Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 NİSAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
Mehmet@cumhuriyet.com.tr
enter
.netMEHMET
SUCU
AltaVista Türkiye'de
yuperonline, dünyanın
en büyûk arama mo-
toru sitelerinden Alta
Vista ile yaptığı işbir-
liği sonucu hazırladığı "tamme-
tin" arama motorunu 27 Mart
2000 Pazartesi günü hizmete sun-
du.
Artık Ingilizce bilmeyenlerbi-
le Türkçe kelimeleri kullanarak
bu arama motoru sayesinde Al-
ta Vista'nın 250 milyon sayfa-
dan oluşan indeksi ile Internet'te
aradıklan herşeyi bulabilecekler.
Superonline, Alta Vista'nın ba-
şansı kanıtlanmış arama motoru-
nu kullanarak global indekslen-
meyi gerçekleştirmenin yanı sı-
ra dünya üzerindeki tüm Türkçe
siteleri de indeksliyor.
Superonline Genel Müdürü Sa-
vaş Unsal, konuyla ilgili açıkla-
masında, "Uzun zamanlar Alta
Vista ile bu büyiik çalışmanın ha-
arlığı içindeydik. Ancak bu yeni
hizmeti online etmeden açıkla-
mak istemedik. Superonline, şu an
ülkemizde kuilanıJan kategorik
dizinlerin İnternet kullanıcüan-
nın ihtiyaçlannı karşılamakta ye-
tersiz olduğuna inanarak sektö-
rün Kder fîrması olarak Türk kul-
lanıcılara bu hizmeti sunmak için
Alta Vista'} la bu dev işbiriiğini
yapö" diye konuştu.
Superonline'ın bu önemli hiz-
meti için seçtiği Alta Vista, 1995
yılında Internet'in ilk web indek-
sini ve ardından ilk multimedya
tabanlı arama teknolojisini ger-
çekleştiren şirket olmasıyla ta-
nıruyor. Alta Vista, 250 milyonun
üzerinde doküman ile dünyanın
en kapsamlı indeksine sahip.
Superonline, web üzerindeki
içerigin en hızlı ve en kolay biçim-
de kişiye özel hale getirilmesine
de olanak tanıyan Alta Vista
sayesinde kullanıcılarına çok
yakında başka özel hizmetler de
vermeye başlayacak.
Superonline, teknolojisi çok sık
yenilenen Alta Vista'nın avan-
tajlarını her kademede anadili
Türkçe olan kullanıcılara yan-
sıtıyor olacak.
En iyi Java En iyî web En iyi flash > En iyi dîrektör
Web tasarım
yarışması
Turkcell'in. "Yeni Yüzyılda
lletişim" konulu web tasanm
yanşması Webwiz2000'i ka-
zananlar belli oldu. Yeni yüzyı-
lın hayatımıza getireceği ileti-
şim teknolojilerinin günümü-
zün web tasanm araçlan kulla-
nılarak tasarlanmasını amaçla-
yan yanşmada kazanan eserler
Turkcell'in web sayfasında gö-
riilebilir.
Webwiz 2000'de tasanmcı-
lar; "En İyi Web Sitesi", "En
İyi Director Uygulaması", "En
İyi Flash uygulamasr ve "En
İyi DHTML, Java Uygulama-
sr kategorilerinde yanştılar.
"En lyi Web Sitesi" kategori-
sinde birinci olan katılımcıya
bir GSM modemli taşınabilir
bilgisayar, bir cep telefonu, bir
yıllık tntemet bağlanüsı ve Turk-
cell faks-data hattı hediye edil-
di. Webwiz 2000 yanşmasını
kazananlar şöyle:
En lvi WfebSitesi: llker Uzuner
En İyi Director Uygulaması:
Turan Aşan
En tyi Flash Uygulaması:
Faruk Korkmaz
En tyi DHTML, Java Uy-
gulaması: Onur Çömlekçi.
Internette KDV uygulamalan
rınternet üzerinde web sitesi açarak
Sanal Dünyada bir adrese sahıp ol-
manın ilk adımı, kendinize ya da şir-
ketinize ait bir domain name yani
alan ismine sahip olmakla başlıyor.
Daha sonra kendi adınıza tescil ettirdiğiniz alan
ısmı ile hazırlayacağınız web sayfasını Hostıng
(Sayfanızı kendı server'ında bulundurma ) hiz-
meti veren, bir firmaya hosting için belirli bir üc-
ret ödenmesi ile sona enyor. Yani alan ismi belir-
li süre için bir yıldan başlamak üzere satın alını-
yor. Bu işlem için ülkemizde ODTÜ (Ortadogu
Microsoft-ABD
uzlaşamadı
Dış Haberier Servisi -
Amerikan bilgisayar devi
Microsoft ile ABD
hükümeti arasında, şirketin
anti-tröst yasalanna aykırı
olarak hareket ettıği
suçlamasıyla açılan
davada, taraflann kendi
aralannda bir uzlaşma
sağlayabilmeleri için
>apılan görüşmeler
herhangi bir anlaşmaya
vanlamadan sona erdi.
Mıcrosoft'un anti-tröst
yasalarını ihlal ettiğı
savıyla açılan davaya bu
haftadan itibaren devam
edileceği açıklandı.
Microsoft hakkındaki
dava 1998 yılında
ABD hükümeti ve 19
Eyalet savcısı tarafından
açılmış, geçtiğimiz yılın
sonunda. mahkeme
taraflara kendi aralannda
bir anlaşmaya varmalan
için dört aylık bir süre
tanımıştı.
Teknik Üniversitesi) yetkili olarak (tr) uzantılı
alan ismini vermekte, diğer alan isimleri ise Ame-
rika'da yerleşik fırmalardan alınmakta. Bu satın
alma işlemi Türkiye'de yapıldığında ODTÜ sa-
tın alma işlemi ile ilgili olarak faturanızı düzen-
lemekte ve geliri elde eden kurum olarak hem ge-
lirini belgelemekte hem de KDV hesaplayarak
tahsil edip ödemekte. Bu açıdan bir vergi kaybı
söz konusu olmamaktadır. Ancak alan ismini In-
tenıet üzerinden aldıgınızda işler biraz karmaşık-
laşmakta, sanal dünya üzennde bir yerlerde satış-
lar gerçekleşmekte ve kullanıcının bulunduğu ül-
ke açısından bazı vergisel kayıplar ortaya çık-
maktadır.
Konuyu örnekleyecek olursak; ülkemizde ver-
gi mükellefi olan bir gerçek kişi veya kurum ken-
di adına bir alan ismi satın alarak tescil ettirmek
ve internet üzerinde web sayfası oluşturmak iste-
diğinde, bu ış için internet üzennden işlem yapan
Amerika'da yerleşik kuruma basvuruda buluna-
rak bedelini Kredi Kartı ile ödediğini düşünelim.
Bu işlem aslında Amerika'daki firmadan ülke-
mizde ve tüm dünyada kullanılmak üzere bir hak-
kın satın ahnması işlemidir. Bu kazancın, Dar Mü-
Son günlerde kampanyalann iyice artması ve taksitlerin düşmesi pek çok eve bilgisayar
girmesine neden oldu. Artık çocukJanmız çok küçük yaşlarda bilgisayarla tanışıyorlar.
kellef(Gelir Vergisi Kanunu Md. 6) sayılan Ame-
rika'daki firmanın Kurumlar Vergısı Kanunu
12.madde 5.ve 7. bent hükümlerine giren gayri-
menkullerin, hakların ve menkul mallann Türki-
ye'de kiralanmasından elde edilen iratlar ile Tür-
kiye'de elde edilen diğer kazanç ve iratlar dan sa-
yıîması gerektigi açıktır. Bu işlem sonucu karşı-
mıza Kurumlar Vergisi Kanunu Md.24 hükümle-
ri çıkmakta ve bu madde hükümlerine göre; dar
mükellefiyete tabi kurumlann ticari,ziraı ve di-
ğer kazanç ve iratlan dışında kalan kazanç ve irat-
lan ile telif. imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret ünva-
nı, alameti farika ve benzeri gayri maddi hakla-
nn satışı, devir ve temliki mukabilinde alınan be-
deller % 25 oranında kurumlar vergisi tevkifatı-
na tabidir. Bu durumda aynı madde hükümlerine
göre;
Web sayfası alan ismi alma ve hosting işlemi
için eğer Türkiye'de kurulu bir firma seçilirse
ODTU ömeğinde olduğu gibi, tevkifat sözkonu-
su olmayacaktır. Ancak internet üzerinden bu iş-
lemi yapar ve ömeğimızde olduğu gibi Amerika'da
yerleşik firmadan aynı hizmeti alırsak Kurumlar
Vergisi Md.24 hükümleri uyannca Tevkifat yapa-
rak bunu muhtasar beyanname ile beyan edip öde-
memiz gerekmektedir. Eğer sözkonusu hizmeti;
yani alan ismi alma ve hosting işlemini vergi mü-
kellefi olmayan gerçek kişiler olarak yaparsak ,
münferit beyanname ile sözkonusu tevkifatı ya-
parak beyanda bulunup ödeme mükellefiyetimiz
doğmaktadır. Burada göz önünde bulundurulma-
«ı gereken bir husus; Çifte vergilendirmeyi önle-
me anlaşması bulunan ülkeler açısından kabul
edilen vergi oranı üzerinden tevkifat yapılacağı-
dır. Bu işlemin ikinci aşaması da; Katma Değer
Vergisi Kanunu açısından vergisel boyutudur. Ay-
nı örneği bir de KDV Kanunu açısından inceler-
sek karşımıza başka vergisel yükümlülükler çık-
maktadır. KDV'nin konusu vergi kapsamına alın-
mış bulunan mal teslımleri ve hızmet ıfalandır.
KDV Kanunu'nun 1. madde hükmüne göre: bu
işlemlen yapanlann yabancı uyruklu olup olma-
malan. ikametgahlannın. işyerleriran kanuni mer-
kezlerinin Türkiye'de olup olmaması işlemin ma-
hiyetini değiştirmez ve KDV'nin doğuşunu orta-
dan kaldırmaz. (* Hayri Göre)
Kokoreççi-Kestaneci Reklamları
SON KULLANICI
Endernet(a cumhuriyet.com.tr
Ben şu kokoreççiyle kestaneciye sinir
oluyorum. Yok "Sana i-meyl attıydım al-
dın mı" falan... Yalanın bu kadan olur ya-
ni. Geçen hafta maçta bizim stadın daimi
kokoreççisine, "Sana i-meyl attıydım al-
dın mı" diye takılayım dedim. Bi küfür bi
kıyamet... Zor sakinleştirdim. "Yahu bari
sen yapma" dedi. "Herkesin diline düş-
tük. Dalga konusu olduk" diye dert yan-
dı.
Adam haklı diil mi yani? Hangi kokoreç-
çiyle kestaneci birbirleriyle i-meylleşir ki?
Keşke o düzeye gelsek... "Aman canım
reklam işte" demesin kimse. Gerçekten
de kokoreççi camiasıyla açıkça dalga ge-
çiliyor. Zaten başlan Avrupa Birliği'yle dert-
te. Avrupa'da kokoreç yasak ya...
Hem sadece kokoreççi camiasıyla da
degil, Türk LJrası'yla da dalga var.
Hani diyor ya, "Ben dolar molar anla-
mam" diye. O da, "Haaaa o zaman şu ka-
darmark" diyo. Yani Türk Lirası'ndan ba-
his yok. Sanki öyle bi para yokmuşmuş
gibi... TPKK, Türk Parasını Koruma Kanu-
nu yok mu bu memlekette?
Aynca siz hiç kokoreççinin kestaneciy-
le öğlen tatili yaparak soya filizi yediğini
gördünüz mü? Saçma... Karides cipsi ye-
selerdi bari... Reklamı böyle palavraysa,
ürünün kendisi ne kadar güvenilir olabilir
ki?
Süperonlaynın reklamınadataktım val-
la. Onda da, yani kız sevgilisinin resmini
ters çevirirken o esnada bir ses duyulu-
yo ya... "Hatta sevgiliniz sizi terk ettiyse
yeniarkadaşlar..." falan diye... Servis sağ-
layıcı mı, yoksa çöpçatanlık şirketi mi,
belli diil.
Sırf süperonlaynın bu kışkırtmasıyla ay-
sikumdan bi sürü abuk and sabuk mesaj-
laraldım. Biri gecenin bi vakti guguuuuuk
diye girdi listeme.
"Selamyakışıklı!.."
Nik neymine baktım, Gülbeyaz... Hah
dedim, sevgilisi tarafından terk edilmiş ve
süperonlaynın gazına gelmiş biri beni tah-
rik etmeye çalışıyor. Şimdi ben ne diye-
yim bu "Selam yakışıklı" lafına. "Sensin
yakışıklı" dedim. Bir lüzumsuz diyalog.
Tamamen cinsellik üzerine. Yüzüm ve mo-
nitörüm kıpkırmızı oldu. "Ben sizin bildi-
ğiniznikneymlerden diilim, biokuyan olur"
dedim.
Bakın görüyosunuz bi reklam ne so-
nuçlara yol açıyo. Herkes benim gibi diil
tabii. Böyle bir olayın üstüne atlayacak o
kadar çok son kullanıcı var ki... Ben yap-
mam öyle şey. Sanal sevgili olur mu? Sa-
nal sevgili banal sevgili. Kelime oyunu
yaptım.:-))
Ama ne yalan söölim Vebbinin rekla-
mında Teoman'ın şarkısı acayip güzel.
An da sidi sürücüsüne giriyo ya. Şimdi siz
inanmıycaksınız ama bi kere benim de
başıma geldi. Sidi sürücüsüne koca bi
karasinek girdi. Içerde mınldanıp durdu
uzunca bi süre. Paniğe kapılıp hemen Fa-
ruk'u aradım. Önce "ristart yap" dedi.
Her durumda bunu söylüyo. Sonra sidi sü-
rücüye "şeltoks sık" dedi. Koray'ı ara-
dım, "şeltoks sıkıym mı?" diye. "Deli mi-
sin ya" dedi, "ne şeltoksul.. "Ama" de-
dim, "içerde çok güriıltüyapıyo karasinek".
"O" dedi, "sidinin kendi normal gürültü-
südür". Sonra ne oldu nasıl çıktı ordan bil-
miyorum. Yani oluyo böyle şeyler, çok
gerçekçi bi reklam.
Bu arada ayın altın mausları için bir-
birinden güzel siteler geliyo. Onlan her
ayın sonuncu haftası tanıtmaya karar ver-
dim. Siz göndermeye devam edin kendi
sitelerinizi.
Öte yandan sırf "Mehmet Sucu'ya gös-
tehrsin" diye bana meyl atanlara çok
teşekkür ederim. Gösterdim valla. O da
bilsin artık bana da bi sürü meyl geldiğini.
Benim de ciddi bir sevgili okurcukum ol-
duğunu.
Hadi hadi gelsin meyller, gelsin güzel
güzel siteler... Bekliyom burda.
endemet_2000(a yahoo.com
GÖRÜŞ
MITHAT MELEN
Anlamak
ABD Başkanı Bill Clinton, Hindistan ve Pakis-
tan gezisine başlamadan önce Smith ve VVesson
silah üretim şirketi ile bir anlaşma yaptı. Bu anlaş-
mayı, dünyayı bilmiyorum ama, Türkiye'de hepi-
miz atladık. Anlaşmanın önemi ABD'de silahlarla
gelen şiddeti önlemek için yönetim ile silah sana-
yii arasında benzeri olmayan bir işbirliğine gidil-
mesi.
1994 yılında silahlı şiddeti önlemek ve toplumu
rahat ettirmek için geçirilen Brady yasası aynı za-
manda silahlanma için bazı yasaklar getiriyordu.
özellikle, yasadışı silah tacirlerinin gençlere ve
suçlulara silah satışını önlemek için geçirilen bu ya-
sa konusunda aralık ayından beri silah üreticileri
ile yakın temasta olan Clinton yönetimi, sonunda
ABD'nin en büyük silah üreticisi olan Smith ve
VVesson şirketi ile bir anlaşma imzalamayı başar-
dı. Bu anlaşma silah üreticilerinin dizayn, dağıtım
ve pazarlama konularında yönetim ile ışbirliği yap-
masmı içeriyor.
Özellikle yeni üretilecek bütün silahlann daha gü-
venli ve kaza atışları yapmasını önleyecek biçim-
de olması gerekiyor. Güvenlik kilitlerinin yeniden
gözden geçirilerek işler hale getirilmesi, büyük
cephane mağazalarının kapatılması, güvenlik ve
standart testlerin düzenli yapılması ve en geç 1 yıl
içinde "dolu" silahı gösteren bir mekanizmanın
mevcutlara eklenmesi gerekiyor. Ayrıca üreticiler
"iyihal" kodlarına uymayı taahhüt eden yetkili sa-
tıcılara silah verebilecekler. Bölgelerinde sattıkla-
rı silahlardan üç yıl içinde ölüm vakalarının artma-
sı görülen satıcıların lisansları iptal edilecek. Silah
shovvlarında açıkça satış yapılamayacak, bütün sı-
lahlar için balistik dosyalar tutulacak. Güvenli bir
şekilde silahları kullanmayı bilmeyenler için egıtim
verilecek, eğitimde başarılı olamayanların ruhsat-
ları iptal edilecek. Silah hırsızlarına karşı önlem al-
mayanlara silah satılmayacak. Büyük miktarlarda
silah ve cephane satışı yapılamayacak. Çok sayı-
da yapılan satışlar için ilk teslim tarihinden itiba-
ren 14 gün geçmesi gerekiyor. Ayrıca üreticiler, ye-
rel ve federal yöneticilerin de içinde olduğu bir ku-
rum kurularakyasanın veanlaşmaların işlerliğı de-
netlenecek.
Clinton, Hindistan ve Pakistan yetkilileri ile ko-
nuşurken de herhalde yola çıkmadan önce bu
yaptıklarından söz etmiştir. Çünkü iki ülkeden de
nükleer silahlar açısından ve şiddet konularında dik-
katli olmalarını Clinton açıkça istemiş bulunuyor.
Nükleer silahları sınırlayan anlaşmalara dahil olma-
lannı birçok ülkeden ABD zaten istemiş durumda.
50 yıldır ABD ile arası çok iyi olmayan Hindistan
şimdi 4 milyar dolarhk ABD fonlanna ulaşabilecek.
Kaplanların korunmasından kadınların sağlık ko-
nusunda eğitimine ve ticarete kadar Ex-lm başta
olmak üzere kredi ve insani yardım kaynaklarına,
Hindistan, biraz da şiddetten kaçarsa kavuşaca-
ğa benziyor. Ayrıca Pakistan'daki askeri yönetime
de bir an önce en azından yerel seçimlere hazır-
lık yapması öneriliyor. Koşullar hep aynı; ş]ddet-
ten kaçmak.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'nın mi-
marlarının, savaş yapmamak ve barış içinde bir-
likteyaşamak için silahlanmayı durdurmak istedik-
lerini hep biliyoruz. Çok başarılı oldukları söylene-
mez ise de ABD'yi silahlann serbest satıldığı bir
ülke olarak görmelerine bu anlaşma artık bir set
çekeceğe benziyor. Marcel Lipmann, Gorielli,
Dahrendorf, Manshort, Eva Hirch gibi Avrupalı
sosyalistlerin akıl hocaları Avrupa mimarları pro-
fesörler, esas kalkınmanın insan kalkınması oldu-
ğunu, kendilerinden ders aldığımız sıralarda, 30 yıl
önce ısrarlasöylüyorlardı. Bunun için ise savaş eko-
nomisinden barış ekonomisine geçmenin gerek-
liliğini vurguluyorlardı. Şimdi dünyanın en büyük
jandarması olan ABD yönetimi, silahlann satışının
azaltılması için silah üreticileri ile anlaşma yapa-
biliyor,
Biz ise 1980 yılına kadar Avrupalılar gibi düşü-
nüp sonra 20 yıl içinde inanılmaz ölçüde silahlan-
dık. Yılda resmi kanallardan nerede ise 300 mil-
yon dolarlık tabanca ve tüfekTürkiye'ye giriyor. He-
le Güneydoğu ve Doğu'daki çatışmalar yüzünden
son 20 yılda herhalde en az 10 milyar doları ufak
silahlara yatırdık. Gayrı resmi rakam ise 20 yılda
en az 150 milyar doların silah ve savaş işıne gittı-
ğini gösteriyor.
Bu silahlanmadaen büyük payı olan ise yine Ba-
tılı silah üreticileri.. yaklaşık bir hesaplamaya gö-
re Ortadoğu'dan silahlanmaya 20 yılda çıkan pa-
ranın 4 trilyon dolar olduğu düşünülüyor. Bunun
yüzde 75'i ise silahlara gitmiş. Çatışmadan kurtu-
lamayan Ortadoğu'nun yanında Balkanlar'ı da bu
istatistiklere katarsak rakamın ne kadar büyük ol-
duğunu görürüz.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en az o savaş-
taki kadar insanın silahlı çatışma sonrası öldüğü
görülüyor. Bunu durdurmanın yolu ise silah satış-
lanna bir kural getirmek ve önce üreticilerle işbir-
liği yapıp, ABD içindeki sorunları çözmek. En azın-
dan ABD yönetiminin görüşünü değiştirmesi ve ar-
tık insanlık için harekete geçmesi bence dünya-
nın en dikkat çeken olayı.
Unutmayın, Bill Clinton, Vietnam'a gitmeyi red-
deden bir başkan. 1968 kuşağının barışçı genç ku-
şağı şimdi Avrupa'nın da yöneticileri. Ayrıca Karl
Manc'ı da çok iyi özümsemiş bir takım. Klasik ik-
tisat bilmeden Marx anlaşılamayacağı için, Marx'ın
da kapitalizm hakkındaki eleştirilerini ancak çok
iyi iktisat ve felsefe bilenler anlıyor. Çünkü en iyi
iktisatı Marx bildiği için kapitalizmi eleştirebiliyor-
du. Belki bugün Maoc'ın sentezi küreselleşme ve
demokrasi olarak ortaya çıkıyor. Ancak dünyada
hâlâ 5 milyar insani yöneten ve bu gelişmelere di-
renen bir sürü de soğuk savaş ve kapalı ekonomi
taraftan var. Dünya nüfusunun yarısı nerede ise gün-
de 2 doların altında bir para ile geçinmeye çalışı-
yor.
Silah üreticilerinin bile anlamaya başladıkları
gerçekleri görmemiz lazım. Insanları sömürmek için
yönetimlere silah satmak ve potansiyel alıcıları
kaybetmek yerine birim maliyeti düşük herkesin
alabileceği malları üretip satmak ve burada alıcı-
ların refahlarını yükseltmek artık yeni benimsenen
yol.
Hayatı anlamak ve dünyayı okumak sanıldığı gi-
bi kolay degil. Heledeğişimi kabullenmekçokzor.
Bu satırlar yayımlandığında belki umulmadık
başka bir değişım olacak ve biz onu anlamaya ça-
lışırken yine vakit geçecek.