Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 1MİSAN 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
JvLJl-iJ. U K kultur@cumhuriyet.com.tr 15
17. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, 27 Nisan-16 Mayıs tarihlerinde düzenleniyor
Adamoyia nostaljikbirkşkent ak§(imıKülrür Servisi- Sevda-
Cenap And Müzik Vakfı
tarafından düzenlenen
Uluslarası Ankara Müzik
Festivaü'nin onyedincisi 27
Nisan perşembe günü baş-
lıyor. löMayıs'akadarde-
vam edecek etkinliğe, Lit-
vanya "dan Kanada'ya kadar
dünyanm çeşitli bölgele-
rinden birçok önemli so-
list, grup ve orkestra katı-
lıyor. Müzikseverler, bu yıl
festival kapsamında ünlü-
Adamo'dan Diana Re-
eves'e, Fazd Sa> 'dan Suna
Kan'a kadar birbinnden il-
ginç dinleti ve gösteriyi iz-
leme imkânı bulacak.
Uluslararası Ankara Mü-
zik Festivali, Leningradh
ünlü Rus şef Alexander Di-
mitriev'in yönetimindeki
Bilkent Senfoni Orkestrası
eşliğinde ünlü piyanist Fa-
zıl Say'ın iki gece üst üste
vereceği konserler ile açı-
lıyor.
29 Nisan'da ise Italyan
Barok Müziği Orkestrası
solisti Veneti bir dinleti su-
nacak. Başta Grammy olmak üzere
çeşitli uluslararası ödüllerin de sahi-
bi olan orkestrayı Claudio Scimone
yönetecek.
30 Nisan'da ise Suna Kan'ın kema-
• Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde ünlü piyanist Fazıl
Say'ın vereceği konserlerle açılacak festivalde, 3 Mayıs'ta
Almanya'nın en seçkin yaylı sazlar dörtlüsü Henschel
Quartet ve Vedat Koşal, 7 Mayıs'ta ise bir dönemin ünlü
sesi Adamo, Ankaralı müzikseverlerle buluşacak.
nına, CanaGürmenpiyanosuyla eş-
lik edecek.
Ankara, bahan Ingiltere'nin önde
gelen topluluklanndan Manchester
Camerata Oda orkestrası Cem Man-
sur yönetiminde gitarist Ahmet Kan-
neci'nin 1 Mayıs'ta vereceği konser
ile karşılayacak. Konserde genç bes-
teci ErtuğKorkmaz'ın gitarkonçer-
tosunun dünya prömiyeri yapılacak.
Festivaldeki oda müziği orkestra
konserlerinden bir diğerini Orta As-
ya steplerinden gelen TaşkentQuar-
tet verecek. 2 Mayıs'ta yapılacak kon-
serde orkestra, Ozbek ve Rus beste-
Tiraje Özcan 'ın resimleri 10 Mayıs 'a dek Suadiye Amphora Bar 'da
Işık ve gölgenin peşinden koşuyor
S. RAYAN YtRMİBEŞ
'tstanbul'dan New York'a
sergisı ılk kez. yazar Buket
Uzuner'in, resimlerinı
sevdiği. mımar-ressam
Tiraje Ozcan'a iki yıl önce
yaptığı öneriyle gündeme
gelmiş. Uzuner'in 'Kumral
romanının mekâriı
Kuzguncuk ve son kıtabı
'NewYorkSeyir
Defteri'nin çağnşımıyla
Manhattan resimlerini bir
araya getiren Özcan,
suluboya, romantik -
izlenimci yapıtlannı 10
Mayıs'a dek Suadiye
Amphora Bar'da sergiliyor.
New York resımlennde.
sıcaklıkla aktanlan
bambaşka görüntüler var.
lstanbul. yalnız
Kuzguncuk resimleriyle
smırlı değil. Sokakta sebze
meyve satan çocuklan. at
arabasıyla kâğıt toplayan
çingeneleri, hatta hindileri
içeren manzaralar göze
çarpıyor.
- Uzuner'in kitaplanndan
yola çıkarak mı resimleriniz
oluştu?
ÖZCAN -Kitaplan okusam da
resimli romancı gibi bağlı kalarak
çalışmadım. 9 Nisan'dakı açılışta,
Buket Hanım'a kitaplannı
imzalatanlar. onlarla ilgıli
sayılabilecek resim sergisini
gezdiler. Kokteyllerden çok daha
hoş, herkesın mutlu aynldığı bir
ortamdı. Sergiyi gezen Ingilizler,
ülkelerinde de insanlan sanata
çekmek için birkaç dalın
birleştirildiğini söylediler.
- Resmin mimaıiıktan önce geküğini
söyleyebilir miyiz?
ÖZCAN -Babam, küçükken
önümüze bir obje koyar, beğenmez
defalarca çizdirirdi. Doğru çizmeyı
sayesinde öğrendik. Lıse 1 'deyken
 iraje Özcan'ın New York resimlerinde, sıcaklıkla
bambaşka görüntüler var. îstanbul, yalnız Kuzguncuk
resimleriyle sınırlı değil. Sokakta sebze meyve satan
çocuklan, at arabasıyla kâğıt toplayan çingeneleri,
hatta hindileri içeren manzaralar göze çarpıyor.
Amerikahlar, bir at resmimi satın
almışlardı. Mimarlıktayken
hocalanmız Prof. Devrim ErbiL,
Prof. Ercüment Kabnık, resim
bölümüne geç diyorlardı. Parlak
bulduklanndan arkamdan kuyruklu
yıldız derlermiş. Erbil, 'Ne yaparsan
yap. Birgün suluboyalanıüa
tanuıacaksm' derdi. Sonra mimarlık
alanmda çalışmaya başladım ama
resımden hiç kopamadım. tşteyken
boş vakitlerde arkadaşlann portresini
karakalem çizerdim. Beş yıl
çalıştıktan sonra çocuğum oldu.
Evde resim yapıp duvarlarımı
doldurmaya başladım. 1976'daki
karma serginin ardından 1979'da
yağlıboya portreler ve manzaralann
yer aldığı beğeni toplayan ilk kişisel
sergimi açtım.
- Yağuboya portre yapmaya nasıl
başladımz?
ÖZCAN-5-6 yıl önce
kaybettığimiz, krallann ressamı diye
bilinen Rahmi Pehlrvanlı. Topkapı
Sarayı'nda sergi açmıştı. Rahmi
Bey'den portrelerimi
değerlendirmesini ıstedım. Yüzünü
asıp. 'Bu tanınnuş ressamlann
birinden kopya' dedi. 'Yeğenim'
deyince kendi resimlerinin arasına
astı. Sergisini bırakıp benimle
otoparka geldi, yanımda getirdiğim
diğer resimlerimi de baktı ve
özellikle suluboyalanmı. Gerçekten
de suluboyalanm aldı, yüriidü.
Resim yapmaktan göz kaslarım
yorulduğundan yağlıboya portreleri
yalnız sıpariş üzenne yapmaya
başladım.
- Hep bakarak mı
yapıyorsunuz?
ÖZCAN-Hayalden
çalışmıyorum. Her yerde
olabiliyor. Boğaz'da kıyıda
oturuyordum. Vapurlar yan
yana dizilmış. Meğer akşam
üzeri yediden sonra gitmez,
demir atarlarmış. Güneş
batarken vapurlann denize'
aksı o kadar güzel vuruyordu
ki. Hemen resmini yaptım.
Resmettiğim yerlerinin bir
kısmının yok olduğu
lstanbul. kabuk değiştiren bir
kent. Portre, karşıma
oturtarak yapanm. En son en
az yüz yıllık bir fotoğrafı
resmettim. Bir bey, Mısır
Çarşısı'nda kendilerine ait
olan aktarda çalışmış
babasının 18 yaşında
çekilmiş fotoğrafını getirdi.
Tezgâhtaki aynntılarla;
kutulann üstündeki Arapça
yazılarla, pirinç musluklu
limonatalıkla resmettim.
- Tarzuıızı nasıl
tanunfayorsunuz ? Kentleri
resmetmeye devam edecek
misiniz?
ÖZCAN -Işık ve gölgenin
peşinden koşarım. Işık hayatı
gösteriyor zaten. Renk kullanımım
nedeniyle romantik nitelendiriyorlar.
Atı mor yapmışsam bende yarattığı
izlenim odur ve gözü tırmalamaz
renk kullanımım. Rusya -
Petersburg'u örneğin başka ülkeleri
de daha çok resmetmek istiyorum.
Suluboyada kendime has bir
tekniğim olduğu söyleniyor.
Benimkilerde yağlıboya havası
bulunuyor. Bu tekniğı öğretmem
adına kitap önerisi de aldım. Aynca,
Göztepe'de bir sanat merkezinde
resim hocalığı yapıyorum. Bir çocuk
bana resim yapıp getirdiği vakit o
resmi çok ilgiyle izliyorum,
bakıyorum ve ona değer veriyorum.
Soyut resmi de seviyorum,
yapıyorum ama sergilemiyorum.
cilerin yapıtlannı ilk kez
Türkiye'deki izleyici ile
buluşturacak.
3 Mayıs'ta ise Alman-
ya'nın en seçkin yaylı saz-
lar dörtlüsü olan Henschel
Quartet eşliğinde, Vedat
Koşal piyanosu ile Os-
manlı padişah ve sultanla-
nnın yazdıkları besteleri
yorumlayacak.
Israil'de senfoni ve oda
orkestralan eşliğinde ver-
diği konserlerle ünlenen
vurmalı çalgılar virtüözü
Chen Zimbalista kurduğu
'piyanolu perküsyon dört-
lüsü' ile pek çok klasik mü-
zik parçasını, değişik bir
tını ve yaklaşımla 4 Ma-
yıs'ta izleyiciye sunacak.
5 ve 6 Mayıs tarihlerin-
de Ankara, Viyana'dan ge-
len vals ve polİca esintisi ile
çalkanalanacak. Şef Peter
Guth'un yönetimindeki Vi-
yana Strauss Festival Or-
kestrası1
nın seslendirece-
ğı vals ve polkalara Viya-
na HalkOperası Bale Top-
luluğu eşlik edecek. Altı
dansçıdan oluşan topluluk, Viyana
geleneği hem görsel, hem de işitsel
bir bütünlük içinde sunacak.
7 Mayıs'ta ise müzikseverler bir
dönemin ünlü sesi Adamo'yu izleye-
cekler . 35 yıl önce bir çok parçası-
na yazılan Türkçe sözlerle 'hit' olan,
kendisi de Türkçe 'Her Yerde Kar
Var'ı yorumlayan Adamo dinleyici-
lere nostaljikbir dinleti yaşatacak. Bir
dönem hem hüzünlü parçalan, hem
de yazılan Türkçe sözleri hoş vurgu-
lanyla seslendiren Italyan asıllı Bel-
çikalı sanatçı, Ankara'ya kendi orkest-
rası ile geliyor.
Cazın 'divası' olarak nitelendiri-
len Diane Reeves de festivale konuk
olan önemli isimlerden biri. 8-9 Ma-
yıs tarihlerinde vereceği konserlerde
'siyah inci', güçlü, sesi, üstün doğaç-
lama yeteneği ve sağlam tekniği ile
müzisyenlere bir caz ziyafeti suna-
cak.
Okay Temiz ile Bulgar klarnetçi
tvo Papazov'un, Yunanistan'dan Gür-
cistan'a kadar değişik kültürden mü-
zisyenleri bir araya getirerek kurduk-
lan Black Sea Orchestra'nın doğaç-
lama ağırlıklı konseri ise 10 Mayıs'ta
gerçekleşiyor.
Ozgünoperet
Bu yıl festivalde ilk kez özgün bir
operet sahneleniyor. François Ma-
ugrenier'in yönettiği ve Renouveau
LvriqueTopluluğu'nun 'Paris Yaşa-
mı' adlı opereti 11-12 Mayıs tarihle-
rinde sanatseverlerin karşısmda.
12 Mayıs'ta Atlantik'in öteki ucu,
Kanada'dan gelen bir orkestra festi-
vale konuk oluyor. Joel ThifTaulfun
yönetimindeki Montreal Barok Or-
kestrası Kanadalı soprano Monique
Page'ye eşlik ediyor.
Festivalin son üç gününde ise An-
kara'da Finlandiya ve Litvanya rüz-
gân esecek. 13 Mayıs'ta Fince par-
çalan seslendiren ilk koro olma özel-
liği taşıyan Ylioppilaskunnan Laula-
jat Erkekler Korosu büyük Fin bes-
tecisi Sibeluis başta olmak üzere Fin
ve Baltık üDcelerinin bestecilerinin ya-
pıtlannı, tangolannı ve bazı dünya mü-
ziklerinden örnekleri dinleyicilerin be-
ğenisine sunacak. Koro, 14 Mayıs'ta
Litvanya Uhısal SenfoniOrkestrası ile
Sibelius'un ünlü Fin destanı Kaleva-
la'dan etkilenerek yaptığı Kullervo
adlı yapıtını Türkiye'de ilk kez ses-
lendirecek.
17. Uluslararası Ankara Müzik Fes-
tivali, şef Jousaz Domarkas'ın yö-
netimindeki Litvanya Ulusal Senfo-
ni Orkestrası'nın eşliğinde 15 Ma-
yıs'ta kemancı Vilhelmas Çepins-
kis'in ve 16 Mayıs'ta piyanist Emre
Şen'in vereceği kapanış konserleri
ile son bulacak.
'Kahramanlar' belgeselcilikten gelen Guadagnino'nun ilk uzunmetrajlısı
6
Fîlm yapmanın amacı değiştirtnektir9
YEŞİMAKYÜZ
Yönetmen Luca Guadagnino. (KADER TUĞLA)
Italyan sinemasımn genç yeteneklerinden Lu-
ca Guadagnino film yapmaya belgesellerle baş-
lamış. Hıçbir yönetmenin asistanlığını yüklenme-
den, bağımsız bir sinema yapımcısı olarak çalış-
mış. Guadagnino festivalde gösterilen 'Kahraman-
lann (I Protagonisti)' bir anlamda •sinema için-
de sinema' olduğunu söylüyor. Bu biçimle izle-
yıcıyı sinema hakkında düşünmek üzerine doğ-
ru yola yönelttiğıni düşünen yönetmen ilk sine-
ma fılmı 'Kahramanlar'a aklmdan geçen her şe-
yi koymak istemiş. Yapıt, 1994'te Londra'da iş-
lenmiş bircinayeti canlandırmak üzere oraya gi-
den film ekibinin olayla ilgili aynntılan araştır-
dıklan süreci ve etkilenni irdelıyor.
-Yönetmen liğe kararverdiğinizde, sinema an-
layışınız neydi? Bugün neler değişti?
LUCA GUADAGNİNO - Bundan sonra daha
yirmi yıl 'fîhn içinde film' yapmayacağım. Ger-
• 'Bence iyi bir film çok geniş
izleyici kitlesine ulaşır. tnsanların
bütün organlannı harekete
geçirecek, duygu uyandırabilecek
filmler yapmak istiyorum.'
çekçi sinema düşüncesine gelince böyle bir ça-
lışma yöntemine yaklaşıyorsunuz. Bizim nesli-
miz gerçeği imajlar aracılığıyla anlatmaya çalış-
tı. Bir tarafta gerçek. diğer tarafta perde var. Ama
perde gerçeğin sadece bir kısmını gösteriyor. Be-
njm şu anda yapmaya çalıştığım şey gerçeklik ve
imajlar ile sinemanın görselliği arasındaki bağ-
lantıyı sağlamak. Aynca, film yapma anlayışım
her gün değişiyor. Zamanla bir fılmi neden çe-
keceğimi, oyuncularla ve yapımcılarla nasıl ba-
ş edeceğini düşündüm ve film üretme anlayışım
böylece oluştu.
- Sinema De amaçladığnuz nedir?
GUADAGNİNO - Film yapmanın ilk amacı
değiştirmektir. Çünkü inanıyorum ki bir film ba-
zen bir insanı, bazen hayatın çok kısa bir anını.
belki de beni değiştirebilir. Çünkü beni değişti-
ren birçok film oldu. Bence iyi bir film çok ge-
niş izleyici kitlesine ulaşır. Ben de insanlann bü-
tün organlannı harekete geçirecek, duygu uyan-
dırabilecek filmler yapmak istiyorum.
- Sizi etkfleyenfilmlerhangüeri?
GUADAGNİNO - Dario Argento'nun çektiği,
'Suspira', 'Deep Red', 'Phenomena'. Aynca,
'Flash Dance'. 'Kuzulann Sessizliği'. 'Aydaki
Adam'.
- Yenifilmprojeniz var mı?
GUADAGNtNO - İki film üzerinde çalışıyo-
rum. Önümüzdeki ay çekeceğimiz, 'The Naked
Kiss', Fransa-ttalya ortak yapımı, şiddet ve cina-
yet ağırlıklı bir film.Diğeri ise önümüzdeki yı-
lın büyük projesi Ingiliz yapımı 'I Dreamttfaat I
WokeUp'.
Akbank Oda Orkestrası
Yüzyıllar arası
selamlaşma
Kültür Servi-
si - Cem Man-
sur yönetimin-
deki Akbank
Oda Orkestrası
bu sezon birkaç
kez örneklerini
sunduğu 'beste-
ciler ve yüzyu-
lar arası selamlaşma' te-
masmı nisan ayı konser-
lerinde de sürdürüyor.
Akbank Oda Orkest-
rası, bugün Malatya Sa-
bancı Kültür Merkezi
Salonu'nda, yarın Sa-
bancı Üniversitesi'nde
ve perşembe Sabancı
Center'da gerçekleştiri-
lecek 19.30'da başlayan
konserlerinde 18. yüz-
yıl bestecilerinin 20. yüz-
yıl bestecilerini nasıl et-
kilediklerini ortaya ko-
yan, birprogramı dinle-
yiciye sunacaklar. Saç-
lannın rengi nedeniyle
'Kızıl Papaz' diye anı-
lan Venedikli Barok dö-
nem bestecisi Antonio
VTvaldi'nin oda orkestra-
sı için yazmış olduğu
yüzlerce beste arasından
seçilen 'Amoroso' ve 'Al-
la Rustka' adlı Konçer-
to Grosso'lan ve 20. yüz-
yılm büyük bestecilerin-
den tgor Stravinski'nin
bu türden esinlenerek
yazdığı Re Majör Kon-
çerto'yu seslendirecek
olan Akbank Oda Or-
kestrası aynı zamanda
genç kuşak keman vir-
tüözlerimizden Atffla 41-
demir'e Alman besteci
Karl Amadeus Hart-
mann'ın yaylı sazlar için
kaleme aldığı 'Concer-
to Funebre'de ve roman-
tik keman parçalanyla
tanınan FritzKreisler'in
'Vıvaldi Stflinde Konçer-
to' adlı yapıtlannda eş-
lik edecek.
Çocuklar için Keçi ile lilkr
• Kültür Servisi -
Ülkemizde çocuklar
için kitap hazırlayıp
basan tek sendika
olan Birleşik Metal-
tş Sendikası, bu yıl
da'Keçi ile Tilki'
adlı öyküyü
tngilizce ve Türkçe,
bol resimli bir
baskısı ile
çocuklanmıza 23
Nisan armağanı
olarak sundu. La
Fontaine masallar
dizisinden bir kitap olan 'Keçi ile Tilki'nin
çizgileri Canol Kocagöz'e, redaksiyonu Gülsüm
Cengiz'e ve renklendirmesi Kemal Urgenç'e ait.
Yutaka Higashi öldü
• TOKYO (AFP) - Japonca rock müzikallerinin
gerçekleşmesine öncülük eden tiyatro yönetmeni
Yutaka Higashi, 54 yaşında kanserden öldü.
1945'te Tayvan'da doğan Higashi, oyun yazan
Shuji Terayama ile 'Tenjo Sajiki' adlı avangart
tiyatrolannda iki yıl çalıştıktan sonra 1969'da
'Kid Brothers' adlı topluluğu kurdu. Tokyo'da
küçük bir tiyatroda başan kazanan 'Ogoft Bat'
(Altın Yarasa) adlı müzikali 1970'te New York'ta
sahneleyerek büyük ilgi gördü. Ardından Avrupa
ve ABD'de 'The City" (Kent) ve 'Shiro' adlı
oyunlan sahneye koydu.
Trenet beym kanaması geçirdi
• PARİS (AFP) - Fransızlann ünlü şarkıcısı
Charles Trenet beyin kanaması geçirdi.
Hastaneye kaldırılan Trenet'nin durumunda
hiçbir değişiklik yok. 86 yaşmdaki şarkıcı için
doktorlar, yaşı geriyi kesin bir bilgi veremiyorlar.
Müzik kariyerine 1930'da başlayan ve geçen yıla
kadar çalışmalanna devam eden sanatçı 70 yıllık
sanat yaşammda binden fazla beste yaptı. Kendine
'Le Fou Chantant' (Şarkı Söyleyen Deli) ismini
takan Trenet'nin en çok beğenilen parçası ise
1943 yılında yazdığı 'La Mer' (Deniz).
Vrechrten Bfze Kalanter'
• Kültür Servisi - Alman oyun yazan ve düşünür
Bertolt Brecht, Borusan Kültür ve Sanat
Merkezi'nde düzenlenecek bir söyleşiyle anılıyor.
Brecht'in 20. yüzyıl tiyatrosuna katkılannın
tartışılacağı bu söyleşide ünlü yazann yapıtlan,
tiyatroya yaklaşımı ve mirası ele alınacak.
Boğaziçi ve Koç üniversitelerinde ders veren dans
tarihçisi John Cook ve Boğaziçi Üniversitesi
Sahne Sanatlan Dalı Öğretim Görevlisi
eleştirmen Öykü Potuoğlu'nun katılacaklan
söyleşi 27 Nisan Perşembe günü saat 18.30'da
Borusan Sanat Galerisi'nde yer alacak.
'Brecht'ten Bize Kalanlar' başlıklı söyleşide,
doğumunun 100. yılı kutlanan Kurt V/eill'in
müzik anlayışı ve politik tiyatroya katkısı,
Brecht'le işbirliği çerçevesinde ele ahnırken
Amerikah koreograf George Balanchine'in 1933
tarihli 'Yedi Ölümcül Günah' adlı koreografisi ve
Pina Bausch'un aynı eseri, 'dans tiyatrosu'
bağlamında yorumlayışı da tartışmaya açılacak.
İSTANBUL FİLM FESTİVALİ NDE BUGUN
• EMEK'te 12.00 ve 19.00'da 'Korkunç
Muzur', 15.00'te 'Son Dans', 21 30'da 'Obuaıun
Çağnsı'. (293 84 39)
• ATLASlde 12.00 ve 19. OO'da 'AyakTakımı',
15.00 ve 21.30'da 'Molokai'. (252 85 76)
• ATLAS2de 12.00'de 'VeBeşikSaüanacak',
15.00'te 'Ray', 19.00'da 'Rembrandt', 21.30'da
'Levtegin Geciken Adımf . (252 85 76)
• ALKAZAR'da 12.00'de 'Yeniden Bulunan
Zaman', 15.00 ve 21 30'da 'Gölün Lancelot'su',
19.00'da 'Acılar Limanf (293 24 66)
• BEYOĞLU'nda 12.00'de 'Sınır', 15.00 ve
21.30'da 'Çılgın lngüizce', 19.00'da 'Eyhll
Fırtması'. (251 32 40)
• REKS'te 12.00'de 'Kuzey Varoşlan', 15.00'te
'Sıçan Avcısı', 19.00'da 'Agnes Browne\ 21.30'da
'Büyüeü Simon'. (336 01 12)