Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25NİSAN2000SAI OLAYLAK \iiı olay.gonjs@cumhuriyetcom.tr ! : Yeni milenyumun yeni vitamin haplan •nhe ksnştfcr çunkv fitiıniıt ,-.:<r v çm milenytımutı fetti ntatîur i • !cr v3< Arlık koct tıltmin : conjljmji fûk. ktı kntüt çok lıtp ;?-• yök. HepsıntitP (iıtemhsî, vıtaırtmtn etkisint tıissttmek tpn statltrce bekismelt yok Amerika ' pııentifie Amıpı m ntuicn tv yeni tîUrnın sıstomını knHtnr CGİ Mı-i Ağza iki lıs fıs. Hepsı i bu kadar. Yanak içine halılce / sıktıgmızVITAMISTSPRAYIer. k agztnızdakı kılcal damarlar / taratından hemen emılıp sanîyeler ıcınde kana karışıyor ve elkısını birkaç dakikada gösteripor. [n haiı« aoi>tıs-y» bana '«Mesfeğmizne- *dir?" dıye sor- salar, duraksamadan, - "Mesleğim okumak, firsat bohınam fairaz da yazmaknr" derim. Evet, okumaktır be- nim asıl mesleğim, amacım ve de tutkum. Pekı, "okumak nedir, ne oJabflir?" Okumak, dünyaca tamnmış, baştacı edılmış kitapla- n, yanı başyapıtlan okuyup, yaşamına öz- gûrce yön vermekle eşanlamlıdır. Bir din kıtabını durmadan okuyup, onundışmda hiç- bir kitaba yüz vermemek, ılkelliğia, çağ- dışılığm ta kendısidır. Okuma eylemini, okuma gerçeğini, en yetenekli biçimde, Al- man şairi Goethe'den ögrenebıliriz. Goet- he'ye göre üç çeşit okuyucu tipi vardır (Seçme Mektuplar III, Melahat Togar çe- virisi). Bınncıler, yargüamadan okuyan- lar; üçüncüler, yapıtın tadma varmadan yargılayanlardır. Ve arada tadına vara vara yargılayan ve yargılayarak tat alan ikıncı- ler... Işte bunlar bir sanat yapıtını yenıden ya- ratanlardır. Okumak VedatGUNYOL FVaodsBacoD'a bakılırsa, kımi ki- taplar vardır, yal- • nız tat alınır on- laıdan, kunileri ıse insanın ıçine ışler, çiğnenip sindirilir, kişiliğine kışılık katar. lyi kitap, kötü kıtap dıye bir aynm yapma- ya gelınce, Oscar VVilde şöyle diyor- "Ab- lakhyadaahlakdışı kitap yoktur. Bir kitap y*iyiyazdınıştıryadakötû.Hepsibu.''Je- an Coctean'ya bakılırsa "Gûzd bir kitap, soru işaretieriyk dohı bir Idtaptar." G. Du- hamd'e kulak venrsek "Kötfi kitap,yahuz kötü okuyucular için vardır" dıyebılıriz. Okumak, kafası>la yüreğıyle dûnyaya bağh ınsanlar ıçın bulunmaz bir nimettir. Ne demış Montesquku: "Hiçbir sıJantun yoktur kL bir saatfik bir okumadan sonra yok ohıp ghmesin." Evet, ben de diyorum ki, okuma, biraz da yazma isteğine baş- koymadan yaşamın bjçbir anlamı yoktur. Kim demış bilmıyorum, ama ıyı demiş: "Mesieğiıniz en ryi dostumuzdur". Benim de en ıyı dostum, mesleğim, yanı okumak, yine okumaktır. V!TAM!§r yULlu: SPRAY EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Iki önemK Konu ı '1 "BağımsolıK hukuk ûstünlüğü; mille- tin kayıtsızşartsız egemenliği; demokra- tik ve laik cumhunyet; Atatürk ilke ve in- hlaplanna bağlı kalacağıma, topkımun hu- zur ve refahı, milli dayantşma ve adafet anlayışı içinde herkesin insan haklann- dan ve temel hürriyetlerden yararianma- sı ülkûsûnden..." TBMM'de anayasanm değiştirilmesi için okjşturulan Uzİaşma Komjsyonu'ndan MHP Grup Başkanvekili Ismail Köse ile Kayseri Mılletvekılı Sadık Yakut yukan- da belirttiğım sözcüklerin anayasadan çıkanlmasını ıstemış!.. Atatürk'ün adı ulusal eğrtımi düzenle- yen 81. maddeden çıkanlmalıymış! Mil- letvekılı yemınini düzenleyen 42. mad- deden de! MHP'lilerin önerileri komis- yonca benımsenırse!.. Ben boyle bir şe- yin gerçekleştiritebileceğini sanmryoaım. Kimse Atatürk adınt silip atmaya cesaret edemez! Ortaya çıkan gerçek, MHP'lile- rin kimilerindeki Atatürk karşrtlığının Fa- ziletçılerin çızgisinde olduğudur. Bu kö- tü bir başlangıç! Faziletçı kafaya yakınlık duyan bir MHP'nın girişimı tehlikeli bir başlangtç sayılmamalı mı? Demek en kü- çök bir fırsatta Fazilet'le MHP kolayiıkla işbirtiği yapabilecek!.. Bu işbıriığıni cumhurbaşkanı seçimin- de de görürsek hıç şaşmayalım! Gerilik yavaş yavaş gücünü arttınyor, hükümet içinde yer aian MHP'liler gerçek nitelik- terinı yavaş yavaş gösterecekler mi? Ge- çenlerde MHP'nın önde gelen bir baka- nına "MHP'nın değiştiğı" konusunda bir soru soran gazetecıye venlen yanıt unu- tulmamalı! "Niye değışmiş olalım." Mılletvekillen Meclıs kürsüsünde artık "Atatürk ilke ve inkılaplanna bağlı kala- caklannı" bildirmeyeceklermiş!. MHP'li grup başkanvekili Ismail Köse bu girişi- min öncüsü olduğuna göre bu davranı- ştn yalnızca bir iki kişryfe sınırlanmadığını düşünmek gerekmektedır. Demek, MHP Atatürk devriminın ağırlığından kurtulmak niyetını apaçık göstermekten çekinmryori Bu tutum geiecekte daha başka garip du- rumlaıia karşılaşabılecegımızın ılk beltrti- si sayıimalıdır... ••• Bir önemlı konu da basında Milli Em- niyet görevlılennın varlığıdır. Bunda yeni birdurum aranmamalı... öteden ben ga- zetelerde bu görevlılerin yer aldığı bilinir. Dün olduğu gıbı bugün de üniversiteler- de, basında Mıllı Emnıyet görevlıleri var- dır, yann da olacaktır. Bazı yazılan dikkat- le okursanız onları tanıyabılirsiniz. Ne denli kendilerini maskeleseler de!.. Bunu yeni bir olay saymak gereksiz. Is- teseniz de onlan ayıklayamazsınız. En umulmadık kişi, en güvenılen arkadaşı- nızın MlPten aylık âdığını bılsenız bile efinizden ne gelir? Gerçı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı NaH GüreJi, Içişlen'ne ve Milli Is- tıhbarat Başkanı'na başvurmuş, bu tür gazetecilerin bildirilmesını istemış... Gü- rsli, "Gazetecilik mesleğlnin kamuoyunu bilgilendirrnek esasına dayalı bir meslek olduğunun ve gazetecilerin bir başka mesleğin sahibi olmamalan gerektiğini' bildirse de bu sorunu çözmenin olanağı- nı göremıyorum. "Heryerde polis birşey- leryapar" deyiminı anımsayarak gizli ser- vislerin her meslek dalında her zaman etkin olacagı gerçeği unutulmamalı. Akbank Konut Kredisi Siz hic bankadan ınız mır gitt Aynı gün içinde •Kefil yok •%3.IO faiz # 36 aya kadar vade AKBAIMK i . . , . " G ü v e n i n i z i n E s e r i . t , www.akbank.com.tr . c'; " • A y r ı n t ı l ı b ı l g i i ç i n A k b a n k ş u b e l e r i n e d a n ı ş a b i l i r y a d a M ü ş t e r i H i z m e t l e r i M e r k e z i ' n i ( 0 2 1 2 2 8 2 4 4 4 4 ) a r a y a b i l i r s i n i z . PENCERE Yurttaşlık Büglsi DerstePİ Adalet Bakanlığı'nca hazırtanan "Tûrk Meden, Kanunu Tasansı" Başbakan Büient Ecevit tara- fından Meclis'e gönderildi. Medeni Kanun'un öteki adı da 'Yurttaşlar Yasa- s/'dın uygar dünyada demokrasiyle özdeş huku- ku oluşturur; 'Birieşmiş Milletler İnsan Haklan Bil- dirgesi' 15'inci maddesinde bu gerçeğin artı şöy- le çizilir "Herkes yurttaşlık hakkına sahiptir." Fransa'da yaşayan kişiler 1789, Türkiye'de ya- şayanlar 1923 Devrimi'nden önce yurttaş değiller- di. Yurttaş olmayan kişi de ne demokrasiye kavu- şabilir ne de insan haklanna... Türk hukukunda 'yurttaşlık' kavramı 1924 Ana- yasası'yla başiar. • Yurttaşlık, kişiye bir dizi hak kazandınr, bir dizi deyükümlülükgetirir. Medeni Kanun, hiçbiraynm gözetmeden tüm yurttaşlara uygulanın kişinin ya- şamını düzenlen aile, miras, eşya, borç alanlann- daki hukukunupluşturur. Bir ülkede yurttaş varsa, orada ne dinsel hukuk geçerii olabilir, ne töresel hukuk!.. Cemaat huku- kunun olduğu yerde demokrasi yoktur!.. Etnik hu- kuk diye bir şeyden de söz açılamaz. Eğer demok- rasiyı istıyorsak, tum yurttaşlann eşitliğini sağla- yan uygar hukuk öngörülür. Dinsel hukuka göre miras dağrttın mı Müslü- man ile Katolik aynmı başiar; dinsel evlilikte kadın ile erkeğin eşit haklara sahip olması olanaksızdır. 1926'da benimsenen Medeni Kanun, Anadotu'da tüm tarihin en büyük demokratık devrimidir. Elle tutulur, gözle görülür bir örnekle bu nokta- nın altını çizmek kolay... • Mürteci imam nikâhı istiyor... Yani dini nikâh... 1923 Devrimi ise nikâhın kamu görevlisi önün- de yapılarak kütüğe yazılmasını öngörüyor. Neden?.. Çünkü evlenmenin, mal paylaşımı, boşanma, miras üzerinde sonuçlan var; 'nikâh' hukuk kural- lan bakımından Medeni Kanun'a bağlanıyor. İmam nikâhı isteyerek din sömürusü yapan mür- tecileresoaın bakalım: Mal paylaşımında, boşan- mada, mtrasta şeriat hukukunun kurallannı isti- yoriar mı?.. Erkek 'boş ol' dediği zaman kadın bohçasmı top- layıp evden aynlmaya razı mı?.. Doğacak çocuklar, miras paylaşımında kıza er- keğin yarısı kadannı veımeye yanaşacaklar mı?.. Evde erkeğin kayıtsız şartsız egemenliğinin sür- mesini kim istiyor?.. Gerektiğinde kocanın kansını dovmesini kimler benimseyecek?.. Peki, dinsel hukukun tüm kurallannı dışladıktan sonra "ille de imam nikâhı "diye tutturmak neden?.. Halkımız bu kadar aptal mı?.. • Halkımız aptal olmadığı içindir ki 1926'da büyük Atatürk'ün gerçekleştirdiği hukuk devrimini çağı- mızın koşullanna göre yeniden gözden geçirme- ninanlamını irdeleyebiliyoruz. Meclis'tekigericilik, örümcek ağlannı örmeye çalışsa da, 'Yurttaşlar Ya- sası' daha başka deyişle 'Medeni Kanun' ülke- mizin temel yaşamında geçerii hukuk olarak ge- leceğe aktanlacak... Medeni Kanun Fransa'da 1804 yılında, Alman- ya'da 1896'da yürürlüğe girdi; bu büyük 'demok- ratik devrim' Türkiye'de 1926'da gerçekleşmiştir. Okullarda yurttaşlık bilgisı derslerıride öğrenci- lere belletilmeli!.. „ , | L ^ k i t a p k u l u b û l I IMZA GUNU TAKSİM SERGI SALONU'NDA 27 Nisan Persembe Konuklanmızla söyteşecek, kitaplannı imzalayacak "CEZAEVLERİ PROTOKOLÜ AVUKATLIK - MESLEK SIRRI" DEMOKRASİ - > YücelSayman SeyfiOktay Mehmet MoğuHay Selçuk Öztek Hasan Denizkurdu Istanbul Barosu Başkanı EskiAdalet Bakanı Eski Adalet Bakctnı Eski Adalet Bakanı Eski Adalet Bakanı •\t Tarih : 26 Nisan 2000 Saat : 11.30 Istanbul Barosu Staj Eğrbm ve Kürtûr Merkezi General Yazgan Sokak No: 19 Tünel - Beyoğlu Ekşioğlu/Mimaroba'da, 2001 'de teslim lüks daire DEVREN SATILIKTIR 4.100.000.000 TL Tel: 0532 244 34 14 - 0542 215 73 70