27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2000 PAZARTESİ Zonguldak PB 21 Antalya HABERLEREV DEVAMI Yurdun doğu kesımleıi çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz, Iç Anadolu'nun kuzeyd- oğusu ıhe Doğu Anado- lu'nun kuzey ve batısı sağanak ve gök gurül- tülü sağanak yağışlı, dı- ğer yerier az bulutlu ge- çecek. Hava sıcaklıkla- n bıraz azalacak Rüz- gâr güney ve batı yön- tefden hafrf, ara sifa or- ta kuvvette esecek. DIS Oslo Helsinki Stockholm Londra Amstefdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y PB PB Y PB 2 5 7 15 13 14 13 16 Berlin PB 15 Budapeşte PB 17 Madrid PB 13 Viyana PB 15 Belgrad PB 22 Sofya Y 21 Roma Y 18 Atina PB 21 Münih PB 15 Zürih PB 15 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Sam Y PB PB Y PB Y PB A PR 4 21 3 16 3 15 18 33 ?6 Bulutlu \, Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı , Gök gürültülü Çakıcı'nut cmıkatı vuruldu • Baştarafı 1. Sayfada gözaltına almıştı. Kara- gümrük Spor Kulübü te- sislerinde 16 kişinin ya- ralanmasıyla sonuçlanan olayı üstlenen Çakıcı'nm iki adamı Okan Erural ve Ahmet Çevik. teslim ol- mak üzere Çakıcfnın avukatı Ahmet Kâmil Zor'un Kadıköy'deki bü- rosuna gelerek polisi ara- rruş ve daha sonra gelen polis ekibı tarafından gö- zaltına alınmıştı. Ahmet Kâmil Zor, dün akşam saatlerinde Kartal Orhantepe Mahallesi En- gin Sokak'ta, Karagüm- rük'teki saldınyla ilgili olarak bir kışiye randevu verdi. Bukişiylegörüşme sırasında çıkan tartışma- da saldırgan, Zor'a 5 el ateş etti. Sağ bacağından bir kur- şunun sıyırdığı Zor, Kar- tal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altı- na alındı. Zor'un sağlık durumu- nun iyı olduğu kaydedildi. Yeraltı dünyasının bilinen yöntemlerinden olan ve "uyan" anlamına gelen "topuğa kurşun sıkma" eyleminin Karagümrük çetesi tarafından gerçek- leştirilmiş olabileceği id- dia edıldı. Eymür'den Gündeş'esuçlama H Baştarafı 1. Sayfada te yürütülür. Bu planlar çeşitli kademelerden geç- tikten sonra mûsteşar ta- rafindan onaylanır ve tat- ibikata geçiKr" dedi. • Eymür, Çakıcı'nm böyle bir prosedür takip edilerek "başanyla so- nuçlanmayan bir operas- yonda kullanıldığını, da- ha sonra da bir müddet haber kaynağı olarak ya- rarlanıldığını'' açıkladı. Eymür, 1. MİT raporu olarak adlandınlan rapor- dan sonra geçirdiği tahki- katta, bütün faaliyetler kapsamında Çakıcı konu- sunda da sorulara maruz kaldığını ifade ederken, sonuçta herhangi bir mü- eyyideye uğramadan emekliliğini istediğini ve "Çakıcı konusunda vere- ceği bir besap kalmadığı- nı" da vurguluyor. 'Olaylann perde arkasım anlatıyortım' Kendi deyimiyle "olay- lann perde arkasını" an- latmayı, "yargıya intikal errnis bir belgeden pasaj- lar" aktararak sürdüren Eymür, yazısının bundan sonraki bölümünde kendi- sini emekliliğini ısteme noktasına getiren olaylan özetliyor. 'MikailSan' Bu bölümde. Birdal da- vasında yargılanıp Ankara 1 No'lu DGM tarafından 29 Arahk 1999'da "çete oluşturmak. sahte nüfus cûzdanı kuUanmak ve ta- sarlayarak adam öldürme- ye tam teşebbüs suçlann- dan" 19 yıl 2 ay ağır hapis cezasına çarptınlan 'Mi- kail San' kod adlı Mehmet Çemal Kulaksızoğlu'ndan da söz ediliyor. Eymür'ün yazısı şöyle sürüyor: "MİTin esld mensupla- nndan birinin akrabası ol- duğu ve yurtdışında çok geniş imkân ve kabili)etle- ri bulunduğu belirtilerek Yavuz Ataç tarafından MİTe takdim edilen Meh- met Kulaksızoğlu isimli bir şahıs, teşkilattaki kayıtlar- da herhangi bir menfi hu- sus bulunmaması üzerine Nisan 1995'te denenmek üzere görevlendirilerek ve kendisine Mikail San adı- na kinüikler verilerek vurtdışına yollanmışnr." Kulaksızoğlu' nun yurdagirişi Kulaksızoğlu'nun 4 ay sonra Kapıkule sınır kapı- sından giriş yaparken ken- disini MlT mensubu, Bul- garistan ve Romanya so- rumlusu olarak tanıtarak gümrükte aranmamasını sağladığını belirten Ey- mür, "Ancak durumun- dan şüphelenen görevnter konuyu bilahare MİT mensuplanna bildirmiş- lerdir" dedi. Bu gelişme üzerine ko- nunun, Operasyon Baş- kanlığı Başyardımcısı ola- rak kendisine iletildiğini bildirdi. Eymür, Kulaksı- zoğlu'nun sorguya alın- ması, ilişiğinin kesilmesi ve teşkilatça verilen kim- liklerin geri alınması tali- matını verdiğini anlatır- ken, yapüğı kapsamlı araş- tırma sonucunda Kulaksı- zoğlu'nun banka dolandı- ncılığından arandığını, captagon ve uyuşturucu dahil her türlü karanlık ilişki ıçinde olduğunu öğ- rendiğini açıkladı. 'Sûrtüşme yaşandı' Bir süre sonra Kulaksı- zoğlu'nun kısa bir müla- kata tabi tutularak verilen kimliklerin elinden alındı- ğını, ancak Operasyon Başkanının talimatı ile bu kimliklerin geri verilip teş- kitetla ilişkisinin devam ettirildiğini öğrenince şa- şırdığmı da vurgulayan Eymür, bu olay nedeniyle Öperasyon Başkanlığıyla arasuıda sürtüşme yaşan- dığını da sözlerine ekledi. Lokale saldırı düzenlemislerdi ÇahcVnın adamlanna tatbikat tstanbul Haber Servisi- Ülkücü mafya lideri Ala- attin Çakıcı ile Karagüm- rük çetesi olarak bilinen organize suç örgütünün li- deri Nuri Ergin'in med- yada yayımlanan tehdit mektuplanmn ardından Karagümrük Spor Kulü- bü'ne düzenlenen silahlı saldırının tetıkçilen ol- duklan öne sürülen 3 ki- şiye tatbikat yaptınldı. 15 kişinin yaralandığı olayı üstlenerek polise teslim olan Ahmet Çevik ve Okan Erural ile polis tarafından yakalanan Müjdat Çimenci gözaltın- da bulunduklan Organize Suçlar ve Silah Kaçakçı- lık Şube Müdürlüğü'nden dün saat 08.30 sıralannda zırhlı bir araçla olay yeri- ne getirildiler. Burada saldınyı nasıl gerçekleştirdiklerini anla- tan sanıklar, lokale geliş ve olaydan sonra kaçış yönlerini de polise göster- diler. Tatbikat sırasında herhangi bir saldın olası- lığına karşı yoğun güven- lik önlemleri alındı. Öte yandan, saldınnın tetikçilerinden olduğu be- lirtilen Cihan Çakıcı ve Recep Boz ile saldınyı az- mettirdiği öne sürülen Banş ve Savaş Çakıcı kar- deşlerin yakalanmasına çalışılıyor. 'Büyük liderlere sahîbîz'• Baştarafı 1. Sayfada gi gösterdiler. Doktora unvanı töreninde Hint müziklerinden örnekler sunuldu ve Başbakan Ecevit'in özgeçmişi okundu. Ecevit'in omzuna şal, boynuna ise çiçek takıldı. Başba- kan Ecevit törende yaptığı konuş- mada, Shantiniketan ve Wishwar Bharati'nin, gençlik yıllanndan bu yana 'rûyalannın konusu' ol- duğunu söyledi. Ecevit şunlan söyledi: "Bu nedenkdir Id büyük ozan. yazar ve düşün adamı Ra- bindranath Tagore tarafından ku- rulan Hindistan'ın bu eşsiz ulusla- rarası eğitim ve kûltûr merkezini ziyaret etmek, benim için büyûk bir muthıluk kayuağıdır. Ve yine bu nedenle \Ishvvar Bharati'de bir fahri doktora ile ödüllendirUmem benim için çok özel bir ayncahk oluşturmaktadır. Bu onura layık görûlmekten dolayı şükranlanmı sunanm." Konuşmasında Rabındranath Tagore ve Hint kültürüne olan il- gisini anlatan Ecevit, şöyle konuş- tu: "HenüzonarayaşuKİabirnse öğrencisryken, bir gûn anne ve ba- bamı bir kitabı büyük bir dikkat- le okurlarken gördüm ve kitabın konusunu sordum. Bana, bir Hint ozanının şiir demetinin Tûrkçe çe- virisi olduğunu ifade ettOer ve şiire olan ilgimi bildiklerinden benim de okumamı önerdiler. Kitap, Ra- bindranath Tagore'un Bahçıvan isimli eseriydi. Okuduklanmdan büyülenmiş bir halde, aynıyazann diğer eserlerini aramak için kitap- çılan dolaşma\ a başladım. Gitan- jali'nin ingUizcesi bulunuyordu. Beni aynı şekilde heyecanlandıran bu eserin çevirisini yapmaya karar verdikten birkaç hafta sonra Gi- tanjali basıma hazır hale geldL Bu- nun ardından Tagore'un a>dınla- ba özdeyişlerini bir araya getiren' Avare Kuşlan'nı tercûme ettim." Rabindranath Tagore ile erken yaşta tanışmış olmasuıın kendisin- de Hint edebiyatı ve felsefesine yönelik bir merak uyandırdığmı belirten Ecevit, Sanskrit ve Ben- gali öğrenmek için çaba göster- meye karar verdiğini ifade etti. Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanskrit'in mükemmel esteti- ğini hayranhkla izlemek ve Tago- re'un şürlerinin orijinal Bengal ü- sanındaki tadını almak fırsaunı da edinmiş oldum. Tagore'un şiirie- rindeki Brik mistisizm, Insanlık Di- B isimli kitabındaki deyişiyle oku- yucuda doğayla bütünleşme duy- gusu yaratır. Ylne aynı kitaptan bir alınb yaparak söyleyebUirim ki o- nun doğayla olan yakuıhğı, Do- ğu'nun 'benliğimizi şekillerin, renklerin, seslerin ve hareketlerin, hayatımızı zenginleştiren ve hayal gücümüzü uyandıran' yönleriyle ilgilidir. Bu nedenle, resim ve mü- zik Tagore'un şiirinin doğasmda bulunmaktadır. Tann ile bürünJeşme özleminin Hint felsefesinde olduğu gibi Türk şiirinde işlenmekte olduğunu an- latan Başbakan Ecevit, bu özle- min, mantığın ilerlemesini açıkla- dığını söyledi. Başbakan Ecevit, ilerlemenin Tagore'a göre, "Btre- yin, bügi güç sevgi haz auna sınır- lannı genişleterekerişmeyeçahşö- ğu böylelikle evrensele \ aklaştığı ideal bir mükemmelliğin vartağt" anlamına geldiğini belirterek, bu- nun Tagore'un mistızminde mün- zevi mistiklerin aksine, hareket- ten kaçınma obnadığını gösterdi- ğini anlattı. Ecevit, konuşmasında Türk-Hint ilişkilerinin ortak tarih- sel kökenleri üzerinde de durdu. Ecevit, Türk-Moğol soyundan çe- şitli hanedanlann 977 ve 1707 yıl- lan arasmda Hindistan'ın tümün- de veya bazı kesimlerinde hüküm sürdüğünü belirterek, bu hanedan- lann Hindistan üzerinde en derin etkiyi bırakmış olanın Babür Ha- nedanı olduğunu kaydetti. Hane- danm kunıcusu Babür ve torunu Ekber'in çok yetenekli yöneticiler olduğunu anlatan Ecevit,şöyle ko- nuştu: "Babür bir düzyazıustasıy- dt Taraf rurmavan bir tarihçi ve dikkatli bir doğa gözlemcisiydi. Hindistan'ın bir diğer büyük dev- Başbakan Bülent Ecevit, HindisUn'da fahri doktortuk unvanı akh. let adamı ve olağanüstü tarihçi Ja- waharlal Nehru'nunonlar hakkın- da söylediklerini öğrenmek ilgmç olabilir. Onu neden olağanüstü bir tarihçi olarak görüyorum? Çünkü 1930'larda İngüizidare- si altmda bir hapishane hücresin- den kıa tndira Ghandi'ye yazdığı 1% eğitki mektup. Dünya Tarihi- ne Bakışlar adh bin savfahk bir ki- tapta toplandığmda, benzersiz bir bilimsel başan ortaya çıkmışnr. Ki- tabuun Önsöz'ünde yazdığı üzere, hapishaneyaşamuun olanaksızhk- lan açıktı. Mahkûmun kuUanımı- na sunulan kütüphaneler ve refe- rans kitaplan \oktu ve bu koşullar altında, herhangi bir konu ve özel- Ukle tarih üzerine yazmak, cüret- kâr bir girişim olacakü. Ancak Nehru, bunu üsdenmiş ve insanlı- ğın bütün tarihini, yalnızca geniş aynnnlan ile değü, a>iu zamanda nesnel bir tarzda ve derin bir sez- giyle yazarak başanh ohnuştur. Osmanh Imparatoıiuğu'nun yük- setiş ve düşüşünü ve Nehru'nun ifadekriyle. küllerinden, kendine güvenen, güçlü ve ilerici bir yeni Türidye'nin doğuşunu tahUl, be- nim için çok öğretici ohnuştur. Or j ta Asya'yı, Asya ve A>Tupa'da bir- çok devietin ve uygarhğuı doğuşu- na yol açan göç dalgalannuı beşi- ği olarak değerlendirmesi de ay- dınlaöcıdır ve Atatürk'ün tarih te- orisine benzemektedir.." 'Işbirfiği gelişmeü' Her iki ulusun da kültürden eğitime, ekonomiden teknolojiye kadar her alanda şimdikine oran- la çok daha yakın işbirliğine ola- nak sağlayabilecek kökleri paylaş- tığını belirten Ecevit, her iki ulu- sun da demokrasisinin sadece Ba- tı 'nın gelişmiş ülkeierinin imtiya- zında olmadığını kanıtladığını bil- dirdi. Ecevit, şöye konuştu: "Her iki ulus, güç geçtş dönemlerinde şanshydılar. Zira Türkiye'de Ata- türk'e, Hindistan'da ise Mahatma GandhL Ja^aharlal Nehru ve Ra- bindramath Tagore gibi büyük b- derlere ve rehberlere sahip ounuş- lardır." Başbakan Bülent Ecevit, dün gece Türkiye"ye döndü. Memur ahııılaı-ı ağustosta ANKARA (AA) - Devlet Personel Başkan- lığı'nın ılk merkezi memur alımında kamuya adım atamayanlan ağustos aymda çok daha geniş kapsamlı bir yerleştirme bekliyor. Merkezi yerleştirme ile memur alımı uygu- lamasında ilk dönem başvurulan 14 Nisan'da sona ererken bu yerleştirmede 19 bin 783 ki- şi, devlette memur olarak göreve başlayacak. Kamu kuruluşlannın yeni atanacaklara iliş- kın kadrolan zamanında alamaması ya da ış- lemleri tamamlayamaması nedeniyle devlet- te esas memur alımı önümüzdeki dönem ger- çekleştirilecek. Devlet Personel Başkanı Ne- dim Kurdoğhı'nun verdiği bilgilere göre, dev- let memurluğu smavını kazananlar arasmda- ki ikinci yerleştirme işlemi ağustos ayııtda yapılacak. Bu ay içinde çıkılacak duyuruyla 70 ile 80 bin arasmda adaya daha devlette istihdam im- kânı sunulacak. tkinci merkezi yerleştirmede SSK'ye 12 bin, Sağlık Bakanlığı'na 35 bin eleman alınırken memur alacak diğer kuru- luşları ise Milli Eğitim Bakanlığı, Tapu Ka- dastro Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve be- lediyeler oluşturacak. Adalet Bakanlığı da taşra teşkilatı için 4 bin yeni memur alımın- da bulunacak. Bu yerleştirmede tercihte bulunmayan adaylann yanı sıra tercih yapıp da herhangi bir kamu kuruluşuna yerleştirilemeyen me- mur adaylan da ağustosta memuriyet için baş- vuracak. ÖSYM' nin gerçekleştirdiği memur alım sınavmda başanh olan 391 bin kişiden işe yerleştirilemeyenler, 2 yıllık dönem için- de gerçekleştirilen merkezi yerleştirmelerde, durumlanna uygun işler için müracaat edebi- lecek. Bu arada Devlet Personel Başkanlığı verilerine göre, devlet memurluğu sınavı so- nunda en fazla memur adayı Ankara'dan çık- tı. Ankara'da halen 48 bin 636 kişi devlette gö- rev almak için beklerken bu sayı Istanbul'da 25 bin 221, îzmır'de ise 22 bin 552 olarak be- lirlendi. Konya 12 bin 504 memur adayı ile üç bü- yük ili izlerken tçel 11 bin 352, Adana ise 10 bin 669 aday ile listenin başlannda yer aldı. Bayburt 408, Kilis de 679 aday ile memuri- yet için tercihte bulunma hakkına sahip en düşük iller oldu. Istatistiklere göre, memur alım sınavmda puan açısından en başanh il- ler ise Kilis ve Hakkâri olarak tespit edildi. îl- köğretim, lise, 2 yıllık yüksekokûl ve 4 yıllık üniversite mezunu adaylann açıklanan puan- lan esas alınarak yapılan hesaplamalara gö- re, Kilis 75.992'lik, Hakkân ise 75.989'luk puan ile memur sınavının rekortmen illeri un- vanını elde ettiler. Afyon 75.812, Bingöl 75.820, Ankara 75.759, Konya 75.740, Kır- şehir de 75.737'lik puanı ile sınavın diğer ba- şanh illeri olarak sıralandı. BAŞKAJVUĞA NAİL GÜRELt SEÇİLDt TGC yönetinımde görev bölümü yapddı İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Gazeteciler Çemiyeti Ge- nel Kurulu'nda yapılan seçimle- nn oy ayınmı belli oldu. Yöne- tim Kurulu, oy ayınmı sonucu- nun belli olmasmdan sonra top- lanarak görev bölümü yaptı. Başkanlığa Nail Güren, Başkan Yardımcıhğı ve Başkan Vekilli- ği'ne Orhan Erinç, Başkan Yar- dımcıhğı'na Seçkin Türesay, Genel Sekterliğe TurgayOkay- to, Genel Saymanlığa Şakir Sü- ter, Genel Sekreter Dış tlişkiler Yardımcıhğı'na Leyla Tavşa- noğlu yeniden oybirliği ile se- çildiler. Umur Tahı, Cengiz Er- diL, Orhan Ayhan,ZaferAtay ile Necati Doğru da üye olarak gö- rev aldılar. Güreli konuşmasında, Genel Kurul'un Yönetim Kurulu'na yeniden görev vererek gösterdi- ği güvene teşekkür etti. Yönetim Kurulu "nun bu dönemde de mesleğin ve gazetecilerin sorun- lanna çözüm için çaba harcaya- cağını, demokrasi, insan hakla- n, iletişim ve ifade özgürlüğü konulannda iyileştirme gırişim- lerini sürdüreceğini belirtti. Denetleme Kurulu: Türkiye Gazeteciler Gemiyeti Denetle- me Kurulu'na İbrahim Ozkan, Vahap Munyar,AhmetOzdemir seçildiler. Onur Kurulu: Genel Kurul, Türkiye Gazeteciler Çemiyeti Onur Kurulu'nda da Semih Bal- aoğhı, Erol Dalh, Doğan Koloğ- lu, Orhan Duru, Abbas Parmak- sızoğlıı, Erol Gönenç ve Hami Alkaner'e görev verdi. Balotaj Kurulu: Türkiye Ga- zeteciler Çemiyeti Balotaj Ku- rulu'na da Bekir Aydın, Azer Bortaçina, Abdülkadir Yücel- man, Muammer Tuncer, Mus- tafa Mutiu, Olay Tan, Mehmet Sağnak, Kemal Çapraz, Demir Feyizoğlu ve Hasmet Levent Ya- vuz seçildiler. SANAYİ CASUSLUĞU ENDtŞESİ Avrupa'dan ABD'ye diııleme tej>kisi I Baştarafı 1. Sayfada rini yoğunlaştu-dı. Avrupa Parla- mentosu'ndaki Yeşiller Grubu. komisyon için yeterli imza sayı- sına ulaşıldığını belirtti. Daha önce AB ile ABD arasmda ya- pılan "Belgeleri Konıma Anİaş- ması", Yeşil parlamenter tlka Schröder tarafından "maskara- nk" olarak tanımlandı. Anlaş- ma, Avrupalı înternet kullanıcı- lannın ABD'de de Avrupa'da geçerlı olan "belge konıma stan- darüanna" göre muamele gör- melerini öngörüyor. AB ülkele- ri, daha önce "Echeton" progra- mının varlığı hakkındaki söy- lentilere yönelik herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınmış, ancak bir süre sonra AB Komis- yonu, ABD ve Ingiltere hükü- metlerine, konuya açıklık getir- meleri çağnsmda bulunmustu. Özellikle Londra 'nın ABD gizli servislerine elektronik pos- ta, telefon ve cep telefonlannı dinlemekte yardımcı olduğu ile- ri sürüldü. Bunun için ABD'nin dünya üzerinde 10 dinleme is- tasyonu kurduğu, bunJardan bi- rinin de Bavyera'daki Bad Aib- ling olduğu açıklandı. Internet üzerinden dinleme- nin özellikle Fransa'yı rahatsız ettiği ortaya çıktı. Fransız Sa- vunma Bakanlığı Strateji Bölü- mü, Microsoft'un Amerikan gizli servisleriyle birlikte çalış- tığını, bunun için özel casusluk yazılımlan yarattığını ileri sür- müştü. Fransız Adalet Bakanı Eüsabeth Guigou, Fransız Mec- lisi'nde milletvekillerinin önün- de bir konuşma yapmış ve "Ec- heton" sisteminin artık sanayi casusluğunda kullanıldığını bil- dirmişti. Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu Iç Polıtika Söz- cüsü Ozan Ceyhun, Echelon ile ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasını desteklediğini be- lirtti. GUNDEMMLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada tümceler aktaralım: "... Bütün yüklerini kim taşıyabilirse ona bırak. Ve hiç arkana dönüp de pişmanlıkla bakma..." "Beni derhal götürmek üzere kanun ve hû- kümlerle gelirler; ama her zaman kurtulurum. Çünkü kendimi nihayet onun ellerine bırakmak için yalnız aşkı bekliyorum. Herkes beni kınaya- rak 'kayıtsız' diyor; kınamalannda haklı oldukla- nndan şüphem yok..." "Bu dünyada beni sevenler, beni her konuda korumak isterler ama bu senin onlannkinden daha büyük olan sevginden başka bir şekilde- dir ve beni sen serbest bulunduruyorsun. Ben onları unutmadıkça, onlar beni terke cesaret edemezler..." Ecevit, Tagor'un bu düşüncelerini özene be- zene Türkçeye çevirmiş olmalı! Kitabın 54. say- fasındaki şu tümceleri de tüm milletvekillerine adayalım: "Fikrin korkusuz olduğu ve başın dik tutuldu- ğu yerde; bilginin serbest olduğu ve dünyanın özel duvarlaha dar bölmelerle aynlmadığı yer- de; sözcüklerin doğruluğun derinliğinden mey- dana çıktığı yerde; berrak akıl nehrinin, ölmüş adetlerin hazin çölünde yolunu kaybetmediği yerde... Tannm sen benim memleketimi, işte bu özgürlükler cennetinde uyandır..." Tagor'dan sonra Zagor'u seçmemin nedeni uyaklı olmasıydı. Belki dedim, bu uyakta başka bir ayak da vardır. Çizgi roman kültürüm zayrf. Bu yüzden Zagor'un rastgele maceralanndan birini seçtim. 11. sayı, Kurbanlar Hanı... Za- gor'un arkadaşlan da Çiko ve Kazmakürek Bill... Üçlü bir koalisyon kurmuşlar... Dizinin editörü Ayşe Akyürek 11. sayıyı tanıtıyor: "Zagor, 'Kurbanlar Hanı' adlı macerasıyla, siz- lere yine doyumsuz zamanlar yaşatacak... Za- gor ve Çiko maceradan maceraya koşarken..." Duraladım; yoksa burada da mı cumhurbaş- kanlığı seçimi var... Macera ilginçti. 6. sayfada, hazine bulmaya karar veriyorlar. Biri ötekine ay- nen şöyle diyor: "Örneğin Kral Süleyman'ın hazineleri..." Zagor ve arkadaşlan yağmurdan kaçarken gir- dikleri Kurbanlar Hanı'nda kötü bir gece geçiri- yoriar. Sabaha karşı arkadaşlan, "Baltsdı llah"\a- kaplı Zagor'a şunu söylüyorlar: "Sürprizlehe, kâbuslarla ve sırlaha dolu bir geceydi. Ama yeni başlayan günle düşler de kayboluyor. Aynı zamanda Kurbanlar j laneti de sonsuza dek kayboluyor... Düşler ülkesine mi, maceraya mı? Bu hafta yaşanacaklar Zagor'u mu anımsatı- yor, Tagor'u mu, sorusunu sormayalım. Zaten anayasa değişikliğinin yukanda aktardıklanmız- la hiçbir ilgisi yok. Ama okuyanda değişik çağ- rışımlar olmuşsa, o ayn! 29 Mart'taki ilk oylamada Meclis'in iradesi or- taya çıktı. 407 imza ile Meclis'e gelen 5+5'in 253 oyla Meclis'ten çıkması değişik yorumlara ne- den oldu. İki bakış var: - Bravo vekillere, özgür iradeleriyle oy kullan- dılar. - Ayıp vekillere, madem hayır diyeceklerdi, ne- den imza verdiler. Çıkan tablo şöyle özetlenebilir: Milletvekilleri lider baskısıyla seçmen ve irade baskısı arasmda kaldılar. Ikincisi ağır bastı. Bu- nu siyasilerin ve medyanın da görmesi gereki- yor. Son anda bir değişiklik olmazsa bugün koalis- yon ortaklan bir araya gelecekler. Ecevit dün Ta- gor'un evindeydi. Aldığı kararı burada biçimlen- dirmiştir. Bahçeli ve Yılmaz da doğal olarak ne olursa ne oluru, biçimlendirmeye çalıştılar. Ge- lişmelerin hükümeti ne ölçüde etkileyeceği bu- gün belli olacak. Demirel Köşk'e kapandı. İki gündür özel gö- rüşmelerinin hemen tümü milletvekilleriyleydi. 2. turdan bir şey çıkmayacağı olasılığını öne alan Demirel, bakalım 5 Nisan kararlannı hangi yön- de alacak. Kader haftasındayız... Tagor'un değişim kokan düşler ülkesine doğ- ru mu yol alacağız yoksa Zagor'la birlikte ma- ceradan maceraya mı sürükleneceğiz? Kahramanmaraş ve Sapanca Depremler yurttaşları korkuttu Haber Merkezi - Kahramanmaraş ve Sapanca'da meydana gelen sarsıntılar panik yarattı. Kahramanmaraş'ta dün saat 14.41 'de, Rıchter ölçeğine göre 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Universitesi Kandilli Rasathanesi Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre deprem, saat 14.41'de Kahramanmaraş'ın 30 kilometre kuzeydoğusunda meydana geldi. Rasathane yetkilileri tarafından orta büyüklükte olarak tarumlanan deprem, çevre il ve ilçelerde de hissedildi. Bu depremin ardından saat 20. 27'dehafifşiddette bir artçı sarsmtı kaydedildi. Merkez üssü Kahramanmaraş'm Pazarcık ilçesi olarak belirlenen 4.1 büyükl üğündeki sarsmtmm, 4.7 büyüklüğündeki depremin artçı şoku olduğu kaydedildi. Merkez üssü Sapanca'da da dün saat 22.15 sıralannda meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki sarsıntı panik yarattı. istanbul ve çevresinde de hissedilen depremin artçı şok olduğu belirtüdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle