Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2000 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Gençlik - Yaşlıhk
Sevgili.
Gen teknolojisindeki gelişmeleri sevinç, u-
mut ve hüzünle izliyoaım. izliyonjm dediysem
gazete köşeleri veya Cumhuriyet'in Bilim Tek-
nik ekine yansıdığı kadarıyla tabii...
Son olarak, dünkü gazetelerde çıkan bir ha-
ber yaşlanmayı yavaşlatan bir buluşun yapıldı-
ğını belirtiyordu.
ABD'deki Advanced Cell Technology adlı ku-
ruluşun sözcüs'i, yaptığı açıklamada, son ola-
rak danalar üzerinde yapılan kopyalama işlemi
sırasında, hücre alınan hayvanların yüzde 50
oranında daha fazla yaşayabilecekleri gerçeği-
nin ortaya çıktığını söyluyor ve "canlı hücrele-
rin yaşlanmasına neden olan kronolojik saati,
yavaşlatmayı hatta başa döndürmeyi başar-
dıklannı" ılerı sürüyordu.
Artık kalp ve karaciğer hastalıklan ile Alzhe-
imer ve şekor gibı illetlerin de, çaresinin bulun-
duğu belırtiliyor.
Bütün bunlara sevinmemek, bunlardan in-
sanlık adına umutlanmamak mümkün değil.
Ama, benım gibi yaşı altmışa gelen kişilerin
ve de daha yaşlılann hüzünlenmemesi de elde
olmuyor.
Bizler, bütün bu gelişmeler karşısında, tıpkı
ateşkesin ilan edilmesıyle yürürlüğe girmesi
arasındakı o korkunç zamanda sersem bir kur-
şunla aptalca ölen askerlere benzemiyor mu-
yuz?
• • •
Tabii haberi veren gazetelerden birinin "ölüm-
süzlüğe ilk adım" başlığının doğru olup olma-
dığı tartışılır. Bılindiği kadarıyla bu konudaki ilk
metin olan Gılgamış'tan beri ölümsüzlüğü ara-
yan insanoğlunun bu amaca varabileceğini
gösterir belırtıler yok. Gezegenimiz, hatta için-
de bulunduğumuz galaksi bile ölüme mahkûm.
Ama yaşamın çok daha fazla uzaması, insa-
noğlunun zaten gelişmekte olan türünün olağa-
nüstü bir ıvmeyle yol alması mümkün görünü-
yor.
Burada bir gerçekle karşılaşıyoruz. Doğada
devinim, degışım esastır.
Canlılar bu değişimın kurallanna göre ve ona
ayak uydurabildikleri süre kendilerini geliştirip
varltklarını koruyabilirler.
Ama insanın konumu burada farklıdır. O de-
ğişimin yalnız bir seyircisi, algılayıcısı ve ayak
uydurucusu olmakla yetınmez.
Değişimin önce kurallarını ortaya çıkaran in-
sanoğlu aynı zamanda, o kurallardan yararla-
narak, onu etkılemek, istediğı doğrultuya yö-
neltmek ister ve bu yolda çalışarak başanr.
Gen araştırmaJan ve bu yönde sağlanan ge-
lişmeler, yukarıda belirtılen gerçeğin kanıtlandır-
lar. ----.•, f
Kaçınılmaz sanılan yaşlılığın, tümüyle orta-
dan kaldınlmasa bile geriletilebilmeye başlan-
ması, belki daha da ileri gelişmelerin ilk adımı-
nı oluşturmayacak mı?
Peki insanoğlu. değışmeyı edilgen bir biçim-
de olduğu gibi kabul edip onun işine gelmeyen
yönlerine, onun kurallarını kullanarak direnme
yolunu tutmasaydı, bu sonuca ulaşabilir miydi?
• • •
Son buluş ile insan yaşamının 200 yıla kadar
varmasının hayal olmadığı söylenıyor. Biz gör-
meyecek bile olsak güze) bir düş.
Ancak, ilk bakışta güzel görünen bu düşün,
tıpkı Edgar Allan Poe'nun "Maymun Pençe-
si" adlı öyküsünde olduğu gibi, korkunç yanla-
n da var.
200 yaşına kadar yaşayan insanlann dünya-
sında yaşlılar mı çoğunlukta olacak?
O zaman, bu yaşlılar, fizik ve entelektüel ka-
pasiteleri de gelişeceğine göre, kendi yerterini,
iş olanaklannı, konumlarını gençlere terk etme-
yi kabul edecekler mi?
Yaşlılann yerlennı gençlere bırakacaklan ku-
rallar getirilse, o gençlerin emeklerinin büyük bir
bölümü, o yaşlıları beslemek için harcanmaya-
cakmı?
Ya da bütün bunlan düzenlemek için, yeni
doğumlar engellenecek, eskiler yeni gelecek
olanları can düşmanlan olarak mı görecekler?
Ve de daha bir sürü soru ve sorun.
Hâkim ve savcılar dava actı
Teııısil tazminatma
iptal istemi
ANKARA (Cumhu-
riyct Bürosu) - Bazı hâ-
kım ve savcılar. Bakan-
lar Kurulu'nca belirle-
nerek yürürlüğe gıren
temsil tazmınatına ılış-
kin kararnamenın ıptalı
ve yürütmenin durdu-
rulmasi istemiyle dava
açtı. Davada, kararna-
meye dayanak olan ve
temsil tazminatını belir-
letne yetkısini Bakanlar
Kuruİu'na bırakan ya-
sanın anayasaya aykın
olduğu belirtilerek, ıp-
tali ıçın Anayasa Mah-
kemesi'ne götürülmesı
istendı
Yargıtay ve Ankara
Adliyesi'ndeki bazı hâ-
kim ve savcılar. 26 Ni-
san tanhli Resmi Gaze-
te'de yayımlanarak yü-
rürlüğe gıren ve bazı üst
düzey bürokratlar ile
yargı mensuplanna
temsil tazminatı öden-
mesine ilışkın düzenle-
menin ıptalı istemiyle
dava açtılar.
Kararnamenin kayna-
ğı olan 4505 sayıh"Sos-
yal Güvenlikle Ügili Ba-
zı Kanunlarda Değişik-
lik Yapüması ve Temsil
Tazminatı Ödenmesi
Hakkında Kanun"un
hâkim ve savcılardan
"yüksek hâkimlik taz-
minan" alanlara temsil
tazminatı ödeneceğini
düzenlediği belirtilen
dava dilekçelerinde, an-
cak kararnameyle tem-
sil tazminatının birinci
sınıfa aynlmış ve 6 yılı-
nı doldurmuş hâkim ile
savcılara venlmesinin
yasaya aykın olduğu
belırtildi. Dilekçede,
kararnamenin bu kısmı-
nın ıptali ve yürütmenin
durdurulması istenir-
ken, kendilerine öden-
meyen temsil tazminatı-
nın. yasanın yürürlük
tarihinden ıtibaren yasal
faiziyle geri veriİmesi
istenildı
Içişleri Bakanı Tantan, vakıflann çıkar amaçlı kullanımını engelleyeceklerini söyledi
Valof sömiiriisü duracak• Jandarma Asayiş
Vakfı'nın genel kuruluna
katılan tçışleri Bakanı
Tantan, "Kendinı bılmez
bazı şahıslann, ulvi
maksatlarla kurulan
vakıflan, ne yazık ki
kendi çıkarlan
doğrultusunda
kullandıklannı büyük bir
üzüntü ve dikkatle takip
ediyoruz. Bu gibi
şahıslarla mücadelemız
aynı kararlılıkla devam
edecektir" dedi.
ANKARA (Cıımhuriyet
Bürosu) - Içişleri Bakanı
Sadettm Tantan, bazı
kişilerin iyi niyetlerle
kurulan vakıflan, kendi
çıkarlan doğrultusunda
kullandıklannı, bunlan
dikkatle izlediklehni
söyledi. Tantan, bu
kişilerle mücadelelerinin
kararlılıkla süreceğinı
vurguladı. Jandarma
Asayiş Vakfı'nın 4.
olağan genel kurul toplanösı, Içişleri
Bakanı Tantan, Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Rasim Betir, eski
jandarma genel komutanlan emekli .
orgeneraller Fîkret Özden Boztepe,
Teoman Koman ile vakfin sivil ve
askerlerden oluşan genel kurul
üyelerinin katılımıyla yapıldı.
Divan Başkanlığı'nı yürüten Tantan,
tçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Jandarma Asayiş Vakfi'nın genel kurul toplantasına katıldL (1 otoğraf: AA)
Türkiye'nin AB'ye üyelik çahşmalan
devam ederken Jandarma Genel
Komutanlığı'nın 7 ülkenin üye olduğu
Avrupa ve Akdeniz Askeri Statülü
Zabıta ve Jandarmalar Bırhğı'ne 1988
yılında 5. asıl üye kabul edildiğını
anımsatarak bu birlığe ekım ayında
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Betir'in başkanlık edeceğini bildirdi.
Jandarma birliklerinin çağın
gereklerine uygun olarak teçhiz
edılmesiyle emnıyet ve asayiş
hizmetlennın layikıyla yürütülmesi
için ilave kaynak yaratrnak amacıyla
kurulan Jandarma Asayiş Vakff nın
mal varlığının küçümsenmeyecek
miktara ulaştıgını anlatan Tantan,
vakfin öngörülen hedeflere ulaşması
için, yalnız
vatandaşlardan
toplanacak bağışlara
bağü kahnmayacağını
belirtti.
'Savaşım sfirecek'
Tantan sözlerini şöyle
sürdürdü: "Kendini
bilmez bazı şahıslann.
uhi maksatlarla
kurulan vakıflan, ne
yazık ki kendi
çıkarlan
doğrultusunda
kuflandıklaruu büyük
bir üzüntü ve dikkatle
takip ediyoruz. Bu gibi
şahıslarla
mücaddemiz aynı
karariılıkla devam
edecektir. Bu nedenle
154 yıkfar gerek Türk
Silahlı Kuvvetieri
büm esinde gerekse
tçişleri Bakanhğı
bümesinde. yasalarla
kendisine tevdi edilmiş
askeri, mülki ve adti
görevieri yerine getiren jandarma
teşkilatmın en büyük destekçisi olan
Jandarma Asayiş Vakfı'nı nülletimizin
gönlünde layık olduğu seviyeye
uJaşürmak ve aynı şekilde
meydana gelebilecek tacizkâr
davranışlardan korumak hepimiz için
önemli bir görev olacakbr."
AbonOymen
veBülentEcevit
cenazedebuluştu
Ankara'da vefat eden eski Giresun
CHP Milletvekfli ve Cumhuriyet
Senatosu üyesi Hacı Ali Cüceoğtu
için TBMM'de tören düzenlendL
Cenaze törenine Cüceoğhı'nun
aiksi ve yakmlan üe TBMM
Başkanı Yıkünm Akbuhıt, eski ve
yeni miBetvekükri yer ahrken
törene katılan Başbakan Bülent
Ecevit'le CHP Genel Başkanı
Altan Öymen de bir araya geidL
(Fotograf: AA)
Selcuk tan Sezere destek
'Çankaya'nın
yetkileri
sınırlandınlmalı'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yargıtay
Başkanı Sami Selçuk,
Cumhurbaşkanı'nın
yetkilerinin sınırlandı-
nlmasından yana oldu-
ğunu belirterek "Bu bir
sistem meselesidir. Me-
sela Cumhuriyet Baş-
savcısı'nı Cumhurbaş-
kanıniçinseçsin?" dedi.
Selçuk, Yönetıcı Işa-
damlan ve Müşavırler
Derneğınce düzenle-
nen toplantıda. "De-
mokrasi ve Düşün Öz-
güriüğü" konusunda
konferans verdi.
Türkıye gündemının
her gün değiştığıni, an-
cak değışmeyen tek ko-
nunun demokrası oldu-
ğunu kaydeden Selçuk,
Türk ve Yunan dışişleri bakanlan ABD'de birlikte ödül alacaklar
Ege'de banş, ödül getirdiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ege Denızi'nı paylaşan ikı
ülkenin son dönemdekı yakınlaş-
malan, Türk ve Yunan dışişleri
bakanlanna "Yıhn DevletAdamı"
ödülünü getirdi. Dışişlen Bakanı
Ismail Cem, bugün hareket edece-
ğı ABD'de Yunan meslektaşı Yor-
go Papandreu'nun yanı sıra ABD
Dışişleri Bakanı Madeleine A&V
right ile de bir araya gelecek. Gö-
rüşmelerde Türk-Yunan yakınlaş-
masının derinleştırilmesi ve 3. tur
görüşmeler öncesınde Kıbns so-
runu ele alınacak.
AbduDah Öcalan bunalımının
sona ermesi ve iki ülkede yaşanan
depremlerin ardından başlayan
yakınlaşma, Türk ve Yunan dışiş-
len bakanlanna "Ydın Devlet
Adamı" ödülünü getirdı. Ödül.
ABD'nin önde gelen düşünce ku-
ruluşlanndan "East-VVest Institu-
te" tarafindan verilecek.
Tören 2 Mayıs'ta
Cem'e ödülü, 2 Mayıs günü çe-
şitli ülkelerden devlet adamlan,
düşünürler ve tanınmış iş çevrele-
ri temsilcilerinin katılacağı "Bir-
leşik Bir Avrupa'ya Doğru" baş-
lıklı semıner sırasında verilecek.
Aynı törende Papandreu da ödü-
lünü alacak. Töreni babası Türkı-
ye'de, annesi Yunanistan'da doğ-
muş olan Oscar ödüllü Amerikan
fılm sanatçısı Olympia Duka-
kis'in sunması bekleniyor.
Dışışlen Bakanı Cem, seminer
sırasında eski Fınlandiya Cum-
hurbaşkanı ıMartti Ahtisaari'nin
başkanlık edeceğı ve ABD Dışiş-
len Bakanı Albright, Avrupa Bir-
liği (AB) Ortak Dışişleri ve Sa-
vunma Yüksek Komiseri Javier
Solana. Ukrayna Dışişleri Bakanı
Boris Taras>'uk"un da konuşmacı
olarak yer alacağı panelde "Gü-
neydoğu Avrupa'nın Yeni Jeopo-
00^" başlıklı bir konuşma yapa-
cak Cem, ABD'de Albnght ile de
bir araya gelecek. Diplomatik
kaynaklar, görüşmenin Papand-
reu'nun da yer alacağı üçlü bir
toplanü şeklinde de gerçekleşebi-
leceğini ancak henüz bu durumun
kesinleşmediğıni bildiriyorlar.
ABD'deki görüşmelerde Türk-
Yunan yakınlaşmasuun özellikle
Ege konulannı içerecek şekilde
genişletilmesi ve Kıbns sorunun-
da çözüm için yapılan cabalann
sonuca ulaştınlması ele alınacak.
Kıbns Türk ve Rum hderlen, 23
Mayıs'ta New York'ta BM bina-
sında yeniden aracılı görüşmele-
re başlayacaklar.
Cem'e verilen ödülü alanlar
arasında Eduard Şevardnadze.
Javier Perez De Cuellar. George
Bushve Vadav Havd de bulunu-
yor.
Batı 'dan alınan kavram-
lann ıyı uygulanmadı-
ğını ve yaşama geçirile-
mediğini söyledi.
"Türk toplumu, tar-
tısan değil sövüşen bir
toplum" dıyen Sel-
çuk,devletin düşünceyi
açıklama özgürlüğün-
den pek hoşlanmadığını
da belirtti. Selçuk, söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, bir rürlü
düşünce özgüriüğü so-
rununu çözemedi. Ne
yazık ki Türkiye, yaşa-
dıklanndan ve tarihten
ders alnuyor. Demokra-
si... Henıen şimdi. De-
mokrasryi neden yarma
bırakrvoruz? Türkiye,
demokrat insaııı yarat-
mak için düşünce öz-
güriüğü nü sağlamabdn*.
Türkiye'nin temel der-
di, başka başka insanla-
n yan yana getireme-
mek. Nâzım Hikmet ile
Necip Fazıl'ı yan yana
getirdiğimiz zaman so-
run kahnayacak. Devlet,
insanlan tartıstırmıyor.
Türkiye, yasaklanan
düşüncelerin, kitaplann
hesabmı veren ülke ol-
maktan çıkmahdn*.'"
Cumhurbaşkanlığı
seçimine ilışkın birçok
soruyu yanıtlamayan
Selçuk, yetkilerinin sı-
nırlandınlması konu-
sunda ıse "Cumhurbas-
kam'nm yetkilerinin sı-
nırlandınlmasındanya-
na>ım ama bu bir sistem
meselesidir. Mesela
Cumhuriyet Başsavcı-
sı'nı nrye Cumhurbaş-
kanı seçsin?" dedi.
SfFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Üyelik süreci
AB
takvimi
beluiendi
• AB Komisyonu,
Türkiye'den
Kopenhag kriterleri
doğrultusunda
yapmasım istediği
reformlan, ekim
ayında konseye
sunacağı Katılım
Ortaklığı
Belgesi'nde
somutlaşrjracak.
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-AB, Tür-
kiye'nin birliğe tam
üyelik sürecinde temel
kilometre taşlannı oluş-
turacak belge ve çalış-
malannın takvimini be-
lirledi. Türkiye'nin
mevzuatının AB huku-
kunauyumunun incele-
neceği "tarama süreci"
mayıs ayında başlaya-
cak. AB Komisyonu,
Kopenhag kriterleri
doğrultusunda yapü-
masuıı istediği reform-
lan belirteceği "Katt-
tam Ortaklığı Belgesi"
ile 2000 yıh ilerlemera-
porunu ekim ayında
konseye sunacak. Tür-
kiye, iki belge ışığında
hazırlayacağı "Ulusal
Program" ile reformlar
konusunda öncelikler
ve süreye ilişkin taah-
hütte bulunacak.
Türkiye-AB arasnı-
da, 11 Nisan'da Lük-
semburg'da başlayan
Ortakhk Konseyi Top-
lantısı sonucunda üye-
lik sürecini belirleye-
cek önemli kararlar
alındı. Katılım Ortaklı-
ğı, Ulusal Program ve
Tarama Süreci'ne iliş-
kin olarak alınan karar-
lar şöyle:
• Türkiye'nin mev-
zuatının 130 bin sayfa-
yı aşan AB hukukuna
uyumunu incelemeyi
amaçlayan "tarama sü-
reci", mayıs-haziran
döneminde başlatıla-
cak. Süreci gerçekleş-
tirmek üzere 31 alana
ilişkin 8 alt komite ku-
rulacak. Ortakhk Ko-
mitesi mayıs ayında
toplanarak alt komite-
lerin çalışma usullerini
belirleyecek.
• Komisyon tarafin-
dan hazırlanacak Katı-
lım Ortaklığı Belgesi,
en geç ekim sonuna ka-
dar AB Konseyi'ne su-
nulacak. Türkiye için
hazırlanan 1998 ve
1999 ilerleme raporla-
nndan esinlenecek olan
belgede, AB'nin Ko-
penhag kriterleri toplu-
luk müktesebatı kapsa-
mında Türkiye ile ilgi-
li siyasal, ekonomik ve
sosyal değerlendirme-
ieri yansıtılacak.
• AB Komisyonu
2000 yılı ilerleme rapo-
runu, Katılım Ortaklığı
belgesi ile birlikte AB
Konseyi'ne sunacak.
• Türkiye, AB Ko-
misyonu 2000 ilerleme
raporu ve Katıhm Or-
taklığı belgesi ışığında
ulusal programı hazır-
layacak. Programda,
Türkiye'nin uyum tak-
\imi, suası ve süreleri
hakkında aynntılı bilgi-
ler verilecek.
oralcalislar@yahoo.com
Laikliği savunanlann önemli birkıs-
mı, Fazilet Partisi'nin ve Islamcılann
demokrasi isteklerinin sahte olduğu-
na inanırlar. Böyle düşünmeierine
neden olan olaylan bir anda alt alta
sıralayıverirler. Erbakan'ın konuş-
malanndan, bu geleneğin çeşitli dö-
nemlerdekitutumlanndan bol bol ör-
nekler verirler.
Islamcılann, demokrasi konusun-
da samimi olmadığını düşünenlerin
bir kesimi, onlara demokrasi adına
olanak tanınmasından da hoşlan-
mazlar. Çok partili sistemin, "şeriat-
çılann işineyaradığı"n\ düşünenlerin
de sayısı az değildir. Bu yüzden de-
mokrasi konusunda Türkiye'de bir
uzlaşma yaratmak oldukça zordur.
Çünkü herkes, demokrasinin kendi-
si için iyi, başkalan için kötü olduğu-
na inanır. Işin doğrusu Türkiye'de do-
mokratlık ne yazık ki, hemen bütün
siyasi güçlerin üzerinde yama gibi
durur.
Fazilet Partililer, 28 Şubat'ta yedik-
Faziletçiler Demokrasi îstiyor mu?
leri darbeden bu yana daha fazla de-
mokrasi vurgusu yapmaya başladı-
lar. İnsan haklan, işkence, çoksesli-
Rk konusunda da zaman zaman ken-
dilerinden beklenmeyen çıkışlaryap-
tılar. Özgürlükleri kendileri için ıste-
seler bileyine de geçmişten farklı bir
üslup kullanır duruma geldiler. Örne-
ğin kendi liderlerı 312. maddeden
mahkûm olunca bu maddenin de-
mokrasi karşıtı olduğunu keşfettıler.
Ama anayasanın kökten değıştiril-
mesi, Terörle Mücadele Yasası'nın
kaldırılması gibi konularda hiçbir za-
man karariı bir tutumlan olmadı.
Şunu kabul etmek gerekir ki, Is-
lamcılar içinde bir kesim, son dö-
nemde demokrasinin kendileri için
de gerekli olduğunu keşfetti. Bu ne-
denle üsluplan, yaklaşımlan bir ölçü-
de degışti. Ancak bu değişıklik hiç-
bir zaman kendi içinde tutarlı bir üs-
luba oturmadı. Orneğin cumhurbaş-
kanlıöı seçimleri sırasında Akit gaze-
tesi, ısmail Cem'i "Yahudi dönme-
si" diyerek hedef aldı. Islamcı kesi-
min büyük çoğunluğunun bu konu-
lardakı bağnazhklan sona ermedi.
Hemen tüm Islamcı yayın organlann-
da azınlıklara karşı önyargılı ve dış-
layıcı tutumu görebilirsiniz. Bu onla-
nn sanki ruhlarına sinmiş gibidir.
• • •
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
Ahmet Necdet Sezer'in adaylığı
noktasında Fazilet Partisi, baştan uz-
laşmacı birtutum sergiledi. Sezer'in
demokrasiyi savunduğunu söyleye-
rek ona destek vereceklerini açıkla-
dılar. Recai Kutan da bu tutumlan-
nı Sezer'in adaylığını öneren teklife
imza atarak resmileştırdi. İlk turda
görüldü ki, Fazilet Partililer Sezer'e
oy vermediler. Oylama sonrasındaki
konuşmalanndan görüldüğü kada-
nyla oy vermemeyi, büyük bir siyasi
oyun sanıyorlar. Bu konuda yeniden
eski ortaklan Tansu Çiller'in peşine
takıldıklan anlaşılıyor.
Fazilet Partisi'ne yakın TV kanalın-
da ise FP'li aday Nevzat Yalçın-
taş'ın cumhurbaşkanı seçilme olası-
lığının yüksek olduğunu belirten bir
haber yayımlandı. Milletvekillerinin
Meclis içinden bir adaya ve ilk turda
içeriden en çok oy alan adaya oy ver-
melerinin beklendiğini söylediler. TB-
MM'nin Fazilet Partili bir adayı cum-
hurbaşkanı yapması mümkün mü?
Bu partakfikiracaba yine Erbakan'ın
kafasından mı çıktı?
Bir yandan demokrasi ve uzlaşma
arayışı içinde olacaksın, bir yandan
da altına imza attığın bir adayı seç-
memek için oyunlara girışeceksin.
Üstelik, demokrasi, insan haklan, hu-
kukun üstünlüğü gibi temel konular-
da doğru tutum alan bir adayı dışla-
yarak bunu yapacaksın. Sonrada bu
ülkede demokrasi isteyeceksin.
Nevzat Yalçıntaş'ın seçilmesinin
mümkün olmadığını görmek için bü-
yük siyasetçi olmaya gerek yok.
Böyle bir seçimin Türkiye'ye demok-
rasi getirmeyeceğini bilmek için de
fazla birtecrübe lazım değil.
Fazilet Partililer, yine anlamsız ve
küçük oyunlar içine girdiler. Lüzum-
suz bir gerilimin oyunculan olmalan
onlara bir şey kazandırmadığı gibi
çok şeyler de kaybettirebilir. Sonun-
da, Ahmet Necdet Sezer 10. Cum-
hurbaşkanı olacak, ama Faziletçile-
rin demokrasiyi kavramalan ve de-
mokrat bir kimlik kazanabilmeleri için
daha başlannı çok derde sokmalan
gerekecek.
Zaran yalnızca kendileriyle sınırlı
kalsa önemli değil, sürecin de an-
lamsız yere gerilmesinin aleti oluyor-
lar.