Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2000 PAZARTESİ
Zonguldak PB 21 Antalya
HABERLEREV DEVAMI
Yurdun doğu kesımleıi
çok bulutlu, Orta ve
Doğu Karadeniz, Iç
Anadolu'nun kuzeyd-
oğusu ıhe Doğu Anado-
lu'nun kuzey ve batısı
sağanak ve gök gurül-
tülü sağanak yağışlı, dı-
ğer yerier az bulutlu ge-
çecek. Hava sıcaklıkla-
n bıraz azalacak Rüz-
gâr güney ve batı yön-
tefden hafrf, ara sifa or-
ta kuvvette esecek.
DIS
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amstefdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
Y
PB
PB
Y
PB
2
5
7
15
13
14
13
16
Berlin PB 15
Budapeşte PB 17
Madrid PB 13
Viyana PB 15
Belgrad PB 22
Sofya Y 21
Roma Y 18
Atina PB 21
Münih PB 15 Zürih PB 15
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
Sam
Y
PB
PB
Y
PB
Y
PB
A
PR
4
21
3
16
3
15
18
33
?6
Bulutlu \, Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı , Gök gürültülü
Çakıcı'nut
cmıkatı vuruldu
• Baştarafı 1. Sayfada
gözaltına almıştı. Kara-
gümrük Spor Kulübü te-
sislerinde 16 kişinin ya-
ralanmasıyla sonuçlanan
olayı üstlenen Çakıcı'nm
iki adamı Okan Erural ve
Ahmet Çevik. teslim ol-
mak üzere Çakıcfnın
avukatı Ahmet Kâmil
Zor'un Kadıköy'deki bü-
rosuna gelerek polisi ara-
rruş ve daha sonra gelen
polis ekibı tarafından gö-
zaltına alınmıştı.
Ahmet Kâmil Zor, dün
akşam saatlerinde Kartal
Orhantepe Mahallesi En-
gin Sokak'ta, Karagüm-
rük'teki saldınyla ilgili
olarak bir kışiye randevu
verdi. Bukişiylegörüşme
sırasında çıkan tartışma-
da saldırgan, Zor'a 5 el
ateş etti.
Sağ bacağından bir kur-
şunun sıyırdığı Zor, Kar-
tal Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'nde tedavi altı-
na alındı.
Zor'un sağlık durumu-
nun iyı olduğu kaydedildi.
Yeraltı dünyasının bilinen
yöntemlerinden olan ve
"uyan" anlamına gelen
"topuğa kurşun sıkma"
eyleminin Karagümrük
çetesi tarafından gerçek-
leştirilmiş olabileceği id-
dia edıldı.
Eymür'den
Gündeş'esuçlama
H Baştarafı 1. Sayfada
te yürütülür. Bu planlar
çeşitli kademelerden geç-
tikten sonra mûsteşar ta-
rafindan onaylanır ve tat-
ibikata geçiKr" dedi.
• Eymür, Çakıcı'nm
böyle bir prosedür takip
edilerek "başanyla so-
nuçlanmayan bir operas-
yonda kullanıldığını, da-
ha sonra da bir müddet
haber kaynağı olarak ya-
rarlanıldığını'' açıkladı.
Eymür, 1. MİT raporu
olarak adlandınlan rapor-
dan sonra geçirdiği tahki-
katta, bütün faaliyetler
kapsamında Çakıcı konu-
sunda da sorulara maruz
kaldığını ifade ederken,
sonuçta herhangi bir mü-
eyyideye uğramadan
emekliliğini istediğini ve
"Çakıcı konusunda vere-
ceği bir besap kalmadığı-
nı" da vurguluyor.
'Olaylann perde
arkasım anlatıyortım'
Kendi deyimiyle "olay-
lann perde arkasını" an-
latmayı, "yargıya intikal
errnis bir belgeden pasaj-
lar" aktararak sürdüren
Eymür, yazısının bundan
sonraki bölümünde kendi-
sini emekliliğini ısteme
noktasına getiren olaylan
özetliyor.
'MikailSan'
Bu bölümde. Birdal da-
vasında yargılanıp Ankara
1 No'lu DGM tarafından
29 Arahk 1999'da "çete
oluşturmak. sahte nüfus
cûzdanı kuUanmak ve ta-
sarlayarak adam öldürme-
ye tam teşebbüs suçlann-
dan" 19 yıl 2 ay ağır hapis
cezasına çarptınlan 'Mi-
kail San' kod adlı Mehmet
Çemal Kulaksızoğlu'ndan
da söz ediliyor. Eymür'ün
yazısı şöyle sürüyor:
"MİTin esld mensupla-
nndan birinin akrabası ol-
duğu ve yurtdışında çok
geniş imkân ve kabili)etle-
ri bulunduğu belirtilerek
Yavuz Ataç tarafından
MİTe takdim edilen Meh-
met Kulaksızoğlu isimli bir
şahıs, teşkilattaki kayıtlar-
da herhangi bir menfi hu-
sus bulunmaması üzerine
Nisan 1995'te denenmek
üzere görevlendirilerek ve
kendisine Mikail San adı-
na kinüikler verilerek
vurtdışına yollanmışnr."
Kulaksızoğlu' nun
yurdagirişi
Kulaksızoğlu'nun 4 ay
sonra Kapıkule sınır kapı-
sından giriş yaparken ken-
disini MlT mensubu, Bul-
garistan ve Romanya so-
rumlusu olarak tanıtarak
gümrükte aranmamasını
sağladığını belirten Ey-
mür, "Ancak durumun-
dan şüphelenen görevnter
konuyu bilahare MİT
mensuplanna bildirmiş-
lerdir" dedi.
Bu gelişme üzerine ko-
nunun, Operasyon Baş-
kanlığı Başyardımcısı ola-
rak kendisine iletildiğini
bildirdi. Eymür, Kulaksı-
zoğlu'nun sorguya alın-
ması, ilişiğinin kesilmesi
ve teşkilatça verilen kim-
liklerin geri alınması tali-
matını verdiğini anlatır-
ken, yapüğı kapsamlı araş-
tırma sonucunda Kulaksı-
zoğlu'nun banka dolandı-
ncılığından arandığını,
captagon ve uyuşturucu
dahil her türlü karanlık
ilişki ıçinde olduğunu öğ-
rendiğini açıkladı.
'Sûrtüşme yaşandı'
Bir süre sonra Kulaksı-
zoğlu'nun kısa bir müla-
kata tabi tutularak verilen
kimliklerin elinden alındı-
ğını, ancak Operasyon
Başkanının talimatı ile bu
kimliklerin geri verilip teş-
kitetla ilişkisinin devam
ettirildiğini öğrenince şa-
şırdığmı da vurgulayan
Eymür, bu olay nedeniyle
Öperasyon Başkanlığıyla
arasuıda sürtüşme yaşan-
dığını da sözlerine ekledi.
Lokale saldırı düzenlemislerdi
ÇahcVnın
adamlanna tatbikat
tstanbul Haber Servisi-
Ülkücü mafya lideri Ala-
attin Çakıcı ile Karagüm-
rük çetesi olarak bilinen
organize suç örgütünün li-
deri Nuri Ergin'in med-
yada yayımlanan tehdit
mektuplanmn ardından
Karagümrük Spor Kulü-
bü'ne düzenlenen silahlı
saldırının tetıkçilen ol-
duklan öne sürülen 3 ki-
şiye tatbikat yaptınldı.
15 kişinin yaralandığı
olayı üstlenerek polise
teslim olan Ahmet Çevik
ve Okan Erural ile polis
tarafından yakalanan
Müjdat Çimenci gözaltın-
da bulunduklan Organize
Suçlar ve Silah Kaçakçı-
lık Şube Müdürlüğü'nden
dün saat 08.30 sıralannda
zırhlı bir araçla olay yeri-
ne getirildiler.
Burada saldınyı nasıl
gerçekleştirdiklerini anla-
tan sanıklar, lokale geliş
ve olaydan sonra kaçış
yönlerini de polise göster-
diler. Tatbikat sırasında
herhangi bir saldın olası-
lığına karşı yoğun güven-
lik önlemleri alındı.
Öte yandan, saldınnın
tetikçilerinden olduğu be-
lirtilen Cihan Çakıcı ve
Recep Boz ile saldınyı az-
mettirdiği öne sürülen
Banş ve Savaş Çakıcı kar-
deşlerin yakalanmasına
çalışılıyor.
'Büyük liderlere sahîbîz'• Baştarafı 1. Sayfada
gi gösterdiler.
Doktora unvanı töreninde Hint
müziklerinden örnekler sunuldu
ve Başbakan Ecevit'in özgeçmişi
okundu. Ecevit'in omzuna şal,
boynuna ise çiçek takıldı. Başba-
kan Ecevit törende yaptığı konuş-
mada, Shantiniketan ve Wishwar
Bharati'nin, gençlik yıllanndan
bu yana 'rûyalannın konusu' ol-
duğunu söyledi. Ecevit şunlan
söyledi: "Bu nedenkdir Id büyük
ozan. yazar ve düşün adamı Ra-
bindranath Tagore tarafından ku-
rulan Hindistan'ın bu eşsiz ulusla-
rarası eğitim ve kûltûr merkezini
ziyaret etmek, benim için büyûk
bir muthıluk kayuağıdır. Ve yine
bu nedenle \Ishvvar Bharati'de bir
fahri doktora ile ödüllendirUmem
benim için çok özel bir ayncahk
oluşturmaktadır. Bu onura layık
görûlmekten dolayı şükranlanmı
sunanm."
Konuşmasında Rabındranath
Tagore ve Hint kültürüne olan il-
gisini anlatan Ecevit, şöyle konuş-
tu: "HenüzonarayaşuKİabirnse
öğrencisryken, bir gûn anne ve ba-
bamı bir kitabı büyük bir dikkat-
le okurlarken gördüm ve kitabın
konusunu sordum. Bana, bir Hint
ozanının şiir demetinin Tûrkçe çe-
virisi olduğunu ifade ettOer ve şiire
olan ilgimi bildiklerinden benim
de okumamı önerdiler. Kitap, Ra-
bindranath Tagore'un Bahçıvan
isimli eseriydi. Okuduklanmdan
büyülenmiş bir halde, aynıyazann
diğer eserlerini aramak için kitap-
çılan dolaşma\ a başladım. Gitan-
jali'nin ingUizcesi bulunuyordu.
Beni aynı şekilde heyecanlandıran
bu eserin çevirisini yapmaya karar
verdikten birkaç hafta sonra Gi-
tanjali basıma hazır hale geldL Bu-
nun ardından Tagore'un a>dınla-
ba özdeyişlerini bir araya getiren'
Avare Kuşlan'nı tercûme ettim."
Rabindranath Tagore ile erken
yaşta tanışmış olmasuıın kendisin-
de Hint edebiyatı ve felsefesine
yönelik bir merak uyandırdığmı
belirten Ecevit, Sanskrit ve Ben-
gali öğrenmek için çaba göster-
meye karar verdiğini ifade etti.
Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanskrit'in mükemmel esteti-
ğini hayranhkla izlemek ve Tago-
re'un şürlerinin orijinal Bengal ü-
sanındaki tadını almak fırsaunı da
edinmiş oldum. Tagore'un şiirie-
rindeki Brik mistisizm, Insanlık Di-
B isimli kitabındaki deyişiyle oku-
yucuda doğayla bütünleşme duy-
gusu yaratır. Ylne aynı kitaptan bir
alınb yaparak söyleyebUirim ki o-
nun doğayla olan yakuıhğı, Do-
ğu'nun 'benliğimizi şekillerin,
renklerin, seslerin ve hareketlerin,
hayatımızı zenginleştiren ve hayal
gücümüzü uyandıran' yönleriyle
ilgilidir. Bu nedenle, resim ve mü-
zik Tagore'un şiirinin doğasmda
bulunmaktadır.
Tann ile bürünJeşme özleminin
Hint felsefesinde olduğu gibi Türk
şiirinde işlenmekte olduğunu an-
latan Başbakan Ecevit, bu özle-
min, mantığın ilerlemesini açıkla-
dığını söyledi. Başbakan Ecevit,
ilerlemenin Tagore'a göre, "Btre-
yin, bügi güç sevgi haz auna sınır-
lannı genişleterekerişmeyeçahşö-
ğu böylelikle evrensele \ aklaştığı
ideal bir mükemmelliğin vartağt"
anlamına geldiğini belirterek, bu-
nun Tagore'un mistızminde mün-
zevi mistiklerin aksine, hareket-
ten kaçınma obnadığını gösterdi-
ğini anlattı. Ecevit, konuşmasında
Türk-Hint ilişkilerinin ortak tarih-
sel kökenleri üzerinde de durdu.
Ecevit, Türk-Moğol soyundan çe-
şitli hanedanlann 977 ve 1707 yıl-
lan arasmda Hindistan'ın tümün-
de veya bazı kesimlerinde hüküm
sürdüğünü belirterek, bu hanedan-
lann Hindistan üzerinde en derin
etkiyi bırakmış olanın Babür Ha-
nedanı olduğunu kaydetti. Hane-
danm kunıcusu Babür ve torunu
Ekber'in çok yetenekli yöneticiler
olduğunu anlatan Ecevit,şöyle ko-
nuştu: "Babür bir düzyazıustasıy-
dt Taraf rurmavan bir tarihçi ve
dikkatli bir doğa gözlemcisiydi.
Hindistan'ın bir diğer büyük dev-
Başbakan Bülent Ecevit, HindisUn'da fahri doktortuk unvanı akh.
let adamı ve olağanüstü tarihçi Ja-
waharlal Nehru'nunonlar hakkın-
da söylediklerini öğrenmek ilgmç
olabilir. Onu neden olağanüstü bir
tarihçi olarak görüyorum?
Çünkü 1930'larda İngüizidare-
si altmda bir hapishane hücresin-
den kıa tndira Ghandi'ye yazdığı
1% eğitki mektup. Dünya Tarihi-
ne Bakışlar adh bin savfahk bir ki-
tapta toplandığmda, benzersiz bir
bilimsel başan ortaya çıkmışnr. Ki-
tabuun Önsöz'ünde yazdığı üzere,
hapishaneyaşamuun olanaksızhk-
lan açıktı. Mahkûmun kuUanımı-
na sunulan kütüphaneler ve refe-
rans kitaplan \oktu ve bu koşullar
altında, herhangi bir konu ve özel-
Ukle tarih üzerine yazmak, cüret-
kâr bir girişim olacakü. Ancak
Nehru, bunu üsdenmiş ve insanlı-
ğın bütün tarihini, yalnızca geniş
aynnnlan ile değü, a>iu zamanda
nesnel bir tarzda ve derin bir sez-
giyle yazarak başanh ohnuştur.
Osmanh Imparatoıiuğu'nun yük-
setiş ve düşüşünü ve Nehru'nun
ifadekriyle. küllerinden, kendine
güvenen, güçlü ve ilerici bir yeni
Türidye'nin doğuşunu tahUl, be-
nim için çok öğretici ohnuştur. Or
j
ta Asya'yı, Asya ve A>Tupa'da bir-
çok devietin ve uygarhğuı doğuşu-
na yol açan göç dalgalannuı beşi-
ği olarak değerlendirmesi de ay-
dınlaöcıdır ve Atatürk'ün tarih te-
orisine benzemektedir.."
'Işbirfiği gelişmeü'
Her iki ulusun da kültürden
eğitime, ekonomiden teknolojiye
kadar her alanda şimdikine oran-
la çok daha yakın işbirliğine ola-
nak sağlayabilecek kökleri paylaş-
tığını belirten Ecevit, her iki ulu-
sun da demokrasisinin sadece Ba-
tı 'nın gelişmiş ülkeierinin imtiya-
zında olmadığını kanıtladığını bil-
dirdi. Ecevit, şöye konuştu: "Her
iki ulus, güç geçtş dönemlerinde
şanshydılar. Zira Türkiye'de Ata-
türk'e, Hindistan'da ise Mahatma
GandhL Ja^aharlal Nehru ve Ra-
bindramath Tagore gibi büyük b-
derlere ve rehberlere sahip ounuş-
lardır."
Başbakan Bülent Ecevit, dün
gece Türkiye"ye döndü.
Memur ahııılaı-ı ağustosta
ANKARA (AA) - Devlet Personel Başkan-
lığı'nın ılk merkezi memur alımında kamuya
adım atamayanlan ağustos aymda çok daha
geniş kapsamlı bir yerleştirme bekliyor.
Merkezi yerleştirme ile memur alımı uygu-
lamasında ilk dönem başvurulan 14 Nisan'da
sona ererken bu yerleştirmede 19 bin 783 ki-
şi, devlette memur olarak göreve başlayacak.
Kamu kuruluşlannın yeni atanacaklara iliş-
kın kadrolan zamanında alamaması ya da ış-
lemleri tamamlayamaması nedeniyle devlet-
te esas memur alımı önümüzdeki dönem ger-
çekleştirilecek. Devlet Personel Başkanı Ne-
dim Kurdoğhı'nun verdiği bilgilere göre, dev-
let memurluğu smavını kazananlar arasmda-
ki ikinci yerleştirme işlemi ağustos ayııtda
yapılacak.
Bu ay içinde çıkılacak duyuruyla 70 ile 80
bin arasmda adaya daha devlette istihdam im-
kânı sunulacak. tkinci merkezi yerleştirmede
SSK'ye 12 bin, Sağlık Bakanlığı'na 35 bin
eleman alınırken memur alacak diğer kuru-
luşları ise Milli Eğitim Bakanlığı, Tapu Ka-
dastro Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve be-
lediyeler oluşturacak. Adalet Bakanlığı da
taşra teşkilatı için 4 bin yeni memur alımın-
da bulunacak.
Bu yerleştirmede tercihte bulunmayan
adaylann yanı sıra tercih yapıp da herhangi
bir kamu kuruluşuna yerleştirilemeyen me-
mur adaylan da ağustosta memuriyet için baş-
vuracak. ÖSYM' nin gerçekleştirdiği memur
alım sınavmda başanh olan 391 bin kişiden
işe yerleştirilemeyenler, 2 yıllık dönem için-
de gerçekleştirilen merkezi yerleştirmelerde,
durumlanna uygun işler için müracaat edebi-
lecek. Bu arada Devlet Personel Başkanlığı
verilerine göre, devlet memurluğu sınavı so-
nunda en fazla memur adayı Ankara'dan çık-
tı. Ankara'da halen 48 bin 636 kişi devlette gö-
rev almak için beklerken bu sayı Istanbul'da
25 bin 221, îzmır'de ise 22 bin 552 olarak be-
lirlendi.
Konya 12 bin 504 memur adayı ile üç bü-
yük ili izlerken tçel 11 bin 352, Adana ise 10
bin 669 aday ile listenin başlannda yer aldı.
Bayburt 408, Kilis de 679 aday ile memuri-
yet için tercihte bulunma hakkına sahip en
düşük iller oldu. Istatistiklere göre, memur
alım sınavmda puan açısından en başanh il-
ler ise Kilis ve Hakkâri olarak tespit edildi. îl-
köğretim, lise, 2 yıllık yüksekokûl ve 4 yıllık
üniversite mezunu adaylann açıklanan puan-
lan esas alınarak yapılan hesaplamalara gö-
re, Kilis 75.992'lik, Hakkân ise 75.989'luk
puan ile memur sınavının rekortmen illeri un-
vanını elde ettiler. Afyon 75.812, Bingöl
75.820, Ankara 75.759, Konya 75.740, Kır-
şehir de 75.737'lik puanı ile sınavın diğer ba-
şanh illeri olarak sıralandı.
BAŞKAJVUĞA NAİL GÜRELt SEÇİLDt
TGC yönetinımde
görev bölümü yapddı
İstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye Gazeteciler Çemiyeti Ge-
nel Kurulu'nda yapılan seçimle-
nn oy ayınmı belli oldu. Yöne-
tim Kurulu, oy ayınmı sonucu-
nun belli olmasmdan sonra top-
lanarak görev bölümü yaptı.
Başkanlığa Nail Güren, Başkan
Yardımcıhğı ve Başkan Vekilli-
ği'ne Orhan Erinç, Başkan Yar-
dımcıhğı'na Seçkin Türesay,
Genel Sekterliğe TurgayOkay-
to, Genel Saymanlığa Şakir Sü-
ter, Genel Sekreter Dış tlişkiler
Yardımcıhğı'na Leyla Tavşa-
noğlu yeniden oybirliği ile se-
çildiler. Umur Tahı, Cengiz Er-
diL, Orhan Ayhan,ZaferAtay ile
Necati Doğru da üye olarak gö-
rev aldılar.
Güreli konuşmasında, Genel
Kurul'un Yönetim Kurulu'na
yeniden görev vererek gösterdi-
ği güvene teşekkür etti. Yönetim
Kurulu "nun bu dönemde de
mesleğin ve gazetecilerin sorun-
lanna çözüm için çaba harcaya-
cağını, demokrasi, insan hakla-
n, iletişim ve ifade özgürlüğü
konulannda iyileştirme gırişim-
lerini sürdüreceğini belirtti.
Denetleme Kurulu: Türkiye
Gazeteciler Gemiyeti Denetle-
me Kurulu'na İbrahim Ozkan,
Vahap Munyar,AhmetOzdemir
seçildiler.
Onur Kurulu: Genel Kurul,
Türkiye Gazeteciler Çemiyeti
Onur Kurulu'nda da Semih Bal-
aoğhı, Erol Dalh, Doğan Koloğ-
lu, Orhan Duru, Abbas Parmak-
sızoğlıı, Erol Gönenç ve Hami
Alkaner'e görev verdi.
Balotaj Kurulu: Türkiye Ga-
zeteciler Çemiyeti Balotaj Ku-
rulu'na da Bekir Aydın, Azer
Bortaçina, Abdülkadir Yücel-
man, Muammer Tuncer, Mus-
tafa Mutiu, Olay Tan, Mehmet
Sağnak, Kemal Çapraz, Demir
Feyizoğlu ve Hasmet Levent Ya-
vuz seçildiler.
SANAYİ CASUSLUĞU ENDtŞESİ
Avrupa'dan ABD'ye
diııleme tej>kisi
I Baştarafı 1. Sayfada
rini yoğunlaştu-dı. Avrupa Parla-
mentosu'ndaki Yeşiller Grubu.
komisyon için yeterli imza sayı-
sına ulaşıldığını belirtti. Daha
önce AB ile ABD arasmda ya-
pılan "Belgeleri Konıma Anİaş-
ması", Yeşil parlamenter tlka
Schröder tarafından "maskara-
nk" olarak tanımlandı. Anlaş-
ma, Avrupalı înternet kullanıcı-
lannın ABD'de de Avrupa'da
geçerlı olan "belge konıma stan-
darüanna" göre muamele gör-
melerini öngörüyor. AB ülkele-
ri, daha önce "Echeton" progra-
mının varlığı hakkındaki söy-
lentilere yönelik herhangi bir
açıklama yapmaktan kaçınmış,
ancak bir süre sonra AB Komis-
yonu, ABD ve Ingiltere hükü-
metlerine, konuya açıklık getir-
meleri çağnsmda bulunmustu.
Özellikle Londra 'nın ABD
gizli servislerine elektronik pos-
ta, telefon ve cep telefonlannı
dinlemekte yardımcı olduğu ile-
ri sürüldü. Bunun için ABD'nin
dünya üzerinde 10 dinleme is-
tasyonu kurduğu, bunJardan bi-
rinin de Bavyera'daki Bad Aib-
ling olduğu açıklandı.
Internet üzerinden dinleme-
nin özellikle Fransa'yı rahatsız
ettiği ortaya çıktı. Fransız Sa-
vunma Bakanlığı Strateji Bölü-
mü, Microsoft'un Amerikan
gizli servisleriyle birlikte çalış-
tığını, bunun için özel casusluk
yazılımlan yarattığını ileri sür-
müştü. Fransız Adalet Bakanı
Eüsabeth Guigou, Fransız Mec-
lisi'nde milletvekillerinin önün-
de bir konuşma yapmış ve "Ec-
heton" sisteminin artık sanayi
casusluğunda kullanıldığını bil-
dirmişti.
Avrupa Parlamentosu'ndaki
Yeşiller Grubu Iç Polıtika Söz-
cüsü Ozan Ceyhun, Echelon ile
ilgili bir araştırma komisyonu
kurulmasını desteklediğini be-
lirtti.
GUNDEMMLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
tümceler aktaralım:
"... Bütün yüklerini kim taşıyabilirse ona bırak.
Ve hiç arkana dönüp de pişmanlıkla bakma..."
"Beni derhal götürmek üzere kanun ve hû-
kümlerle gelirler; ama her zaman kurtulurum.
Çünkü kendimi nihayet onun ellerine bırakmak
için yalnız aşkı bekliyorum. Herkes beni kınaya-
rak 'kayıtsız' diyor; kınamalannda haklı oldukla-
nndan şüphem yok..."
"Bu dünyada beni sevenler, beni her konuda
korumak isterler ama bu senin onlannkinden
daha büyük olan sevginden başka bir şekilde-
dir ve beni sen serbest bulunduruyorsun. Ben
onları unutmadıkça, onlar beni terke cesaret
edemezler..."
Ecevit, Tagor'un bu düşüncelerini özene be-
zene Türkçeye çevirmiş olmalı! Kitabın 54. say-
fasındaki şu tümceleri de tüm milletvekillerine
adayalım:
"Fikrin korkusuz olduğu ve başın dik tutuldu-
ğu yerde; bilginin serbest olduğu ve dünyanın
özel duvarlaha dar bölmelerle aynlmadığı yer-
de; sözcüklerin doğruluğun derinliğinden mey-
dana çıktığı yerde; berrak akıl nehrinin, ölmüş
adetlerin hazin çölünde yolunu kaybetmediği
yerde... Tannm sen benim memleketimi, işte bu
özgürlükler cennetinde uyandır..."
Tagor'dan sonra Zagor'u seçmemin nedeni
uyaklı olmasıydı. Belki dedim, bu uyakta başka
bir ayak da vardır. Çizgi roman kültürüm zayrf.
Bu yüzden Zagor'un rastgele maceralanndan
birini seçtim. 11. sayı, Kurbanlar Hanı... Za-
gor'un arkadaşlan da Çiko ve Kazmakürek Bill...
Üçlü bir koalisyon kurmuşlar... Dizinin editörü
Ayşe Akyürek 11. sayıyı tanıtıyor:
"Zagor, 'Kurbanlar Hanı' adlı macerasıyla, siz-
lere yine doyumsuz zamanlar yaşatacak... Za-
gor ve Çiko maceradan maceraya koşarken..."
Duraladım; yoksa burada da mı cumhurbaş-
kanlığı seçimi var... Macera ilginçti. 6. sayfada,
hazine bulmaya karar veriyorlar. Biri ötekine ay-
nen şöyle diyor:
"Örneğin Kral Süleyman'ın hazineleri..."
Zagor ve arkadaşlan yağmurdan kaçarken gir-
dikleri Kurbanlar Hanı'nda kötü bir gece geçiri-
yoriar. Sabaha karşı arkadaşlan, "Baltsdı llah"\a-
kaplı Zagor'a şunu söylüyorlar:
"Sürprizlehe, kâbuslarla ve sırlaha dolu bir
geceydi. Ama yeni başlayan günle düşler de
kayboluyor. Aynı zamanda Kurbanlar j
laneti de sonsuza dek kayboluyor...
Düşler ülkesine mi, maceraya mı?
Bu hafta yaşanacaklar Zagor'u mu anımsatı-
yor, Tagor'u mu, sorusunu sormayalım. Zaten
anayasa değişikliğinin yukanda aktardıklanmız-
la hiçbir ilgisi yok. Ama okuyanda değişik çağ-
rışımlar olmuşsa, o ayn!
29 Mart'taki ilk oylamada Meclis'in iradesi or-
taya çıktı. 407 imza ile Meclis'e gelen 5+5'in 253
oyla Meclis'ten çıkması değişik yorumlara ne-
den oldu. İki bakış var:
- Bravo vekillere, özgür iradeleriyle oy kullan-
dılar.
- Ayıp vekillere, madem hayır diyeceklerdi, ne-
den imza verdiler.
Çıkan tablo şöyle özetlenebilir:
Milletvekilleri lider baskısıyla seçmen ve irade
baskısı arasmda kaldılar. Ikincisi ağır bastı. Bu-
nu siyasilerin ve medyanın da görmesi gereki-
yor.
Son anda bir değişiklik olmazsa bugün koalis-
yon ortaklan bir araya gelecekler. Ecevit dün Ta-
gor'un evindeydi. Aldığı kararı burada biçimlen-
dirmiştir. Bahçeli ve Yılmaz da doğal olarak ne
olursa ne oluru, biçimlendirmeye çalıştılar. Ge-
lişmelerin hükümeti ne ölçüde etkileyeceği bu-
gün belli olacak.
Demirel Köşk'e kapandı. İki gündür özel gö-
rüşmelerinin hemen tümü milletvekilleriyleydi.
2. turdan bir şey çıkmayacağı olasılığını öne alan
Demirel, bakalım 5 Nisan kararlannı hangi yön-
de alacak.
Kader haftasındayız...
Tagor'un değişim kokan düşler ülkesine doğ-
ru mu yol alacağız yoksa Zagor'la birlikte ma-
ceradan maceraya mı sürükleneceğiz?
Kahramanmaraş ve Sapanca
Depremler
yurttaşları korkuttu
Haber Merkezi -
Kahramanmaraş ve
Sapanca'da meydana
gelen sarsıntılar panik
yarattı.
Kahramanmaraş'ta dün
saat 14.41 'de, Rıchter
ölçeğine göre 4.7
büyüklüğünde deprem
meydana geldi.
Boğaziçi Universitesi
Kandilli Rasathanesi
Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre
deprem, saat 14.41'de
Kahramanmaraş'ın 30
kilometre
kuzeydoğusunda
meydana geldi.
Rasathane yetkilileri
tarafından orta
büyüklükte olarak
tarumlanan deprem,
çevre il ve ilçelerde de
hissedildi. Bu
depremin ardından saat
20. 27'dehafifşiddette
bir artçı sarsmtı
kaydedildi. Merkez
üssü
Kahramanmaraş'm
Pazarcık ilçesi olarak
belirlenen 4.1
büyükl üğündeki
sarsmtmm, 4.7
büyüklüğündeki
depremin artçı şoku
olduğu kaydedildi.
Merkez üssü
Sapanca'da da dün saat
22.15 sıralannda
meydana gelen 4.5
büyüklüğündeki
sarsıntı panik yarattı.
istanbul ve çevresinde
de hissedilen depremin
artçı şok olduğu
belirtüdi.