yo- rumu ise dünkü Cumhuriyet'te yayımtandı. Salt bu haberin çeşitli gazetelerde veriliş biçi- mi bile Sezer'in duyartılığının ne denli önemli ol- duğunu göstermektedir. Örneğin, Hürriyet baş- lığına Cumhurbaşkanı'nın itiraz ettiği noktalan de- ğil, onayladığı maddeyi, hem de kendine göre yo- rum ekleyerektaşımıştı. Sezer'in Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu bir şanstır. Çünkü söz konusu yasa bu şekliyle uy- gulandığı sürece, Türkiye'nin basın özgürlüğü alanında, AB standartlanyla uyum sağlaması olanaksız olacaktı. Bırakın daha tartışmalı öbür konulan bir yana ama. "korku saiacak yayın yapılmaması", "ya- ytnlann karamsarlık, umutsuzlukeğilimlenni kö- rükleyici ...nitelikte olmaması" gibi hükümler "kanunsuz suç ve ceza olamaz" evrensel ilke- sine aykındır. Ama medyadatekelleşmenin önünü açarken, basının gücünün kötüye kullanılması olasılıkla- rını güçlendiricı bir düzenlemeyi bazı etkin çev- relerin baskısıyla ne pahasınaolursa olsun çıkar- mak isteyenler, bütün bunlara kulak tıkamışlar- dır. Bu yasa Anayasa Mahkemesi'nden dönmez ise AB'den dönecektir. Böyle bir olasılığın önünü kesmek üzere hare- kete geçip anayasal hakkını kullanan Sezer, he- pimiz, hatta bize aldırmasa bile AB'nin karşısın- da boynu kıldan ince olan çevreler için bile bir şanstır. Onların bu gerçeği görmüyor olmaları durumu değiştirmiyor. AB Komisyonu Ankara TemsHciliği PKK'ye iddialan ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AB Ko- misyonu Ankara Tem- silcilığı. PKK ve KA- DEK ile ilintisiolan pro- jelere maddi katkı sağ- ladığı iddialannı yalan- ladı. Bır gazetede dün yayımlanan "Avrupa parasıyla gövde göste- ris" başlıklıhaber üze- rine açıklamayapan AB Komisyonu, iddialan "gerçekdışı ve hayaH" olarak nitelendirdi. Ko- misyonun açıklamasın- daşöyfcrdenildi: "1. Diyarbakır Kül- tür ve Sanat Festivati, AvTupaKomisvonu'nun 2001 \ihMEDA Kültür Prograıra çerçevesinde Brüksel'de seçikn pro- destek yalan jelerden sadece birisi- dir. Geçen yü Avrupa Komisyonu, Türldye Cumhuriyeti Dışişleri veIçişleri Bakanhğı'nın onayıUeDiyarbakır Bü- yükşehir Belediyesi'ne bu proje için 20 bin Eu- ro'Iuk bir katloda bu- lundu. PKK' ya da •KADEK fchiçbiruin- tisi olmayan bu proje kapsamında düzenle- nen başarıh kültür ve sanat etldnlikleri resmi makamlann da takdir- krinikazanmışo.Avru- pa Komisyonu'nun, 2002yümdadüzenlenen 2. Diyarbakır Kültür ve Sanat Fetivali'ne her- hangt bir katlası otana- nuştnf Erken seçim olasılığı, siyasi partileri hareketlendirdi. MHP, 5 milletvekilini hazır bekletiyor MHP'yeyenitransferler yolda EMİNEKAPLAN ANKARA-İktidarortaklarının, "erkenseçim" olmayacağı, seçvmin zamanındayapılması gerek- tiği yönündeki açıklamalanna karşm partiler he- saplanru olasıbir erken seçime göreyapıyor. MHP, Başbakan BülentEcevit'in sağhğına endeksliola- rak yeni bir hükümet ya da seçim hükümeti ku- rulmasının gündeme gelmesı durumunda birinci parti olmak için transferleri hazırda bekletiyor. ANAP lıden Mesut Yıbnaz ise Erkan Munv cu'nun genelbaşkanlık yanşma girmesıru dıkka- te alarak seçimin parti kongresinden sonra yapıl- • MHP'nin birinci parti olması DSP'yi de etkileyecek. ANAP lideri Yılmaz, genel başkanlık yanşma giren Mumcu'yu dikkate alarak seçimin parti kongresinden sonra yapılmasmı istiyor. masını istiyor. Seçim tartışmalan, siyasi kulisle- ri hareketlendirdi. Hükümetın MHP kanadı, Baş- bakan Bülent Ecevit'ın çekilmesi durumundaye- ni bir hükümet ya da seçim hükümetınin kurul- masının gündeme gelmesi olasılığına karşılıkye- ni transferlen hazırda bekletiyor. DYP"den istifa eden Cihan Paçacı"nın MHP'ye katılmasının ar- dından 5 milletvekilinin daha MHP'ye geçeceğı konuşuluyor. MHP' nin ilk aşamadaamacının DSP ile aradaki dengeyi korumak, ancak olası gelişme- lere göre kapılan tamamen açıp birinci parti ola- rak hükümeti kurmak olduğu ilerı sürüldü. MHP'nin transferi, parti içindekı muhaliflere de mesaj nıteliği taşıyor. Bugüne kadar partiden her ıstıfanın ardından transfer yoluna giden MHP y ö- netımınin yeni ıstıtalar olması durumunda trans- feryaparak ikıparti arasındaki sandaKe dağılımın- daki dengeyi korumayı hedefledığı belirtildi. Ku- lislerde, Başbakan Ecevit'in rahatsızhğının artma- sı, buna karşm çekilmemekte ısrar etmesi duru- munda da MHP'nin çekilmeyı zorlamakiçin çok sayıda transfer yapabileceği de konuşuluyor. MHP'lıler, "Eğer arada 20 kadar fark olursa Sa- yın Ecevit, o zaman bundan rahatsuhk duyar" dediler. MHP'nin sandalye sayısının öne geçme- sinın, DSP'dekı dengeleri etkileyeceğine de dik- katçekildi. DSP *de rahatsızlıklan bilinenbir grup millet\ekili, partiyi MHP'nin gerisine düşürme ve başbakanlığmBahçeli'ye geçmesi sorumluluğu- nu üstlenmemek için dikkatli bir yaklaşım sergi- hvorlardı. 'Rahşan Hanım'a laf taşıyorlar. Hakkımda yamltıp çıkar sağlamaya çalışıyorlar' demişti Ozkan ciddiye ahnmadıANKARA (CumhuriyetBürosu) - Başbakan Bütent Ecevit' in hastahğının uzaması üzenne DSP'de her gün yeni ^veHaht" adaylan ortaya çıkarken Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan ile Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit arasındaki gerginhk de sürüyor. Özkan'ın "Rahşan Hanım'a laf taşı\wiar. Hakkımda varutop t^kar sağlamava çahşryorlar"' sözlennden, genel merkeze yakm kaynaklar "ahnmadı" DSP'nın geleceğine ilişkin Ece\itler'den "işaret* beklenirken kulislerde "Başbakan kolay kolay çekümez. Seçnne kadar götürür. En fazla, beffi bir kaâroyu, seçim sonrası içjn öne çjkanr" görüşü yaygmlaştı. Başbakan Ece%ıt'in sağlık sorunlan DSP'de "Ecevit sonraa'' senaryolara her gün yenilerinin eklenmesine yol açıyor. Genel merkez yöneticilen "DSP'de genel başkanbk. ülkede başbakanhk sorunu yoktur" açıklamalan yaparken Ecevit'in "bırakma, çetâhne" karan alması olasıhğının yüksek olmadığı vurgulandı. Rahşan Ecevit'in son dönemde eşının sağhğıyla ilgili olarak kendisini hedef alan haber ve yorumlarla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Özkan'ı suçladığına dikkat çekildi. Genel merkeze yakın kaynaklar, "Ecevitkr bitirilmeye, manşetkrden yıpranlmava çahşıhrken birüeri öne çıkanlrv or" dediler. Özkan 1 ın "•Saym Rahşan Ecevifi beninüe ügjfi yanütıyorlar. Yanhş bügiverip laf taşryorlar. Aramızda sonın var 0bi göstermeye çahşıyoriar. Amaçlan bundan çıkar sağlamak. Ancak kendisini üzecekhiçbir davranışan otanadı. Evierine de rahatsız etmemekiçin gitmedim 1 ' sözleri ortamı yumuşatmaya yetmedi. Rahşan Ecevit'e yakınlığıyla bilinen parti yöneticilen, "Bizleri kastetmrvor herhakle. Biz. Bülent Bev'e de, hanımcfendiye de, örgüte de yaknnz. Admuz hiçbir şaibeşe, çıkar işine kanşmadı. Kanşsa zaten DSP'de olama\ız" demekle yetindi. Bu arada, Orman Bakaru NamiÇağan'dan sonra Grup Başkanveküi Emrehan Habcı nın da adı "vefiaht" olarak kulislerde dolaşmaya başladı. Ancak Başbakan Ecevit ya da eşi Rahşan Ecevit'in DSP'de birini işaret etmeleri durumunda, bunun kesin sonuç vermesinin beklenemeyeceği değerlendirmeleri de yapıldı. Ozkan: Hedefteki adam. Rahşan Ecevit, son dönemde eşinin sağhğıyla ilgili olarak kendisini hedef alan haber ve yorumlarla ilgili olarak Ecevit'in veüahtı gözüy- lû baküan Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ı suçluyor. İstihbarat raporları, örgütün Ermenistan'da da taban çalışmalan yaptığını doğruluyor KADEK, îranve Suriye'de destekbuldu ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Terör ör- gütüPKK-KADEK'in, A\xupa"nın çeşitli ül- kelerinden 60 kişilikbir gnıbu îranyolunukul- lanarakKuzey Irak'a göndermeye hazırlandı- ğı öğrenildi. îran'ın, Almanya'nın Düsseldorf kentinden yapıhnaya başlanan uçak seferle- riyle Urumiye'ye gelen terör örgütü üyeleri- ne, Kuzey Irak için transit vize vererek geçiş- leri kolaylaştıracağı belirtiliyor. tstihbaratbi- rimlerine göre, 700kadar PKK-KADEKüye- sinin bulunduğu tran'da teröristlere verilen si- lahlı ve siyasi eğitirn de sürüyor. Salmas böl- gesınde yoğunlaşan KADEK gruplan,Başka- le, Gürpınar ve Çatakkırsalında faaliyet gös- termek üzere Türkiye'ye geçmeyi planlvyor İstihbarat birimlerince hazvrlanan komşu ülkelerdekı PKK-KADEK faaliyetlenne iliş- kin rapor, terör örgütünün baştâ îran olmak üzere Ermenistan ve Suriye'de destek buldu- ğunu ortayakoydu. Rapordaterörörgütünün KADEK ismiyle Suriye'de yasal faaliyet göstermek için başvuruda bulımduğu, Er- menistan'da da "Kürt-Ermeni Dostluk Ko- mitesi" adı altında faaliyetlerini sürdürme- ye hazırlandığı öğrenildi. Rapordan bazı satır başlan şöyle. KADEK'e İran yOlU: A%Tupa'nm çeşit- li ülkelerinden, îran üzennden Kuzey Irak"a geçmek üzere yaklaşık 60kişilikbir KADEK gnıbu hazırlandı. Almanya'nın Düsseldorf kentinden îran'ın Urumiye şehrine yapüan uçuşlar ile bu geçişlerin gerçekleştirilmesi planlanıyor. İranda 7 0 0 KADEK'Iİ: îran'da halen 700 kadar terör örgütü mensubu bartnıyor. Bunlara sılahh ve siyasi eğitim veriliyor. tran'da Salmas bolgesinde yoğunlaşan KA- DEK gruplan, mevsım şartlanrun düzelme- siyle Salmas-Kelereş bölgesindeki kampı daha etkin hale eetirdi. KADEKKonseyineSurivell.\ 11! ıkınci haftası ıçensinde örgüt kadrolannca "KADEK'inSurive'dekisrv^faaBv^aerineian verihnesi ve \*asal hale geltirilmesi" yönünde bir mektup Suriye devlet makamlanna gön- denldı. Sunye vatandaşı Bahozkod adlı Feh- man Hüseyin, 8. Kongre sonrasında Başkan- lık Konseyı üyehğine getınldı. Sunye'de ni- san ayı içerisinde KADEK tarafından Afrin ılçesınde bır hastane inşaatma başladı. Has- tanenin yapımına katkıda bulunmak amacıy- la para toplama kampanyalanna başlandı. Ermenistan'da DostlukKomitesl: Ermenistan'da KADEK sorumlulannca Ara- gats ve Armavir şehırlerinde Yezidilerin ço- ğunluktaolduğubölgelerde propagandaçalış- malan sürdürüldü ve örgüte militan teminine çahşıldı. KADEK'in Kadınlar Kolu olan PJA'ntn, Ermenistan Kadınlar Birhğı ıçine gi- rerekçahşmayapmasının planlandığı, Erivan KADEK bürosunun ise Ermenistan Kürt-Er- meni Dostluk Komitesi adı altında faaliyetle- rini sürdüreceği ögTenildi. Erivan'da yayım- lanan Vvelata Roje gazetesinin örgütün Kaf- kasya'daki yayın organı haline getirilmesi ça- hşmaîanbaşlatıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Sezer'den iptal başvurusu Af Yasası yineAnayasa Mahkemesi'nde ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer, TBMM'de yeterli oy sayısı ile kabul edilmediğı için anayasaya aykın olan Af Yasası'nın iptali ve yürürlüğüiıün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru dilekçesinde, daha önce yasa hakkında mahkemenin verdiği iptal karan nedeniyle hukuksal boşluk doğduğuna işaret etti. Sezer, bunun üzerine yeniden düzenlenerek 21 Mayts'ta çıkanlan 4758 sayılı yasada " a P sözcüğüne yer verilmemesine karşm. yasanm 1. maddesinin 2. bent kuralının " a P niteliğinde olup olmadığımn saptanması gerektiğini \ ı urguladı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannda 4616 sayılı yasanın "Bağh olduklan infaz kurananna göre çekmeleri gereken toplam cezalanndan ya da toplam hükümlühik sürelerinden on vilhk indirim yapıkhktan sonra ceza süresi ya da hükümlülük süresi dohnuş olanlar yönünden "toplu özel af' nitenğinde olduğunu açıkça vıırçuladıgınr belirten Sezer, şunlara dikkat çekti- "4616 sayıb yasanın 1. maddesinin 2. bendi ile bu bendin 4758 sayüı yasa üe yeniden düzenienen metni arasında özyönünden bir fark buhınmamaktadtr. Gerçekten, her iki düzenlemede de ceza ya da cezalardan on yıHık indirim söz konusudur. Düzenlemeler arasındakifark, on yühkindirimin "toplam cezadan ya da hükümlülük süresinden' nü, yoksa "infaz kurallanna göre çekilmesi gereken süreden' mi yapılacağma inşkindir. Bu durum, her iki düzenlemenin, içeriğinin niteknmesiyönünden farkh ohnadığuu göstermektedir. Sonuç olarak, 4616 savıh yasanm 1. maddesinin 4758 savılı \asa'yia yeniden düzenlenen 2. bendi uyannca, infaz hükümkrine göre çekilmesi gereken toplam cezadan yapılan on yılhk indirim 'toplu özel af' rüteliğindedirr Sezer, bu niteliği nedeniyle yasanın anayasanın değişik 87. maddesi uyannca üye tamsayısmın beşte üç çoğunluğu olan 330 oyla kabul edilmesinin "yasama yönünden anayasal zorunluhık" olduğunu kaydetti. Buna karşm, yasanın çoğunluk gözetilmeyerek TBMM'den 174 oyla geçirildiğini arumsatan Sezer, düzenlemenin yeterli oy sayısı ile kabul edilmediğı için anayasanın değişik 87. maddesıne aykın olduğunu bildirdi. Sezer, bu gerekçelerle yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını istedi. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karanyla ortaya yasal boşluk çıkmıştı. Kimi mahkemeler, Yüksek Mahkeme'nın iptal karan doğrultusunda tahhye karan verirken kimilen de yeni yasayı bekleme yolunu seçti. Bugüne dek 1500'ün üzerinde kişi tahliye oldu. Yüksek Mahkeme, yürürlüğü durdurma karan vermesi halınde tahliye işlemleri askıya alınacak. Mahkemenin iptal karan vermesı durumunda ise tahliye edilenkr açısından herhangi bir işlem yapılamayacak. • Yüksek Mahkeme'nin iptal karanyla ortaya çıkanyasalboşluk nedeniylebugünekadar 1500'ün üzerittde hükümJü taha))eedüdi Burakamafian yaradanacakJann ûçte birini ohişturuyor. Adalet Bakanhğı'mn dün savakklarayasanm onaylandığuu büdirmesiyle bu saymtn gdecek günlerde daha da artacağına işaretedihyor. oralcalistar@yahoo.com Seçim olur mu olmaz mı, bu henüz tam olarak belli değıl. Ancak Kemal Derviş'ın seçim gününün belirlenme- si konusundaki konuşmaları, "Seçim olabilir mi" sorusunun daha sık gün- deme gelmesıne neden oiuyor. Her neyse olur ya da olmaz. Seçim açısından solun durumuna bakmak, belki sol üzerine yapılan tar- tışmayı daha somut bir platforma çe- kebilir. Şu anda solda en fazla oy şan- sı olan parti durumundaCHP var. CHR çok net bir muhalefet yürutmese bile diğer partilerin itıbaryitirmesinden ya- rarlanarak bir parça oylannı arttırmış gibi görünüyor. Iktıdar partılerinin bu kadar puan kaybettiği ortamda CHP neden oylannı yeteri kadar yükselte- miyor? Belki asıl soru ve sorun da bu. De- niz Baykal önderliğindeki CHP, de- mokrasi, özgürtüklerve Türkiye'nin te- mel siyasetleri konusunda ne düşünü- yor doğrusu merak edıyorum. Bazı CHP'Iİ dostlarımın bana programlar- dan söz edecegini bilıyorum. Benim de- Solu Tartışmayı Sürdürelim diğim o degil. Ben bugün, demokra- si, özgürlükler. Kıbns, örgütlenme gi- bi konulardaCHP'ninneyaptığını ög- renmeye çalışıyorum. Benim gbzüme çarpan bazı dikkat çekici noktalardan söz edebilinm: Ge- çenlerde Mesut Yılmaz. Denktaş'ın Kıbns konusunda çözüm yanlısı dav- ranması gerektiği yönünde küçük bir uyarıda bulundu. Mesut Yılmaz bu açıklama sonrası, MHP, Denktaş ve Ecevit'in eleştırılerıyle karşılaştı. Bir gün sonra Denız Baykal onlardan da ağır bir dılle MesutYılmaz'a saldırdı ve Denktaş'ınyanındasaftuttu. Yanı açık- çası bugünkü Kıbrıs politikaları konu- sunda MGK'den birfarkı olmadığını or- taya koydu. Anadilde eğitim konusunda unıver- sıte gençlerinin verdiği dilekçeler üze- rine bir tartışma başladı. CHP'den Al- gan Hacaloğlu, dilekçe hakkını ve anadil hakkını savunan bir açıklama yaptı. İki gün sonra Deniz Baykal. bu açıklamayı boşa çıkaran bır tutum al- dı ve CHP'nin ne demek istediğı yine anlaşılamadı. • • • CHP, devletı mi yoksa halkı mı sa- vunacak bir kararvermekzorunda. As- lında devletin CHP'nin desteğıne de pek ıhtiyacı yok, kendisini savuna- cak gücü var. CHP' nin hakkını yeme- yelim, sanki dığer sol kesımler CHP'den pek farklı mı? Solun bir ke- simıyledevlet güçleri arasında son dö- nemde ayrılığın yerini birlik almadı mı?.. Devletin tepesinde ne RTÜK, ne YÖK, ne Seçim Yasası, ne Siyasi Partiler Yasası, ne 1982 Anayasası. ne Kıbrıs, ne Türk Ceza Yasası, ne MGK konusunda en küçük bır değiş- me ve yumuşama olmadı. Bunlan de- ğıştirmeyen güçler, üstelik ne "şeri- atçılar" ne de ''bölücüler". Milliyet- çilik ise devlet Katında her zaman- kınden daha üst düzeyde. Buna rağmen solun bir kesimi, bel- ki de önemli bir kesimi denebilir, "şe- natçıtığa" ve "böiücülüğe" karşı bu- yük bir "zafer" kazandığı söylenen devlet güçlerinın yanında saf tutuyor. Kıbns'ta "dırenen" Denktaş'la gönül gönüle. Bu noktada ilginçtir, solda par- ti kuran da kurmaya hazırianan da farklı bir şey söylemiyor. Aralannda küçük farklılıklar bulunsa da temelde bir aynılık söz konusu. Eskıden, ozgüıiük solun temel itici gücüve hedefiydi. Düşünce ve örgüt- lenme özgürlüğü ajandanın en önüne yazılırdı. Çünkü bu özgürtükler olma- dan emekçilerin hakkını araması, adım atması mümkün değildi. Şimdi durum oyle mi? Şimdi sol güçlerin önemli bir kısmı sanki "devletelden gidiyor" kor- kusu ıçinde. Devletin tepesinden ya yılan korkular en çok solu etkiliyo "Aman ha Kopenhag kriterieri kabı edilirse Türkiye bölunür" türünde sesler, solun sesi haline mi geldi, ir san şaşırıyor. Solun devletle, devletgüçleriyte ili kisini ciddi bir şekilde masaya yatır lım. Devlet soyut bir şey degil. RTÜ YÖK, MGK. 1982 Anayasası, Seç Yasası, Siyasi PartilerYasası, Türk C za Yasası, Terörie Mücadele Yasj ölüm cezasını içeren yasalar gibi \ rum ve yasalar devletin temelini b« liyor. Bunlar 12 Eylül'de çizilen y devletprofilınin ana hatlarını ifade« yor. Soi bu anlayış etrafında örgü nen devletle ilişkisinı nasıl yürütec Bu soruların cevabı net bir şekilde lırlenmeden bir yere varmak müm görünmüyor. Solun bir kesimi "Devlet bıze laştı" diyerekdurumu açıklamayj lışıyor. Hangi noktada? Yoksa ası ğişen sol mu? Böyle giderse h haklannı kim savunacak?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle