19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2000 CUMARTESİ 4 HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN 'Sezer Yeter' mi? Cumhurbaşkanlığı seçimleri doğrusu olduk- ça ilginç geçiyor. Sadi Somuncuoğlu'nun adaylığının doğur- duğu olaylar, hem rejim hem de hükümetin sa- yıca değilse de örgütçe kuşkusuz en büyük partisi MHP konusunda çok düşündürücüger- çekleri bir kez daha gözler önüne serdi. Demokratik istikranmızın nereleredayandığı- nı artık herkes açıklıkla görmektedir sanıyo- rum. Turgut Kazan'ın da beJirttiği gibi, ortada hem yasai hem de anayasal bir suç var. Kovuştura- cak savcı nerede? Bir savcı her şeyi göze alıp kovuştursa, par- famento, olaya kanşan veya kanşanlann doku- nulmazlığını kaldırır mı dersiniz? Yoksa ülkücülük her türlü girişimi meşru mu kılıyor? Ben olayları Amerikan kara polisiyeleri gibi TV'den izlerken, gözlerimin önüne, Bahçeliev- ler katliamı ve bir sürü cinayet geldi. Siz o sırada kimleri ve neleri düşündünüz? MHP'nin değiştiğini söyleyenler artık yanıl- dıMannı görmüşlerdir. Ve de MHP'nin siyasal is- tikrar arkasına gizlenen izlenimini silebilmesi, olanaksız değilse de çok güç olacaktır. Kendi bakanına bunu yapan parti, başkalanna ne yapmaz? --•• •' ; : • • • '' • "• ' Bütün bunlar bir yana, benim en çok ilgimi çeken, DSP Eskişehir Milletvekili Mail Büyü- kerman oldu. Dün bir dostum gülüyor ve ka- fiye düzüyordu: "Büyükenvan ki, gönlü Çankaya'ya mail llk oylamada emelleri tümden oldu zail" Iki olay çok merakımı çekti. Birincisi, Mail Bey'i DSP Eskişehir ll örgütü nasıl TBMM'ye göndermiş? Bu merakımı, kenti iyi tanıyan, orada avukat- lık yapmış bulunan dostum Turgut Kazan gider- di. "Oyle bir teşkilat yok" dedi, "onu seçenin kim olduğunu hepimiz biliyoruz." Mail Bey, kendisini seçenlere hayırlı olsun. Ama kimsenin hakkını yemeyelim. Hiç birdo- kundurma ve imada bulunmadan içtenlikle söyleyebiliriz ki, DSP çok değerli kişileri de sok- tu parlamentoya. Ne var ki, olaya ilkese) açıdan baktığımızda, yine de ortada bir bozukluk olduğu görülüyor. Merakımı mucip olan ikinci husus da, üç oy alan Mail Bey'e öbür iki oyu kimin verdiği. Sahi, Mail Bey'e öbür iki oy nereden çıktı? Oylann ardında yatan köklü bir vefa mı, yok- sa hınzjrca bir mizahın doğurduğu sefa mı?.. - ••• Siyasetin oynak sulannda neler olacağı ko- lay kestirilemez gerçi, ama yine de ilk turda gö- ! ruien sonuç, Sayın Ahmet Sezer'in belki ge- lecek, ama çok büyük olasılıkla 3. turda seçi- lebilecegidir. Ahmet Necdet Sezer'in kamuoyuna, Anaya- sa Mahkemesi Başkanı olarak verdiği, maka- mın vakanyia bağdaşan demeçler, onun par- lamenter sisteme bağlı, başkancı düzenlere eğilimi olmayan, özgürlüklerin alanını genişlet- meyi düşünen, toplumsal yaşamın rayına gir- mesi için demokratik anayasa özlemi çeken bir yargıç olduğunu gösteriyor. Onun demeçlerine bakarak, özellikle Anaya- sa'nın 104. maddesinin cumhurbaşkanına ta- nıdığı yetkiler konusundaki görüşlerini gözö- nünde bulundurunca, seçilmesi halinde, Çan- kaya'da başkancı eğilimlerin sona erebileceği- ni söyleyebiliriz. Peki buradan hareketle, daha demokratik anayasa ve daha özgürlükçü bir düzenin kapı- sının açılmakta olduğu yargısına da varabilir miyiz? Sanınm o kadar acele etmek yanlış olur. Ne denli özgürlükçü olursa olsun, tek başı- na Sezer yetmez bu gelişmelerin önünü aç- mak için. Böyle bir dönemi başlatmak, ancak parta- mentonun ve onu oluşturan siyasi partilerin ira- desiyle mümkündür. Siz ufukta böyle bir belirti görüyor musunuz? Kısa...Kısa...Kısa...Kısa...Kısa.. •Türk Hukukçu Kadınlar Demeği (THKD) Olağan Genel Kurulunda Prof.Dr.Aysel Çelikel oybirliği ile başkanlığa seçildi. Daha önce de THKD'de başkanlık görevini yapan Aysel Çelikel dışında yönetün kurulu üyeliklerine Av. Serdar Erol, Av. Aytaç Karaca, Av. Nuran Yörük, Av. Banş Aybay, Av. Sevüı Erçıkan ve Av. Inci Ath getirildiler. _ _ • # Marmara Üniversitesi (MÜ), Kse ve dershaneierin talepleri doğrultusunda, öğrendlere yönelik tanıüm ve bilgilendinne toplanolan düzenüyor. # Doğnı Yol Partisi Antalya Milletvekili Kadir Çelik, Ankara-Konya karayolunda geçirdiği trafik kazasında hafif şekilde yaralandı. # Hollaoda'da her yıl Kraliçe'nin doğum gûnü kutiamalan çerçevesinde dağralan "Kraliyet Nişam"ııabuyıl8Türkyurttaşılayıkgörüldü. # Kosova'da sonbaharda yapılması öngörûlen yerel seçimlerde Türkiye'deki Kosovalılann da postayla oy kullanabileceği belirtildi. # Orman ve MUB Eğitim Bakanüklan. doğaJ yaşamın korunması amacıyla avcdara eğitim kursu veribnesi için protokol imzalayacak. # 29 Nisan Dünya Dans Günü kutlanıyor. Devlet Opera ve Balesi, klasik ve modern dansın ömeklerinin sunulduğu 3 farklı bale yapıtı ile sanatseverlerin karşısına çıkacak. # Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, tanmda Uhıslararası Para Fonu'nun (BV1F) söyledüderinin değil, AB'ye uyum gösterecek potitikaların uygulanması gerektiğini söyiedi # Istanbul'da düzenlenen 2 ayn operasyonda, 126 kilo eroin ile 2.5 ton asitanhidrit ele geçinldi. Olaylarla ılgili bın yabancı uyruJdu 9 kişi gözaltına alındı. Seyfi Oktay, CHP Avrupa Destekleme Derneği'nin seminerinde konuştu 'EKyanet laik sisteme uymuyor'METtVGÜR KÖLN - Genel Merkezi Köln'de bulunan CHP Avrupa Destekleme Demeği tarafından düzenlenen seminerde, "Türkiye'de Siyasal Is- lam'ın Gücü" konulu bir konuşma yapan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Türkiye'de herkes- ten önce devletin şeriat tehlikesi var dediğine dikkatı çekti. "Bir taraftan laikdemokratiksistem diyecek- siniz,öteyandan bellibir insanın hizmetindeolan dini kuruluşunuz olacak" diyen Seyfi Oktay sözlenni söyle sürdürdü: "Diyanet laik sisteme uymayan bir şekilde gö- revini sürdürmektedir. Diyanet İşleri Başkanh- ğı geniş çapta eğitim \apüran bir kurum haline geklL Cumhuriyet yapısı içinde yer alan bir ku- rum olarak bütün inançlara saygı göstermesi ge- rekirken, gidcrek sadece Jslanı diniyle ilgili hiz- metieri vernıek gibi bir konuma gelmiş durum- dadır. İki miKon çocuğun eğitimini yönlendiri- yor. Lalklik ilkesi dışındaki anlayışlann gelişme- si için her yıl bütçeden muyaıiarca para aktanl- maktadır. Laik sisteme ters düşen bir yapı yavaş yavaş devlet içinde etken olmaya başladı". Laikliğin, aklın bağınısızhğına, gerçekleri bulmaya imkân veren bir sistem olduğunu be- lirten Seyfi Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Laiklik akhn özgürlüğüdür. Buna karşı olan- larhepAtatürk'esaJdırdılar. Siyasidintiogin ege- nıenolmasuu isteyen anlayışın temel kuralı Tan- n'nın enairleridir. Bunlar eleştirilemez, değişti- rilemez. Değiştirene 'kâfir' denir. Bu bağlamda Türkiye'de, MiIH Görüş, Radikal tslamcılar ve Tarikatçılar toplumda faaliyet gösteriyor." 12 Eylül'den sonra partilerin devletin birer şubesi gibi olduğunu, siyaset yaşamında olabildığı ka- danyla güvensizlik yaşandığını söyleyen Seyfi Oktay. *Beş partiye alternatif olacak birakınıın, çağdaş akımın Meclis'e ginnesi gerekiyor. Cum- huriyetin kaderine hâkim otanak,karşı devrimin önünü kesmek zonınlu. Bunun için büyük da- yanışmayı oluşturmak lazım" dedi. 'Türkiye'de radikal Arapçıhk var' Seminere konuk konuşmacı olarak katılan ga- zetemizin Ankara Temsılcisi Mustafa Balbay, Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri yorumlar- ken, toplumun ne ölçüde demokrası ıstediğıni şu çarpıcı örnekle açıkladı:"Vapılan araşuraıa- larda demokrasi birinci yerde değil. Doğudaki bir araşünnamn sonucunda issiztik ve açhk baş- ta geliyor, bu yörede demokrasi isteyenlerin ora- m yüzde 10'u geçmhor. Demokrasi tarûşması çok dar bir çevrede eritilijor. 2000'K yıllara gel- dik. Toplumu kucaklayacak bir siyasi hareket yok. Benim görüşüm bu bir sosyaldemokrat ha- reketolabilir." Türkiye"de genel başkanlık sıste- mınin olduğunu vurgulayan ve buna göre Mec- lis'tekı beş partiyi tek tek değerlendiren Musta- fa Balbay. "DSP (Dernek), MHP (Ocak), DYP (Aik Partisi), ANAP (Avanta) ve FP (Cemaat)" dedi ve sözü medyaya getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Artik medyauın gücü yok, güç- lerin medyası var. Medya gücü kaınusal birişlev- dir. Sizin içnıe suyunuz gibidir. Su kirlenincetop- lumun sağüğı /arar görür. Medy a kirieuince ay- nı sonucu verir. İhaleye kanlan şirketierin bepsi- nin de medyası var. Cumhuriyetolarak biz sırü- mıa halka dayadık." Siyasal islamın gehşmesi- ne değinen Mustafa Balbay, Türkiye'de radikal islamın olmadığını, radikal Arapçılığın olduğu- no, buna örnek olarak da, Erbakan'ın 11 ay baş- bakanJığı döneminde bağımsızlığını ilan eden Türk devletlerine gıtmeyip Iran ve Libya'ya git- tiğini gösterdi. CHP lideri Öymen, Sezer'in demokrat ve saygın bir hukukçu olduğunu söyiedi 'Yeterince taıtışıknadı 9 tstanbul Haber Servisi - CHP Ge- nel Başkanı Altan Öymen, Türki- ye'nin cumhurbaşkanlığı seçimi sü- recinde yaklaşık 4 ayını yitirdiğini söyiedi. Cumhurbaşkanı adaylannı sadece kamuoyunun değil, milletve- killennin bıle tartışamadığını söyle- yen Öymen, Devlet Bakanı Sadi So- muncuoğhı"nun cumhurbaşkanlığı- na adayhğını koymasını önlemeye çalışan MHP milletvekıllerinın tav- nnı da "zorbalık'' ve "rezalet" ola- rak niteledi. Öymen "Benzeri, an- cak Nazilerin iktidara gektigi dönem- de Almanya'da görülebilecek olan bu hadiseye kimsenin ciddi tepki göster- memesini yadırgıyonız'' dedi. Partisinin tstanbul II Merkezi'nde düzenlenen üye katılım töreninde konuşan Öymen, beş liderin ortak adayı olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in adaylığının son anda açıklanması- nın, tepki oylanna neden olduğunu belirtti. Öymen, siyasetin 4 aydır Cumhurbaşkanlığı seçimine kilit- lendiğini ve başka bir şey düşünüle- mediğini vurgulayarak şuolan söy- iedi: "Allahtan Anayasa Mahkemesi Başkam'nın, Anayasa Mahkeme- si'nin kuruluş yıldönümünde yapo- ğı konuşmadan. demokratikleşme taraftan saygın bir kişiliği olduğu an- laşüıyor. İnşallah Türkiye için hayır- h olur. .Ama yine de bunu son ana ka- dar bırakmak. adayın nitefiği konu- sunda soru işaretierinin bulunduğu şekilde seçimi başlatmak yanhs ve sa- Partiye kanlan Prof. Dr. Yücel Candemir, işkaduu Nuran Abdullah ve mimar Hakan Sekmen, yeni üyeler adına yapük- lan konuşmalarda, CHP'yi Atatürkçü, laik, Cıımhuriyetçi ve bağımsızükçı polmkalanndan dolayı seçtiklerini söylediler. kıncau. Nftekün daha ilk turda tep- ki oylan çıku." Somuncuoğlu'nun adaylığının en- gellenmesiyle ilgili olarak da " Ko- rumalan dövmek gibi, zorbalık yap- mak gibi hatta o da bir yana, Mec- lis'in içine girip evrak kaleminde bu- raya gönderilen pusulalan yutmak gibi bir rezalet ortaya çıktı. Işin endi- şe veric! tarafi bu" diyen Öymen, 1982 Anayasasf nıngençlerinveöğ- retim görevlilerımn siyasete katıl- masını yasakladığını. "okumamn, sanki bir handikapmış gibi gösterfl- diğmi" söyiedi. CHP'nin kökünün Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hu- kuk Cemiyeti'ne, Kurtuluş Sava- şı'na dayandığını, partinin kurucu- sunun Atatürk olduğunu anımsatan Öymen, devleti kuran, devrimlen yapan, demokrasiye geçen, sosyal devleti Türkiye'nin gündemıne taşı- yan, 1961 Anayasasf nı yapan par- tinin de yine CHP olduğunu ve bu- nunla övündüklerini, aynı zamanda Türkiye'nin en çağdaş partisi olduk- lannı kaydetti. CHP'ye çok sayıda politikacı, öğretim üyesi ve işadamı katılırken, DSP'den ihraç edilen Gökhan Çapoğlu'nun kurduğu De- ğişen Türkiye Partisi'nin Ankara II Yönetımi'nden bir grubun da CHP'ye katılacaklan açıklandı. Kartal Özel Tip cezaevi Beş müdür görevden alındı ANKARA (Cunmu- riyet Bürosu)- Alaattin Çakıcı başta olmak üzere birçok mafya elebaşısının kaldığı Kartal Özel Tip Ceza- evi'nin 1. müdürü Ha- HYenigün, 2. müdürler Muhammed Ustabaşı, tbrabJm Karakurt, Rafet Ertekin ve Mu- rat Kahraman görev- lerinden uzaklaşunldı. Gündemden düşme- yen cezaevindeki ara- malarda bulunan cep telefonlan, silahlar, müdûrlerin görevden alınmalanna neden ol- du. Adalet Bakanlı- ğı'ndan dün vapılan yazıh açıklamada. mü- dürlerin görevden alı- nış nedenini "Görevle- rinin ifasmda kendfle- rinden beklenen Ugiyi ve etkmliği yerine geti- rememeleri, cezaevi mevzuao, bakanhk ge- nelgeleri veiçyönetme- lik hükümlerini tam olarak uvgıüamamala- n, otorite boşluğu y^ra- np istenilen ölçüde ye- terfi tedbuierialmama- \an n olarak gösterdi. 26 Hizbullahçı gözaltmda MGK'de terör örgütü Hizbullah'ın tartışılmaya başlandığı gün operasyonlar yeniden başladı \urt Haberkri Servisi -Hiz- bullah'a yönelik operasyonlar dün yeniden başlatıldı. Gazı- antep, Elazığ. Bitlis ve Erzu- rum'daki operasyonlarda 26 kişi gözaltına alındı. Gaziantep Emniyet Müdür- lüğü Terörle Mücadele ve Is- tihbarat şubelerince, Hizbul- lah'a yönelik operasyonda, aralannda bu- doktor, bir mü- hendis ve 5 öğretmenin de bu- lunduğu 10toişigözaltına alın- dı. Bu kişiler çıkanldıklan mahkemece tutuklandı. Em- niyet Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamada gözaltına alı- nanlann, Şanlıurfa'nın Halfe- ti ilçesı Sağlık Ocağı'nda gö- revli doktor Hüseyin Baz. Ga- ziantep'te görevli öğretmen- ler Feyzıülah Zerey, Muhhtin Akay, Cihan Llucan, Mehmet Bozkn*. Musa Saka, ınşaat mühendisi Yavuz Kaygısız, Gaziantep Su ve Kanalizas- yon Idaresi 'nde işçi olarak ça- lışan Şefik Canpolat ile ser- best çalışan Mustafa Sever ve Süleyman Keskin olduğu ifa- de edildi. Açıklamada şöyle denildi: "Çoğu kamu görevHsi olan samklann sorgulamalannda, örgütün üst düzey sorumlula- n ile Uişki içinde bulundukla- n, örgüte getir temin etmek amacıyla aralannda ve görev yapbklan yerlerde çeşhü ad- lar altında para topladıklan, terör örgütüne taban ohıştur- makve taraftar kazanabümek için camilerde. okuJlarda ve evlerde yapöklan gjzü toplan- tilarda örgütsel amaçh eğitim verdikleri, propaganda ve gö- reviiokhıklan kamu kurumla- nnda taban oluşturma çalış- masıyürüttükleri beliıiennıis- tir." Elazığ'ın Kovancılar ilçe- sindekı operasyonlarda da tlim kanadına mensup olduk- lan belirlenen 4 kişi, Palu ilçe- sinde de 3 kişi gözaltına alın- dı. Yapılan inceleme sonucun- da 7 kişiden 5 i tutuklandı. Ermeni anıtı girişimi Hollanda geri adım attı • Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu cla ölen Erroeniler adına 'anıt mezar' yapılması konusunda izin veren Assen Belediyesi, bu karannı geçici olarak durdurdu. Yurttaşlannın fikrini alacak olan belediye 1 ay sonra karar verecek. AMSTERDAM (AA) - Hollan- da'da Assen Belediyesi, Birinci Dün- ya Savaşı sırasında Anadolu'da ölen Ermeniler adına "amt mezar" yapıl- ması konusunda daha önce verdiği izni geçici olarak durdurdu. Belediye, bu konuda daha önce alınan karar hakkında dört hafta sü- reyle halkın görüşünü aJaçak,( Pele- diyenin bu kararı üzeriae türk kuru? luşlan, 13 Mayış"la yapılması karar- laştınlan protest'o gösterisinifaskıya aldı. Assen Belediyesi "nden yapılan açıklamada, Nicolai Romashuk adlı Ermeni bir vatandaşm 28 Aralık'ta yaptığı başvuru üzerine kent mezar- lığmda, üzerinde "1910 -1920 yfla- n arasındaölen Ermeniatalannuzuı anısma" adlı metnin yer alacaği bir anıt mezarın yapılmasına izin veril- dıgı hatırlaüidı. Açıklamada, Türk kuruluşlannın karara itiraz etmesinden sonra yeni- den yapılan değerlendirmelerde, da- ha önce verilen iznin geçici olarak durdurulduğu belirtildi ve konu hak- kında 27 Nisan'dan itibaren dört haf- ta süreyle Assen'de yaşayanlann gö- rüşlerinin alınmasının benimsendiği ifade edildi. Belediye, dört hafta sonunda orta- ya çıkan görüş ve tepkileri de dikka- te alarak yeniden ve kesin bir karar alacak. Bu gelişme üzerine anıt me- zar yapımı girişiminin durdurulma- sı için Hollanda'daki Türk kuruluş- ları tarafından daha önce oluşturulan komite, önceki gece Assen'de top- landı ve 13 Mayıs için planlanan kı- nama yürüyüşünün ertelenmesine karar verildi. Komite sözcüsü Muhammet Uy- sal, belediyenin anıt mezara izin ver- memesi halinde yürüyüşün yapılma- yacağını söyiedi. Öte yandan Berlin'dekiTürk Der- nekleri yaptıklan ortak açıklamada, Ermeni lobisinin çalışmalanm yo- ğunlaştırdığına dikkat çekildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Geçenlerde yazımın başlığını "MedyadakiMlTAjanlan" koymuş- tum. Yargıtay eski üyesi bir okuyu- cum bu başlığı eleştirdi. Medya ve ajan sözcüklerinin Türkçe olmadığı- nı söyiedi ve yazı yazarken dil konu- sunda dikkatli olmam için uyardı. Ben de bunun üzerine bu kez baş- lığı böyle koydum. Yargıtay emekli üyesi okurum, Türkçe konusunda titizdi, ama ba- sında MİT mensuplarının bulunma- sına pek itirazı yoktu. Ona göre; önemli olan görevin doğru yapılma- sıydı. llkesel planda; gazetecilik mesleği içinde istihbarat görevlisi bulundurmaya karşı çıkmayı pek önemsemiyordu. Hukukçu okurumun bu tutumu beni şaşırttı. Çünkü dünyanın bir- çok yerinde basın içinde istihbarat elemanı bulundurmak kanunen ya- saktı. Özellikle gelişmiş ülkelerde böyle bir faaliyet düşünülemezdi bi- le. MİT, Türkiye'de üstelik bir istih- barat örgütü gibi çalışmanın ötesin- Basındaki MİT Mensuplan de işler yapmıştı, yapmaya devam ediyordu. Evlerbasılmış, işkenceler yapılmış, işkencelerde insanlar ya- şamlarını yitirmişti. Bir hukukçunun, üstelik Yargıtay üyeliği yapmış bir hukukçunun, "MİT, basın içinde artık faaliyetyap- maya son vermelidir" yazısına da- ha farklı bir tepki vermesini bekler- dim. Şimdi eminim, benim bu yazı- mı okuyunca, kendisine haksızlık et- tiğimi düşünecek. Bir ihtimal kendi- si de, MlTin bu türden faaliyetlerin- den memnun olmadığını söyleye- cek. Yıllardır bu ülkede gazetecilik mesleği, yönetimlerin, askeri dar- becilerin baskısı aftında kaldı. Yöne- timlerle, istihbaratçılarla işbirliği e- den bazı çapsız isimler ise yükselip anlı şanlı gazeteciler haline geldiler. Yönetimlerle işbirliği nasıl yapılır? Irkçıhk, aşırı milliyetçilik, yönetim yağcılığı, toplumun geri duygularını kaşımak, devlete sırt dayamanın verdiği cesaretle ona buna kabada- yılık yapmak bu mesleğin ünlüleri için bir özellik haline geldi. Gazetecinin görevi, halka gerçek- leri aktarmak, gerçeğin peşinde koşmak. Ne yazık ki, özellikle dev- letin çeşitli kurumlannın müdahale- leriyle bu meslek ağır bir baskı altın- da. Meslek çürümeye terk edilmiş durumda. Gazetecilerin çoğunluğu, bu durumdan büyük üzüntü duyu- yor. Mesleğin, iktidar işbiriikçilertnin denetimi ve sultası altına alınması, gerçek gazeteciliğin ellerini kollan- nı bağlıyor. Hukukçulann bu konuda bizden daha duyarlı ve tepkisel olması ge- rekirdi. Devletin hukukun sınırlan içi- ne çekilmesı için yürütülecek ciddi mücadefeye destek vermeleri gere- kirdi. • • • Basın içinde ajanlar olduğunu az çok tahmin ediyorduk. Son dönem- de, MİT yönetiminde bulunmuş bir kişinin isim ve olay vererek aktardık- lan, bu işin boyutlannın oldukça bü- yüdüğünü gözler önüne seriyor. Şimdi, deneyimli bir gazeteci, Ne- zih Demirkent, MlTin "Biz basın- da ajan kullanmadık. Bunlar, bası- na sızmış illegal örgüt üyelerinin if- tirası"d\r türünden açıklamasına meydan okudu. Demirkent, "SİPA Ajansını MİTkurdu" dedi ve şunla- n söyiedi: "Eskiden bildiğim kada- nyla hergazetede (MlT'le ilişkili) bir kişi vardı. Bunlann binbirleriyle d'ıya- loglan, ilişkileri vardı. Bu bilinirsöy- lenirdi. Hatta MlT'e çalışan bazı ga- zete yöneticileri bile vardı." Son günlerde MlT-basın ilişkısi üzerine bilgi ve anılar ortalığa dökül- meye başladı. Anlaşılıyor ki, birçok gazeteci; istihbaratçı ve kışkırtıcı a- jan olarak şimdiye kadar görev yap- mış. İsimler birer ikişer ortalığa dö- külüyor. Biz gazeteciler, mesleği kir- leten ve halkı yanıltan bu ilişkiyi üzüntü ve endişeyle izliyoruz. An- cak, artık ok yaydan çıkmış gibi gö- rünüyor. Bakalım, daha kimler, ne- ler neler yapmışlar? Basında Susurluk sürecine mi gir- dik? öyle olmasını temenni ediyo- ruz. Bu mesleği kirletenler, kışkırtı- cılık yapanlar, istihbarat örgütünün talimatlarıyla yalan haber uyduran- lann olmadığı, 'temizbasın', 'temiz toplum' kampanyasına ne dersi- niz? Artık, basının da bağırsaklannı te- mizleme dönemi gelmedi mi? Yal- nız dikkatli olalım, bizim de kaderi- miz Susurluk macerasına dönme- sin. MİT Müsteşarı da, tehdit yollu açıklamalaryapacağına, kendi geç- mişinın özeleştirisini yapsa, geçmiş- teki illegal faaliyetlerinin hesabını verse daha iyi olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle