Katalog

30 NİSAN 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öksüz'e ödül • ANKARA (AA)- Devlet Denetim Elemanlan Derneği (DENETDE), 'Nısan2000Temiz Topluma Katkı Ödülü'nü Ulaşhrma Bakanı Enis Öksüz'e verdi. DENETDE Genel Merkezı'nde, dün yapılan ödül töreninın ardından gazetecilerin sorulannı yarutlayan Öksüz, -4! GSM ihalesi 2 Mayıs'ta yapılacak. Kanaatimce 2.5 milyar dolar artı KDV'sini Hazıne'ye gelır olarak aktarabileceğiz. tş Bankası ile anlaşmayı 4 Mayıs'ta parafe edeceğız. Anlaşmanın parafe edilmesinin ardından Danıştay inceleme dönemıni 2 ayda bitirebilecek" dedi. Yumurtalı ppotestoya Yargıtay vizesi • ANKARA (ANKA)- Yargıtay, 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi protesto etmek amacıyla 25 tane çiğ yumurtayı içen sanığa Toplantı ve Gösten Yürüyüşleri Yasası uyarınca ceza verilemeyeceğini belirterek verilen 1.5 aylık cezayı oybuiiğiyle bozdu. 8. Ceza Dairesi, eylemin "ilginç birtepki" olduğunu saptadı. Hayatı isimli sanık, cami yakırundakı kahvehanede masa üzerine koyduğu 25 çığ yumurtayı ıçmesi nedeniyle kendısine önce 1.5 yıllık hapis cezası verilmesi. daha sonra da bu cezanın ertelenmesine itiraz ederek konuyu yüksek mahkemeye taşıdı. Trafik kazası: 7ölü • ÇORLM(AA)- Çorum'da dün meydana gelen trafik kazasında 7 kişi yaşamını yıtirirken 1 kışı de ağır >aralandı. Çorum-Samsun karayolunun 15. kılometresinde saat 15.00 sıralannda, 31 FK 840 plakalı kamyon ile 19 EN 300 plakalı minibüs çarpıştı. Minibüste bulunan 7 kişi olay yerinde hayatını kaybederken ağır yaralı 1 kişi. Çorum Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı Sendikacılara • KAYSERİ (Cumhuriyet) - Kayseri'nin Develi ilçesindeki AsıJ Deri Fabrikasfndaçalışan 120 işçi Deri-tş Sendikası üyesi olduklan gerekçesiyle işten çıkanldı. Fabrika önûnde bekJeyen işçilere müdahale eden güvenJik güçleri Deri- Iş Sendikası Genel Baskanvekili Musa Servi'nin aralannda bulunduğu 42 kişiyı . gözaltma aldı. Deri-lş . Sendikası'ndan yapılan 1 açıklamada. olayı kınadıklan ve Çabşma 1 Bakanlığı'na toplu iş • sözleşmesi yapmak içüı . baş\ urduklan bildirildi. Süne mücadetesi • ANKARA f (Cumhurijet Bürosu) - " Tannı \e Köyışlen Bakanı | Hüsnü Yusuf Gökalp, dün 1 yaptığı açıkJamada. hububatın en önemli ^ararlılarından süneye karşı. bu yıl etkın bir mücadele yapılacağını ' bildirdı. Gökalp, "Bu yıl yapılacak süne mücadelesı için 4.6 tnlyon lira harcama yapılacak. Bunun karşılığında da ekonomiye 3 00 trilyon lıra kazandınlacak" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis içi adaylann 'ittifak' girişimi tutmadı Sezer'e karşı 'ittifak' zorANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Parlamentodaki siyasi partı liderlerinin cumhurbaş- kanlığı için "ortakaday" gös- terdiği Anayasa Mahİcemesi Başkanı Ahmet Necdet Se- zer'e karşı, "parlamento içi it- tifak'' oluşturmaya çalışan cumhurbaşkanı adaylanndan bir bölümünün "ortak biküri" açıklama girişimi 2 adayla sı- nırlı kaldı. Muhalefet partilerinın "ken- di adayianru destekkme" kara- n nedeniyle Sezer'in 2. turda seçümesinin de zor oldu- ğu belirtilirken, FP ve DYP'nin kendi adaylan- na yönelme eğilimi ne- deniyle 2. turda sonuç alınmasınm güç olduğu- na işaret ediliyor. Sezer'in liderler tara- fından ortak aday olarak çıkanlmasına tepki gös- teren Meclis içindeki adaylardan FP'li Nevzat Yalçıntaşın, "ortak ta- vır" çağnsına ise sadece DYP'li aday Rashn Za- imoğhı ndan destek gel- di. ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz. "şık otanm" Sezer dışındakı adaylann çekilerek, 2. turda cumhurbaşkanlığı seçıminin bitmesı oldu- ğunu söyledi. Yalçıntaş ise Sezer'e çıkan 281 oyun "hor- monlu" olduğunu ileri sürdü. Parlamento içinden a- day olan milletvekilleri, lider "dayatmasına" tepkilerini dile getirir- ken, ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, 2. turda cumhurbaşkanının seçilmesinin "MecMs'in Hibanıu arttıracağınr söyledi. Yılmaz, bir mağaza- nın açılışında gazetecile- rin soruları üzerine. "MecBs'citibarkazandı- racak olan, şık olan, ikin- • FP'li Yalçıntaş'ın Meclis içi adaylar olarak Sezer'e karşı 'ortak bildiri' girişimi sonuçsuz kaldı. Meclis'te ortak basın toplantısı düzenlemeyi planlayan Yalçıntaş'ın bu önerisine DYP'li Zaimoğlu dışında destek veren çıkmadı. Yalçıntaş. önce FP Genel Merkezi'nde, ardından da Zaimoğlu ile birlikte TBMM bahçesinde yağmur altında basın toplantısı düzenledi. ci turda bu işin bitmeskiir*' de- di. Yılmaz. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut ile Balıkesır Milletvekili Agah Oktay Gü- ner'den adaylıklannı çekmele- rinı isteyıp ıstemediği yönün- deki bir soru üzerine de şunla- n söyledi: "Ben bütün adaylann çekü- mesinin şık olacağuu söylüyo- rum. ÇünkıL, ilk turda ortaya çıktı ki adaylann hiçbirisinin sayın Sezer'in karştsında ka- zanma imkânı yok, Şık olan 2. turda bu işin bitmesidir. Bura- da en büyük görev de diğer adaylara düşüyor. Göreceksi- niz 2. turda oylar topaıianacak- nr, umanm ikinci turda, en geç üçüncü turda bu iş kapanır." Meclis 'te ortak basın toplan- tısı düzenlemeyi planlayan Yalçıntaş'ın bu önerisine DYP'li Rasim Zaimoğlu dışın- da destek veren çıkmazken, adaylar ayn ayn açıklama yap- mavı tercıh ettiler. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART MİT-Basın ilişkisi tartışılıyor Nevzat Yalçmtaş, Meclis Basın Bürosu'nun "tatil" ol- ması nedeniyle açılamayaca- ğı yanıtı alınca FP Genel Mer- kezi'nde tek başına basın top- lantısı düzenlemek zorunda kaldı. DYP'li Zaimoğlu ise gazetecilere tt Mecns'te9aday saat 1330'da ortak basın top- lantısı yapacak" açıklaması yaptı. Ancak, diğer adaylann bundan haberi olmadığı ya da Ankara dışında olduklan orta- ya çıktı. Yalçıntaş daha sonra TB- MM'ye giderek, Za- imoğlu ile birlikte Mec- lis bahçesinde yağmur altında basına açıklama yaptı. FP'li Yalçıntaş sabah saatlennde gittiği genel merkezde basın toplantı- sı yapmasımn nedenini "teknik zorunluluk" olarak açıkladı. Yalçın- taş, Meclis'e toplantı dü- zenleme isteğiyle baş- vurduğunu "cumartesi günü kapalı" yanıtını al- dığını ıfade etti. Cumhurbaşkanlığı se- çimiyle ilgili izlenen yo- lun demokrasi ve eşitlik- ten uzak olduğunu belir- ten Yalçıntaş, Başbakan Bülent Ecevit başta ol- mak üzere liderlerin bir isim üzerinde uzlaşma sağlamasını "Meclis içinden adaytara hakaz- hk" olarak nitelendirdi. MHP'lı Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu ise 2. turda oylannın artacağı görüşünü savundu. Somuncuğlu yaptığı yazılı açıklamada, 25 Ni- san gecesi Meclis'te meydana gelen olaylarda saldınnın şahsına değil, TBMM 'ye yönelik oldu- ğunu belirterek, tartış- malann partisi üzerinde yoğunlaşmasından da üzüntü duydugunu bil- dinfi. FP il başkanlan toplantısının gerçekleştirildiği Konya'da kongre provası yapıldı Kutan, GüPü toplantıya almadı SEBAHAT KARAKÖYUN KONYA - FP'nin Konya'da yapılan il başkanlan toplantısı 14 Mayıs'taki kong- re öncesinde gergin başladı. tl başkanla- n toplantısında muhaliflen üstü kapalı bir şekilde eleştiren FP liden Recai Kutan, FP kongresinde büyük anlasmazlıklar ya- şanacağı beklentisinde olanlann hayal kınklığı yaşayacaklannı savundu. Kutan, "Evet, öbûr parti- lerin kongreJerinde böyle şevler olabilir. Sandalye- ter havada uçuşabilir. a- maFPopartüerdendeğü- dir." dedi. Kutan toplan- tının akşam yapılan bölü- müne Genel Başkan ada- yı AbduHah Gfil ve Gül'e destek veren grup baş- kanvekılleri Abdûllatif Şener. tsmail Kahraman ve Bülent ,\nnç'ı almadı. Kutan, toplantıya katıl- mak isteyen Gül ve arka- daslanrun yazılı başvuru- sunu dikkate almadı. Ku- tan 'ın,yalruzca Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk ü toplan- tıya çağırması dikkatı çekti. FP yönetiminin, kapatılan RP'nin lıde- n Necmettin Erbakan'ın ağırlığının his- sedıldigi Konya'da düzenlediği il başkan- lan toplantısı dün başladı. tki gün süre- cek toplantının ilk gününde açış konuş- ması yapan Kutan, salona gelişinde u Baş- bakan Kutan" sloganlanyla karşılandı. Kutan. FP kongresinde büyük anlaşmaz- lıklaryaşanacağı beklentisinde olanlann hayal kınklığı yaşayacaklannı savundu. Kutan, "Evet, öbür partilerin kongrele- rinde böyle şeylerolabilir.Sandaheler ha- vada uçuşabilir. ama FP o partilerden de- ğüdir. FP eski gelenekleri olan bir parti- Çiller, koalisyon ortaklarının 70 fire verdiğini savundu 'Hükümet adayma sahip çıkmadı' Jstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, hükümetin ilk turda kendi adayına sahip çıkmadığını savundu. Yeni Binyıl Demokrasi Derneği'nin Tarabya Oteli'nde önceki gece düzenJediği toplantıya katılan Çiller, gazetecilerin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sorulannı yanıtladı. Çiller, ilk turda hükümetten 70 civannda fire verildiğini belirterek "Yani hükümet kendi adayma Sk etapta sahip çıkmanustır. Bu böyle gözüküyor. Ahmet Necdet Sezer gibi çok iyi ve düriist bir isim üzerinde hemfîkir kakhğımıyı bütün dünya kamuoyu gördü. Eğer onun dürüst kişfliği otanasa, bu sonucu ahnak mümkün ohnazdı'' dedi. Çiller, cumhurbaşkanı seçimınia demokratik bir süreç olduğunu vurgulayarak, hükümetin kendi adayımn etrafinda birleştiği takdirde bu işin kısa sürede sonuçlanacağını söyledi. dir. FP'Kler sonradan birbirterinin yüzle- rine bakamayacaklan bir davramşta bu- lunmazlar" diye konuştu. Daha sonra basına kapalı olarak devam eden toplantıda önce Abdulllah Gül kür- süye çıktı. Toplantıdan sonra verilen akşam ye- meğinin ardından il başkanlan ve il müf- fetışleri yeniden bir araya geldıler. Genel merkezi des- tekleyen il başkanlannın Gül'e karşı bir deklarasyon yayunlaması önerisinin tar- tışılacağı toplantı genlimli başladı. Abdullah Gül 'e des- tek veren grup başkanvekil- leri Abdûllatif Şener, Ismail Kahraman ve Bülent Annç, toplantı salonunun önünde beklediler. Toplantıya kaül- mak üzere gelen Kutan, yal- nızca orada bulunan Malat- ya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk'ü çağırdı. Kutan va Asiltürk salona girerken grup başkanvekilleri dışan- da kaldı. Deklarasyon tartış- malan geç saatlere kadar sürdü. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr. Imralı duruşmasının yer yer yürek burkan, iç bulandıran görüntüleri, anılan yavaş ya- vaş belleğin derinliklerine itilir- ken şimdi de karşımızda Şemdin Sakık var. Çıkanldığı Diyarbakır DGM'de, pişmanlık başvurusunun gerekçesini açıklamak üzere yeniden ek- ranlarda beliren o adamca- ğız... Pişmanlık'\r\ kendisinden de, yasasından da hoşlanmı- yorum. Bugün, dünden farklı düşünmeyi, geçmiş düşünce- lerinin, inançlannın, eylemleri- nin sorgulamasını, iç eleştirisi- ni yapıp, kendiyle hesaplaşıp bugün farklı düşündüğünü. eski düşünce, inanç ve eylem- lerinin yanlışlığını söylemeyi anlayabiliyorum. Ama bunun "pişmanlık" kavramıyla açıklanmasından, hele hele "pişmanlık"\n yasa- sına sığınıp kelleyi kurtarmak için tiksinti verici bir düşünsel düşkünlüğe yönelinmesinden tiksiniyorum. "Anlayabildiğim " ile "tiksin- îtirafçının Dayanılmaz Düşkünlüğü diğim" arasındaki fark, "onuHa, "onursuzluk" arasın- daki farktır. • • • Tarih boyunca, inandığı ül- küleri sonuna kadar savunan, pişmanlık ne söz, aynı ateşle ve güvenle savunanlar oldu. Sokrates doğru bildiklerini sonuna kadar doğaı bildi ve baldıran zehirini içeceğini bile bile geri adım atmadı. Dimit- rov, Nazi yargıçların önünde Leipzig Duruşması'nın akışını değiştirdi. Yargıçlar sanık ol- du; Dimitrov savcı. Deniz Gezmiş ve arkadaş- lan Ankara Sıkıyönetim Mah- kemesi'nin önünde, canlarını değil düşüncelerini ve inanç- larını savundular. Ipe giden o incecik yolda sendelemeden, yalpalamadan, düşmanlarının bile -yiğitlikleri yetmediğinden itiraf edemedikleri- bir inanç zenginliği ile yürüdüler. Bu satırlann yazan, 1971 ya- zında, istanbul Maltepe Aske- ri Hapishanesi'nde Mahir Ça- yan ve arkadaşlarının savun- malarını hazırlayışlarının do- laysız tanığıdır. Kırık dökük daktilo aygıtında en çok kulla- nılan harf belki de "x"ti. Yanlış ,anlamaya yol açabilecek, bo- yun eğme anlamına gelebile- cek, af dileme çağnşımı yapa- bilecek sözcüklerin, cümle- ciklerin üstünü kapatmak için kullanılan "x". Bu anımsatmalardaaltı çizil- mek istenen, birdönem inanı- lan görüşlerin, yargıç karşısın- da da inatla yinelenmesi, tut- kuyla savunulması değil. Yar- gıç karşısında onurlu davra- nabilmek, kelle koltukta ey- lemlere giriştikten sonra yaka- lanınca kelleyi kurtarmak için onursuzluğun çirkefinde de- belenmemek; başını dik tuta- bilmek ve sesini titremeden çı- karabilmek... Yakışan budur. Şemdin Sakık adlı adamca- ğız, bir zamanlar yaptıklarını şimdi yanlış buluyor olabilir. A- ma bunu böylesine onursuz- ca, böylesine tiksinç dile ge- tirmek... Ah, hayır buna katlanılmaz; bunu ekranda izlemek bile yü- reğini soğutur kişinin. Terörü mücadele yöntemi olarak seçmek, eylemini "ulu- sal kurtuluş hareketi" olarak nitelemek, 20. yüzyılda ulusal kurtuluş hareketinin dünya sosyalist sisteminin ve ulus- lararası işçi sınıfı hareketinin bir "bileşeni" olduğu bilgisin- den yoksun, bileşenlerinden kopmuş bir hareketin daha baştan yenilgiye mahkûm ol- duğunu görecek birikimi edinmeksizin, çözümü silah- ların namlusunda arayıp bin- lerce Kürt ve Türk'ün ölümü- nün dolaysız sorumlularından biri iseniz, gün gelip bir iç he- saplaşmaya yöneldiğinizde, yılışık bir "pardon"\a geçişti- remezsiniz. Yanlışlannızın sorumluluğu- nu yüklenmeden ve yanlışlan- nızın boyutuyla orantılı diyeti- ni ödemekten yan çizerek iti- rafçılığın utanç çukarlanna düşmüşseniz size artık mer- hamet bile duyulmaz. • • • Şemdin Sakık kendini Gali- teo Galilei'ye benzetti. Ne tuhaf. Benzetme doğru. Galileo Galilei'yi değedi kı- lan onun bilime katkısı, bilim- sel araştırmaya inancıdır. Ama Vatikan yargıçlannın karşısına çıkıp canını kurtar- mak için "İtirafediyorum: Suç işledim. Evrenin merkezi dün- yadır ve dünya dönmüyor" dediğinde bir aydın olarak, bir bilim savaşçısı olarak Galileo Galilei bitti. Giardano Bru- no'lan, Hallac-ı MansurMan saygıyla anan insanlık, bu onuru ondan sonsuza dek esirgedi, esirgiyor. Şemdin Sakık midemi bu- landınyor... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Yalakalık Nedir?.. Ikryüzlülük ve yalakalık nedir? Hilmi Yavuz'un yazdıklannı okuyunca 'güncemi' şöyle bir kanştırdım... 10Haziran1994... jttıan Selçuk, Nureto'n Sözen, Bütin Toker, Orhan Erinç, Hilmi Yavuz ve ben 'Çatı Restoran'da beraber- dik... Sohbet koyulaşmıştı... Hilmi Yavuz, llhan Selçuk'a övgüler yağdınyor, onu ilahlaştınyordu... Hilmi Yavuz'u dikkatle izliyordum... Diyorduki: "Abi, sen vearkadaşlanngazetedenaynldıktan son- ra Cumhuriyet'ialmamaya başladım. Nezamandön- dünûz sevinç çığlıklan attom..." llhan Selçuk sessizce dinliyordu Hilmi Yavuz'u: O konuşuyordu: "Abi yazılannda birderinlik ve felsefe varsenin. Bu hiçbiryazarda yok. Ben şairim, bilirim. Sen aydınlan- manın bir ışığısın..." llhan Selçuk gülümseyerek yanıt verdi: 'Hilmi bizde ne zaman yazmaya başlayacaksın?.." Sanınm Hilmi Yavuz böyle bir teklif beidiyordu: "hfazınm llhan Abi!.." Sıkılmıştım... Ben zaman zarnari llhan Selçuk'la tartışır; gazete- yeyönelik eleştiritergetirir; Cumhuriyet'in neden çok satmadığına ilişkin görüşlerimi ona aktannm... llhan Ağabey'e 35 yıldır ne ikiyüzlülük yaptım ne de yalakalık; ne düşünüyorsam onu yüzüne karşı söyle- dkn... Hilmi Yavuz ve onun gibiter ilginç tiplerdi... Cumhuriyet'e köşe yazan olmak için llhan Selçuk'a övgüler yağdınyor, gazeteye yönelik tek eleştın getir- miyordu o gece... Dedim ki: "Hilmi Yavuz, biraz da Cumhuriyet'i eleştir; hep ll- han Abi'yi övûyorsun!.." Hilmi Yavuz hafif çakırkeyifti... Dedi ki: "Ne övmesi, ben ona tapıyorum!" Bu kez ben de gülümsedim... Nurettin Sözen'le bakıştık... • • • 12 Mart 1971 sonrasıydı... Bir temmuz akşamında Bülent Dikmener, Hilmi Yavuz ve ben Büyükada'ya gittik. Bir meyhanede iyi- ce içtik... Hilmi Yavuz, Bülent'in omzuna elini attı: "Bana Cumhuriyet'in genelyayın müdürlüğüyaktş- mazmı?" O tarihte ya askerliğini yapıyordu ya da yeni terhıs otmuştu... Bülent, Hilmi Yavuz'a baktı: "Sana yakışırf Uzun süre bu düşle yaşadı Hilmi Yavuz!.. Yıllarakıpgeçti... Ben 'Çatı Restoran'daki geceyi hiç unutmadım... Neter söylüyordu Hilmi Yavuz, llhan Selçuk'a: "Abimutlaka Cumhuriyet'in romanınıyazmalısın!.." Zaman gazetesinde yazmaya başlamadan önce Cumhuriyet'e ziyaretlerini sıklaştırdı... Bir gün llhan Seiçuk; Orhan Erinç, Ibrahim Yıldız ve bana sordu: "Hilmi Yavuz bizde yazmak istiyor, ne dersiniz?" Yanıhmız şu oldu: •>••• "Cumhuriyet'in genç yazariara gereksinimi vart.." llhan Selçuk: "Hilmi de genç sayılır canım! Gelsin Orhan'la ko- nuşsun..." Hilmi Yavuz, Oman Erinç'le konuşmuştu... Dün sabah Orhan Erinç görüşmeyi şöyle anlattı: "Hilmi Yavuz'un istediği parayı çok buldum. Bunu kendısine söyledim. O da kabul etmedi..." Bir süre sonra Hilmi Yavuz Fethullahçılann Zaman gazetesinde yazmaya başladı... Orhan Erinç bu arada şunu da ekledi: "Hilmi Yavuz'u Yunus Nadi Şiir ödülü jürisinden de 1998yılında çıkardık..." ••• Yine "Günce "den küçük bir not: 27 Temmuz 1988... Izmir Cumhuriyet Bürosu... ŞahinAlpay: "llhan Ağabey, siz beni sevmiyorsunuz ama.. ben sizin yanlannızı hergûn severek okuyorum..." llhan Selçuk: "Şahin, ben seniinsan olarakseverim, ama düşûn- ceterini eleştiririm..." ŞahinAlpay: . "öylemiabi!" Şahin Alpay şimdi ne diyor "On yıl çalıştığım Cumhuriyet gazetesinde llhan Selçuk'un on kezyazısını okumuşumdur..." Pes doğrusu!.. Yeniden başa dönüyorum... Hilmi Yavuz şimdi ne yazıyor "llhan Selçuk aynı şeyleri bpkı Attilâ llhan gibi tek- rarlayıp durmaktadır..." Daha birkaç yıl önce "Sen neymişsin llhan Abi" di- yen Hilmi Yavuz, şimdi ne oldu da "..beni artık hiç il- gilendirmiyor" diyebiliyor... Bana kalırsa llhan Selçuk, ne çekiyorsa iyi niyetin- den, kimi zaman çevresini kuşatan ikiyüzlülerden ve yalakalardan çekiyor... Acaba Hilmi Yavuz'a istediği ücret verilseydi ve Cumhuriyet'e köşe yazan olsaydı, yaztsının başlığını şöyle atabilir miycli: "llhan Selçuk 40 yıldır aynı şeyleriyazıyor ve insanı bezdiriyor..." Sahi sizce ikiyüzlülük ve yalakalık nedir Hilmi Yavuz? hikmetcetinkaya@ cumhuriyeLcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 r Cuml ^ kitap kulübü ÇAĞININ TAIIIĞI Ü( YAZAR 2 BASI KUIİUY 0UYI VE TttİKAT SANCILI YILLAR KU$ATIUHI$ SOKAKUM 4 BASI POSTUND* KURT SANA DA BHLASTI KAN BARONUNUN KAZLARI A5IK KADINLAR SOKAİI 2 BASI SERİAT FAZARI SEVDANIN ADRESİ BEUİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAM ÜCGENİ ZLERİN P0YR1Z Cumhunyet Kıtap KUIUJÛ Çağ Pazariama A.Ş Turkocağı Cad. No:39/41(34334l Cağaloğlu-lstanbul Tel:514 01 96