Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 »ISAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
JCjJVv_Jll \_F1YJJ. ekonomi'/ cumhuriyet.com.tr 13
UNDP raporuna göre, yoksulluğun azaltılamamasında hükümetlerin büyük payı bulunuyor
'Sorunkötiiyönetiınier'.1* t i-, -.> . .. • . • . • . • - - w ' - • . •
Etanomi Servisi - Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı ' ;
(LTNDP), gelişmekte olan ülkelerde
yoksulluğun azaltılması için istenen
hedeflerin tutturulamamasının kötü
yönetimlerden kaynaklandığını
ifade etti.
UNDP'nin yöneticisi Mark MaOocb
Brrovn, pek çok ülkenin, 1995'te
Birleşmiş Milletler'in (BM)
Kopenhag'daki zirvesinde saptanan
insaru hedeflerin yansına büe
ulaşamadığını söyledi.
• Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı, gelişmekte olan ülkelerde
yoksulluğun azaltılması için istenen
hedeflerin tutturulamamasının kötü
• 39 milyon kişinin yoksulluk sınınnın
altında yaşadığı Türkiye yüzde 6.4'lük
küçülme ve giderek bozulan gelir
dağılımı ile bu olguyu çarpıcı biçimde
yönetimlerden kaynaklandığını ifade etti. yaşayan ülkeler arasında yer aldı.
UNDP'nin insan kalkınması ile
ilgili yıllık raporunun tanıtım
toplantısında konuşan Brown,
hükümetlenn, "yoksulluğun
azahümasının önünde ciddi bir engel
ohışturduğunu" vurgulayarak
"Büyüme olmadan yoksulluğun
azaltılması mümkün değü. ancak
çok az sayıda ülke güçlü bir büyüme
hızını yakala\ arak yoksulluğun
azamlmasmda başardı olabildi" diye
konuştu. Brown, insani kalkınma
kriterlerinin gelişim sürecindeki
'kayıp noktanın' ulusal geliri
arttıracak ve gelir dağılımı adaletini
sağlayacak 'iyi yönetimler' olduğuna
işaret etti. 39 milyon kişinin
yoksulluk sınınnın altında yaşadığı
ÜÇ AYRI ŞÎRKET KURULACAK
TEAŞ bölünüyor
ANKARA(AA)-Ener-
ji sektöründeki özelleştir-
me çalışmalan sürerken,
diğer yandan elektrik pi-
yasasına gırecek özel sek-
tör girişimcilerinin daha
serbest hareket etmeleri-
ni sağlamak gerekçesiyle
Türkiye Elektrik Üretim
ve tletim AŞ'nin (TEAŞ)
üçe bölünmesine ilişkin
karar Bakanlar Kurulu ta-
rafından onaylandı. Bu
çerçevede TEAŞ, üretim,
iletün ile ticaret ve taah-
hüt olmak ûzere üç ayn
anonim şirket olarak yeni-
den yapılandınlacak.
Üretim faaliyetlerinden
sorumlu olacak Türkiye
Elektrik Üretim AŞ (TEÜ)
henüz devir işlemleri ta-
mamlanmamış üretim
santrallannı ve gelecekte
kurulması öngörülen nük-
leer ile stratejik santralla-
n elinde bulunduracak.
Türkiye Elektrik îletim
AŞ (TEİ) ise mevcut ana
elektrik ıletim ağlannı elin-
de tutacak. Elektrik alım-
saümından sorumlu olacak
Türkiye Elektrik Ticaret
ve TaahhütAŞ (TETT) ise
özel sektörün tam anla-
mıyla sisteme adapte ol-
masıyla görevini tamam-
lamış olacak. Daha sonra
elektrik, kurulacak borsa-
da alınıp satılacak. Sek-
törde katılımcının artma-
sı sonucu doğacak düzen-
leme ve denetim ihtiyacı-
nın karşılanması amacıy-
la bağımsız düzenleyici
bir kurum oluşturulacak.
Fiyat beürtemesi
Tûketici fiyatlan, oluş-
turulacak düzenleyici ku-
rul tarafindan hükümet po-
litikası çerçevesinde be-
lirlenecek.
Elektrik Enerjisi Fonu
da yine ilk aşamada büt-
çe dışuıa çıkanlarak ye-
niden yapılandınlacak.
Fon, özel sektöre uygun
görüldüğü hallerde kredi
açılması ve tek tip tarife-
nin uygulanabilmesini te-
minen karşılıklı sübvan-
siyon mekanizmasının ış-
letilmesınden sorumlu ola-
cak. Fon, satılan her bi-
rim elektrik üzennden ver-
gi tahsil edecek ve bu pa-
rayı maliyetin yüksek ol-
duğu bölgelerdeki dağıtı-
cüara yeniden verecek.
Çingenelerbanka kurduNüfusunun yüzde 10'unu oluşturduklan
Romanya'nın güney bölgesinde 25 varfakh
Çingene topluluğu birkşerek bir banka
kurdu. Romanya'nın 'Madalyon' adıyla
biünen tatunnuş Çingenelerinden VasiHca
Isvoranu, bankanın esas olarak
Çingenelere yönelik olarak kurulduğunu,
ancak sağlam garanti verebilecek
Romanyalılann da kabul edilebUeceklerini
söylerken proje için Romanya
Çingenelerinin geleneksd şefi olarak kabul
edflen lon Sedanı'dan da onay ahndığuu
vurguladL Isvoranu, banka personetiıım
oluşumu için Çingene topluluğundan
seçÛen 'en güzel' genç kızlara bilgisayar
dersleri aklınlacağuu da sözkrine ekledi
Türkiye de geçen yıl kaydettiği
yüzde 6.4'lük küçülme ve giderek
bozulan gelir dağılımı ile bu olguyu
çarpıcı biçimde yaşayan ülkeler
arasında yer aldı.
Türkiye kötü örnek
Türkiye'de kişi başına gelir geçen
yıl 2 bin 878 dolar düzeyine
geriledi. En zengin yüzde 20'lik
dilim, ulusal gelirin yaklaşık olarak
yüzde 55'ini kullanırken en yoksul
yüzde 20'lik dilim ise ulusal gehnn
ancak yüzde 5'ini kullanabıliyor. İlk
dilimin yıllık geliri 7 bin 900
dolarken en yoksul son diliminki
705 dolar düzeyinde. UNDP
raporunda, gelişmekte olan
ülkelerde okuma-yazma bilmeyen
yetişkin oranının, 1990'da yüzde 31
iken 1997'de yüzde 27'ye gerilediği,
5 yaşın altında yetersiz beslenen
çocuklarm oranınm ise 1985'te
yüzde 35 iken 1995'te yüzde 29'a
düştügü kaydedıldi. Raporda Güney
Asya'da söz konusu oranlann
ortalamımn çok üzerinde olduğu
belirtilirken Orta Afrika'da da
ortalamanın oldukça altında
kaldığma dıkkat çekildi.
Çin^de yoksulluk azalhldı
Batı'nın demokrası knterlenne
erişim açısmdan ulusal gelirdeki
büyümeye koşut bir gelişim
izlenmediğine dikkat çekilen UNDP
raporunda, Güney Asya ülkelerinın,
ulusal gelırde büyüme ve gelir
dağılımınm düzeltilmesi açısından
diğer gelişmekte olan ülkelere göre
çok daha başanlı olduklan
vurgulandı. Çin'in resmi verilerinin,
1978'de 260 milyon olan mutlak
yoksulluk sınırındaki insan sayısuıın
1998'de 42 milyona düştüğünü
ortaya koyduğunu, Dünya
Bankası'nın bu rakamı 100 milyon
olarak açıklamasına karşın bu
oranın yıne de başanlı sayılabileceğı
kaydedıldi. Çin'de Batılı anlamda
demokrasi ve konuşma özgürlüğü
olmamasına karşın yoksulluğun
azaltılmasındaki başannın önemli
olduğuna işaret edildi.
Hem TL taksitle. Hem anında teslim.
Hem de Compaq!
Peşin Fiyatı
3499$+KDV
Mobile Intef
Pentium* III İşlemci,
500 MHz
pentium'///
7 Nisan'a kadar
başvurun.
100$ değerinde
Targus çanta
kazanın!
• -,. < • r.\
Mobıle Intel Pentıum II! İşlemci. 500 MHz • 64 MB 100 MHz
SyncDRAM • 12 GB Hard Drıve • 6X DVD • 8 MB Vıdeo Memo'y
• Super-fast 256 L2 cache ınlegrated on chıp
- 2X AGP (133MHz accelerated graphıc port) wtth ATI 3D Rage LT
Pro 3D accelerateö graphıcs • 15" TFT ekran • RJ45 10/100 Ethernet
NIC connector « TV-Out • 56 kbps modem • 1 yıt garantı • Li-ion battery
• İngilizce Windows'98 işletim Srstemı
COMPAO.PRESARIO 1800-XL 1 8 2
1 Peş*> 2 Tafcat
Seeanttl
i PeŞr 5 T*sa
ı Peşm 8 Taksıt
Peşınat
879 000 000
469.500 000
333 500 000
Taksıt
2 x 879 000 000
5 x 469 500 000
8 x 333 500 000
Toplam
2 637 000 000
2 817 000 000
3 001 500 000
COMPAaw w w . c o m p a q . c o m . t r
K r e d i k a r t ı n a 3 3 3 . 5 0 0 . 0 0 0 T L ' d e n
b a ş l a y a n t a k s i t l e r l e h e m e n t e s l i m !
Aynca bu kampanya 197 000 000 TL den başlayan
YKB Ferdı Kıedısı ile 18 aya varan taksıtlerle desteklermektedır
Kampanyamtz stoklarımız tle sınırlıdır Fıyatlara K D V dahıldır
C O M P A O O İ S T R İ B Ü T Ö R Ü
KV.K
'Intel. tntel Instde logosu ve Pentıum, Intel Corporatıon'ın tesciilı tıcarı markalandır
www.kvh.com
'AB 'de türk EkonomisVraporu
Avrupa'da Türk
girişimcisi güçlü
Ekonomi Servisi-Avru-
pa Birliği'run (AB) ülke-
İerinde yaşayan Türklerin
sayısı 1999 yılında 3.4 mil-
yona ulaşırken bu ülkele-
rin gayri safı yurt içi hası-
lasına (GSYİH) katkılan-
nın 107.8 milyar mark ol-
duğu belirtiliyor. Türk gi-
rişimcilerin toplam yıllık
cirosunun 612 miryarmark
olduğu bildirilirken top-
lam yannm miktarının da
12.4 milyar marka ulaşü-
ğı vurgulanıyor.
Türkiye Araştırmalar
Merkezi Türkiye Temsil-
cisi Orban Karul, "AB'de
Türk Ekononüsi" konulu
rapor hakkında bilgı ver-
dı. Raporda, AB ülkele-
rinde 1.178 milyon toplam
çauşan ve 73 bin 200 de gi-
rişimci Türk bulunduğuna
dikkat çekildi. AB ülkele-
rindeki en büyük Türk nü-
fusunun yüzde 70'in üze-
rinde payla Federal Al-
manya'da bulunduğu anım-
saülan raporda. Avrupalı
Türklerin sayısının Lük-
semburg'un nüfusunun ye-
di katına, îrlanda'nın da
toplam nüfusuna eşit ol-
duğu saptandı. Almanya'da
105 bin, Hollanda'da da
101 bin Türk çalışamn bu-
lunduğu kaydedılen rapor-
da, "Türklerin AB ülkek-
rinde GSYtH'ye katkısı
107^ milyar mark. Lük-
semburg'un GSVİHsinin
2.5 katma, Yunanistan'm
eştt" denildi.
Çalışan Türkler arasın-
da gırişjrncilerinoranı 1999
yılında yüzde 6.2 oldu. Ra-
pora göre AB'deki Türk
girişimcilerin sayısı 1995-
1999 yıllan arasında 54
bin 300'den 73 bin 200'e
çıkarak yüzde 34.8'lik bir
büyüme hızı gösterdi.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İstikrard) Kurbanları
Televizyonlann naklen yayınlannda bir yanda Mec-
listeki oy kullanma görüntülerı, diğer yanda sonuç
ne çıkarsa çıksın, bunun bir istikrarsızlığa yol açma-
ması gerektiğine ilişkin siyaset, ekonomi uzmanlan-
nın, iş dünyası ünlülerinin uyanlan...
Paniğe kapılınmaması, sağduyulu davranılması ge-
rektiği uyanlannın kendisi yeterince panik yaratıcı.
"Ortada istikran bozacak bir durum yok. Paniğe ka-
pılmayı gerekli kılacak bir şey yok" diye söze giren-
ler, bir dizi olasılığı sıraladıklannda öyle bir "şom ağız-
lı" tablosu çıkıyor ki ürkmemek elden gelmiyor.
Aylar süren çirkin pazarlıklar, beş artı beşe odak-
lanmış bir siyasetin olumsuz sonuçlan yetmedi. Top-
lumda gerçek bir panik havası yaşatılıyor. Hani an-
nelerinin yününü dolaştıran acemi çocuklann yaka-
lanmadan düzettme adına yünleri kördüğüm etme-
leri var ya.. Herkes, çözme adına attığı her adımla dü-
ğümleri açılmaz kılıyor. Bu yazının yazıldığı saatlerde
sonucu üzerinde Türkiye'nın her yerinde toto oyna-
nan oylamanın artık bilinen sonucu ne olursa olsun
yaratılmış sorunlar kolay çözülecek gibi gözükmüyor.
Bıkkınlık verse de devam edecek tartışmalan birya-
na atarak biz istikrar(!) kurbanlannın sıradan yaşam-
lan üzerindeki etkisine bir göz atmaya ne dersiniz?..
Borsa'da kaybedenler ve kazananlar üzerindeki
tartışmalan da sonraya bırakmakta yarar var. Aslını
ararsak Borsa'nın bu olaya böylesıne doğrudan iliş-
kilendirilmesı konusunun, dönen dolaplann sorgulan-
ması gerekiyor. Kim yapacak ki?
Biz sıradan yaşamlanmıza yansıyanlara göz ata-
caktık... Çevremde affı diken üstünde bekleyen o ka-
dar çok insan var ki. Cezaevlen, patlamaya hazır
bombalar. Dolmuş taşmışlar. "Daha kötü bir şeyler
olmadan, vaatedilen, gen dönûşü olmayan şu afbir
çıksa. Nasıl şekilleneceğı kesinlik kazansa.." diye ho-
murdanarak beş artı beşin gündemden düşmesini bek-
leyenler, herhalde on binlerte, yüz binlerie sayılıyor.
Elbette sadece içerdekıler değil. Yakınlan ile de iş bit-
miyor. Avukatlan, yığılmış dosyalann azalmasını umut-
la bekleyen yargıçlar, davalan sürmekte olanlar, hep
aynı sabırsız bekleyiş içindeler.
Sıradan yaşamlarımız ıçinde belli tarihlere bağlı
olarak belli etkınlıklenmiz olacaktı. Ömegin biz ga-
zeteciler, 3 Mayıs gününü özgürlüklenmızın tartıŞ'
ması için önemli bir gün olarak değeriendırecektik.
Uluslararası basın örgütleri bu yılın 3 Mayıs Basın öz-
gürlüğü Günü'nü, çok anlamlı bir tartışmaya, "gaze-
tecilerin hükûmetlerden ve medya sahiplerinden ba-
ğımstzlığr konusuna ayırmışlardı.
TGS, bu anlamlı günü, üst örgütü ve ılgıli basın ör-
gütlerinin de katılımı ile kamuoyunun dikkatini çeke-
cek bir biçimde kutlamayı hedeflemiştı. Malum med-
yada yaşanan gelişmeler, gazetecilerin siyasiler, bel-
li odaklar ve patronlan tarafindan adeta esir alınmış
konumlan söz konusu tartışmayı yaşamsal kılıyor.
Şimdi kamuoyu gündemi siyasi istikrara(!) böylesıne
odaklanmışken, kim gazetecinin özgürlüğünün kc-
runması gibi, asiında gazetecinin değil, toplumun so-
runu olan bir konuya ilgi duyar ki?..
Geçen hafta, kamuoyunun ılgısını çekeceğıni um-
duğumuz çok önemli bir kampanya vardı. Demiryo-
lu çalışanlan gerçekten hepimiz için çok anlamlı olan
demıryollannın geçmişi ve geleceğini gündeme ge-
tiren bir büyük yürüyüş yaptılar. Hafta boyu etkinlik-
leri ile Türkiye'nin demiryollannın olmaması, var ola-
nının yağmalanması ile ilgili sorunlan dile getirdiler.
Kamuoyunu uyarmaya çalıştıklan konular o kadar
önemliydi ki...
Türkiye'de trafik canavan ile insanlanmızın pisi pi-
sine ölmelen, sakat kalmalan gerçeğının kader olma-
dığını, kolaycadeğişebileceğinı, ucuza, sağlıklı, kon-
foriu raylı ulaşımın yollannı anlattılar. TCDD'nın yeni-
den yapılandınlması gibi süslü cümleler altında ha-
zırlanan yeni tuzaklan gösterdiler. Demiryollannda
gelişmiş ülkelerde bile özelleştirme, işin ticarete dö-
külmesinin bedellerini açıkladılar. Ne işe yaradı?..
Medya belki kölesi olduğu önyargılann etkisi ile yine
yeterli ilgiyı göstermeyecekti. Ama çok uzun bir ça-
lışmanın, hazıriığın ürünü, çok ciddi bir'eylem, keli-
menin tam anlamı ile beş artı beşe endekslenmiş gün-
demimizde güme gitti.
En önemlisı, hafta içinde resmi rakamlar ortaya
çıktı. Türkiye'nin tarihinin en büyük küçülme yılını ya-
şadığı, verileri ile açıklandı. Normal koşullarda hiç
değilse birkaç ciddi televizyon programında tartışma
konusu olurdu. Anlamı tartışılırdı. Kimse cumhuriyet
tarihinin en büyük ekonomik küçülmesinin ne de-
mek olduğu üzerinde kafa bile patlatmadı. Nasıl bir
işsizlik, nasıl biryoksullaşma olduğu anlaşılamadan,
siyasetin düğümlenmiş gündeminde kaynayıp gitti.
Ya bu arada kuru gürültüye gelen iktidar, pek çok
kamu, özel uygulamalan...Bir tanesi bile tek başına
çok yaşamsal, çok önemli.. Uzmanlar, her gün yeni
deprem risklen üzerinde yeni sonuçlara ulaşıyoriar.
Inşaatiar bılindiği gibi, kayıt, kural dışı sürmekte. Es-
kilerin toparianması, depremde riskli olanlannın bo-
şaltılmasını unuttuk. Yeni inşaatlar göz göre göre, ci-
nayetlere aday suç araçlan olarak yükseliyortar. Is-
tanbul Belediyesi'nin kaşJa göz arasında bu karga-
şada imar affına kalkışması ne anlama geliyor?..
Dünya Bankası, tanmın yeniden yapılandınlmasına çalışıyor
Doğrudan desteğe kredi
WASmNGTONyANKARA(AA)
- Dünya Bankası Türkiye Direktö-
rü Aja>' Chhibber. kamu bankalan-
nın yeniden yapılandınlması için
500 milyon dolarlık bir fon verme-
yi düşündüklerini söyledi. Chhib-
ber, tanma doğrudan destek progra-
mmın uygulanacağı pilot bölgeler için
de 2 milyon dolarlık kredi kullandı-
racaklannı kaydetti.
Chhibber, 752 milyon dolarhk
kredinin söz konusu olduğunu be-
lirterek 2 milyon dolann direkt ola-
rak Tanm Bakanlığı'na verileceği-
Kampanya Danışma Hattı: (0216) 445 70 45
IMFkredUeıinesıkıtakip
WASHINGTON (AA) - Uluslararası Para Fonu (IMF) verdıği kredüerin
nasıl kullanıldığına ilişkin denetim standardını katılaştırma karan aldı. IMF
yönetimi, "Rnsya ve Ukrayna'da merkez bankalannın IMF\ien yeni temin
ettikleri kredfleri yanlış yokla kullandıklan" iddialan karşısında, üye
ülkelere açtığı kredileri garanti altına alma önlemlerini arttmyor.
IMF Icra Direktörü Vekili Stanley Fischer, verilen kredilerin amacı
doğrultusunda kullanılmasının hayati önem taşıdığını söyledi. IMF
kredisinden yararlanmak isteyen ülkelere, merkez bankalannın bağımsız
denetçiler tarafindan uluslararası standartlara göre incelenmiş yıllık mali
tablolann yayımlanma zorunluluğu getiriliyor. IMF'nin bugünkü yapısında
ve işleyişinde reform isteyenler özellikle Rusya'da IMF öncülüğünde
sağlanan uluslararası yardımlann önemli bir bölümünün veriliş amaçlan
dışında kullanıldığını ve vurgunculann ceplerine aktanldığını iddia ediyor.
ni anlattı. Chhibber, diğer 750 mil-
yon dolarlık kısmının da bütçeye gi-
deceğini ve istenildigi şekilde kul-
lanılacağım söyledi. Chhibber,
Fon'daki 8 bankanın satışına ilişkin
soru üzerine de Dünya Bankası'nın
teknik olarak gereken yardımlarda
bulunacağını ifade etti.
Dünya Bankası tarafin-
dan hazırlanan "Kûresel
Kalkmmanın Finansmanı
- 2000 Raporu"nda, Türki-
ye ve Polonya'nın, 2000
ve 2001'de, Doğu Avrupa
bölgesinin en hızlı özelleş-
ürmesini yapan ülkeler ola-
cağı belirtildi. Raporda,
Türkiye, Rusya, Macaris-
tan, Çek Cumhuriyeti, Po-
lonya ve Bulganstan'ın bu-
lunduğu bölgede 1990 -
1998 yıllan arasında, Ma-
caristan 12 milyar 666 mil-
yon dolarhk özelleştirmey-
le birinci sırada yer aldı.