19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2000 PAZAR O L A Y L A K V l i CjOKUŞLJlJt olay.gorus®cumhuriyet.com.tr Daha 1961'de Memet Fuat görmüş gerçeği: "Yok, yok görmedik de- mokrasiyi!llkesiz, program- sız partilerie birkaç yıl cfe- mokrasi oyunu oynadık, sonra sırtını bilgisızliğe da- yayan korkunç birdiktatör- lüğün eline düştük. Bu de- mokrasi değil bal gibi dik- tatörlük diyenlere yollar, fabrikalar, barajlargösteri- lip 'Bu memleket başka tür- lü kalkındınlamaz' karşılığı verildi." Geçen akşam TVde 27 Mayıs 1960 günteri, Cemal Gürsel'in cumhûrbaşkant seçilişi olaylan göşterinrken: Memet Fuafın yeni çıkan 'Demokrasi KûltiMrijktem Yayını) kitabını kanştırreor- dum. On yıl süreYı DP^yö- netiminde 'demokrasi'fiin olup olmadığını düşündüm. Iki üç parti vardı, üç genel seçimde DP üstün çıkrnış- tı, ama dikta yönetimi so- nunda DP'yi bozguna uğ- ratmıştı. O bozgunu aydın, asker, bilim çevreleri hazır- lamıştı. önce yazılarla, ko- nuşmalarla, uyanlana... Afyia dernokrasicilik oyununu dik- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Demokrasi Bir Kültür İşidir. taya çevirenler yollanndan döndürülememişti. TRT2'de bir başka ilginç program vardı aynı gece... "Oûşûnceden Neşeye" ad- lı bu yayında küreselleşme dayının gerçek yanlan us- tacasergilendi. Küreselteş- meyi yürünecek tek yoi di- ye gösterenlenn bu progra- mı iztemetenni isterdim. Ka- pitülasyon tutsaklığından nasıl kendimizi kurtardığımı- zı, ama elli yıl içinde yeni- den nasıl bu tuzaklara dü- şürükJüğümüzü açık açık go^önünesenen bir prog- ram... Doğrusu hiç de ne- şeli değil! Tam tersine, üzü- cü, nerelerden nerelere itil- dfgimizi, tam bağımsızlık- tan karşjlıkJı bağımlılık al- datmacasına nasıl sürük- lendiğimizi!,. Yeni Philips Satin*ice Eskiden kadınlar, epilas- yonla pürüzsüz cilde sahip olmanın bedelini acıya katlanarak öderlerdi. Ama artık bitti. Philips Kişisel Bakım Enstitüsü şimdi sizi son buluşu Satirt'ice'la tantşttrtyor. Satiri'ice'ın gövdesine entegre edilmiş olan buz haznesi, tüyler kökünden ahnmadan hemen önce cildi sogutarak uyuşturuyor. Teniniz o ipeksiyumuşakltğa hiç acı duytnadan kavuşuyor. Epilasyon hiç bu kadar actsız olmamtstı. Satin-ice'ın gövdesine entegre edilmlş olan buz haznesi, ciUJI acısız epilasyona hazırtıyor. TÛkfTICI DANISHA 0 800 261 33 02 Bir özelleştirrneciliktir gi- diyor. Para gelsin, para gel- sin, onu sat, bunu kirala, ötekiyle ortaklık kuıi. Bu- günkü yöneticilerin anlayı- şı buna dayanıyor. Kolay çarelere, günübirlik çıkar hesaplanna... Nerde o otuz- lu yıllann kalkınma çabala- nnın, kendini kendi gücün- le yönetme ilkesinin tüm toplumu onuriu bir nitelige kavuşturduğu dönem!.. Nerde içinde yaşadığımız onursuzluk! Geçen gün bir aydın ar- kadaşla konuşuyordum. Gençlerle hep birlikte olan bir kışi... Günümüz gençli- ğinin dünyayı, olaylan çok dahagerçekçı bir gözle gör- düğünü söyledi. "Yirmibeş yıl sonraki gençlik dünya- yı, ülkeyi çok daha güzel, çok daha yaşanırkılacaktır" dedi. Ben hemen otuz-kırk yıl öncelen düşündüm. Ge- teceğin güzel şeylergetire- ceğini ummamış mıydık? Sonra da en ağır umut yıl- gınlıklanna düşmemiş miy- dik? Demokrasi oyununa da ister ıstemez "cici de- mokrasi" dememiş miydik? Cici!.. Adı olan ama kendi- si olmayan bir variık!.. De- mokrasi yaftası altında sür- dürülen gerçek birdikta re- jimi, hep sağa dönük, hep emekçiye ters, hep aydın- lığa düşman! Niye gerçek bir demok- rasi düzeni kuramadık? Yal- nız bir oyun, bir aldatmaca sandığımız için!.. Demok- rasinin bir kültür işi dduğu- nu istemediğimızden... Is- teseydik, halkevlerine kilit vurabilir, on binlerce kitabı depoiarda çürütür müydük? Isteseydik Köy Enstitüleri aydınlığını karanlıkta boğar mıydık? Memet Fuat bunca acı deneyimlerden sonra şu gerçeğe varmış, hepimiz gi- bi: "Halk dürûstlük istiyor, dürüstlüğe oy veriyor di- yenlere inanmak kolay de- ğil! Bir ulus, aydınlan, res- mi görevlileri, onlann dışın- da kalan bölümleriyle daha doğru bir söyleyişle bütün sınıflan, ara tabakalanyla içinde yaşanan toplumsal düzenin damgasmı taşır. Biz de hep birlikte ister is- temez bu çarpık dûzenin damgasmı taşıyoruz." Acı olan şu, bu çarpık dü- zenin demokrasi olmadığı- nı hepimiz biliyoruz, yine de bu çirkin oyunu hep birlik- te oynamayı sürdürüyoruz. '2. Kuvva-i Milliye' Gerçeği... "KUVVM milliye", Türk- çe deyımiyle "UİusalGfiç" yakın tarihımızden tatlı bir esınti mi? Yoksa kalplerimı- ze ve büınçaltına gömdüğu- müz bir gizlı gerçek mi? Ya da damarlanmızdaki asil kanda mevcut olan kudret mı 9 MustafaKemaJın, 10. Yıl Nutku eskizlennde yaz- dığı ve sonrasında üstünü karaladığı "Beni haüriayı- nız" tümcesındekı "ben" mi? Türk gençliğinin, "va- siyetnaıne'' tekniği ıle kale- me alınmış, Atatürk'ün Gençhge Hıtabesı'mn anla- mııu iyi özümsemesi, ge- rekirse her tümcesinı ve söz- cüğünü (kelimesirn) tekrar tetaar okuması gerekır. Aca- ba bu vasıyet, "vasüer" ta- rafından günümüz Türki- ye'sinde yenne getihlmiş midir? Türkiye'de temelle- ri sağlam atılan Türk dev- rimi süreci, yanm kalmış, Atatürk ilke ve devnmleri- nin tam olarak hâlâ "çeşit- li nedenlerden" dolayı ya- şama geçinlmedığı bır Tür- İcıye'de acaba vasıler mi uyumaktadır? Her türlü ko- kuşmuşluğa sahip, yüksek enflasyon sorunu, cumhu- riyet düşmanlan olan ve de bunun yanında MehroetAB Erbfl'in son sevgilisinin tar- tışıldığı bır Türkiye'yi ha- len ayakta tutan gücün ve bu tatlı rahatlığın nedeni aca- ba nedir? Yumurta kapıya geldığinde ortaya çıkan ve bizi bız yapan bu yaratılı- şın ekın durumuna gelme- si acaba bir zamanlamaya mı muhtaç?! Kurtuluş Sa- vaşı'nda; cephelerde ve Elif'ın kağnısında ortaya çıkan, Kuvva-i Milliyeci- lerin çelik zırhı bu ateşten kor; çağdaşlaşma yolunda olan Türkıye'mizde acaba ne zaman zıhinlerde teşek- kül edecek9 Bu "nhinsel devrim"in gerçekleşmesi; acaba Ata- türk ilke ve devrimlerinin koşulsuz uygulamaya ge- çirilmesi ile bağlantılı mı- dır? Acaba "dünya siyaset tarihi" altı (6) Atatürk ilke- sinin üzerine bir eksik ya da bir fazla ilke koyacak kadar kaç arpa boyu yol almıştır? Evet beyler... haydı yine Türkiye iyi yolda... Kuvva- yi Milliye ruhu işbaşında... Yukanda behrtilen soru- lann, kışlada yüzlerce, bu- ram buram Anadolu kokan "Mehmetçik''e soruldugun- da alınan refleksi karşüığın bir alkış tufanı ve gözlerde- ki bir damla gurur gözyaşı olması ve de bir asteğme- nin sonrasında mutluluk içinde kaleme alındığı bu yazı herhalde her soruya ve herkeseyaruttjr... . . Halen ölmeyen ve Meh- metçık'ın gözlerindekı o ta- nf ediünez pınltı içinde bir numunesinin saklı olduğu, genetik yapınııza kadar iş- Ieyen bu sessiz ruh; Çağ- daş Türkiye'yi yaratmada bir harç olarak kullanılacak mı? Kimbüir, belki yann bel- ki yanndan da yakın... "2. Knvva-i Milliye Ruhu"nun sonsuza değın payıdar ka- lacağını unutan mırasyedi- lere bu vesile ile bir kez da- ha anımsatılır... Rahatuyu Atam... TahirÇalgfiner Biz hediyemizi unutmadık." Mutluluğumuz için her şeyi yapan bütün arbn kalplere... Anneterimize verebileceğimiz en güzel hediye, sevdikleriyle gegrebilecekleri daha fazla zaman. Arçelik küçük ev aletieri bunun için var. Üstelik şimdi anneier günûne özel pratik yemek tarifleri kitabı hediyeli... Başka hiçbir yerde bulamayacagınız tarifler ve zaman kazandıran pratik bflgiler bu kitapta. Siz de bir küçük ev aleti alın. Annenize birbirinden güzel iki hediye vermenin mutJuluğunu yaşayın. Küçük ev aleti alan herkese, pratik yemek tarifleri kitabı hediye. Krşsel baksm ürunleri bu kampanyaya dahil değitdir. ARCELİK H a y a t a PENCERE Uygarlığm Ortak Yaşam Biçimi... Çok satışlı gazetede bir erkek ile kadın fotoğ- rafı karşı karşıya... Tartışıyoriar: - Evin reisi kim olmalı?.. Erkek mi?.. Kadın mı?.. Çoğu kişi için bu türsorulann yanıtı önceden bel- lidir: - Kılıbıklığın âlemi varmı?.. Evin reisi elbette er- kektir. Peki, yeni 'Medeni Kanun Tasansı' bu konuda ne söylüyor?.. • Falih Rıfkı'nın bir yazısında okumuştum, ger- çek bir öyküydü. Osmanlı'da dinsel hukuka göre erkek "boş ol" dediği an kadın bohçasını toplayıp evden gider- di. 1926'da çıkan Medeni Kanun (Yurttaşlar Ya- sası) kuralı kökünden değiştirdi; artık kadının yaz- gısı erkeğin iki dudağının arasında değildi. Huysuz bir kadın, Medeni Kanun çıktıktan son- ra şirretliğini arttırıp kocasını canından bezdirir, adamcağız geçmişe özenip de "Kadın seni bo- şanm ha" dedikçe de karşısına dikilıp elini beline dayayarak aptesane ibriğı konumuna geçtikten son- ra: - Hıh, dermiş, geçti o günler, artık Kemal Pa- şa'nın kanunu var. Adamın canına tak demiş, bir gün kadın yine "Ke- mal Paşa'nm kanunu"ndan dem vurup edepsiz- leşince, bağırmaya başlamış: - Hay senin Kemal Paşa 'na da, Kemal Paşa 'nın kanununa da, o kanunu çıkaran devlete de... Şatifılli kadın pencereyi açıp avaz avaz bağırma- ya başlamasın mı: - Yetişin komşular, bu herifKemal Paşamıza, dev- letimize küfrediyor... Komşular eve doluşmuşlar.. tanık manık, tuta- nak mutanak, adam doğru içeri... Şaka değil, hayatı sönecek adamcağızın, işi bi- tecek, kimbilir ne kadar hapis yatacak!.. Oturmuş içerden Atatürk'e bir mektup yazıp olan biteni ol- duğu gibi anlatmış da paçayı kurtarabilmiş... • '1923 Aydınlanması'n\n en sancılı yanı, hukuk devrimi olmuştur... Ve olmaktadır. 1923 Devrimi bitmedi, sürüyor; 1926'da haya- ta geçirilen Medeni Kanun {Yurttaşlar Yasası) ta- sansı 74 yıl sonra bugün Meclis'e gönderildi, tar- tışılacak... Medeni Kanun (Yurttaşlar Yasası) olmasaydı, Türkiye'nin AB'ye (Avrupa Birliği) girmesi hayaldi. Osmanlı'da ağır basan şer'i yasalann insan hak- lanna ters düştüğü açık seçiktir. Bir ülkede yurttaş, "medeni" ve "siyasi" hakla- ra sahip kişi diye tanımlanır. Lozan Antlaşması ile Türkiye'de "azınlık" sayı- lıp cemaat hukuklannı koruyan Ermeni, Rum ve Yahudiler, 1926'da Medeni Kanun çikınc; .'endi* Hkterinden 'Yurttaşlık Yasası'rn benimşediler, bu- gün Türkiye'de "azınlık" ve ^câmaat" rıüRuklannı hortlatmak isteyenler, ne yapacaklannı bilmeyen şaşkınlardır. • 'Medeni Kanun' ya da 'Yurttaşlar Yasası' Fran- sa'da 1804, Avusturya'da 1815, Almanya'da 1900, Isviçre'de 1912, Türkiye'de 1926'da hayata geçi- rildi. Avrupa'nın ortak yaşam biçiminde hukuk bir bütündür; Anadolu insanının çağdaşlığı, uygarlı- ğın hukukunu özümsemesiyle gerçekleşecek... ANKARAGAYRİMENKUL SATIŞ 22. İCRA DAİRESİGAYRİMENKULUN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo. 1999 11 Satılmasına karar verilen gaynmenkulûn cınsı, kıymeti, adedı, evsafı: Ankara, Yenımahaile ılçesi. Macun mahallesın- de, Gımat sıtesınde, kayden D tıpı 18 blok 2 numaralı olup, fulen 18 blok 559 numaralı binanın bulunduğu yere rastla- yan ve ımann 13541 ada, I numaralı parselira teşkıl eden ana gaynmenkulûn 42/1676 arsa payb bodrum. zemın \e asma kattan müteşekkıl toplam 543 m2 kullanım alanlı imalathane vasılL taşınmaz, bir borç nedenıyle açık arttırma suretıyle sa- tılacaktır. Geniş evsafı dosyada mevcut bilırkışi raporunda açıklanmıştu. Takdir edılen kıymetr 50.000.000 000 - TL yüzde 17 KDV alıcıya aıttır Sahş şaıHan: 1- Satış. 19 6.2000 gûnü saat 15.40'tan 15.50'ye kadar Adliye Mezat Salonu'nda açık artürma sure- tiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetin yüz- de 75'ini ve rüçhaıılı alacaklılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artnranın taahhüdü bakı kal- mak şaröyla 29.6 2000 günü aynı yerde aynı saatte ıkıncı art- tırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edıle- memışse gayrimenkul en çok artnranın taahhüdü sakh kal- mak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektır Şu kadar kı arttırma bedehnin malın tahmın edılen kıymetının yüzde 40"mı buhnası ve sa- tış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaşürma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çık- mazsa satış talebı düşecekor. 2- Artunnaya ıştırak edeceklerin, tahmın edılen kıymetin yüzde 20'sı nispetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır. Satış, peşın para iledir, ahcı istedığmde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebıhr. Tellalıye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Binkmış vergiler satış bedehnden ödemr 3- lpotek sahibı alacaklılarla dığer ılgüılenn (*) bu gayn- menkul üzerindekı hakJannı hususıyle faız ve masrafa dair olan iddıalanm dayanağı belgeler ıle on beş gün içinde daıre- mıze bıldırmelen lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacakiardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelini yatırmamak su- retiyle ıhalenın feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen, teklif ettiklen bedel üe son ıhale bedelı arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerriit faızınden müteselsılen mesul olacaklardır İhale farkı ve temerriit faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa öncelıkle temınat bedelınden almacaktır 5- Şartnarae, ılan tarihinden itibaren herkesın görebıknesı için dairede açık olup masrafı venldıği takdirde ısteyen alıcı- ya bir ömegı gönderilebılır. 6- Sauşa ıştırak edenlenn şartnameyı gönnüş ve mündere- cannı kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyen- lerin 1999; 11 sayılı closya numarasıyla müdürlüğümüze baş- vurmalan ılan olunur. 14 4.2000 (*) İlgıhler tabınne ırtıfak hakkı sahiplen de dahıldır Basın. 21770 Ehlıyetımı kaybettım hükümsüzdür. KAANMUHSÎN YÜCEİL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle