Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 MAYIS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Naf AJibeyoğlu:
İgimyok
JlHaber Merkezi - Kars
Belediye Başkanı Naif
_Alibeyoğlu, Iğdır Valısi
JMustafa Tamer'in
• dciialanyla gündeme
^ p
lcaçakçüığıyla bir iljpsınin
"fcmlunmadığını bildirdi
Cjazetemizın dünkü
sayısında yayunlanan
""Vah'nın kaçakçı raporu
ortalığı kanştırdı"
fraşlığıyla yayunlanan
rraberde. adı "Iğdır
Belediye Başkanı Naif
Alibeyoğlu" diye geçen
AJibeyoğlu. bır açıklama
yaparak Kars Belediye
Başkanhğı görevini
y-ürüttüğünü belirtti.
AJibeyoğlu, "Benım bu
tür işlerle bir ılgim yok"
diye konuştu. Iğdır \'alisi
Vf ustafa Tamer, bölge
milletvekillen ve Iğdır
Belediye Başkanf nın
tnazot kaçakçılığı
yaptıklan ve PKK yanlısı
olduklan yönündeki bir
raporu, îçişleri
Bakanlığı"na göndermişti.
Sayıştay Başkanı
Damar oldu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
TBMM Genel
Kurulu'nda. dün Sayıştay
Başkanhğı için ikinci tur
seçim yapıldı. MHP'nin
desteklediği Mehmet
Damar, 421
milletvekilinin 215'inin
oyunu alarak başkanlığa
seçildi. Damar 7 yıl görev
yapacak. ANAP ve
DSP "nın desteklediği
Bıltekın Özdemir ise 192
oyda kaldı. Meclis'te
önceki gün yapılan
seçımde gerekli salt
çoğunluk saglanamamıştı.
Danştay'dan
BDDK'ye ret
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Danıştay 10. Dairesı,
Türkbank'm 1 Temmuz
2001'denitibaren
bankacılık ışlemleri
yapma, mevduat kabul
etme izninin kaldınlması
ve bankanın tasfiyesine
ilişkin Bankacılık
Duzenleme ve Denetleme
Kurulu (BDDK) karannın
iptal isteminı reddetti.
Alınan bılgiye göre
Danıştay 10. Dairesi.
Türkbank Yardımlaşma
Sandığı Vakfı'nın,
BDDK'run söz konusu
karannın iptali istemiyle
açtığı davayı, dün esastan
sonuçlandırarak
BDDK'nin ıstemini
reddetti. Dairenin
karannı, Türkbank
Yardımlaşma Sandığı
Vakfi temyız edebilecek.
2SMayıs'ta
5Memithig
• lstanbul Haber Servisi
-KESK, 25Mayıs'ta5
ilde miting düzenleyecek.
KESK'ten yapılan
açıklamada, siyasi
iktidann işçi, kamu
emekçüeri ile halkın
itirazlanna rağmen 112
bölge müdürlüğünü 31
Mayıs'a kadar kapatma
ısrannı sürdürdüğü
belıiildi. Açıklamada,
karr.u emekçüeri
açıssdan yetkıli sendıka
ve bnfederasyonun
belrienmesine az bir süre
kala. baskılann arttığı ve
devletin bütün
imkinlannı seferber
ederek örgütlediği san
senckayı KESK'in
karşjina çıkarmak
istecği öne sürüldü.
Alternatif
kutlama
• ANKARA
(Cımhuriyet Bürosu) -
KurJuşunun 64. yılını
kutk.an Halk
Baması'nda çalışanlar,
yöneiınden ayn kutlama
progamı düzenleme
kara: aldı. Etkinlikler
kapsanında
yönacüerden ayn olarak
Anmabir'e gidecek olan
sözlsme imzalamayan
çahjjnlar, mevcut
uygumalan şikâyet
edeci Toplam personel
sayıs 16 bin olan Halk
Banosı'nda 6 bin 513
çahjs sözleşme
imzaımadı.
MHP: îdam ve anadilde eğitimde geri adım atmayız. ANAP: AB treni kaçıyor
Büyük uzlaşmazlıkANKARA (CumhuriyetBû-
rosu) -Hükümetin MHP kana-
dı, Dışişleri Bakanhğı ve AB
Genel Sekreterliği'nce liderler
zirvesine sunulan idam, ana-
dilde eğitım ve yayınla ilgili
önerilere sıcak bakmıyor. Zir-
vede Bahçeli'nin, idarnın kal-
dınlması, Kürtçe öğretim ve
yayınla ilgili brifinglerin ardın-
dan, "Bizi bunlarla oyalama-
ym.Bunlar olacakşeylerdeğir
dediği öğrenildi. MHP Grup
Başkanvekili tsmafl Köse, ıdam-
da geri adım atmalannın söz
konusu olmadığını, düzenle-
rest Dışişleri Bakanhğı ve AB Genel Sekreterliği'nce liderler
zirvesine sunulan idam, anadilde eğitim ve yayınla ilgili önerilere karşı Bahçeli'nin rest
çekerek "Bızi bunlarla oyalamayın. Bunlar olacak şeyler değil" dediği öğrenildi.
necek kurslarla Kürtçe eğitim
verilmesi ya da okullarda Kürt-
çenin seçmeli ders olarak oku-
tulmasının anayasaya aykın ol-
duğunu. bunun üniter yapıyı
tehdit edeceğini söyledi. ANAP
kurmaylan ise önerilerin ülke-
nin bölünmez bütünlüğünü teh-
dit etmeyeceğıni behrterek AB
ftrsannın kaçınbnaması gerek-
tiğini savundu.
Dışişleri Bakanhğı ile AB
Genel Sekreterliği'nce liderle-
re sunulan idam. anadilde eği-
tim ve yayınla ilgili seçenekli
öneriler paketi, MHP ile
ANAP'ı karşı karşıya getirdi.
ANAP bu yöndeki değişiklik-
leri savunmayı sürdürürken
MHP idam ve anadüde eğitim
konulannda hazırlanan seçe-
nekli pakete sıcak bakmıyor.
MHP Grup Başkanvekili Kö-
se, idam konusunda geri adım
atmalannın söz konusu olma-
dığını belirterek, "Apo'nunaf-
fedihnesineyolaçacakönergeve-
renler hain olur" diye konuştu.
Anadilde eğitim ve yayın
konulanndaki önerilerin kabul
edilemeyeceğini anlatan Kö-
se, "Bu,anayasanınilkiiçmad-
desine aykın olur. Üniter ya-
pıyı tehdit edecek şeylerdir.
Böyle bir düşüncenin insan-
larmuza faydası yoktur, ha-
HAZlRAN SON ŞANS
HükümeteAB
takvimiuyarısı
• Dışişleri ve AB Genel Sekreterliği, tam
üyelik müzakerelerine geçilebilmesi için
haziran sonuna kadar ölüm cezasının
kaldınlması, anadilde yayın ve eğitim
konulannda da önemli adımlar atılması
gerektiğini hükümete ıletti.
AVHAıN ŞİMŞEK
ANKARA - Avrupa
Birliği (AB), tam üye-
lik müzakerelerine ge-
çebilmek için '•yol hari-
tas" isteyen Türkiye'ye,
AB Komisyonu'nun ge-
nişlemeye yöneiık ça-
hşmalannı hızlandırdı-
ğı ve takvimi öne çek-
meyi planladığı uyan-
sını iletti. Komisyon. bu
yıl aday ülke ilerleme
raporlannı 1 ay öne ala-
rak kasım yerine ekim
ayında tamamlamayı
planlarken dönem baş-
kanı Danimarka da aday
ülkelerin üyeliğe geçiş
tarihlerinin belirlenme-
si için ekim ayında Brük-
sel'de ön zirve toplaya-
cağını bildirdi. AB'nin
takvimindeki değişık-
likler Dışişleri Bakanh-
ğı ile AB Genel Sekre-
terliği'ni harekete geçır-
di. Aralıkta AB ile mü-
zakerelere başlama he-
defı için, TBMM'nin ta-
tile gireceğı temmuz ayı-
na kadar ölüm cezası ile
OHAL'in kaldınlması,
anadilde öğretim ve ya-
yın reformlannın ta-
mamlanması gereklili-
ği önceki gün yapılan li-
derler zirvesinde hükü-
metin dikkatine sunuldu.
Hükümetin MHP ka-
nadı,"ABiçinaceleedfl-
diğüu" öne sürerken
AB'nin aday ülkelenn
üyelik durumunu belir-
leyeceği takvimi öne al-
ması, Türkiye'nin siya-
sal reformlan haziran
ayında tamamlaması zo-
runlulugunu getirdi. Edi-
nilen bilgilere göre AB
Komisyonu, Türlaye ko-
nusunda alınacak karar-
dabehrleyici olacak iler-
leme raporunu, önceki
senelerden farklı olarak
öne alıp kasım yerine
ekim ayında tamamla-
mayı planladığını An-
kara'ya iletti. Cumhu-
riyet'in sorulannı yanıt-
layan üst düzey bir dip-
lomat, gelecek dönem
başkanı Danimarka'nın
da Kopenhag zirvesi ön-
cesinde yine ekim ayın-
da Brüksel 'de bir ön zir-
ve toplayarak aday ül-
kelerin durumunu belir-
lemek istediğine işaret
ederek "Dolayısıyla yü
sonu hedefî için siyasal
kriterleri karşılayacak
reformlann bir an önce
tamamlanması gereki-
yor. Ölüm cezası üe
OHAL'in kaldınlması,
anadilde öğretim ve ya-
yın reformlannın ekim
ayındaki üerieme rapo-
ruyla bu zirveye yetişti-
rihnesi bizim için büyük
önenı taşıyor" diye ko-
nuştu.
Meclis tatfli
Meclis'in ilerleme ra-
porunun hemen önce-
sinde temmuz-ekim ay-
lannda tatil yapacak ol-
masının dezavantaj oluş-
turabileceğini belirten
diplomat şu görüşleri
iletti: "Ancak bu koşul-
lar alünda temmuza ka-
dar önümüzde bir fir-
sat penceresi var. Her
aday ülke gibi Türki-
ye'nin de müzakerelere
başlayabümesi için önce
tüm siyasal kriterleri
karşüaması gerekiyor.
Bugüne kadar önemli
Derleme sağladık. Önü-
müzde ölüm cezası ve
OHAL'in kaldınlması.
anadilde öğretim ve ya-
yınkalaV
Bayar, DTP'yi teslim aldı
DTP'nin 2. Olağan
Kongresi'nde genel başkan
olarak seçilen Mehmet AB
Bayar, genel başkanhğı İsmet
Sezgin'den devTaldı. Bayar,
DTP'nin bütün Türkiye'yi
kapsayacak değişim ve
ikriemenin lokomotifi olacağuu
dile getirdi Bayar, dün öğieden
önce DTP Genel Merkezfnde
düzenlenen törenle genel
başkanhğı "İsmet Amcası
n
ndaıı
devraldı. Törende konuşan
Sezgin, gönü! rahathgnia genel
başkanhğı devrettiği Bavar'ın
kendisinden daha i>i görev
vapacağını söyledi.
(Fotoğraf: KEREM GEZER)
inane düşüncelerdir" dedi.
ANAP kurmaylan ise yıl so-
nuna kadar Türkiye'nin AB ile
tam üyehk müzakerelerine baş-
layıp başlamayacağı konusun-
da karar aluıacağına dikkat çe-
kerek "Bu treni arük kaçırma-
malrviz. Korkularnmzdan kur-
tulmahyız." dedi.
ANAP'lılar, şu değerlendir-
meyi yaptılar: "Istenmeyenya-
ymlar, zaten uydu aracıhğıyla
her yerden izlenebiliyor. De-
mokratik yöntemlerie önlem
ahnahyız. Tabulann cazibesi-
ni ortadan kakfarmahyız,"
PROF. ÎNÖNÜ:
Aydınlanma
araştırmayla
gerçekleşir
tstanbuJ Haber Servisi-Prof
Dr. Erdai tnönü, Türkiye'nin
çağdaş dünyada yerini alabil-
mesinin bütçeden büimsel araş-
tırmaya aynlan payuı arttml-
masıyla gerçekleşebileceğini
belirterek "Aydınlanmanmte-
mel yohı araşürmadır'' dedi.
lstanbul Oniversitesi Fen Fa-
kültesi'nde 20.'si düzenlenen
"Aydınlanma Konferanslan"
kapsamında "'BUim Dünyasın-
da Türkiye'nin Yeri" konulu
panele katılan Prof. tnönü, bi-
limin Türkiye'de ve dünyada
geçirdiği evrimi anlattı. Türki-
ye'nin A\Tupa'yı 300 yıllık bir
gecikmeyle takip ettiğini söy-
leyen tnönü, bunda matbaanm
Osmanh 'ya geç girmesinin ya-
nında, bilimsel bilgiyi araştır-
maya yönelik faliyetlerin "gü-
dük kabnasuun" da rol oyna-
dığını açıkladı.
înönü, bugün araştırma ça-
lışmalanna binde 6'lık bir pa-
yın aynldığını, ancak bu ora-
nın Batı AvTupa'da yüzde bir-
lere kadar çıktığını ifade etti.
tnönü. "Atatürk'üngösterdiği
çağdaş uygarhk hedeflni yaka-
lamak isnyorsak. araşnrma fa-
aüyetlerinin Türkiye için stra-
tejik önemde olduğunu kabul
etmefiyiz" diye konuştu.
AB'ye ihracatta akreditasyon sisteminin olmayışı sıkıntı yarattı
Ihracatçıya uyum yükü
Ekonomi Servisi - Türk Sanayi-
cileri ve Işadamlan Derneği (TU-
StAD), AB'nin mallann serbest
dolaşımı me\
r
zuatına uyum kap-
samında bir ulusal akreditasyon
sisteminin henüz oluşturulama-
masının, ihracatçılara ve ülkeye
büyük kayıplar verdirdiğini bildir-
di. TÜSİAD, imalatçı ve ihracat-
çılann, uygunluk değerlendirme-
si ve CE işareti ahnak için yaban-
cı kuruluşlara yüksek ücretler öde-
diği, nakliye masrafına katlandı-
ğı, zaman kaybı yaşandığı ve ül-
kenin döviz kaybına uğradığma
dikkat çekti.
TÜSİAD tarafmdan hazırlanan
"Avrupa Buüğfnin Mallann Ser-
best Dolaşımı Mevzuaüna Uyum-
da Sorunlar ve Çözüm Önerileri"
raporu açıklandı. Mallann Serbest
Dolaşımı Çalışma Grubu üyesi
Acar Şensoy tarafından tanıtılan
raporda, ulusal bir akreditasyon
sisteminin henüz inşa edilmemiş
bulunmasının yarattığı sıkıntılara
dikkat çekildi. Şensoy, rapor ile
gerek Türkiye ile AB arasında oluş-
turulan gürnriik birliği çerçevesin-
de. gerekse Türkiye'nin AB'ye
üyelik sürecinde mallann serbest
dolaşımı mevzuatına uyumda hem
Türkiye hem de AB'den kaynak-
lanan sonınlann belirlenmesini ve
çözüm önerilerinin tartışıhnasmı
amaçladıklannı söyledi.
Acar Şensoy, mallann serbest
dolaşımına ilişkin olarak ticarette
var olan teknik engellerin, ülkeler
arasında farklı uygulamalann or-
taya çıkmasma yol açtığına işaret
etti. Teknik engellerin kaldınlma-
sına ilişkin olarak Türkiye'de ge-
lişme kaydedilen konulan da an-
latan Şensoy, ulusal bir akreditas-
yon sisteminin inşa edilememiş
bulunmasının yol açtığı sıkıntıla-
n anlattı.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin n doruk.net.tr
Çankaya'daki adam önce
"cumhurbaşkanı" şapkasını giy-
di. Meclis'te sabahlara kadar
uğraşılıp, oylanıp, ikinci kez ka-
bul edilen RTÜK Yasası'nı imza-
ladı ve yayımlanmak üzere Res-
mi Gazete'ye yolladı.
Sonra cumhurbaşkanı şap-
kasını çıkarıp "yargıç" şapkası-
nı başına geçirdi. (Büyük olası-
lıkla dudaklannın kıyısında keder-
li bir gülücükle) Neredeyse ez-
bere bildiği, kendi imzasıyla "ta-
sarı" olmaktan çıkıp "yasa"ya
dönüşmüş metni bir kez daha
okudu. Bir kez daha metni didik
didik etti. Anayasaya aykın oldu-
ğuna inandığı maddeleritektek
ele aldı. Aykınlık gerekçelerini
aynntıladı, anlaşılır, an birdilleya-
zıya döktü.
Oturdu Anayasa Mahkeme-
si'ne bir dilekçe yazdı. Yasa ge-
reği imzalayıp "yasalaştırdığı"
yasanın iptalini istedi.
16 sayfahk bir dilekçeydi.
(Tümünü okumak isteyenler
için: www.cankaya.gov.tr ya
da www.aciksite.com.tr)
On altıncı sayfanın sonunu "
... Karar verilmesini an ederim"
diye bitirdi.
imzaladı: Ahmet Necdet Se-
zer. Cumhurbaşkanı.
(Imzadan önceki vurgu gözü-
Konumuz: RTÜK5
Dersimiz: Hukuk
nüzden kaçtı mı? Alışılagelmiş
hukuk terimi "...karar verilmesi-
ni talep ederim"ü\r. Sezer "ka-
rar verilmesini arz ederim"i ter-
cih etmiş. Hukukun üstünlüğü-
nün, bütün devlet kurumlan için-
de Anayasa Mahkemesi'nin ön-
celiğinin ve ağırlığının vurgulan-
masıdır bu. Yazının başında boş
yere mi "Cumhurbaşkanı şap-
kasını çıkanp yargıç şapkasını
giydi" diye yazdım sanıyorsu-
nuz?)
• • •
RTÜK Yasası şimdi Anayasa
Mahkemesi'nin önünde. 10 gün
içinde yürütmenin durdurulup
durdurulmayacağına karar veri-
lecek. Daha sonra da anayasa-
ya aykınlık iddiası esastan ele alı-
nacak; ya yasa iptal edilecek ya
da kabul.
Yani bundan sonrası Anaya-
sa Mahkemesi'nin elinde.
Ya nurtopu gibi bir RTÜK Ya-
samız olacak ya da...
Ya da "Çankaya Yargıcı" bir
kez daha hukukun üstünlüğünü,
bir anayasal düzende yaşadığı-
mızı ve o anayasada devletin
"demokratik hukuk devleti" ola-
rak tanımlandığını bilene bilme-
yene, anlayana anlamayana ög-
retmiş olacak.
• • •
RTÜK Yasası'nın Anayasa
Mahkemesi'netaşınması habe-
rini, yasanın en ateşli savunucu-
lan "Köşk'ten şeffafTV'ye itıraz
yok" başlığı ile verdiler.
Doğrudur. Çankaya Yargıcı,
televizyon kanallarının sahiple-
rinin belli olmasını, sahipliğin
saydamlaşmasını sağlayan mad-
delerine itiraz etmedi.
Niye etsin ki?
Medyada "mülkiyef'in say-
damlaşması iyidir; demokrasiye
uygun, yurttaşlara yararlıdır.
Ama zaten RTÜK Yasası'nda
tartışılan bu değildi ki ve değil ki...
Kimse "Yok TV sahipliği ka-
ranlıkta kalsın, saydamlaşma-
sın "filan demedi.
Tartışılan zaten tekelleşmiş
medyanın büsbütün tekelleş-
mesinin önünde kapılar açan;
tekel dışı medya kanallarının
RTÜK Üst Kurulu'nda yeralacak
kerameti kendinden menkul "zat-
lar"\n biçeceği ağır para ceza-
ları ile yok oluşa sürüklenmesi-
ne yol açan maddeleriydi.
Ve yasanın içine sokuşturul-
muş, medyayı elinde tutan bü-
yük sermaye gruplarının kamu
ihalelerine girmesinin önündeki
engelleri ayıklayan sinsi mad-
delerdi.
Ahmet Necdet Sezer işte bun-
ları Anayasa Mahkemesi'neta-
şıdı.
Kısa bir alıntıya ne dersiniz?
"...yapılan düzenlemeyle, bir
gerçek ya da tüzelkişiye ya da
sermaye grubuna bir radyo-te-
levizyon kuruluşunun tümüne
ya da birden çok radyo-televiz-
yon kuruluşuna sahip olabilme
olanağmın yaratılmasının yanı
sıra, bu kişiya da sermaye gru-
buna kamu ihalelerine girme ve
menkul kıymetler borsalannda
işlemyapmayasağının getiıilme-
mesi, medya gücünün kullanı-
larak ihalelerde haksız rekabe-
te, borsada çeşitli işlem oyun-
ları yapılmasına neden olabile-
cektir..."
İşte tartışmanın özü buydu ve
bu.
Ahmet Necdet Sezer bu tar-
tışmada taraf oldu ve Anayasa
Mahkemesi'ne başvurup "iptal
davası" açtı.
Bu biiiiir!..
Ikincisi...
Ikincisini yine "Çankaya Yar-
gıcı "nın cümlelerinden okuyun.
Ben sadece bazı sözcüklerin al-
tını çizmek amacıyla onlan si-
yah dizecegim.
Ama salt siz değil, "birileri"
de okusun. Okusunlar da "ba-
sın özgüriüğünün" anlamını bir
kez daha öğrensinler:
"...Basın özgürlüğü, kamu
güçleri karşısında olduğu kadar
özel güçlere karş» da korunma-
lıdır. Bu bağlamda, medya te-
kelinin oluşmasına karşı gerçek
sınırlamalar koymak, medya-
nın çoğulculugunu koruyucu
önlemler almak Devlet'e dü-
şen bir ödevdir. Bağımsız ve
yansızyayıncılığın sürdürülebil-
mesi için alınacak önlemler de
bu ödev kapsamındadır.
Sosyal göreviniyerine getire-
bilmesi için basın özgüriüğü ile
donatılan medyanın sorumlu-
luk bilinciyle hareket etmesi ge-
reklidir. Tekelleşerek, sorum-
luluk bilincinden uzaklaşacak
bir medya, her sorumsuz güç
gibi ergeç amacından sapabi-
lecek ve toplum yaşamını, ulu-
sal güvenliği tehlikeye sokan bir
güç durumuna gelebilecektir.
Bunu önlemek de Devlet'/n gö-
revidir..."
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
'Alnından Vururlar'...
2001 Türkiye için önemli bir yıldır. Yargı, Cum-
huriyet tarihinde ilk kez bu kadar yoğun tartışıldı...
'Beyaz Enerji Operasyonu' unutulup gitti...
O günleri anımsamakta yarar var!..
DGM Savcısı Talat Şalk'ın hazırladığı 'Beyaz
Enerji' iddianamesinde siyasiler suçlanırken, so-
ruşturmanın yargı ayağı ilk kez bir siyasi parti ta-
rafından hedef tahtası oldu...
Türkiye ekonomik krizden geçiyordu...
Bayındıriık ve Iskân Bakanlığı'ndayaşanan 'Vur-
gun Operasyonu' önce MHP'yi salladı...
11 Eylül 2001'de ABD'ye düzenlenen saldırı,
Afganistan'da yaşanan savaş 'Beyaz Enerji Ope-
rasyonu'm unutturmuştu...
Cumhuriyet'in Haber Merkezi'nden Aykut Kü-
çükkaya nın Alan Yayıncılık'tan çıkan 'Alnından Vu-
rurlar' kitabını okurken birden geçmişe döndüm...
'Beyaz Enerji Operasyonu'nu Karabük'te ince-
lemeleri sırasında öğrenen Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Zeki Çakan ne demişti:
"Görevini kötüye kullanan kim olmuşsa, kim
rüşvet almışsa, bu konuyla ilgili belge istendiğin-
de yargıya yardımcı olacağım..."
Acaba Bakan Çakan yargıya yardım etmiş miy-
di?
Aykut, şöyle yanıt veriyor:
"Çakan bu sözleri sarfederken, müsteşan Yur-
dakul Yiğitgüden hakkında Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı 'nın istemlerine hep olumsuz yanıt ver-
diğini nedense unutuvermişti.
BEDAŞ'taki operasyon daha sonra ilginç bir
görevden alma yöntemiyle TEDAŞ yönetimine
kadar uzandı. Bakan Çakan, gece yarısı yönetim
kurulunun toplanmasını isteyerek TEDAŞ Teftiş Ku-
rulu Başkanı Fahrettin Yağcı'y/ görevinden al-
dırttı. Çakan 1.5 saat sonra da yönetim kurulunun
başında olan TEDAŞ Genel Müdürvekili Oğuz
GürenV görevden aldı. Yağcı, Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanhğı 'ndan istifa eden Ersümer döne-
minde de Teftiş Kurulu Başkanlığı'nıyürüten isim-
di.
Çakan, görevden almalarının gerekçesini, 'Be-
yaz Havuz Operasyonu kapsamında yolsuzlukla-
rın ortaya çıktığı BEDAŞ Genel Müdüriüğü'nde-
ki işlerle ilgili hazırlanan soruşturma raporunun ge-
reğinin 2 aydır yerine getirilmemesi' olarak açıkla-
dı.
Zeki Çakan, Beyaz Enerji "nin başladığı günler-
de Ersümer'in Enerji Bakaniığı'ndaki bir dosyanın
bir yıl boyunca işleme konulmaması karşısında
aldığı eleştirilerden, anlaşılan büyük bir ders al-
mıştı."
• • •
RTÜK rüşveti nedir?
Aykut Küçükkaya, Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer tarafından iptali ve yürürlüğünün dur-
durulması için Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen
RTÜK Yasası'nın öncesindeki gelışmeleri anlatı-
yor, bazı medya patronlannın siyasi iktidara nasıl
baskıda bulunduklannı gözler önüne seriyor...
Kitabın sayfalarını çevirdikçe, ilişkiler zincirini
görüyoruz, 'Basına Sansür Yasası'nın çıkması
için döndürülen doplara tanık oluyoruz...
Ama benim ilgim 'Beyaz Enerji Operasyonu 'nda
yoğunlaştı...
İşte bazı çarpıcı bölümler:
"- Samsun-Ordu-Sinop elektrik dağıtım bölge-
sinin işletme hakkı devir bedeli olarak şirketin 50
milyon dolar ödeyeceğine, buna karşılık 30 yıllık
tahmini kârının 576 milyon dolar olduğuna dik-
kat çekilirken, şirket, devlete ödediği 50 milyon
dolariık bedeli de 10 yılda faiziyle biriikte tüketi-
cilerden 6 7 milyon dolar olarak geri tahsil edecek.
Bu bölgedeki 1998 yılı kayıp-kaçak oranı yüzde
16.6'yken, sözleşmede kayıp-kaçak oranı yüzde
19 olarak gösteriliyor.
- Elazığ-Malatya-Tunceli-Bingöl elektrik dağıtım
bölgesini ise 30 yıllık işletme hakkı karşılığı alan
şirket, ödeyeceği 60 milyon dolariık bedelini, 10
yılda halktan 83 milyon dolar olarak geri tahsil
edecek. Bu elektrik dağıtım bölgesinin 60 milyon
dolar karşılığı devredilmesiyle, 30 yılda şirkete
tahmini olarak 498 milyon dolariık kâr bırakılmış
olacak. Kayıp-kaçak oranı bu bölgede 1998yılın-
da yüzde 13.4'ken, sözleşmede yüzde 19.1'e çı-
kanldığı beliriendi."
• • •
Aykut Küçükkaya 'Alnından Vururlar' adını ta-
şıyan kitabında ilişkiler zincirinde yer alan kişileri
anlatıyortektek...
Siyasetçi-asker tartışmasının boyırtlannı. ope-
rasyonun ardındaki güçleri, yenilenleri, yenenleri
tanıtıyorokura...
Sahi bu operasyonlar ne oldu? Nasıl bir sonuç
ortaya çıktı? Kurunun yanında neden yaşlar da
yandı?
hikmet.cetinkayafrt cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlaryağmurvekuştar
i YiYıflCı
02 l 2-5 I 2 42 19 Faks: 5 12