23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2000 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Gençlik - Yaşlıhk Sevgili. Gen teknolojisindeki gelişmeleri sevinç, u- mut ve hüzünle izliyoaım. izliyonjm dediysem gazete köşeleri veya Cumhuriyet'in Bilim Tek- nik ekine yansıdığı kadarıyla tabii... Son olarak, dünkü gazetelerde çıkan bir ha- ber yaşlanmayı yavaşlatan bir buluşun yapıldı- ğını belirtiyordu. ABD'deki Advanced Cell Technology adlı ku- ruluşun sözcüs'i, yaptığı açıklamada, son ola- rak danalar üzerinde yapılan kopyalama işlemi sırasında, hücre alınan hayvanların yüzde 50 oranında daha fazla yaşayabilecekleri gerçeği- nin ortaya çıktığını söyluyor ve "canlı hücrele- rin yaşlanmasına neden olan kronolojik saati, yavaşlatmayı hatta başa döndürmeyi başar- dıklannı" ılerı sürüyordu. Artık kalp ve karaciğer hastalıklan ile Alzhe- imer ve şekor gibı illetlerin de, çaresinin bulun- duğu belırtiliyor. Bütün bunlara sevinmemek, bunlardan in- sanlık adına umutlanmamak mümkün değil. Ama, benım gibi yaşı altmışa gelen kişilerin ve de daha yaşlılann hüzünlenmemesi de elde olmuyor. Bizler, bütün bu gelişmeler karşısında, tıpkı ateşkesin ilan edilmesıyle yürürlüğe girmesi arasındakı o korkunç zamanda sersem bir kur- şunla aptalca ölen askerlere benzemiyor mu- yuz? • • • Tabii haberi veren gazetelerden birinin "ölüm- süzlüğe ilk adım" başlığının doğru olup olma- dığı tartışılır. Bılindiği kadarıyla bu konudaki ilk metin olan Gılgamış'tan beri ölümsüzlüğü ara- yan insanoğlunun bu amaca varabileceğini gösterir belırtıler yok. Gezegenimiz, hatta için- de bulunduğumuz galaksi bile ölüme mahkûm. Ama yaşamın çok daha fazla uzaması, insa- noğlunun zaten gelişmekte olan türünün olağa- nüstü bir ıvmeyle yol alması mümkün görünü- yor. Burada bir gerçekle karşılaşıyoruz. Doğada devinim, degışım esastır. Canlılar bu değişimın kurallanna göre ve ona ayak uydurabildikleri süre kendilerini geliştirip varltklarını koruyabilirler. Ama insanın konumu burada farklıdır. O de- ğişimin yalnız bir seyircisi, algılayıcısı ve ayak uydurucusu olmakla yetınmez. Değişimin önce kurallarını ortaya çıkaran in- sanoğlu aynı zamanda, o kurallardan yararla- narak, onu etkılemek, istediğı doğrultuya yö- neltmek ister ve bu yolda çalışarak başanr. Gen araştırmaJan ve bu yönde sağlanan ge- lişmeler, yukarıda belirtılen gerçeğin kanıtlandır- lar. ----.•, f Kaçınılmaz sanılan yaşlılığın, tümüyle orta- dan kaldınlmasa bile geriletilebilmeye başlan- ması, belki daha da ileri gelişmelerin ilk adımı- nı oluşturmayacak mı? Peki insanoğlu. değışmeyı edilgen bir biçim- de olduğu gibi kabul edip onun işine gelmeyen yönlerine, onun kurallarını kullanarak direnme yolunu tutmasaydı, bu sonuca ulaşabilir miydi? • • • Son buluş ile insan yaşamının 200 yıla kadar varmasının hayal olmadığı söylenıyor. Biz gör- meyecek bile olsak güze) bir düş. Ancak, ilk bakışta güzel görünen bu düşün, tıpkı Edgar Allan Poe'nun "Maymun Pençe- si" adlı öyküsünde olduğu gibi, korkunç yanla- n da var. 200 yaşına kadar yaşayan insanlann dünya- sında yaşlılar mı çoğunlukta olacak? O zaman, bu yaşlılar, fizik ve entelektüel ka- pasiteleri de gelişeceğine göre, kendi yerterini, iş olanaklannı, konumlarını gençlere terk etme- yi kabul edecekler mi? Yaşlılann yerlennı gençlere bırakacaklan ku- rallar getirilse, o gençlerin emeklerinin büyük bir bölümü, o yaşlıları beslemek için harcanmaya- cakmı? Ya da bütün bunlan düzenlemek için, yeni doğumlar engellenecek, eskiler yeni gelecek olanları can düşmanlan olarak mı görecekler? Ve de daha bir sürü soru ve sorun. Hâkim ve savcılar dava actı Teııısil tazminatma iptal istemi ANKARA (Cumhu- riyct Bürosu) - Bazı hâ- kım ve savcılar. Bakan- lar Kurulu'nca belirle- nerek yürürlüğe gıren temsil tazmınatına ılış- kin kararnamenın ıptalı ve yürütmenin durdu- rulmasi istemiyle dava açtı. Davada, kararna- meye dayanak olan ve temsil tazminatını belir- letne yetkısini Bakanlar Kuruİu'na bırakan ya- sanın anayasaya aykın olduğu belirtilerek, ıp- tali ıçın Anayasa Mah- kemesi'ne götürülmesı istendı Yargıtay ve Ankara Adliyesi'ndeki bazı hâ- kim ve savcılar. 26 Ni- san tanhli Resmi Gaze- te'de yayımlanarak yü- rürlüğe gıren ve bazı üst düzey bürokratlar ile yargı mensuplanna temsil tazminatı öden- mesine ilışkın düzenle- menin ıptalı istemiyle dava açtılar. Kararnamenin kayna- ğı olan 4505 sayıh"Sos- yal Güvenlikle Ügili Ba- zı Kanunlarda Değişik- lik Yapüması ve Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kanun"un hâkim ve savcılardan "yüksek hâkimlik taz- minan" alanlara temsil tazminatı ödeneceğini düzenlediği belirtilen dava dilekçelerinde, an- cak kararnameyle tem- sil tazminatının birinci sınıfa aynlmış ve 6 yılı- nı doldurmuş hâkim ile savcılara venlmesinin yasaya aykın olduğu belırtildi. Dilekçede, kararnamenin bu kısmı- nın ıptali ve yürütmenin durdurulması istenir- ken, kendilerine öden- meyen temsil tazminatı- nın. yasanın yürürlük tarihinden ıtibaren yasal faiziyle geri veriİmesi istenildı Içişleri Bakanı Tantan, vakıflann çıkar amaçlı kullanımını engelleyeceklerini söyledi Valof sömiiriisü duracak• Jandarma Asayiş Vakfı'nın genel kuruluna katılan tçışleri Bakanı Tantan, "Kendinı bılmez bazı şahıslann, ulvi maksatlarla kurulan vakıflan, ne yazık ki kendi çıkarlan doğrultusunda kullandıklannı büyük bir üzüntü ve dikkatle takip ediyoruz. Bu gibi şahıslarla mücadelemız aynı kararlılıkla devam edecektir" dedi. ANKARA (Cıımhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Sadettm Tantan, bazı kişilerin iyi niyetlerle kurulan vakıflan, kendi çıkarlan doğrultusunda kullandıklannı, bunlan dikkatle izlediklehni söyledi. Tantan, bu kişilerle mücadelelerinin kararlılıkla süreceğinı vurguladı. Jandarma Asayiş Vakfı'nın 4. olağan genel kurul toplanösı, Içişleri Bakanı Tantan, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir, eski jandarma genel komutanlan emekli . orgeneraller Fîkret Özden Boztepe, Teoman Koman ile vakfin sivil ve askerlerden oluşan genel kurul üyelerinin katılımıyla yapıldı. Divan Başkanlığı'nı yürüten Tantan, tçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Jandarma Asayiş Vakfi'nın genel kurul toplantasına katıldL (1 otoğraf: AA) Türkiye'nin AB'ye üyelik çahşmalan devam ederken Jandarma Genel Komutanlığı'nın 7 ülkenin üye olduğu Avrupa ve Akdeniz Askeri Statülü Zabıta ve Jandarmalar Bırhğı'ne 1988 yılında 5. asıl üye kabul edildiğını anımsatarak bu birlığe ekım ayında Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Betir'in başkanlık edeceğini bildirdi. Jandarma birliklerinin çağın gereklerine uygun olarak teçhiz edılmesiyle emnıyet ve asayiş hizmetlennın layikıyla yürütülmesi için ilave kaynak yaratrnak amacıyla kurulan Jandarma Asayiş Vakff nın mal varlığının küçümsenmeyecek miktara ulaştıgını anlatan Tantan, vakfin öngörülen hedeflere ulaşması için, yalnız vatandaşlardan toplanacak bağışlara bağü kahnmayacağını belirtti. 'Savaşım sfirecek' Tantan sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendini bilmez bazı şahıslann. uhi maksatlarla kurulan vakıflan, ne yazık ki kendi çıkarlan doğrultusunda kuflandıklaruu büyük bir üzüntü ve dikkatle takip ediyoruz. Bu gibi şahıslarla mücaddemiz aynı karariılıkla devam edecektir. Bu nedenle 154 yıkfar gerek Türk Silahlı Kuvvetieri büm esinde gerekse tçişleri Bakanhğı bümesinde. yasalarla kendisine tevdi edilmiş askeri, mülki ve adti görevieri yerine getiren jandarma teşkilatmın en büyük destekçisi olan Jandarma Asayiş Vakfı'nı nülletimizin gönlünde layık olduğu seviyeye uJaşürmak ve aynı şekilde meydana gelebilecek tacizkâr davranışlardan korumak hepimiz için önemli bir görev olacakbr." AbonOymen veBülentEcevit cenazedebuluştu Ankara'da vefat eden eski Giresun CHP Milletvekfli ve Cumhuriyet Senatosu üyesi Hacı Ali Cüceoğtu için TBMM'de tören düzenlendL Cenaze törenine Cüceoğhı'nun aiksi ve yakmlan üe TBMM Başkanı Yıkünm Akbuhıt, eski ve yeni miBetvekükri yer ahrken törene katılan Başbakan Bülent Ecevit'le CHP Genel Başkanı Altan Öymen de bir araya geidL (Fotograf: AA) Selcuk tan Sezere destek 'Çankaya'nın yetkileri sınırlandınlmalı' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin sınırlandı- nlmasından yana oldu- ğunu belirterek "Bu bir sistem meselesidir. Me- sela Cumhuriyet Baş- savcısı'nı Cumhurbaş- kanıniçinseçsin?" dedi. Selçuk, Yönetıcı Işa- damlan ve Müşavırler Derneğınce düzenle- nen toplantıda. "De- mokrasi ve Düşün Öz- güriüğü" konusunda konferans verdi. Türkıye gündemının her gün değiştığıni, an- cak değışmeyen tek ko- nunun demokrası oldu- ğunu kaydeden Selçuk, Türk ve Yunan dışişleri bakanlan ABD'de birlikte ödül alacaklar Ege'de banş, ödül getirdiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ege Denızi'nı paylaşan ikı ülkenin son dönemdekı yakınlaş- malan, Türk ve Yunan dışişleri bakanlanna "Yıhn DevletAdamı" ödülünü getirdi. Dışişlen Bakanı Ismail Cem, bugün hareket edece- ğı ABD'de Yunan meslektaşı Yor- go Papandreu'nun yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Madeleine A&V right ile de bir araya gelecek. Gö- rüşmelerde Türk-Yunan yakınlaş- masının derinleştırilmesi ve 3. tur görüşmeler öncesınde Kıbns so- runu ele alınacak. AbduDah Öcalan bunalımının sona ermesi ve iki ülkede yaşanan depremlerin ardından başlayan yakınlaşma, Türk ve Yunan dışiş- len bakanlanna "Ydın Devlet Adamı" ödülünü getirdı. Ödül. ABD'nin önde gelen düşünce ku- ruluşlanndan "East-VVest Institu- te" tarafindan verilecek. Tören 2 Mayıs'ta Cem'e ödülü, 2 Mayıs günü çe- şitli ülkelerden devlet adamlan, düşünürler ve tanınmış iş çevrele- ri temsilcilerinin katılacağı "Bir- leşik Bir Avrupa'ya Doğru" baş- lıklı semıner sırasında verilecek. Aynı törende Papandreu da ödü- lünü alacak. Töreni babası Türkı- ye'de, annesi Yunanistan'da doğ- muş olan Oscar ödüllü Amerikan fılm sanatçısı Olympia Duka- kis'in sunması bekleniyor. Dışışlen Bakanı Cem, seminer sırasında eski Fınlandiya Cum- hurbaşkanı ıMartti Ahtisaari'nin başkanlık edeceğı ve ABD Dışiş- len Bakanı Albright, Avrupa Bir- liği (AB) Ortak Dışişleri ve Sa- vunma Yüksek Komiseri Javier Solana. Ukrayna Dışişleri Bakanı Boris Taras>'uk"un da konuşmacı olarak yer alacağı panelde "Gü- neydoğu Avrupa'nın Yeni Jeopo- 00^" başlıklı bir konuşma yapa- cak Cem, ABD'de Albnght ile de bir araya gelecek. Diplomatik kaynaklar, görüşmenin Papand- reu'nun da yer alacağı üçlü bir toplanü şeklinde de gerçekleşebi- leceğini ancak henüz bu durumun kesinleşmediğıni bildiriyorlar. ABD'deki görüşmelerde Türk- Yunan yakınlaşmasuun özellikle Ege konulannı içerecek şekilde genişletilmesi ve Kıbns sorunun- da çözüm için yapılan cabalann sonuca ulaştınlması ele alınacak. Kıbns Türk ve Rum hderlen, 23 Mayıs'ta New York'ta BM bina- sında yeniden aracılı görüşmele- re başlayacaklar. Cem'e verilen ödülü alanlar arasında Eduard Şevardnadze. Javier Perez De Cuellar. George Bushve Vadav Havd de bulunu- yor. Batı 'dan alınan kavram- lann ıyı uygulanmadı- ğını ve yaşama geçirile- mediğini söyledi. "Türk toplumu, tar- tısan değil sövüşen bir toplum" dıyen Sel- çuk,devletin düşünceyi açıklama özgürlüğün- den pek hoşlanmadığını da belirtti. Selçuk, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, bir rürlü düşünce özgüriüğü so- rununu çözemedi. Ne yazık ki Türkiye, yaşa- dıklanndan ve tarihten ders alnuyor. Demokra- si... Henıen şimdi. De- mokrasryi neden yarma bırakrvoruz? Türkiye, demokrat insaııı yarat- mak için düşünce öz- güriüğü nü sağlamabdn*. Türkiye'nin temel der- di, başka başka insanla- n yan yana getireme- mek. Nâzım Hikmet ile Necip Fazıl'ı yan yana getirdiğimiz zaman so- run kahnayacak. Devlet, insanlan tartıstırmıyor. Türkiye, yasaklanan düşüncelerin, kitaplann hesabmı veren ülke ol- maktan çıkmahdn*.'" Cumhurbaşkanlığı seçimine ilışkın birçok soruyu yanıtlamayan Selçuk, yetkilerinin sı- nırlandınlması konu- sunda ıse "Cumhurbas- kam'nm yetkilerinin sı- nırlandınlmasındanya- na>ım ama bu bir sistem meselesidir. Mesela Cumhuriyet Başsavcı- sı'nı nrye Cumhurbaş- kanı seçsin?" dedi. SfFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Üyelik süreci AB takvimi beluiendi • AB Komisyonu, Türkiye'den Kopenhag kriterleri doğrultusunda yapmasım istediği reformlan, ekim ayında konseye sunacağı Katılım Ortaklığı Belgesi'nde somutlaşrjracak. ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-AB, Tür- kiye'nin birliğe tam üyelik sürecinde temel kilometre taşlannı oluş- turacak belge ve çalış- malannın takvimini be- lirledi. Türkiye'nin mevzuatının AB huku- kunauyumunun incele- neceği "tarama süreci" mayıs ayında başlaya- cak. AB Komisyonu, Kopenhag kriterleri doğrultusunda yapü- masuıı istediği reform- lan belirteceği "Katt- tam Ortaklığı Belgesi" ile 2000 yıh ilerlemera- porunu ekim ayında konseye sunacak. Tür- kiye, iki belge ışığında hazırlayacağı "Ulusal Program" ile reformlar konusunda öncelikler ve süreye ilişkin taah- hütte bulunacak. Türkiye-AB arasnı- da, 11 Nisan'da Lük- semburg'da başlayan Ortakhk Konseyi Top- lantısı sonucunda üye- lik sürecini belirleye- cek önemli kararlar alındı. Katılım Ortaklı- ğı, Ulusal Program ve Tarama Süreci'ne iliş- kin olarak alınan karar- lar şöyle: • Türkiye'nin mev- zuatının 130 bin sayfa- yı aşan AB hukukuna uyumunu incelemeyi amaçlayan "tarama sü- reci", mayıs-haziran döneminde başlatıla- cak. Süreci gerçekleş- tirmek üzere 31 alana ilişkin 8 alt komite ku- rulacak. Ortakhk Ko- mitesi mayıs ayında toplanarak alt komite- lerin çalışma usullerini belirleyecek. • Komisyon tarafin- dan hazırlanacak Katı- lım Ortaklığı Belgesi, en geç ekim sonuna ka- dar AB Konseyi'ne su- nulacak. Türkiye için hazırlanan 1998 ve 1999 ilerleme raporla- nndan esinlenecek olan belgede, AB'nin Ko- penhag kriterleri toplu- luk müktesebatı kapsa- mında Türkiye ile ilgi- li siyasal, ekonomik ve sosyal değerlendirme- ieri yansıtılacak. • AB Komisyonu 2000 yılı ilerleme rapo- runu, Katılım Ortaklığı belgesi ile birlikte AB Konseyi'ne sunacak. • Türkiye, AB Ko- misyonu 2000 ilerleme raporu ve Katıhm Or- taklığı belgesi ışığında ulusal programı hazır- layacak. Programda, Türkiye'nin uyum tak- \imi, suası ve süreleri hakkında aynntılı bilgi- ler verilecek. oralcalislar@yahoo.com Laikliği savunanlann önemli birkıs- mı, Fazilet Partisi'nin ve Islamcılann demokrasi isteklerinin sahte olduğu- na inanırlar. Böyle düşünmeierine neden olan olaylan bir anda alt alta sıralayıverirler. Erbakan'ın konuş- malanndan, bu geleneğin çeşitli dö- nemlerdekitutumlanndan bol bol ör- nekler verirler. Islamcılann, demokrasi konusun- da samimi olmadığını düşünenlerin bir kesimi, onlara demokrasi adına olanak tanınmasından da hoşlan- mazlar. Çok partili sistemin, "şeriat- çılann işineyaradığı"n\ düşünenlerin de sayısı az değildir. Bu yüzden de- mokrasi konusunda Türkiye'de bir uzlaşma yaratmak oldukça zordur. Çünkü herkes, demokrasinin kendi- si için iyi, başkalan için kötü olduğu- na inanır. Işin doğrusu Türkiye'de do- mokratlık ne yazık ki, hemen bütün siyasi güçlerin üzerinde yama gibi durur. Fazilet Partililer, 28 Şubat'ta yedik- Faziletçiler Demokrasi îstiyor mu? leri darbeden bu yana daha fazla de- mokrasi vurgusu yapmaya başladı- lar. İnsan haklan, işkence, çoksesli- Rk konusunda da zaman zaman ken- dilerinden beklenmeyen çıkışlaryap- tılar. Özgürlükleri kendileri için ıste- seler bileyine de geçmişten farklı bir üslup kullanır duruma geldiler. Örne- ğin kendi liderlerı 312. maddeden mahkûm olunca bu maddenin de- mokrasi karşıtı olduğunu keşfettıler. Ama anayasanın kökten değıştiril- mesi, Terörle Mücadele Yasası'nın kaldırılması gibi konularda hiçbir za- man karariı bir tutumlan olmadı. Şunu kabul etmek gerekir ki, Is- lamcılar içinde bir kesim, son dö- nemde demokrasinin kendileri için de gerekli olduğunu keşfetti. Bu ne- denle üsluplan, yaklaşımlan bir ölçü- de degışti. Ancak bu değişıklik hiç- bir zaman kendi içinde tutarlı bir üs- luba oturmadı. Orneğin cumhurbaş- kanlıöı seçimleri sırasında Akit gaze- tesi, ısmail Cem'i "Yahudi dönme- si" diyerek hedef aldı. Islamcı kesi- min büyük çoğunluğunun bu konu- lardakı bağnazhklan sona ermedi. Hemen tüm Islamcı yayın organlann- da azınlıklara karşı önyargılı ve dış- layıcı tutumu görebilirsiniz. Bu onla- nn sanki ruhlarına sinmiş gibidir. • • • Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ahmet Necdet Sezer'in adaylığı noktasında Fazilet Partisi, baştan uz- laşmacı birtutum sergiledi. Sezer'in demokrasiyi savunduğunu söyleye- rek ona destek vereceklerini açıkla- dılar. Recai Kutan da bu tutumlan- nı Sezer'in adaylığını öneren teklife imza atarak resmileştırdi. İlk turda görüldü ki, Fazilet Partililer Sezer'e oy vermediler. Oylama sonrasındaki konuşmalanndan görüldüğü kada- nyla oy vermemeyi, büyük bir siyasi oyun sanıyorlar. Bu konuda yeniden eski ortaklan Tansu Çiller'in peşine takıldıklan anlaşılıyor. Fazilet Partisi'ne yakın TV kanalın- da ise FP'li aday Nevzat Yalçın- taş'ın cumhurbaşkanı seçilme olası- lığının yüksek olduğunu belirten bir haber yayımlandı. Milletvekillerinin Meclis içinden bir adaya ve ilk turda içeriden en çok oy alan adaya oy ver- melerinin beklendiğini söylediler. TB- MM'nin Fazilet Partili bir adayı cum- hurbaşkanı yapması mümkün mü? Bu partakfikiracaba yine Erbakan'ın kafasından mı çıktı? Bir yandan demokrasi ve uzlaşma arayışı içinde olacaksın, bir yandan da altına imza attığın bir adayı seç- memek için oyunlara girışeceksin. Üstelik, demokrasi, insan haklan, hu- kukun üstünlüğü gibi temel konular- da doğru tutum alan bir adayı dışla- yarak bunu yapacaksın. Sonrada bu ülkede demokrasi isteyeceksin. Nevzat Yalçıntaş'ın seçilmesinin mümkün olmadığını görmek için bü- yük siyasetçi olmaya gerek yok. Böyle bir seçimin Türkiye'ye demok- rasi getirmeyeceğini bilmek için de fazla birtecrübe lazım değil. Fazilet Partililer, yine anlamsız ve küçük oyunlar içine girdiler. Lüzum- suz bir gerilimin oyunculan olmalan onlara bir şey kazandırmadığı gibi çok şeyler de kaybettirebilir. Sonun- da, Ahmet Necdet Sezer 10. Cum- hurbaşkanı olacak, ama Faziletçile- rin demokrasiyi kavramalan ve de- mokrat bir kimlik kazanabilmeleri için daha başlannı çok derde sokmalan gerekecek. Zaran yalnızca kendileriyle sınırlı kalsa önemli değil, sürecin de an- lamsız yere gerilmesinin aleti oluyor- lar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle