23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 »ISAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JCjJVv_Jll \_F1YJJ. ekonomi'/ cumhuriyet.com.tr 13 UNDP raporuna göre, yoksulluğun azaltılamamasında hükümetlerin büyük payı bulunuyor 'Sorunkötiiyönetiınier'.1* t i-, -.> . .. • . • . • . • - - w ' - • . • Etanomi Servisi - Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ' ; (LTNDP), gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğun azaltılması için istenen hedeflerin tutturulamamasının kötü yönetimlerden kaynaklandığını ifade etti. UNDP'nin yöneticisi Mark MaOocb Brrovn, pek çok ülkenin, 1995'te Birleşmiş Milletler'in (BM) Kopenhag'daki zirvesinde saptanan insaru hedeflerin yansına büe ulaşamadığını söyledi. • Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğun azaltılması için istenen hedeflerin tutturulamamasının kötü • 39 milyon kişinin yoksulluk sınınnın altında yaşadığı Türkiye yüzde 6.4'lük küçülme ve giderek bozulan gelir dağılımı ile bu olguyu çarpıcı biçimde yönetimlerden kaynaklandığını ifade etti. yaşayan ülkeler arasında yer aldı. UNDP'nin insan kalkınması ile ilgili yıllık raporunun tanıtım toplantısında konuşan Brown, hükümetlenn, "yoksulluğun azahümasının önünde ciddi bir engel ohışturduğunu" vurgulayarak "Büyüme olmadan yoksulluğun azaltılması mümkün değü. ancak çok az sayıda ülke güçlü bir büyüme hızını yakala\ arak yoksulluğun azamlmasmda başardı olabildi" diye konuştu. Brown, insani kalkınma kriterlerinin gelişim sürecindeki 'kayıp noktanın' ulusal geliri arttıracak ve gelir dağılımı adaletini sağlayacak 'iyi yönetimler' olduğuna işaret etti. 39 milyon kişinin yoksulluk sınınnın altında yaşadığı ÜÇ AYRI ŞÎRKET KURULACAK TEAŞ bölünüyor ANKARA(AA)-Ener- ji sektöründeki özelleştir- me çalışmalan sürerken, diğer yandan elektrik pi- yasasına gırecek özel sek- tör girişimcilerinin daha serbest hareket etmeleri- ni sağlamak gerekçesiyle Türkiye Elektrik Üretim ve tletim AŞ'nin (TEAŞ) üçe bölünmesine ilişkin karar Bakanlar Kurulu ta- rafından onaylandı. Bu çerçevede TEAŞ, üretim, iletün ile ticaret ve taah- hüt olmak ûzere üç ayn anonim şirket olarak yeni- den yapılandınlacak. Üretim faaliyetlerinden sorumlu olacak Türkiye Elektrik Üretim AŞ (TEÜ) henüz devir işlemleri ta- mamlanmamış üretim santrallannı ve gelecekte kurulması öngörülen nük- leer ile stratejik santralla- n elinde bulunduracak. Türkiye Elektrik îletim AŞ (TEİ) ise mevcut ana elektrik ıletim ağlannı elin- de tutacak. Elektrik alım- saümından sorumlu olacak Türkiye Elektrik Ticaret ve TaahhütAŞ (TETT) ise özel sektörün tam anla- mıyla sisteme adapte ol- masıyla görevini tamam- lamış olacak. Daha sonra elektrik, kurulacak borsa- da alınıp satılacak. Sek- törde katılımcının artma- sı sonucu doğacak düzen- leme ve denetim ihtiyacı- nın karşılanması amacıy- la bağımsız düzenleyici bir kurum oluşturulacak. Fiyat beürtemesi Tûketici fiyatlan, oluş- turulacak düzenleyici ku- rul tarafindan hükümet po- litikası çerçevesinde be- lirlenecek. Elektrik Enerjisi Fonu da yine ilk aşamada büt- çe dışuıa çıkanlarak ye- niden yapılandınlacak. Fon, özel sektöre uygun görüldüğü hallerde kredi açılması ve tek tip tarife- nin uygulanabilmesini te- minen karşılıklı sübvan- siyon mekanizmasının ış- letilmesınden sorumlu ola- cak. Fon, satılan her bi- rim elektrik üzennden ver- gi tahsil edecek ve bu pa- rayı maliyetin yüksek ol- duğu bölgelerdeki dağıtı- cüara yeniden verecek. Çingenelerbanka kurduNüfusunun yüzde 10'unu oluşturduklan Romanya'nın güney bölgesinde 25 varfakh Çingene topluluğu birkşerek bir banka kurdu. Romanya'nın 'Madalyon' adıyla biünen tatunnuş Çingenelerinden VasiHca Isvoranu, bankanın esas olarak Çingenelere yönelik olarak kurulduğunu, ancak sağlam garanti verebilecek Romanyalılann da kabul edilebUeceklerini söylerken proje için Romanya Çingenelerinin geleneksd şefi olarak kabul edflen lon Sedanı'dan da onay ahndığuu vurguladL Isvoranu, banka personetiıım oluşumu için Çingene topluluğundan seçÛen 'en güzel' genç kızlara bilgisayar dersleri aklınlacağuu da sözkrine ekledi Türkiye de geçen yıl kaydettiği yüzde 6.4'lük küçülme ve giderek bozulan gelir dağılımı ile bu olguyu çarpıcı biçimde yaşayan ülkeler arasında yer aldı. Türkiye kötü örnek Türkiye'de kişi başına gelir geçen yıl 2 bin 878 dolar düzeyine geriledi. En zengin yüzde 20'lik dilim, ulusal gelirin yaklaşık olarak yüzde 55'ini kullanırken en yoksul yüzde 20'lik dilim ise ulusal gehnn ancak yüzde 5'ini kullanabıliyor. İlk dilimin yıllık geliri 7 bin 900 dolarken en yoksul son diliminki 705 dolar düzeyinde. UNDP raporunda, gelişmekte olan ülkelerde okuma-yazma bilmeyen yetişkin oranının, 1990'da yüzde 31 iken 1997'de yüzde 27'ye gerilediği, 5 yaşın altında yetersiz beslenen çocuklarm oranınm ise 1985'te yüzde 35 iken 1995'te yüzde 29'a düştügü kaydedıldi. Raporda Güney Asya'da söz konusu oranlann ortalamımn çok üzerinde olduğu belirtilirken Orta Afrika'da da ortalamanın oldukça altında kaldığma dıkkat çekildi. Çin^de yoksulluk azalhldı Batı'nın demokrası knterlenne erişim açısmdan ulusal gelirdeki büyümeye koşut bir gelişim izlenmediğine dikkat çekilen UNDP raporunda, Güney Asya ülkelerinın, ulusal gelırde büyüme ve gelir dağılımınm düzeltilmesi açısından diğer gelişmekte olan ülkelere göre çok daha başanlı olduklan vurgulandı. Çin'in resmi verilerinin, 1978'de 260 milyon olan mutlak yoksulluk sınırındaki insan sayısuıın 1998'de 42 milyona düştüğünü ortaya koyduğunu, Dünya Bankası'nın bu rakamı 100 milyon olarak açıklamasına karşın bu oranın yıne de başanlı sayılabileceğı kaydedıldi. Çin'de Batılı anlamda demokrasi ve konuşma özgürlüğü olmamasına karşın yoksulluğun azaltılmasındaki başannın önemli olduğuna işaret edildi. Hem TL taksitle. Hem anında teslim. Hem de Compaq! Peşin Fiyatı 3499$+KDV Mobile Intef Pentium* III İşlemci, 500 MHz pentium'/// 7 Nisan'a kadar başvurun. 100$ değerinde Targus çanta kazanın! • -,. < • r.\ Mobıle Intel Pentıum II! İşlemci. 500 MHz • 64 MB 100 MHz SyncDRAM • 12 GB Hard Drıve • 6X DVD • 8 MB Vıdeo Memo'y • Super-fast 256 L2 cache ınlegrated on chıp - 2X AGP (133MHz accelerated graphıc port) wtth ATI 3D Rage LT Pro 3D accelerateö graphıcs • 15" TFT ekran • RJ45 10/100 Ethernet NIC connector « TV-Out • 56 kbps modem • 1 yıt garantı • Li-ion battery • İngilizce Windows'98 işletim Srstemı COMPAO.PRESARIO 1800-XL 1 8 2 1 Peş*> 2 Tafcat Seeanttl i PeŞr 5 T*sa ı Peşm 8 Taksıt Peşınat 879 000 000 469.500 000 333 500 000 Taksıt 2 x 879 000 000 5 x 469 500 000 8 x 333 500 000 Toplam 2 637 000 000 2 817 000 000 3 001 500 000 COMPAaw w w . c o m p a q . c o m . t r K r e d i k a r t ı n a 3 3 3 . 5 0 0 . 0 0 0 T L ' d e n b a ş l a y a n t a k s i t l e r l e h e m e n t e s l i m ! Aynca bu kampanya 197 000 000 TL den başlayan YKB Ferdı Kıedısı ile 18 aya varan taksıtlerle desteklermektedır Kampanyamtz stoklarımız tle sınırlıdır Fıyatlara K D V dahıldır C O M P A O O İ S T R İ B Ü T Ö R Ü KV.K 'Intel. tntel Instde logosu ve Pentıum, Intel Corporatıon'ın tesciilı tıcarı markalandır www.kvh.com 'AB 'de türk EkonomisVraporu Avrupa'da Türk girişimcisi güçlü Ekonomi Servisi-Avru- pa Birliği'run (AB) ülke- İerinde yaşayan Türklerin sayısı 1999 yılında 3.4 mil- yona ulaşırken bu ülkele- rin gayri safı yurt içi hası- lasına (GSYİH) katkılan- nın 107.8 milyar mark ol- duğu belirtiliyor. Türk gi- rişimcilerin toplam yıllık cirosunun 612 miryarmark olduğu bildirilirken top- lam yannm miktarının da 12.4 milyar marka ulaşü- ğı vurgulanıyor. Türkiye Araştırmalar Merkezi Türkiye Temsil- cisi Orban Karul, "AB'de Türk Ekononüsi" konulu rapor hakkında bilgı ver- dı. Raporda, AB ülkele- rinde 1.178 milyon toplam çauşan ve 73 bin 200 de gi- rişimci Türk bulunduğuna dikkat çekildi. AB ülkele- rindeki en büyük Türk nü- fusunun yüzde 70'in üze- rinde payla Federal Al- manya'da bulunduğu anım- saülan raporda. Avrupalı Türklerin sayısının Lük- semburg'un nüfusunun ye- di katına, îrlanda'nın da toplam nüfusuna eşit ol- duğu saptandı. Almanya'da 105 bin, Hollanda'da da 101 bin Türk çalışamn bu- lunduğu kaydedılen rapor- da, "Türklerin AB ülkek- rinde GSYtH'ye katkısı 107^ milyar mark. Lük- semburg'un GSVİHsinin 2.5 katma, Yunanistan'm eştt" denildi. Çalışan Türkler arasın- da gırişjrncilerinoranı 1999 yılında yüzde 6.2 oldu. Ra- pora göre AB'deki Türk girişimcilerin sayısı 1995- 1999 yıllan arasında 54 bin 300'den 73 bin 200'e çıkarak yüzde 34.8'lik bir büyüme hızı gösterdi. İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İstikrard) Kurbanları Televizyonlann naklen yayınlannda bir yanda Mec- listeki oy kullanma görüntülerı, diğer yanda sonuç ne çıkarsa çıksın, bunun bir istikrarsızlığa yol açma- ması gerektiğine ilişkin siyaset, ekonomi uzmanlan- nın, iş dünyası ünlülerinin uyanlan... Paniğe kapılınmaması, sağduyulu davranılması ge- rektiği uyanlannın kendisi yeterince panik yaratıcı. "Ortada istikran bozacak bir durum yok. Paniğe ka- pılmayı gerekli kılacak bir şey yok" diye söze giren- ler, bir dizi olasılığı sıraladıklannda öyle bir "şom ağız- lı" tablosu çıkıyor ki ürkmemek elden gelmiyor. Aylar süren çirkin pazarlıklar, beş artı beşe odak- lanmış bir siyasetin olumsuz sonuçlan yetmedi. Top- lumda gerçek bir panik havası yaşatılıyor. Hani an- nelerinin yününü dolaştıran acemi çocuklann yaka- lanmadan düzettme adına yünleri kördüğüm etme- leri var ya.. Herkes, çözme adına attığı her adımla dü- ğümleri açılmaz kılıyor. Bu yazının yazıldığı saatlerde sonucu üzerinde Türkiye'nın her yerinde toto oyna- nan oylamanın artık bilinen sonucu ne olursa olsun yaratılmış sorunlar kolay çözülecek gibi gözükmüyor. Bıkkınlık verse de devam edecek tartışmalan birya- na atarak biz istikrar(!) kurbanlannın sıradan yaşam- lan üzerindeki etkisine bir göz atmaya ne dersiniz?.. Borsa'da kaybedenler ve kazananlar üzerindeki tartışmalan da sonraya bırakmakta yarar var. Aslını ararsak Borsa'nın bu olaya böylesıne doğrudan iliş- kilendirilmesı konusunun, dönen dolaplann sorgulan- ması gerekiyor. Kim yapacak ki? Biz sıradan yaşamlanmıza yansıyanlara göz ata- caktık... Çevremde affı diken üstünde bekleyen o ka- dar çok insan var ki. Cezaevlen, patlamaya hazır bombalar. Dolmuş taşmışlar. "Daha kötü bir şeyler olmadan, vaatedilen, gen dönûşü olmayan şu afbir çıksa. Nasıl şekilleneceğı kesinlik kazansa.." diye ho- murdanarak beş artı beşin gündemden düşmesini bek- leyenler, herhalde on binlerte, yüz binlerie sayılıyor. Elbette sadece içerdekıler değil. Yakınlan ile de iş bit- miyor. Avukatlan, yığılmış dosyalann azalmasını umut- la bekleyen yargıçlar, davalan sürmekte olanlar, hep aynı sabırsız bekleyiş içindeler. Sıradan yaşamlarımız ıçinde belli tarihlere bağlı olarak belli etkınlıklenmiz olacaktı. Ömegin biz ga- zeteciler, 3 Mayıs gününü özgürlüklenmızın tartıŞ' ması için önemli bir gün olarak değeriendırecektik. Uluslararası basın örgütleri bu yılın 3 Mayıs Basın öz- gürlüğü Günü'nü, çok anlamlı bir tartışmaya, "gaze- tecilerin hükûmetlerden ve medya sahiplerinden ba- ğımstzlığr konusuna ayırmışlardı. TGS, bu anlamlı günü, üst örgütü ve ılgıli basın ör- gütlerinin de katılımı ile kamuoyunun dikkatini çeke- cek bir biçimde kutlamayı hedeflemiştı. Malum med- yada yaşanan gelişmeler, gazetecilerin siyasiler, bel- li odaklar ve patronlan tarafindan adeta esir alınmış konumlan söz konusu tartışmayı yaşamsal kılıyor. Şimdi kamuoyu gündemi siyasi istikrara(!) böylesıne odaklanmışken, kim gazetecinin özgürlüğünün kc- runması gibi, asiında gazetecinin değil, toplumun so- runu olan bir konuya ilgi duyar ki?.. Geçen hafta, kamuoyunun ılgısını çekeceğıni um- duğumuz çok önemli bir kampanya vardı. Demiryo- lu çalışanlan gerçekten hepimiz için çok anlamlı olan demıryollannın geçmişi ve geleceğini gündeme ge- tiren bir büyük yürüyüş yaptılar. Hafta boyu etkinlik- leri ile Türkiye'nin demiryollannın olmaması, var ola- nının yağmalanması ile ilgili sorunlan dile getirdiler. Kamuoyunu uyarmaya çalıştıklan konular o kadar önemliydi ki... Türkiye'de trafik canavan ile insanlanmızın pisi pi- sine ölmelen, sakat kalmalan gerçeğının kader olma- dığını, kolaycadeğişebileceğinı, ucuza, sağlıklı, kon- foriu raylı ulaşımın yollannı anlattılar. TCDD'nın yeni- den yapılandınlması gibi süslü cümleler altında ha- zırlanan yeni tuzaklan gösterdiler. Demiryollannda gelişmiş ülkelerde bile özelleştirme, işin ticarete dö- külmesinin bedellerini açıkladılar. Ne işe yaradı?.. Medya belki kölesi olduğu önyargılann etkisi ile yine yeterli ilgiyı göstermeyecekti. Ama çok uzun bir ça- lışmanın, hazıriığın ürünü, çok ciddi bir'eylem, keli- menin tam anlamı ile beş artı beşe endekslenmiş gün- demimizde güme gitti. En önemlisı, hafta içinde resmi rakamlar ortaya çıktı. Türkiye'nin tarihinin en büyük küçülme yılını ya- şadığı, verileri ile açıklandı. Normal koşullarda hiç değilse birkaç ciddi televizyon programında tartışma konusu olurdu. Anlamı tartışılırdı. Kimse cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik küçülmesinin ne de- mek olduğu üzerinde kafa bile patlatmadı. Nasıl bir işsizlik, nasıl biryoksullaşma olduğu anlaşılamadan, siyasetin düğümlenmiş gündeminde kaynayıp gitti. Ya bu arada kuru gürültüye gelen iktidar, pek çok kamu, özel uygulamalan...Bir tanesi bile tek başına çok yaşamsal, çok önemli.. Uzmanlar, her gün yeni deprem risklen üzerinde yeni sonuçlara ulaşıyoriar. Inşaatiar bılindiği gibi, kayıt, kural dışı sürmekte. Es- kilerin toparianması, depremde riskli olanlannın bo- şaltılmasını unuttuk. Yeni inşaatlar göz göre göre, ci- nayetlere aday suç araçlan olarak yükseliyortar. Is- tanbul Belediyesi'nin kaşJa göz arasında bu karga- şada imar affına kalkışması ne anlama geliyor?.. Dünya Bankası, tanmın yeniden yapılandınlmasına çalışıyor Doğrudan desteğe kredi WASmNGTONyANKARA(AA) - Dünya Bankası Türkiye Direktö- rü Aja>' Chhibber. kamu bankalan- nın yeniden yapılandınlması için 500 milyon dolarlık bir fon verme- yi düşündüklerini söyledi. Chhib- ber, tanma doğrudan destek progra- mmın uygulanacağı pilot bölgeler için de 2 milyon dolarlık kredi kullandı- racaklannı kaydetti. Chhibber, 752 milyon dolarhk kredinin söz konusu olduğunu be- lirterek 2 milyon dolann direkt ola- rak Tanm Bakanlığı'na verileceği- Kampanya Danışma Hattı: (0216) 445 70 45 IMFkredUeıinesıkıtakip WASHINGTON (AA) - Uluslararası Para Fonu (IMF) verdıği kredüerin nasıl kullanıldığına ilişkin denetim standardını katılaştırma karan aldı. IMF yönetimi, "Rnsya ve Ukrayna'da merkez bankalannın IMF\ien yeni temin ettikleri kredfleri yanlış yokla kullandıklan" iddialan karşısında, üye ülkelere açtığı kredileri garanti altına alma önlemlerini arttmyor. IMF Icra Direktörü Vekili Stanley Fischer, verilen kredilerin amacı doğrultusunda kullanılmasının hayati önem taşıdığını söyledi. IMF kredisinden yararlanmak isteyen ülkelere, merkez bankalannın bağımsız denetçiler tarafindan uluslararası standartlara göre incelenmiş yıllık mali tablolann yayımlanma zorunluluğu getiriliyor. IMF'nin bugünkü yapısında ve işleyişinde reform isteyenler özellikle Rusya'da IMF öncülüğünde sağlanan uluslararası yardımlann önemli bir bölümünün veriliş amaçlan dışında kullanıldığını ve vurgunculann ceplerine aktanldığını iddia ediyor. ni anlattı. Chhibber, diğer 750 mil- yon dolarlık kısmının da bütçeye gi- deceğini ve istenildigi şekilde kul- lanılacağım söyledi. Chhibber, Fon'daki 8 bankanın satışına ilişkin soru üzerine de Dünya Bankası'nın teknik olarak gereken yardımlarda bulunacağını ifade etti. Dünya Bankası tarafin- dan hazırlanan "Kûresel Kalkmmanın Finansmanı - 2000 Raporu"nda, Türki- ye ve Polonya'nın, 2000 ve 2001'de, Doğu Avrupa bölgesinin en hızlı özelleş- ürmesini yapan ülkeler ola- cağı belirtildi. Raporda, Türkiye, Rusya, Macaris- tan, Çek Cumhuriyeti, Po- lonya ve Bulganstan'ın bu- lunduğu bölgede 1990 - 1998 yıllan arasında, Ma- caristan 12 milyar 666 mil- yon dolarhk özelleştirmey- le birinci sırada yer aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle